Katalog

ON CUMHURİYET 19 TEMMUZ 1980 RAMAZAN MANİLERİ Tobancam crktı kından. Sırtımda kanlı mıntan. Verın benım bahşişimi. Adam vurayım her yaştan» Dumududumdumdum.. TOKMAK 1 Gddiyet Ramazan geldi, hoş geldi; kadayıf tepsisiboş geldi. RAMAZAN MANİLERİ Ben kocaman bır hıyarım. Nıce canlara kıyarım. Bağırmana hic gerek vok. Yavaş söyle ben duyarım. Dumu dudumdumdum.« TOKMAK 2 İşkolu Yetkisindeki Kargaşa Şükran KETENCİ Ordu Valisinin emriyle bilgi almak için aşk yapan kadın ajanlar çalıştınlıyor !.. Ajan raporunu ele geçirdik! (Yalçın PEKŞEN Ordu'dan bildiriyor) Ordu Valisı Reşot Akkaya Fatsa'dakl olaylar üzerıne bılgl almak icin kadınlardan da faydalandıklarını ve bu kadınlara aşk yaptırdıklannı soylemış. Bunu haber alır almaz hemen Ordu'ya gıderek Valılığe verılen gızll raporlardan bınnl ele gecırdım. Aşağıda bu raporu sunuyorum: «Ordu Valısi Reşat Akkaya' va cok gızlı rapordur Kod No69, Aıanın adı: İffet, Şıfre «Ca nım benım.» «Bugun bılgi almak İcin sol eğılımlı olduğu soylenen S K.' nın evıne gıttım Anladığım ka darıyla cok solcu bırı. Koltuğo oturur oturmaz sol tarafım dan hucuma gectl. Sol bacağım ve sol göğsüm cürümek uzerevken bılgı almak ıcm ağ zını aradım. İkj dışi curuk Bır de köprü var. Başka bır bılgı edınemedım. Kendısınl daha lyl konuşturmak icin sütyenimi çıkormak zorunda kaldım.. İyıce kendınden gecmıştı ki yenı fa olıyetlerını öğrenmek ıcın «Şımdı ne yapacaksınız» dıye sordum. Salyalarını akıtarak «Bırazdan gorursun .» dedı. Ya vaş vavaş bılgı sızdırıyordum.. Cılvelı bır sesle «ne yopocaksınız n'olur soyleyınız» dedım. Inıltılı bır sesle «pantalonumu cıkaracağım» dedı Sorumu yanlış anlamıştı herhalde «Ha yır dedım onu sormuyorum. Solcuların oturduğu aşağı mo hallelerde bır faalıyet var mı?.» Gozlen yarı kapalı yanıtladı benı «Evet var» işte bıl gıyı alıyordum Bıraz daha acı iarak iyıce kendınden gecirme lıydım Adamakıllı soyundum.. C da herşeyını cıkardı. «Ne var pekı?...» dedım caktırma dan Sesl boguk boğuk cıkıyordu «Oh yovrum dedı. daha ne olsun baksana » Galıba bılgı vermemek Icın dırenıyordu Son numaramı yaparak iyıce yaklaştım. «Yakında bir şey olacak mı sevgılım. ne olur soyle» dıye yalvardım. «Yok, yovrum dedı ın leyerek, merak etme yakındo bır şey olmaz. En aşağı 9 oy on gün sürer. Sayın Ordu Valısi Reşot Akkaya'ya: Solcu S.K dan al dıgım bılgıler burada bıtıyor.. Cunkü bundan sonra adamın konuşacak hali kalmadı.. Bılgmıze sunulur..» Bakanlık yetki verirken siyasal tercihler ağır basıyor • IŞKOLU SÖZLEŞMELERİNİN BUGÜNE KADAR HIÇ YASA AMACINA UYGUN KULLANILAMAMIŞ OLMASI, BU DÜZENLEMENİN YASALARDAN ÇIKARILMASI TARTIŞMASINI GÜNDEME GETİRDİ. 3 1 şkolu yetkısıne dayaJı toplu ig sözI leşmelennın hukukumuza gınşı ve getırdıgı sorunlan bır de uygulayıcı bır kışının değerlendırmesınden gf/lcnlıyelım Çalışma Bakanlıgı tş Mufet.ısı îsmaıl Bayer işkolu sozleşmelerinın adeta yasa amacının tersıne gellştığiru vargularken goruşlenni şoyle özetli> >r: «275 sayılı Toplu Iş Sozleşmrf*) Grev ve Lokavt Kanunu Tasansı Hükjmet tarafından Meclıse sevk edilirken. ışkolu duzeyınde toplu ış sözJesmesıne yer venlmemış. yainız ışyen duzeyınde toclu 'ş sozleşmesı duzenlenerek. Tasan bu genel çerçevede hazırlanmıştır Millet MerliM Geçıci Komısyonu tasanyı değıştuorek. şımdiki bıçımıyle. işkolu toplu iş söziesmesini de eklemiştir. İşkolu toplu iş sözleşmesi Fransız Iş Hukuku'ndan ahnmıştır. Ve Yasa'da bir yama ruteliğindedır. Kolleküf Iş Hukuku'nun uygulama.sına boylelıkle ulkemızde \ işyeri işkolu toplu ış sözleşmeleri ayırıını ile girilmiştır. 17 yıllık uygulamada, işkolu toplu ış sözleşmesınm ulkemizde gerçekten uygulandığını soylemek olanaksızdır. Bır Kaç istisnası dışmda, ulkemızde gerçekten işkolu duzeyinde örgutlü ve yetkih sendıkanın bulunduğunu soylemekde olanaksızdar. Uygulamada toplu İş sözleşmeleri, işkolu duzeyinde imzalanmadığı için. \r,pnk olaıak da işkolu duzeyinde toplu ış sozleşmesı nıtehğini taşııruunaJftadır. Bu nedenle de, ikinci bir işyeri toplu ış sö7leşmesı nıtelıgındedir Bır ba^ka deyi?!e işkolu ve işyeri toplu iş sözleşmeleri arasında, adlanndan başka bır farklıhk yok tur. Bazı sözleşmeîer tek sözleşme olarak ıkısinı de kapsamaktadır. Aynı ışyennde İşkolu ve işyeri toplu iş sozleşmelerinın değjşik zamankrda goruşulmesi ve uygulanması, bazen de değışık sendakalarca yapılması, ışyerlennde çeşitli sorunlar çıkarmaktadır. Toplu iş sözleşmelerirun uygulanmasında, çelişkiler ve çatışmalar çıkabilmeKtedır. Aynı işkolunda sözleşmenin kapsamı, suresi, sona ermesi ve işkolu yetkisinın kullanma sureci açılanndan da, çeşıtli sorunlar çıkmaktadır. işkolu toplu ış sözleşmeleri uygulamada işyeri duzeyinde örgütlennıeleri kırmak için de kullanılabümektedır. Son yıllarda da işkolu toplu iş sözleşmeleri, işyeri toplu iş sözleşmelerini engelleyici bir konuma da. ulaşmıştar. ANARŞİ KAPIYA DAYANDI.. KAPI VURULUYOR BEYEFENDİ!... «îşkolunda en fazla üyeye sahip olduğunu belirten sendikaya bu belgelerimn gerçeği yansıtıp yansıtmadığınm araştıninasınır. yapılmadan. o ışkolunda çahşan işçı sayısı ile sendıkalaşma oranı Çalışma Bakanlığı'nm kendı olanakıan ile saptanmadan. sendikanın beyanına göre yetki venlmesı yöntemı. saglıkh bir yöntem dğıldır Yargıtay kararian ile berumsenmiş olan yöntemın terkedılerek bu yola basvurulması işkolu toplu ış sözleşmesi yetkısinde birçok suiistimallere yol açacagı gibi. bır çok sorunlar da oluş • turacak ve çalışma banşını cıddi olarak olumsuz yönde etkıleyecektır Bu yeni uygulama şekli Yargıtay 9 Hukuk Daıresınuı önceki içtihat nıteliğıne burunmuş kararian ile de çelişmektedir Kanımca uygulamada yapılan yöntem değışıkhklen ve yargı kararlan arasındaki bazı çelişkiler. ışkolü toplu iş sozleşmesıni de bır çıkmaza sokmuştur Zaten san sendikacıhğı gelıştıren bır yöntem haline dönuşen işkolu toplu ış sozleşmesı amacından da tamamıyle uzaklaşmış. adeta amacını ters yonde gelıştıren bir yöntem haline donuşmuştur.» İŞKOLU KALKSIN Ml? • ş kolu sözleşmelerinin bugüne kadar hıç yasa amacına uygun kullanılamamış olması. ışçi ve pek ÇOK kez de ışveren aleyhıne sonuçlar getırmesı. ıster ıstemez ış kolu yetkısı yasalardan kalksın mı tartışmasını gündeme getırmıştır Prof. Metın Kutal bu konudakı goruşlenni şoyle ozetlıyon İ Oruçlu mektuplar *Dün sabah, Emınönü'nde bındığim dolmuşto. ıcınde 300 bın lıra olan bır cuzdon buldum.. Bu parayı sahıbıne verebılrnek icin, nereye başvurmam gerekıyor?... Parayı düşurmekten korkuyorum..» «Gecenın ıkısınde otoparktan arabamı cıkartırken 34 CN 088 plâkalı arabanın arka camurluğunu azı cık cızdım O saatte otoparkta benden başka kimse olmadığından, arabaya verdığım zararı ödevecek bırını bulamadım Oto sahıbını bulmama yardımcı olur musunuz"7 » «Evımde ıkı tabanca, dört şarıor, yuz kadar da mermı var Bunları hangı resmı makama vermem ge rektığı hakkında benl aydın latır mısınız?..» «Haftayo bugün. kacak maı yuklü kamyonumla Gur bulak gümruk kapısından yurda gırış yapacağım. Ge tırdığım malları Dorulaceze' ye bağışlamayı duşunuyorum.. Acaba hakkımda cı kacak ovucu yazılara nasıl engel olabılırım 9 ...» Bu yıl Ramazan ayının sıcaklara rastlaması boyle ılgınc mektuplar almamıza neden olmaktadır. Oruc ka fayla yazıldığı anlaşılan bu mektupları, sahıplerının ımzalarını koymadan yayınlıyoruz Çunku bellı olmaz, ıftardan sonra akıllan başlarına gelır. nedamet duyarlar!... Vural SOZER cKan sızıyor bir halkın dınmeyen uğultusundan » TURGUT UYAR Oğlan sızlanır dururmuş koy yerinde, «Niçln benim babama kimse rahmet okumazs diye. Sonunda dayanamamış anasına sormuş: Ana yahu, demiş, koyde kahvede konuşulurken, kimse benim babam icin rah met okumuyor, rahmetli demiyor, niye? Ana soylemek Istememlş, ama oğlan diretınce: Ah oğu' ah, demiş, senin baban oyle bir adamdı kı, olenlerin kefenlerinl soyardı. Hic olu kefeni soyan Insana rahmet okunur mu? Hıı, demiş oğlan... Demek benim babama rahmet okumazlor ha!.. Ben onlora Minik öykü rahmet okutmasını biürim... Aradan bir hafta geçmemiş, koyden bırl olmuş, oğlan gece yarısı varmış mezarlığa, acmış mezarı, hem olunun kefenını soymuş, hem de kazık kakmış... Sabah koyluler bır bakmışlar ki, breh breh... Vay bee, demısler, rahmetli Ramazan olulerin sırf kefenini soyardı, şimdikj kazık da kakıyor... Muzatfer İZGÜ Kısadan hlsse: Ne yana çekersenlz çekin. «işkolu toplu sozleşmelerinın ülkemizde işlerlik kazanamaması ve yukarıda degındığımız sakıncalan taşıması bazı bılım adamlarını ve hukümet temsılcılenn] ış kolu toplu sözleşmelenni tumuyle yasalarımızdan çıkarma egılımıne goturmuştur. Bunlara göre tşkolu sözleşmeleri ülkemızdekı ışçi ışveren ıhşkılenne uymamakta. yasal zorlamalara rağmen toplu pazarlıklar ışyen duzeyinde cereyan etmektedır Durum boyle olunca işkolu sözleşmelennın canlandınlmak ıçın yapılacak gırışımler yarar yerine zarar yaratacaklardır Işyen sozleşmelerinın sakıncalan ıse aynı işkolunda yer alan çok sayıdakı ışyenni kapsamak uzere yapılan grup sözleşmelen ile gıderılebslır Nıtekım ulkemızde bu organık gelışme i>on yıllarda belırgınleşmıştır. işkolu toplu sozleşmelerinın tümüyIe yasadan çıkanlmasını. bunun yenne ışletme sözleşmelenni getırmeyı Ongoren bır yasa taslagı 1978 . 1979 yılında Çah^ma Bakanlıgı nda hazırlanmış. ancak bu tasanya son şeklı venlmeden hukumet degışıklığı olmuştur. İşkolu toplu sozleşmelenmn yasadan çıkanlmasının uygulamada bazı sorunlan çözumliyeceğı şüphesızdır Ornegin işyennde ikı kez toplu pazarlığın yapılması bu yoldan onlenmış olabılır Ancak sakıncalı olduğuna kuşku bulunmıyan bu durumu onhyebılmek ıçın işkolu sözleşmesınden Turk sendıkacılığını yoKsun bırakmaya gerek olup olmadığı üzennde mutlaka durulmalıdır Kanımızca işkolu sözleşmelenni yasanm dışına çıkarmakla sendikalararası rekabetı onlemek mümkün olmadığı gıbi yetki uyuşmazhklanru da bu sayede basıt bır çozüme kavuşturmak kolay olmıyacaktu. Bu hususta bir tercih yaparken işkolu sozleşmelerinın ne gıbi yararlan olduğu uzerınde de durmakta zorunluluk vardır. Ustelik yasada yapılacak böyle bır değişıklığın Türk sendikacıhğı açısından ne gıbi sonuçlar doğuracağını da hesaba katmak gerekmektedir. Once bır noktaya değinmek lâzımdır: Ozgur toplu pazarlık duzenının geçerli olduğu ulkelerde toplu pazarlık duzeyı gıttıkçe ışkoluna dogru kaymaktadır. Meslek sendıkacılıgının hakım olduğu ABD'de bıle bu egıhm güç kazanmaktadır. Bunu açıklarken ışyen toplu sozleşmelerinın yasalardan veya uygulamadan tumuy. le çıkanldığını elbette soylemek ıstemiyoruz. Her ıkı sözleşme türunun de kendilenne gore ışlevler! vardır ve bunlar bır bın ile uyum sağladıklan zaman başanlı bır toplu pazarlık duzenınden soz etmek mümkundür. Bu bakımdan dunyada sadece ikj tur sözleşme bulunduğu sanılmamalıdır. Aslında işyeri sozleşmesı birçok ülkede ışletme anlamına gelebılmektedir. Üstelik bızim yasamızın da kabul ettiği gıbi birden çok işyerini kapsıyan toplu pazarüğin yapılması da mümkündür. işkolu toplu sözleşmesi hakkında da Türk mevzuatındaki tanımdan başka tanımlar vardır. Gerçekten 275 sayıb yasa işkolu sözleşmesini uiusal duzeyde. yani belirli bir işkolunda Turkıye'deki tum işçiler olarak kabul etmiştir Bunun sonucu olarak işkolundaki işçi sayısını belirlemek bir sorun olmuş, özellikle yetkilj işveren sendikasını buimak mümkun olamamıştır. Halbuki 275 sayılı yasa hazırlanırken iş kolu sözleşmesi için yararlanılan Fransız Iş Kodunda işkolu sadece uiusal düzeyde ele alınmış değildır Nitekim sözünü ettiğimız Fransız yasasımn 1338. maddesinde toplu sözleşmelerm belirli bir işkolunda en fazla temsil .eücüne sahip işçi ve işveren sendıkalan arasında yoresel ve bolgesel düzeyde yapılabileceği açık bir şekilde ifade edilmiştır. Görülüyor kl Türk kanun koyucusu işkolu sözleşmesini üzennde fazla duşunme fırsatını bulamadan Fransız yasasından almıştır Durum Alman uygulamasında da farklı değildir. işkolu sendikacılığının en başanlı örneğınin geçerli olduğu bu ülkede dah! işkolu toplu sözleşmesi uiusal düzeyde belirli bır işkolundakj türn ışçılen kapsamaktan çok yöresel ve bolgesel düzeyde işkolu toplu sözleşmeleri olarak yapılmaktadır.» G/z// Hesap Yakam: kaldırjım. Go7üme sıyah bı gozıu* taKtırn Ellerım cebımde, onurre <{V. gelen bankoya gıra.m Dogru müdüre çıktım Coorrdeki paranın ağı^.ğ.nı bfiıi edebılmek ıcın kao'S'na Dı tekme attım, cKa'^ oyağa!» dedım, cG.^fı bı >ş m var» Hemen t o p j c n t ı . <crşısındakı koltuğu gosterıp, tBuyurun beyefenti» Hocı, «Bana her şeyı cnlotabıl rbiniz. Bızd3n sır CKTICZ» O:U ra bana dondu «Ne ,ş /aparsınız?» Koltuğumda tnruz ca ha yayılarak, «Karı, *z S3torım Araba kacırırım.. Esrar gotururüm» dedım. Müdür benı anlayışla dınlıyor ve cCok guzel e'endım.. Aman ne lyı edıyorsunuz Harıkaaa..» dıyordu. Cebımdeki parayı iyıce merak etmış olacak, sabırsız parmağını oynatıp. «Ne kadardı?» dedi Kasılarak. «150» deaım. Gözlerı yuvalanndan çıktı. «Faızi goruşelım» dedım. Ellerıme sarıldı «Sız nasıl istersenız beyefendıcığım» dedı. «Yuzde seksenden aşa ğı olmaz» dıye kestırıp attım. Ağzı bır karış açıldı. Goğsunu tutarak, «Aman beyefendıcığım» dedi, «Vallahi kurtarmaz Nasıl verirız?. Gelın şuna ellı dıyelım» Hemen kalktım Kapıya bı tekme. «Dalga mı gecıyorSunuz ulan?» dedım, «Hani yaparız dıyorsunuz?» Cebımden yuzellı lirayı cıkarıp gelın, her türlü kolaylığı masanın üstüne carptım. *Para bu be! Paroaaaaa!» Benl çıkarken kızlar çevresını sarmış, kolonyayla şa kaklarını ovuyorlardı. Umur BUGAY rup. ayaklarımı bununa kadar uzattım «Gızlı hessp cçmak istıyorum» ded m, c cck sesle Ellerıni ovuşturorak yerinden kolktı. Sıgara .kram etti. «Şımdı accr z boyefendı» dedı. «HamıNne me,/duat sertıfikası». Sıgoramı bumuno ufleyıp, «Ne nann ağrısıysa işteı 'ledim Bana İyice sokulup, sordu: isminiz? Sana ne? Martı isım sorulmuyordu? isim vok. Haklısınız beyefendi. Isim yok.. Bana numara ver. Derhal efendim.. Vakınmda oturan fcızlardon birine telaşla sesiendi. «Kızımm! Beyefendiye otr numara verın! Cabuuuuk'» Son DemireVin seyir defterinden • Dun beş kışıyl temızledıler, bu gun sayı onyedı oldu. TV'nın kulağı cekılecek. • Çok sevgılı Yahya yeğenıme mektup yazılacak, da ha ampul göndersın dıye.. • Bundan böyle baş sağlığı dıleklerı daha oturoklı ve acıklı yazılacak. • CHP'ye tam 50 ton camur atılacak.. • Cumhurbaşkanlığı seçlmine kamış sokulacok.. Yağma mı vaaaaf... • Göstermelık temef atma Işlerıne devam olunacak (Gulmece..) / Şakir BALKI Millet fyandınyAllah!...» diyor.. Neden du/muyorsunuz?.. TÜRKİYEİİŞİTME VAKFI Doktorun Yeri ATA'nın kurduğu Cumhuriyete cOestek oimak fıkrıyle (!) hareket eden» tMasum ve vatanperver (!) mıllıyetci bır grup Minıbuslarla gelıp yakın kentlerden KuvveiSeyyare gıbi Corum'o varıp Kurtarmak icin komonıslerden Mendilden maskeler takıp suret'lenne Katıldılar ZEHİR VALILERIN emrindeki Polıs ve milis kuvvetlerine. Genellikle bu tur, Vatan Kurtaran Savaşlar ilkin PSİKOLOJIK BIR TAHRIK'le başlar. Vallyi Eyaletin emriyle, sıvıl şefın kavliyle Komonıslerın oamıye attığı bir bomba patlar Ve bir feryad: «Dm elden gıdiyor» diye tKahrolsun Komonısler vur abalıya!» Bir TAHRİK'le figüranların ORTA BEYNİNDE, THALAMUS denılen heyecan merkezlerınde PSİKOLOJİK bir fırtın a koparılır, bu fırtına SOSYOLOJIK olarak yayılır sonra: Kanlı Maraş, Kanlı Çorum Kenti meydanlarına. Böylece, Mangaı Tahtası, Bayram Haftası olarak, Elifi mertek, siyahı beyaz göstererek Kitlelerl TAHRİKMerle birbirıne düsman ederek D.P Hökumatı bombalatmıştı ATA'nın Selanıktekl evıni Amac. Yunan düşmanlığını körökleyerek Gadr ede reâyâ'sma valii eyalet Dünyada ve ukbâda ne zillet, ne rezalet! Sağlamlaştırmaktı ülkede mtlll birliğl,. Oysa uymadı evdekı hesap pazara D.P'nin oyunu geldi nazara 67 Eylulde D.P sağ figüranlan Lâ ılaheillal'ah, yakarım billoh, diye kıyoma kclkarok Ulubatlı Hasan'ın Bizans Surlarmı aştığı gıbi, Gencosman'ın Bağdat Kapusundan gectıği gibi AHah Allah deyıp Istanbul mağazalarmm vitrinlerlni aşıp Giyim kuşam ve yiyecek mallarıyle savaşıp Talan etmişlerdi mılli servetl... TAHRIK ıcın baştakıler başvurur hep ahmakca hileye Kırmızı bayrak ceker Beyazıttaki, Karstaki kuleye Ve sonra basar düğmeye: «Ey Miüıyetcıler KOMONİZİM geliyor vurun kahpeye!» «Galeyan geldl ml mantık savuşurmuş, doğru.. Kimse farkında değil anlaşılan yoptığının. Kafalar tütsülü hülya He. gözler kızgın. Sanki zındandakıler boşalıp zincırden Yıkmış ta tımarhaneyj cıkmış birden.» TAHRİK'ten sonra, Contogıon Soc<a.e denilan SİRAYET Yoluyla kin, kızgınlık ve cınayet, Tıpkı eîneme, hapşır.na, kaşınma ve horiama gıbi Bulaşır ınsandan ınsana surar kıîleyı. Tatırık teikinie, taklitle ve sırayet le bulaşır Ve saldınlar sonunda bır KIYAM halinı alır. Orneğın: «Bır baba hındı hev vallah!» diye maclarda, Sonuc: 7 ölü, 8 yaralı, 9 ezık 5 curük, 5 patlak... Allah Allah! dıve Korede gıriş.'len sovaşıarda Sonuc: 4.500 şehid, 4 500 mezvir Ve Sam Amcanın DP've hediveoj 4 500 aoiar Ve kolları bccaklan Kore'de kalmıs TENEKE STAR madalyası taşıyan yorım vucutlar.. Kalleştır kalabalıklann patlamoan. Vururken PenceiÂlı'deki Şemşlr aşKin a Bakarsın silahın teper geri, yöneiir sana Coşku ne denll artarsa bilincsız kıtlede Bakarsın bir telgraf hızıyla yayılır PANİK korkusu Korkunctur kaiabalıkların sosyolojlk YASASI Bakorsın yürekli şerefll guclü ve korkusuz blrisi Gecer, ezilen, vurulan. kahrediien hclkın önüne Bır it sürüsü gibi dağılır capulcu ordusu.. Or. Ihsan ÜNLÜER İşkolu toplu Is sözleşmeleri, tabana dayah sendikacılık yerine, san sendikacdığı geliştirici bir yöntem olmaya başlamıştır. Güçlu sendikacılıği geüştlreceği yerde, gıaçsüz sendikacıhğı güçlu kılma^ ya yarayan bir yöntem haline dönüşmüştur.» GERÇEK SAPTAMA YAPILMIYOR İşkolu yetkislnde en çok tartışılan bir konu da Çalışma Bakankğmın yetki verirken gerçek saptama içinde olmaması, siyasal tercihlerin afır basmasi. Bu konuda Çalışma Bakanlığının billnçü, siyasal tercıh yapması kadar, uygTilanan yontemin sakatlığı. gerçek saptamaya elverişsizliği önemli rol oynuyor. İşkolunda çoğunluğa sahlp sendikanm saptanmasının. olanaksızhklar ve işkollannm nıtehğj yüzunden gerçekçi bır çozume kavuşturulamadıgını anlatan İsmail Bayer. Bakanlığın bu konuda yargı kararlanna uymasınm olumlu bir yaklaşım olabılece^ınj vurguluyor. Ismaıl Bayer Çalışma Bakanlığının. sendikalann bildirımlerinin tasdikınden başka bir anlam taşımıyan noter tasdikli belgelerin. gerçeği yansıtıp yansıtmadıfıni araştırması gerektiği yolundaki yargı kararlanna uymasım savunurken özetle şöyle dlyon YARIN: tşkolu sözleşmelerinin yararlan