Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT CUMHURÎYET 17 TEMMUZ 19S0 POUJIKA VE ÖTESİ MEHMED . KEMAL Boşuna Zart Zurt TURKİYE'DE DLJIMYADA EKDNOMİ/TİCAFET oankaları da WrWrien orosınaa bır «faız yarışı»na soktuğunu ıleri suren bazı sanayıcıler: «Bankerler rahatlıkla para toplamaktadırlar. Ustelık yuksek faız polıtıkasını bankalardan daha once uygulamaya başladıklarından bır ustunlük kazanmış durumdadırlar» demektedirler Buna karşılık pıyasanın önde gelen banker kuruluşları, bankalar arasındakı yarışın ocıga cıkması karşısmda wımdılık» yorum yapmaktan kacınmakta ve bır tur «bekle gor» polıtıkasını yegledıklerını gostermektedırler Ancak, ceşıtlı banker kuruluslarının gazetelerde yaytnlonan ılanlan «Faızler artınldığında bızler de faızlen ayrtı oranda artırarak tasornıf sohıplerıne en yuksek faızi vermeyı surdureceğız» şeklınde olduğundan, sermoye pıyasasmın önümuzdekf gunlerde daha da ktzısan bır savaşımın icıne gıreceğı Izlenımıni pekıştırmektedir. Cumhuriyet EKONOMİ SERVİSİ anlı Pazar. Kanlı 1 Mcyıs. 12 Mort Boskrsı, Kahroman Maraş, Kırşenir, Nevşehır, Corum, Yozgat, Fctsa olaylcrı azgın faşızmın tarıhe gececek kanlı sayfalondır. Demokrası Icınde geçen bu olaylor demokrasıya ozlemı olan bır halkı caydırmaya yonelıktlr. Oloylar ve oıayiarı yaratanlar tanhe ınsatiiıkla ılışkısı olmayan kışıler olarak gececek lerdır. Derrure! reıımının sorumlu kişılennın dsmeclerı ılerde vorumlandığı zamon kanlı faşızmın kanıtları ve bsigeieri olacaktır. Işkence odalarında, hapısanelerde, karakol tutanaklorında belge ve kanıt aramak gerekmez. Blr zıhnıyet, ınsanlık dışı bır zıhnıyet bu demeçlerde kendını sergılemıştır. K ANLAŞMAY! BOZAN BANKALARIN TEFECİ GİBI ÇALIŞTIKLARI ÖNE SÜRÜLDÜ Refik BALCI Cumhuriyet Ekonorrri ServfsJ »Centılmen Anlaşmasını» bozarak rrevduata anlaşma dışı fatz ödeyen banka sayısının en oz 4 olduğu ve tbankalararası sovaşıın yanında «bankabanker» cekışmesının de gıderek yoğunlaştığı saptanmıştır. «Cen tılmen Anlaşmasını» bozan ban koların bu arada «kredl bloka|ı» yanında solt tefecı plyasosm da geçerlı yöntemlerı uyguladıkları belırlenmıştır. Bundan bır sure önce bıldlrdığımız gıbı, özel ve kamu kesımı bankalarının Türkrye İş Bankası önderlığınde yaptıkları tCentılmen Anlaşması» 10 günde işlerlığınl yıtırmlştır. Antaşmayı bozarak ozellıkle mevduat toplanmasındo yüzde 4045 oranında faız uygulamasmı başlatan bankalann sayısı da kısa sürede 4'e yukselmıştır. Pt yasada genellıkle choldıng tıpı> dıye tanımlanan bu bankoların yuksek falzle toplodıklan foızlorı katılımları olan kuruluş larm finansrranmda kullandıkları da ilgllllerce *fade edllmıştlr. Dort bankanın «Centflmen An laşmasını» bozmalan, bonkolar S'stemlnde tolumsuz bir geltşme» dfye tanımlanmıştır. Yuksek folzın bırlkımci acısından ılk anda «olumiu» sayılabıleceğtni belirten üst düzeydekl bir banka yetkılisl «Sıstem bu gehşmeden ötürü yara alocoktır » demış. özetle su bılglyı vermlş tırtYüksek foız oranı; kredl mo llyetlerının. dolav sıyla flyat'ann ortmasına yol ocacaktır Bu araöa bankalar sfstemlnde giderek belırsızlık egemen olacak, kredı gereksinırrl duyon kl şl yo da kuruluşlar bütun hesaplannı yenıden yapmak duru mundo kalacaklardır» SİSTEM ÇÖKER * Plvasada vorolan para stkmtısının klmı sanayıcıleri ve ış adomlarını tKredl olsun, faızl onemll değı'> eğıMmi ıcıne Ittto>nı de belirten banka yetkılllerı, «Ancak bu tehlıkell ve •• konomıyl darboğaza götören bır gelışmedlr. Bunun sonucu bankalar sıstemının cökmesldır» blclmınde konuşmuştur. «•Centılmen Anlaşmasını» bozan bankalann ckredl bloka|ını» yuzde 7O'!ere voran düzeyde uy gulodıklorını belirten yetkıll «Bu dunımda altnan kredınin foızi yüzde 100'un altına düşmez» demış, yüzde 100 faizlı kredi Ile «ekonomıye uyçun» colışma yaDilarraYacağmı bıldırmiştlr. TEFECİÜK Öte yandan «Centılmen Anlaşmosmı» bozan bonkolaTin salt «tefecl» pıyasasmda gecer !ı yontemlerı uyguladıklan da belırlenmiştır. Bu bankalorın mevduata ötedıklerı yüksek faIzı. personel harcamaları ve ışletme mosraflarını da ekleyerek müşterılenne yansıtmok du rurnunda olduğunu belirten yet kılıler, «önlem alınmazsa tefecılerın uygulamalan, bankalar S'stemine egemen olocaktır» demişlerdir, «Bonkalararası savoş»ın tum nıtelığt Ile gundeme getırıldlğını, «Centılrren! k Anlaşmasına» uyan bankalann ıse Iki cephede savoş verdığıni «Centilmen Anlaşmasına» uymaj^an banka sayısı 4'e yükseldi. İlgililer, «Yüksek faiz, fiyat artışlan ile iflasları beraberinde getirir» görüşünde... Hlc bır ülkede baskı ve faşızm surgtt yoşonmomıştır Günü gelmış mazlum halk, mazlum uluslar gibı sermayeci sınıfının dıktasından kurtulorok kendı yozgısını kendl ellne almıştır Bu Inonc ve gelecekten kımsenın kuşkusu olmasın. Eibet faşızm de yargılanacaktır. Demırel rojıminın Içişieri Bokonı günun bırınde sağlığt elverir de yargılonırsa, «Çorum'da devletı yıkmak ısteyen solun karşısına, cevlete destek fıknndeo hareket eden sağ cıktı.» cumlesının hesabmı nasıl verecektır? Çunku devlet. hic bır ülkede solun karşısına sağı, sağın karşısına solu çıkarmaz. Ama Demırel reıımının lcışlerı Bakanı, «devlete destek fıkrınden horeket eden sağı» da yanıno alarak devlet terorüne girıştiğıni kendı sözlen ıi3 açıklamış olmoktadır. Yüreğınde bırazcık olsun ınsanlık duygusu taşıyan hongı sorumlu sağa, solu kırdırarak koltuğunu sağlomlaştırabılır? «Devlete destek fıkrınden hareket eden sağ» dedıklerının kokeni oraştırıldığında yoksul halk cocukları olduğunu görurüz. Yoksul halk cocukları beyınleri görünmeyen gücler tarafından yıkanmadıkça sermayecının uşağı olamaztar. Hele sermayecının zulmöne karşı koyantara yoksullukton başka dayanağı olmcyanlar karşı çıkmaztar. Ama bizd» çıkıyorlar SermayecırHfi colıp cırpmosı. halkı somurmesi korSismda «Devlete destek fıkrınden hareket eden sağa* gosterılon hedef nedlr? Komunlstlık, bolşevıklık... Faşızmın tırmanmaya geetığl. dlktasını kurmak ıstedıği her ülkede bu sakız çiğnenmıs, holkın duşmonlan, sermayecının satılık milıtanlarına komünıstlığı, bolşevklığı hedef gostermışlerdır. Vaktıyle bolşevık denılen Sovyetler'e 60 yıldır sınır korrşusuyuz, yanl bolşevıklık nerededır? Komünıst Partısının ıktıdardo olduğu Sovyetler B rl'ğı'ne. Bulgarıstan'a, Romanya'ya komşuyuz. Ne zorrun tavugumuza kış dedıler'. Oysa. NATO üyesl Yunanıstan'la catıştık. Bağımsız Kıbrıs Devleti ustüne yüruduk... Sılahlarımıza. ekmeğımıze. aşımıza, gozümuz gıbl sakındığımız paramıza Amerıka ambargo koydu, ulkemlzın dört bır yonında üsler kurdu, kendımlze yeten askerl araçlor yapan Kırtkkale fabrıkamızın gelışmesıne engel oldu. Bolşevıklık, konrünlstl*... Bunlar, bi'meyenlere hedef ctarak gösterfllrken boğımsızlığımızı daha çok yltırdlk, Atoturk llkelerınden daha çok uzaklaştık, ülkemızln en verımlı topraklan üstüne sermayecılere fabrika kurdururken icerde daha cok somürulduk, dışarda daha cok sömürülduk, sonundo ekonomıyi IMF'nın güdumöne vererek, tGel, blzl yörtet!...* dedık... Bunlan bolşeviklerle komunistler mi yaptılor? Yakın komşumuz Sovyetler Birlığı'nin ussü. askerl, sılahı var mı? Bolşevlklığın, komünistllğ'n ıç kavg a Içln hedef olorok secılmesı. somürunün daha cok somüruye dönüşrresı, halkm daha cok kazrklanması Içındır. Işoaamı Emın Hattat ıle bır gun oturup konuşurken bano şunları soylemıştl: «Ben, Sovyetler Bırlığı Malrye ve Tıcaret Bokanlon » e de, Amerlkan Ma'tye ve Tlcaret Bokanları ıle de otu1 rup konuşurum Sız konuşabılır mıslnız'» Haşa, nerede efendim! Eğer bızler Sovyetler Bırliği Maliye ve Tlcoret Bakanlorı, Amerıka Maııye ve Tıcoret Bakanları ıle oturup konjşsak, odımız «aıana» çıkar. Ama Emın Hattat oturup konuştuğu zaman, adı «başarılı ışadamı»dır. Emın Hattat benzerlennın bu oturup konuşmaktan elde ettıkler. nedır' Sovyet ve Amerikon malını Ithal ederken de halkmı kazıklar, eğer varsa Turk malını oraya satarken halkını kazıklar. Bu tıcaret Erbakan'ın dıbı yanmarrış kadoyıfının kaymaklısına benzer. Bolşevlklık, komunlstlık... 60 /ıldır bu ha'ka bu gözdağı verllir. Ne yapmıştır, bolşev kier ve komunıstler'? Ulkeyı mi borclandırmısiar. borc ekonomısıne dayanan bır sıstem mı getlrmışier, Kcre'ye asker gondererek vatan cocuklarınj rnı kırdırmışla. NATO'ya, CENTO'ya gırerek ulusa! boğımsızlığı mı zedeleTiısler, dısardo parası bulunan zengml daha zengın etmek ıçın akıllcrına estıkce ulusal parayı mı düşurmüşler, dışan para rrı kaçırmıslar, yıyenlerı, yeğenlerl vurgun vurduktan sonra dışan mı kacmışlar, yıyece< maddelenn' stoklayarak halkı ac mı komuşlar, derprr, cımento kömur karaborsası mt yapmışiar, orsa spekülasyonunu mu yonetmışler, zor mahkemelsri ml kurmuşlar, kentlerde Alevi Sünnı kavgosını körukleyerek yurttaşları bırbırlerme mi kird'rmışlar'' Daha OKIInızo ne kotuluk gelıyorsa. onlordan hangi birini yaprrışlar'? Hanı, Dentrei'e Yahya'nın durumu hatırlatıldığında b r ota sozüne sığınarak «Başını/a Yahya kadar taş duşsün' » der ya. bız de şımdı onıara donüp: cBaşınıza bolsevıkler ve komunistler kadar taş duşsön1 » dıyelım mı? Adma kapıtalızm denılen sermayecı ekonomıslnın yenı deneTielen de tutmadı Zaten bu sakat sıstemı, bu ka'avla «Rabbena, hep bana » dıyerek tutturamazfor da... fkonomi tutmayınca onun yalınkat re|lmı demek olan fasızT) de tutmaz Faşızmı kurmak içın de yurdu sömürneven ulusal sermayecı gereklıdır Bunlann ulusal serrrayecı'ep yo^tur Ulusal sermayecılen olmayınca, ulusal faşızmleri de olmoyacaktır Ancak zulüm, baskı, teror, anarşı ureterek, bır de bolşevıklık, komünıstllk hedefı gostererek, ne kodar kalırlarsa, o kadar kalacaklardır. Bır gun denız bıtecek... Denlz bltınce de, zulüm. baskı. terör yaponlara, «Davan orkandayım ..» dıyenler, iran'da, şurda, burda oldugu gıbı kacaraklardır. Kacacaklardır, cünku dışorda poraları vardır. Fakat, onlcra el ulaklığı eden zulüm, baskı, teror mokınelen ve araclon ne yapacaklar? Bunun hesabı sorulmayaccık mı sanryorlar? Her yerde üretım durdu. rkonomlde de, zulumde de... Kentlerı ve kasabalan kuşatarak, evterf basorok, oromo emrl olmodan konutlara glrerek, kltle halinde Insonlorı tutuklayarak, sokağa cıkma yasağı koyarak, yözleri rr.askelı muhbirlerın öncülüğünde Insan aviayorak bir rejım ayakta durabılir mı? Dünyada denendi durmadı, Demırel faşizmj de ayakta duramayacaktır. Bunu Demıreî'm kendl de, kullandığı korg vezlr d«, tarih okumuşlarsa, çok fyf bılıyoriardır. Telaşlon ve yukfek perdeden rart zurt ettnelen de bu yuzdendir. belirten yetkılıler şunlon söylemışlerdır: «Anlaşmayı bozan bankalann ılk onda belıı oranda mevduat toplamalan doğaldır Ancak bu mevduatın yatırım ve sağlıklı uretıme kredi olarak kaymosı mumkun değıidır. Bankolar bu mevduatı once ıştiraklerlne verecekler, kalan bolumu ile de spekulotıf alanları kredılendıreceklerdır Bu alanlara venlecek kredımn ıse hızlı fıyat artışlorına yol acması beklenmektedır. Kredınin gerı dönmemesı de gıderek ıflosların artmasını gundeme getırecektir » Bu konuda göruşunu oldığımız blr sanoyıci de Şu görüşü savunmuştur: «Akiı başında her sanayia banka foızlennın butunüyle serbest bırakılmosıno karşı ctkmalıdır Bız oteden ben bu goruşü savunuyoruz. Ortaya boyle olumsuz bır durumun cıkocağını da bırkac defa acıkladık Artık ok yaydan çikmıştır. Yapılacak ı$ geJışmelerı ızlemek, hukumete aldığı kararın yanlış olduğunu sık sık tekrarlomak olmalıdır.» öte yondan, işın bır dığer boyutu da bankalarla bonkerler arasındakı sovaşımdır Bankerlenn bankalara oranl a oldukca yüksek falz uygulamalonnm BANKALAR • BANKERLER KÜÇÜK VE ORTA IŞLETMELERIN ÜRETIM STANDARDİZASYONU { ILE DAĞITIM VE PAZARLAMA BİRLİKLERİ KURMALARI PLANLANIYOR Selim YALÇINER Banka mevduat ve kredl faiz oranlorının serbest bırakılması ve her ıkı ışlemın yuksek olculere tırmanmasından sonra orta ve kuçuk Işletmelerın fınansmanında yenı ve buyuk bır darboğaza gırıleceği ve ozel kesim üretımının buyük bır bolümunu sağlayan bu kuruluşlann kapanmalan surecının hızlandığı gozlenmektedır Hukumete yakın cevrelerden alınan bllgılere gore, «Orta ve kucük ışletmelerın yaşayabılmelen ıcln ba lırlı plankırda birleşmeleri zorunluğu uyarınco uretım standardızasyonu ve dağıtım pozarlamo bırlığı oluşturulması lcm ozendıncı önlem ler» hazır lanmaktadır. FİNANSMAN: Belırlı rahat dönemler dışında sürekli bıcımde parasal sıkıntı cektıklen belırtılen orta ve kucuk boy ışletmelerın flnansman sorunlarının, banka mevduat ve kredi faızlerının yükseltılmesınden sonra yenl boyutlar kazandığı ve bir çok işletmenın verımlılık cizgısının çok gerısınde faallyet gösterdıklen izlenmektedır. Orta ve kücük ışletmelerın, yönetımının ceşlt lı konulardakı lyımserliğıne ka pılma eğılımıne uyorak sınırlı capta yaptıkları ya da hıc üre tım yapTodan bekledık'erı bıldır Imsktedır Bu arada, ışten cıkarmalor aa yenı bır dalga bıcınnmde yoğunluk kazanmış ve 50 500 ışcı calıştıran orta ve kücuk ışletmelerın bır coğun da cok sayıda ışcmın ısme son verılmış veya calışanların yansından coguna ızınlerını kullan maları ve ucretsız ızıne yonelmelerı duyurulmuştur URETİMDEKI PAYIOrta ve kucuk Işletmeleni topkım üretımdekl paylarının cok yuksek olduğu ve büyük Işletmelenn surukleylcı rollerının devam etmekte olmosına karşın, orta ve kuçuk işletmelerın boğulmasının üretım duşukluğunden doğacak sorunları lyıce artıracağı ıfade edılmektedır Hukumetın, faız oran larını serbest bırakarak tascrrufu kamçılamaya calışırken, enflasyonla mücadelemn temel koşulu olan uretım artışını sağlayıcı tedbırlen almakta ge cıkmesının anlanılandırılamaaığını savunan uzmanlar. «Uretımın asıl kaynağını oluşturan orta ve kucük bov ışletmelerın yok edılmesıyle meyaana gelerek toplumsal problemlenn da onarı ması olanaksız yaralar acabıleceğmı» vurgulamaktadırlaı ÖNLEM Kapanmalarının buyük sorun lar yarataca&ı bıldırılen orta ve kjçuk boy ışletmelerın, buyuk boy ışletmelerın yarariandıgı fınansman kolaylıklarından vararianabılmelen ıcm belırlı planlarda «bırlıkler» kurmaya vonelmelerının özendırıle cegı oğrenılm.ştır. Uzmanıar, bu onlemlerın ne sonuç verecegının şımdıden kestırılTiesınm zor olduğunu. ancak rrvjcıze denebıleceK olaylarla problermn çozumlenebıleceğını soylemektedırler. Sayılan onlemler arasında, aıssatımın gerektırdıgı uretım standardızasyonunun gerceKİeştırılmesı ve orta ıle k j CUK boy ışletmelerın belırlı kalıtede mallar uretmelermın sağ lanması gerekmektedır. IMF*y« tesllm olmanın ya da teslım edllmenın bedelleri belırgın bıçımde ortaya ciKmaya başlarken, sermays pıyasasının yonlendıncilerı olması gereken bankalann hem kendı arolannĞa, hem de bankerlerle oaşlattıklan savaşım do ekonominin gelecegi acısından tehlıkell boyutlara ulaşmıştır. IMF'nın ısteklerıne uyularak serbest bırakılan faız.er uzerlnde önce bır «Centılmen Anlaşmasuna vardıklarını acıklayan bankalar, bunun üzerınden daha 15 gun bıle geçmeden kıyasıya bır «faız yarışın » kapılmışlurdır. Ozellıkle şube sayılan ve personellerı az, buna karşılık «personel başma mevduat oranları» yuksek olan bazı bankalar kamuoyuna yansıttıklan reklamlarında «Blr de bızım foızımızl duyun», «Daha yüksek faız ml Isterslrrtz? Gelin ozel görüşelım» gibl sözlerln ardında «Falz oronlonmtz yatırocağınız PCTOYO ve pazarlık gücünü/e boğlıdır» qerceğını gızlemektedırler Dahası, bankalann faız o f worını «yepyenl bıcfmler ve yöntemlerde» de yükselttıklerı ve «kredl blokaıı» glbl tehllkell blr uygulamaya yöneldiklerl qörülmektedlr. Bu yanşa, yakın bır qelecekte «Centılmen Anloşması»nın öncüluğunu yopan ve yuksek faizlerin zorarlarını vurguloyan buyük bankalar da Haberlerin Yorumu Banka faızcılığı Dinç TAYANÇ ' katılmok zorunda bırakılırlarso ne o'ocaktır'' Bunların yanısıra, sermaye pıyasasındakl etkinliklerl gun gectıkce artan ve «tefecılıkle» suçlanan bazı banker kuruluşları da yarışı bırakmayacaklanm acıkca ortaya koymuşlardır Bu kuruluşlar, şımdılerde banka (aızierınin uzermdo faız uygulodıkiannı vurgulamakta ve «Bankalar, hangl oranda faız ortırımı yaparlarsa yapsınlar, blz şimdlkl yuksek faızlerimlze bunlan da eklenr» dıyebllmektedlrler. Bu yarış, bır yandon yuksek faizle kredl almak durumunda olan büyük sanayfcllerl, Wr yandan do bu falzlerle kredi alamayoeak durumdakl kücük ve orta olcekll sanayıcıleri «harekete gecmeye» zorlamaktadır. Her Iki kesım de kredı malıyetlerının yuzde 75'lere ulaşacağı bir sermaye pıyasasının cokeceğ/ göruşunu kendi cıkarian doğrultusundan ırdelemekte ve karşı çıkmoktadırlar. Gorülen şudur kl, uygulonan falzler ve bunlann yakın bır gelecekte ulaşacağı boyutlar, öncelıkle kucuk ve orta sanayıın batmasını, ardından da buyuk sanayiın ufalmasını getlrecektlr. Sonuc, piyasanın dev Tekellerın kesın egemenliğıne gırmesıd r İşın ılgınc yanı, Botı'nın uluslarorosı fınanskapıtal kuruluşlorı da, onlann yorungesınde ıstenılen kararlan uygulayon yerli «beyınler» de faız larorım alırken, Kora Pora, ya da boş ko adlarlo tefecı pıyosalarında dolaşan mılyarların, tosarruflar şeklınde, hatta «her turlü acıklıktan arınmışt. ancak yasallıklan son derece tartışma'ı «Mevduat Sertıfıkaları» ve benzerlerl aracılığıyla bankalara akıtılabıieceğmı ve buradan da vatırımo vönelık kredılere donuşeceğınl varsayıyorfardı Oysa şu kısa uvgulomadan belfrgın'eşen sonuc Tefecılerın ortodan kaldırılmosı değil, tam tersıne bonkaiann tefeclleştirllmelerunı gundeme gettrmektedlr. "İSTANBUL'DA BAKKAL VE BAYİ SAYISI GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 20 AZALDI,, Cumhurtyet Ekonoml Servtsl Hayat paholılığı ve enflasyonun bakkal ve boylierı de buyuk olcude etkısi altına aldığı ve Istonbut'da bır yıl ıçınde bakkal sayısında yüzde 20 oranında azalma meydana geldıgı bıldınlmıştır. Türkıye Bakkailar ve Bovıler Federasyonu Başkan Vek'lı ve Istanbul Bakkailar Derneği II Başkanı Muammer Cay, 1979 yılında 22 bın dolayında bulunan uye sayılarının holen 16 bın o'duğunu ve glderek artan bır hızla bakkal ve bayllenn işlerıni tasfıye etmeye yöneldıklenni acıklamıştır. PARA SIKINTISI Muammer Oay, haîkın büvük bır bölümunun, bakkallan somürücü sınıfm bfr parcası olarok gordüğunü, oysa bakkallartn da kücük esnaf olarak buyük para sıkıntısı ıclnde kıvran dıklonnı sövlemtş, «Parasızlık, ozellıkle semt bakkallarındo yo ğun bıcınde zaten 25 ocak korarlarından önce de etkısini surdürüyordu. Bokkallor, caresız kalan yurttaşlara veresıye satış yapıyorlor ve çoğunluk'o da paralarını zamanında alamı yorlardı Gene herkesın gozleyeceğı gıb.. bır cok bakkalda mai ceşıdı azalna/a başla'tııştır» dıyerek, bunun para sıkın tısının en büyük göstergesı oiduğunu ıfade etmıstır. Demırel azınlık hükumetınce alınan 25 ocak kararlarından ve bu kararlann gerektırdığı yan kararlardan sonra bakkal ve bayıierln durumlarının cok daha fazla zoriastığını kaydeden Cay. mevduat ve kredı fotzierının serbest bırakılmasıyla bırlıkte ancak borclanarak yasarrlarını surdureb'len bakkallann da yuksek faizle borc para bulmo konusunda yenl sıkın tılarla karşıloştıklarını an!a»rmş. «Uyelenmız, zaten kendı caplarına gore cok yuksek faizle borclanablllyorlardı Fa'z erin serbest bırakılmasmdan sonra ıse bu oran ıvıce vukssl dı. Dogallıkla. bır cok bokkal ve bayı, bu oranda borclonama yacoğ'nı an'ayınca ısını tasfıye etme vo'uno gırdı» demiştır. ZAMLAR Banka kredi lerindeki artış, ekonominin parasallaşma gereksinimini karşı lıyamıyor bankalorı ıcıne o4an verılere göra, banka kredıterınm artış eğılımınde gecen yMa göre hızlanma gorülmektedır. Tıcarl kredilerin yanısıra, ban kalar tarafından ocılan tanm, sanayı, kücük sanat ve konut kredılerinm toplamı, 13 haziran tarıhlı son verrlere gore 5393 mılyar llraya ulaşmıştır. Banka kredılsnndeki artış orant gecen yıl başmdan 15 haziran tanhine dek gecen sürede yüzde 72 olarak gercekJeşirken, bu oran bu ytl yüzde 18,3'e cıkmîSttr. Bonka kredılenndeki arttş. parasal otorak gecen yrfm oynı dönemınde 2'\2 mllyar llra olurken, bu yıl 83 6 mıryar lıroya yukselmıştır. Ancak, ekonominin icinde bulunduğu yükseK enflasyon ortamı. bir yıl önoesme göre yaklaşık 4 kot daha fazla olan kredilerin önemli blr bolümünü errtmekte. bu neden le »konominın porasollaşma ge reksiniml karşılanamamokta. boylece ptyasada nakıt dorlığından söz edılmektedır. Bunun yantstra, carl büyüme hızının yuksek ofmasına rağmen, ocrlan kredllor karşılığında bon» kalara yatınlmosı zorunlu kılf non vadesız tıcarf mevduatta görülen büyüme de kredılerdeVI gercek artısın daho düşük otarak bellrdığtnl göstermskte«Jır. ANKARA (ANKA) Bütürt Dış borç ana para ve faizleri ulusal gelirin yüzde 65'i oranında ANKARA, (ANKA) Turkıye'nln dış borç yukunun gıderek ağırlaştıgı göz lenmektedır. Nısan 1980 ıtıbanyle yapılan hesaplamalar, dış borç odemelennm toplam dovız gelırlennın yuzde 58 düzeyıne ulaştağını gostermektedır. Dı? borç ödemelerinln dövjz gelırlenne oranı, 1979 yılı sonunda bu düzeye ulaşmış bulunmasma karşın, 1978 yıhnda yüzde 36,7, 1977 sonunda yuzde 28 8 1976 sonunda ise yüzde 11,1 olarak hesaplanmıştır. 1975 1977 yıllannda gercekleşürilen yoğun kısa süreli borçlanmalar nedenıyle, dış borç ödemelen giderek artan bır biçımde döviz gelirlenni tehdıt etmeye başlarken. suresı dolduğu halde ödenıneyen borçlann tutan da onemlı ölçüde artmıştır ve toplamı 2.7 mıl>ar dolara ulaşmıştır.. ULUSAL GELIRE ORANI Türkıye'nm toplam dış borçlannın ulusal gelıre oranı da hızla yükselmektedır. Dış borçlar, haziran 1980 ıtıbanyle ana para olarak 18 9 mılyar dolara yükseürken, toplam ulusal geürın yuzde 18,9'una eş bır değere ulaşmıştır. Faızlerıyle bırlıkte S0 mılyar dolara ulaşan dış borç yukü, faizler de dıkkate alındığında toplam ulusal gelirin yuzde 65'ı düzeymde hesaplanmaktadır. Mısır ile IMF arasındo yenl bır «Stonbby» duzenleme«l konusunda anlaşma sağlana madığı bıldınlmışlır. WASH1NGTON, (ANKA) <C IMF, yeni bir Standby,, anlaşması konusunda Mısır'ı da oyalıyor Mısır, fMF Ile yeni bır «Standby» düzenlemesl yapa rak Fon kaynaklarından yararlanmak amacryla yaklaşık iki yıldır coba harcamaktad>r. Yenl «Standby» düzenlemesi, 1978 yılında gercekleştırılen üc y<l süreli ve bu sure lclnde Mısır"o 730 milvon dolar kredi olanaği tanrvon düzenlemenın yerlne Oececektır. 1978 yılındo üzerınde vorılan dözenleme, yo fiun kitlesel tepkıler nedenıy te Imzo torihlnden üc ay son ra Iptal edılmiştır. Mısır Ile IMF arasmdakl onloşmazlık, oaşlıca ikı nedenden kayrtaklanmıştır. 1 Mıstr'ın 1 temmuzdo yu rüılüğe gıren yenl bütcesı, IMF tarafından enflasyonu köıükleyıci yapıdo bulunmuştur Mısır'ın yeni bütçeslnde; kamu ke8lml ucretlerı, sübvansiyonlar ve sosyal haklar toplom 1.4 mılyar dolarlık bır değerde artmlmıştır. Mtsır, mall otorıtelerl, butçedeki bu harcoma artişının korşılığının bulunduğunu ve ülkenın dovl? gellrlerinin bu yı! 1.7 mıl yar dolor artacağını savunmoktadırtar. Turkıye Bakkailar ve Bayıîer Federosyonu Baskan Vekllı. Istanbul Bakkailar Derneğı II. Başkanı Muarrmer Csy. hukumetın uyguladığı akan/akıt se ker ve Teke! zamfannın kucuk esnaf acsından bardağı taşıron damla olduğunu ve toptort cılar gıbı ellerinde belırlı bır lımıt bulunmayan bakkollann, bu zamlardan doğan prımi ödemede olağanustü zorluklar cek tıklerini blldirmış, «Ömeğin duk kânında 300 ceşıt mal bulunan b r bakkol, bu aşamoda mal çe şıdını 150'ye indırme yolunu sec tt. Bunu yaptıktan sonra da durumunu düzeltemeyenler Ise. ısyerlerını tasfıye etmeye başlodılor. Böylece. 1979 yıltndakı 22 bin uyemız, 1980 yılında yak laşık 6 bin ekslğiyle 16 blne ind.. Görüldüğü gıbı tasfıye oranı yüzde 25 dolayında Bu orada, emeklı o!up do bakkailığı kâ'lı bır ış olarak gârenler, uyemız oldular. Arra bunlar da ikıuc oy Ic/nde karşılaştıkları zoriuklcrı yenemeyerek ışi bıraktılor. İstanbul'da kücuk esnofın tasfıyesl tehlıkeli boyutlara varmış tır. Ostelfk, kücük esnafın tasfîyesl oranında büyük marketler açılamamaktpdır. Yanı kücük esnaftan boşalan yeri buyük süpermarketler dolduramamaktodır Bu gelışimln ılk sonuclarından bıri, dağıtım ve pazariomada karşılaşılacak aksaklıklar ve sıkıntılardır. Buyük kuruluşlar do bu olumsuzlukton paylannı alocak'or. tehlikenın farkına kıso btr sure fçınde va rocoklardır.» demiştır. Bayar: "Anadolu sanayıi batabilir,, ve Teknoloıı Bakanı Nurl Bayar, «Eğer ^edtr.r alınmazsa Anadolu'dakı kuçuk ve orta boy sonayıler kur farkları nedenıyle yok olabılır» demiştır. ANKA muhabırının, «kur fark lan nedenıyle Anadolu sanayıının zor durumda olduğu bıldırflıyor» yolundakı sorusunu cevapıandıran Sanayı ve Tsknoloıı Bakanı Nun Bayor şoyle konuşmuştur « Bu cok onemlı ve vahlm bır durumdur. Anadolu'dakı kucuk ve orta boy sanayi kuruluşları kur farkları nedeniyle arton borc yükumlulukleri nedsmyle malı bır krlzın içıne gır mışlerdır Bakonlığımız kendısmı ılgılendıren gerekll gırtşım lerı yapmıştır. Eğer tedbır alınmazsa Ana«lolu'dakı kücük ve orta boy sa nayıı kur forklan nedenfyle yok olabılır. Bir an önce ger»kli ted bırlenn alınması aerekmektodır.» ANKARA (ANKA) Sanayı