17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CDMHUBİYET 9 HAZtBAN 1980 DOKÜZ (Baştorafı 1. Sayfoda) derf, parti tabonı karşısında sürekli olarok parti dışı sol slo ganlardan sakınma uyarısını ya pobiliyorsa. bunun bir anlamı Olmolı idi. Acaba. CHP d:şı so lun görüş ve sloganlan parti tabanını etkilemeye mi başlamıştı? Slogan va mesojların Halk Partisi tabanırva dönük çe kiciliği mi söz konusu idi?.. Eğer böyle bir durumun giderek belirginlsştiği izlenimi parti ^önetiminde yer etmeye başlamışsa, o zaman yalnızca CHP dışı solu eleştirip suçlayarak bir noktaya varılması rrümkün olamayacak demektir. Çünkü cdetnokrotik sol» bir par ti yapısı gereği zaten sağdan ve soldan gelen etkilenmelere ocıktır. Böyle bir partide sağ ve sol kanatların zaman içinde oluşması doğal bir gelişim sayılır. Önemli olan. bunları bir denge icinde tutarak ortaya cıfcacak dinamikten partinin itici gücü olarak yararlanabilmektir. Ama sürekll sola catılarak »komplekse kapılmok»tan söz edlürse, partiyi bir kısıriık kaponına sokup kapıyı sağa doha da acık hale getirmek tehlikesi uc verir. Bu arada, şunu da akılda tutmak yerinde o lacaktır: CHP dışı slogan Ve mesajlar parti tabanını etkilemeye başlanrışso. o zaman par tl dışı solu sürekli suçlamak yerine. CHP'nin kendi slogan ve mesajları ile bunların Içerlğine özenle eğilmesi gerekir. Saptanan politikalarin yeterli olup olmadığı. Halk Partili kitlelerin özlemlerine karşılık verip vermediği ciddiyetle inrolen melkJir. Bunlar yapılmaksızın. CHP dışı solun suçlanması ve caman komplekse kapılmayalımı denilmesi, biroz kolaycılıfia saprrak olmuyor mu. dersiniz?.. Kücuk Kurultay konuşmasında Sayın Ecevit'in bir noktaya daha hoylj sinirlendiğl dikkatimizl cekti. Bunda haksız sayılamazdı. AP Lideri Demırel'e ken disinde bulunmayan bazı nitelikleri öteden bsri yakıştırabilen kimi aydınlara çattı Ecevit. CHP liderinin bu görüşünde gerçek payı vardı. Fildişı kulelerindeki bazı sözds ilerici aydınlor uzunca bir zamandır Sayın Demirel'in cLit>erolliği>nden, «hesap adamı» olmasından söz edip durduklan bılinir. Günlük siyasal yaşantı bunun böyle olmadığını kac kez kanıtlamıştır. Bu bakımdan, fildişi kulelerindeki kimi aydınların «bilimsel görüşierisne kızmak yerine, on lorı kendi fantszileriyle boşbdşa bırakmak daha tutarlı olacaktır kanısındayız.. CHP lideri konuşmasının önemlj bir bölümünü partilerin toplumsal örgütlenmesine ayır dı.. Sendikalarla siyasi partilerin organik bağ kurmalarını yasaklayan yasaların değiştirilmesini istedi.. Partilerin 1960 öncesinde olduğu gıbi ocokbucak teşkilâtlarına yeniden sahip olmalarının. köylerde, mahallelerde örgütlenmelerinin öneminl vurguladı. «Halkin için de kök satınması» acısmdan bu tür örgutlenmenin yaşamsal nitelik taşıdığını söyledi.. Kamu görevlilennin örgütlenme hakkına sahip olmalannı, seçme ve seçilme yaşı ile par İZLENİMLER tilere üye oima yaşının küçüttülmesini istedi.. Ayrıca bu konularda gereklı yasa değişikliklerinin yapılabilmesi icin AP'ye «diyalog» coârısında bulundu.. CHP liderinin bu konularda ki duyarlığını anlıyoruz.. Gerçekten sendikaların siyasi par tilerle organik bağ icinde olma maları, partilerin mahalle ve köylerde örgütlenme hakkına yasal olarak sahip bulunmayışları cağdışı sayılmalıdır.. Ancak bu konuda iki nokta üzerinde durmak yerinde olacaktır. Birincisi, bu yasa değişikliklerini gercekleştirmek. par lamentonun bucünkü koşulların da olanaksızdır. İkinci nokta ise. doğrudan Halk Partisinl ilgilendiriyor. O da şudur: Bir zamanlar, 1975 ve 1976'tarda parti içi işlerliğin soğlanabilme si neredeyse tumüyle tuzük de ğişikliğine bağlanrrıştır. CHP tüzüğü değiştirilirse, tılsımlı bir değnek değmişcesine parti için de her şey yoluna girecektir. Ne var ki bunun böyle olmadığı görüldu. Çünkü rahatsızlık bCryük ölcüde temel konulara yakloşımdan koynaklanıyordu. Şimdi de toplumsal sorunların. daha doğrusu bunalımların çö2ümü İçin toplumsal örgütlenmedekl yasal smırlann kaldırıl masına büyük ölçüde bel bağlandığı şeklinde bfr Izlenim dik kati çekmektedir. Ecevifin konuşmasından böyle bir izlenim edindik. örgutlenmenin öneml ocıktır kuşkusuz. Ancak sorunlara yaklaşırr bicimi, bunalımlorı kitleleri peşinden sürükleyerek aşmak için oluşturulacak çözüm önerilerinin niteliğl herhalde çok daha büyük önem taşır... CHP liderinin dünkü küçük kurultay konuşmasına bir baş ka acıdan daha yaklaşmak olasıdır. CHP dışı sola sayın Ecevifin bu denli ağırlıklı bir biçimde yuklenmesi. yeni bir hükümet formülü oluşturulma sı yönünde cizilmiş olan stratejinin bir parçası da olabilir.. Sola catılarak MSP yöne timi rahatlatılıyor olabilir. Ay rıca CHP liderinin deyişiyle. AP icindeki csağlıklı unsurlara* selam çakılıyor olabilir. Bir de. «kızım sana söylüyorum. gelinim sen anla» kabilinden Halk Partisi grubundaki «sol kanatıa dönük bir örtülü uyarı söz konusudur.. Bunların tümü akta gelen olasılıklardır. Şimdilik CHP lideri, AP ve MSP'ye geniş tabanlı koalis yon çağırısını yinelemiş bulu nuyor.. Demirel'in buna ıııh» dedığl bilinmekte. O zaman CHP liderinin MSP, bağımsız lar ve mümkün olabılirse AP icindeki csağlıklı unsurlar> dan oluşan bir geçiş dönemi hükümetini arzuladığı söylenmelidir. AP'de bir çatlağın mey dana gelmesi hayli güc gözük mekte, CHP yönetiminin de bu konuda düş gördüğü ka nısında değiliz pek.. Artık önümüzdeki günlerde CHP'den kay naklanacak gensorular dönemine glrilmesi beklenmelidir.. Bu süreçle birlikte MSP'nin de ne yapabileceği ortaya çıkacoktır. Çünkü MSP yanaşmodıktan sonra CHP'nin hükü meti düşürme konusunda ya pabileceği fazlaca bir şey yok tur. Ecevit partisiz başbakanlı CHPAP Erbakan İsteklerimız (Baştarafı 1. Sayfoda) ki her kararında açıkça görülü >or» demiştir. ÖNCE GÜVENLİK, SONRA SECİM Seçım güvenliğl sağlonmodan seçime gidilemeyeceğini belirten Ecevit, cSecime gidelim, ama elbette bu hükümet le değıb demiştir. Demirel'in faşist kuruluşların kongrelerine çicek gönder diğini ve bu kongrelerin Demirel'in mesailon ile oçıldığını söyleyen Ecevit, şöyle devam etmiştir: «Demirel'in Türkiye"yi felako te sürüklemesinden sadece kendisi ve sağcı kişilerin değil. bazı solcu aydınlann da katkısı olmuştur. Bu aydınlar, Demirel'i liberal diye tanımlamışlar ve faşist militanlarla tşbirliğini kendi acısından tutarlı bir taktik otarak değerlendirmişlerdir. Bazı solcu ya zarlanmız bana da bu yolu ömek olarak göstermişlerdir. Bu örneğe, solcu militanlarla Işbirllğine hayır diyorum. Ben sizin oyununuza gelmeyeceğim.» ENDONEZYA TUZAĞI CHP lideri Ecevit konuşmosında, MHP'nin devleti ele ge çirmeye çalıştığını, bu nedenle silahlı kuvvetler) de buna ortak etmek istediklerini vurgulamış ve silahlı kuvvetleri bu oyunun icine çekmek için her çeşit çabayı gösterdiklerini, etnik ve mezhep ayrımcılığını ve komünizm tehlikesini olduğundan büyük göster meye veya olduğundan büyük hale gelmesi icin kışkırtmalara başvurduklarını söylemiştir. Ecevit. Türkiye'yi bir «Endonezya tuzağnna duşürmek istediklerini kaydederek, «Tür keş, 12 Mart müdahalesini amaçladıklarını da kendi Dokuz Işık adlı kitabında yazmıştın biçiminde konuşmustur. Endonezya tuzağının llk prcvalarının kendi hukümetleri döneminde Sivas. Maraş gibi illerda denendığıni anlatan Ecevit, demokrasi mücadelesinde kendilerıne «demokratik kitle örgütu» dıyen bazı örgütlerı de güvenmedıklsrini söylemiştir. Tüm kitle örgütlsrini aynı sepete koymadıklarını, ama bazı demokratik kitle ' örgütlerinin, hem demokrasiyi bir burjuva oyunu gibi görüp, hem de yararlanmak ve kullanmak için ça lıştıklarını söylemiştir. MSP'NİN İÇ ÇEÜŞKİLERİ MSP'nin kendi iç yaptsı ile bilinen veya bilinemeyen bazı nedenlerle hükümet desteği konusunda açık ve tutarlı davranamadığını anlatan Ecevit, iç çelişkileri nedeniyle MSP'nin hükümsti etkileyemediğini, buna karşın AP'nin MSP'ye şantai yapacak duruma geldiğini ve bunun örneğinin Cumhurbaşkant seçiminde göruldüğunü anlat mıştır. DIŞ POLİTİKA Ecevit konuşmasındo dış politika konularına da geniş yer vermiş, ABD ambargosunun hiçbir ödün verilmeden kaldırıl ması üzarine Türkiye'deki ABD tesislerinj koşullara bağlı olarak açtıklarını onlatmış ve şöyle devam etmiştir: «Bazı ilerici aydınlar ve solcular, bu tesisler kapatılmalı sloganını haykırır ve parti içinde de etkiletneğe çalışır. Sovyetler Birliğınin en üst yöneticileri kendi ağızları ile bana Türkiye'yi uzaydan gözetledikle rini söyledıler. Onlar bizim içimizi gözetleyecek de biz onların içini niye gözatlemeyeceğiz. Tesislerı kapatırsak onlar Türkiye üzerinden peyk uçurmaktan vaz mı geçecekler?» Ecevit daha sonra şöyle konuşmuştur: «ismi ve ülkesl lâzım değil bir komünıst ülkenin lıdsri yıl» lar önce bana, sizin ülkenizdeki bazı komünist ve sosyalistlere kendiierini komünist say madan önce milliyetçi olmağı öğretmelisınız. demişti.ı Ecevit, Türkiye'de slogan solcularının ilgilenmediği bazı şeyler olduğunu Orta Avrupa' da karşılıklı kuvvet indirimi gorüşmelerının Türkiye'yi etkıleyebileceğini, kendi hükümetleri dönemınds Türkiye'de kuvvet artınmına karşı mucadele ettiklerini söylemiş, NATO'da kalmayı Türk jeopolitiğinin bir gereği saydıklarım, NATO'da kalmakla birlikte Ortadoğu ve Balkanlarda «sivrl uc» ya da «paratoner» olmayı kabul etme diklerini anlatmıştır. Ecevit şöy le davam etmiştir: «Gerçek anlamda solculuk hesap kitap bilmeyi gerektirir. Bugün Sovyetler Birliği ve Çin bile dış politikada ideolojik açıdan bakmıyorlar. Bizim bazı solcuların ise ikisinin birbirine karıştırdıkları görünmektedir. CHP'de çatlak oluşturmak için parti dışından gelen bazı kışkırtmalarla karşı karşıyayız. Bu nun somut bslgeteri elimde. Ben Ataturk'ün kurduğu, yıllarca İnönü'nün yönettiğı bir partinin genel başkanıyırn. Bir takım dış politika konularını iç politikaya alet etmem. Hükümetimiz döneminde bir takım çok bılmişler bize söylemediklerini bırakmadılar. İMF'ye karşı uygarca mücadeiemizi övdüler. Şımdi görsünlar bakalım. Batıya ödün vermek İMF'nin boyun duruğuna gırmek nasıl oluyormuş AP hükümeti döneminde.» EKONOMİK KONULAR Ecevit, hükümetin faiz hadlerıni serbest bırakan karart ile sosyalist ülkelerle dış ticareti azaltan kararlarını da eleştirmiştir. Sosyalist ülkelsrde boşalttığımz pazariarı Batı'nın dol duracağını ve oradan elde edeceği geliri bize bin naz ile kredi olarak vereceğini söylemiştir. CHP Genel Başkanı Kurultay delegelertne bir anket formu dağıtacaklarım bildirmiş, siyasi partilerin ocak ve bucak örgütlenmesi, 18 yaşta seçme, 25 yaşında seçilme hakkı gibi seçim yasası değişikiikleri ile igili görüşlerini alacaklarını an latmıştır. Partilerin bucak ve mahalle örgütleri olmadığı için o alanlann demek ve frakstyonlara kaldığını ve olayların bu nedenle arttığını bildiren Ecevit, diğer partilerle de anlaşrra sağlanorak bu değişikliklerin Meclis'lerden cıkanlmasına çalışacaklarını söylemiştir. SİLAH SESİ Ecevifin konuşmosı sırasında bir ara solonda bir silah sesi duvulmuş ancak fazla bir telaş olmomıştır. Daha sonra silahın Ankara Milletvekili ismet Çanakçı'nın belinden düştüğu ve patlodığı öğreni'miştir. Ecs vif in konuşmasından sonra Kurultay delegeler dışındaki kişilere ve basına kcıpatılarak çalışmalar gizli olarak sürdürülmüştür. Kücük Kurultay'ın bugün bir bildlri yayıniaması bek lenmektedir. (Baştarafı 1. Sayfada) gulamayı görmek için söz ko nusu olabileceğini ifade ederek, şöyle devam etmiştir «Çünkü mem!eketin zaman kaybedecek vakti yok. Meclis tatile girerken. biz aylarca oyalama yanlısı değiliz. Ama, bir anda hareket etmek siyasi nezakete uymaz. Ondan do layı, 'bak arkadaş. sana son bir defa hatırlatıyoruz' demek uygun görüldü. Onun İçin böy le hareket ettik.» Erbakan, salı günü (yorın) mektubun içeriğini açıklayoca ğını belirtmiş, «Daha önce söy lediğimiz gibi, beş koldaki tah ribatı durdurmasını tstedik. Bunlar müşahhas, laf boğuntusuno getirilemeyecek şeyler dir. Bunları madde madde sıraladık» biçiminde konuşmuştur. «Hükümete verilen mektupta, Ortakpazar'a girmekten vaz gecildiğınin, son faiz kararnarılmesi de yer almaktadır» diyen Erbakan, oçıklamasım şöy le Bürdürmüştür: «Hafta sonunda (cumartesi günü) alacağımız cevaba göre. her bir gensoruda biz kendimizi serbest addedeceğiz. Muhtıramız gayet acık, net.» MSP Genel Başkanı, Cumhuriyet muhabirinin Cumhurbaşkanı secimi ile ilgili olarak sorduğu soruyo. geçmiş başkan secimini anımsatmış, «Biz çok şükür yüzümüzün akıyla çıktık> demiş, «Bundan sonra ne olur?» sorusunu ise şöyle yanıtlamıştır: «Savsaklanmaması lazım. Bu. ortada bırakılacak bir şey değildir. Tabii. şanssızlık yaz aylarına gelinmiş olmasıdır. Böyle tam mevcutla, bu aritmetiklerde çalışmanın kendine mahsus bir güçlüğü vor.ı OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK (Baştorafı 1. Sayfoda) tuculuk, toplumsal tepkı birikiminın doğal bir parçası sayılarak soyut bir halkçılığın, gucünü kararlılığından çok heyecanından alan ıktidar deneyina ortak edilmiştir. CHP MSP koalısyonu budur ve ne yeni CHP, ne de 12 Mart sonrası ortam içinde sağ oyiarı bü yük ölcude bölsn MSP, kâğıt üzerinde yozılı programlann, toplumda kök sclmış gerçekleri bir kalemde değiştiremeysceğinin farkına varabiimişler dir... Aradan geçen süre içinde olup bitenlsr. o deneyin kaçınılmaz başcrısızlığındaki nedenleri toplumun algılamasına olanak vermedi. Bu arada sağ, 12 Mart sonrası yenilginin rövanşını üst üste alarak, egemen sınıfiarın, iktidarlannı sürdürme uğruna faşizmi kullanmaktan çskinmeyeceklerini apaçık sergiledikleri günümüze değin ulaştı. MSP'nin bu tırmanıştaki rolü ortndadır... Ne var ki, bugünkü koşullarda bile Millj Selamet eylemi, ülkenin içıne itildıği bunalımdan çıkartılmasının yollannı düşünenler ıçın taktik, hatta stratejik bir öge olmaya devam etmsktedir. Bunda, hemsn yanıbaşımızdaki İran'da meydana gelen «devrım»in, surükieyıciliğıni din gerçeğınde bulmasınm buyük etKisi var kuşkusuz. Dun yadaki en acımasız» en örgütlu baskı repmlermden bırı olarak bııınen Şarı d.ktasınm Ayetullahıar ve peşlsrindeisi inananiar tarafından alaşağı edılişı, Türk soiunu da onemli ölcüde etkilemektedir. Bunun yanısıra, ka bul etmek gerekir ki, MSP de. Genel Başkanının ağzından tür lü pitoresk benzetm3lerle kamuoyuna gonderdığı mesajlarla. psk çok kışı için, Parlamentoda en büyük güce sahip CHP'ye oranla çok daha «sert» bir muhalefetm örneklerini ser gıiemektedır. Ancak. bu muhaIsietin «sertiiğı» dsğerlendirilirken, çoğunluk. aynı MSP'nin, yakınıp durduğu AP azıniık hukümetıne «kerhen» de olsa des tek olduğu bile bile gozardı edılmektedır. Erbakan'ın iki gün süren bosın toplantıları ile açıkladığı parti «kararı», MSP'nın kımlığıni ve yapısını bir kez daha ortaya sermıştır: MSP. 1974de CHP il3 gırdıği koaiisyonda, ımzaladığı protokolle uluso taahhüd ettiği genel affı engelleyen MSP'dir yıne... Kamuoyunun onemli bir bölümünü, bu arada solu etkileyen «sert muholef9t»in vardığı nokta, ülkeyi adım adım faşizme götürmekt3 olan bir iktidara, bir ay daha süre tanımak olmuştur. Bu noktaya gelişte ise. partinin yapısında yatan çelışkıierden ve bu çelişkileri iktıdar hesapları ile dengelema çabasından başkaca bir şey bulma olanağı yoktur. Milyonlarca insanımızın. yuzyılların ezilmışlığine korşı dinsel inanışlarına sığındıkiart bir gerçek, bu gerceği yodsıyageliş de bir «tarihsel yanılgı» bile olsa, yeni ve mutlu bir siyasal dengenin sürükleyiciliğınl MSP'ye malederek hssaplara girişmek, bundan önce görüldüğü gibi, bundan sonra do sonuc vermeyecektir. Cünku MSP'nin tıüşteri beklediğı yerde, tutucu partıler yıllardan beri iktidarlarının kaynağın, bulagslmişlerdir. Salametcilerin o kaynağa yaklaşımları ise, Erbakan'ın renkli muhalefetine rağmen, bir Demokrat Partinin, bir Adalet Partisinin yaklaşımından, özunde farklı değildir. Vehbi Eoç (Baştarafı 1. Sayfada) dığı, ancak Ankara'da siyasi durumun gösterdiği değişiklik nedeniyle gelemediği öğrenilmiştir.. Söz konusu topiantının yapıldığı sıralarda Mercedes şirketinın sahiplerinden olan Almon Leevvaris Copp'un deniz yatı ile Marmaris'e geldiği saptanmıştır.. Copp'un Marma ris'te bulunduğu sıralarda ken disini Ankara'dan özel olarak gönderilen bir polis timl korumuştur.. Marmaris'te gercekleşen bu luşma konusunda otel yöneti cileri, «sayın Koc otelimizde istirahat ediyor» demekle yetinirken. bir başka otel yöne tlcısi. «konuklar, otelin soyın Narin tarafındcn tumüyie satın olınması nedeniyle misafireten getmişlerdir.» şeklinde acıklamada bulunmuştur.. Otel yöne ticileri, bir toplantı yapıldığı söylentisin; kesinlikle yalanla yarak. «otelimizde bir toplantı yapılmıştır. Ama bu toplantı iş çevrelerinin toplantısı değil, dış hekimlerinin paleontoloji kongresidır..» demışlerdir.. KATILANLAR İş cavrelsrinin çeşitli eskl yöneticiler ve yabancı misyon çevreleriyle Marmaris'te oynı otelde biraraya gelmesi dikkat cekici olmuştur.. içişlerj Bakan Vekili Orhan Eren için söz konusu buluşmanın gerçekleştiği tarihlerde otelde bir rezervasyon yapılmış tır.. Eren'in bu buluşmayo gelmek jçin kesinlikle söz verdiği, ancak daha sonra gerginleşen siyasi hava nedeniyle Marmarıs'e gidemediği anlaşılmıştır. Buluşmada Türkiye işveren Sen dikaları Konfederasyonu adına hem genel başkan Halit Narin hem de genel sekreter Rafet İbrahimoğlu'nun yeralmosı buluşmanın önemini arttırmıştır. DENİZDEN YAPILAN ÇIKARMA Topiantının yapıldığı sıraiar da, Marmaris'e cok ünlü bir ismin oeldiği saptanmıştır.. Son zamanlarda Türkiye'de bir büyük holding ile komyon imali icin anlaşma imzalayan ve Türkiye ile ekonomik bağları bulunan Alman Mercedes şirketinin sahiplerinden Leevvarıs Copp. Diana 2 isimli yatıyla Marmaris'e gelmiştir.. Aynı za manda Alman İşverenler Birliği içinde etkili bir isim olduğu bildinlen Copp'un Marmaris'te bulunduğu bir gün icinde kendisini Ankara'dan gelen bir özel timin koruması dikkati cekmiştir.. Copp'un Marmaris'e ge liş nedenini turıstik amaçlı ola rak göstermek için özel bir ça ba harcanmıştır.. Sükan (Baştoraft 1. Sayfada) Bunlardan başka, eski DP örgütlerinde çalışan ve sayıları 750'yi bulan il ve ilçe yöneticileri de, dünkü toplantıda AP'ye gırmişlerdir. Ankara'da Dedemen Oteli Salonunda yapılan AP'ye dönme töreninde. AP Genel Başkanı ve Başbokan Demirel, sağına Faruk Sükan'ı, soluna da Sadettin Bılgiç'i alarak oturmuş imza töreni sırasında, AP'ye katılan eski arkadaşlarıyla kucaklaşmıştır. AP Gsnel Başkanı Demirel, yaptığı konuşmada. «65 şartlarını yeniden hazırlayıp geleceğiz. 65 şartları tahakkuk ettiği takdirde ücyüzün üzerinde milletvekili, 120'nin üzerinde senatör cıkormamız mümkündün demiş, butün «milliyetci'leri AP cotısında toplantıya cağırmştır. Demirel konuşurken, dlnleyen lerden bozıları, «seneye de MSP'lileri alırız Inşollah» denrşterdir. SİYASETTE KIRGINLIKLAR OLABİLİR Demirel. «siyasette kırgınlıklar, dargmlıklar olabilir. Kırgınlık ve dargmlıklar bir yerde unu tulmolıdır. Barışmanın yadırganacak bir tarafı yoktur. Kucaklaşmonın yadırganacak bir tarofı yoktur» demiş. bununla ken disine en ağır hücumlarda ve ithamlarda bulunmuş olan Faruk Sükan ile arkadaşlarının, söylediklerini unuttuğunu anım8atma* istemiştir. DP yöneticisi olduğu sıralarda. Demirel kardeşlerin yolsuzluklon ve Demirel'in yeâeni Yohya Demirel nedeniyle. Başbakanın Yüce Divan'a gönderilmesi gerektiği görüşünü savunan Faruk Sükan. Türkiye elim şortlar icinde bulunduğu İçin. AP'ye dönduklerini söylerriştir. Eski DP iktidorı döneminde, Urfa Valisi iken. Menderes'e deve kestiği icin «Deveci Vali» diye un yapan, Kadri Eroğan da, yaptığı konuşmada, «hepinizi burcu burcu koklarım» demiş. yasa izin vermediği icin Demokratik Partinin AP'ye katılmasının sağlanamadığını, bu nedenle partiyi feshedip geldiklerinl söylemiş, cAslında bu toplantı DP'nin AP'ye katılmasıdır» biçiminde konuşmuştur. Kadri Eroğan, «Biz en büyük fedokârlığı yaparak geldik. Biz gururlarımızı ayaklar altına aldık da çeldik. Bunu milletımiz için yoptık» demiştir. Baştürk (Baştarafı 1. Sayfada) calışan Genelİş uyesı işcilerin iki aydır maaşlarını, ikramiyelerini ve sosyaı haklarını alamadıklarını belirterek, şunları söylemiştir: «Hayat pahalılığının korkunç bir biçimde arttığı bir dönemde, ücretlerinden başka gellrleri olmayan işcilerin toplu sözleşmelerden doğan haklarını kullanmaktan başka çıkar yollan yoktur..» Sıkıyönetimlerin Işçiişveren ilişkilerine müdahale etmemele ri gerektığini bildiren Başturk, iki aydır adığa mahkum edilen işcilerin toplu sözleşmelerden doğan çahşmama haklarını kul landıklarım belirterek, «Bu nedenle de sendika yöneticileri, temsılciler, işçiler gözaltına alınmakta. ancak işcilerin haklarının verilmesinin sağlanması için hiçbir şey yapılmamaktadır..» demiştir.. fldana (Baştarafı 1. Sarfada) bulundurmaktan sanık Hüseyin Bayır cezaevınden dışarı çıkmayı başorarak kaçmaya çalışırken jandarma nöbetçile rl tarafından görülmeleri sonuctı çıkan silahlı çatışmada yakalanmışlardır. Olaydan sonra Adana C. Savcısı Cengiz Ataç ve dlğer yetkililerin denetim ve gözetimlnde cezaevinde arama ve sayım yapılmış, sayımda siyasi cinayet sanıklarındon Osman Biçer, İsmet Çalışir ve Abdülkadir Abbasoğlu'nun cezaevinde bulunmadıkları görül müştur. Yapılan aramada da kaçan sanıkların bulunduklan koğuşta toprağa gömülü bir tabanca ile 15 merml, ayrıca diğer koğuşlarda da çok sayıda kesici alet, şiş ve sağ sloganlar yozılı bez pankart. lar bulunmuştur. Bir savcı (Baştarafı 1. Sayfada) Koc, kalmakta olduğu Hükümet Tobipliği lojmanından Hükümet Tabıbi Dr. Ömer Ali Çulu'nun eşyaiarını almas;nı istemiştir. Bunu bir dilekçe ile Cumhuriyet Savcıiığına şikâyet olarak ileten Ali Koc. kendi yazdığı başvuruya dayanarak olay yerinde keşif yapmış, tanık dinlemiş, Dr. ömar Ali Çulu'nun ifodesini almıştır. Daha sonra bir iddianame düzenleyen Ali Koç, Sulh Ceza Mahkemesinde Culu hakkında «Mesken masuniyetini ihlal» ve «nası izrar» suç larından dava açmıştır. Sucüstü hükümlerine göre yopılan duruşmaya herr savcı, hem davacı olarak giren Ali Koc, Dr. Çulu'nun tutuklanmasmı istemiştir. Mahkeme heye ti bu istem üzerine Hükümet Tabibini tutuklamıştır. AUER'in ev hanımlarına hizmeti 630 M AUER Kotil (Boftarafı 1. Sayfoda) yanlış polıtıkalar nedeniyie zarar eden KİT'lerın bu durumlarının altı ay icinde düzaltılmesi mümkün değildir. Koklü değişimler planlanmadıkça bu ku ruluşlar normal çalışma düzenıne verimli bir biçimde gır©mszler. Her isteyen, maliyetieri ücretlers, fiyatlara yansıtırsa çok kötü sonuçlar doğabilir. Denizcilik Bankası Şehir Hatlan İşletmesi'nin zamları da bunun en tipik örneği olmaktadır. Kadıköy'de, İstanbul Boğazı* nın iki yakasında, Bostancı'da. Adalar'da oturan ve ışlerine gidip gelen yurttaşlar arasında milyonerler cok azdır. Onlar da zaten, özgl yatları ya da motorlan ile işlerine gidıp gelme olanağına sahiptirler. Genye kalan büyük çoğunluk dargelirlidir ve D.B. Şehir Hatları İşletmesi vapur ücretlerine yapılacağı id dia edilan ysni zamları karşılayacak gücleri yoktur. Eğer Adalar bilet ücreti 100 lira olursa yeniden büyük sorunlar doğar» demiştir. sıcakhava dolasımlı fırın Evkadınmm degeril zaman ve enerjisini bBinçfi olarak kullanmasına yardımcı olur Scak hava dolaşım sistemi ile çepeçevre ısı sağlar Çepeçevre ısı fe;döndürme ve çevirme sorunu olmadan yemegi kısa zamanda pişirir... 630 M 630 M 630 M Kars'ta (Baştarafı 1. Sayfoda) tür. • Kasımpaşo'da dün Hamit Ulutaş adlı bir kişi uğradığı sılahlı saldırı sonucunda öldürjl müştür. Kasımpaşa Muavakkithonecad desi üzerinde yürümekte olan 16 yaşında Hamıt Ulutaş adlı genc kimlikleri belirlenerreyen iki kişinın kendismi takip ettiğini anlayarak yakında bulunan Uğrak meyhanesıne sığınmıştır. Ancak, saldırganlar kendisinl kıstırarok ateş acmışlar ve Hamit Ulutaş meyhanede aldıği tek kurşunla ölmustür. Ulutaş'ın üzerinden 1 tabanca cıkmıştır. İSTANBUL Tarabya Sümer Korusu, Söğütlü Sokak'ta Adil Çıçek'e ait eve atılan patlayıcı, 55 yaşındaki Harbıye ÇI çek'in olümüne yolacmıştır. Tıcaretle uğraştığı bildirilen Adil Çiçek'in evine patlayıcının saat 02 sıralarında pencere comı kırılarak atıldığı bildirilmiştir. Patlamo sonucu ölen kadının. Adil Çicek'in kızkardeşi olduğu öğrenilmiştir. ESKİŞEHİR Köpruboşı mevkiinde öncekt gün saat 17.30 sıralarında Dı>orbakır'dan gelen bir grubun üzerine ateş açılmasıyla ilgilt olarak sağ görüşlü Mustafa Kerral ile irfan Oktar yakalanmıştır. 630 M Zamandan tasarruf. Yakıttan tasarruf. AUER «*ısrarda haklısınız» (AJtın Reklâm: 105) 3185
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle