Katalog

CUMHURİYET 9 HAZÎRAN 1980 TRT'de programlara konan sansür sürüyor • ! TRT'dekı Iktıdara ve Tercumon yazarlarına yaranma savaşı geçen hafta yenı boyutlara ulastı. Haber Daıresı yetkılılerı'nın, Haber Buitenlerı ıle yarışta rakıpsız onde gıttığı sanılırken, gecen hafta «Yaşayan Turkçemız» konusunda Fılm Seslendırme Şubesını cSon kez» uyaran Genel Mudur Doğan Kasaroğlu ve IV Daıre Başkanı Erdınç Sağlam, kosuda kendılerının de olduğunu anımsattılar. Bır TV yetktlısı'nın soyledığıne göre, Soğlam, cumartesı gu nu oğleden sonra anıden TRT' ye gelerek, Uğu Dundar'ın hazırladığı, tumuyte denetımden geçmış «işte Cumartesı» adlı yapımı yemden ızlemek ıstedı ğıni bildırdı. Bu ani isteğın ardında, Istanbul'un bır sağcı ga zetesının yaptığı uyarının bulun duğu TRT kulıslerınde çabuk yayıldı. Ayrıca programı izleyenler, Dundar'ın programındaki ıkı gul duruyu Turkıye'nın gerçeklerıne aykırı ve zorarlı buldu Bunlordan bınnde. unıversıte mezunlarının ışsızlık yuzunden yaptıkları dıplomaları ıle ılgısız ışler, otekınde de yurttakı parayı dışarı kaçrrıp Isvıçre'de bey ler gıbı yaşayan bır zengın taslanıyordu Sağlam, , ulkemızde boyle şeylerın olduğuna ınanmadığı ıçın taşlamayı da gerek sız buldu ve yayından çıkarılmasını emrettı Yonetmelıkler TV Daıre Baskamna denetım den geçmış yapımları yayından kaldırma değıl, erteleme yetkısı verıyordu. Sağlam ve arkadaşlarının ıkıncı akılalmaz eylemı pazartesı günu gerçekleştı Sansurculer, bu kez Bhowanl Junctıon adlı romantık ask oykusune takmıştı. Öykü, 50 Yıl oncekı Cumhurıyet'te hergun okuduğu nuz, Ingılız Emperyalızmıne kar şı baş kaldırmış Hındıstan'da geçıyordu. Sağlom'a gore, bu fılmde Hıntlılerın tren yolunu uzerıne yatarak tıkamaları, unlu pasıf dırenışlerını zaman zaman aktıfe çevırmelerı, Turk halkını ısyana, anarşıye ve terore tesvık edebılırdı. (Sağlam'ın kafasına gore, 50 Yıl Oncekı Cumhurıyet'ı aylardan berı okuyan ""iıııın l l lı ı ı larm hepsının şımdl ellennde sılah dağa cıkmış olması gerekıyordu) Bır aşk oykusune dekor olarak 50 yıl oncenın Hındıstan'ının seçılmesı. bır fılmın yasaklanmasına yetıyor, Sağlam, Turkıye'yı 1930'un Hındıstanı sanıyordu TV yonetımını sınırlendıren bır program da Ölüm Yıldonümu dolayısı ıle Orhan Kemal ıçın hazırlanan belgesel olmuştu Ama nedense bu programın tümünu kaldırmaya cesaret edememış, TRT Genel Muduru Doğan Kasaroğlu'na havale etmeyı uygun gormuştu Kasaroğ lu programdan bazı bolumlerın çıkarılarak yayınına ızın verdı Arka arkaya alınan yasak kararlarıyla, kurum ıçınden ve ka muoyundan buyuk tepkı goren ust yetk.lıler, çalışma arkadaşlarını ve ıthamla kendılerını kur tarmaaya çabalıyorlardı. Bunun *1çın de, yandaşlan saydıkları yazarlara TRT'de hu zursuzluk çıkaranların adlarını fısıldıyorlar, 'kamuoyu oluşturmada onlardan yardım ıstıyorlardı. Haftadan seçmeler AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASU. TRT de. çarşamba gününden ıtıbaren, 11 gun sürecek yenı bır futbol heyecanı başlıyor. Avrupa Futbol Şam pıyonası... Yedı gruptan bırıncı olup gelen Almanya, Ingıltere, Cekoslovakya, Hol landa, Belçıka, Yunanıstan ve Ispanya ıle, evsahıbı Italya'nın katılacağı fınaller ıkı grup halınde oynanacak. Ikı grubun ıkıncılen uçünculuk, bırıncılerı de şampıyonluk ıçın mucadele edecekler. Maçlar Mılano. Roma, Napolı ve Torıno'da yopılacak. TRT fınalın 14 maçından 12 sını naklen yayınlayaçak. Bunların sekızı anında can lı, dördu daha sonra banddan verılecek İki maçtan da ozet yayın yapılacak | Maçian llker Yosın, Halıt , Kıvanç, Umıt Aktan ve TanSu Polatkan anlatırken, Do , ğan Yıldız da, Mılano'da ku ! rulan teknık merkezde yedek olarak bekleyecek Avrupa Futbol Şampıyosı'nı televızyondan ızlemek ıste/en seyırcıler ıçın, TRT" nın Dış Maçlar Uzmanı llker Yasın bır rehber hazırladı. Kupanın tarıhçesı, bu yılkı kupanın ozellıklerı ve fınale katılan takımları tanıtan bu rehberi, Kupanın acılış maçının oynanacağı carşamba günü, Spor Sayfamız da bulacaksınız. | Hıncal ULUÇ TBMM KIT Karma Komısyonunda yıne TRT göruşulecek. Bu kez CHP'ye her zamankınden çok daha buyuk bır gorev duşuyor Artık TRT gerek haberlerınde ve gerekse dığer ızlencelerınde sermayedeti, ıktıdardan ve en korkuncu da faşıst terorden yana olduğunu kanıtladı TRT'nın bu noktaya gelışınde ozellıkle 1975 yılının ortasından başla\arcfk çunumuze değın uzanan uygulamanın buyuk rolu var. Elbette 12 Mart donemındekı ters ve yonlış radyo TV haberlerını ve ızlencelerını de unutmamok gerekıyor Ote yandan unutulmaması gereken noktalardan bır tanesı de 1971'den sonra ıktıdarda bulunduğu donemlerde CHPnın her konuda olduğu gıbı, TRT konusunda da son derece gevşek, yanlış ve ayrrazlık ıçındekı tutumudur. Şımdı TBMM KIT Korma Komısyonu'nda TRT'nın bır kez daha ele alınmasından başlayarak CHP'nın onumuzdekı donemterde ve özellıkle bır yenı CHP ıktıdarının soz konusu olduğu şu gunlerde TRT konusunda plânlı, bılınçlı. akıl dolu mucadeleyı yurutmesı gerekır. 1968 yılında TRT Televızyonu'nun vayıma boşlo ması ıle TBMM'de grubu ya dc üyelerı bulunon tum sıyasal partılerın TRT üzerındekl baskıları orttı. Portıler bu baskılar sonucunda, son derece güclü bır yayım aracı olan televızyondon mümkun olduğu | değın çok yororlanabıleceklerını duşunmuşlerdı İlk MC hukumetının kurulrrasından sonra da TRT'yı yasadışı yollarla ele gecıren sıyasal partıler. ne yazık kı. muhalefet partılennın de elde olmayan bır anlayışla kabul ettıklerı bır görusün yerleşmesıne yol açtılar Iktıdara hangı sıyasal partı ya da hukumet gelırse, TRT'yı kendı yanına çekerek radyo ye oz9rklığı gerı getırmesım beklemryoruz Her şeydsn once TBMM'dekı antmetık buna uygun değıldır Ama şu bır gerçektır kı, ıktıdarda bulunduğu donemlerde TRT'yı kendı yonma çeker&k kulianmaya kalkan sıyasa) partiler arasında en az başarıya ulaşan CHP'dır. Bunda CHP'nın tyl myetınden daha ook beoerıksızlığı rol oynomıştır. Yoksa CHP'nın fktıdardayken TRT'\i kendi yanına almak ıçın hıç çalışmadığı soylenemez. Ne var kı, ıster becenksızlık ıster bir başka neden olsun, CHP'nın geçmış donemlerde TRT uzennde, dığer sıyasal partıterın akslne, tarr bır egemenlık kuromaması bugün bır ustünlük yoratabılır. CHP bu üstünlükten yararlanarok TBMM KİT Karma Komısyonu'nda TRT konusu bır kez daha gorüşülürken bugunkü radyo ve televızyon haberlerınde ve ızlenceterınde gorulen ıktıdora bağımlılık ornekterını rahotlıkla sergıleyebılır. bugunkü TRT'nın içyuzünu yıne rahatlıkla açıklayabılır ve önumuzdekı donemlerde de TRT'nın «gerçek yansızlığa» kavuşturulması ıçın gereklı olan çalışmaları yurütmeye boşla>obılır Boylece de ıktıdara geldığı zaman, kendınden yana bır TRT değıl, «Gerçek yonsızlığa» kavuşturuknuş bır TRT kurma onuru da CHP'nın olabılır CHP'ye Düşen görev Mahmut T. ÖNGÖREN ve teievızyondan yararionmalıdır Bugunku TRT uySulaması bu goruşun en genış bır bıpımde yerleştığını gosterıyor Aynı zomanda da, 12 Mort donemınde TRT'mn özerklığının nıçın kaldırıldığını da yıne bugunku son derece yanlı u>gulama bıze bır kez daha anımsatrraktodır. Yakında tktidora geldığı zaman CHP'den TRT TRT'nin dil konusunda aldığı kesin tutum karşısında sanatçılar sessiz kaldılar TRT Genel Mudurü Doğan Kasaroğlu ve TV Daıre Başkanı Erdınç Sağlam geçen hafta Fılm Seslendırme yonitmenlerı ıle toplontı yaparak dıl konusunda yayınlanan genelgeye bağlı kalmalarını. ya saklanan sozouklerı kullanılması halınde haklarında gerek lı ışlemın yapılacağını soyledıler. TRT yonetıcılerının bu kesın tutumu karşısında. Dıl Genelgesı yayınlandığında «Bu genelge uypulanırsa seslendırmelerı boykot ederız» şeklınde açıklamalar yapan seslendırme sanatcılarının suskun kalmaları dıkkatı çekıyor. Dıl Genelgesı yayınlandığın da seslendırme sanatcılarının bağlı bulundukları Devlet Tıyatıosu Calışanları Derneği (DETCA) Yonetım Kurulu üyeleri TV Daıre Başkanı Erdınç Sağlam'ı zıyaret ederek dıl konusunda daha ılımlı olmalarını ıstemışlerdı TRT yetkılıleri bır sure dıl konusunda katı davranmadılar. Doğan Kasaroğlu, tBazı programlarda ozeüıkle canlı yayınlarda bır sure alışkanlık kazanılıncaya kadar yasal gırışımlerde bulunulmayacak» demıştı. Dıl Genelgesının yayınından bugune üç ay geçtı Doğan Kasaroğlu, Fılm Seslendırme Yonetmenlerını ve Denetçıleri uyardı tBundan böyle dıl ge nelgesıne kesınlıkle uyulacak. Uymayanlar hakkında yasal ışlem yapılacak» dedl. Genelge yayınlandığında, böyle bır uygulama ıle karşılaştıklarında kesın tavır alacaklarını soyleyen seslendırme sanatcılarının TV Daıre Başkanı Erdınç Sağlam'ın «Seslendırme sanatcılarının is tekleri ve yapacakları boykot bızı bağlamaz. Bız Kurum olarak ışlerımızı yürötmekle yü kumluyüz» şekllndeki açıklamasından sonra suskun kalmaları TRT bünyesınde çeşıtli yorumlara neden oldu Sanatçıların bağlı bulundukları örgutlerın ses cıkarmamalarına karşın bırkaç sanatçı onümuz dekı gunlerde kışısel olarak bazı gırışımlerde bulunacaklarını söyledıler. dokumacı ağa, Nâzım'ı öldürmesi için bir mahkuma para önerdi 6 olstoy'un «Yenıden Dırılış» (Basubâdelmevt) dıye çevrılen romonını da okudu Roşıt. Buna da «Cıdden müazzam eser» diyordu f Butun hapıshane ayrıntılarını ben Bursa napıshanesınde, Adlıye teşkılatını, adlı>«ye mensup ınsanlarını babam da dahıl olmak uzere merrlekene hergun gormekteyım Tasvirler, eserln kuruluşu fevkâlade Felsefesı berbat tabıı Fakat onu yaşadığı devırde mutalea edecek olursak, Tolstoyu haklı çıkarmak belkı • kaatnl. Fakat herhalde sakallı, muthış herıf > Nâzım 1945'te yazdığı şıırlerın bazılarını Raşıt'e gonderdı Nâzım'ın sekız punto yazan ve buyuk bır dıkış makınasına benzeyen daktılosu, başlık koymadan şu şıırı kâğıda geçırdı Bir T Onlar umıdın duşmanıdır, sevgtlım, akar suyun meyve çağında ağacın serpılıp gelışen hayatın düşmanı. Çünkü olum vurdu darrgasını alınlarına: çurüyen dış. dökulen et bır daha gerı donmemek uzre yıkılıp gıdecekler. Ve elbette kı, sevgılım, elbet, aolaşacaktır elını kolunu sallıya sallıya, dolaşacaktır en şanlı elbısesı\1eışçı tulumuyla bu guzelım memlekeıte hurrıyet... 5 Arahk 1945 Yıne başlıksız bır şiınnı gonderdı, Nâzım Raşıt'eOlamadığım yerlsrde olabılmenın hasretı mıdır bende bu keder bu guneşlı kış gunterınde: meselâ Istanbulumda koprunjn uzennde, rreselâ Adanaaa arasında ırgatların, meselâ, Yunan dağlarında, Meselâ Cınde, meselâ, benı artık sevmeyenın baş ucunda. Yoksa b.r oyunu mu bu karacığerın, yoksa, bir rüya mı düşürdü bu hale benı, yoksa, yalnızlık yıne çullandı da ustume. yoksa, ellıye dayadık da merdıvenl ondan mı? Bende bu keder, benae bu kederın ıkıncı faslı ayaklarının ucuna basıp geldığı gıbı gıder: yeter kı bıtıre\tm bu yazıyı, yohut uykum bıraz duzelstn, yeter kı. bır mektup gelsın, yahut radyoda bır haber... Raşıt Nâzım'dan sonra en lyl şaır olarak A Kadır'ı buluyordu A Kadır'In şııriennı ızlıyordu Mektubunda ıçıni doktu: tKadır'den başka şiir çıkmadı Şimdi onun eskı şnrlen onümde. Ne zarran tşılrse susasam onunkıleri tekrordon okuyorum. Meselâ. Nâzım Hikmet bir Bulgaristan gezislnde.. Bu sefer bıri söyledi: gıtgıde zayıflıyormuşum. Bır cahıllıktır edıp bır çarka takılmış kendımi yormuşum. vs. Nâzım'dan sonra bde, bana kemJını sevdıren. bana zevk veren şıırlerın sahıbı elbette «lyı şoıradır. O, Nâzım'dan sonra en buyük şatnrrıız clrrağa hak kazanmış bırıcık «kıymetsdır. Bır mektubunda bana daha başKa şıırlerını gondereceğını vadetmıştı. Hâitj Dekledığımı kendısıne luTfen soyleyın » Bu mektup, bız surgunde Konya'da ıken gelmıstı. Kadır, vakıt bulup Raşıfe yenı şnrlerınden bır kaçını gonderdl Ben de Nâzım'la geçen ıkı bucuk yıl ıçınde nasıl bır uyum scğladıgını Raşıt'ten sormuştum. Raşıt'ın yanıtı şoyleydı«Nazım'a gıden yolNığde 16 Pryade Alayı, oltıncı boluk bırıncı tokım, ıkıncı manga erletarıhınde tevkıf, 26 Eylül 943 tanhınde nnden 330 doğurrıu, Abdulkodır Kemalî oğlu, Mehmet Raşıt, 26 Eylul 938 t»ır pazar sabahı tahlıye olundu. Nazım'la ıkı bucuk seneden fazla bır arada, bır koğuşta kaldı. Zaman zaman nırıaştı, darıldıklan oldu, ekserrya ılk peşın Nâzım barıştı, onu da bu yolda harekete alıştırdı. Kavgaları ufak tefek (beşeri) hırgürden ıbarettı.s £61944, Adana). Nâzım, calışıyor, cevtrl yapıyor, elıne geçen ufak tefek paraları sıkıntısı, gereksınmesı olan arkadaşlarına yollayarak rahat edıyordu Aro sıra esı Pıraye Hanımla bozuştuğu da oluyordu. Eşınden haber almoyınca Memet Fuat hostalanınca rrerak edlyor, eşıne telgraf çekerek sağlığmı bıldırmesını ıstryordu. Te'graf. Pıraye Hanıma geceyarısı vertlınce, çıleden çıkıyor, Nâzımın bu duyolığını bır an unutuyor, telgraf flönderdığı Içln Nâzım'ı suçlor gıbi oluyordu. Nâzım da Raşıt'i ve çocuklarını aiabıldiğlnce cömertçe O sevıyordu. Raşıt de, şılnnde yazdığı gıbı Nâzım'ı hıç unutmuvordu. Ocak 1947'de postadan Nâzım'a çıkan mektup, kıtap, dergı, tebrık kartları orasında Raşıt'ınkı de vardı. Nâzım, hemen mektup doşendh cRaşıt, Yılbaşı tebrıkinl aldım, ben de senın ve karının ve torunlarımın yenı yıllarını tebrık ederırr. Bano cıkardığınız zaman yent bır fotoğrafınızı \ollarsanız cok sevınırım, henn senın ne kadar ıhtıyarladığını. kızımın ne kadar guzelleştığını, Yıldızın nasıl genç kız ve Nazımın nasıl delıkanlılastığını anlamış olurum. Sana bu zarfın ıçınde uc tane yünlu kadın kumaşı orneğı yolluyorum. tımdır. daha bır haylı renklerı vardır. Buntan bana toptan sekız lırava kadar Bunların enlerı çıft endır yanı 136 sansatabılırsen çok ıyı oiur Bır halt ettım bunlan dokumak ıçın borca narca gırdrm, hapıslık kör olası, satamadırr elım de kaldı Goreyım senı Raşıt efendı. Hele sekız lıradan fazlasına satarsan, bana malıyetl sekız lıradır, fazlasını sana yarı yarıya komısyon bırakırım. Seni, kızımı ve torunlarımı hasretle kucaklarım. Nâzım» Raşıt, Kemal Tahır, Vâla Nureddm, Nâzım'ın yonetımındekl tezgâhların urunlerıni satabılrrek ıçtn dıdınıp durdular. Pı\asa, bellı fırmaların mailarına angaıe olduğu, bu dokumaların hapıshane tezgâhlannın ürunü bulunduğj anlaşıldığından alıcılar ölü fıyatına kopotmak Istıyorlardı Bu ıse olanak dışıy dı. Ama Nâzım yılmadan, bıkmadan uğraşıyordu Hele tezgâhlarda çalışan genç mahkumlar Nâzım'ın acık hesop yapıp herkese emeğıne göre ödeme yaptığmı anladıkları ıçın, ıslerıne dört elle sarılıyorlardı. Bunlardan ikısinın rresleği dokumacılıktı Orhanetı'nde cahşırlardı ve hapishcnede ayda elıne geç«n paranın yarısını verırdi patronu. Bu açıdan hapıshane atolyesı, bu do kumacı genclerın gozunu açmıştı. Bırırnn eskı patronu, bu oluşumu oğrenmış ve hapıshane atolyesını kapatmak, daha doğrusu Nâzırr'ın bu ışı yurutme sını sorta erdırmek ıçın klasık tuzaklardan bırını kurmaya heves etmıştı: Nâzım'ı bır mahkuma bıçaklatacak. hatta oldurtecektı. Bu Işı para ıçın yapacak olan bır yoksul mahkum, hırsızlıktan sonra kendısını yakalarrak ısteyen evın çocuğuna bıçak sallamış, sonra da olumune neden olmuştu Bu yuzden hem hırsızlık, hem olume neden olmadan huküm gıymıştı rhanelı'nde tezgâhlan olan, ayrıca ıpek kozacılığı yapan yerll tağat bır goruş günu beş bın lıra, ve omur boyu ay da 100 lıra harclık karşılığı Nâzım'ı bıçaklaması ıçın onunla onlaşmaya ça. lışmıştı. Ama o esmer vatandaş hapıshanede Nâzım'ın ne kadar çok sevıldığınl, sayıldığını bılı\ordu Ayrıca. kumar oynarken hıle yaptığı ıçm dayak yerken Nazım, «Ayıp, ayıp. hepınız tutuklu, hükumlusunuz Bır kışıye beş kışının saldırması ınsanlığa sığar m ı 7 Bırakın adamı » dıye onu korurruştu. Zaten kavgayı gardıyanlar duymuş, nerdeyse hepsını hucreye atmaya >onelecekterdı Boylece esmer vatandaş kurtulmuşîu dayaktan. Bu açıdan Nâzım'a mınnet duygusu vardı. Dokumacı Ağa'nın onerısı uzerıne duşunmuş, taşınmış, olayı Nâzım'o anlatmaya karar vermıştı «Ustad. demıştı, (F .) ağa benl parayla satın almak ıstedl. Senı bıçaklarrayı başanrsom bana ılk peşın beş bın lıra verecek, sonra aa her ay yuz kayme gorKJerecek Nâzım oğabey.. Ağa'nın sana kını varsa. gelsın kendı yapsın, ben, uçtan gonderdığı beşyuz lıra>ı goruş gunu geri göndereceğım » Sonradan bu yaralama. belkı öldurmeye calışmanın asıl nedenı, tezgâhta çalışon dokumacı gencın, günü bıtıp çıktıktan sonra Nâzım'ı ziyarete geldiğı gun anlAşılmıştı. (F...) ağa, dokumacı gertç onerılen üoretı az bulduğunu anlatınca kızmış, kopurmuş ve«Senı o Nâzım denılen vatan haınl zehırledı. dağıl mı 9 Onu bır bıçaklata bılseydım17 Pıs çıngene, o da soyuna çektı, avansı gerı verdı. sozunden caydı.» Raşıt'ın ıse ışı başından aşkındı. Ustelık, askerlık konusu da önündö dağ gıbı buyuyerek duruyordu. Raşit. bunu şoyle yazmıştı mektubunda«Başıma yenı bır dert cıktı. Benım bakıye askerlığım vardı hanı, bır ay, beş gun bır şe> Muracaat ettık, cVatan vazıfesınden bır ay bes gun borçluyum, şu borcumu eda edeyım de bano bır kıta terhıs tezkeresı lutfedın» dedık. «4173 sayılı kanun mucıbınoe 24 ay üzerınden 19 ay beş gün daha askerlık var, buyurun..» dedıter. Bu açık hoksızlık karşısında sağa, sola çırpındık, alakadarlar «haklısın, haklısın ama. dedıler, bu emtr Kayseri'den geJmış. Ancok orası vazıyetı ıslah eder1» Babamın gonlu oldu bugun gıdıp (9 Hazıran 1944) ışı halledecek. Halledılırse ne alayedılmezse, evıme çoluk çocuğuma karşı olan vazıfeml yuzustu bırakıp vatan vazıfesıne koşacağım .. Hayırlısı» Raşıt, bir an önce askerlikten gerı kalan bolümü bıtınp Istanbul'a gelmeyı, buroda iş bulmayı, sanat çevresıyle tanışmayı arzuluyordu Nâzım'ın dokumalarını satma Işıni çözümledıkten sonra 23 Temmuz 1944 günü Nlğde'ye gıttı. Olup bıtenı Nâztm'a şöyle yazdı: tüç günden beri Nığde'deylm. Ora Askerl* Daıresıne yazıcı vermişlerdı. Adana'dan ben, benl aromakta olduğunu öğrendığım polıs ve yabancı askerlrk şubelerıne bir türlü kendıml tanıtamadım. Her ne hâl ıse Şlmdı gfene Adana'ya donüyorum Nerde karar kılarsam oradan mektup yazar, tnttabl, odresımi de bıldıririm.» YARIN: AT OLASILIĞI GEORGE KENNEDY SERAP FİLMİNDE SERAP S O ERAP (Mirage), Edward Dmytryk'ın 1965 yılında çektığı bırıncı sınıf bır Hıtchcock heyecan fılm. Olay bır nükleer tesıste çalışan bır adamın anıden yaşamının son ıki yılını unut ması ıle boşlıyor GıdereK adamın onemlı bır formüle sahıp olduğu. bu sırada bır cınayet olayına karıştığı, peşınde bazı casusların bulunduğu ortaya çıkıyor. Öte yanda cdam, geçmışini anım sayabılmek ıçın çalışmalarını suraurüyor. Gregory Peck'in başrolünü oynadığı fılmın oldukça genış bır kadrosu var Dıane Baker, VValter Matthau, Kevın McCarthy, Jack Weston, Loıf Erıcson, Georgs Kenndey ve Anne Seymour!. Dmytryk, heyecan ve mızoh dozunu yüyet ıyi ayarlayıp zevkle ızlenen bır fılm yaparken hafızasını kaybeden Gregory Peck tarafından tutulan ozel detektıfte unlü komedyen VValter Matt ham doyumsuz bır oyun çıkarıyor. (Salı, 22 10) LOREL HARDİ OKULDA!. L OREL Hardi Okulda (A Chump at Oxford), Unlu komedyen çıftın 1940 /ılında yaptıkları bır fılm Sınema oünyasında komedı anlayışının yavaş yavaş goruntu ve hareketten çıkıp, salon komedılerıne donuştu ğü ve Gary Crant tum komedyenlerın ılgi çekmeye başladığı yıllarda, delıce komedı geleneğını sürdurmeye çalışan bır yapıt Lo rel çöpçuiuk yaparken b r başkanın soyulmasını engel ler. Armağan olarak Oxford'a gonderılır Hardy ıle bırlıkte gıderler. Burada başına sert bır darbe yıyen Lorel, anıden karakter de ğiştırir Harika zekl, unlü bır sporcunun hüvıyetıne gırer Okulun kahramanı olur Ama bır başka darbe ıle yenıden eskı halıne doner 63 dakıkalık fılmde zaman zaman çok neşelı bolumler var En ılgınç sahnelerden bırı. Lorel'ın karakter değıştırıp, asıl Ingılız Lordu nun yeteneklı oğlu olduğu boium Ancak burada mızah, Lorel'ın bırıncı sınıf tr:r BBC Ingılızcesı konuşmaya başlaması ıle guçlenıyor. Cevırı ve seslendırmede bu unsurun ne olçude korunduğunu fılmı ızlerken göreceğız. (Cumartesı, 17.05). CAZ DÜNYASI!. S Film Seslendirme Şubesi zor durumda Televızyonda yayınlanan konulu ve dızı fılmlerın seslendırmesını yapan Fılm Seslendırme Şubesi. yoz aylarında seslendırme sanatcılarının turnelere ve tatıle gıtmelerı nedenıyle fılmlerde konuşturacak sanatçı bulamıyor. Yaz donemınde Fılm Seslendırrre Subesının hazırlayacağı temmuzda 11, ağustosta 17 ve eylulde 15 konulu fılm ekrana gelecek. Seslendırme Şubesi yaz aylarında haftada 15 fılmı yayına yetıştırecek Sanatcıların yaz aylarında Ankara'nın dışına gıt mesı 15 fılmı seslendırecek 13 seslendırme yönetmenınm ışını guçleştırecek. Yaz sezonunda Forsyte Efsanesl, Charlıe'nın Meleklerı, Aşk Gemısı Dallas Lassıe Saınt'ın Donüşu ve Taş Devrı devam edecek. Futbolcu, Seruven Peşınde, Holmes ve YO YO, Tıp Dünyası ve Sara yayına gırecek Ses lendırme Şubesi, sanatcıların turne plonıno uygun olorak yoğun bır çalışma ıle bu dızılerl eeslendırecek. AİNT Lauis Blues. 1950 lerde Nat Kmg Cole'a buyuk un sağlıyan şarkılardan bırıydı Tum dunyada mılyonlarca genç bu şarkı ıle dans etmiş. elele tutuşmuş. aşk yaşamıştı Şarkının bestecısı W C. Handy'nın yaşom oykusünü anlatan fılmde, bestecıyı Nat Klng Cole canlandırdı. Ertha Kıtt, Rubby Dee, Fearl Naıley ve Ella Fıtzgerald da bestecının unlü yapıtlarını seslendırdıler Allen Reısner'ın fılrnını müzıkse verler, özellıkle muzıkte romantık çağı, unutamayanlar zevkle ızleyeceklerdır. (Pazar, 12 50). YAZ BEKARI!. O şen nat, det ses nat SMAN F. Seden'ın sevımlı komedısınde baş rollerı Tarık Akan, Gu!Bubıkoğlu, Denız ErkaBulent Kayabaş, NecTosun ve Samı Hazın paylaştılar Akan, Erka ıle evl, ama geçınemı yorlar Bu arad a Bubıkoğ!u ıle tanışıvor Aşkı ve yuvası arasında kalıyor Amo kumara ve alkole meraklı Erkanot yuzunden ortado pek yuv a falan da kalmıyor So nunda herşey tatlıyo bağla nıyor (Cuma, 21 20). I BELGESELLER B İRKAÇBIN yıl önce, insanoğlu Assap'da ormanlarda yaşar, yaşamını avcılık ve orman meyvelerını toplayarak surdururdu. Doğa dengelenmıştl. Tarım devrımı ıle, tarıhın ılk ınsan elıyle çevre kırlenmesı felaketı ortaya cıktı Tarıma yer açmak 'çın ağaçlar kesılınce. aunyanın en çok yağış alan bu yoresınde hızlı yağmurlar artık çıplak kalan toprak üzerındekl o harıko üretıme uygun zen gın ve bol mınerallı toprağı sellerle sürukledı goturdu Verımlı toprakta tarım yapmak ıçın ağacı kesınce top rağın verımının kalmayışı ınsanoğlunun ılk çıkmazıydı Modern ınsanın her buluşu, artık onu bır başKa yönden çıkmaza götüre cektı Tarım toplumu daha yeıleşık dolayısı ıle daho sağlam kılar, buna bağlı olarak kulturun hızla gelışme sıne yol açarken, aynı anda, doğa dengesınm de ınsanoğlu aleyhıne bozmayo başlamıştı Davıd Belamy'nın usta kamerası Doğa ve Insan'da bu konuyu der.nlığıne ele alıyor. (Cumo 18 50) Jamaıka Adası onünde. dunyanın en buvuk mercan setlerınden bırı vardır Bu setler evrımın sırlarını arayan bılım adamlarının doima ılgısını çekıyor Kaptan Cowestan da bunlardan bırı. 25 mılyon yıllık bir oluşumun evrelennı merakla ız leyeceksınız. (Pazar. 12.05)