15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!KÎ CUMHURÎYET 28 HAZİRAN 1980 IH; eğitlmlmlzi «Aıctör* Devrîmr» uzakioşt:rmak ıçin atılon adımlara karşı eıkan ger©ek Atatürkçüler. gerçe* oydınlar; yazılorıykj, blldlrlleriyla, demeçîeriyl© yakla$an tehlikeyi, günlerdir kamuoyuno anlatma savoşımı icindedirler. Çağdaş doğa bilimlerl ögretimi yapan eğlflm kurumlarımtzda ılkokuldan lıseye dek oşama oşama gerçskleştlrilen bir programla, dinsel öğreti Arapça olarak tam anlamtyla yertestirilmek üzeredir. Bu ise pozitif blllmıe dinl korşı karşrya geUrmektir; tıpkı TVnin aşoğıda bellrtllen ve birbinnl lzfeyen Ikl yayınında olduğu albl Yazınm başlıgı TV'nin ifcl izienceemın adlormdon olınmıştır; İlfcl, «Doğa v« Insan», botanlk adom DavhJ Benamy'nin hazırladığı, doğayla tnsonm günümüze gelineeye dek geçirdıği evrlmi, btlimsel olorok ve yalın bicimde ortaya koyan trfr belge M olaylar ve görüşler Meriç KARACAOV,'LI En'am sureslnlrt 49. oyetl okunup Turkce anlamı olarak da şu söylendı: «Ayetlerlmizi inkâr edenler kötülükte bulunduklarından ötürü azaba uğrayacoklardır». Oysa bu surenin ikinci ayetinde ve Kur"an'ın bircok suresinde. «Tann taroftndan yeryüzünun altı günde oluşturulduğu ve insanın da toprakton yaratıldığt» bıldirilir. ) Doğa, Insan ve Inanç Dünyası başlattı. Fokat, kanıtlayıcı bulgular karştsında bu saldırıların hızı, soluğu kesildı; bu yüzyılın soğgörü sahibi din adamiarı da «dinin aklın erişemediğı bir yOkseklikte tutulmasn görüşünün bundan böyle sarsıldığına ve din kurumunun yaşaması ic'n uztaşmar kapılarının acılmasına gerek olduğunu, tyıden lyiye inanmaya başladılar. Cünkü Avrupa'da düsünen kafalar yavaş yovaş klllseden uzakloştığı gibi holkın da killseye karşı tutumu degışıyordu. Öyle ki, 1881 "de Beriin'de nüfusun yüzde birinl alabilecek büyuklüktekl kiliselerin boş kaldığı görülmeye başlamıştı. Bu durum üzerıne din adamlarınca, ceşltli ülkelerde. ardı ardıno turlü önle/rler önerilmesi girişimine gecildi. Örneğin: lngiltere'de din gorevhlerinden karşıtlarınca sonradan «Yedi isa Düşmam» otarak adlandırılan yedi kişi. «Kitabı Mukaddesıin de diğer kitaplor gtbi elestirilebileceğmi ıleri sürerek, kitaptaki karşıtlıkları ortaya koydular. llohiyat ve Edebiyat Fakülteleriyle o zamona kadar bir düzeyde tutulmayan bilimsel ve teknık egltim yapan fokülteler de oynı düzeyde tutulmağa başlandı. Yine lngiltere'de ünlversltelerde «dinl sınov» kaldırıldı. Hele New York'un kOçuk bir koyunde öğretmenllk yapan bir din adamının dlnsel eğitlmden ayn ve onunla aynı düzeyde olacak sekilde doğa bilimleri ve teknik öğretim yapacak kolejlerln acılması lcin 1862'ds aerekll yasonın cıkantmasını önermesi ve bunun sağlanmasında bütün gucuyıe cahfması bu bakımdan cok Hgi cekicldir. Böylece bılımin cdım adım kalelerl ele geclrmesi karçısındo 1875'lerde Londra'nın Westminster Kilisesl başrahibl Or. A. Stanley bir k o nuımasında «... Bllimi billm, dini d n olarak vüreklilikle kabul etmenin en doğru yol olduğunu» «îyiemek 2onmlu5unu duymuştu (2). Yüzyılımızda aa, 1940'larda, Cambrldge Oni versitesi İlâhiyat Frofesörü E. Revan da dınin sosyal bir kurum olduğu olgusundan çıkarak, «İiirr,. ^m ve Gelecek» adlı yapıtında «...Kiliselerce yayımlanan ve va'zedilen dinin, apaçık blCimde bilıme aykın bir dünya görüşüne ve akla karşıt cüruk inançlara bağlılığı sürdürüldükçe, bilim ile din arasında bir uyum beklenemeî..'. Akılcı davranış doğa bilimleri ile dinsel inançları birbirinden daima ayrı tutmaktır» diyor (3). DİSK'in Tarihsel Kongresinden... evrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu fDtSKJ' 7'inci Genel Kurulu İstanbul'da toplandı. Ben de çağrüıydım. Toplantı yeri: Belediye Şehir Tiyatrolannın Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Salonu. Burası DİSK'e dar gelen bir yer. Salonda anladığımıza göre dört tür topluluk vardı: 1) Delegeler. 2) Yerli konuklar, 3) Yabana konuklar. 4) Görevliler... Delegeler. karar organııu oluşturan temel etken olarak yerlerinl almıslardı DİSK'e bagh en büyük sendika Genellş 145 kişiyle kongreye katılıyordu. Madenİş 60 delegeyle İkinci sıradaydı. Tekstll 45, Banksen 30. Oleyis 27 üyeyle agulıklanm koyuyorlardı. Delege dagılımına baktjgınız zaman Genelîş'in boyutlannın büyüklugü hemen göze çarpıyordu. Sanayileşememiş Türkiye'de büyük kent Belediyelerini kapsayan bir sendlkal örgütün gücu üstünde özenle durmak gerekir. Batı'da •beyaz yakalılar» diye nitelenen bankacılık kesiminln sendikası BankSen'in; ya da otel, lokanta, eglence yerlerinde örgütlenen Oleyis'in DİSK'te etkinlikle yer almalanıun aniamı da araştınlmalıdır. Sendikacıhk tarihinde en sert eylemlerin alanı olan madencilik ve demirçelik işçiügi kesiminde ise DtSK'te çeşitli örgütler buluşmuslardır: Madenlç. Dev MadenSen, Yeralü Madenls. • ötekl, yanl «Inane DOnyası» I » . TRTnin btrkoç aydan berı yaytnlomaya başladığı, insanın tlnsel (manevi) yaşamıntn ve din kurumunun konu edildiğı bir izlence. Bu ikl Izlencenin ortak yanlan var tklsı da her hafta cumo günlerl ve ord arda izleneblllyor ekranda. Ortak olmıyan yanları da konuterındon da onloşılacoğı glbi taban toboha korşıt göruş'ıeri sergllemeleri. Ard arda Izlentneleri de bu karsıtlığı büsbütün torpuleyip, sivrileştırerek gözler önune koyma olanağını yaratryor. Her Iki Izlenoenin son haftalardakl yoyıntarındon alınan şu örneklenn, sözünu ettiğimiz karşıtiığı somut bir tricimde bellrtecefllni sanınm: «Doğa ve Inscn» diztsinde, yeryuzünün ilk «vrssinde. daha henuz conlı vafiığın oluşumu lcin yetsrti koşuHarın bulunmadığını, oma uzun bir süre yüzbınterce yti sonra oluson \ağmurtar. şimsekler ve yıidınmlann etkislyla ortomdaki karbon. hidrojen, ve oksl|enli bilesiklere azotun da katılmosıyla, canlı varlıkların İlk yapıtaşı donilen «amirto asit»in olustugu blllm•«I olarak anlatılıyor. Doğal olarak. bu ilk yapıtasınm oluşumundan sonra da artık en ükel tek. hucrelılar'm ve aşama asama cok hücrelilerin ortaya çıkışı, daha sonra balıklar, kuşlar. 3ürüngenıer ve karo omurgatılarına geciş, en son olarak da Insana varış, bilimsel bulgularo ve kanıtlara dayanılarak eergitenıyor. Yukanda beürttığımlz gibl, belgesel dizinin hemen ardından ge'en «Inanç Dunyası»nda İM Kur'an suralerlnden alınmış kıtım kısım ayetler okunuyor ve Türkçe anlamları verlllyor. örneğln • «Doğa ve Insan» belgeselinin belirttiğl blyolojtR evrımi İlk ortaya koyan, bilindiğı gıbi unlü Ingiliz doğa Dilgıni Danvin'dir. özdeksel (rraaoi) doğanın acıklanmasında özellikle Galıle'nin flzikte gercekleştirdiğinl Darvvin de canlı doğa içın yaptı. Bütün canlı varlık türlerinin tek bir türden otuştuğunu ileri sürerek, tüm din kitaplarında bu konuda yazıianlan. yanl, «Her türün birbirinden ayrı olarak yaratılmış olduğu ve bir türden diğer bir türün gelişemiyeceği» dogmo (nas)sım yıktı. Bâylece insanın da canlı doğadaki evrtmln bir sonucu olarak hoyvan türunden meydana geldiğini ünlü yapıttan cTurlerin Kökenlı (On the Origin of Specıes) ve «İnsanın Doğuşu» (Descent of Man)da bütün bulgularıyla aniattt. Darwin'in evrtm kuramını yazmayo ve yaymaga başladığı tarih 1842 olarak kabul edilir. Aradan blrbuçuk yüzyılo yakın bir süre gecmi8tlr. Bu sürede yasamblllm (blyolo|l). Insanbıhm (antropoJo|l) ve öteki doğa blllmlerî o denli ilerledl ki. Darwin'in yanıtını veremedıöi. cYaşamın kökenl ve ilk degişimlerm nasıl oluştuğu» sorunları yolunda da inanılmaz başanlar elde edildı. Sözunü ettiğırriz belgeselde de bu başorılardan blrl olan, canlı varlığın ilk yapıtaşı tamino aelttin nosıl oluştuğu anlatıldı (1). • 19. yOzyıIdo bu evrlm kuramı lle. din v» biilmln opocık blcımde bir kez daha karaı karşıya gelmesi, doğal olarak Darwin'e saldınları Gerek bu görüşler gerek kısaca özetlenen tarih kesimindeki olaylar, bugünün din kurumlarına bırakHan ve uzun deneyimlerın urünleri olan mesajlardır. Lıselerin bınnde yaşambılım (Diyoloıi) dersinde evrim kuramını okuyan bir öğrencınin, ardından girdiğl din dersinde yukarıöa sözü edilen sure ve ayetlerln kendine okutulması veya anlotılması karşısındo alacağı durum düşünülmelidir Bugün eytişimse; özdekçılık (materyalist diyalektik) öğretlslni benimsemiş ülkelerde bile yaşamını surdüren din kurumunun iktidarlarco bir arac olnrak kullanılmasının sonuclan çok sarsıcı olabilit. Tarihci J Bury. «Düşünce Ozgürlüğünün Tarthi» adlı kitabında. «Roma'da, ülkede ileri gelenlerin coğu (yöneticiler) devletln dinıne inan mazdı; ancak onu, eğitımden gecmemış halk kltlelerini uslu tutmak için önemli sayardı» diyor (4). Bu görüşün günumüzde de geçerli olmadığı pek söylenemez. özellikle geri Kalmış ülkelerde. Her gün şaşırtıcı buluşlarta llerleyen, yenllenen bilım dunyasının karşısına, onu yadsıyan (ınkâr edicı) ve kalıplaşmış katı bir inanc dünyası cıkarmak, insanlığa iyilik değil kötülük getirir. Her iki dünyanm gerceklerlnı ve gsreklerinl kendi alanlarında ve ayrı ayrı değerlendirmeye doğru yönelmelidir. Bu nedenle gerek, henüz yerleşmiş bilimler öğretisinden geçmemiş körpe kafalara, gerekse, bilımi tanıma aşamasına geimış genc ınsanlara Arapca din öğretlml yaptırmak yarar değil, zarar getlrlr. (1) Daha ayrıntılı bilgi icln bakınız. Helmut Höfling, Kosmos (Ensslin & Laıblin Verlag Reutlingen. 1976). (2) Bakınız, A. Adnan Adıvar, Tarih Boyunca ihm ve Din. Remzl Kltabevl (1844). (3) A. Adıvar, a.g.e. (4) John Bury Düşünee ozgürlüğünün Tarihl (Istanbul 1978, Çeviren Durul Bartu). D OKTAY AKBAL EVET HAYIR B Geç kalmadan uyanalım. NÛSHASI HER YERDE 6 KURUŞTUR > 1930 28 Haziran «Yunan Meclisi itilâfı 19 muhalife karşı 191 reyle tasdik etti» ssnında rtnden mOzaktıesi güne Ullk » • ir resuo: Ellni bellne dayamıs M kıyım bir Nazi, bir Toplama kampı ^örevbsi: cekmi? kar^ısına bir mahkumu, hesap soruyor. KQİunda Nazi işareti taşıyan bant. Tepeden bakjyor, blliyor guçlü olan kendisidir. oysa o ufak tefek adam bir tutukludur. bir mahkumdur; kendini zalinilerin eline bıraknuş bir kurbandır... Carl Von Ossietzky bir Alman yazanydı. 1933 yılında Hitler iktidan ele geçirdi£i zaman gozaltına aluıdı. tutuklandı, Estervveyen kampına gönderlldl. Aym yıl ona Nobel Banş Ödulü verdiler. Oysa bir yaran olmadı ona bu ödülün. Beş yıl daha dayandı kampta, 1938'de öldü. özgurlüğe kavuşamadan... tste o resimde. o iri kıyım Nazi görevlinin karşısmda, esaa duruşta sorulan yanıtlayan kişi, bu üalü yazardır. Carl von Ossietzky... Daha nlce yazar, nice aydın. nice bilim adajnı. nice densokrasiden yana Alman yurttaşı gibi o da faşizmin kurbanı oldu... Baska bir resim: Çekoslovakya devletinin verdlği bir pasaport Thomas Mann'dır bu pasaportu alan... «Yazar, 1875 Lubeck dog^ımlu, uzun surath, esmer. saçlan aklaşmış». Böyle tanımlamışlar Mann'ı bu Çek pasaportunda. Almanya'nın en büyuk yazarlanndan biri. Thomas Mann. yurdundan kaçmış. Çekoslovakya'ya sığınmıs. ordan pasaport alarak Amerika'ya gitmişti. Hiç değilse tutuklanmaktan, hakaretler görmekten. acılar çekmekten kurtulabilmiştl zamanmda. yanl 1936'da Avrupa kıtasmdan kaçmakia... Yine başka bir resim; Gecedir, kooaman bir alanda genç Naziier toplanmış, koca bir ate$ yakmışlar. bir takım kitaplan yakıyorlar. Kitaplıklar taranmış, yazarlar saptanmış, Alman kültürunü yıkıcı nitelikte sayüan yapıtlar yok ediliyor alevlere aüla atıla, heyecanh gençler, çıglıklar atıyorlar. Yaşasm Basbulr dlye bajinyorlar... Bir kenarda Nazi Hderleri keyifle seyredlyor bu yangıni: Goering, Goebels... Yanan kltaplar kimln! Mann. London, Hemingrway, Dos Passos, Barbusse, Remarque, Gorki, Manc Engels. Freud, Adler, Einstein... 30 ocak 1833'te Başbakanlığa getirildi Hitler. Oysa 1928'de yapılan seçtmlerde ancak 14 sandalye kazanabilmişti Milliyetçl Sosyalist Parü. yani Nazi Partisi... 1930'da sandalyelerini 107' ye çıkardı, 1932'de oy sayısını 6,5 milyondan 13 milyon 700 bine... Sonra da diktatör, Başbakan olarak iktidara geçti. İlk işi karşısmda büyük bir guç olan sol partileri sindirmek. suçlamak, ortadan kaldırmak oldu, O güne dek Sosyalist ve Komunist Partiler, Sosyal Demokratlar Nazi'lerden çok oy ahyoriardı. Büyuk bir seçmen yıfeınına sahiptiler, gazeteleri vardı, örgütlert vardu sendikalan vardı, dunya olçusünde say^m bir görunüşleri vardı. Büyuk yazarlar, sanatçılar Nazi'lere karşıydı. bilim adamlan, aydınlar, öğretmenler. hatta subaylann büyük bölümü... Hitler'tn Başbakan olmasından bir gun sonra, Goebels güncesine şunlan yazmışti: •Başbug ile konuşmamızda sosyalistlere karşı acılacak savasımın ana hatlannı çizdik. Şimdilik açıktan açıfea önlem ahnaktan kaçınacağız. Uygun bir anda darbemizi indirecetiz.» Hitler. komünizm canavannın karşısmda bir «ermiş, bir kurtancı. kişiliğiyle çıkmaktaydı1 Hitler. «işçi sınıfının gücünü kırmak, onu başsız bırakmak, partisini yıkmak gerek diyordu. Dediklerini de uygruladılar. önce Alman Meclis binasını ateşe verip yaktılar, sonra da suçu komünistlere yıtblart Kendl çıkardıklan her yangında, işlediklert her cinayette suçlunun solcular oldulrunu söyledileıi Kendi yaptırdıklan bütün bu korkunç işlerden sonra da «işte komunist ihtilali başlıyor. bir dakika bekleyemeyiz. acımak yok. solcular her bulunduklan yerde öldürülecek» diye aydın avını, insan avını başlattılar. Sola sol partileri, daha sonra orta partileri. daha sonra da ketidilerinden yana olmayan sağcı partileri ve kişileri tutukladılar, öldürdüler, yaşamdan sildiler. Resimler ortada; fîlmler her gün TV ekranlannda: kitaplarda da herşey yazılmıs, bütün belgeler sergllenmiş. faşizmin nasıl ortaya çıktıği, klme dayandı^ı, ne gibi silahlar kullandığı, davasmı nasıl savunduğu. her çareye başvurdugu kanıtlanmış... Yine de. bütün bunlan görüp bildikleri halde, faşizme bilerekbilmeyererk hlzmet edenler var. Eninde sonunda fasizmin kurbanı olacaklannı billyorlar, ama bir türlü ktçisel tuütulannın elinden kendilerinl kurtaramıyorlar Gunumüı: Türkiye'sinde. grünüTKÜZ politlka ortamında bütun bunlan gp6rüyoru2. seyredlyoruı, Jzliyonıt. Herkesln biîdiğl seyler bunl*r. hala uykuda olanlar, gözlerinî gercekîere kapa,t«aJ*r var. Bir uyanacakîar ki. çok geç kalmışlar.. Yunan Meclisi de tasdik etti Seynsefsm ldarestace Mısır seterleri İein yapılan istihzarat bltIskendertye h»ttı 11 temmuı (rtlnü a c ı l ı o k *• bu hatu Uk seîert idarenın ılzmır» vapu ru yspacaktır. Idsrece Iskfnderlye lcnlr İüUnbul ar»nnda ter faalts mUU>kabilen birer vapur Uhrik edüeeektiT. Mısır hattı 11 temmuzda acılacak Şirketi Hayriye ve Haliç zararda ! Strketi hayrtyı ldarestnce temmus iptîdasında toplanacak olan liman taıKe komisyomma verilnıek üzere şirkettn muameİBt ve hesabatuıa alt Mr rapor hazırlanmıstır. Bu raporda Boîazıci'nln son tamanltrda tenhalastüM, yolcu naküveainin azaldı5ı bu yüzden strket ldaresınln bllhassa bo yOzden aoo ayiarda zanr ettifti ızah edilmektedir. Sirket idaresince ahiren mıntıka bllet ücretlennde bazı t*. dilat yapüdıŞı İ2ah edilmektedir. Aynl zamanda Halıç vaBurlan lnhısar $lrkeit de Uman» Mlcn *« riden vapurlann son ayiarda araldıeını v* zarar ettiklerinl söylemektedlr. Salonu dolduran 500'e yakın delege, yanm milyona yakın işçinin temsilcisiydL Bir duvara Türk bayragı, kar»ı duvara DİSKin bayragı asılmı«tı. Toplantı. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderligindeki ulusal bagımsızhk savası çehitlerinin, emeğin hakkını savunurken canlannı yiürenlerin anısına aaygı duru^uyla başladı. Genel Başkan Abdullah Baştürk'un açif konuf> masında ve daha sonra soz alan TİP. TStP, TBP Genel Baskanlannın konuşmalannda üstüste vurgulanan gerçek ?u oldu: Dünyada derlnleşen kapitalizmin bunahmı Turkiye'yi derinden etkillyor: faşizm tehlikesl büyüyor ve bastınyor. Buna karşı sosyalist solda bütünlügü «aglayıp örgutlü dlrenme gücünü pekistirmek gerekir. Zaman dardır. Şimdiye dek süregelen dagınıklığı aşıp devrimci ve demokratik birliği sağlamak DİSK'in acil ve birincil görevi sayümahdır. Toplantı salonunu dolduran 500 e yakın delege kuşkusuz belirli fikirlerle kongreye katılmış. kişilerdi. Bu topluluğun ilk saatlerdeki alkışlannı ve tepkilerini değerlendirdigimiz zaman ortaya ilginç bir sonuç çıkmaktadır. Gerçi alkış bir coşku işidir; ama bir aniamı da vardır. Genel Başkan Abdullah Baştürkün konuşması çok alkıslandı. Bu dogaldır. Yabancı konuklann tanıtılmasında Sovyetler Birliği temsilcisi çok alkıslandı. Bu da ya bir eğilimi gösterir, ya da sosyalist devrtmin İlk kez gerçekleştiği ülkeye bir sempati göaterisidir. Yazarlar Sendikası Genel Başkanı olarak söz alan Aziz Nesin «Türkiye sosyalizmi Türkiye'den yönetihr» dediği zaman salon alkışlarla çınladı. Bu da bir gerçegi yansıtır. Konuşmacılar çogunlukla CHPyi ve Bülent Ecevlfi sert biçimde eleştirdiler, ama. eleştirilerin hemen ardından okunan CHP Genel Başkanının telgrafı da uzunuzun alkıslandı. Demek ki DtSK'in alınteriyle sulanan bereketü tarlasında «yüz çiçek» degilse de renkrenk çiçek açıyor; bu çiçeklerden güzel bir buket yapmak ustalann işidir. DtSK. 196Tden bu yana tastaş üstüne konarak olusturulmuş bir örgüttür. Bu örgütün yapısını iyic« tanımak gerekir. Nereden geldıgıni nereye gidebilecegini de özenle tartmakta yarar vardır. Çünkü bu iş yapılmadan atılacak her adım, boşluga duşebilir. Eğer Türkiye'de gııncel örgütsel bölünmeler içind» kuvveti dagılan sosyalist güçleri DİSK bütünleştirmek Utiyorsa, devrimci kesim dengelerinin optima noktasını bulmak zorundadır. Aydmlar kesimiyle işçi gerçeği arasında boşluk bırakılmamalıdır. Türklye'nin ulusal bagımsızhk tarihinden gelen akımla, sendikacıhk tarihçesi ve sosyalist geçmisin tüm degerlerinin ve kahtımının sentezine gidilmelidir. Evrensellik Türkiye'de yasadığımızı bize duyurmalı, geçmişimiz geleceğimizin gücü olmalı. den Yunan lülafnametı nlhayet tab « çartamba Eünlert pek KUrültülü bir tanda muxm kere edıldikten ddn sabah saat toora uçte Doğum A RUKİTE HF/NtN EVLENME MEKASİMİ DÜN GECE YAPILDI Oa*i Hı ism evladı mancvlleri Rukiy* Hanımelendt tl# jandarma btnncl mülaaiml HüsnU Beyln düSünlen dün mkıam Ekolmabahc* Sarayında Büyük reisimizin yüksek buîurlan vo güılde daveUllertn Iftlrakile yapümiBtır. Genç evlilcrin akitleri 23 mayısta Ankarad» ««hramanetinde lcra edilml;, Hariciye ve Dahlliye VeMllert tvafevnln schltlerı ola rak bulunmuşlardır. Itüalname 18 muhalife karşı 191 rnyle ta»Uk edllmlstlr. Hükümet işçiye ve müstahsile yardım ediyor I İKRAZATİÇİNZİRAAT BANKASINA 7, SANAYİ BANKASINA 3 MİLYON LİRA VERİLECEK etmls T« Vekaletlera MbUt ecUlıcİ5tir ZJraat Bankan Adana'da pamuk antrepolan yap nracaktır MUHACİR RUMLARIN PİŞMİŞ AŞA SU KATMALARINA RAĞMEN YUNANULAR İTİLÂFI TASDİK ETTİLERI... Bolivya isyanı Huduttan eelen haberlere nazaran Bolivya'da vaztyet vahimdlr. La Faz'da geceral L M 1a*ya karşı yapılan nü mayisler esnasında as kerler ateş açmıslar«ür. 30 kUl ölmü», 100 kişi kadar da yaralanmıstır. Ahali büyük bir tnflal lclndedir. Bir cok künaeler tevkif edilml» bir takım kiroseler de baska yer lert nakledilmlılerdlr. SATILIK TASITLAR Muestesemize alt 2 adet 1975 model DOOGE 200 ile 2 adet 1979 model FORD minibüs kapalı zarf teklil verme suretlyle satılacoktır. Isteklllerın tekllf mektuplarını 30 HA2İRAN 1980 PAZARTESİ aksamına kodor CUMHURÎYET GA2ETESİ Idara Mudurlüğüne verme.erl gerekmektedlr, Aroçlar Müessesemlzde görulebllir. (Cumhurtyrt: 3575) Ankan 28 (TtlefonU) Işolere lkrszatta bulunraak Oıer* Zlraat Bankasına 7 milyon liraya kadar. S*nayi ve Maden Bankasına da 3 milyon liraya kadar avan» verilmGsins daiı ksnun tesdiki âlire lküran Ahırların ıslahı teranesi Ahırlann asrtlestl. rllmesl haklciTniıt »ertlen son muhlet 20 tem muzda bitecektir. İnek sahlplerlnden pek azı abınnı ıslab ettirmek içın başvurmustur 20 tammuzd» müıkül bir durum hasıl olacaktır. Simdillk Emanet flkrlnde ısrar etmektedir. Cerrahiye aslna fece vt (ündüz bastaneda kalmak uzare bir dok tor asistan» ihtiyafl vardır, Talip olanlann Slsll Sıhhat Mudllriye Une roüracaatlan» Doktor aranıyor Ecnebi şirketleri Kudüs vekayii Kndüj 25 (»J.) Doktor EUash bu.Ttln aSlama taşı meseiesıle istısale memur cemiyeti afcvam komisyonu na bir muhtıra verml» ttr. Mumailerb bu muhtırMında Yahudllenn makamat! mukîd dese^e KOZ dikmiş olduklan suretiyle Müslümanlarda hasıl olan korku ve endisa karsısında Mu^evüerln vıurtyetinl teçrih etmektedlr. Yahudilar ajtlama duvannın ktma an oldugu ciheti. cin münakaşa e d i l n » dnl lsteraektediılar. Eenebi «lrketlertri i&imlerinin Türkçe yanlmasına bas'.anmıv Ur Başta Alman sirketlen ve bankalar lslmlerl TrOkçe yazıla caktır. Osmanlı borçları meclisine Avusturyada girecek Viyana 26 (**.) Osmanlı borçlan AVUÎ turya hamillerinln dün aktettıklerl bir içtimad a düyunu umumlye meclisi idsresine Avusturya'nın Isltrak «törllmeM talebini havı bir karar surett kafaul edilmisttr. P»rU » ( » J . ) «0 kadar Hmto Ub •afaretinin cepheıini taslamıs, camlan kırmıs ve kaçmıştır Gaîetelerln yazdıkJarına Kor» bu tecavüzden maksat Lvov'da bir takım tasatkarane rtsaleler daçıttıklanndan dolayı üc isçlnin mahkum edilmis olmuını protesto etmekür. Sefarethane y« tecavuı edenlerin hepst komttnlsttlr. Paris'te komünistler Leh Sefaretini taşladılar ISTANBUL DEVLET MÜHENDİSÜK VE MİMARLIK AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN (PROFESÖR ALINACAKT1R) Akademimiz İNŞAAT FAKÛLTESİ Mühendislik Mekonlği ve Uygulomaları Kürsüsüne «D.M.M.A. Profesörlerini Secme Yönetmeliği» uyarınca gerekli koşulları toçı» yon Profesörler arasmdan bir PROFESÖR olınacaktır. İsteklilerln özgecmişlennl, yayınlarını, bilimsel colıçmolarını ve blldiöl yabancı dılleri belırten belgelerle blrtlkte 11.7.1980 cumo gunü saat 17.00'ye kadar ilgill Fakülte Dekanlıöına (I.D.M.M.A. Yıldız) başvurmaları duyu^ rulur (Basın: 16844/3571} MERAK ETME PAŞAM, BUNLARIN OÖKTOĞO SU BİZİM CORBANIN TADINI BOZMAZ!... Türk Ocağı Balosu ak$amı Bayflkada Yat kulübünde Türk Ocağı tarEfından verilecek baloyu B. M. Meclisi Beisl Kaum P». HazreUeıi himayelerln* almıslardır Her sene cok nezih yapüm k t > oJan baloooB m tot mükensnjeliyetinl ^*<"it> içlri mtmio^^n fr«T»ir»rma slmalansdan bu heyeti tertibiye teskU olunmustur Baloaun parlak eecmesi bekleniyor Helva ihracatı Hükümet belva £hra e»tını tesvik içta bir tallmatoarae baıırlamutır. Bu talımatnata» mudbtnce helva ih racında icinde bulunan sekerin lümrük naml serl vertJecektlr. I L A N 6AZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK HAKİMÜĞİNDENı (979/152) Davacı Mustafa Koz tarafındon davalılar ömer Acet. Saffet Kaya ve 8 orkodoşı aleyhine açılan tapu Iptali dovasının yapılmakta olan duruşmasında: Akhlsar ilcesi. Hacılsak mahallesinde oturan davalılar ömor Acet ve Saffet Şahın'e 4 6.1980 günlü durusmoda hazır bulunmoları icln ilanen davetiye tebliğl edilmis olup duruşmayo gelmediklerınden bu kerre ilonen gıyap kararı tebligıne karar verllmiş olmaklo: Davacılar Ömer Acet ve Soffet Şahln'in duruşmonm otılı bulunduğu 16.7.1980 günü saat 10.00'da mahkememız duruşma ealonunda hazır bulunmaları veya kendllerlnl bir vekill lle temsn ettirmeleri, okai halde davanın gıyaplarında görulecefll gıyap karan yerlne kaim olmaK Ozere İlanen tebllgi olunur. 9.6.1860 (Basın: 4636/3572) I aahtbl : Comuurrj* Görteclitt TJkÖ «dmı NADtB NADİ | Oenel Ykym MbdürO Oktay KUBrBOKE | U o e u o e MBdürfl : Eralne UŞAKUGtl i 8 YMiUlarl Müdurt : Cettn AZP' YHAr t Baaaa *• T»T«D : CumBurivn Matbaaauk «« GazeteciUk TJLS C»|mlotlo TOrtoc» O Cad. No. : » i l I Posu Kutosn : M6 tOTAHBUL TM» C D: D *B7« CUMHUBİYET BAtUN ABLAK A DTMAV1 T4AHHÜT EDCB • BOROLAB : AMU1U Konur Sokak J4/« Vanttablı Tal : 18 33 » 17 58 2S • İZMİB: Hülit Zlya Bulvan No. «8. Kst: iTel: 25 «7 06 11 U S0 • AD&NA : Ataturk Oad. Turk Hava Kunmn U B v n KM : İ M : U TU. U M0 19 73J ABONE ÜCRETLKRt âjlar 1 S • u TAKVtM 38 BAZtBAN Gflae* IX) U.17 Tata • 1M0 tmsak »03 tm m t* tm «o an ıjoo MOO «oo IMO ssoo ixo Aksm ao.is
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle