Katalog

ÎKÎ CUMHURÎYET 21 HAZÎRAN önetme aeyince, bir yanda yöneten, yönetanler; öte yanda yonetilenler gelir akla ilkten. Bir baş, bir beden sorunu >anl Başsız deve olmaz demiş Tevfik Fikret bir manzumesinde, AbdülhamJt yönetiminin, adına «beden» diyebileceğımiz milyorüarca insanın yaşamına egemen olan. çağına ulusuna yaraşır beyinden yoksun bir Baş'ın utanılası seruvenini dilo getirirken. Tâ, kabileden klandan (hatâ, anababa, «otuk çocuktan oluşan aileden) başlayarak bugüne degin iMye aynlmıştır insan tophıluklari: Yönetenler, yonetilenler. Yöneten, ya da yönetenler kimlerdir? Ailede, anaerkil, babaerkil düzene göre ana, ya da babadır, doğal olarak. Klanda, kabitedeyse, doğallık yerini, bugün adına politika dediğimiz bir alicengiz oyununa bırakır. Önoeleri, kol bilek gücü yanında, azdan inceden, derinden keskinden, kurnazlıklardan, hinliklerden kaynaklanan bir çıkar ortaklığı kurup kotaranlar geçer başa, başIran, reis, bey, derebeyi, emir, kral, şah, padişah adlan altmda. fşe hele politika kanştı nu, artık kandırmakandırmaca, aldafcma, aldatmaca, ürkutüp urkütmece, sindirip sindirmeca, göz boyama (özellikle bugunün sözümona demokrasilerinde) uyutup uyutmacadır bu alicengiz oyununun başlışa ilkesi. Y olaylar ve görüşler Vedat GÜNYOL hatta tek parH döneminden kalma blr alışkanlık, bir kafa tembelhği ışlemiş iüklerimize: Büyüklerimiz bizim için her zaman en iyiyi düşünürler. «Bakalım Tanrı neyler, neylerse güzel eylerî» sözü var ya, burada Tann yerine büyüklerimiz kavramını koydunuz mu, iş olup bitmiş sayılır, sayılmaktadır da. Tâ Osmanlı yönetiminin kuruluşundan bu yana, Türk insanı düşünmemeye alıştınlmıştır, diyebiliriz. Niye düşüneoeğiz ki? Büyüklerimiz (ama ne büyük!), bizim iyiliğimize her şeyi inceden inceye düşünmektedirler ya, daha ne istiyoruz kanısı egemen olmuştur toplum yaşamımıza. 1923'lerden önce ve 1923'lerden bu yana on beş yıllık bir dönemi saygıyla bir yana bırakırsak (ki, bu Atatürk dönemidir, anı şanıyla) diyebiliriz ki, hep aynı kafa züğürdü insancıklar Turk ulusu adına ve hesabına, düşünme tekelini ellerind© tutmuşlar uzatmalı iktidar dönemlerinde ve düşünmenin, yalnız kendi körolası çıkarlannı düşünme olduguna inanarak, toplumumuzu bugunkü çıkmaz ve açmazlara sokmuşlardır. Büyük Fransız duşünürü JeanPaul Sartre, bir yazısında şöyle diyor «Başkalan hesabına düşünmek bir saçmalıktır, aydın kavramını hiçe indiren bir sacmalık.» Ne demektir, oen sizin için, sizin hesabınıza düşünüyorum, siz hiç düşünüp kafa yormayın! Düşünme, kimseciklerin tekeline verilemez. Sartre, başkalan adına düşünme yetkisini aydmlardan bile esirgiyor. Peki, aydın bile olmayan, olmadıklannı yakmdan ama çok yakından gördüğümüz, bildiğimiz günümüz yöneticilerinin, bizim adımıza, ya j «YÖNETME» DEYlNCE... nl Türk toplumu adına duşunmeîerine f<Jöşünceden yoksun bu insanlann) düşünmelerine (!) katlanabilir miyiz, soranm size? Demokratik yolda, halk yönetimi yolunda olduğumuz sürece. halkın gerçekten aydınlanıp bilinçlenmesine kadar, katlanacagız, çaresiz. Büyük îtalyan sosyalisti Antonio Gramsci (Gramşi), belli bir gelişim aşamasmda, herkesin bir kafa çabası içinde olduğunu, dolayısıyla bütün insanlann birer aydın kişi niteliğine sahip bulunduğunu söylüyor. Bütün sorun, ona göre. bu kafa çabasını elestirel yoldan geliştirmektir. Peki, bugüne kadar, dünyanm hangi yerinde, her insanda doğal olarak bulunan kafa çabasını geliştirme yolunda herhangi olumlu ve dirençli ve bilinçli bir atılım olmuş mudur, soralım kendi kendimize. Böylesi bir atılım olsaydı, bugun Birleşik Amerika'dan baslayarak Avrupa'nın herhangi bir devletinde. devlet başkanı olarak kişiliksiz, silik, kafa yoksunu, inanç yoksunu insanlar toplumlarm yazgısına egemen olabilirler miydi? Bugün dünyaru» çeşitli uluslannı yönetenlere bir bakın ne olursunuz, hsıngisi (bir ikisi dışmda), kafaca. bilgice, bılimce yetkin ve etkin? Hemen hemen hiçbirisL Bütün sorun dönfip dolaşıp bir noktaya geliyor: Yirminci yüzyılın toplumlanm kimler yönetmehdir, kimler yönetiyor. Evet kimler yönetiyor? Yürekler acısı bir görünümdür karşımızdaki görünüm. Elimde, bir kitapçık var, eski yazıyla yazılmış. Adi: Teşhiri İzmihlal (Çöküşün Sergilenmesi). Yazan Sait Bey. Ansiklopedilerde adının yanına lastik nitelemi eklen Peki, nedir yöneücinin görevi, işlevi? Yonetimi altmdaki insanlann esenliğini sağlamak değıl mi? Nasıl sağlıyabılir bunu? Yönetilenler adına ve hesabına, iyiyi kötüyü, eski deyimle «bayn ve şerri», oluru olmazı tarta tarta, ölçe biçe, teraziye vura vura değil mi? Şöyle bir sorun çıkıyor ortaya şimdiKüçüğünden büyügüne, ilkelinden gelişmişine butün toplumlarda, şu bu yollardan başa geçmiş künseler, yönetimlerindeki insanlar adına düşünme, karar alma, yönleme yönlendirme yetkisini tekellerine almakta, alabilmektedirler. Bir toplum duşunün k t orada, bir iki M5I, diyelim bir avuç insan. bir azınhk (örnegin bir hükumet), toplum adına düşünecek. milyonlarca insan da, bu adamlann düşüncelerine, aldıklan kararlara köru körüne uyacak. Olur mu böyle şey, diyecekeiniz ama, oluyor, olmakta da. İnsan. toplum (isterseniz ulus) adına aour kıncı olan padişahlık döneminden. mektedir. Adıyla sanıyla ona Lastöc Salt denmektedir. Alaettın Gövsa'nın Türk Meşhurlan Ansiklopedisi'ne göre, 1921de ölmüştür. Kemal Paşanın oğludur. Ünlü edebiyatçı ve gazetecilerimizdendir. Lastik Sait, Danıştay Bidayet Mahkemesi Başkanlığı yapmış, sonra Memur Seçimi Komisyonu üyeliğine atanıruştır. Gorevi, devletin yüksek katlanna seçilecek adaylan saptamaktır.. Devlet yönetimine yakışır kişileri bulmak çok güçtür. Çünkü, ona göre «zamanede çahibi dil (gönül sahibi) vasfına layık adem (adam) pek nadirdir.» Görevli seçerken, kimi örnek alacaktır. Bütün sorun burada. Lastik Sait, bu noktada bocalamaktadır. Çünku, zamanın en büyüğü Sadrazam Sait Paşa örnek alınırsa, her şey altüst olmaktadır. Ona göre, devletlu Sait Paşa «tam ebullaklaka (çenebaz) ünvanına layık ve eline zilli bir tef verilerek akşama kadar şakşakazenlik ettirilmek hızmeü için yaradılmış bir insan oldugundan» onu örnek mi alacaktır? Lastik Sait, bu görevinde ne yapacagını bilmemektedir. Çünku «dışandan bakılmca, bir sürü haydutlann halkı soymakta ve izaç etmekte bulunmasından başka bir devlet işi görülmüyor.» Evet. o gün bugün degişmiş hiç bir şey yok. «Devlet deniz, yemiyen domuz> dogrultusunda, gelmiş geçmiş ve bugünkü devlet görevlilerinin değişmez niteliği burada odaklanıyor. Yöneten çalıp çırpacak, yönetilen ezilip çürüyecek. sersefil ortada kalıp kalacaktır. Lastik Sait, kitapçıgmın sonunda aşka gelip bir takım dörtlüklerle içini döküyor: Hep küberanın (büyüklerin) emeh simü zer (altın ve gümüş) Her işe memur olanın kân şer fkötulük) Zulum ve taadi yeter artık yeter. Zam ne demek para eger yok ise Borç ödenir akça eğer çok ise Bin açı var eğer birisi tok ise. • > îşte size 1902'lerden bugüne defişmeden gelen, değişeceğe de benzemeyen sızlanmalardan bir yankı. Yöneten ve yönetilenler ilişkisinde seksen yıl öncesinden günümüze olduğu gibi, bütün rezillikleriyle değişmeden gelen bir gerçeğin yürekler acısı yan Terörün Kurumlaşması T oplum sürekli bir değişimi yaşar. Bu demektir ki hiçbir toplumsal olay başladığı gibi sürmez; zaman içinde yeni boyutlar, yeni nitelikler kazanır. Bu açıdan baktığımızda Türkiye'de terör nereden başladı, nereye vardı» sorusu ilgi çekiyor. 1968de üniversite öğrencileri arasında (çofu Batı ülkesindeki gibi) sol akım güç kazanmıştı. O akımla birlikte gençlerin arasında sivrilen kişiler teker teker öldürüldüler. Hiçbirinin katili bulunamadı. Acaba bu planı sogukkanlüıkla tezgâhlıyanlar şimdi ne düşünüyorlar? «İti kurda kırdırmak» formülünü uygulamak için «komando kamplan»nda eylemci sağcı yetiştirenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Acaba «komando kamplan»nı destekliyen ve •onlar devletin güvenlik kuvvetlerine yardımcı milliyetçi gençlerdir diye savunan görevliler şimdi ne düşünüyorlar? MİTCİASAVAKMOSAD işbirliğinl «devletin yüksek menfaatleri» adına benimseyenlerin içinde acaba şimdi başını elleri arasına ahp da kendi kendine soran var mı?: Ben ne yaptım? diye... 1968'den başhyarak 12 Mart'a değin öğrenci eylemlerinin liderlerini teker teker avlayıp gençleri silahlanmaya doğru itenler, Türkiye'nin bugünkü duruma düşeceğini hesaplamışlar mıydı? En büyük tehlikenin Türkiye'de işçi sınıfının bilinçlenmesınden doğacağı mantıgmı benimseyerek mezhep ve soy çelişkilerini özellikle pompahyanların bugünkü düşünceleri degişmiş midir? • Yıl 1980... 1968'den bu yana 12 yıl geçmiş. Devletin en büyük fabrika, rafineri, santral yatınmlarını komşu komünist devleUer eUyle yaptıran, ve Trakya'yı Bulgar, Kuzeydoğu Anadolu'yu Sovyet elektriğiyle aydmlatanlar halkın karşısında «terör beynelmilel komünizmin işidir diyebiliyorlar. Avukat öldürüldügü zaman avukatlar, gazeteci öldürüldüğü zaman gazeteciler, asker öldürüldüğü zaman askerler. profesör öldürüldügü zaman profesörler. parti başkanı öldürüldüğü zaman partililer. savcı öldürüldüğü zaman savcılar ayağa kalkıyorlar. Böyle durumlarda devlet büyükleri başsağlığı telgraflan çekiyorlar. Sıradan yurttaş öldürüldüğü zaman kimse PTTye telgraf çekmek için başvurmuyor. Ancak TRT'de protokola göre okunan başsağlığı telgraflannm artık gülünçleşmeye başladığmı «büyüklerimiz» anlamıyorlar mı? Terör Türkiye'de toplumsal ve siyasal yaşamm bir parçası olmuştur. Bu oluşum, terörden de tehlikelidir. tşkence gibi, terörün de ülkemizde kurumlaştığını söyliyebiliriz. • Hangi soygun siyasaldır? Hangi karmanyola bayagıdır? Hangi kanlı eylem, hangi örgütün işidir? Söyliyebilir misiniz? Polisin içinde odaklanmış bazı kişilerin niyetleri terörü bastırmak mıdır, pompalamak mıdır? Yanıt verebilir misiniz? Anarşist diye tanımlanan kişi acaba gerçekten anarşist midir? Bilebilir misiniz? Saldınya karşı silahlanen köy, mahalle, semt halkı da terorist mi sayılacaktır? Hayır... 1930'de vardığı aşamayla terör Türitiye'de yeni nitelikler kazanmıştır. Bu olaya tek yanlı yaklaşım aldatıcıdır. Her kanlı eylemin ardmda neyin yattığını somut biçimde araştırmak gerekiyor. Çünkü bugünkü iktidarın bir kesitinde yer alan «etkin ve yetkin odaklar» terörü Türkiye'de faşist bir dikta kurrr.ak için araç olarak kullanıyorlar. Acaba bu amaçla silahlı eylem planlıyanlara karsı savunma konumuna geçenler de mi suçîudur? Sıkıyönetim bildlrileri sürekli biçimde sağ ve sol çilahlı eylemden söz açarken, Azınlıkçılarja, AP ve MHP yöneticileri sağ silahlı eylemi ağızlarına almaktan niçin kaçınıyorlar? Ve Filistin Kurtuluş Örgütünün Türkiye Temsilcisi Ebu Firaz ne diyor: Türkiye'deki terörün kaynağı Israil'dir. Nevşehir olaylanndan sonra insan duşünüyorj Acaba? OKTAY AKBAL EVET HAYIR Evet, Devlet Yok!.. Gazi Hz. dün Yalova'dan avdet buyurdular Oç (Onden berl Yalova'ds bulunan Ga«1 Hz. dün sabah Kend:lertnl Eörmek İçin Yalova'ya pden Mee'H Eei":l Kâzım P». Hz ıcfaksttnde olduğu na]d* dun Dolmabahçe'yo avdet ebnlşleıdlr. NOSHASI HER YEROE 5 KURUSTUR 1930 21 Haziran Atlna » ( H o r a l ) Türk . Yunan fUlıTnamwrtnln tastikuıa att layihay« kanımiy»yı medls bu ıJuam M rir.cl tarau müzaker* edecektlr İUlafnamenln tesdilc edilmetnnl (çtn muhsdr Ceskllatt tarafıadan yapılan fv •Ilyet deram etmekte dır Pazu günü muha clrler tarafındso blr mitıısiK hazız^amnaktadır. Bu mltinKts muha drler mtttebUd taanioatlannın devlet bü». ceainden verHınesini t& lep edeceklenUr. Bununlm beraber hükümet muhafU itUa&ıamenin büyük bir ekse rlye'Je tasdikini temin etmls bulunroakUdırlar. «Burada Devlet yok mu?» dlye bağumı? CHP Genel Başkanı geçen gün Nevşehlr'de... Taşlar yağarken, kurşun yağmuru altında saklanacak yer aramrken... Devleti aramış! Nerde bulacak devleti? Orada Vilayet Konagında bir Vali var, bir Emniyet Müdürü var, ama onlar yıllardır yetiştirilen, beslenen, korunan, sırtı sıvazlanan militanlann koruyuculandırl Ecevjt Ankara'ya telefon ederek Devlet'i aramış, Basbakanı güçlükle bulmuş, Genelkurmay Başkanını daha kolaylıkla.. Bu yüzden de bir askeri birlik gelmiş Nevşebir'e. kurtarmıa Eoevit ve CHP'lileri... •Bor"un Pazan Geçmeden» yazısmı boşuna nn yaymladık? Başımdan geçen, hem de Vali Konağının hemen karşısında yaşadığım o korkunç saldırı, yol kesme, gözdağı verme olayını açık açık yazmıstım: «Devlet nerde? Karşıda belki de pençereden bakıyor. Ama gerçek devlet biziz diyenler bu çakır gözlü delikanlı ve çetesi. Siz devletin yardımcılansınız. siz aslansınız diyen büyükleri var Ankara"da!.. Herşeyi yaparlar, yine de ellerini kollannı sallayarak gezerler. Ne zamana dek? Artık yeter söz halkmdır diyene dek.« CHP'liler, özellikle Genel Başkan ve yönetid kadro nedense bütün bu yazılann, görülenlerin, hem de kendi partilerinin üst sorumlulannın birbiri ardına öldürülmesinin (Adana, Kayseri, Nevşehir îl Başkanlannın) ne anlama geldiğini görmez, anlamaz gibiydiler. Bir çekingenlik, bir tutukluk, bir garip hava içindeydiler. Faşizm gelmiş kapımza dayanmış eli kanlı zorbalanyle, girmiş evin içine, odanıza canımza kastediyor, ya kölem olursun diyor. ya ölursun; o zaman yapılacak bir tek iş vardır, yasalara, Anayasa'ya, insan haklanna bağlı tüm güçlerin bir araya gelmeleri, bir tek yumruk halinde faşist zorbaların ve onları koruyanlann tepesine inmeleri... Koskoca CHP bu denli güçsüz davranışlanyle faşist zorbalan yüreklendirdi, şımarttı, suç biraz da CHP'nin, hele iki yıla yakuı bir zaman «iktıdar« olup da faşizm heveslerinin karşısına olanca gücüyle dikilmeyen Ecevit hükümetinin... Şimdi Nevşehir'de karşılarında gördükleri o çeteler, Vali Konagında elindeki telefona «Burada ufak tefek olaylar oldu» diye «milliyetçi» çeteler saydıgı zorbalan Ecevit'in ve CHP milletvekillerinin önünde bile korumaya çalışan kişi, Demirel'in. Türkeş'in •devlet»inin temsilcileridir. Kannca ezmez tutumlar, o bol «saym»h konuşmalar, kendinden yana olan kişileri, güçleri. örgütleri bir yana itmelerle faşizm tehlikesi önlenmez, ortadan kaîkmaz. Bunu Ecevit'in o kurşun ve tas yağmuru altında artık evet artık iyıce anlamış olması gerekir. Türkiye bugün yer yer faşizmin işgall altındaÖır. «Devlet» adına konusabilen. baskılara kalkısabilen sorumsuz kimselerin ortalıkta dolaşıp herşeyi yapabildiği toplumlar faşizmin ilk a^amasırun içindedirler. CHP Parlamentoda 260 kişilik bir güce sahip olsa da, dün iktidar koltuğunda oturmuş olsa da, belki yakmda yeniden işbaşına gelecek de olsa, ulusun büyük bölümünü, özellikle bilinçli yurttaşlar çoğunluğunu, demokrasiye inanan örgütleri, emekçileri, aydınları, ilerici gençliği yamna almadığı sürece bu savaşımda gerçek bir başanya ulaşamaz. Nevşehir olayı acıdır, korkunçtur, yine de hafif atlatılmıştır, ama CHP'nin bu gerçeği iyice anlaması bakımından yararhdır. Ecevit de öldürülürdü, öteki milletvekilleri de... Nevşehir bir kan gölüne dönüşür, bir anda tüm Türkiye gerçek bir iç savaş alanı haline gelir, işin sonu kimbilir nerelere vanrdı... Demirel'de azıcık «devlet adamlığı» varsa, sorum'uluk duygusu varsa, iktidar tutkusu ile asm sağcı çetelere meydanı böylesine boş bırakmanın yanlışlığını anlar ve kendisine Ecevit'in uzattıgı eli tutar, Anayasa çizgisinde bir yönetim kurmak için iki büyük partinin belirli bir çizgide işbirliği, hatta iktidar ortakhgı yapmasmda yarar görür. Hiç değilm bir yıl sonra yapılacak bir genel seçime kadar.. Türkiye'de yeniden «devlet»i kurmak gerekiyor. «devlet görevlisi» ohnanın ne anlama geldiğini bi!en kişileri işbaşına getirmek gerekiyor. Demirerin, Türkeş'in ve aşın sağcılann etkisinde kalarak önemli görevlere atadıgı tüm militan, partizan kimselerl bir günde değiştirmek gerekiyor, tosacası Atatürk Cumhuriyetini Anayasal çizgisine, gerçek kişiliğine kavuşturmak gerekiyor... •Burada Devlet yok mu?» diye bagıranlar TurMye'nin dört bir yerinde o kadar çok ki! Ama onlar Genelkurmay Baskanma teiefon ederek askeri blrliklerle korunmalannj saglayamıyorlar. dayak ylyor, ölüyor, surünüyor. acı çekiyor, insaalıklanndan utanır duruma düçüyorlar... Nevşehir olayının yararh tek yam, CHP Genel Baskamnm ve yöneöd kadrosunun bu gerçegre kafalannı carpmalan YUNAN MECLÎSÎ MÜZAKERATA BAŞLADI iFenerbahçe Macar Milli takımına 12 mağlup Brrelkl gOn «chrimlae re'.en genç Mkcar ınUlt tnWi7ri dOn İlk musabafcayı Ff^ Derbahçe tatomlle jripö TO mOsabaks 13 mtoaürlerlnrtzln caUbljetlto netlcelendl. Seyyah otomobillerinden alınan gümrük resmi Ankars » (Tdefoola) Memleketimiıe Kelsn ecnebı sevyahl&n n otonıobıl gibi nakil vasıtal&nndan güırîrjk resmi depozito olarak alınraakta idı. Bundan boyle Avrupa'da olduğu £ibi yalnız Tunng Kulubun vereceSı bir vesiia gSrülmetle ütt ı l i oiunacattır. Mübeccel Hanımın lcilosu bir mesele oldu tanbul eübba odaa beyeü umumivesl dün saat 14 te Daraifunun Konferana g&lonunda toplannuş tır. Odanın eeçen se neye ait mesaisi bak fcnda heyeti umumi yeye izahat verilmistir Azalar tarafından verilea takrlrler Mübeccel Hanımın Etibba Odası birinci kongresi bugün toplanıyor Etibba Odası bıifrün birind kontpeslnl Dartlfünun fconferans s&lODunda aktedecekttr. B U lçUmada beye ti idare rapom okuna cak, aza buna dair du «ancelerinl söyllyeceklerdir. Müzakerenin ha ü olması muhtemeldir. mmtıka tt Eu t&krlrlerden U rtode Küzellik fcrUicesi Mübeccel Hanımio Selim S ı m Beyın kerüaeîeri Setma ve Azade faanım lar tarnfından 5S kilora indlrümesH icin calısıldsgı halbuki bu isin sjhhl tıbbl bir mesele olduğu ve dottor olmayanlann bu lsi dcruhte ede meyecegi blldlrtlivor. Tevfüc Salim PiW bunun bir cünnü nif«Iflrl o:mayıp bir cürmü adli oldufunu »öyleml» ve bu ihbarnamerjn tstanbul uhhat mfldurive tine verilmetl kabul edii.nijılr Ufurükciuajoa Memu İstendl: Aynca fQ& uıeıuu bir tebligde buiunul mua raia Tevfik Salim Pasa Almanya'da 45 bin heöm re 45 bin üfürükcü bo lundugunu üfarükçO lQ$Un bizde kuıunen memnu bir cQnım oldugunu ve ha ber alınırsa ait oU duSu makamata büdirUeceglnl aOyl» mUtir. Bir Rus Kadını Fransa'dan hudut haricine atıldı MOatemlekat amelesi ile ecnebi uneleye bir takım rlsaieler ve eaaete makalelerı yazan blr Ru« kadını tevkU edllml? v e hudut hartaae atılmıştır. İLAN «Yavuz» yakmda İstanbul'a geliyor Ysvuz zırhlımız 30 AŞustos Zafer Bayrammda tamamen Ikmal edıinılş olarak İstaabul'da bulunacak ve meraslnı yapüacaktır. Halen Eemi boyanmalc tadır. TeselIOm muif melesinden evvel Yavuz'vn bir deîa daba muayenesı yapdacakbr Mezarlıklar ıslah edilecek Sehremaneti kendisine devredilen : lıklann İAlahı için tetkikatta bulumnaktödır İpiu edilecek nrezarhklann etrafı duvarta ihata edilecek ve içertye berkeain gırnıesi menedılecekUr. rmrt» 11 ( M . ) Bana Sorarsanız Blr laaete rounaMrl raayor: ıKadınlar arasuxUk bir anket jr»ptım. Hayatt» en büyük arzunu» nedir? MuhtelU cev^plar aldun. Fakat ekjerlretintn likn flo cttmlede toplanıyor: Bir erkekla memıt o u n t Bn erkegi bulamadıklan zaman l.cyita K'noeyl düsünüyorlu Demek kadın ancak askı ttlaa edene bayata glrmeyl dU;ünüyor.> Kadının en bOyflk ambltiycnu a$k oldu*una süphe vok Genç kızm daha cocuklusımda aldığı terbiye da bunda saikUr. Dah& on yaşmdayken annesi ceyizmi dlkmeye başlar Onbeşine gehcce en mübim meselesi geoç kınn tallpleridir. Geaç k u evlemnek için dogmuştur Bu roilvonla erkeSin içinde birisi ona sahip olacak onu Riydirecek yedireceS. , O heo milyonla erkeftn arasından kısmetine düsecek olan meçhul sevgilivı beider. GBrmeden cna asıktır. MesieŞe glrraek haystmı kazanmak dünkü kız için Tr>evzııbnhs rip*ildr. Bugtinkü kadsn biraz bayata glrmlsHr. Sevgllislni belki de İ5 arkadaslan arasında bulur. Fakat evlendikten sonra eve dönüyor. Çtinkü onun için bir zarıret ve vasıtadır. E»er bu hayst iflts ederse tekrar ise dSnflyor Anketten bu neticenin çıkmass gayet tablidir ÇunM sua'.e cevap veren kadm mesiek kadım olarak hazırl&nnu'tır. Onu evvela hislerl aonra flklrlerı idare eder. Busrünkü kadın aşkı lflas edince hayata giriyorsa bu umuml bir netice deglldlr Ba$k& memleketlerde askı mesleŞine feda edenler KÖrüyoruz Bu devrin de»ismesidir Devirîe beraber kadının deŞismesine baŞIıdır. Zaten benee bu sualin cerabım acketler de&l de?:şen hayat verecektir. CtCt ANNE OFSET TİPİ MULTİLİTH MARKA 25X35 CM. EB'ADINDA BASK! YAPABİLEN BASKI MAKİNASINA AİT 35 KALEM YEDEK PARÇA SATINALINACAKTIR Konu İle llgill yedek parça listeieri Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme Satınalma ve Ikmal Müdürlüğümüz ile Istanbul'do Malzeme Şube Mudürluğümüzden temin edılebilir. Teklif mektuplarının en geç 7.7.1980 gun saat 18.00'e kadar 30 gün opsıyonlu olarak Ankara'da Milli Müdafaa Cad. No. 18'dekı Genel Müdürlük Haberlesme Müdürlüğüne verilmesı gerekmektedır. Ofısimiz, 2490 sayılı kanuna tabı değıldir. TOPRAK MAH3ULLERİ OFtSf GENEL MÜDÜRLÜK CENUBİ AMERİKA İHTlLALl Burnea Aires 20 ( u . ) Huduttan gs> Ien haberlere göre ibtilalciler simdıkj hükumeti mesrutivete muhalU hareke" etmekle ıttıhsm eylemekte ve Amerikadan yuksek faizlerle istıkrazatta bulunm&kla muaneze etmektedirler. Ihtıialciler aynı zamaDda ttrfı idare esnasında ırtihap eriümiş olan haklmlertn rüşvet aldıkl&ncdaD carıyla satılnua kişOu oldulrlanna bah* ediTorlu. Taksilerin hepsi aynı biçimde olacak «on mukarrerata tfi re miişıeri n&kletmekle tneşçul olan otomo bıllenn markalan ne olurea olsun tiplerı ay nı olacaktır Bunun iein otomobiller aynı rpnge boyanacak şoforün yanına Udnd bir ad&ro oturmayacaktır. Buraya bagai konulabilecektıı. Bu pbl deSısiklikier yavaa yavaa muayyen zamanlarda y&rıılacaktır. Emanet bu suretle malıvet fiatlannın ucuıİ£Taca*ını ve taksı uc retlenm ınnırmenin mümkun oiacagını ümıt etmektecir. Bu sene tütün mahsulü fazla Bu ser.s blr CO* » • * lâyeUerimizde bilhassa Macisa bavalismde tü tiın mahsulu geçen se neye nazaran yüzde yir ml tazladır. İnhisar Idaresinin tütün nastslıklarile yaptıgı rr.ücadele tesirinl göstertni?ür. İLKOKUL ÖĞRETMENLERİ SAĞÜK VE SOSYAL YARDIM SANDIĞI İLKSAN'DAN DÜNYA BOKS ŞAMPİYONLUĞU Dünra Boks Şampiyonlugu için Alman boksörü Şinelling İle Amerikan boksörü Sarkey arasındakt müsabakk Newvorkta sekiz bin seyirc* buzurunda yapılmıştır. 15 raand üserıne tertip edilen müsabaka ancak 4 raund devam edebilmiıj dBrdüncü raundta Amerikalı boksörün Alman boksonme memnu bir darbe Ozerine Şark.:y cL::s'.i;:ye edilerek Cihan Sampiyonu ilan edilmistir. Öğretmenlere Önemli Bir Duyuru 1 Sandığımız, Türkiye öğretmenlerının yıllardır özlemini çektiğı bir hizmetı gerçekleştırmıştir. Ulus • Kale çıkışındaki Berlin Otelını satın aimıştır. Otelı Öğretmenler Konukevı'ne tionuşturecektır. 2 400 metrekare üzerıne 8 kat olarak inşa edilmiş olan bmanın otel bolumunde 70 oda ve 120 yatak vardır. Halen kırada her bırı 400 metrekarelık 3 salon. ıhtıyacı karşılayacak bir lokanta ve bir dınlenme salonu bulunmaktadır. 3 Otel ve eklentılerinin tümünun mülkiyetine 50 (elll) milyon TL ödanmış ve kiracıların tahliye işlemine başlanmıştır. 4 Otel bölümünde Ankaro dışından gelen öğretmenler, eşlerı ve cocuklan konuk edıleceklerdır. Salonlardan birisi. nışan, nıkâh, düğün. sünnet ve toplantılarımız için kullanılacak, ıkıncisı, eğıtım kültur hizmetlerine ayrılacak, ucuncusu de Ankara Öğretmenlerl' nın lokall olacaktır. 5 Bu konu üzerınde yapılan seviyesiz ve maksatlı yayın ve dedıkodulara sayın üyelerımizce asla itlbar edllmemesinl, görülen her hızmetın, harcanan her kuruşun hesabının yaklaşan Genel Kurulumuzda bir bir verıleceğınin çok lyi bilınmesinl önemle ve saygıyla duyururuz. HÜLUSI GÖKCE İLKOKUL ÖĞRETMENLERİ SAÖLIK VE SOSYAL YARDIM SANDIĞI GENEL BAŞKANI Macar gençleri EvveJJa Kun şehrörd zs gelen Macar milll fntbol takunına mensup oyuncuiar dün saE: 16 buçukta otomobUierls Tajcsim'e Eitmlsler re mevdanı ne> mlslerdır Macar gençIer burada Cutnhurtyet &bidesine büyüS bir çelenk koymujlardır. Sinema kapılarında istihlâk vergisi yüzünden gürültüler Defterdarlüc vazifel resmıyeti ohnaranlardan maada hiç künsenln lst£bl&k vergisi vermeden sinem» *e tiyatro glbi eŞlenoe yerlerfne girmeyeeeğinl «inemi ve tiyatrolara bildlrmijür. Hamburg radyosu Türk masalı anlatacak Hamburs radyosu H&lk Bilgısi Deraeşine müracaat ederek Türk mastllar. isiemış tir Demeîın gdnderece?i masallar Almancp.ya tereüme edilereit radyo vasıtasile uüatılacaktır. I Satdbl: Curcirartye» llatbaaalık «• Gaaetecüik TA.S adıoa • NADtK NtOI l Oenel Yayın Müdüru : OMay KURTBÖKE t Uflesaese Müdürü : Emlne VÇAKI.IGtL I S. Yanlalari MOdüru : Ceön ÖZBAYBAK fe Baaan ve yayan : Camauriyet Matbsaolık ve Gasetecflik T.A.S. Caeaiogiu Turkoea. e> Cad. No. : 1841 ı Foata Kotusa : ton : 309703 ISTAlfBOT . TM» CUMHUBİYET BJSIN ARLAK TASASINâ rjYMiYI TAAHHtT EDEB # BOSOLAK : ANKABA Koour Sokak 34/4 Yenifealr Tel : 18 » S5 17 58 25 # tZHİB: HaUt Zlya Bulvan No. 65, S a t ; 3 Tel : 25 47 09 U 1 2 3 0 A ADANA : Atatttrk C»d. Tflrk Hava Kuruma İf Bam Kat ; 3 No s 13 t e L 14550 U731 ABONE ÜCRETLERİ U Tnrt Ou Oeak » 0 900 6001.800 3 000 T3K dvplanna "» atırb TAKVtM 31 . HAZtEAN 1S80 tnuafc «.tnea 3.09 tkted 1716 S57 •*saa> 20.44 ö&ı Î3.1S Yatn 33.48