Katalog

DOET CUMHURÎYET 17 HAZİBAN 1980 POUJİK4 VE ÖTESÎ MEHMED KEMAL Suya DUşen Cemre DUMYADA EKONOMİ/TİCAFET ~ \ Cumhurîyet EKONOMİ SERVİSJ ekrden blr oemr» var6r. toproğa suyo, havayo duşerdı, ne oidu? UnutukJu gittt. Bir tojrpuz kabuğu vordı kı, suyun yüzünd« görunmeden denlz» giritmezdf. tKork Aprllm beşlnden, ökuzü oyırır eşlnden.ı deri. kalmodı. Denızin yüzunde slmdl korpuz kotouğu yok omo, cümle pislik vordır. Boğaz'ın Anadolu yokosında cöpler olmırodığı ıcm bütun tenekeler. bıdonlar denlzs boca edıltyor. Boğoz'dokl okıntrtar bile bunlan sürukleyip göturmeye yetmiyor. Gecende. vapurla Beşiktaşian Üskudar'a gecrfm. Denlzın yüzune baktıkco mıdetn kobordt, nerdeyse cıkaracaktım. Boğaz'da temfzlıkten hayrr b«klemeyln. gocen gemılerln artıklorını, kıyıdo oturonlonn döküntülerlnı boca ettikleri bir çöplüktür. Tez vaVltte Hallc'e dönduremedıkse okıntılaro, esen rüzgortaro duocı olaltm. Kıraz dermiş kl. cArdımdon dut yetişmese, beni yiyenlerın boynunu sapım gibl ederim > Klraz. konı sulofidırır, derler. Onun Içm bolco yerier Bugün klrozi bolca yeme ne mürrkün, kese ml doyanır. Kiraz yemeden de, boynumuz klraz sapındcn Incedlr. Nozım Hıkmet, tKavaklar pomukiadı mı Gozeirde, klraz gelır ardındon...» dıyor. Klrazın ardındon dut, dutun ardmdan vişne, karpuz. kovun. üzum... derken mevsım bltivermis... Şoır Eşref, Meşrutlyet'ten sonracönce söyietirler, sonra insonın anosını beflerlerı dlyordu. E Kuşçulu: "Bulgaristan ve Sovyetler Birliği enerji vermezse Türkiye'de üretim durur,, • İTO BAŞKANI KISINTIDA YAPILAN AZALTMANIN, ENERJI URETIMININ ARTMASINDAN KAYNAKLANMADIĞINI BELIRTEREK, «KAPASİTE KULLANIMI DUŞTUĞU İCIN AZALTMA YAPIUDIı GORUŞUNE YER VERDL (Cumhurlyet Ekonoml Servlsi) Enerıi kısıtlamasında yapılon yenı duzenlemenln enerıi üretımının artmasından kaynaklanmadığını belırten İTO Yönetım Kurulu Başanı Nuh Kuşçulu, tKısıtlamanın azoltıl mosı sanayıde düşük kapasıte He calışılmasına dayanmaktadır demıştır. Kuşçulu, Sovyet ler Blrlıği ile Bulgaristan'ın Türkiye'ye enerıl vermemesı durumundo tdorboğazaı girtleceğınl de savunmuştur. tTO Meclıs toplantısında ko nusan Nuh Kuşçulu, garantisız tıcarı borclar, enerıi. yaboncı sermaye, vergı yasa tasarısı ve alınan ekonomık önlemlerın aksayan yönlerıne da ğınmıştır. Kuşçulu, şu görüşlerl savunmuştun • Garontısız tlcorl borclarla llgill son karar da tatmln edıcı olmaktan uzaktır. Göru» me yaptığımız bütun yabonctfar bu konuyu dile getlrmekte borclon odememizl ıstemekte dırler. • Enerfl kısıtlamasında yopılan azaltma, enerıi üretimlnın artmasından kaynaklanma mıştır. Sanayıde kapaslte kul lanımının gerılemesf ve yaz sezonuna girılmış olması nedeniyle kısıtlama süresi azaltılmıştır. Bulgaristan ve Sovyetler Birlığı'nln enerjıyl kesmesı durumunda Turkıye'de üreıım mümkün değıldır. • Sryasi istıkrar sağlanmadıkco Türkiye'ye yabancı sermaye gelmeyecektır. Kıdem tazmınatı konusunun do halledılmemış olması yabancı ser mnyenın gelmeslni engellemek t6c*ır • Vergl yaso tosansınm parlamentoda takılmosı, ekonomık önlemlerın başarıya ulaşma şonsını olumsuz yonde etkılemektedır. Bu tasarmın da öncekiler gıbl «kadük» olması ıhtımoli büyüktur. Tasan blzım istedığımız değişıkllkler ya pılarok blr an önce cıkarılma lıdır • Ekonomlk önlemferln aksayan yönleri bır rapor hollnde Odalar Birlıği'ne blldmlmiş tır. Hükümetle yapılacak ilk toplontıdo aksayan yönlerin düzeltilmesl ıstenecektir Kuşcuîu, orta ve kucük ölcekll sanayıcılerle Işadamlonnı cezolondıran önlemlerln olındığmı, bunlann yeniden göz d6ti geclrilmesi gerektığınl de söylemlştlr. SİYASAL DESTEĞİN ZAYIF OLUŞU DEMİREUİN İŞİNİ GÜÇLEŞTİRİYOR «KAPÎTATitZMt ÖZÜNE DÖNEREK KURTARMA» PROGRAMI, EMEKÇİLERİN ÖZVERİDE BULUNMASINI, OZEL SEKTORÜN DE YATIRIM VE ÜRETIMI ARTIRMASINI GEREKTIRDIĞİNDEN DEMÎREL'IN «OLUMLU» SONUÇ AL3MASI OLANAKSIZ. AYNI PROGRAMI UYGULAYAN THATCHER'İN HESAPLARINI DA «İŞSİZUK» SORUNU BOZABÎLİK İNGİLTERE VE TÜRKIYE'DE "FRİEDMAN REÇETESİ,, ÇIKAR YOL MU ? Osman ULAGAY fetim asmast da zer eimakta Mrftkt* otonaksıc c*runmöyor. Işsız'vk sorunu ıse bugün tcm güctu göronen Bayan Thotcher'tn ve uyguiadığı radika! programın geleceğrnl goigeleyebıleceK nıteltkte. Uygulanan programın kacınılmaz sonucu olorak gecet» yıl 1 3 miiyondon bu yıl 1 5 mılyona yükselsn ışsız sayrsımn vılboştnda 2 milyona v«e kımi tahmınlere göre 1982 de 3 mılyona yukse'.mesl beRtentyor. Ingiltere' de Issızhk sıgortaeı vs. bulurımosına karşın bu ışsızlm tırmanmasıno karşı doğabilecek sosyat ve siyosal tepkılerln Bayon Thatcher'm beş yıllık hesaplannı bozobıleceğnı de düşunmek gerekryor Türkiye'de Demirerin durumu ürkıye'de ıse cok forfclı ttoeuliar söz konusu Blr kere programı uygulamoya koyon Demfrel hükümetı ömru yıllorlo değii hattâ belkı de gunlede ölculebılecek. «Kerhen» desteklJ bir czınlık hükümetı. «Kerhen» desteğın uygulonon ekonom* programa kostek olma karoriıltğı Erbokan'm mektubunda acıkca yozıyor. Bu durumda bu hükümetın, vergl yosalon gıbı, uygulanon programın vazgecllmez porcası or TOSI aerp ~"~ djzenlemeten gercekleştlrmesl olanakstz gorönuyor. K m,i3 Demıre!, onbes yıidır celışkıll polltikala', ceşitlı fırtınalar altında yıpranmış bır Hder Avnca bugune dek btrleştıricl değll bölucü bır polıtik tutumun temsılcıhğını yapmış olması, CHP ile sınırlı konularda bile bır ortak plâtform oluşturmayo yanaşmaması da sayın Demırel'ın Olke capında geoeriı olabilecek bır toplumsal özverl havosı yaratma, bu hava ıcınde genış halk tobokalarını gerçek gelır kayıplarına, ceşıtlı sıkıntılara razı etme şansını cok azaltıyor. Bu amaçlara varmak icln başvurulacak dığer yolıann, manevra ve boskılorm olası sıyosal sonuclorını ve Ingıltere'dekınden cok farklı olarak Turkıye'de gercek gelırlerin son uc yıl ıcmde zoten %40 dolayında genlemlş bulunduğunu da bu arada hatırdon cıkarmamak gerekıyor. T Gercekten blzde yöz yılı oşkın bir süreden beri önce biraz özgürlük gellr. sonra onolann bellenmesl boşlar. Blrlncl Meşrutlyet Abdülhomlt boskısını getınm«dl ml? Hem de 33 yıldon cok surdü. Blr politıkccf dostum vardır, ya mebus otur, yo Y6netlm Kurulu üyesı... Mebusluğa odaylığını koymuşsa kozantr, glder parlamentoya... Mebusluğu yitınrse. blr bokarsın bir Işletmede Yönetım Kurulu üyeskllr. Onun Icm partılerln 6» önemi yoktur. hangı partı gelirse gelsln, mebusluktan düşen dostumu bulup buluşturur blr yere Yönetlm Kurulu üyesl yapar, besler. Boşında bulunduğu Isletmelertn kör ettlğini görmedım amo, onun ceblnın her zoman dolu olduğunu gördüm. «Yahu, bu işi nosıl kıvırryorsun?» dıye sorduğunv da, yüzume şeytanea gülerek bakar: cSen Yurdun dört blr yanma doğılmış d«v!etfn olan yo da devietln katkısı bulunon Işletmeler vordır. öylesı cok vardır kl, bunun hesobını belkı devlet de cfkaTnamıştır. Işte bunlardan birlni bızım dost peyler, otama yopılocağı günü gözler, sonra bir de bakarsın ki onoyi Ckmış ve orayo Yönetım Kurulu üyesı oluvermiştir Artık bundan sonra aylığt, yolluğu, loımanı, avantası kendlliğınden gelir. Bizım dost buralora prsar. Başlar beklemeye... Seclmlerln yoklaşmosına doğru, Yönetım Kurulunda elde ettlğl olonoklan do kendı olanağına katar, mebus olmantn yollarını aramoya başlar. Esklden secim masroflan yuz bmlede ölcülurdü. Ştmdl gectl, mılyonlarla ölcüHiyor. önce bu parayı bulacoksın, harcıyocaksın. sonra da cikarmaya caltşacakstn. Mebus mooşı He sectm masroftonm karşılarrSc olası değıldlr. •Öyleyse buntar nlye mebus olurlor?» dıye sorocaksmız. Ben de bılmem amo, onlorın btldikleri secim rtiosroftorını cıkaracak bazı oyunlon elbette vardır. Olmasa denerler ml? Bu oyunlan bllmeyenler hic mebusluğa özenlyorlar mı? Bozı klmseler bılmeden özenseler bile secim sonrası anolarındon emdıklerl süt burunlanndon gelryor. Harcadıklan parayı bir daho kapatarrıyorlar. Oyso blzim profesyone) polıtikocı dostun ıse bunlordan hic endlşesl yoktur. Atılon para yazı da gelse kazanclıdır, tura da gelse kozanclıdır. Ufukta ya mebusluk, ya Yönetim Kurulu üyelığı, iktslnden blrl her zaman vordır. Bu polltlkoctlar cemrey» benzerler; toprağa da, suya da, hovoyo do düşerler. Ikıncl Meşrutlyet'ten eonra Ittıhatcılar geldller, Wr sure sonra kendl baskı repmlerini sunmadılor mı? Cumhurlyet geldi, onun tek parti baskısı. 1946 demokrasisı, ondan sonra Boyor Menderes ıkılisının 10 yıl suren baskısı, ordından 27 Moyıs ozgürluğü ve onun beş yıl sonra işbaşına getırdıği Demırel hükümetleri ve onun boskıları, 12 Mart ve ötesl... Kiraz yiylp de boynumuzun sapına d6nmeslne gerek yok, özgürlük rejımlennden sonra gelen baskılar zaten boyunlonmızı kıraz 3apma döndürmuyor mu"> Eskllerln hlkâye anlatrrasını ve öğüt vermesırtl cok severler. Bunlordan blrl, bona bir gun öğüt vermıştl, tutamadım. cEvlodım,» demlçtl. töne duşmeyecek, yerll yerlnde oturacaksın. Öne düştün mu, vakıtsız öten höroz sanırlar, odamın baçını kesorler. Ben Meşrutıyet'te polıs mudürluğu ettlm. Cumhurıyet'te valilık, umuml mufettislık... Sonra mebus oldum, ömrüm boyunca kursuye ctkrrodım, bir söz konuşmadım Hâlâ mebus olarök oyokto duruyorsam, öne duşmedığim tcındır. Arkodaşlönmdan öne duşenler olmadı mı, oldu Klml yuzellllıkler llstesine gırdl, Hml tetıktal Morikemelerı önünds heeop verdt Ama ben hep sustum > Ama 1946'da demokraBi g«WI, mebusluğu da yıtlrdl. Oemokrasıde uluorta konuşmak, öne düşmek gereklyordu, onu kıvıromadı. Belki onu da kıvırırdı afro, tek pârtinln cenel mufettışl ortık thtjyar!amı$ti. Turkıye'nın kırk yıla yokın polıtıkosma bokonm da hep susanlar kâriı cıkmtştır, görürum. Konuşan adafn ıcml boşaltır, rohotlor Suson odamın ıc.nde bir şey var sanırlar, korkorlor Parlomentonun gedık!ı!erme bakın, suskunlar ordusudur, hic konuşmozlar Her dönemde d* allem ederter, kallem ederter mebus CKartor. Bakıyorum da polltika kadar venmli meslek yoktur. Ben mesleğınde yucelırlş blr doktofun, bır muhendisln, blr avukatm, blr sanatcınm. blr öğretmenln blr yargıtın, bır savcmın yaşlandığmda düşkununu görmüsümdür. Amo brr poütıkocınm kumpanyanın lclne ryıce gırmışse düşkününü görmedim. Hangi feloket gelirse gelsln, böylesı polıtıkacılar hep dort cyak üstune düşerter. 3 nglltere'de olduğu gibi Türktye'de de «kapıtalızmi ozüne dönerek kurtarma» progromının ilk uygutama sonuçlort pek parlak görünmuyor. Burta karşılık her lkl ülkede de programı savunanlar başan Icm zamana gerek olduğunu, amoclonan sonuçlann alınmosı Icm üc beş yıl gecmesl gerektığini belirtıyorlar. lemesl vb. gfbl duzenlemelerl rahatca gercekieştlrebılıyor. Ikınctsl Bayon Thotcher. yenı, yıpranmomış bır llder Bu nitelığıyle ve kendı cızgısındekl radika! tutumuyla Işcı Partısı nın yıllar yıiı parlaK sonuç vermeyen duraksaman • celışkıll politıkalarından bıkmış olan secmenlerınden de bır olcüde destek sağlayabılıyor; ışcı sınıfı ıcmdekl ılımiı uzlaşmocı eğılımlerin desteğını sağlayarak işclleri gecicı br sureyle ve şu ya da bu yontemhe gerceV gelır kayıplarına razı etmesı olanak dışı görunmuyor. Işci Partısı ne organık bağları bulunan TUC (Sendıkakar Konfederasyonu)nun mayısta duzenledlğı hukumeti protesto ve ıs bırokma eylemımn beklenen ılgiyi görmemesı de bır olcude bunu gosterıyor. I Türk özel sektörii «Az zamando büyük tşler başoran» Türk özel sektörünun kendlsıne tanınan yenı serbesti ve olanakları deöeriendlrereK büyük b(r otılım yapması. dışsatım sefer^erlığınl baştatması. vergısinl eksiKsız venmesı vs kısa vadeli cıkarlarından özvende bulunarak uygulanan polıtıkolara desteK sağlaması şu an ıcm güciu bır olasılık olarak gorunmuvor. Ayrıca ozel sektörümüzun Demırel rtukumettne bu bılıncli desteği sağlamaya kararlı kesımının ae ulus'ararası olcüıerde bır sermaye ve teknololl b'nkımınden yoksun olduğu sanınz blr gercek Bu nedenlerle, en ozından yakın gelecekta ozel se<törun buyük yatınm ve uretım hamlelennın başını cekeceğını, buyük bır dışsatım «patlaması» gercenleştırecegını beklemek galıba bıraz lyımserlik oiuyor. Tum Bu etksnlere hızio tırmanan Işsızlık ve Türkıye'dekl slyasol gergmhk ve ıstıkrarsızlık ortomının ozımsonmayacok olumsuz etkılen de eklend ğınde Demlrel özal ekıbınln uygulamaya calıştığı ekonomik programın geiecefii ıctn iyimssr olmak son derecede güc^şıyor. Demlrel'in sağı birleştirme ve erken secıme yöneîme cobotonnı anlamak ıse her halde kotayloşıyor. Zaman kuşkusuz söz konusu programların başarısı ıcin gereklı ogelerden bırı. Ancak zamonın yanısıra Ikı belırleyıd öğe daha var konımızco: Bırlnciei. bu programların başansı temelde emekcı sınıflonn özvensırH gerektirdığı, bu sınıflann gercek gelır kayıplarını zorunlu kıldığı icln bunun soğlanıp sağlanamayacağı ya da nasıl soğlanacağı cok onemll. Ikıncisl, söz konusu programların başansı temel Itici guc olarak alınan özel sektörun silklnmeslne, yatınm ve üretim olanmdo yenl atılımlar yapmosına bağlı. Konuya bu üc öğeyl ölcOt alorak ve her ikl ülkedek! polıtik koşulların farklılığını da hesaba katarak yaklaştığımızda «Frıedmon recetesl»nln başorı sansının ingiltere ve Türklye'de hayli farklı olduğunu göruyoruz. İngiliz burjuvazisi onhsel öncüluğünü 20 yur/ıtdo surdufrememış olan Ingılız burjuvozisıne gelınce kesın bır yorgıya varmak guc. Ücret artışlarının eınırlı tutulabıimesı. Kârlılıkların ortması. dolaysız vergilerın azaltılması Ingılız özel sektorünü bır yatınm ve yapısal donüşum hamlesine itebılecek, dışsatım potansiyelını kamcılayabllecek mı? sorusunun yanıtını da her halde ancak zamon icmde almok mumkun olacak. Bugunden söylenebılecek olan ise Ingılız öze! sektorunun böyle bır atıltm ıcm gereklı sınaı . tekooloilk altyapıyo sahıp oldugu. Ingılız burıuvazisının guveneblldiğl bır hu<üTiete destek sağlamak düşuncesıyle kısa vadell cıkarlarından b'raz özveride bulunup uzun vadell amaclaro, dünuşümlere yone'mesı, ato T Thatcherin şansı Ö nce İngiltere"yi ele atalım. Burada programı uygulamaya koyon Muhatazokar Thatcher hükümetl 1979 genel secımlertnde Parlamento'da rahat bır coğunluk sağlamış olmanın verdlğl guvenle bes yıllık bir Jktldar süre•Ini önünde görebilıyor. Bu coğunlukla vergl duzen YARIN: Seçenekler neler? «Kredi faizleri yüzde 60'm altında olmayacak» Dinç TAYANÇ Dünya Bonkosı Turgut Özal üclusünun ardarda aldrklan ekonorrlk önlemlerin Türk ekonomlsıni kurtormaktan uzok kolacağı gorüşu yayginlık kazanmaya başlarken, ozellikle bankaların vadell mev* duat ve kredı faızlenne uygulamaya başlayucaklan oranın da yüzde 60'ın altında kalamayacağı ve boylelıkle tBır kac cy ıcınde bonkalann kredl verebllecek sonaylcl bulmak icın ışedamlorının peşlnden koşmaya basiayabileceklerı» vurgulanmaktadır. 25 ocaV kararlarmı Izleyen M uc ay Icmde, sanayıde mok llyet artışlannın yüzde 58 g*l yüksek bır orana cıktığını vurgulayan sanaylcıler cKarorlorın kesınlıkle yanındayız. Ancak, artık bu kararlan olanlar bıle, kısa vadedekl cıkmazı gor müşler ve etkılerin gorulmesl icın 46 yıl gibi uzun vadeler den EÖZ etmeye başlamışlar* dır.» göruşünü savunmaktadırlor. Gectlğlmiz hafta sonundd Ekonomk ve Sosyal Etudler Konferans Heyetı'nce düzenlenen e1980 llkboharında Türkıye'nln Iktisadi Durumu ve Özel Sorunları» ^onulu toplantıda gö ruşlennı acıklayan Ege Bölgesl Sanayı Odosı Meclis Başkanı Şınası Ertao cEnflasyonun hızlo gelıştıği bır Türkiye'de. uyoulonmokta olan sıkı para poll tıkosı recessıondan da ötede bır bunaiıma yol acabılecek nltelıktedir. Para kısttlaması konusundakl uygulamolann dozu kacmıştır.» şekllnde konuşmuştur. UYGULANAN SIKI PARA POLİTİKASININ EKONOMİYİ RECESSIONDAN DA OTEDE BİR BUNALIMA SOKACAĞI VE TÜRKIYE'NİN DÜZLUĞE ÇIKMAK IÇÎN NE EKONO1\ÎİK NE DE SOŞYAL BAKIMDAN 4 5 YIL BEKLEYECEK GÜCÜ OLMADIĞI VURGULANIYOR. Hükümetın falz oronlon ve dövız kurları konusunda <ıkllı> blr tutum lclnde olduğuno da değınen Kurdas «Bu tutumuyia hukümet oradığı Istıkrarı soğlayamayacaktır» goruşunu savunmuş ve tBugune oeğın enflasyona goz yumulo vumula bu noktaya gellmrıştır.» demiştlr. Paralel piyasa kararlarm «kıso vadede ve dennlığıne düşünülmeden» uygularroyo sokulduğuna da değıne rek. «Bazı sanayıcılerımız yuzde 150 He 200 arasındaki faızler.e kredl ılişklslnde bulunma yo alsmışlardır. Ama, uygulanan po'ltıkalar, sanaylye son bır ik' yıidır giren kuruluşların varlıklannı sürdurmeslnl son derece zorlaştıracoktır. ÛsteI k, ekonomiyi duze cıkartmak ıcm 45 yıl beklemeye Türkıye ntn no ekonomık ne de sosyal yapısı elvenşll değıldır» demıştır. Politik amaçlar Malıye eskı Bakanlörmdan Prof Kemal Kurdaş ıse yaptığı konuşmado: tFaız oran'orı öyle boyutlara ulaşacaktır kl, bır kac ay ıcınde bankalar, kredı verebılecek sanaylcı aramok ıcın koşusturmayo başlorlarsa kımse şaşmomaM » demış ve, IMF'nın ısteklerı doğrultusunda alınan kcarlor sortundo ele aecen kucuk parasal rrarılaf. polı'ık amoclario tuketı^ie yöneltılmektedır IMF'nln Törklye've yolladığı kısmın de pek CKIIli olduğunu sanmıyorum. Aaam lar tum porasol tavanlan o$ağı irtdlrfyorlar Böyle bır uygulama, Meclıslerdert cıkacağına hic de Inanmodtğtm, ge!ır duğılımmı yen'den düzenîeyecek bT vergı yasası olmadon olonaksızdır> goruşunü savunmuştur. Kurdaş, Turkıye'de faız oronlorımn tek boşına serbest bırakılmasınm hic bır ıse yaramdyacağmı vurgu'ayarak cDovız kurları serbest bırakılmadıkcc, tcrttimcı z'hnıyetle ıftrccotcılarm tesvık edılebSlrresı ve ihrocot gelırlerınin artırılmosı du şunulemez» demıştır. Sınoi Kalkmmo Bankası Genel Mudörü özhan özoğuz ıs«, foız oranlarınm bcnkalar icln serbest bırakılmasının tek ba$ma ışe yaramoyooağını bellrterek tözel kesım ve devletin tahvıllerının oranları da serbest bırakılmalıdır Cunku uyguiamada, hic bır yasal dayonağı olmayon banker kuruluşlan, üstellk gıder verglsınden de avncalıklı tutulduklanndan. bir paralel pıyasa oluşturmokta ve biınunlo bankalara karşı ovantaı sağlamakladırlar» demtştır. Dışsatımcılar ambalaj malzemesi dışalımı için izin istiyor IZMİR, (Cumhuriyet Ege Buroeu) Dış ulkelere yoneliK dışsatımların ombaia| molıyetle rının yüksek olması nedenıyle başarıiı olunomadığı öne sürule rek soruna bır cözüm bulunma sı ıstenmıştır. Bu arada, tanm ürünlerınde Türkiye'ye dövız gırdısı sağlayan dışsatıcıya yuzde 5 oranında ambalaı mad desı dışalımı yapmasına Izın verılmesl önenlmiştır. Özellıkle Avrupa ülkelerine yönelık tarımsal ürünlerımız'n dışsatımında, tüketıcıye doğrudan ulaştırılabılecek ambalaılama yapılamadığını belırten llgill cevreler, «Bundo en buvu'< etken Türkiye'de kurulu an bola| sanoyıının ürunlerinın cok yüksek fıyata mal olmosı ve kalıtesının yetersız kalmasıdır> demfşlerdır. Yunanıstan. ispanya. İtalya, Portekız, Tunus, Fas, Cezaylr, gıbi ülkelenn bu konudakl sorunlarını cozümlediklerlni belırten ilgıll cev reler bu nedenle Türk tarım urünlerinın dış piyosada yeterll ölcude rekabet yapomadığını öne sürmüşierdlr. Sonuç 25 ocok karorlannı desteklea Vlerını ba$tan ctayo koyan " kışllerın, bu kararlorın uygulanması ve getırdıği ya da getıreceğl sonuclar konusundoki beklent.leri ortaya bıf gerceğı koymaktadır «Korarlar Türkı ye'yı tanımayan kuruluşların ıs teklerı döğrultusurida alınmış. yo da oldırtılmış. ancak bunun ülke ıcmdekl uygulayıcıfarı zomonlarrayı tyi becerememışlerdr. Nıtek'm bır sanoyıcı, bır esk! Mollye Bakanı ve bır de ban ka genel mudürünün konuya ıHşkın sozlerinden cıkan ortâk nokta da, kararlarm uvgulamoyo sokulmasından bu yana ure timın ortmadığt, tersine ceşıtll nedenlerden ötürü gerlledığıdır. Özellikle faız oronlannın sert>est bırakılmosındon sonra. sanoyle yenı giren kuruluşlonn yoşamo şanslarının yok denecek kadar az olduâu ve Türkıye'nin giderek recesslondon da beter bır yokluğa düşeceğl goruşü vurgulonmaktadır Alman kararların baş destek leyicilerlnın bıle aradan gecen zamanla uygulomalan ve getırdıklerl sonuclorı gördükten son ra cesltll tepkılerlni saklomamolon sonırız kl bu kararlan olanlar kodor, TOrklye^dekl 8a> dık uyğulotıcılannın da Gzsrlnd« ön«mle durması çtrekea bir «orunun buşlangıeını oftj»< • lır. ANKARA Milli Prodüittivtte Merkezi (MPM), dıssatımın artırılması omocıvla tyerli hommodde</e dayaıı endüstnlem gellştinimesı ve dışsatım okwa*c!ar!> konulu bw semıner duzenlemıştır. Odalar Bırlığı Salonu'nda 26 Hözıran Dersembe gumı yapılacak semıner, MPM Yönetım Kurulu Baskonı Suphl Aydıner tarafından bır konuşmayla ocılacaktır ANKARA, (ANKA) tş hacfrt vuksek 13 buyük bonködokı toplafli mevduat mayıs aymm ı!k fkınci haftasınaokı 10 mtlyor lıralık artış sonucunda 345,7 rfi'!yar lıroya yükseirpıştır Merkez Bonkasrnco derlenen 16 ma yıs qunlu venlere göre vapılon hesaplamatar, 13 buyük bankanm. ekooorrnk foalıyetlerın yogun olduğu 14 ılde toptodıkları mevduat.n, yılın ilk 4,5 oyiık done SİNEMATEK Çok zor koşuflar Ertan, Ege bölgesinde 100 büyük sonaylcl orasındo yapılan bır araştırma Eonunda, 25 ooak karorianndon bu yana üretımin yuzde 20 dolaylarında düştüğünun saptandığını, bunun yonısıra tclro düşüşlerlnln» de voygınlaştığmı belırtmış ve tyasal blr dayonak olmadan ve hele tutarlı blr vergl polltıkası uygulanmodan falz oranlarının serbest bırakılması oldukca llginctlr. Bonkerbanka fllşkılerınin ıştğında kredl uygulamasının nasıl yürütülece ğl sorunu ortadadır.» demıştir. Ege gıbl buyuk ve etkln blr bölganln sanaylciierlni tsmsll eden Ertan, alman ekonomlk Kara Kafa Yönetmen Korhan YURTSEVER sunor "Endüstrinin Gelişmesi,, konulu seminer düzenlendi Semlnerde, Sanay* ve Teknoto|l Bakonı Nurl Bayar ve Türkıye Odalar BırİKjı Yonetım Kurulu Başkanı Mehmet Yazar da bırer konuşma yapacaklardır İki gun sürecek semınerde, Türkıye'nln dışsatım olanckları ve gelıştırılmesı ile ceşıtll endüstrı maddelerının üretllmesınde karşılaşılan güclukier konuları mc©)©necektır. Semırtöre, ceşıtlı sanayl kuruluşiarımn temsllcnerı de katılacakiardır (o a ), 13 bankanm mevduatı 10 mîlyar lira arttı mlnde yuzde 12 oranında artış ttoydettiğlni ortaya koymöktadır. 9 • 16 mav«3 tanhlerl arosTndaki ortışta, bonkotordokJ mevduat tutan, yeniden banka kredlîen toplamını aşrnıştır. Bonka kredıleri Ise moyısın »klncl haftasında sadece 87 milyon lira ortmı>tır. Yılbastna göre yopıkîn heeopiamalar. bonka knedlsinm 45 aytıV üontmâ» 58,9 milyor lira İle yuzo* 21'IHc ortı» hızına utaçbğmı go*»fm«ktetJrr. GALA 17 Hazlron Salı 21.30 şişll K*nt Slneması Davetlyeler Slnematek'ten sağtanabfllr. (Cumhurtytt 8344)