Katalog

ON CUMHURIYET 9 MAYIS 1989 EĞİTİMÖGRETİM ... EĞİTİMÖGRETİM ... EĞİTİMÖĞRETİM ...EĞİTİMÖĞRETİM ...EĞİTİMÖĞRETİM ... Şükran KETENCİ YÜKSEK ÖĞRETtME GÎRÎŞTE BAŞARI ORANININ DÜŞMESİNDEN DAR GELİRLİLER ETKİLENÎYOR uksek oğretım kurumlorının kontenıanlarının cok az artması, buna karşın yuksek oğretıme gırrrek ısteyenlerın sayısının hızla artTosı her yıl yuksek oğretım kurumlarma gırebılenlerın oranım, b.r başka deyışle başan oranmı duşurmekted.r 1974 yılında USS ye katılan adayların % 16 6O'ı ba Y şarılı olurken (bır yuksek oğretım kurumuno gırebılırken)' 1979 yılında bu oran % 9 65 e duşmuştur 1974'e gore 1979'dakı başarı oranında % 41 87'lık bır duşme gorulmuştur Egıtım o'anakları elverışli olon aıleler ve okullar cocuklarının başarı oranı değışmedıgınden. başarı oranınm duş Okullarda toplanan paraiarla ilgili yakınrnalar art/yor ers yılının sonuna gelınmış olmosına karşın okullarda toplanan paralar, bagışiara zorlanmalana ılgılı yakınrna'ar artmıştır Çeşıtlı yardım kampanya'arı okui cayları gerekce gosten'erek toplanan paralar yanında yasak olman^osma karşın okullarda duzenlenen ucretlı kurslar da yogunluk kazapmıştır Ogrencı aılelerınden gelen yakınma.ar arasında ders yılı sonuna gelınmışken yoksul cocuklara yard m adı altında okul demeklerınm nereye kullanılacagı aenetlenmıyen harcamaları ıcm, para toplanmasının surdurulmesı yer aıma<tadır Ozellıkle Bakanlık okulları ıken adeta ozel OKUI halıne getırılen bazı okuliarda o'<ul yonet cılerıne ogretmerlere pahalı armagan'ar alnması ıcm pr'anta yuzuk luks ev eşyası turunden armaganlarm verılmesı en cok yakınılan konular arasındadır mesınden dogrudan dar gelırlı aıleier ve olanaksız okullar cocukları etkılenmektedır Bır baş ka anlatımla yuksek ogrenım kapıları, her gecen yıl daha bu vuk bır oranda yoksul aıle, mahrumıyet bolgelen, olancksız okullar cocukları icm kapanmoktadır Dahası yuksek oğretımden yararlanmadakı vor olan eşıtsızlık ozel dersoneler, ceşıtll kurslar, pohalı test kıtapiarı ıle daha da gelıştırılrektedır Yuksek oğretıme gecşte coğ rafı bo'geler orasmda buyuk eşıtsızlıkler vardır Orneğın Marmora bolgesmden sınava gırenlerın % 18 85'ı bır yuksek ogre'ım kurumuna yerleşebılırken bu oran Dc<3u Anadolu bol gesınde % 5 87'ye duşmektedır Yuksek oğretıme gecışte IIler arasında da buyuk eşıtsızlıkler vcrdır Ornegın Istanbul' dan sınava gırenlerın % 23 51'ı bır yuksek oğretım kurumuna gırebılırken Kars'tan gelenlerın ancak % 2 85'ı bır yuksek oğretım kurumuna gırebıimektedır Yuksek oğretıme gecişte ken sel kırsal ve gece<ondu kesımlerı arasında eşıtsızlıkler cok buyuktur Ankara Bahcelıevler deneme lısesınde yerleşme sınava çırrre oranı % 37 25 ıken Atoıdmpaşa Lısesınde c o 7 19 a duşmektedır Başarı sırasına gore Ankara Fen Lısası 1 olurken gecekondu bolgesmden Tuzlu Cayır Lısesı 298 Ankara ılcelerınden Keskın Lısesı ıse 1429 sırayı almıştır Yuksek oğretıme gecışte fark lı lıse türlerı ve ızlenen fark'ı programlar arasında da buyuk eşıtsız'ıkler vardır Lıselerden gelen adaylar*, meslek lıselerınden gelen adaylardan, fen kollarından gelen adaylar. OKUL Okullarda müzik dersi amacına ulaşamıyor ğıtımde bunca sorun varken muzık dersınden soz edılmesını anlamsız bulcnlar olacaktır Kırrbılır eğıtımde bunco sorun olmasının nedenı acaba en insanca olan sorunlara bıle eğılınmemesmden, ya da carpık bakılmasından kaynaklanmıyor m u ? Nazmi Şentürk «Okullardakı muzık dersı amacına ulaşmıyor» başlıkh s<jzısında dışardan önemsız gorunen, ama ozunde cok msanca ve de cok onemlı olan bu soruna değınıyor tTOPLU ış yopma alışkanlığını kazandırmak yaratrra ve anlatım yeteneklerını gelıştırmek, kışınm, topluma ve dogaya yabancılaşmasını onlemek, Ozgurluk, barış kardeşlık, sevgı gıbı ınsana ozgu duyguları sağlamlaştırmak türünden cok onemlı amacları var muzığın .. Sarkı oğretımı, cocukta, guzellık fıkrıni gelıştırır Kulağın duyarlılığı artar lyı olanla. bayağı olanı bırbırınden ayırabılecek verımli bır fıkır gıbıdır müzık Okullarımızda Ise coğu kere. boş gecer. bu ders Ya da, bu onlamda, hıcbır ozellıaj olrrayanlarca doldurulur Spor yap mak yenne spor yapan bırkac klsıyl, se>fettırmek yontemıyle. kıtlesel katılımı boğan bu seckmcı egıtım mantığı, aynı darkafalılığını müzıkte de gostermektedır Cocuk şarkısı dıye pıyasaya surulenlerın coğu, ı'kel bır şovenızml ıcermekte bazan da dupeduz doga duşmanlığı yapılmaktadır Ders yılı sonunda sürgün ve atamalar devam ettiriliyor De,rs yılı sonuna gelınmıştır Ama egıtım açısından sonucları, sakıncalı umursanmadan ogretmen kıyım ve surgunlerı devam etmektedır Sınav aylarında kanaat notlarınm nasıl verılebılecegı boş kalan derslerın ne ola cagı, ya da yenı gelen bır ogretmenın bır ayda ne yapabılecegı umursanmaksızın yenı yenı atama lıstelerı, bırbırını ızlemektedır Izmır'dekı atamalarla ılgılı bır mektupta, daha oncekl donemlerde ad cekme ve sıra ıle atanmaların yenı hukumet uygulamalan karşısında haksızlıga uğradıkları vurgulanarak gelışmeler şoyle anlatılıyor. «Hukumet değışıklığınden once Mıllı Egıtım Bakanlığı yenı mezun olanların gorev yerlennı kompıturle belırlıyor, kuraya katılan herkes de bu ışlemden memnun, koşarak gorev yerlerı nere olursa olsun gıdıyorlardı Benrlenen gorev yerlerıne gıdemıyenler yeniden gorev ıstedıklerı takdırde, onceden belırlenen yerlerıne gıtmek zorunda ka lıyordu Uzun zamandan berı ozlemı duyulan adıl bır da ğıtım şeklı getırılmıştı Gel gor, AP nın hukumet oluşuyla. bu şekıldekı dagıtım rafa kaldırılıyor, aracılar ve bekleyen ler Mıllı Egıtım Bakanlığını ıstılâya uğratıyorlar Sonuc, yıllardır buyuk şehırlerı sırada bekleyenler yıne sıralarını beklemeye terk edılıyor, henuz gorev yerlerınde bır yılı doldurmayıp staıyerlı"klerı dahı kaldırılmayan bır suru oğretmen adayı ve kurada yerlennı beğenmeyıp gıtmeyenler, Izmır'e gelıyorlar Izmır'e gelmekle kalmıyor, sıra okulu ola rak belırlenen ve kenar okullarda çalışıp yılarca bura lara gelmek ıcın can atanlar umıtlennı yeniden yıtırıyorlar Kız Lısesı, Atatürk Lısesı. Inonu Lısesı, Karataş Lı sesı, Namık Kemal Lısesı, 9 Eylul Ortaokulu, Guzel^olı Ortaokulu, Kastellı Ortaokulu gıbı sıra okulları olarak tesbıt edılıp, Izmır'e gelenler ıcın ancak beş altı yıl sonra mumkun ıken. sıyası etkınl'klerıne gore yenı mezunlar Mıllı Egıtım Mudurluğunun dagıtımıyla bu okullara rahatlıkla gelebılıyorlor 1979 yılı sonunda, Izmır ılınde ogretmen fazlalığı varken, dort ay gıbı kısa süre ıcerısın de 600'e yakın ogretmen yeniden verılmıştır Tabı. bunların bırcoğu yjkarıda adı gecen sıra okullarına rahat lıkla verılıyorlar Boylece de bu okullarda maaş karşılıgı haftada 4 ılâ 6 saat ders okutmakia ogretmen yetınıyor» 1 MAYISDA KIYIMLARA ARAC OLACAK / Mıllı Egıtım Bakanı gectığimız hafta Icınde duzenledığı basın toplantısında 1 Mayıs oncesı ve sonrası okullarda meydana gelen olaylara ılışkın soruşturmaların aCildığını, suclu gorulen ogretmenlerın cezalandırılacaklarını, sucta tekrar soz konusu ıse cezanın meslekten tarda kadar vardılacağını oçıklamıştır. Bakan bır kez daha mıllıyetcı olmıyanlara okullarda yer olmadığını, okullardakı yonetıcılerın buna gore değıştırılmeye devam edılecegını, bu doğrultuda ogretmenlerın gorev yerlerının değıştırılmesının surduruleceğını kamuya ılan etmıştır. Yoneticılerın, ogretmenlerın gorevlerınden alınmaları. kıyım ve surgunler ıcın yenı olayların soruşturmalarının sonuclarının beklenmesıne gerek yoktur Ders yılı sonu na gelınmış olmasına karşın, kıyım ve surgunler hıcbır kurala uyulmaksızın pervasızca surdurulmektedır Kadıkoy Tıcaret Lısesının hakkında makbuz tahrifatından mahkemenın surduğu muduru Kazım Ateş terfı ettırılerek Bakanlık Genel Mudurluk Yardımcılıgına getırılmıştır Bu arada Bakanlık Mufettısı Hasan Gurtan ın Kazım Ateş le ılgılı hazırlamış oldugu teftış raporunun kayboldugundan soz edılmektedır Aynı olaya adı karışan mudur yardımcısı Mustafa Ersoy ıse Corlu Tıcaret Lısesı mudurlugune terfı ettırılmıştır Bu arada ders yılının son ayında ogretmenlerın surgun lıstelerı gelmıştır. Mehmet Alı Cetın Yeşılkoy Tıcaret Lısesıne Ulvı Cakın Eyup Tıcaret Lısesıne alınmışlardır 6 ogretmenın daha gorevden alındıgı ancak kararlarının henuz teblığ edılmedıgı ogrenılmıştır Istanbul koşullarında ogretmenlerın bu ay ıcmde evlerı Kadıkoy'de ıken yenı atandıkları okullara gıdebılmelen maddeten olanoksızdır Ayrıca bır ay kala ne gıden, ne de yenı gelen ogretmenlerın egıtım aCisından ışlevlerı olabılecektır Atamaların gerekcesızlığı. ogretmenlerın maddeten ıstıfaya zorlanmaları olgusu bır yana, egıtım açısından sakıncalarını umursayan yoktur. OLAYLAR YARATIL1YOR Sefakoy Ortaokulunun MC dönemı müdürü, CHP hü kumete gelır gelmez, can guvenlığı olmadığını soyleysrek gorevden alınmasını ısîemıstır Aynı mudur yeniden goreve başlamıştır Yenı mudurun gelmesı ıle blrlıkte de. sayın Bakan ın savunduğunun aksıne ola .ar sona ermemış, ıkı yıldır olaysız ckulda olaylar buşlamıştır Goz altına alınan ogrencıler yanında, 250 kadar oğrencının surgun edılecegınden soz edılmektedır Luleburgaz Kepırtepe Ogretmen Lısestnden 18 oğret men hıcbır neden ve gerekce olmadan gorevlerınden alın mışlardır Surulen ogretmenler adına gelen mektupta «sucumuz herholde TOB DER uyesı olmak» denılıyor Kendılerıne nakıl ıcın verılen yolluklarla en yakın ıle bıle trenle eşyalarını goturmelerının olanaksız oldugunu anlatıyorlar Ornegın Erzurum a kamyonla esya taşınma sı ıcm 200 bın lıra ıstenırken nasıl gıdeceklerını soruyorlar. Eslerden bınnın Edırneye, bır dığerının Kahramanmaraş'a otandığını belırtıyorlar «Bu djrum hangı ınsanlık anlayışına uyar'» dıye de soruycrlar.. . E D Fatıh Kız Lısesmden gelen bır mektupta okulda ozel kursların duzenlendıgı her ders ıcın oğrencı başına 800 lıra alındıgı one surulerek, odenen paraıar ıcm derne ğ n makbuz kesmedıgı de bıldmlmekte aılelerın derslerı zayıf olan cocukları ıcm bu kurslara gondermelennın zorlandığı belırtılmektedır Fatıh llkokulunda ıse Koruma Derneğının ders yılı sonunda fakır cocuklara yardım ıcm para toplamayı surdurduğu belırtılerek ders yılı sonuna doğru fakır cocuklara yardımm soz konusu olamıyacağı savunulmaktadır. edebıyat kollanndan gelen adaylardan doha fazla oranda başarılıdır Yerieşen sınava gıren oranı modern matematık og renımı gormuş olanlar ıcın % 30 74 ıken, kız meslek lıselerı ıcm % 1 74'tur Yuksek oğretıme gecışte sosyo • ekonomık durumları farklı olan toplum kesımlerınden gelenıer arasında eşıtsızliKİer vardır Adoyların USS'dekl başarısı ıle babalarının ış durumu, aılelerının gelır kaynagı, nıtelıgı arasında onemlı ılışkıler vardır Babası ışveren olan adaylar. bobaları ucretlı olan adaylardan, bunlar da babaları kendı hesabıno colışan adaylardan daha başarılıdır lar Özet ve sonuc olarak kırsol kesımlerde gen kalmış bolgelerde, buyuk kentlerın gecekondu bolgelerınde bulu nan, egıtım olanaMarı kıt OKUI lardan gelen, yoksul ve orta hallı halk cocukları ıcm zaten kısmen acık olon yuksek ogretm kapıları, yıllar gectıkce bıraz daha fazla kapanmaktadır Unıversıtelerarası secme sınavında yuzde 90'dan fazlası elenen adayiarın hemen hemen tamamı. yetersız ve kotu bır eğıtımın kurbanı olan yoksul halk cocuklarıdır. USS bugunku halıyle genel olarak toplumdakı ve ozel olarak da egıtım alamndakı eşıtsızlıklerın, adaletsızlıklenn, haksızlıkların daha da belırgınleştığı, percınlendığı bır sınavdır Yuksek oğretım kurumlarının kapılarının yetenekll yoksul halk cocuklarına da acılması savoşımı, halkımızın genel demokratık savaşımın hem bır parcası hem de amocıdır... Raftaki . Demokrası Mehmed KEMAL «Sendikalarla. partiler arasında ve partilerin kendi aralarında bir siyasal toplu sözleşme kaçınılmazdır» f ^ • ÇOKPARTİLI HAYATA • GEÇİŞTEN BERIHEP AY NI FORMÜLÜN IŞLEDIĞİNI BELIRTEN GÜNEŞ ŞÖYLE DİYOR: «BİR DEVALÜASYON, ARDINDAN ENFLASYON, SONRA HÜKÜMETLERIN DEVRİLIŞL, SIRA BU TIKANMALARI KARŞILA MAYA GELİNCE KIMSE ORTAYA ÇIKAMIYOR.. ORGANİZE DEMOKRASI YOK; HEM YONETEMIYORLAR, HEM DE KIMSENIN KARIŞMASI NI ISTEMIYORLAR» 16 URAN Güneş duşjrcelerını daha acı< a i latabılmek ıcm Kendıne ozgu aeyımler kullanıyordu Onun ıcın de aurmcdan kavgj ve .syan sozcuklerı uzerıne basıyordu «Bak surasını acıklcmck ısterm» dedı «Turkıye de kavgaiar ekonom k yapıya ve onun S'ya&efne dcyandırılmadıgı 'cın durmadon buyumektedır O zamanlar baslayan kavgciar bı.gun hangı noKtcıara ge'ıp da/anmıştır? Sorunıara yanıt t>ulamayan yoretıc'er kavga cıkt.gında bunun neaenını araştıracak yerde kavgay koruklerler Oysa kavgon n c KIS nedenlerı uzerınde dursalor, o yonden bır yinıt gotı r seler, kavga kendı yerınae duracakt'r Bjnlar kavgcyı koruklerler, ustune ustüne gıderler. kavga da bıtmez Hep bıter gıbı oldugu anda, bır bakarsımz başka yerden patlak vermıştlr s (iDP halkın partısı mı, bunuvazının partısı mı'» «DP bunuvazının partısı aeğıldı Gelışmekte olan ourıuvazı ıle yoksul koyluıenn portısı oldu E^onorrıde AP kımseden bır sey alacak durumdo olmadıgı ıcın de kımseye bır şey veremıyordu Sosyci ıstemlerı karşılayamıyordu » «Hurasını bıraz daha acıklamanı ıstıyorum» «Ekonomı açısından bakıldığında ıkı partl arasında fark yok Bırbırlerıne benzıyorlar Dışardan yardım ıstıyorlar... Devalüasyon vapıyorlar, ardından enflasyon gelıyor... Taban fıyatı ıle koylüye b r şeyler, toplu sozleşmeıerle ıscıve bır şeyler verılıyor, memurlar acıkta kalıyor Vergı burıuvazıden alınmıyor Bütön bu acıkları kım odeyecek? Kımse ödeyemiyor. O zaman dış yardım gelsın... Dış yar T dım gelıyor, o da bıtıyor... O zaman bırısı acıklaı odeyecek... K mse odeyemeyınce patlamalar oluyor Bakın, hep boyle olmuştur... Bır devalüasyon, onun ardından enflasyon, sonra hukumetlerın aevnlmesı... Bu tıkanmaları kım karsılayacak? Sıra bunlan karşılamaya gelmce kımse ortaya cıkamıyor» «Demırel böyle bır teon tanımıyorum, dtyor.. » «Kım ıstedığı kadar boye bır teorıyi tanımıyo rum dersö desın... Siyasal hayat ortadadır.. Teon ışlıyor Bakın, bugune kadar gelen enflasyonla b j rokrası parcalanmıştır, ufalmıştır Burokrasi par caianmcc otorıtesmı yıtırmıştır,.. Devletı ısleteceg m dıyorlar... Burokrasi otorıtesmı yıtırıp ufalanıncu, parcalanınca devletı nasıl ışleteceksln 7 ... Burokrosı başka türlu ısyan edıyor 27 Mayıs, 12 Mart nıcın geldı 9 Bu hareketler, burokrosının ısyanı değıl de nedır'» «Gene eder m 9 . . » «Canım, şema değışmiyor kl... Şema egemen lığınl surdurüyor Devalüasyon, enflasyon, burok rasının etkınlığı yıtırnnesı Şimdılık blr ıktıdar paylaşımı var gıb görunüyor patlama oimuyor. Bır muhtıra verıldı, verılmedi mı'' .. Bu muhtıra nasıl sınız, lyı mısınız anlamına mı gelır'' » «Evet anlıyorjm da bır çrkış arıyoruz. öyıa değıl mı'...» «Şımdı şunu söyleyeylm, organıze demokrasl yoktur. Partiler sendıkalara dayanmryor.. Sendikal orgütlenmeleri demokraslnın dışında tutuyor lar Hani bazı polıtıkacılor oy alıp gelecekler, kim seyl Işe kanştırmadan ütkeyl yönetecekler... Başka etkılı güçlerı hıç hesaba katmayacaklor... Gelı yorlar, Işte ülkeyl yönetemiyorlar, neden 9 ... Cünku kendılerınden başkasını korıştırmak ıstemıyorlar Bınsı karıştırmak ıstemıyor, otekl de Den ka rışacağım dıyor, ne olacak9..1.» «Bır anlaşma/a varmak gerekıyor.» «Evet, bır aiiaşmaya varmak gerekıyor Bu do siyasal toplu sozleşmedır. Siyasal toplu sozleşme sendikalarla partiler arasında yok, partıle rın kendı arasında yok, kımse de sıyasl bır toplu sozleşmeye yanaşmıyor, ne yapacağız?...» «Her şeyı tıkıyorlar degıl mı 9 ...» «Her şeyı hep bırlıkte tıkamaya calışıyoruz. Sonra butun agırl gı ıle karşımıza cıkınca aa, bu nereden cıktı 0 dıye şaşıranlarımız oluyor. Hıc şaşırmayalım, ektıgımızı b cıyoruz » «DP ıcm hıc kımseden bır şey almak durum da degıldı dedınız, hıc kımseye de bır şey vermek durumda değıl mıydı 7 » «Vermek durumundaydı ama veremıyordu kl» «Demokrası ne oluyordu''» «Islemıyordu demokrası . Işletemedıler... Sadece genel ov'un, parlamentonun, oy'lu demoKrasının gorunurde clması yetmez kı .. Nıtekırr yetmedı . Çunku demokrasının ıcırde siyasal yapımn ıcınde bcşka ıstekler var, onlar ne 01000^9 tHalk Partısı nın bu ısteklerı karşılamak icm söyledıklerl var'» «her partının soyledıklerı vor... lktıdara gelır, söyledıklermı vaparsın... Halk Partısı tek başına ıktıdara geıemedı k' soyledıklerınl yapabılsın... Hem ınsan soylet de Iktıdora gelınce de yapamaz, yaptırmazlar Secım sozlerme slrganlara boş ver. . Halk Partısı yapamadı, hukumetı bıraktı... «Bunlar yapabılırler m ı ' ı «Istıkbale aıt kehanette bulunmayacoğım Istıkbalae olacak olanlar zaten olocaktır. Tarıh toplurrları nereye goturuyorsa bızım toplum da er ya da gec oraya gıdecektır Bunun ıcın bırsey sovlemeveyım Arcck bugunu nası! kurtaracagız. ona bakalırn Ben buna partılerarası siyasal toplu sozleşme dıyorum. o yapılmolıdır Partilerin yasaması ıcın, cok partılı siyasal reıımın yasaması ıcm buna zorjnluk vardır O zaman bazı ana mesele'errie partiler ortak bır program yapmalıdırlar» «Fransa do oldugu çibı mı"7» «Fransa'da sosyalıstlerle komıınıstler bunu yapmaya caltştılar Eger bu ortaklık pasarı saglasa ıdı, başkolan da denerlerdı» «Bızde nasıl olacak'» «Bızde demokrası tehlıkeye gırdı. altından kalkılamıyor Hıc değılse demokrasıyı kurtarrrak ıcın bır ortaklık yapılmalıdır. Hayatta en hakıki murşıt ılımdır, demısız Demek ilmi sıyasete karıştırmtsız llmın gösterdıgı yolda gıdemıyoruz Gerıye sıyasetcmın basıretı kalıyor Bu basıretı gostermek ısteyei'erden bazıları da korkuyorlar Korkunca da ıktıdarı paylaşıyorlar s «Kımınle paylasıyorlar'?> «Canım gorüycsun kımınle paylaştıklannı .. Ben dıyor adam osayısı sana bırakayım. sen de ekonomıyı bana bırak .. Ben ekonomıyı kurtarabılırserr ıkırrız de kurtuluruz» «Parlamento ne yapacak 9 » «Par'amento da ne yapabılırse onunla uğras1yo r Parlamento'nun tek basına yapacağı ıs değ I kı . Once partiler n gercekcı Dir cozum yoflunu bulmalan gorek'r Bakın hâlâ başkan secemıyoruz neden 9 Cunku partiler anlaşaTiıyorla1 Partiler anlaşsalar bu donem atlatılır Durrradan donuyoruz» «Parlamento bır şeyler yıtırmıyor mu'» «Yıtırıp yıtırmedığı gorunuyor Halk görüyor, secımlere gıdılecek... Bakalım halk o zaman ne yapacak nasıl oy ısteyecekler?» «Bu arada ekononiının aldığı seyır''» «Gene borc alınıyor, borc erte'enıyor, taban fıyatı venlmeye calışılıyor, burokrasi kıvranıyor Aynı yere gelındı» «Ne olacak''» «Ne olacak demıyelım de ne olmayacak dıyelım Çunku her şey olur Bundan once. böyle durumlarda ne olmuşsa onlar olabılır» tSız ne yaparsınız''» «Ne yaparız, seyrederlz Ortalık durulunco öa yeniden ortaya cıkanlar olur Daha fazlo soyietme benı, bu kadarı yeter» Saatlne baktı, «Bır randevum var» ded!. «Hadl eyvallah, bıraz da başkaları Ile konuş, bendeo bu kadar » YARIN: İSMET PAŞA^YI TASFİYE PLANLARI Muzık oğretmenlerıne gelınce On'ar da bır alem doğrusu Her turlu zevkten, mahrum edılmış halk cocuklarına, bırazcık olsun, sanat zevkı vereceklerı yerde, yenı vırtuozler, yetıştırme kompleksıne saplanıyorlar Cocukta, sıradan bır ses kavramı bıle yokken «Soyle bokalım Bu redıyezmı'' Yoksa rebemol m u ' Dı>« sormak, muzık yoluyla. muzık zevkınl oldürmekten başka bırşey değıldir Bozı yardırr derneklerının marıfetı ile. bu Işın tıcaretlnı yapanlara ıse hıc ses cıkarılmamaktadır Bugun, halkımız, ozgun müzık yapıtları yenne «dolmuş muzığı» dıye adlandırılan. yan yana getırılmış gürultulerl tercıh edıyoısa, onları dınlı/orsa, bu durumu bır zevksızlık sorunu olarak acıkloyabılır mısınız' .. Ama bu mutlak anlamda oır eoıtım sorunudur Cocuklar>n ız eğıtılebıldıklerı an, bu, 0 Jda'aca melankolık, nakaratlar j kulaklarını tıkayacaklardır» Latin Amerika eğitim modeli mî geliyor?... Boğazıcı Unıversıtesı Tarıh ve Araştırma Kulubu adına Umıt Kızıltan 15 eylul 1977'de Paraguay da yaymlanan bır bro şurden aıdığı ılgınc pasaıları gondermış, Lâtın Amerika uzerıne tanıtıcı dızıde yayınlanan, Paraguay Egıtım ve Dıyanet Işlerı Bakanlığınca basjlarak ozel ve resmı tüm ılkogretım kurumlarında okutulması zorun lu kılınan «Antıkomünıst Dını Telkın» başlıklı brosürde soru ve yanıtlar yer alıyor. Komunızm, demokrasl, mıllıyetcılık adma gercekten cok ılgınc soru ve yanıtlar arasında bılımsel gerceklerle yüzde yuz celışkıh mıllıyetcılığı ırkcılık, saldırganlık olarak ben>m setmeye calışan goruşlerın yer aldıgını goruyoruz. Paraguay'da yayınlanan ve oradakı oğrencılere öğretıtmeK uzere sunulan bır egıtım broşurunün bızımle ne ılgısi var dıyeceksınız' Broşüru okurken bız de oyle duşünmuştük başlangıcta Ama metnı okumaya devam ettıkce, Turkıye'deki bu turden yayınlarla paralellığı dık kat cekıyor Bır sure sonra okuduğunuz metnın bır yabancı ulkede yaymlandığını unutuyor, kendınızı orneğın, Meclıste bır hukumet sozcusunun bu konudaki bır konuşmasını dınlıyor sanıverıyorsunuz Ya da son ay larda okullara öğutlenmeye baş lanan yaymlardan bırını okuyor muş duygusuna kapılıverıyorsunuz. Omıt Kızıltan da Işte bu nedenle bu yayını Türkce'ye cevır me ve gonderme gereğını duymuş, «faşıst bır yonetımin, beyın yıkayıcı egıtım programına bır ornek olsun» dıye, «Guney Amerika Türfcıye benzetmelerının okullarda uygulanması du şunülen mıllı savunma program larının tartışıldığı şu günlerde ılginc bır hatırlatma olacağını dıyor. Ne dersınız? ogretmenler sağhk sorunları ile ilgili kırtasiye işiemlerinden yakınıyorlar gretmenler hastalanmaları halınde tedavı ve ılac almak ıcın karşı kar şıya bırakıldıkları kırtasiye işiemlerinden yokınmaktadır lar. Tedavi ıcın ve ilaclarını alabılmek icm katlanmak zorunda kaldıklan uğraşılar so nunda bıraz daha hasta olduklarını vurgulayan ogret O menler, ışlemler hakkında karar veren yetkılılerın dıspanserlerde sıra bekleyen oğretmenlerle goruşmelennı, so runlarını oğrenmelerını oğutlemektedırler Bır ogretmen mektubunda karşılaştığı guclukleri şoyle anlatmaktadır «Okuldan ılkoğretım mudurlüğune gıttım Oradan sevk yazımı aldım Bu oyle guc bır ış kı Okul ılköğretım mudurluğü ve dıspanser tamamen zıt yerlerde Buralara hasta bır ogretmenın gıdıp gelmesı gercekten bır dert ve ıskence Sorun bura da bıtmıyor Bır de muayene olduktan sonra yapılacaklar var Klmık doktorunun ımzaladığı, başhekımın de tasdık ettığı recete ıle ılac alabılmek Mıllı Eğıtımın anlaşma yaptığ! eczanelerden birlnden ılacınızı alabılmenız ıcın ılkogretım mudurlerının Imzası ve tasdıkj gerekmektedır»