Katalog

İKt CUMHURİYET 5 MAYB 1080 E vet, evef, y ö i yıflıR, portamenfef demokrosıye ulaşma gelışimımizi tersıne cevirlp. gene, bır merkezsel iktidarın tHakımiyetı Şohsıye» slstemınl arayanlar turedi. Bunun anlamı, «Padışahlık salthğı (mutlakıyeti)» aramaktır. Bu saltlığı gızleyıcl kılıfı da. ckuvvetli yürütme» ve fistıkrarh hükumet» terlmlerldır. Kuzuyu, nasıl olsa yemeğe nıyetli «hatn kurt» gerekçesı de, toplumsal çalkantıiarı durdurup, sosyal dingınlık ve ıstıkrar yaratmaktır. Sözde şunu yapacaklar: Devlet. kışıselleşmiş bfr merkezde sımgelenecek ve toplanacak Demokrosınln «yönetımsel (ıdarı) re|ımi» yıkılacak; onun sıyasal kararın ogesı olacak olan csecenekler» aramabulmasunma özerklığı kaldırılacak; yonetım, yurütmenın, daha doğrusu bır başkanın, kuluaıanıkomısi (comis'sı) durumuna sokulacak. Durunuz lutfen, daha bltmedı: Yasama organının kendısi de, türlu yosal araclarla bu Boşkamn lstencıne bireysel ve kışısel egemenlığıne bağlanacak; onun sermoye sınıfının özlemlerını yansıtan polıtıkasının formülcusü kılınacak Bu formüllen. bır sosyal hukuk devletının, bu loık demokrasının ılkelerı açısından denetleyen Anayasa Mahkemesı kuşa dondurulecek. Başkanın kulluğuna ındırgenen yonetımın (ıdarenın) gene bu başkanın sekreterlığıne ındırgenen hukumetln (yurutmenin) eylemlerını (tasarruflarını) hukuksallık açısından denetleyen Danıştay, bu nitehğınden soyulacak. Ve bunların her ıkısi, Genel Yargı organı ile bırllkte. Başkanda bütünleşıp, sermayenın deyımleylcisl olacak olan bireysel Istencın ve kışısel egemenlığın polıtıkasına yardımcı olacak. onun gercekleşmesıne oroç kılınacak. Yasamayı, yurutmeyı ve yargıyı bfle kendi kışısel, fakat aslnıda bır sermaye devletının sınıfsal hegemonya polıtıkasına bağlamış olan Başkanın karşısına. bır «Inson Haklon» ağıriığı da dengecı olarak getırılmeyecek Ç olaylar ve görüşler Prof. Bahri SAVCI j budur BTz'm sfyasa! geTenegimTz" ö*o3a! yoTumuî Bir Padişahlık Aramyor! nitelıkte, ca§daş boyutlardo, sermayeyı dengeleme gucunde bır sosyal gorüş cıkması ve gelişmesı gene olursa; bu kez de, insan hakiarının ve laıkcağdaşdengecı sosyal gelışmenın üzerıne DGM'lerle hatta Istıklâl Mahkemelerl Ile yürünecek. İşte, bu, önce. Turkıye'dekı ınsan hakları Ile çevrilmış ve dengelenmış; sosyalleşme ile cağdaşlığa doğru yonlenmış: hukuklaşma ne. ıcerığınde demokrasıleşmış parlamenter demokrasımızı ıptal ederek, onun yerıne, bır «hakımıyetı şahsıye». onun da, bır padışahlık saltlığını (mutlakıyetını) getırme olur Bu kez de, lutfen dıkkatlı olunuz Bunu size, ıstıkrar getırecek, kuvvetlı icra getırecek, bunalımları arıtlayacak bır Başkanlı Hukümet turu dıye sunacaklardır. cBırleşık Amerıka'yı yücelten budur, Fransa'yı huzura kavuşturan budur» dıyeceklerdır inanmayınız Bu noktalara gene döneceğız. Fakat, hemen şımdıden soylıyelım Evet, son ıkıyuz yılda yucelmış olan Bırleşık Amerıka'nın tsıyasal sıstemı» budur. Ama, onu yucelten, bu sıstem değıldır, dünya surecındeki «kapıtalıst evre»mn doğal koşullarıdır; bu koşullardan sızan Amerıka eksenınde tekelleşme olgusudur. Bu koşullar degışmeye yuz tutmuştur ve tekelleşme, son aşamasından bır ınışe başlamıştır. Bununla bırlıkte, adı gecen siyasal sıstem Bırleşık Amerıka'da surmektedır, sürecektır. Cunku Amerıkan tarıhının urunudür Bu tarih, onu, Amerıka daha bır Ingılız kolonısı iken üretmeğe başlamıştır Ayrıca, Amerıka, onu, kendl partı sıstemının kefaletı altına koymuştur, kendı yargı sıstemı ile sınırlamış ve dengelemıştir. Yanı Başkan, partısının sorumluluğu altmdadır; Partısı. onu «hakımıyetı şahsıye»ye saptırtmaz; son derece gelişmlş ve Anayasa Ife Jeamuoyunun korunması altına alınarak kuvvetlendırılmış bır yargı sıstemı de, Başkanı ve onun icrası ıle kongresını adeta sınırlayarak dengeler ve, onu bır keyficı olmaktan alakoyar. Dunyanın başka yerlerınde bu koşullar olmodığı ıcin yani Başkanlı hukumet, başka yerlerde, o yerın tarıhının urunü ve doğal ko şullarının sonucu olrradığı ıçın mutlu sonuc vermemektedır Fransa'dakı sıstemden ise, sağcı siyasal tekelcılerın dışındakı kamu hukukcuları sı yasal bılımcıler duşunurler polıtıkacılar özgurlükcü olan ve fınans kapıtal tekelcısl olmayan kamuoyu kesımleri, hic de hoşnut değıldlr. Sağcı tekel de, dızginlere sahıplığıni yıtırmektedır. Fransa'da bugün eğer bır ıstıkrar varsa, bu, yarı Başkanlık sıstemınden doğan sosyal ve siyasal bır istıkrar olmaktan cok, kamu gorevlerınde süreklilık istıkrarıdır ve daha cok «idare Mekanızmasının rrodernleşmeısınden gelır. Her iki ülkenın koşullarından cok ayn blr durum Içınde olan blr Turkıyemlz var. Daha düne kadar. rakipsiz, ortaksız sınırlandırılamamış dengelendlrılememlş bır «haklmıyeti şahsiye mutlaklığı» vardı ortada... Ne kefıl partı sıstemi, ne sınır nitelığlnde bir insan hakları algısı, ne dengeleyıci yargı sıstemi, ne sosyalleşmış kamuoyu etkısl... Tek bır şey vardı ve hâlâ ancak o von llkel bır düzeyde de olsa, 100 yıl önce Parlamantarızme başlarrak; kesıntıll de olsa, onu sürdürmek; 1924 ve hele 1961'den beri, bu par lamantarizmin ötekı dengesi ögelerını işletmek.» Boylece, devlet, bütun kurumları ıle, Başkanda erıyecek; ulusal ıstenç, demokraslye dayolı anayasal ıstenç Başkanda merkezleşıp kı«Iselleşecek. Ve boylece. tepeden Inme, bır baskı istıkrarı kurulacak; onun monolıtık (yekpare) icro kuvveti oluşturulacok Gene, lutfen, bıraz daha durunuz. cünkü daha bıtmedı henüz Demokrasınin üc ögesi olan yasamayı, yürutmeyı yargıyı, bu monolıtık Başkanlık lstencıne, onun «kuvvetlı ıcra» polıtıkasına bağlaaığımız halde. insan hakları, gene kıpırdarsa. laık Ama, başta Demırel. bu yolun tersınde o lanlar var. Onlar, şımdı yenı bır padışahlık an yorlar özgurlukler, sosyal gelışmeler dünyamı zı, tersıne cevıren bır otorıte merkezleşmesl; dıkta uygulorrası sıstemı arıyorlar. Bu tersıne arayışta, Demırel'ın adının geç meyısıne bakmayın, arayış onundur, düşün onundur, felsefe onundur Gızlı gızlı Anayasa taslağı yazanlar, onu pompalamak uzere Tarabya Otelınde «tâ bıye» oluşturanlar, aslında Demırel'ın başlattığı sermaye devletınln thakl mıyetı şahsıye» reıımme, yenı padışahlığa hızmet etmektedırler Boylece, topu bırden; Anayasasının özerk lıkler yolu ıle kurduğu ozgürluk sıstemıne kar Şı gelıyorlar Yuzyıllık bır gelışım ıle ulaştığı mız parlarrenter mekanızmamn kefaletı altında kı demokrasıieşmemızı saptırmak, sonunda bır dıktaya varacak olan bır bireysel iktıdar merkezleşmesını arıyorlar Boylece, sosyalleş me akımımızı saptırarak, sermayenın sınıfsal cıkar egemenlığını kurmağa yonelıyorlar Ozgur leşme okımırrızın onunu tıkayarak, bır olu top lum istıkrarı getırecek, olan, bır otorıtaryanız mı ozluyorlar Hem de bu otorıtaryanızmı. ya Başkanlı hukumet ya da Meclısı, dolu dızgın, her şeyın ustune koyan bır demokrası örtüsu ıle örterek . Sıstemı, Başkanlı Hukümet örneğıne oturt ma savları da yalandır Çunku bu sıstemde «Başkana Partının kefaletı» denen bir kurum vardır, bır tur Anayasa Mahkemesı rolu oynayan bır yüksek yargı organı yolu ıle siyasal kuv vetı sınırlama kururru vardır; ınsan hakları yolu ıle, siyasal ıktıdarı dengeleme yonteml vardır. Bızım değıştırmecılenn elınde İse, böyle bir kefalet Işlevl! partıcılık yok; insan haklor na iktıdarı sınırlama ışlevını tanıma vok, ıktl darı dengeleyen Anayasa yargısını ıdarı yargı yı. genel yargıyı etkın kılma yok. tersıne kuşo döndurup rafa kaldırma var Bu koşullarda ve Turkıye'nın doğal ortamın da; Başkanlı Hukumet onun herhangı bir türu olmaz, olamaz ancak bır merkezleşmış ıktıdarın otorıtaryanızmı, yanı padışahlığı olur Bir Meclıs ustunlugü de olamaz Çunkü o da, gelışen «partıcılık o'gusu» dolayısı ıle Meclıs ıle tıpkı laşarak, onu du kendıne tutsak kılmış bır baş ka padışahlık olur "Duşünen Adam,, Ne Düşünüyor? AKIRKOY Akıl Hastanesi, Ortacağ düzeninde blr nmarhanedır. Vaktıyle bır yeteneklı hosta, Rodin'in unlu «Düşunen Adam» heykelını yapıp tımarhanemn bahçesıne oturtmuştu Boyîece garıp bir çelışki oluştu. Insanlann sağlıklı duşünmedığı yerde heykel bu ışı kıvırcbılır mıyaı 7 Ortaçağ tımarhanesı duzenınden kurtarıp çağdas akıl hnstanesı nıtelığıne kavuşturmak icın Bakırköy'e bagış kampanyası açıldı, guncel deyımıyle bır «sadako kutusu» oluşturuldu Zengınienmız gonuilennden ne koparsa bu kufuya atacaklardı. Toplanan parayla neler de neler yapılacaktı. Pekı, devletımızm Bakırköy'ü kurtormak ıçin verebileceğı parası yok muydu? Yoktu. Çünkü parlcmento vergı yasası cıkaramıyordu. Geflr vergısının yuzde 70'ını ışcılerle memurlar odüyordu Ülke unlu bır ışadamının deyışıyle «vergı kacakcılannın cennetı»ydi. Devletın hazınesı tamtakır kuru bakırdı. Vergı vermıyen zengınlerımız Bakırkoy tımarhanesmın oluşturduğu «sadaka kutusu»na para attıkça yureklerını rahatlatacaklardı «Düşunen Adam» heykeli tımarhanenın bahcesınde duşünüvor, duşunüyor, duşünüyordu. Akıl erdıremıyordu bu duzene... B OKTAY AKBAL EVET HAYIR Banka Kredileri Konusunda. 1930 ı 5 Mayıs M ort ayında yapılan Yapı ve Kredi Bankası Hissedarlor topıantısında eskı DP mılietvekıllerinden Agah Erozan sormuş «Bankanın ıştıraklerine faızsız ve duşuk faızlı kredı verılıyormuş» Banka Yonetım Kurulu Başkanı. eskı Malıye Bakanlarından Ekrem Alıcan şu yanıtı vermış «Donmuş seyyalıyetını. verımını koybetrrış, yanı bankanın butün gucünü teşkil eden fonlan verımsız ıstıkamette. bankanın gelırlenne lâyıkıyle katkıda bulunmayan ıstıkametlerde senelerce kullanılmış... Sız sovluyorsunuz ben soylemedım Agâh Bey arkadaşım benden once konuşan arkadaşlarım soyledıler. Bır kredı polıtıkası kı boyle bır temele dayandırılmış. Ne 6eyyalıyet bakırnından, ne verim, ne çeşıtll esaslar bakımınaan sağlıklı değıl Gercektır soyledığınız, doğrudur Boyle bır polıtıkayı ele aldık Dedığı doğrudur arkodaşımtn Kredı verımı itıbarıyie kfmsinde daha verımlı kullanılmış Duşuk foızle ıştıraklerlmlze kredı açılmış „ Yapı ve Kredı Bankasının Iştırakler politlkası ısabetsizdır, venmsızdır. Bu polıtıka duzene sokuımalıdır. işte o venmsıziıklerı teşvık eden, tahrık eden, besleyen onlara yaDiian hususı muamelelerdır Hususı muamele yaptıgınız yerde sorumluluk yoktur. Cunku sorumlu ortaya cıkmaz * Emekll bankacı okururr Topcuoğ'lu, Başbokanlık Müsteşorı Turgut Özal'a gonderdıği mektubun bır kopyesını de bana yollamış Her zaman tfgınc düşünceler, saptamalar ılerı suren bankacı okurumun Özat'a yazdı<jı mektubu bır belge olarak okumak gerek Başbokan Demırel'ın 9 ocak gunü «Orta yerde bır canavar vardır. Bu ccnavarın aışlerı sokulmell Herkes elınden ne gelıyorsa gayretınl ortaya koymalıdır Bu canavar yokluk, ekonom k sıkmtılar enflasyon canavorıdır Her kımin ei nden ne gelıyorsa işte bu ıstıkamette gayret sarfetmeıidır» demesı uzenne «bır vatandaş olarak katkım olur» dıye duşunerek özal'a bazı önerılerde bulunmuş Tcpcuoglu nun ustunde durduğu bırıncı nokta, bankalann dağıtmakta olduğu kredı sıstemınin ekonomik bozukiuklarda başlıca etken olduğudur. Bankacı okurum dıyor kı «Bankalarm müşterılerıne actıkları kredıier Devlet eılyle kontrol edılmelıdır Kredı savurganlığına son vermek lazımdır Bır örneK vermek ısterım sıze Tıcaretie uğraşan «A» fırması yırmı ayn bankadan kredl alıyor: T. Iş, Akbank, Yapı ve Kredı, Garantı, Emlak Kredi. Vakıflar, Etıbank, Denızcılık Bankaları Her banka kendi yaptığı ıstıhbarata gore «A» fırrrasına banko olarak verebıleceğı azami kredıyı verıyor Sonunda «A» fırmasının yırmı bankadan aldığı kredıyi topladığınız zaman ortaya korkunc bır rısk tablosu çıkıyor TC Merkez Bankası Rısk Santralızasyonu dıye bır teşkılatı vardır. Her fırmanın butun bonkalardan almış olduğu kredf mıktarı bu teşkılatca bılinmektedır Bu teşkılattan gereği gıbı faydanılmadığı ortadadır Merkez Bankası'nm, cA» fırmasına verılen bu kredı fazladır, varhğının cok üstünde kredı verıyorsunuz» dıye bankalarm dıkkatınl cekmesı gerekır. Bankalarm dağıtmakta olduğu kredl politiKası devletce cıddı bır şekılde denetım altına alınırsa kısa zamanda memleketırr'zm ekonomısi duzlüğe Cıkar. Nasıl kl 4 ağustos 1958 tarıhınde bankalarca dağıtılan kred lerın hacmi hakkındo hukümetçe alınan ba» kararlar meyanında her bankanın 1958 yılı hazıran oyı sonundakl umuml kredı yekunu, o banka ıçln azami kredl olarak saptanmıştı Bugün de böyle bir karar al« mak zorunludur Boyle bır kararı, cesaretle'alabılırsenız memleketi buyuk bır felâketm eşığınden kurtarabllırsı* mz.» Topcuoğlu'nun daha önce de bazı görüşlerınl bu sütunda okurianma duyurmuştum Demrel ın fher kımın elınden ne geliyorsa» duşuncesını bıldırmeye cağırması üzerıne o da oturmuş Sayın Özal'a bu mektubu vazmış Goruyorsunuz Yapı ve Kredi Bankası Yonetım Kurulu Boşkanı Saym Alıcan da banka toplantısında acık acık bu kredı polıtıkasının bozuklugunu dıle getırmektedlr. Kredıyi var. sonra geri alamama1 En kotusü budur Hem kredıyi ohp «koşeyi doneceksın», sonra do bu kredıyi ve faızlerınl zamanında odemeyeceksin, hatta r»c bır zarran odememenin yollannı arayacaksın! Bugün sıkı bır soruşturma yapılsa büyük bankalarımızın verdiklerl ve gerı alamadıklan mılyonların mılyarların sayısı ortaya cıkor. Topcuoğiu, ayrıco barftaiarm sermayelerlnl yüzde yüz orando artırmalannın kredi hacrrım aşırı derecede genışlettlğı kanısındadır, dtyor kı «Sermaye artması nedeniyle bankalarm kredi dağıtrna olanakları do yüzde yüz oranında arttı. Bu da enflasyonu kamçılayan bır etken oldu. Bankalardan ucuz faızie alınan kredıier pıyasada fserseri para» olarak dolaşmaktadır. Bankaların sermaye arttırma taleplerml cok dıkkatle incelemek. hatta blr süre lcın arttırrra Isteklerinl reddetmek gerekır» Topcuoğiu da bılıyor cböyle blr kararı almanın zor» olduğunu, ama <ekonomık oanavar» başka turlu yok edllemez) f$te bır emekll bankacınm ocık c c * neri 8örd0ğQ önerller. Kim dlnler. k m uygular, orasını bliemem. ÎSTİKRAZ TEKLİFLERL Kadın Birliği ve Mazhar Osman Bey MsztUıT Osman Bevle Kadınlar arasmda & ^ Clan münsJcaşa bararetl ni nnıhafaıa etmektodlr Mazhar Osman Bey Kadın BırüSinın bütün kadınlan nasıl terasU et'jğınl sormyî ve sOkutu tercıh ettiğmi söy lemısti Kadın BirliBl azalan d a blr sev sövleroek ten ıstintif etmektedlrler Yalnız bir kadın »Ea demistlr ki «Blz Mazhar Osman Beyi protesto etmek icln toplanmadık Ve bır cevap vermek lüzü munu hıs^tmedık ancak Birliirtn elbctte ka dınlıSı temsü etügne kamız » Kadın kimin esiridir ? AJans Finansier'ln verdiSl habere gore Ankara da bulunan Daylnler vekılleri hükumete yenı teklıflerde bulunmuştur Bu tekllfata üöre Dayınler veklllerl bundan ^onra I» leyecek tak^ilenn tediye slnl temln içın Türkıye maliyeslnln düzelmesl hakkında bir muhtıra tanzimlnl tekllf edecek Ierdlr Türklye'de m&ll muavenette bulunulması Ingiltere^ye gidecek Türklere müskülât Ingıltere've frttmek is teven Tü'k talebesine karsı müşkülât gosterilmeSe ba'lanmıştır Verilen habere gore Inçıltere hukumeti In gıltere ye gidecek Türk telebesınden 100 Ingilız lır&sı hâmıl o1ma":ını ıstemekte ve ytiz lıra sı olmavan Türk ün Ingıltere \e eeime=ıne znu^aade etınektedır Bu kayıt yalnız Türk ler hakkından tatbik olunmaktadr da derpi? edÜmlstlT Bundan maada Dayin ler vekillerl Türkiye'ye 40 milyon Ingılız lira lı & bir istikraz teklil edecekleri ve bu istikrazm deyunu umumiye ithal edileceSı sayiası deveran edıvor Diter ta^aftan Londra dakhi Reçıld Banka sının TOrkiye'ye alü milyonluk bir lstikraı tekllflnde bulunduiru, Kreuger and Toll mü essesesinin de " • 6 5 fa izle 20 milyonluk blr teklif bulundugu buna mukabil Türkiye de kıbrıt ımal etmek ve satmak inhisannı i^te dıfi baber verllmektedir Bakırkoy tımarhanesmın gösterişlı bir yerınde çarptcı harflerle yazıyordu. En buyuk hazınemiz oklımızdrr. Turkıye'nın Hazıne'sı vardı. Ama aklı var mıydı'' Akıllı bır toplum, üstünde yaşadığı topraklan kacokcıların cennetı yaptıktan sonra, tımarhaneyı ıslah etmek lcın Bakırköy'e bağış kampanyası acar mıydı1? Ister akıtlı olsun, ıster delı, ıster delımtrak, ıster zırdelı; Bakırköy'ü aolduran hcsta'ardan daha beterlerl mi toplumu yonetıyorlardı? Vergı cakacılarının cennetınde nıye üstuste bağış kampanyaları acılıyor ve dızıdızı vakıf kuruluyordu? Buyüklerımız hep devletı kurtarmaktan soz acıyorlardı Devletımız buyüktü, devletımiz guc'üydu. devletımız herkese haddını bıldmrdı devletımız herşeye kadırdl. devletımız b*r vuruşta kahrederdı, devletımız Marks'ın ve Lenın'ın resımlerını meydanlarda taşıtmazdı, devletımız, 1 Mayıs ışcı bayramını yaptırmazdı. devletımız oylesıne buyuktu, oylesıne büyüktu, oylesıne buyuktu kı... Ama devletımız neden verg alamıyordu? N cın kacakcıların cennetı oluyorduk'' Devletımiz Bakırkoy Akıl Hcstanesıni nasıl oiuyordu da duzeltemıyor7 du" Bakırkoy Akıl Hastanesının bahcesınde Rodınin «Duşünen Adam»ı dırseğını dızıne yumruğunu cenesıne dayamış duşunuyordu, duşünüyordu, duşunuyordu, düşunüyordu . . Ve bu ışe akıl erdıremıvordu Bakırkoy Akıl Hastanesınde delıler korosuyla akılltlar saz heyetı bır ağızdan ve beyatı arabandan nakaratı fwc durmadan yme'ıyorlardı En buyuk hazınemiz aklımızdır, en büyuk hazınemiz aKİımızdır, en buyuk hazınemiz... • Bakırkoy Tımarhanesını kurtarmak ıcın bır «sadaka kutusı.» oluşturulmuştu Turkıye'yı kurtarmak ıcın de bır «sadaka kutusu» oluşturulmuştu Batı'lı zengınler gonuilennden ne koparsa bu kutuya atıyorlardı Batı lı zengının de en büyuk hazınesı aklıydı Hem Rodın de botılı değil mıydı? «Duşünen Adam» da batılı sayılırdı. Ne duşunuyordu «Duşünen Adam»' Dusunen Adam Parıs'tekı Rodın müzesındeydi Ama Parıs'tekı «Duşünen Adam»ın aslıyla, Bakırkoy'dekı Duşünen Adam'ın kopyası aynı şeyı duşunüyorlardı Hakca vergı alamıyan bır devlet güclu olamaz, dengesini kuromaz ve kendısını kurtaramaz. • HALK SÜTUNU YENİ tCRA KVNUNINDA Biz bahçevanız Ekti eimız sebzeleri pareken decıje veresıye venriz Yeni icra kanunu hap sı kaldınnca esklden p^ra verenier şimdı ver mez oldular Biz de ve resıve satısı kestik Bu suretle satış azaidı Mahsulatımız elde kal Araziroiz de ook lyl dns seker pancan yetısnor accba Alpullu fabrıkası bizunle anlaşomaz mı' Bursa d? Çırpan roahallesinde bahçivan urullah oğlu Haa Abmet Lütfl . dı ANKARA 4 ( a j ) Adlıye Vekıll Mahmut Fsat Beyın inJasını BaşveMl Ismet Pa$a Hazretlerlre takdım ettiklert bikkında Yann gaz»tesinde irtısar eden haberi tekzio» Anadolu Ajansı mezundur Adliye Vekilinin istifasını tekzip Rnmrtll Meda Haırptlrrinm Güzel Sanatlar Birliği RESÎM DERNEGÎ SERGÎSt 517Mayısl980 SflNAT GALERİSİ İstiklâl CoddesiPasabohce Yanı Yapıkur Ham Kat 1 Te! 44 9633 Avukat Bey gene ötmüşsün! 3ehremaneti blr çok ışlermde becenk sizlik ederse de dog nısu avukatmt intıhaDta pek, ama pek cok muvsffak olmu? . Emanet! celf lenln vekili Raml Bey, o ne avukattır o Yazık kı aavamız Bursa'va nakledüdl de, bizim gıbl Istanbul halkı da, bu vaman avukatm adeşzeban belâffa tint dınlemek zevk ve be vecanında dinlemek zevk ve heyecamndan mahrum kaldı. Efendim avukarımızı ne cevherler vn murtlamıs, ne cevber ler? Niteklm Emanetl Celillye müdafa İle lktüa edeceftoe gacetemlze ta&rrnıza ee çen avukat, sehremanetlni müstrül mevü lere düsürmüçtür. Alum yapıyorlar, diye Cumhurıyetın yazmadıŞı kalmadı Sonra bi*denbıre neye sus tu'» işte bir sual kl, blz cevabını kolaycb verebüırız fakat Emanetl Celile ile Ema netı Celilenln avukatı bu sualin doSurduSu sualımize cevap vermekten adz kalscak lardır Biz kasaplar şlrke tine eeçea sene etl panalı yediriyor, diye hücum etmiştik Son ra sustuk, çüııkü tu aene et Reçen senekl fiata nisbetle daima y u ı yanya ucuz sa tıldı Buna rafmen susmıyacak da bu de fada eti neden ucuz gatıvorsunuz dıye ml Kasaplar sirketine hfl cum edecektik? Çekirge tehlikesinin önü alınıyor Mısır. Filistin, Surt ye v e Irak't&n mernlekettmize gelen çekırgelere karsı cidd. tedbirler ittıhaz edılerek teh lıkenın onü alınmıstır üçkun çeörüe sürülerlnin bıraktıklan yumurtalar 10 eun sonr» lnficar ettlkten sonra bunlarda temizlenecekUr Mardtn, ürja vllayet lertnde müctdele tesUlatı tarafından yapılan müeadele neticesln de jlmdlys kadar 14 milyon küsur Klo çeitlâf edllmişür Ekmek 12,5 kuruş Şehremanetl lküsat İslert müdürlüfü ^dün haftanın ekmek narhını tesbit etmistlr Bu haf ta da ekrrekten 10 pa ra daha tenzll edilmiş tir Bu suretle ekmek yanndan ltibaren 12JS kurusa satılacaktu DENİZ KUVVETLERl KOMUTANLIĞI SEYIR HİDROGRAFİ VE OŞINOGRAFI DAIRESl BASKANLIĞINDAN BILDIRILMIŞTIR Aşağıdakl noktaları bırleştıren sahalar ıclnde seyretme, demırleme, ovlanma can ve mal emnıyetı bakımından tehlıkelıdır. 6 Mayıs 1980 tarihinde 06 00'dan 19 00'a kadar 3000 metre yükseklık ıcınde BIRİNCİ SAHA AKDErAKDENIZ A 78 SAHASI İNCİ 07 dakıka 50 sanıye kuzey (D 36 derece 07 dc 30 derece 15 dı 15 dakıka 55 sanıye doğu (2) 36 derece 17 d 17 dakıka 15 sanıye kuzey. < 30 derece 21 dı 21 dakıka 15 sanıye doğu 12 dakıka 00 sanıye kuzey (3) 36 derece 12 d( 30 derece 25 dı 25 dakıka 00 sanlye doğu 12 dakıka 30 sanıye kuzey (4) 36 derece 12 d( 30 derece 30 dı 30 dakıka 00 sanlye doğu < 07 dakıka 30 sanıye kuzey (5) 36 de'ece 07 d 30 derece 30 dı 30 dakıka 00 sanıye doğu 9 ıle 12 1980 tarıhlerı arasında gece ve gundüz 10.000 metre yükseklık icmde. İKİNCİ SAHA: EGE DENİZİ SAROS KÖRFEZİ 061 SAHASI 40 derece 37 dakıka kuzey. 26 derece 04 dakika do§u mevkısl ıle 40 derece 19 dakıka kuzey. 26 derece 13 dokıka doğu mevkısınl bırleştıren hattın doğusunda kalan denız sahosı UÇÜNCU SAHA: EGE DENİZİ SAROS KORFEZİ 062 SAHASI (1) 40 derece 37 dakika kuzey 26 derece 04 dakıka doğu (2) 40 derece 37 dakika kuzey 25 derece 58 dakika doğu (3) 40 derece 19 dakika kuzey 25 derece 58 dakıka doğu f4) 40 derece 19 dakıka kuzey 26 derece 13 dakıka doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURULUR vnkat Bey snall soro yor. •Terkos kumpan ve kassplsr yası Istansirketl 'Cto bul 1931 Bütçesi Ankara 4 (Telefonla) Bütı» Encümenl 1930 bütçesml biürmls glbidır Butçe perşembe Rünü mebuslarh tevzi edüecektır VARIDAT 252 ÎS! 000 HASARtF: JH.604Ü23 MENDIL VE ÇORAP DEĞIL Kİ Anket meraklısı ve mOtehassısı Vekit re Iıkımiz bu defa «Ne okuyacagız?» dıye faydalı bir anket acQ Muharrirlere. ediplere sualler soruyor Bütun cevaplar eski tabir Ue Ulm bonbos oldugunu eosterl yor Meselâ bakınız Suat Dervış Hanım vaziyeU nasıl Uab edıyor. «Oyle tunaf vaziyet kl nerkesin eline bir dolap anahtan verdl ler, okumayı BÇrenen adamc&gir dolabı aç b fakat Içini bon> bos buldu » Suat Dervis Hanım da ankete ıstlrak edenlerden hemen heo slnın lstedıklert blr »eyl eski faymetll eserlerin yenl hartlerle tekrar tabını utiyor Bence bu temenni tatlı bır hulyadan ibn ret kataaSa mâbkum dur Neden mi dive sonıyorsunuz' Çünkü alıcı ve okuyucu b u t maz da ondan. Enlkonu yaz geldi ar tık diyorduk Sıcaklaı adam akıllı kendinl ver dl Herkes mantosunu, paltosunu attı Httta geçen cum» kırlarda mesirelerde ellerl çlçek demetlerinden bay raklı sen kaflleler, lstasyonlarda spor göm lekll dellkanlılara, saç l&n daSnık, eteklerı u çuşan küçük hanımlar bır sataret akını halin de gülüp zevk ediyor lardı HalbuM evvelki eon hava birden bire sogu du ve kış yeniden geldi DENİZCİLERE VE HAVACILARA 52 SAYILI BİLDİRİ ı Sahibi : Cumnurlyec UâtbaacıtıK ve Garetedlik TJi 3 adına : NADİB NADt I Oenel Yavın MOdürü. Oktay HtBTBÖüE ı S Yazıljien MüdurfT Cetin ÖZBATRAR ı Basan ve yayan * CmnbnrtyFt Matbaacılik ve t.ızetecilık TA.9. Cagalogltı TOTkoca4ı Cad No . 39 41 I Posta Kutusu : 248 tSTANBOL Teleton : 20 97 03 CUMHURİYET BASIN ftHLAK 7ASASINA ÜYMAT1 TAAHHÛT EDEK • BÜROLAH : ANHARA Konur Sokak 24/4 Tenlsenlr Tel . 18 33 3o 17 58 25 • tZMtR Hallt Ziya Bulvan No 65 Kar 3 Tel 25 47 09 13 12 30 « ADAN4 : Atatark Cad Türk Bava Kurumu U Ham Kat : 2. No : 13 Tel • 14 550 19 731 ABONE ÜCRETLERİ Ayla» TUR td 1 SD O ( • ıs 900 1JI00 3 800 TAKVtM 5 MAYIS 1980 Imtak 3 58 GOne* 5.52 ÖJle 13 10 Yatn 31 55 Turt Oua 600 1.80C 3 600 7.200 ücak Ocretl eruplarına ve tgırlı6ıns söre avnca nyeulEnır. tklndi Aksara 17 03 20 09 Tüfek Icad Oldu.. Avcjofllu'nun önsozO H« cıka. butün Mtapcıkırda TEKİN YAYINEVİ. İST. UĞUR MUMCU FRANSIZCA Strasbourg Onlversitesf mezunu öâretmen Fransızca ders verf'lr. tarafından Tel: 58 68 96