25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURİYET 3 MAYIS 1980 P tflrJyatri heklmligtn en eakl, bunofcorşrng©llçmesı yeni dollarından biridlr. Psıkıyotrt, çoğın sorunlarıyla pekişen, us'un öüzenı v» dlnamizmlnln bozukluklarıyla uğraşan, insonı vareden beylnsel Işlevleri, yoratıcı gucü ve baynin kendi dengesini koruyan. haotalıklarında tedavi eden bir'bilimdir. Bu cok boyutlu ve kar moşıklığından, yüzyıllardır ceşitll "spekülasyonlara neden olmuş, düşunurlerden dincilere. buyücüterden tarikatcılara, filozoflardan falcjlaro değin hemen herkesin el attığı, at oynattığl Dir alan olmuştur. Bu psikiyatrinin Ilk bahtsızlığı ya da ilk dramıdır. Ç oiaylar ve görüşler Psikiyatrinin Dramı Dr. Haydar DÜMEN Konu, bilimsel disiplln Içirtde ele alınmadan önce, gizemli kavramlcrın kadrosunda, traji komlk tablolar cizerek, bilinmezlerin *tanrısal gucterle kolayca özdeşleştirıldiği yıllardan günümuze dek, sömürücülerin elinde, çıkarcılara kazanc fcapısı olmuştur. Bu gelişim içlnde psikjyatrı. toplumların sosyo ekonomik ve sosyo • külturel durumlarına gcre, çağdaşlığın katmanlarmda yer almıştır. Böylece her toplumda, kendi kültürünün aynası olagelmiştir. Hücre kimyasına giren ve orada etkinliğin utfcusuna erişmek üzere olan, pozıtif Diiimın gercekleri karşısında bile, hala psikiyatrik kavram birimlerinın. değil halka, aydın kişilere blle moledilemediği toplumumuzdo, bizler oe bahtsız insanlar olorak, konunun sahipsizliği lcinde güvensiz ve umarsızız. Psikiyatrı onlayışının halka ve aydına maledilernernesinde psikiyatırtarın sorumluluğu nedir? Kısaca bunu yanıtlamoya calışalım. Muayenehaneslnln kapısına, hastalan 0rkütmemek icin «akıl . sinin» ya da «ruh ve sinir hastalıkları» hekimi olduğunu bile yazamayan hekimlerin bulunduğu ülkemizde, sayısı kv sitlı, yanl yetersiz akıl hastahanelen vardır. Son yıllarda sık sık gazetelerde bu kurumlar <özeilikle birl ve en buyüğü) göstermelık mal gibi, halkın gözu önüne serılmektedir. Her geCen ucağa bakan, gökdelenli ilkel toplum halktarı gibi, her psikiyatrik olguyu şaşkınlık ve heyecanla izleyen toplumumuzda, kuşkusuz bu gırişimlerin yaran olmaktadır. Ama kime?... Tabii ki, hastalara değil! Çünkü klinikte hekiminden çözge (core) bekleyen hastaların dışırtdadır bu oian'or, Hostaya doğrudon yaran olmayan bır eylerrnn, dolaylı yaran olamaz mı? Olsaydı, yıllardır beden eğitimı gösterileri, futbol oyunları, spor vanşmalarıyla, us'unun dengesini yitirmiş insanların oyunlarına, kahkahalarla gülen seyircilerden, bunları sergileyen anlayıştan yardım ve yarar soğlanırdır. Güldüriilü gösteriierin yardım ve ianelerdekl yararsızlığı görülünce, gözyaşlarının etkjnliğ! düşünülmüş olmalı ki, bu kere de, gülen hemşireler ve doktorlar karşısında, ağlayıp ağlamadığı bile belli olmoyan bir film yıldızının cekilmiş rertklı fotoğraftarı, gaze'elerin birincı sayfalarında yer almıştır. tBu hastalara yardım edin» çağrısı ile. Türk usulu bu yardım oağrısı, gözyaşlı, dramatik mizansenli gösteriierin ancak Türk filmlerinde etkisl olmaktadır. Oımaktadır ki, bu ünlu artistlerin gözyaşlı gösterileri gişe reKorları kırmaktadır. Ama bır OKII hastanesının, bılimin bu tür yöntem ve sahnelere tahammülü yoktur. O kişi ağlıyacaksa, hekımliğimıze, hastalarımıza değil, kendi sanatının açmazlarına ağlasın. Bu sanatçı mı suclu? Kesinlikle hayır. Bir hastaneye gazetecilerle, TRT ekibıyle bu kışileri cağırıp, hastalarını sergileyen, boy boy resımler cektiren yetkilıler, Turk psikıyatrisınin dönemeç noktasında, günaht ve sevabı ile tarihsel bir sorumluluk yuklenmişlerdır. Çağdaş psiklyatri, hastayı hasta olmadan yakalamayı amoçlamaktadır. ilk gorev, kişinln ruh sağlığı bozuimadan ona yardımcı olabılmek tir. Kişılerın ruh sağlığı pek cok nedenden • bozulur. Bunlarm başında güven duygusunun yi tirilmesl gelir. Şimdl sorulsa, hangimlz, kendlniz ya da bır yakınınızı, boylesıne acılı bır hastaneye yatırorak tedavi olabıleceğinı düşler yo da dileriz? Daha işin başında, dört bin yataklı, Türkiyenın en büyük hastanesine güven duygusu yitirilmektedir. Ayrıca hekim hasta arasında kalması kesin koşul olan giz öylesine yitırilmiştir ki, çıplak hastaların resimleri gazetelerde yayınlanırken, hastaların gözlerine bir band bile konulmamıştır. Benzer bir olayı bir batılı ülkede uyguladığınızdo, yer yerinden oynar. Oralarda bir yığın dava konusu olabilecek oiaylar, tiyilik sever halkımızın» hoşgörüsüyle, gözyaşlarınm selinde silinip gıdet. Bu arado konuya, heklm sınrfından yalnız izmlr Tabib Odajarı adına bir yazı ile sahip çıkılmış, bunun dışında bir cok hekim kuruluşları derin bır sessızliğe gömülmüştür. fBakırköy'e yardımı karrpanyası gerekli ise, neden. sorumlu kuruluşlar, bu gereğin yanında olmamıştır. Değilse, görüşleri daha İlk günlerde, neden kamuoyuna duyurulmamıştır? Yapılan hesaplara göre. Bakırköy Akıl Hastanesinin modern binalara kavuşması İcin, altı yüz milyon IIraya gereksinim vardır. Yapılacak bağışlorın tavanı yüz milyonu bile bulsa. sorun gene ortadadır. Meslektaşım Sayın Başhekım Dr. Yıldırım Aktuna'nın bu konuya kendıni adamışcasına kaptırrrası, hic bir başka düşünceye yaklaşım ve hoşgörüde bulunmadan, kuruıocak vakfın temelinı atma ve mimarı olma tutkusuyla işe sarılması, sanırım kişisel yanılgısıntn en büyük nedeni olacaktır. Saym ARuna ve rffm ak"ıTs!r»Tr trzmmı'an bnir kı, sorun bina yatak sorunu değıldır. Sorun bir ekip sorunudur. Sorun her dalda yetişmiş elemanların uyumlg çahşmaları, ilacından rehabilitasyonuna, grup tedavısinden ergote I rapıye (calışarak tedavi), hastaneden cıkan hastaların toplumda uyurrunun sağlanmasından, ona iş ve calışma olanakları bulma sorunudur. Böylesine genış bır örgütün icinde, aıtı yüz milyonun bile, parasal katkısı dışında tek başına yeterli olamayacağı acıktır. Halkın yardımı hangi boyuta ulaşırsa ulaşsın, Konuya Cözüm değil, cözümsüzlük getirecsktir. Çunkü sorun halkın değil, Devletin sorunudur. Öyleyse ne yapmalı: • Bir kuruma giren para. kuşkusuz kurumun yararına kullanılır. Batı toplumlarında da kiiselerin, ceşitli yardım derneklerinin bağışjarıyla yaşayan hastaneler vardır. Ancak yardım ile hasta, bilim ile spekülasyon birbirinden kesinlikle ayrılmıştır. Uygar ülkelerde de ünlü sonatcılar bu gibi kurumlara, ünlerinin doğrultusunda yardımda bulunurlar. Ne var ki/> hastanelerde ağlayarak resim çektirer'ek değil, salon larda konserler vererek, şarkı söyleyerek, ya da gecelerde ağırlıklarını koyarak. Bakırköys yardum toplanccaksa öncelikle bilimsel disiplin ve saygınlık icinde toplanmalıdır. 0 Bu gibi büyük yataklı kurumlar, tek klşi yönetiminden cıkarılarak bir konseyin yöneiimine verilmelidir. Böylece kişisel tutkular ve kişisel yanılgılar en aza Indlrilerek en iyi nlyetlerın bile, tarihsel surec İcinde fiyasko ile sonuçlanması önlenir. • Üniversltelerde güvenllir billm adamlan İle, konsültan hekim olarak ilişkiler kurulup, on ların görüş ve heklmliklerinden yararlanıiabillr. Bunun benzetierl ilerl toplumlarda uyguianmak tadır. • Uzun surede gercekleşebilecek Işlerl, kısa sureye sığdırma yanılgısına düşülerek, daha önce başka denemelede olduğu gibi, halkın bu tür glrişimlere güvenı yitirilmemelidir. Ve onlarda bir düş kırıkiığı, heklme, bilime ve topluma guvensizlik yarattlmamalıdır. • Ve son olarak, kimse, ne doktor, ne gozete, ne de yöneticiler TÜRK PSİKİYATRİSİ ile dilediğınce oynamamalıdırlar. jJ Dışgüdümün Başkenti.. H avayoilan grevi süruyor. 50 milyonluk koca Olkede hava ulcşımı sıfır. Sorumlular, yetkililer, ensesikaiınlar, koca göbekliler, haramzadeler, bizans oyunıannın aritmetiğinde kendilerine göre hesaplar yaptıklarından havayoilan grevinin sürmesinde bir sakınca değil, yarar buluyorlar. Ayrıca ıspatlandı ki Türkiye'de hava ulaşımı olmpsa da olurmuş. Van'da ağır,hastan var değil mi? Ankara'daki. istanbul'daki uzmanlara, laboratuvarlara, olanaklı hastanelere nasıl ulaşacaksın? Atarsın hastayı bir crabaya, <ya Allahı deyip yola cıkarsın, Otomobilin benzin deposu kac bin liraya doluyor? Hasta yolda ölür mü? Ölurse ölür. Eskiden İstanbul Ankara arasında zamonıno göre yeterli tren ulaşımı vardı. Aradan gecen yarım yüzyıl İcinde demiryollarının canına okuduk. Otobüsle kamyona hız verdrk. İstanbul'dan İzmit'e dek silme apartıman, gecekondu, fabrikayla kentleşme sürecinde nüfus 10 milyona doğru tırmanıyor. Gecekondulaşan koca başkent ten İstanbul'un göbeğine ulaşmak icin Adapazan'ndan başlıyarak bozuk ve çarpık kentleşmeyi yarıp gecmek gerekiyor. İstanbul'la Ankara'yı bırleştirecek cift hatlı bir demiryolu yapamamışız, daha doğrusu «kasten» yapmamışız. . Dışgüdümle yönetilen bir ülkede ekonomik gelişme böyle olur. Hesap, kitap, istatistlk sonucu Türkiye'dekl petrtd harcamalannda ulaşımın yüzde 40 payı olduğu ortoyo cıkıyor. Demir celiğe her yıl 600 700 milyon dolar döviz gidiyor. Devalüasyonlar sarmalında dolar tırmandıkca bu sayı yükselecektir. Otomotiv endüstrısi dışa bağımlı montaicılık olmaktan kurtulamadı. Malıye Bakanlarımızı sık . sık Suudi Arabistan'a yolluyoruz Eurovision şarkı yarışmasına katılır gibi aynı nakarat: Aman petrol, canım petrol... 1960'ların ilk yarısında duvara «ulusal petrol kampanyası» diye yazı yazan öğrencileri karakollarda falakaya yatırdık. Şımdı «beynelmılel komünizm» nutuklan attıktan sonra «beynelmilel komısyoncuı ve cbeynelmilel sılah tüccarı» ve «beynelmılel hovarda» ve «beynelmilel tefecı» Adncn Kaşıkcı'yı cağırarak gizli illşkilerin gölgesınrie işlerımızı düzeltmeye cabalıyoruz. Otuz yıllık dışgüdümden sonra öylesine cöktük ki, dışsatımımızdan gelen tüm dovızi petrol alımına bağlasak yetmiyor. Yeryüzünde bu dengesiziiğe düşen tek devletız ve Osmanlı imparatorluğunun payıtahtı ile cumhurıyetin başkenti arasında doğru • dürüst ulaşımı yarım yuzyılda kuramıyan bir devletlz. Dışgüdümden kurtulamadıkca kurtulmak okmoksız... Kısa bır başkent gezısinden edindığım Lzlenlml boyle ozetlivebilirim Dışgüdüm nedir? Bağlamışız Malıyemizl İMF'ye... Savunmamızı NATO'yo... Ekonomımızi OECD'ye... Dış poltıkamızı ABD'ye Geleceğimızj AET'ye... Dışgüdümde bır üikenin yönetim! bagımstzlık mar»tığını yıtırir. Türkiye artık her bir yılını eskı yıllorın borclarını ödemek ıcın yeniden borclonmak cırpınışlarıyla geCiriyor. Dışgüdümün ağırlığı başkerftin çökmüş üstüne ve çokertmış koskoca bır yönetimi... OKTAY AKBAL EVET HAYIR "Maksatlı,, OJaylar, Durumlar Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi bir sanık icin tutuklama kararı verıyor. Bu, ülkucü bır genctlr, Gazi Eğitım Enstitüsu cıkışlıdır, bulunduğu yer ve adres bilinmemektedir. Sıkıyönetim Savcılığı bu konuda araştırmc yapmak lcm Savcılık karakolu gorevlllenni Mılll Eğıtim Bakanlığı'na gönderlr. Karakol ekibl Orta Oğretırr Genel Mudur Yardımcısı ve şube müdüruyle görüşmuş, onları durumdan haberlı kılorak calışmalarına başlamıştır. Yani bır baskınkı dosyaların bulunduğu odaya girmiş değildir... Böyleyken, Orta öğretim Genel Müdür Başyardımcısı tabıı Fersoy'un Bakan olmasından sonra bu göreve getırılen bıridır bu kışı ve ıki bakanlık memuru Sıkıyönetim gorevlılerinın işıne engeller cıkarırlar, hatta oradan koymak isterier. biri de 'sıkın boğaztnı dışarı otın' dıye bağırır!.. Sonuc, Orta öğretım Başyardımcısı Muammer Ozdemır, rremur Sabahottin Aytac ve ışın garibı Milli Eğitım Bckanllğı içmde görev yapan korakolun komıserı ve bır potıs Sıkıyönetımce tutuklanır. Bu, bir gazete rıaberi. Arka sayfalaraan birinde cıkmtş. Uc beş satır, ama anlamlı bır gerceği sergiliyor. 'Maksatir oğretmenler yetiştirmeyı kendine amac edmdığinı oğrencıler onünde hem de yıllarca önce soylemış bır ülkucü, komando diye ün kazanmış Bay Ayvaz Gokdemır bey, bugun Bakanlıkfa Bay Fersoy'dan daha etkıli, daha güclü, daha önemlı durumdadır. öyle goruluyor kı, Celâl Bayar'ın avukatı olrranın otesınde bır ozelllk ve nitelik taşımayan kara gözlüklü Bay Fersoy, ipleri iylden lyıye MHP yandaşı ulkücülere kaptırmıştır. Milll Eğitım Bakonlığı şımdi bu 'ülkucü mılitanlorın1 komutasında tom bır gerıcilik kalesi halıne getırılmek istenmektedır. Ne demek Sıkıyönetim gorevlılerıne zorluk cıkarmak, ne demek aranan bır sanığı korumok ne demek bır genel müdür başyardımcısının ve memurlorının devletın sorurrlu görevhlerine karşı direnmesı, ne aemek Mılll Eğitım Bakanlığı karakolundoKı komıserln ve poüs memurunun yasalara, o yasaların uyguıayıcılarına karşı koyması?• Bır başka ilglnc olay da Ulaştırma Bakanı Özalp"ın 'PTT hizmetlerınde gizlllik kalmadı' demesınden scnro Tantakaie Teiefon Santralındaki sayısı yiızü bulan gorevlilert başka yerlere atamasıdır. Bu genc kızlordan bırKacıyla çazetede karşılaştım. İclerınde yuksek oğrenımlıler de var. Telefon santrol görevlısl olarak calışan üniversıle bitirmış genc kızlarl Böyle görevliler gelışı güzel atamoları, sürgünleri yazgıya boyun eğerek karşılamazlar. KlTse de bır bokanın keyf! böyle istedl diye genc insanlcrın perışa.n duruma itılmelerıni doğal bir Işlem sdyamaz. Ne demek Istemışti bay bakan.. 'Haberleşme özgürlüğü 'kalmadı' sözüyle?.. Evet, hepimız blllyoruz, özellikle MC muhalifleri, yazarlar. aydınlar daha iyi bilıyor. telefonlar dinleniyor! Klmi zaman sürekll, kımi zaman arada bir... Bır 'tok' sesl duyarız konuşmaya başlarken. Özelükle 'tanınmıs' kışiler arosında yapılan karşılıklı söyleşilerde hep blriler) girer oroya... Evet, dinleniyor telefon konuşmaları; belkl mektuptar, kıtap paketlerı de ocılıyor. Arra dinleyen kim, acan kim? Herhalde ve PTT görev! Isi genc kızlar değil! Boşka 'cörevliler' ya do kendilerini bir takım maksatlı işlerle görevli sayanlar! Onlar dinlıyorlar. Bir yazar arkadaş gecenlerde bakanın bu sözünü övçüyle karsıladı, 'Işte doğruyu söyleyen bir bakan' diverek... Oysa Bakanın özlernl. dile getirmek istedıği şey başkoymış! Tetefon santralındaki genc kızları 'harcamak" istiyorlarmıs meğeri.. Görevli genc kızlar anlattılar. tBiz hic bir konuşmayı dinleyemeyiz. istesek de bunu yapamayız. Ancok 'saplama' ile bir konuşma tfinlenebilir, onu da bizim yapmamıza olanak yok...' Saplamayı yapanlar var. ama bu atılan sürülen genc kızlar değil!.. • İşte Ikl ilginc olay, tkl ilginc haber... Bir ayna glbl lclnde bulunduğurruz garip koşulları yonsıtıyor. Gündellk ekmeğimiz haline gelen gercekleri: bir takım güclerln o 'güc'ü nerden aldıkları sorusunu gündeme getiriyor, acı acı düşündürüyor.,. Ya buna ne buyurulur?. Söz Emanetin ve Avni Beyindir: Enver Beyln lzaha tl. bastane hlkâyesinln !ç yıizünü aydın laUn sayanı dikkat bir mahiyet arzedtyor. Bu lzahat eier hskikata tamamlyla mutabık ise. Ikl seneöen bert; kfth «Ar>• bulduk ım> anlasmak kabü de«U!> dlyen Ema&et bagüoe kadar halta aldat makla meşgul olmuy donekttr. Slmdl bu «m: Bil&kis mahiemenln taiür etüfl 190 kuru$ kıymetten de % 35 tenzilâta unad». yün. Tek verem hastanesl yapılsuı!» dl«11 IITB fetemedtra. 7« haklkatl Ilsn •den lzahatına acaba Sehreraanetl ve bütce encümenl namıra. CemlyeU Beledlyede beyanatt» bulunan Avnl Bey na buyuruTor7 Emanet Halkı Aldatıyor mu? Cemiyetl Beledlyenln •on içtimalanndan birinde bütçe encümenl namına beyanatta bulunan azadan Avnl Bey. Emanetin Cerrab paşa'da Verem Rastancsı yapmak üzere bir arsa bulduSunu, fakat * bu semtta arsaluın metrosu 90 kuruj ıken sahlbinin 11 llra lstedi£i cıhetle bundan sar tı nazar edllmek zanı reti hasıl olduğunu soy lemlştl. Dün matbaamıza bir sat geldi. Istuıbul'da bulunmadıgı cıhetle bu beyanattan henüz ha' berdar olmadıemı lfade eden ve mevzu bahis arsanın sahibi olduğunu söyîeyen bu zat doktor Enver Bey dir Bakımz bize neler Müatmıştır: «Cerrahpaşa'da (Ek. (loğlu bostanı) namıy la marul arsanın sahi biyim. Verem hastanesinin bu arsa üzerinde vi.pılaca4ını duydum. Metre murabbasına Emanet memurlan tara fından evvela 75 kurus, bilahare iHrazımız üzerine 90 kurus fiat takdir edilmisti. Halbuki bosttnda yüzlerce mevvalı aŞac, bostan kuyusu, dolao, havuı vardır ve verilen para bunlann bedellne bile tekabül etmıyordu. Bizzarure Emanet aleyhine dördün cü hukuk m&hkemesln de dava açtun. Mahke me taleblml dogru bularak 190 kurus kıymet takdir etU Fakat bu defa Emanet arsayı al m&ktan sarfı nazar ettt Verem nastanest jrap mak cok bayırlı ve kutsi bir lstır. Bu hayırlı tesebbuste ben de hisseme düsenl vapmak vazifesin* düşünerek, mahkemenin verdıiH kıvmetten yüzde on hatta ylrmı tenzilatta buIunacsSım Emanete bilvasıta bildir dim Hiç bir netice cık mndı Buna mukabll EBçen eün gazetemizde «11 lira lstediSime daim bir beyanat okudum. Denn havretlere düstüm Mahkeme karan meydanda. müracaatım meydanda. cerevanı hal meydanda Iken benim 11 lira isteditim sdzü acabt. ne reden ve nasıl cıktı?» Lavrens • MEŞHUR tNGtLlZ CASUSD BAĞDAT'TA! Ba|dat ranlubtrfaıdsden: Ineiliz casus tesküatmın en mühlm azasmdan olan Lavrens ftâli buralarda ise de kendisinl unutturmak lsüyor. Lavrens ne yapıyor ve nerede oturuyor diyecefclnız. Size bunu lzah edeyim. Bugün Baçdit'ta LavTen» yok. fakat Hacı Mehmet vardır. Bu Hacı Mehmet İngillz mumessilinin oturduju bi nanın arkasında bir yer odasında oturnuJc ta ve Türkiye bududu taraflanndan gelen Kürt hastalan Ofürtik le, muskalarla tedavi etmektedir. Lavrens bu hastalaına ne üfürüyor, m ı » kaların» ne y&zıyor acaba? Bunu bilen yokl 1977'NİN YILDÖNÜMÜ... 1977 1 Mayıs Alanı'na otuzaltı kırmızı gul duştu toprağa. Canımız, ciğerımiz, babamız, yarimlz BAYRAMda acımasızca katledıldl. Her 1 Mayıs'ta acımız büyüyor. Sen de 1 Mayısto daha bir boy atıyorsun. BAYRAM CITAKIN EŞİ VE ÇOCUKLARI (Currhuriyet: 2403) Ofc blrader nlhayet «a kSprfl par&sındsn d& kurtulayoruz. lyi smma bOyle gMerse kısm Tafcstra meydanıodaa Filistin Arapları haraca bağlanıyor Kndüi 2 (sji.) Hebron kasabasmın Arap sekenesl 10 000 İn Eiliz lirası ve mücavir kasabalar sekenesi de 6000 Ingıliz lirası naktl ceza itasına mnhlnim olmuşlardır. Bu mahkumiyetlerin sebebi aSustosta vukua gelen ve Hebron Yahudi mahallestain yaSma edllmesinl ve bir cok Yahudinln teIeî olmasını intaç eden kanlı arbedeye bu aha linin istirak etmeleridir. Bu aralar. bes se ne larfında tesviye edl lecakttr Polislerin cürümlerine inzibat komisyonu bakacak Polls meınurlanıuı alt ldarl ve adJı cenr im ;imdiye kadar polU divanı tarafmdan tesbit edilmekte ve karar verilmekte ldl. Da biliye Vekale^ badema polis memurlijırun cürümlerinin Vilayet İnzibat komisyonu ta. rafmdan bakılması lüzumu büdirilnıiştir Konya D.M.M. Akademisi Başkanlığından 1418 Sayılı Kanuna göre kurulmuş ve calışmakta Olan Akademımizm HarıtaKadastro. İnşaot. Makına ve Mimarlık Bölürrierinde ve Temel Bilimler dallarında kadrolu ve tam zamanlı olarak calıştırfılmak üzere öğretim Oyesl, Öğretim Görevlısi Asistan ve Uzman alınacaktır. Adayların 1765 Sayılı Oniversıte Personel Kanunu ve 1184 Sayılı D.M.M. Akademileri Kanunu ve bunlara llişkin yönetmeliklerde aranan niteliklerl ve ayrıca 657 Sayılı Devlet Memurlan Kanununun ek ve tadillerinde öngörulen devlet hızmetine gırmede aranan şartlan toçımaiarı gerekmektedır Ası&tan olarak alınacaklarda doktora yapmış ve doktora yapma inkanı sağlamış olanlar terclh ediiir. Akademimizde 1765 Sayılı Oniversite Personel Kanununa göre calışan Asistan, Okutman ve Uzmanlara .müktesep haklarının 1 üst derecesl, Öğretim Görevlilerine 2 üst derecesl maaş verilmekte ve bürüt maaşlarının % 40 oranında İş Güclüğü ve iş Riskl yine % 40 oranında Tam Gün Ödeneği ile ayrıca Kuruluş Güclüğü olarak Profesörlere 20.000, Docentlere 15.000, Doktoralı Öğretim Yardımcılarına 12.500 ve Dqktora yapmamı$ Öğretim Yardımcılartna 7.500 TL ödenmektedir. isteklllerin özgecmlşlerl ve gerekli belgeleri ektl dilekcileri İle Akademi Başkanlığına başvurmaları, ayrıntılı bllgl Isteyenlerın Akademi Başkanlığından ayrıco ftğrenebileceklerl duyurulur. (Basın: 140561 2399 SABIK İRAN BAŞVEKİLİ Tahrao 2 ( S J . ) EsM Baçvekfl Prens Firu» Nasıruddevle, Iran tarihinde ilk defa olmak üzere mahkeme huzuruna sevkedllmis ve mubakeme neticesinde, 300 Inglliı Urası olmak suretlyle lrtisa cürmü lrtikâp etmis oldugu tebeyyün etmistlr Mumâileyh, 4 ay hapse ve 1100 İneiliz lirası nflkti ceza itasına mabkum edilmls vs sly&sl faukuktaıı otunmu$tur. HİNDİSTAN AHVALİ Bombay 2 (SJI.) Bombay hükflmeü tarafından neşredilen bir tebliğde çöyle denlliyor: Zavahiri ahvale bakılırsa menfi muk&vemet taraftarlarından bazılanrun hissiyatında tahavvül husule pelmeŞe başlamıştır. Zlra, mahkumlardan ucü simdiden teessüf ve teessürlerini beyan etmlsler ve ceza kcnunu ahkâmıni. tevkifan muhakeme edilmelerinl lstemislerdir. Bu mahkflminr tanllye olunmuslardır Muhafız Gücü bisikletcileri şehrimize geliyor Ankan 2 ( u . ) Muhafız Gücü bisikCileri Ist&nbul . Edirne Kırklarelinde ueramak üzere bayram üstü bir tomay» oıkacaklardjr. ALMAN DONANMASI Roma 1 (ajk.) Cueteler Almas barp gemilerlnln Palerma, Kavana ve Uedna'da mazbar olduklan teveccüb karane lstlkbalden bahsetmektedirler. Bu üç çehir mezkur g«miler murettebatını »enliklere. tiyatrolara (iavet tir mjsler, Alman ve İtalyan marslan çalınmış cok alkışlanmısür. Mülkl. askeri ve dlni memurlar resml ksbullere istirak etmişlerdir. ÇIRKİN BİR HADİSE! Tozgat'ta belediye slnemasında eok çlrfcln bir hadise olmuş, bir kac münasebetsiz yüzünden seyircl halk birbirine girmiştlr. Halk temsill seyrederken locada rakı lefldiginl gören landarma bölük kumandam yüzbasi Kemal B vaziyetten poUsi baberdar etmlştir. Sonucta hadise büyüroüs, halk sinemayı terk etmişlerdir. Suriye'ye hayvan ihracatımıza gösterilen müşkülât Surlye ve Irak hodutl^nna dvar mıntakalanmızda sari hayvan hastalıkları tamamen izale edilmistir. Buna raSmen Pransızlar. Suriye'ye üırao lçin hududa eötürülen havv&natımızm ithallnde müskulat gostermektedlrler. Çağdaş Yayınları Gazi M. Kemal Atatürk UatbascılıK ve SanlDl : Cumnuriyet NADtB NADİ Gazetedllk TA.S CSenel Yayın MOdOrt: Oktsy KÜRTBÖKE S 7szıts!er1 UOdOrO: Cetio ÖZBATRAK ı Bassn ve yayan : CBmnoıiyet Matbaacılık ve GszetecUik TJ4JJ. Csealoelu Türkocat) Cad. No . 3941 ı Posts Kutusu : (on : M97 03 248 tSTANBtTL Tele CUMHURtTET BASÜt AHLAK TASASINA OYMAYI TAAHHÜT EDER • BÜROLAR : ANKAHA Konur Sokak 24/4 Yenlşehlr Tel : 18 33 S5 17 58 25 • İZMtR: Haltt Zlys Bulvan rjo 65, Kat: 3 Tel 23 47 09 13 12 30 « ADANA : Atatürk Cad Türk Bava Kurumu ts Ham Kat ! 1. No ı 13 Tel : 14 550 18 731 Arlar Turt 3N1S UCRETLERİ 1 S • TA KV 3 MAYIS tmsak Gune» 5J5 4.02 tldndl 17.03 20.07 a ta soo tM 1980 öjfle 13.11 Tsta 21.52 900 1.800 S.600 Tnrt dısı ftma «00 1.800 3.800 7200 «ynes uveultmr. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DfŞHEKİMÜGİ FAKÜLTESt DEKANLIÛINDAN FakOltemlzde actk bulunan aşağıda bellrtllen Hm Dalında öğretlm Oyesl alınacaktır BI« OcaJt ucretl. ünıplarma v» fcjırlı SÖYLEV Ord. Prof. Hıtzı Veldet Velidedeoğlu'nım duzenleVlp yayına hazırladığı ve büyük bir llgıyle uzun süredır c<* aranan bu ölumsüz yapıtın 5. basısı Ederl: 200,r TL. tsteme adreel: Turkocoğı Cod 39 • 4i Cağaloğlu Istanbo» UĞUR MUMCU Isteklilerin 13. Mayıs. 1980 salı tarlhlne kador Do* konlığımıza boşvurmalan serekmektedlr. Yakında Çıkıyor Tüfek Icad Oldu, Ooflan Avcıçfllunun önsâzfl R« y*M cıttt». bütOn kJtapçılarda TEKlN YAYINEVt. fST. FRANSIZCA Strasbourg Ûnfversltesl mezunu öflretmen Fransızca ders verlllr. tarafından DUYURULUR. Binm Dah « Ortodontl Ad«* ı 1. Ad«t TKrt i öğretim Oyesl (ProfesM IBotın: 14)37) Tel: 58 68 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle