Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O N CUMHURÎYET 16 MAYIS 1980 EĞİTİMÖĞRETİM ... EĞİTİMÖGRETİM ... EĞİTİMÖGRETİM ...EGİTİMÖGRETİM ...EĞİTİMÖGRETİM ... Şükran KETENCt KTÜ iki ay aradan sonra öğrenime açılıyor KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİ YALNIZ BEÜRLİ GÖRÜŞTEKİ ÖGRENCİLERİN OKUYABİLECEGİ ÖĞRENİM KURUMU OLMIYACAK LARINI AÇIKLADI. mart günu yoğunlaşan oğrencı oiayları, ölüm ler nedenı ıle süresız kapatılan Karadenız Teknık Unı versıtesının 20 mayıs günü ıkı aylık bır aradan sonra oğrenı me açılması kararı alınmıştır. KTÜ yonetım kurulu Ünıversıteyı açma karan Ile bırlikte, Rektör Prof. Erdem Aksoy'un ımzası ıle oğrenci aıle lerme bır mektup gonderılmesını kararlaştırmıştır Aılelerden cocuklarının uyarılması ve Unıversıteyı desteklemelerı ıstenen mektupta KTUdekı olayların bır de değerlendırmesı yapılmaktadır. Sorun tüm yüksek öğrenım kurumlarını ılgılendırdığı ve de Içerığı açısından ılgınc bır örnek olduğu ıcm, mektubun bazı onemlı bolumle rını aktarmaya calışıyoruz.. «1979 1980 Oğretım Yılı basından berı beş oğrencımız vurularak olduruldü Bırcak oğrencımız cıkan olaylarda yara landılar Bınalanmız tahrıp edıldı, oğretım araclarımız kırılıp dokutdu Bırcok oğrencımız derslere devam etmekte gucluklerle karşılaştılar, blrcoğunun Unıversıteye gelmesı engellendı Senatomuzun olayların neden ve sonuc ları uzerınde yaptığı araştırma sonunda elde edılen sayısal bılgılere gore, ortalama olarak beş oğrencımızden bırinın devamda gücluk cekerek bu yıl derslerden başarısız kalma du rumu ıle karşılaştığını, her an oğrencımızden bırinın dısıplınsızhk nedenıyle ceza almış olduğu, bırcok oğrencımızın ızın almak ya da kayıt sıldırmek zorunda kaldığını üzulerek gor dük Kısaca soylemek gerekırse, yonetımın tum cabalarına ve Unıversıtede buyük bır sayıda guvenlık gucunun bulunmasına karşın son donemde Unıversıtemızde can guvenlıği ve öğrenım ozgürluğü tam olarak sağlanamadı Butun bu söylenenlerden daha onemlısı. oğren cılerımız gırdıklerı meslek dallarında sağlıklı ve nıtelıklı bır ogretıme guvenlerını, ıstek ve heveslerını yıtırdıler Derslerle olan ılgılerı azaldı ve başarı larında da büyuk bır duşuş oldu Unıversıtemız Turkıye'nın ücuncu Teknık Unıvesıtesıdır ve bırıncı amacı da ulkede eksıklı ğı duyulan ustun nıtelıklı teknık elemanlan eksıksız olarak yetıştırmektır Unıversıtemız bu gorevı yuruturken ogrencılerı arasında hıcbır ayrım gozetme mekte. hangı goruşlerde olursa olsun tum oğrencılerın yasel sınırlar ıcınde kaldıkları sü rece eşıt haklarla oğretımlerını surdurmelerı gereğıne ıctenlıkle ınanmaktadır Yonetıcıler olarak unıversıtemızın yalnız bellı göruşteki oğrencılerın okuyabıldığı etıketlenmış bır kuruma donuşmemesl ıcm her turlu caboyı gostermeye kararlıyız bu konuda da ozellıkle buyuk bır coğunluk olduğuna ınandığımız tarafsız oğrencılerımıze ve sız anne ve babaların cocuklarınız uzerındekı yol gosterıcılığınıze guvenıyoruz Kuşkusuz Unıversıtemızın Tur kıyenın ıcınde bulunduğu genel bunalımdan soyutlanmasına olanak yoktur Ulke sorunları Unıversıtemıze de yansımakta Unıversıtede oğretımın sağlıklı bır bıcımde surdurulmesıne en gel olmaktadır Bu genel cerceve ıcmde kalmak üzere, Unıver sıte olarak cabamız olanoklar olcusunde sağlıklı bır oğretım ortamını sağlamak öğrencılerımızı ulkede gelışen anarşı ve terorün etkılerınden olab Idığınce korumaktadır Bu cobamızda sızlerın desteğıne gerek du yuyoruz. ASİSTANLARIN 5. DERECEDEN YUKARI YÜKSELEBİLMESİ ÖNERILIYOR .LJMAS Istanbul Şube| sı adına başkan Bekır Dedehayır asıstanların ozluk sorunlarına ılışkın ıkı ayrı acıklama yapmıştır Acıklamalardan bırınde asıstanların ekonomık sorunları, bır dığerınde ıse l.l T I. Akademısıne bağl, fakulte ve yüksek okullardakı atama ve sorunları dıle getırılmıstır Unıversıte calışanlarının ekonomık sorunlarının, dıger calışanlarla bırlikte, ekonomık bunalıma bağlı olarak gun gectıkce ağırlaş tığını anlatan Bekır Dedehayır, tum kamu calışanlarının grevlı • toplu sozleş melı sendıkal hak ıçın çaba gostermelerı gerektığınl soylemış, özetle şoyle demıştır «Bu zor ekonomık koşullar altında, asıstanların 5 dereceden yukarı kadrola ra yukseltılmesının 1765 sa yıyla engellenmesı, hak edılen kadroların elde edılmemesı derece yükselmes1 yerın6 yana doğru kayma lar, durumu ağırlaştırmak tadır Ayrıca 1979 yılı ıcersınde 2182 sayılı yasayln tum memurlar bır ust dere ceye yukselttldığı halde, ya sanın ozune ve 1765 sayılı yasaya aykırı olarak Unıversıte oğretım kadrosu bu haktan yararlandırılma mıştır Varolan sınırlı haklar ta nıyan yasalara bıle aykırı olan bu uygulamalara b" an once son verılmelıdır» * stanbul Iktlsadı Tıcart lllmler Akademısı ve bağlı yüksek öğretim kurumlarında yenı duzenlemelere gıdılırken «oğretım yardımcılarınm kO2nnılfn»ş hakları ıle bırlikte atamalorının yapılmasının» hukme bağlandıgı belırtılen ıkıncı acıklamada, buna karşın atamaları yapılmış asıstanların asaletlerının onaytanmaması ve suresının uzatılması gıbı uygulamaların yaşandıgı vurgulanmış, devamla şoyle denılmıştır: «Oğretım yardımcılarınm kazanılmış haklarla bırlikte atanması durumunda, bunun. kurumlarda yıllarca calışmış asıstanların asalet lerinın onaylonması anlamı na geldığı. hukukçu oğretım uyelerınce de belırtıl mıştır. Bılındığl gıbl kadro, derece, kademe gıbi haklar, kazanılmış hakların yansımalarıdır. Ancak kaza nılmış haklar yalnızca bunlar değıldır. Gerekcesi ne olursa olsun, oğretım yardımcılarınm yasal zorlamalarla, hatta yasal olmayan yollardan tasfıye edılmek ıstenmesının veya bır kısmının (asalet onaylama süresının uzattlması) gıbi u y gulamalar yaşanmaktadır (Kazanılmış haklarla bırlikte atanma) uygulaması ıle celışkısi cok belırgın olan bu tur uygulamaların yük sek oğretım kurumlarında herzaman varolması gere ken sağlıklı oğretım üyele rı ve oğretım yardımcılan ılıskılerını kokten zedeleye ceğı kaygısmdayız Bu tur sorunların. asıs tanların yasal ve demokra tık haklarına darbe vurulmadan cözümlenmesi dileğımızı yıneler. demokratık yüksek oğretım mucadelemızi sürdüreceğımızi tüm kamu oyuna duyururuz» YURT DIŞINA GİDECEK ÖĞRETMENLER POLITİK ELEMEDEN GECIYOR asa, ilke dınlemeyen bır uygulama daha yurt dışına gıdecek öğretmenlerın secımınde /aşanmıştır Mıllı Eğıtım Bakanlığı adına yurt dışında gorev yapacak öğretmenlerın seçımı, başvuranlar arasında sınavla olmaktadır Ancak bu yılkı sınav ıçın başvuranların yarısından fazlasının sınav yapılmadan elendığı ve bu elemede tek olcünun polıtık seoım olduğu bıldırıimıştır Başvuran oğretmenlerln verdıklerı bılgıye gore, öğretmenlerın dosyalarına bakılmakta ve orneğın 1969'da TOBDER boykotuna katıldığı ıcm 2 gunluk maaş kesme cezasına carptırılmış öğret menleı bıle sınava sokulmamaktadır Öğretmenlerın gorevleri ile ilgılı raporların tümünun cok lyl, ya da ornek raporlar olması blr Y Işe yaramamakta, öğretmenın slyasal eğılımını gosteren herhangi bır ışaret, eleme Icm yeterlı olmaktadır Yurt dışına gıdecek oğretmenler seçımınde bılgı, ya da yeteneğın değıl, belll kafa yapısının seçıldığını yasa ve yonetmelıklerın, ılkelerın çığnendığını anlatan oğretmenler, Mıllı Eğıtım Bakanlığının bır kez daha suc ışledığınl one surmüşler, sınav öncesı bu elemenın kaldırılması gerektığını bıldırmışlerdır. Oğretmenler, ayrıça sınava katılacak her oğretmenden 50O lıra para ahnmasının da yanlış olduğunu savunmuşlar. sınav sonrası sonucların öğretmenlerın oldıkları puanlarla bırlikte Teblığler Dergısi'nde yayınlanması gerektığınl anlatmışlardır. OKULLARDAKİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ELEŞTİRİLİYOR lemlerının, olayların kaynağı halıne gelebılecek boyutta amacından saptırıldığı yolundakı ya kınrralar yogunluk kazanmaktadır. Çok sayıda okuldan oğretmenler öğrencl allelerı ve oğrencılerden gelen mektup ve telefonlarda, guvenlıği onleme adına yapılan sayısız hak sız, tahrık edıcı uygulamalardan ornekler sunulmaktadır Yakınmalarda ozellıkle olayı onleme adına suclu, suçsuz ayınmı yapılmaksızın herkesı cezalandırma yontemıne gıdılmesı bu arada oğrencıyl adeta olay yapma>a ıten tahrıklerın varlığından soz edılmektedır Öğretmenlerın, oğrencılerın. allelerının daha fazla mağdur edılrremelerı ıcm okul adlarından ve olayların tarıhlerınden soz etmeden, en cok yakınılan konuların nıtelığını ozetlemeye calışacağız... O kullarda, ozellıkle orta derecell okullarda o•a> ları onleme anlamında alınan guvenlık ön tBır okulda bır olay. ya da en kücuk boyutlu bır oğrencı çosterısi, orneğtn bırkaç kışınrn marş soylemesı, afış asılması, yemek boykotu olduğunda okulun tum yonetıcılerı olaydan sorumlu tutulmaktadırlar. Sorumlu tutulmanın boyutu görevlı tüm oğretmen, yoneticı kadronun oıayın tahnkcısı olarak gozaltına alınmaları bo\utuna ulaştırılmıştır. Aynı şekılde ne türden olursa olsun. blldıri dağıtrra do dahıl bır okulda bır olay soz konusu olduğunda, orada bulunan tüm oğrencılerın üzerıne gıdılmekte rastgele yaralamalar, gözaltına almaıar yaşanmaktadır Gozaltına alınan grup lar halındeki ortaokul, lıse öğrencılerının nereye götüruldüğu gunlerce öğrenılememektedir. Gozaltına alınan 1516 yaşındakl öğrencller, cezaevlenndeki cok kotu koşulldrda en ağır suc lularta blrlıkte bır arada kapatılmakta, günler, haftalarca sorguları yapılmamaktadır.. Örneğın okulda gosterı yapmaktan gozaltına alınan cocuk yaştakı oğrencı. ağır hapıshane koşullarını protesto ıcm, ağır suçlularla bırlikte eyleme ıtıl mektedır » Davrantş ve koşulların ağırlığı karşısında öğ retmenler gorevierınde ve ozellıkle yönetıcılık go revlerınde Dunalmışlardır. Boşalan yönetıcılık kadrolarına ıstekll cıkmarrakta, ya kadrolar boş kalmakta. ya da yönetıcılık nıtelığı olmayan genc. deneysız aynı zamanda sağ mllıtan kadrolarla boşluklar doldurulmaktadır.. Aıleler yaşları gereğı en cok özen gösterılmesı gereken bır cağda, cocuklarına yönelık, hırcın. kaba. haksız ve hatta ınsanca olmayan davranışların oiayları önlemeye yaramadığını. aksıne en masum cocukları bıle eylemcilerın kucoğına ıttığını anlatmaktadırlar.. Yurtlardaki baskı kınandı Çok sayıda sendıka, meslek odası ve oğrencıler adına yapılan ortak acıklamada oğrencı yurtlarında yoğunlaştırılan baskılar kınanmıştır Çemberlıtaş Kız Yurdundan 25 oğrencının atılmak ıstendığı, kalacak yerlerı olup olmadığına bakılmaksızın polıs zoru ıle yurttan cıkarıldıkları vurgulanan acıklamada son uygulama lar şoyle ozetlenmektedır: «30 nısan gunu Çemberlıtaş Kız Oğrencı Yurdunda, lcersınde tıyatro ve halk oyunlarının da sergılendıgı geceden sonra, ışcı sınıfının, bır lık, mucadele ve dayanışma gu nu olan 1 Mayıs'la ilgılı toplan tı yapıldıgı gerekcssıyle 25 kız oğrencının yurttan atılması ıcm calışılmaktadır Bu geceden sonra 25 oğrencı, kalacak ları yer olup olmadıgına bakılmadan, sorumsuzca polıs zo ruyla sokaga atılmışlardır Bu tutumlarıyla Çemberlıtaş Kız Oğrencı Yurdu yonetıcılerı kımlenn yanında yer aldıklarını bır kez daha kanıtlamışlardır Çembcrlıtaş'da yapılan bu an tıdemokratık uygulama tum yurtlar genelınde oynanan oyunların bır parcasıdır llencı, devrımcı, demokrat oğrencılerın kaldığı yurtlar önemlı bır demokratık mevzı durumundadır Bunun bılıncınde olan egemen gücler, buralar, dağıtarak faşıst yuvalar halıne getırme ye çalışmaktadırlar Abdı Ipekçı Yurdunun kapatılmak istenmesı, zıyaretcılerın kabul edılmemesı, Kadırga Oğrencı Yurdunda bulunan tüm öğrencllerın 30 nısan 2 mayıs tarıhlerı arasında hıcbır gerekce gös terılmeden gozaltına alınmala n. tum yurtların basılarak bazı oğrencılerın gozaltına alınmaları hep bu tezgahlanan oyunların sonucudur» I 23 ıtkı Yırcalı, şlır yazan polıtıkacılarımızdandır. Benım bıldığım ıkı yayınlanmış şıır kıtam vardır Gercı gazetecılığı, yazarlığı cok eskıdır ama, şaırlığı, Yassıada'dan cıktıktan sonra yaygınlaştı Yırcalı'nın şaır Yahya Kemal'le bır Parıs anısı var Gercı Yahya Kemal ıcm de, «Parıs'ten solcu olarak dondu, Istanbul'a geldıkten sonra Osmanlı oldu» derler Yahya Kemal'le olan anısını burada anlatacağım Bılıyorsunuz. Izzet Akcal'ın da Nazım Hıkmet'le bır anısı vardı Zaman cok değerlı bır akıştır, ısteseler de, ıstemeseler de coğu kışıyı bırbırı ıle karşılaştırır «Parıs te Yahya Kemal ıle bır karşılaşmanız oluyor degıl mı 9 » Eskı gunlerını gozlerının önünden gecırdı «Parıs te Balık Tutan Kedı Sokağı vardır Sonradan romanlara konu olmuştur, bu romanlar odul kazanmıştır Bız bu sokağa yakın bır yerde otururduk Arkadaşlarım Nurettın Topcu, Suat Bolayır1dı Rıhtımla ScıntGermaın arasında Doğu Dıllerı Enstıtusu bulunurdu Adnan Adıvar orada oğretmen ve lektordu Bır buyuk yapının catı katında. kıtapları arasına gomulmuş, tek başına yaşardı » «Halıde Edıp Hanım 9 » «Sanırım o zaman Amerıka'da, ya da Ingıltere'de ıdı» «Evet sözunuzü kesmeyım » «Kurtuluş Savaşı sırasında, bız Antalya'da 1ken Adnan Beyle bır süre komşuluk yapmıştık Babamı ve benı tanıyordu Bır arkadaş hastalanınca onu bır doktora gotürduğumuz zaman Dr Nıhat Reşat Belger'ı de orada tanımıştım Doğu Dıllerı Enstıtüsune haftada en az bır kez uğrardım O zaman da Adnan Beyle, Doktor Reşat Nıhat Beyle oturup konuşurduk Bunlar bıraz kuskün. bıraz kırgınlardı » «Neden9» ıBılıyorsunuz bırer menkup (sürgün) hayatı yaşıyorlardı Resmı goruşe ters duşmuşler, yurt dışına kacmıslardı Ama her yurttaş sorunu ustunde ıclerı tıtreyerek, yureklerı kabararak konuşurlardı Eleştınlerı olurdu ama, hıc kımseyı, hıc bır olayı acı bır sozle kotulemezlerdı » tYahya Kemal le tanışmanız nasıl oldu1?» «Ustunde Sorbon ve College de France'ın bulunduğu sokak, Rue des Ecoles Ben bu sokaktakl bır otel pansıyonunda oturuyordum Uc yıl kaldım. Buranın numarası 32 lydı Karşıdakı 41 numarada da mahallede oturan Turk ogrencılerınm çoğunlugu vardı Sanırım 933 34 yıllarındaydı Otelcı geldi, aşağıda bır beyın benı bekledığını soyledı Nıcm yukan cıkmadı dıye sorduğumda, cıkmak ıstemedığını anlattı Merak ettım ve aşağı ındım Şışman bır adam oansıyon sahıbesinın karşısında oturuyordu. Bırden kım olduğunu tanımadım. Kendını tanıttı. Ben Yahya Kemal. dedı. Onu şahsen hıc gormemıştım, ama fotoğraflarından bılıyordum Fotoğraflarında gorunduğünden daha şışmandı Boylece tanıştık Parıs'e ılk geldığım zaman ben ae bu otelde kaldım dedı Yenıden yolum duşunce oteli gormek ıstedım Otelde bır Turk oğrencının bulunduğunu soyledıler Ben de sızınle tanışmak ıstedım. Tanışmamız boyle olmuştü. Konuşmamız sırasında basından blr felaketin gecmış olduğunu oğrendım Benım bıldığım Yahya Kemal bızım Madrıt Buyükelcımızdı Ancak Büyuketçı ıken Guney Fransa'ya yolu duşmuş Orada Halıfe ve yakınlarından bazıları da varmış Bır ras lantı sonucu onlarla goruşmek zorunda kalmış Ancak bu gorüşme Ankara'ya bır zıyaret gıbı yonsıtılmış Ataturk un Cumhurbaşkam olduğu bır donemde bır Bu/ukelcının halıte ve hanedan mensuplannı zıyaret eımış olması ne demektır? OlGy An S Raftaki . Demokrası Mehmed KEMAL tı Boyle anlarda Yahya Kemal'ın olayların tavsaması ıcm kaçması bır alışkanlık halındedır Yırcalı'ya, «sonra ne oldu 7 » dıye sordum. «Aramızda yakınlıklaf ılerlevnce basından gecenlerı saklamadı anlattı Samım Akses adlı arkadaşımızla aynı otelde kalıyordu Gun gectıkce Yahya Kemal le genış anlayışlı dostluklarımız oldu Bırbırımızı daha lyı tanıdık ve sevdık O sırada Turk ogrencıler Sorbon alanının koşesındekı bır kahvenın asma katında toplanıyorlardı Çoğunlukla da Turk ogrencılerı Sorbon sokagında Boy Aram'ın ya da Madam Sofı nın lokantasında yemek yıyorlardı Bırkac kez gelıp bızımle buralarda yemek yedı Bır gun söz arasında dedı kı Çocuklar sıze bır sır söylıyecegım Ama aramızda kalsın Yatakiı vagonlarda calışan ve sık sık aranıza gelen ikı gorevlı var )a... Evet, var. Işte onlar!.. Neymış onlar? Onlar gızlı polıstır ve slzlerl denetlemek üzere görevlendırılmışlerdır Burada duyup dınledıklerını Ankara'ya yetıştırıyorlar Şaşırıp kalmıştık. Bız onlarla dostça. memleketten haber almak içın konuşuyorduk Başkaca hıc bır amacımız yoktu. Genc adamlardık, Yahya Kemal kadar gızli polis ve hafiye hakkında bılgımız yoktu. Bu konuşmadan sonra Yahya Kemal bır daha aramızda gorunrredı Bılmem korkusundan gelmedı bılmem ışı cıktı uğramadı.» «Sonra ne oldu?» «Bır süre sonra kapıya kadar gelıyor, bızl soruyor, haber gonderıyor ve başka yerlerde buluşu\orduk Luksemburg bahcesının karşısında bır yandan bahceyı. bır yandan Panteonu goren bır kahvede oturuyorduk Ğzellıkle kahvenın camıaria cevrılı terasına sobanın yanına cıkar. yerleşırciK. Burası hem kapıyı, hem se.ıp gıdenlerı goren bır yerdı Arada bır oteki arkadaşlar da gelır. Dize katılırlardı. Bu kahveye gıtmedığımız gunler bızi arar, kımseye gorünmeden binlerının aracılığı ıle bızl cağırtırdı. Yahya Kemal, konuşkan bır adamdı ,Bıkmadan, usanmadan satlerce konuşurdu Her konuaa bır anısı vardı, onlan anlatırdı Bıze gelenekcı bır adarr olarak gorunürdu Bılgısi 19001910 yılları düzeyınde kalmıştı Ulkede yapılan devnmieri eleştırırdı Bır turlu yenı gelışmelere ayak uyduramamıştı. Bızler ise cağımıza inanıyor. yarını yaşıyorduk. Bız Parıs'ın özgur havasını yaşıyorduk. Bu havada. buyuk çalkantı ve ınsan göclerının. her ceşıt düşuncenın her turlu akım ve kavramlann ızlerı vardı. Bu Parıs'ın ılerıcı yapısından gelıyordu Bu ozgürlüğe dayanamayan. bundan sıkılanlar vardı Bundan sıkılan yüksek sevıyede bır memur, kendıni Paris'ın havasındon kurtarmak ıcm Hıtler Almanya'sına naklını ıstermş, bunu sağlamıştı. Yah><j Kemal'in bunlardan da haberı olmalıydı. Sarrım. Yahya Kemal'e onun şıirlerinl okurdu. O da bıze kendı dönemındeki Fransız şaırlerının şıırlerınden ornekler verırdı. Kendıne hıç bakmıyordu. Çok cımrı olduğunu sanıyorum Belkl de, o günlerde. gercekten maddı olanakları yoktu.» «Sonra ne oldu 9 » tParıs'e gelmış olan Tevfık Ruştu ve Şükrü Saracoğlu ıle gorüşemıyordu Bız Kemalettın Kamu aracılığı ile Yahya Kemal'ın durumunu onlara ilettık. Bır süre sonra yardım yapıldı Yahya Kemal Paris'ten ayrılarak Romanya'da Büyükelçi olan Hamdullah Suphı'nın yanına gıtti» Hamdullah Suphı'nlr» Ankara İle yaptığı haber leşrreler sonucu Yah>a Kemal'ı bağışlattığı bllınır Atatürk bağışlayınca da bır gun gızlı olarak Türkıye'ye sokar Yalova'da Atatürk'ün elını optükten sonra bağıslanır Falıh Rıfkı bu olayı anılarında ballandırarak anlatır. YARIN: DP İKTİDARININ İLK İŞLERİ Dil Tarihte devam zorunluluf unun kaikması isteni/or nkara Unıversıtesı Dıl Tarıh Cografya Fakültesl ogrenc lerı adına yap'ian yazılı acıklamada daha oncekı yıllarda uygulanmayan devam zorunıuluğunun kaldırılması ıstenmış bu koşullarda calışmak zo runda olan yoksui oğrencılerın ogrenımlerının yarıda kalacagı bıldırıimıştır TUM DTCFDER Genel Sekreterı Huseyın Yurtsever ın yaptığı yazılı acıklamada Unıversıte yonetmelığındekı 2/3 devcm zorunlulugunun unıversıteye bağh ceşıtlı fakultelerde uygulanmadıgı, Dıl Tarıh te de uzun bır donemdır uygulanmayan bu yonetmeltk hukmunun bu yıl uyguianmaya çalış'ldığı vurgulanarak ozetle şoyle denılmektedır «Boyle bır şartın koyulması, fakulteye kayıtlı ve coğunluğunu yoksul oğrencılerın oluşturduğu tüm ogrencılerı guc durumda bırakmaktadır Son zamanlarda yapılan zamlar ofrencılerin okula devam edememesı ıçın buyuk bır neden olmuştur. Bu durum karşısında oğrencı kıtlesının buyuk bır kısmı, hem okuyabılmek, hem de gecımını sağlayabılmek ıcm calışmak zorunda kalmıştır Ve boylelıkle duzenlı olarak okula devam etme olanakları ortadan kalkmış tır Oğrencılerın bu durumunu gozonune almayan Fakülte Yonetım Kurulu 2/3 devam zorunluiuğu şart koş maktadır Boyle bır karor zorunlu olarak okula devam edemeyen bınlerce oğrencının dırekt olarak sınıfta kalmasına neden olacaktır Devam zorunluluğunun kaldırılmasını ve tum dersıerden sınav hakkının verılmesıni ıstıyoruz.» â "PARİS'TEYKEN YAHYA KEMAL BİZLERİ İZLEYEN SİVİL POLİSLERİ FARKEDİNCE BİR DAHA ARAMIZDA GÖRÜNMEDİ,, kara'da duyulmuş ve cok büyütülmüş. Ostadı, hemen Ankara'ya cağırmışlar. O da nedense çok ürk muş, cekınmış. dönmek ıstememışti. Ne yapacağın bılmez durumda ıken Parıs'e gelmışti Bunları banc ayakustü tanışmamız sırasında söylemedı.» Buroda ben araya gırmek isterım. Yahya Ke mal'ın hanedan mensupları ve Halıfe ile göruşmuç olmasının Ankara'da duyulması üzerıne. Yahya Ke mal'e bazı dostları haber salıyorlar, ulkeye dönme Mustafa Kemal Paşa senı astıracak dıyorlar. O d<? cok korkuyor, soluğu Parıs'te alıyor Zaten bir kez de meşrutıyetten bıraz sonra Bulgaristan'a kaçmış ENDÜSTRİ MESLEK LİSELERİNDE EĞİTİM YETERSİZ Endustri Meslek Uselerinde eğıtımın ıçerığının gerıledığı yolunda eleştınler yoğunlaşmaktadır Balıkesır'den eskı sanat enstıtusu mezunu bır velı, uygulama ıle amacın tek nık eleman değıl, lyı bır cırak yetıştırmek olduğunu savunduğu yazısında, sorunu şoyle ozetlemektedır: «Bu okullarda temel bılım ler dedığımız (matematık fızık, kımya) gıbı dersler secmelı ders halıne sokulmuştur. Teknoloıı. temel bılımler olmadan nasıl gelışır 9 Bunları lyı oğrenmeyen bır teknık eleman, getışmelerı nasıl ızleyebılır^ Bu akıl dışı bır şeydır Böyle olduğu halde endustri meslek lıselerınde 2'şer saat ve üstelık secmell temel bılımler dersı konulmuş tur Buna karşın bu okullarda ders saatlerı coktur okun ması gereksız dersler de var dır Bu okulları cağdaş bır yapıya kavuşturmak ıstiyorsak kesın olarak 4 yılo cıkarmalı ve adlarını da değıştırerek. araştıncı ı/e uygulamalı taban okullar halıne getırmelıyız.» Bölgese! Üniversiteler Sempozyumu düzen'endı T UMOD ıle TÜMAS ortaklaşa «Bolgesel Unıversıte ve Akademı ler Sempozyumu» adı oltında bır bılmsel toplantı duzenlemış'erdır 1718 mayıs tarıhlerınde Ankara'da Petkımlş salonunda yapıiacak sem pozyumda, «Boıgesel yük sek oğretırr kurumlarmın sorunları bolgesel yüksek oğretım kurumlarında sıyasai amaclar ve kadroiaşma bolqeseı ^uk sek oğretım kurumiarında eğıtım oğret.m bolgesel unıversıte ve akademılere genel bakış» başlıklan adı altında \opılacak 4 ayrı oturumda sorunlar tartışılacaktır.. MİTHAT PAŞA SEMİNERİ stanbul Unıversıtesı Sıyasal Bılımler Fakultesı «Mıthat Paşa ve Zamanı» konulu bır uluslararası semıner du zenlemıştır Çok sayıdo /abancı bılım adamının i a katıldığı uluslararası serrınerde «Tanzımat ve Mıthat Pa şa ıslahat hareketınde Mıthat Paşa'nın yerı 1876 Kanunu Esasının hazırlanması Anayasa nareke tının başarısızlığı, sanat I cı gozüyle Mıthat Paşa, Avrupa polıtıkası ulusiararası ılışk'ier Turk edebıyatındakı yerı Osmanh sanayıı» qıb> Konu başlıklan altınria sunulacak bılırnseı tebi ğierle. Mıthatpaşa <p caqının bır değertendınimes' vapılacaktır Ssmıner cağlo IIgıl Turkıye 1e ve vurt dışında vapıimıs bılımsel ca tışmaiarın toplanması ve ortak değerlendırmeye alınmasına yarayacaktır.