Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O N İ K İ CUMHURİYET 12 MAYIS 1980 TV PAZARINA HALA ABD EGEMEN AMA. • Cannes'da açılan TV filmleri pazarına katılan program müdürü Sedat Örsel, izlenimlerini Cumhuriyet'e anlattı ' . .1 C TRT, Cannes TV filmleri pazarından zengin döndü annes'da yapılan Uluslararası TV Fılmlerı Pazarına katılan TRT ekıbı, ekranın yuzünu 198081 sezonunda oidukca renklendırecek, dızı, mınl dızı, belgesel, dramatık belgesel ve klasık tıyatro cyunlarından uygulamalarla dondü Turkıye'nın lçınds bulunduğu dövız sıkıntısı yuzunden, odeme'er dekı gecıkmelere rağmen, firmalor buyuk muşterılerı TRT'ye cımrl dav ranmadılar ve kurumun kredısınl alabıldığınce kullanmasına ızın v#r dıler. Canrres'da ve donüşte yapılan sıpanşlere gore, yenı donemae. Forsyte Efsanesı. Charlıe'n.n Meiekleri, Saınt ve Hastane dızilefi devam etmeyecek. Bu dızıierı el dekı stokları yaz aylannda tükefclecek. Buna karşılık, Dallas. Kaptan Onedın, Kuçuk Ev ve mını dızıler yeni sezonda da yenı bölumlerı ıl» ekranda olacaklar Cannes'dekl TRT ekıbl, tele vızyonumuzda daha önce gosterılmış ama sonra yayından kalkmış bazı dızılerın de yenı bolumlerın' ısmarladı San Fronsısco Sokakları, Muppet Sov, Bayan Columbo (Yeni adıyla Kate Callahan Yapımcılar Bayan Columbo'yu kom,ser Columbo'dan boşattılar ve dı zının adını da değıştırdıler), ünlu dızı Kokler'ın ıkıncı bolumu Zengın ve Yoksul'un İrvvıng Show tarafından yazılan gerçek devamı, Beggerman, Thıef, ortık adı bıle unuîuian ingıiızlerın unlu polısıye dızısı Tatıi Sert ve kuçuklerın se/gılısı Candy ve Vıkıngler, yenı se(Arkası 9. Sayfada) CJZGİ FİLMLERDE JAPONYA BAŞKÖŞEYİ TUTMAYA BAŞLAMIŞ.. SOSYAÜST BLOK ULKELERI İSE, OYUNUN KURALLARINI OĞRENDİKLERİNDEN MARK TWAİN UYARLAMALARI, CHRİSTOPHER LEE'Yİ OYNATTIKLARI KORKU FİLMLERİ İLE PAZARA GİRMEĞE BAŞLAMIŞLAR.. Haftadan Seçmeler GÜNDEN GECEYE!. ugene O Neıllın 1910 larda bır Irlanda asıllı Amenkan atlesının (Buyuk olçude kendı aılesının) yaşantısını anlatan klasık tıyatro oyununu Sydney Lumet 1962 de, aslına cok sadık kalarak fılme cektığınde. bazı eleştırmenler «Bu fılm değıl, tıyatro» dıye eleştırmeye kalkınca, onlara yanıtı, ulkenın bugun de en ünlu eleştırmenlerınden Paulıne Kael (Kı kendısı de cok az şeyı beğenmekle unludur) şoyle vermıştı«Boyle doyumsuz bır guzell.gı ızledıkten sonra ınsan nasıl o!ur da, fılm mı, yoksa fılmde tıyatro m u 9 dıye tartışmaya gırışır. O veya bu .. Önem II değıl. Onemlı olan harıka bırşey oluşu...» tırmenler bu fılmdeki roIu ıçın «Bır Amerıkan aktnstı tarafından bugune kadar verılen en etkl leyıcı performans» dıye yazdılar. Ama aslına bakılırsa, aktor babada Sır Ralph Rıchardson, alkolık oğulda Jason Robards Jr. ve veremll oğulda Dean Stockweil'ın başarıları da, hıç Hepburn'dan asağı kalır değıldı. Sydney Lumet'nın parlak yontemi ıle bu uç saata yakın uzunluktakı (174 dakıka) fılm nefes almadan ızienır oldu. Sa lı gecesı tum randevuları nızı ıptal edıp, Gunden Geceyeyı ızlemelısınız. (Sah, 21 25). Not: Uzunluğunu dıkka te alarak, fılmı hemen haberlerden sonra başlat makta yarar var. Eskl Turk başkentlerl ve Turk Sanat Muzığı girerse, ya yın gece yarısından son ra bırde bıter, pek cok kışı de bu enfes yapıtı ızleyemez Bu arada fılmın. çeşıtll televızyonlar içın 132 ve 108 dakıka olarak kısaltılmış ıkl ayn varsıyonu olduğunu da hatırlatalım. TRT'nın elınde hangısi var, yayın yayın gecesJ öğrenece Hıncal ULUÇ ger Adalet Parüsi Ortak Grubu TRTnin «Yaşayan Unluler» adlı TV ızlencesmde 27 Mayıs hareketıne katılmış bır kışı ıle söyleşı yapılmasına karşı çıkar ve basından öğrendıgımıze gore bu kışımn yer aldığı ızlence TV yayımından kaldmhrsa, ne olur 9 Hıç. ne olacak7 En sonunda, ıktıdarda bulunan bır sıyasal partının, hem de azınlık hukumeti kurmuş bulundugu bır dönemde, TRT'yı nasıl teslım aldıgı adamakılh ortaja çıkar Bundan son ra başta CHP olmak uzere bazı sıyasal partılerın oturup bır guzel duşunmesı gerekmıyor mu? «Ben nasıl oldu da kendı donemımde TRT den bu denlı etkıh bır bıcımde yararlanamadım9» dıye Ama belkı CHP nın artık TRT kcnusunda bılınçlendığı düşunülebılır Kendi dönenunde atadıgı genel müdurün koltuğunu pazarhga çıkanp TRT'yı nasıl karşı yana teslım ettıgını gordükten sonra .. E larla TRT sorununa çözum getirebıleceklenne gerçekten inanıyorlar mı bu partihler? Artık bu yöntemler eskıdı. Gerek TRT dışında, gerek TRT haberlennde konuşarak TRT üzennde her hangı bır etkı yaratacaklarını sananlar, darılmasınlar ama, en az TRT değın çağdışı kalmak tadırlar. tlerde uzerınde duracağun başka ya Sorular Mahmut T. ÖNGÖREN" sal yollan deneyerek, salt muhaJefet değil, çok daha önemlı olan dınleyıcı ve ızleyıcının hakkını çığne>en ve yanhş yaym yapan TRT'nın dogru yola getırılmesıru saglamak gerekıyor TRT Televızyonu'nun deneme yaymlan donenunde, o gunku zor koşullar altmda >apılan TV yayımında, sa!t saat doldurmak amacıyla hazırlanmış olan «Hangısi Dogru?» adlı yarış Fakat acaba CHP gerçekten TRT konıısunda akıllanmış mıdır? Bu partının ılen gelenlennın örneğm TRTDER adlı TRT çalışanlarımn kurdugu dernegın TRT dışmda duzenJedıklen açık oturumlarda ya da TRT haberlennde çıkıp TRT'nm yan tuttuğunu örneklerle belırtmelenne sakm aldanmayın. Bu gıbı davrantş ma izlencesi nasıl oluyor da on yü sonra yenıden yayıma sokuluyor9 Yenı ızlence bulabılmek bu denlı zor mu' Bugunku TV yonetıml içm? Bu ızlence fukaralıgı nerden kaynaklanıyor dersınız'" Hadı, dıyelım kı «Hangısi Dogru» çok ılgmç bır ızlence de onun içm on yıl genye gıdıldı Yemden yayımlarken, hıç olmazsa, «Hangısi 9Dogru'da bazı duzeltmeler yapılamaz mıydı TRT'dekı yenı ve an dıle karşı başlatılan gırişımlerden oturu olsa gerek, geçen haftakı «Hangısi Dogru9»da yenı uretılmış bazı sozcukler abartılarak alaya almdı Bu gıbi bır konuyla dalga geçen TRT, Adalet Partısı'nın ıstemedıgı «Yaşayan Ünluler» adlı ızlenceyı de «yukardan gelen komutlara uyarak nıçm hemen yayımdan kaldırmasın'' Ne \rar kı, tum bunlan daha ustalıkla da yenne getırmek mumkun olabıhniı Ornegın. yayımlanacafı önceden kamuoyuna açıklanan «Yaşayan Unluler» izlencesi kaldırıhrken, bır özur açıklaması yapılabılırdı «Hangısi Dogru9»da an dılı alaya alan kışı, hıç olmazsa Deviet Tıjatrolannın sanatçıları arasından seçılmezdı' Ya da en azmdan bır «sanatçı» boyle bır «yalancılık» gorevını yuklenmeyı kabul etmezcıı. Ama tum bunlan duşunebılecek kaç kişı kaldı ortalıkta acaba 9 . SORU Cannes 1980 TV fılm lerı pazarındoki Izlenımlerınızı ozetler mısınız 9 ... YANIT Bu yılki Cannes MIPTV programları pazarına katılanlar, geçen yıllara oranlc, çok daha az sayıda yapımın satışa sunulduğunu belırt tıler. Gerçekten de, pazann resmı program kataloğunda yer alan 110 dızi programdan; 25 tanesl, 1980. 38 tanesı 1979 gerl kalonları da 1965'e kadar uzanan eskı tarıhlı yapımlardı. Bızım gıbı, bu 110 dızıden bır bolumufiü daha once yayınla mış ve her tür yabancı yapımı yayına veremeyen, belırlî kurallara uygun duşecek dızıler arayan üikeler, sayıları sınırlı yapımlan satın alırken bır de, gecen yıla oranla oldukça artan fıyatlarla karşılaştılar.. Bazı dızılerın fıyatının ıkı katına cıktığı bıle söyıendı. Dunya TV prograrrları pıyasısında soz sahıbl olan büyük şırketlerin temsılcıleri, ge cen yıla kadar buyük yatırımlara gırıp, pahalı dızıler yapabıl dıklerını, ancak bu yıl artan malıyetler karşısında daha az sayıdo yapımla pazara katıldıklarını belırtıyorlar.. Gun çectıkçe guçlenen ve ulusal pazarlardan sonra dünya pazarlarında da egemen olmaya başlayan guçlü fırmalar. malıyetı düşürmenın klasık yön temını uygulayarak; gelışmemış ya da az gelişmış ulkelerın sanatçıiarını ucuzo çolıstırrra ya başlamıslor ancak Iş'er dl ğer sanay! dallanndakının ak sme pek lyi gıtmemış.. Orneğın Amerıka Bırleşik Devletlerınde, yetışkınlere de seslenen çızgl fılmler, lyi kâr bırakan TV yopımiarının başında gelıyor Bızde de filmleri srk sık ekrana gelen HannaBarbera (Taş Devn gıbı), De Patıe Freleng Enterprıse ve Ruby Spears Productıons gıbı cızgi fılm yapan fırmalar, günumuzde Amerıka Bırleşik Devletlerl ve dun ya pıyasalarında aslan payını alan fırmaların başında gelıyor.. İşte bu fırmalar arcların da Avustralyo. Guney Kore, ispanyo ve Taıvvon'ın da bulunduğu ülkelerdekl karıkaturıst ve çızgi fılm yapımcılarına yo nelmış ve ucuz ışgucu sağlama nın yolunu bulmuşlar Ancak gecen yıl ağustos ayında, Sınerra ve TV Cızerlen Sendıkasının tüm ışyerlennde greve gıt mesıyle ışier kanşmış . Pazar lık masasında, ücretlerlnın art masının zaten Istedıklerınl be lırten sendıkacılar, asıl Isteklerl nın Amerıka dışında yaptırılon Cizım ışlemlerının durdurulması olduğunu soylemışler.. Cetın göruşmelerden sonra Amerıka dışında yaptırılacak ışlerln, sendıkanın iznıne bağlanması kararlaştırılmış. Sendikanın bu zoferınl de fırmalar Cannes'da da gorülen etıketlere yansıtmışlar hemen.. Cızgl fılm alanında. Batılılara Batı öykülerınl satan Japon fırmala rının başdondurucu gelışmesı ve bu alanı ele geçırmelerı, oncekl fırmalar tarafından endışe Ile Izlenıyor. SORU Amerıka TV pozarlarındaki etkınlığıni yıtırıyor mu, bu yüzden 9 .. YANIT Yakınmalara ve en dışelere rağmen, program kataloğuna bakıldığında, kimın ne kaçırdığı ve hangı alanda soz sahıbı olduğu kolayca gö ruluyor Orneğın Satışa sunulan 110 dızi fılmın 55 taneslnl, yani tam yorısını Amerıkan, 12 tanesıni Fransız, 10 tanesınl İnçılız genye kalan 33 tanesl r>! de 14 ayrı ülkenın fırmo ve TV kuruluşlan üretmışler. Dramatık dızıier, buyük para, alt yapı, teknık ustunluk ve sanat gerektırmesıne rağmen en cok para getıren ve aranılan programlar olduğundon Amerıkan fırmaları pazann yansını ellerınde tutuyorlar.. Da ha az para, alt yapı ve ınsangucü gerektırmesıne rağmen reklârr ve eğlenceye dayalı özel TV'lerın pek llgısınl cekmeyen kültur programları ve belgeseller konusunda ıse Amerıkan fırmalarının yapım oranı %5'e bıle ulaşmıyor. Kataloğdaki 140 belgeselın 26'sı Fransız, 24'u isvıcre, 15'ı Ka nada genye kalanları da 13 ülkenm kuruluşlorı tarafından uretılmiş. ABD'nın yapım sa yısı ise 6 Cannes; Dünyanın dört blr yanından gelmış bınlerce kışi nın kendi ınsanma uygun mal lor aradığı, ancak blr kac ba tılt ulkenln ölçülerlnden başka ölcünün bulunmadığı bıllnen pazarlardan.. 1520 satıcı ülkenin dışındakl, yüzü askın alıcı ulkenln In sanlarına da, bu mallann; nereslr»! keslp, nereslnl yamorsam, kaca alırsam evdekilere uyar dıye karışık hesaplar yap mcrk düşuyor.. İsin ılglnç yonı. oyunun kuralını çören bazı sosyallst ulkelerın de bol maceralı Mark Tvvaın'li, Chrtefopher Lee'll fllmler yaparak paK»ra katılrralan» E O'Neıllın oyunu dort klşı uzerıne kurulu. Mağrur, azametlı aktor baba .. Narkotık ılaçlarla sa vaşını kaybetmek uzere olan ana... Alkolık buyuk oğul ve veremden olmek uzere olan kuçuk ogul.. Ana'da, 1930'ların ve 40 ların unlu komedyenl Katherıne Hepburn. ılk kez. bu fılmde çok buyuk bır traıedı oyuncusu oldu ğunu da kanıtladı. Eleş AĞAÇ ALTINDA!. alının bu klasık traedısınden sonra, pazar sabahı, sevımlı bır komedı var. Ama bır pazar sabahı ıcın ne derece uygun bır seçım bılınmez C^nku Under the Yum Yum Tree, 1963 yıl larının bugune gore çok tutucu olçulerı içınde yapılmış da olsa bır seks komedısl. Bu da bır tıyatro uyorlaması Dean Jones ve Carol Lynley ıkı nısanlı. Ama evlenme den once bır deneme ev S Nazım Hikmet'in hapisanede buruşturup «Mahkumlarla ilgısl yoktu, dedığım gıbı, onu öteKiierden bır oda vererek ayırmıştık. Hergun calışırdı Oevınler gonderırlerdı, onlarlo ugraşırdı. Nazım'ın Fransızcas' zayıftı ama. Ruscası çok kuvvetlıydı. Rusçadan bırçok çevırıler yoptı. Bır arkadaşı vardı. Akşam gazetesmde calışırdı, adı ney«Vâlâ Nurettın » «Ha, evet, o ışte. Yazılorı getirir, onları Nazım cevırdıkten sonra bıtenlerı alır gotururdu Mıllı Egıtım Bakanlıgı yaymlan arasında çıkmıştır o cevırılerı » «Şıırlerı ne yapardı 7 » «Durmadan yazardı. Artıst adam, yozmaktan başka ışı gucu yoktu. Yazar yazar, sonra orada gaz tenekelerı vardı onun ıçıne doldururdu Bazan da Idareye çağırırdık, kahve soylerdık, yenı yazdıklarını bıze okurdu Tok, gurul gurul bır sesı vardı. Onun dayısı bır paşa olacak » «Alı Fuat C&bssoy » «O da uzaktan uzağa onu korurdu Bursa'da olduğumuz ıçn, ıpek boceğı boldu, yanı Ipek ıplıgı. Mahkumlor boş durmasın dıye, onlara ıpek dokumaları ıcın tezgah verdık Bır tarve de Nazım Hıkmet'e verdım Hem vakıt geçırırsın ıpek dokursun, hem de elıne uct>eş kuruş geçer, dedım Nazım cıddı adamdı, ışe canla başla sarıldı. Tezgah bırken ıkı oldu, ıkıyken beş oldu, nıhayet dokuza kadar çıktı. Nazım ıpek dokuyor, yanındakı ışçııere dokutuyor. ı/ı de para kazanıyordu » 9 «Ne yapardı parayı » «Parayı tutmazdı, arkadaşlarına venrdl, başka hapıshane'erae yatan arkadaşlarına gonderır yordım ederdı Bır gun karşıma dıkıldl Savcı bey, dedı Tezgah dokuza çıktı. sen benı nerdeyse fabrıkator yapacaksın. Fena m ı 9 dedım. Ben bu ışte yokum, dedl. Tezgahları kapctıyorum, kıme verıısenız verıni Tezgahları aldık. Zaten savaş ıçınde Ipek Iplığı de zor bulunuyordu Nazım da hastalanmıştı bıraz Kendısını muayene ettırdık Hastalığı hapısha nede yatacak g bı değıldı Rapor almıştı. Istanbul'a goncıermemız gereKiyordu Bakanlığa yazdım. Adl'ye Bakanı Fuat Sırmen'dı "'elefonla benı aradı. Hastalığı gerpek m ı 9 dıye sordu. Doktor raporlorı gerçek olduğunu göstBrtyor, dedım Hastaneye, Istanbul'a gonderecek mısınlz? Doktor raporlarına gore gondermek gerekiyor Öyleyse gonderın dedi. Istanbul a Cerrahpaşa Hastanesı'ne öyle gıttl. Orada uzun sure tedavı edıldı Sonradan ıhbar falan olmuş, Toptası na kaldırmışlar. Benım denetimımden çıkmıstı » «Sız 1950 de mılletvekılı oldunuz''» «Evet. mılletvekıli oldum af yasası görüşmelerl başladı Coğu arkadaşlarımız Nazım Hıkmefın affedılmesını ıstemıyordu Adalet Komısyonu'nda af yasası hazırlığında ben de calıştım Halıl Ozyoruk' le bırhkte öyle maddeıer koyduk ki, Nazım'ın affı da sağlandı Zaten Nazım komünıstlıkten hopis yatmıyordu Askerı Ceza Yasası'nın bır maddesındıen yargılanmıştı. O maddeyı af kapsamına alınca Nozım da kurtuldu » «Sonra hıc gordünüz mü?» «Hayır, görmedım. Sız tanır mısınız?» «Bır kez görmuştüm » «Hapıste bırcok kışıyl eanatçı olarak yetlştirmıştır Bır de ressam vardı, onu yetıştırdı, cok meşhur oldu Şımdı ne yapryor?» «Almanya'da resım yapıp, satryor.» «Hapısteyken de blraz tüccardı o. Bir köylü cocuğuydu.» Belkeğınl yokiodı, duraladı. «Bakın slze Nazım'ın bır şilrinl okuyayım. Hlc bır yerde bulomazsmız.» Okudu. «Yazsam.» dedlm. «Hayır, olmoz. Dinledlnlz ya yeter.» Sonra araştırdım, okuduğu şiır Nazım Hlkmef n Sof>o basimmda vardı. YARIN: ADNAN MENDERES lilıği yapmanın yararlı ol duğunu duşunur ve birlıkte bır sure oturmaya karar verırler. Daha doğrusu bu kararı oğlan verır, kıza da kabul ettırir. Bır ev tutarlar. Ne var kl ev sahıpleri Jack Lemmon, daıresını sadece guzel kızlara veren azılı bır çapkındır. Sonunda olanları tahmın edersıniz tabıı. Özellıkle Lem mon'un delı dolu oyunu ıle rahat ızlenen bır yapıt. (Pazar. 12.05). VAHŞİ ÇİÇEK evışerek evlenen Ikl genç, geçımsızlık yu zunden ayrılırlar. Ama çocukları onları yemden bır araya getırır. Lut attığı müsveddelerden savcı Akçal'ın toplattığı iki dosya şiir 27 Mayıs döneminde yok edildi 19 Meclis lokantasının yanında kücük b!r pastane var, Izzet Akcal'la orada soyleşımızı surduruVoruz «Bırer bardak sut ıcelım mı?> dedı «lcelım ı Tane tane, donuk konuşuyor, geçmışe donük kendı yaşamını anlatması onu duvgulandırıyor. Yormak ıstemıyorum, arada bır solukianıyoruz Soracoklarımı, yorulmasın dıye gecıktırıyorum. Aslında ben ne sorarsam sora^ım, o kendı belleğın n oçık kapılanndan ne çıkarsa onu anlatıyor. Coğu sorularımın yanıtlannı da alamıyorum. «1950 de Bursa'da Agırcezo Savcısı'ydım, de9 rrıştınız Kac yıiında bu aoreve basiadınız » «1946 sanıyorum » «Demek aort \\\* «Evet » «Nazım Hıkmet Bursa hapisaneslnde ml Wl o zamanlar'?» «Bu soru da nereden çıktı 9 » gıbılerden duraladı Once cevresını kolladı sonra yuzume baktı. Bıraz otemızde Celal Bayor'ın kızı ıle damadı bazı arkadaşları ıle oturuyordu CHP'nın bır yetkılısı ı!e MSP lı Asılturk bır koşede heyecanlı bır konuya dalmışlardı «Bakın, sıze bır şey anlatayım » dedı «Bız hükümette ıken, bakan arkodaşıarımızdan bın, bızım Zafer aazetesının han'in yazanarından (Advıye Fenık) bırının yanında agzından bır laf kacırıyor. Aman, hanırrefendı, dıyor bu aramızda kalsın, yazılmasını ıstemıyorum Hay t\a\, dıyor hanım. FaKat goruyor kı bırkac gun sonra yazmış Sımdı ben de anlatayım ama, sız bılırsınız. Bu yaştan sonra bana komunıst oldu aemelerını ıstemem » Kagıt kalemı bırakıyorum Dınlemeye başlıyoOJT Not a'madığımı gorunce rahatlıyor, anlatıyor«Nazım f+kmeî oyie sandıklan gıbı blr adam değıldı Cok buyuk bır ınsanaı Insanhğı bir çoklannca anlaşılamadan gıttı Buyuk bır şaır ve sanatkar o'duğunu bıldığımızden, brz onu hapisanede hoş tutmaya calışırdık Kendısıne bır oda verrrıştık.. Otekı mahkumlardon ayrı, ıdareye /akın bır odaydı Zaten kapısı da mahkumlara doğru değıl laareye doğru acılırdı Bır geceyarısı bır toplantıdan donüyordum Hapısaneye uğrayayım, bır bakayım istedım Idareye gırdım, bır de ne göreyırr Nazım'ın odasında ışık yanıyor, tık tık daktılo seslerl gelıyor. Nazım'ın ortaçağdan kalma, eskl blr yozı makınesi vardı, onunla calışırdı Harflerl kopuk, ook gürültü çıkaran blr makine O maVInede ondan boşka kımse vazamazdı. Nazım geceya Raftaki Demokrasi Mehmed KEMAL S fl Akad'ın ter filminda, Cü neyt Arkın ve Leyla Ken oynamışlardı. (Cuma 21 05). EVRİM TEORİSİ H aftanın belgesellerl bu hafta gene ıkl ılgınç konuyu ıçeriyor. Cuma gecesı 18 50'de, Botanık Adam (Davıd Bellamy), Peru sahıl lerınde yaptığı ılgınc çekımlerle, hayatın denızlerden kara/a atlayışını, bır yandan ustun hayvan lar oluşurken, bır yandan da ılerde toprak altında kalorak petrol ve komure donuşecek dev orman ların doguşunu anlatıyor. Pazar sabahı Yaşadıgı mız Dunya'da ıse, Bayan Goodall ve vahşi şempan zelerını ızleyeceğız. Tem muz 1960'da, Bayan Goo dall. şempanzelerın gunluk yaşamını ızlemek uzere Afrıka'ya gıttı. Şempanzeler ıcın ayrılmış bır doğal parka yerleştı. Şem panzeler doğal yaşamlarını ve davranışlarını goz ledı. Bayan Goodall «Şem panzelerın davranışlarını anlamak, ınsanın ken dısını daha iyı tanımasına yol acacaktır» dıye araştırmasının amacını acıkladı. Bulgularını bılım adamları, «Bugune dek benzerı olmayan bır çalışma» dıye değerlendırdıler. ARSENALVALENCİA!. I İZZET AKÇAL, DAHA SONRA MECLİS ADALET KOMISYONU'NDA AF YASASI HAZffiLANIRKEN, NAZIM HİKMET'İN HÜKÜM GİYDİĞİ MADDEYİ DE KAPSAMA ALARAK, ONUN AFFINI SAĞLAYANLAR ARASINDA OLDUĞUNU ANLATIYOR. A vrupa'nın ıkıncı büyuk kupası. Avrupa Kupa Galıplerı Kupa sında fınal, çarşamba ge cesı, bınıncı kuruluş yılını kutlayan Bruksel'den gelecek Bır yanda Kempes'lı. Bonhoff'lu, Dı Ste fanu'nun çalıstırdığı Valencıa... Öte yanda da ha önceki gun Wembley" de ızledığımız, bır ara Galatasaray'ı calıştıran Don Hovveun çocukları Ingıltere'nın en şohret'ı takımı Arsenai' Futbol severlere «Ekran başına» komutu vermek ıcın baş ka soze gerek yok sanı rız (Çarşamba 21 15). DİĞERLERL ürk Hafıf Müzıgınde Erol Buyukburc (pazartesı 21 45) Turk Sanat Muzığınde Avla Bu yukataman (Salı 21 05), Hafıf Batı Muzığınde Dıonne VVarvıck (Cuma 22 35) var. Uğur Dundar'ın Işte Cu T rısı olmuş, hfllâ çolışıyor. Kapıyı actım, tcerl gırdlm. Koloy gele... dedlm. Kağıdı takmı» çffr yozıyordu. Hoş geldıniz savcı b«y. dedl. Bu saatte halâ buralardasınız? Görev yapryomz. Bakıyorum, sen de uyumamışsın1.. Bız de görev yapıyoruz, savoı bey dedl. Şilr yazıyorurr. O sıralar Kuva><ı Mıllıye Destanı'nı yazıyordu. Bılıyorduk ne yaptığını, ne yazdığını.. Nazım calışırken şıırlerlni kuçük kuçük kağıtlara yazar, sonra temlze c«kerdl. Beğenmedıklerınl de avucunun içınde ufalar cop sepetme atardı, Bızımkıîer. ortalığı temlzlerken cöp sepetıne attıklanm, onun haberl olmadan alırlar bana getınrlerdl. Ben de bunleri saklardım, hem de ne ıle uğraştığını bılırdlm » fNazım bılmez mıydl?» cBılmediöinl sanıyorum. Bılse kağıtlan ufalamaz. cok kücük parcalara bölsr yırtardı.» «Onlardan slzde var mı?» Bir of cektl, kederienrriştl. «Hepslnl saklamıştım Bu kadar böyOk bir adamın hıcblr şeyinin yıtmeslni Istemıyordum. Klmsede olmayan şlirlerl bende vardı Kuvayı Mlllfye Destanı'm slz öyle ya>nnlandığı gib' sanıyorsunuz. daha bombaşkaydı. Ihtllal olduktan, ben Yassıada'va düştükten sonra cocuklarım, babamızın başı bır de koraünlstlikten derde gırmesın dlye Hcf dos/a vardı. Ikislnl de yakmışlar. Artık bende yoktur.» «ötekl mahkumlar Nazıtr'a nasıl bakariardı?» martesi'nde konuklarMu|dat Gezen. Gonul Ya zar, Orhan Boran, Hul ya Sozer, Nılufer Recep Kaymak ve Yaşar Ozel Cenk Koray'ın sevımlı yarışması Uc Yalancı da pazar gecesı, Dallas'ı ızlıyor. Sıtkı Ulay niçin ekrana gelmedi? TV'nın Yaşayan Ünlüler adlı roportaı dızısınde ekrana gelecek Sıtkı Ulay'ın yayına bırkaç saat kala programdan alınması ve yerıne alelacele hazırlanan Kasım Gulek'ın konmasınm yankıları hâlâ suruyor. Yayın günu Adalet Part.sı grubunda, Ulay'ın e<rana gelmesı sert eleşt.rilere neden olmuş, ardından TRT programı kaı dınnca «Anayasaya gore tarofsız olması gerekei rRT'yi, Adalet Partısı Meclis Grubu mu yonetıyor» denmıştl. TV yönetıcılerl D J eleş tlrılere verdıklert yonıtta, Ulay'ın p ogramdan alınrrası ıle. AP'den gelen tepkıler a r 3 i nda bır ılışkı olmadığırı bel rttıler ve şoyle dedıler: « Ulay'ın konuşmalarının buyuk bır bolumu yayınlanacak gıbı değııdı Eskı Harp Okulu Komu tam, konusmasının Du yuk bır bolümunde olcü \<ı kaçırıyor ve adeta «Bu ulkeyı ben kurtarırım» dıyordu Bu bolum ler cıkınca gerıye orog ram yapacak bırşey ka! madı Aynca Konuşnı1 boyu Ulay'ın masasın, üzerındekl tabanoa da göruntuye gır /ordu B'^ da uygun görülmedl ı