16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DORT CUMHUKİYET 2S NISAN 1980 POÜJİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Asma Budayanlar DUNYAOA EKONOMİ/TTCARET Sedat ERGİN iran'm ABD'nfn ekortomffc oft lukası karşısındo Ihtiyaclarını karşılayobılmesi icın gellştlnlen formülde ulaşım bağlantıstnın ılk basomağını Kıbrıs Rum Yönetimi oluşturacaktır. Bura dan gelen mallar Surıye'ye iletilecek, oradan da İran'a gönderılecektır. Bu ulaşım ağının son halkasmın nasıl kurulacağı henuz kesmleşmemıştır. Suriye'den iran'a bağlantı Ikl basamak üzerinden kuruiabllmektedır. Bunlardan en kestirme olanı Surlye'nin sınır komşusu Irok üzerinden ulaşım eağlanmasıdır. Ancak Irak lle Iron arasın da cıkan gerginlık nedenfyte »raklı yönetfcllerin kendl ütke toprakları üzerinden ya da hava sohasından buna ızın vermelerl güc gözükmektedtr. Irak lle Suriye sınırı ikı ülke arasındakı birleşme çabalannın boşansızlıkla sonuclanmasının ardından kapanmış bulunmaktadır. Bu noktada ıkınci blr secenek olarak halkanın son basomağını Türklye'nın oluşturması geJmektedır. Bu aşamada oyrıca Kıbrıs Rum Yönetımınden gelen malların İskenderun'a gonderıimesi ve oradan karayoluyia İran'a ulaştınlması da bır başka secenek otarak belırlenmektedır. Türk huküme tının ombargoya katılmayacağını acıklamasına karşın, bu konuda nasıl bır tutum takına coğı henüz bellı değıldir. Cumhuıtyet EKONOMİ SERVİSİ Iran'a mal akımı Kıbrıs üzerinden yapılacak ŞAM, (Cumhurlyet) Rehlneler sorunu dolayısıyla ABD'nın İran'a uyguladığı ve capını genışletmeye calıştığı ekonomık abluka surerken, Iran'ın ıhtıyaclarının karşılanmosı amacıyla Kıbrıs Rum Yonetfml ve Suriye üzerinden İran'a mal ulasımı sağlcnması yoluna gıdılecektır. Dlplcmatık kaynaklardan edfnılen b'lgılere gore, konu ABD nın abluka uygulaması başlamadan önce Iran Yönetimi lle Suriye hükümetı arasında göruşulmüştur. Ekonomık ablukanın boşlamasından sonra da bu konuyla ılgılı temaslar sıklaştırılmış ve Iran Dışışleri Ba kanı Kutbzade'nın hafta sonun da Şam'do yaptığı temaslarda ele alınmıştır. Kutbzade, Şam' da Suriye Devlet Başkanı Ha YORUM Yapıian bır hesaba göre beş bırrt aşk'ın genclmız hapıshanededır; 300 bını aşkın gencımız de hapıshane tumıkesıne gırıp cıkmaktadır. Ne demektır hapıshanecilık bılenınlz var mı? Bır dunyadan çıkıp boşko bir dünyava gırmedir. Bunca genc odamı hapıshanecı etmek ılerde bazı yanılgan, yaşlı polıtlKacılorın da hapıshanecl olacaklarını sımgelemıyor mu? Hapıshanecılık hesabını ben yapmadım, blr boşka Süleyman, CHP'lı Suleyman Genç yapmış, dıyor kl: «Bu yonetım peygamber mıdır, hıc eleştırmıyecek mlyız'» Yonetım peygamber değıldir oma, baştokıier kertdllerini «cemaatsız» peygamber sanıyorlar. Başlarmdan «murüvvet tacı» otındığı gân bakalım ne yapacaklar? Fıdel Castro der ki. «Bız Sıerra Maestra dağlarına cıkmadan önce dev rimd Idık. Ancok dağa cıktık, köyluler devrlmcı oldu. bız de koylü olduk » Bır ulkenın bunca gencinl soicu dlye haplslere sokmak bazılarına kolay gelebılır. Ama solcu dıye genclerı hapıslere soktunuz mu, hapistekı adı suclular solcu olurlar, gencler hapısten odl suclu gıbl çıkar. Solculuğun önü hapıshanelerle alınamamıştır. öyle olsa Car hapıshanelerlni dolduranlar aradan birkac yıl gectıkten sonra Kremlln sarayında oturmazlar, Corlar da hapıslere gırmezdı. 12 Mart donemınde bazı gazetecl arkadaşlanmız bazı Mafıa lıderlen ile bır koğuşta yatmışlar. Mofıa Itaerlerı bır gençlere bakmışlar, bır de kendi fedaılenne, demışler kı: «Sızın arkadaşlar gıbi fedakâr beşon adamımız olso bızımle kımse başedemez» Mafıa lıderleri hapısten çıktılar ama, solcu genclerI» llışkl kuramadılar sıyaset mafıası lle işbıriiğı ettıler. Hapıslıkte bu eğıtımı alabıldller, ne yapsınkjr!» Her gun birkac kişımız ölüyor. Suclu olan olen de değlldır, olduren de... Suclu ooları karşı karşıya getırenlerdır. Kım, ne ıcın ve kımın hescbına oluyor ve olduruyor bılebılsek? Err.ekh maaşını alırken bır bankanın önünde beklıyen bir nobetcı ıle yarenlık ettık. «Abi,» dedi «Bizl gazete okumuyor sanıyorlar. Blz de gazete okuyoruz Benım gıbılerin bankoda parası yok ki, ne dıye beklıyeyım parababalarının parasını!.. Ne dıye oleyım onların hesabıno1.» Bır şey soylemedım ama, uyanankjr vardı, herkes! uykuda sananlar aldanıyordu Geçende Kadıkoy'den vapurla Karaköy'e geldım. iskeleyı cevırmışlerdı. Bunca yoicu tıkandı kalaı. «Ns var'» «Kımlıklere bakacağız» Dızildık, tek tek gecmek zorundaydık. «Hanımlara öncelık tanryın, hanımlara öncefik tonryın...» Bırı genceclk karısına sımsıkı sarıldı: «Ben hanımı gonderemem» «Neden'» «Yol bılmez, Iz bllmez... Ben klmliğımi gösterane kadar kaybolur» «Öyleyse bekleyin sız de'.» Kimllğıni gösteren geçıyor, gösteren geclyor oma. bu sırada otobusler de, dolmuşlor da kacıyor. Istanbul Karaköy kadar değıl kı... Mırıldananlar, homurdonanlar vGr. «Vıetnam mı olduk'» dlye soranlar var. Yavaş ses!e ve dennden... Halkı ıle boylesıne karşs karşıya ve yabancılaşan yonetım o!ur mu' K<m, hangı akla hızmet edıyor, bır turlü çıkaromıyorum. Bır tanıdık cıktı karşıma, kızgın ve sınlrlıydl: «Yazsana şunları1.. Yaz bakalım .. Yazamazsm'. Ondan sonro gazeteyı on lıraya cıkarıp okumamızı istıyorsunuz Bunlor yok kı> » «Yazarım...» ded.m. «Yaz da gorelım bakalım...» İşte yazıyorum ama kac gun sonro... Yazı da gücunü yıtırdt Eskıden yazardık. okuyan bulunur, korkar, onlemını alırdı Şımdı okuyan sorumlular. «Ne dıye yazıycrsunuz'» dıye ofkelenıyorlar öfke dsğerll bır şey değ'l kı .. 1 «Başınıza bir şey gelırse bfze haber vertn » diyorlar Başına bır şey gelmış otan haber verıyor. Ondan sonra başlıyor sorgj, suai«Kımdi, neydı' Eşkalıni tanf et bakalım' O saotte sokakta ne ışın vardı' Hem ıçki de içmışsın, ne dıye ıckl ıçttn'» Daha bır alay ahret sorgusu... Tanık olarak geldlğın yerden, neredeyse sanık olarak cıkacaksın Bır daha başına bır şey gelen hıc haber verlr mi, sıneye çeker, kurtulur. Adam sokakta bağırırmış: «Musluman yok rru'» Babasrenler pencereyı acmış«Var. olmasına var da, gelemez» demış. Yanan da var, yakılon da var ama, kımse normal votandaş ıslemı goremıyor kı... Etkılılenmız ve yetkılılenmız de normal vatandaş olarak aramızda dolaşmryortar, ne bılsmler' Her bırının b'rkaç korumacısı, birkac sılah'ı cdamı var Belki normal vatandaş olarak ortaya cıkmaktan onlar da çekınıyorlar Yaşlı başlı dostlarımızın her karşılaştığımızda sordukları şudur«Ne olacak bu memleketın hali'» Nasıl yanıtlamalı? Dıyemezsın ki: «Suleymcn Beyımiz yaban parası alacak, bir kac klc ş yı daha zengın edecek... Ulkeyl yoksulluktan, yoksunluktan, cehaletten, pahalılıktan kurtaracak... Bu arada bıraz daha us, oıraz daha küs vereoek... Bıraz daha adaTi ölecek ..» Pırımız Nasrettm Hoca'nın co'ı ekıp yün toplaması g bı bır şey... Koyunlar gececek. sırtlart calılaro değecak, bıraz yün bırakacaklar, Hocamız toplayacak, bir ambara dolduracak, dışardan makıneler gelecek ve Halıt Narın gıbı 'eksıil sanayıı kuracak, ulke de kurtulacak... Olme karagozlüm ölme, sana bahar gelınce yonca yedıreceğım1 Yonetımın gevşeğınden de, sıkısından da şuramıza gelınceye değın usandık. Bunun aiıştığımız, bıldığımız bır «orta hallısı» yo< mu? Deveye sormuşlar: «Irtışı mi seversın. yokuşu mu'» «Duz volu yılan mı sokta?..» dlye sorast olmuş... ffz Esâd ve Dtşlşleri Bakanı Abduiholım Hoddam lle görüşmuş, ardından Lübnan'a gecmıştır. ABD'nin Iron'a ekonomık yap tırımları başlatmasma karşılık Avrupa ulkelerının bu konuda takınacakları tutumunun henüz kesınleşmemesı nedenlyle bu ülkelerden Tahron'a yopılon mal sevkıyatı sürmektedır. Bu na ek olarak Sovyetler Bırlığı, sosyalist ülkeler ve Hindıstan İran'a yaptıkları mal sevkıyatını arttırarak sürdürmektedırler. Bu cercevede Türk hükümetinın ambargoya katılmayocağını oçıklamosmdan sonra Türkrye'den yapıian ihracat da sürmektedır. Üçlü Komisyonun çılgın kararlılığı Yalçın DOĞAN konom* bunalımın sadece Turkiye'de değll, belkl ondan önce cok daha gen'ş boyutlarda kapıtalıst dünyada derınleşmesi ve buna llışkın beklentilerln yoğunloşması gecıriş yıllorda uluslararası sermayeyi ceşıt ceşıt dernekler, kulüpler ve komısyonlar kurmaya yoneltmiştır. Bunlor arasında belki en cok odı duyulanı cRoma Kulubü»dür. 1960 sonlarında kurulan ve belkl de, odı bugüne dek pek duyulmayan bu tür kulüplerln başında merkezl Amenka'da bulunan «Uçlu Komısyon» gelır. E KURUÇ'A GÖRE "İMF İLE 23 YILLIK STANDBY ANLAŞMASI YAPILMAMALI SORU Şlnvfl bu noktada şöyle bir soru gellyor. Tutulan bu yol, izlenen ekonomi polltlkalan planlomayla, «plonlı kalkınma» llkestyle nosıl boğdo?ıyor? KURUC Planlamaya flllen son verilmiştır Sadece kararlar ve uygulamalar değıl, yabancı devletlere ve uluslararası kuruluşlara yapıian taahhütler bunu acıkca gostermektedır. Mıllet Meclısi kararıyla kabul edilmış bulunan Kalkınma Planı «hükümet olmanın fıılı gucüne dayanarak» yaraiılan fıılı durum karşısında gecersız kalmıştır. SORU Turkiye'de artık plan yapılmayacok mı? Boyt* birşay mumkun mü? KURUC Hayır, onu kastetmiyorum, «Plan» bır bıcimden ibaret bırakılmışt.r. Bugun, daha temel bır husus, hatta egemenlık haklarımızı ılgılendiren blr husus önem kazanıyor. O da, Türkiye'nın orta vodeli (yanı bır plan donemim kapsayan) ekonomi polıtıkalonnın ve prog ramlarının, dış çevrelerte lcıce. onların denetımınde ve bu ülkede TBMM'nın ıradesını yansıtan plan yokmuşcasına oluşturulmaya baslanmasıdır Boyle bırşey, Cumhurıyet tarıhırtde ilk kez oluyor. SORU Yani burada sorun Mıllet Mecllsi kararının hlçe »oyılması mı, yokso Turkiye'nin politlaklarının dışorının ıcazetın« bağlanması mı oluyor? KURUC Işaret ettığınız hususlar galıba ıcıce. Turk.ye'mız, 1975 den sonra cok pahaiılaşmasına rağmen ıthalâta bağımlılığınm artması ve bununia bırlıkte başlavan ıthalat gucluklerı, dovızın onemını artırdı Dö vızın önemı arttığı ölçüde de, dış borclar sorunu, Türk lırasının dış değeri (yanı, kur) konusu gundeme geldı. Bugün ekonomıyı yonetenlerın ise, ışı. kalkınma planından vazgecme ve dovız elae etme uğruna ekonomının temel polıtıkalarını dış cevrelerın onayına açm a noktasma getırdıklennı gorüyoruz. SORU Buna gore, dış borc lar sorunu ve kur konusu daha cok dış baskılaria karşımıza çıkan sorunlar mı oluyor? KURUC Dış borclar sorunu Türkiye'nın 1 no'lu sorunu değıldir Dış borcian Türkıyenın 1 nolu sorunu hallne getırmekle, hıçbsr sorunumuz, cozulmez. Turkiye'de üretım yapabılmek ıcın ılk sorun ıc kaynaktır. SORU Turk parosınm d» ğerı konusu? KURUC O dc oyle, Türkiye'nın gelışebılmek ıcın, kambı yo denetımını olabıldığl ölçude elınde buiundurabılmesi gerekıyor. Kurun «serbest» olmasının cok yararlı bırşey olacağı yolunda sozlor duyarsınız zaman zaman. Hatta, hatırlarsınız, daha gecen yıla kadar ceşıtlı cevrelerde «gercekcı kur» dtye bırşeyden söz edllırdı. Aslında, bu cevrelerın istedığı. kambıyo denetımınin zayıflatılması idı. «Kur» tartışmasının amacı buydu. Bakın. Ocok ayındakı son devaiuasyon, san kj Türklye tcin «gercekcl kur» dıye bırşeyin bulunmadığını ka nıtlamak üzere yapılmış oldu. Ocak ayında gördük ki, Türk parasının dış değeri tamamen «el yordamı» yöntemı ıle ve «gerceküstu» bir değerden sap tanabılmekte ve bunun hesabını acıklamaya ve tartışmoya gerek bıle duyulmamaktadır. Aslındo, uretımde ve tıcarette dünya capında etkıll olamadon, dövlz kurunun ekonomıde bir refan ve «istlkrar» unsuru olabılmesi soz konusu değıldir. Demirel'in önlem paketinin 3. ayında Uzmanlar, Bilim Adamları, Bürokratlar tartısıyor ekonomîde başka çıkışyolu varmı? Hazırlayan : Osman ULAGAY KURUC Rokamıar, toplumda buyuk bır malıyetı sırtlamış olmomıza karşılık, bu devalüasyonun ne gelen dövız ne de ekonomîde «ıstıkrar» yo nunden bır katkısı olmadığ^nı gosterıyor. Devalüasyonun yuksek oranına ragmen, ne ıhracatta ne ışçı dovızlerınde kayda değer bır artış eğılımı olmuştur. Devaluasyondan, sonra dovız ıcın yanlış beklentılerle geçen gunlerde ıse, enflosyorı hızlanmıştır Koradenız Bokır. Murgul, Erganı, Bandırma boraks, gübre tesıslen gıbı ıthal ıkamesıne ve Ihracato donuk tesısler de dahıl, fabrıkalar durmaya boşlamıştır. Kısacası, toplumo boşuboşuna buyük yük getirilmış. ek kaynak getırılememısttr Yanlış bek leyışleri korükleyışl ve yarotttğı malıyet yukünun cok eşıtsız bıclmde dağıtılışı i'e, bu de y« tom üye ekırak kotılmo*ı icın başvuruda bulunacağını ifade «tti. Bu gumruk duvarlorının kaldırılmosı l(« sonuçtanmayacak mı? KURUC AET konusunun bır suredir ekonomık tartışmo planında cıddıyeti kalmadı. Yıllardır AET'nin Türkıye'yi tam uyeliğe Istemedığinl bıle bıle, tam üyelığın Türkıye'deki bazı guclerın dırenmesl nedenıyle gercekleşmedığınl öne süren cevreier, sonunda Devleti Brüksel'den geri dönecek noktova kadar surüklemışlerdir. AET, Türkrye'nln gümrük duvarlonnı kaldırmasını ister. Bugün efconomiyi yönetenlerin bu Isteğın kabulü yönünde de taohhutte bulunup bulunmayacagım Izleyeceğiz. SORU Slzca bugunkü TOrkiye'nin cojFofi konumu, dıy Türkiye'de pîan bırakılmıştır bir biçimden ibaret | Ocak aymda Türk parasının dış değeri tamamen «el yordamı» yöntemiyle saptanmıştır. | Ekonominin temel kararlanru dış denetime bırakmak «dışa açüma» değildir. İstanbul Moda Gösterisi bu yıl 7 haziranda yapılıyor Gıyım Sonayıcılerı Derneğınce uç yıldan beri Hılton OteIınde yopılmakta olan moda gosterılerının dorduncüsü bu yıl 7 hazırando Sheraton Otelınde duzenlenecektır. 1980 81 sonbahar ve kış modasının tanıtılacağı gosterıye konfeksîvon, derıkurk ve kumaş dalınoo 100'e yakın Türk fırması katılıyor. Otelin katlorında yerli ve vabancı alıcılara açık olarak düzenlenen 4 istanbu! Moda Gosterlsınde günde ıkı defıis yapılacaktır. valüasyonun, ekonomi tarıhimize astarı yüzunden pahalı bır karar olarok gececeğinl sanıyorum SORU Bir yartdan da alınan tedbırterden sonra Turkıye ekonomisinln dışa oeılacağı v« artık hızla dovlz kazanacağımız söylenivor. Boyt* ml otacok gercekten? KURUC önce «Dısa ocılma»nın ne olduğunda iyl anloşmak gerekır. Ekonominin temei karorlarını dış denetlme vermek «dışa acılma» değıldir. «Dı ça acılma», suregelen «Hlega!» nıtelıktekl bazı dış islemleri «legal» hale getırmek de değıldir. Ekonominin dışa acılması, gümruk duvarlarınm kaldırılması ile başlor. Gercek test odur. tözel sektör kamuoyuınun o noktaya ge'ıp gelemeyeceğıni goreceğiz. SORU Bu ranrtmız Ji AET konusunu gündeme getırt yor. Hükumet, Turkiye'nin AET' Turk Tekstıl ve Konfekstyon ürünlerıne ıhracat olanaklorı scğlama amacını taşıyan 4. İstonbul Moda Gösterisi 11 haSORU Bu yanrtmız blzi zıran akşamı sono erecektır. devaiuasyon 6orununa getiriİSTAMOD adını taşıyan gösyor. Son buyük devaiuasyon ge terıye bu yıl cok sayıda Arap rekll değil mlydl? Bu devatüas alıcının geleceği bıldırılmekteyonun ekonomlye bir yaran oidlr. modı mı slzca? ekonomik llişkller açrsından blze azaml yarar saglayocak btcımde değerlendınlemiyor mu? KURUC Sorunuzun ekonomi polıtıkasının boyutlarının ötesınde onemlı bır yanı var sanıyorum. Sureklı, sağlıklı bır dış ekonomık ilışkıler polltıkası dış dünyadaki bölgemızdeki bazı olumsuzluklardan, gerginlıklerden destek alorak kurufamaz Bu tür glnşimler, Türkıye ıcın bır döviz kaynağı, bir başcrı yoiu olamaz. SORU Pekl, dış çevrelerle, diğer uluslararası kuruluslarlo ılıskilerimiz bundan sonra nasıl olacak? Bunlar Turklye'ye nasıl bfr yarar sağlayacak? örneğin OECD ve İMF ile dan ilişkıler? KURUC OECD'nin TDrklye' ye taahhüt ettığı ceşıtli kullanış bıcımlerlne boğlanmış 1 mılyar dolor mertebeslndekl kredıntn zamona yayılarok ekonomıye gırmesı beklenebıllr. Bu olsa olsa bazı maddelerde it halatm biroz rohctlamasına yol acar. Ancak. Turkıye ekonomıslnın sorunları sunl Itholat artışlarıyla gorülecek düzeyın cok otesındedır Asıl cıddı sorun, İMF ıle yapılacak goruşmelerdır. Gazetelerden okuduklarımıza gore. İMF ıle 2 veyo 3 yıllık bır standby anlaşması yapılması gundemdır. Boyle bır şey yapılmamalıdır Bu, Turkıye uzennde bır ceşıt ekonomık amborgonun müesseseleşmesıne yol acar Sonucları cok cıddi olur. Turkıye böyte blr anlaşmadan büyük zavıatla ckor SORU Türklye böyle blr durumla ilk kez mi karsılasıyor? KURUC Bu nltehkte bfr anlaşmayı yönetıme hakım olonlann benimsemesl bokımındon, evet Yokso, gectiğlmız yıliarda da, Turkıye böyle bır noktaya getirılmek Istenmiştir. Polıtikalanmızda bağımstz olmak dövlz lle takas edılebilecek bır şey değıldir SORU Ozetle, 25 ocaktan berl uygulanan tedbirlerin tutmadığı, tutmayacağı göruşund« mislntı? Bunlann tutma olosılığı yok mu? KURUC Kamuoyu oluşturmak boşka, ekonominin gercek durumu başko şeylerdır tTedbırlenn tutmaso veya «enflâsyonun durdurulması» gıbı boşlıklar, bugun ekonomi bellı bır yone se"kedılmeye tqraşı!ırken, bu gldışl süslemeye h'zmet eden demeçlerın goruşlerin klışeierı olmaktadır. Asltnt)a, gıdışın aynası rakamlardır. Bütün eksıklıklerme rağmen, rakamiar, ekonominin hesapsız bicımde gıttığını ve kötüye gıttığıni göstermektedır SORU Pekl, olınon tedbirler ekonomlye bir yarar getirmezse ne olacaktır? KURUC Ekonomryl, paha8ı ne olurso olsun bellı bır yöne sevketmek en onemll amac olarak surdukce tedbirlerin orkosı kesılmez Nıtekım, dış cevrelere. Türkiye'nın malı sistemıni llende denetleyebıleceklerl yolunda resmı taahhütler verilmiştır. Aynı doğrultuda yeni yenl kararlar alınır ve alın maktadır. Yeni fıyat kararları, kur kararları, dıs ödeme kararlan, finansmon kararlan. toplu sözleşmeierı denetteme kararlorı gıbı. Yoksa, 25 ocok kararlarını alanlar cnların sson kararlar» değıl, amacları doğrultusundakl «ılk kararlar» olduğunu bilıyorlar Bır kartopu gıbl, alınon tedbırfere yenılerı eklenir. Bu gıd'şın mantığı budur. SORU Bu yeni tedblrter topluma ne getirir? Yeni yukler mı demektir bunlar? KURUC Yenl yükler kodar. bunlann dengeli dağılmama8i da demektir. Yanl. «Istikror tedbirı» denılen bu uygulamaların bedelınl, bu gldış ıçınde ylne calışanlar oder Ancak, ekonominin yönetim'ne hakim olan cevrelerde flördüğumüz yenl bır eğtlım var. O da, fedakârlık ıstemekte ölcünün kacırılmasıdır. En basıt tuketim ihtiyaclannı karşılayomaz duruma gelen kıtiefere «Fıyatlor ilende düsecek, tüketım yopmayın» demek, ciddıyetle boğdaşmayan bir şeydır. SORU Toplum ve ekonomi, bellrli blr yöne sevkedılmek tstenirken yaratılan bu ağır baskılara dayanabilir mi? Daha doğrusu, ne kadar dayonabillr? KURUC Bu cok yönlu ve çetın blr soru. En cok düşünmemız gereken hususlardan bıri, önumüzdeki aylarda ve 1981'de ekonominin durumudur. Uretımın artacoğı yolundakl sözler slogan düzeyınde. Zaten üretımi ortırmaya yöneten ve birkac Başbakanlık genelgesl dısında üretlm denılen olaym cıddlyetlnl kavroyan bır tedbir yok. Bu durumda, 1961' de Türkıye ekonomısınl bugunkünun de ötesinde sorunlar ve sıfcıntılor beklıyor. Buna hazr olmalıyrz. Oclü Komlsyon dunyayi egemenllği altında tutan, dünyanın dort bir yanındakı sıyasal ıktidarlarda temsllcılerl bulunan, dünyo tıcaretinl ve sanayıslnl elınde bulunduran <seckını uyelerden olusan bır «kulup»tür. Ünlü politikocılordon emperyalızmin htzmetındekı unlü bilım adamlarına, dunyayı tehdıt eden uçak yapımcılarından, silah tüccarlanno dek, uluslararası sermayenın en üst düzeydekl üyelerınden oluşan üclü korrisyon adını üye olon ülkelerden almoktodır. Kuzey Amerika (ABD ve Kanoda). Avrupa ülkelerl ve Japonya'nın üye olduğu bu komlsyon bir anlamda dünyayı perde orkosında yönetenlerin kulübüdür. Dünyanın politıkasını çızenler ve dünya halklorı üzerine füturBuzca karar verenler genelllkle burada uye olon sanayicl tuccar ve her türlü serrrayedarın hızmetindedlrler. Oclö komisyonun en önlö üyelerl arasında ABD Başkanı Carter ile onun vazgecılmez danışmanı Brzezinski bulunmaktodır. Hatta Carter'in Baskanlığo seclminde üclü komtsyonun önemli etkınlığlnden söz edilir. Değişık yayınlan, ceşıtli calışmalan bulunan üclu komisyonun en onemll araştırmalanndan birl de, petrole ve genelde eneni konusuna ıllşkındir. Uclü komisyon 1973 yılında petrol flyatlarınm hızla artması karşısında cok ilginc bir araştırrra yapmıştır. ABD'nin şu anda kullanmakto olduğu petrolün yüzde 55'l ıthal yoluyla soğlanmoktadır. ABD kullandığı petrolün yüzde 55'ınl dışardon getlrtırken, bunun yarısını Ortadoğu'dan satın almaktadır. Ayrıca, yapıian oraştırmalar «en oz Ikibin yılına dek» enerjide temel kullanım maddesinin petrol olacağını ortaya koymuştur. Üclu komısyona gore, ikıbın yılına dek enerjıde petrolden vazgecmek tolanak dışodır. O halde, daha en oz ylrml yıl dunyodakı petrol kaynaklan Gzerlnde «vozçecılmez bır egemenlık kurulmolı», petrolün buıunduğu yörerer casla elden cıkarılrromalıdır» Bu acıdan uclu komısyon araştırmasını doha da ıierl goturmuş ve ABD bakırrınaon dunyadoki petrol ureten uikelerın bır sıralamasını yapmıştır. ABD'nm «sıyasal ve ekonomık guvenlığl acısından yapıian araştırmoda petrol üreten ülke ve bolgeler Ou auvenlığe gore sıralonmıştır. Bu çuven'ık sıralamosında Suudi Arabıstan bırıncı sırayı, Iran Ikınci sırayı olmıştır. Bır başka deyimle, Suudi Arabıstan ve Ircn ABD'ye cen kolay. en güvenılır» petrol sağlayacak ülkeler olarak belırlenmıştır. 1973 yılındakt bu araştırmada u'uslararası sermayenın İran'dakı halk devrimınden sonra nasıl yanıldığı ortaya cıkmıştır. Ancak, üclü komisyon güvenılirlık sırasındakı bu bozjlmaya roğmen «ABD'nin Ortadoğu'dan hıc bır bicımde çekılmemesı» konusunda kesın kararlıdır. işte. üclü komisyonun bu kesın kararlılığı, aynı zarranda onun cılgm karorlılığına yol acmaVtadır. ABD'nın gecen hafta sonunda gercekleştlrdlğı başarısız askerl gırışımının altında, hıc de yeni olmayan «petrolden vazgecmemek» kararı yatmaktodır. Komisyon 6iralamodo yanılmış olsa bıle. petrol bölgesl olarak Ortadoğu'yu surekll vurgulamaktadır. İşte. bu sıraiamodo yonılmo ve Iran'ın emperyolızmin beklemedıği bir anda darbe vurması, tüm hesaplan altust etmıstır. Şımdı Amerıka bu yanılrranm sancısı ve ekonomık sıkıntısıyla saldırmaktadır. Ve şurası kesindir kl, Ortodoğu'dan htcbır bicımde vazçecmeyecekttr. Hatta, bundo oylesıne korarlıdır kl, üclü komisyon İran olaylarmdan sonra bır ek araşiırma yapmış ve «her tüıiü styasol ve ekonomık koşuldo ve savaş koşullormda Ortado ğu'dan Amerıka'ya nasıl petrol nakledıleceğml» belirtemıştır Hang! tıp gemnerle petrole bır zarar gelmeksızin Amerıkan endüstrısınm petrol gereklerinm eksıksiz karşılanmosı üzerınde teknoîoiık bulgulara vanlmış ve «her koşulda petrolün sağlanması» kararlaştırılrrıştır. Sovaş koşuîlarında blle petro'un nasıl ve hangf gemllerîe ABD'ye taşınocağının oroştırmaları yapılmışken, ABD'nln Ortadoğu Icın girısmeyeceği horeket yoktur Bundaki kararlıhğını Avrupa ve Japonya ülkelenne göstermek acısından «blof» nltelığındek! «başarısızlığı» ABD'nın bu yondeki Ilk adımıdır. Crtadoğu'do bundon sonra bcrışcı btr cozüm, emperyatızmln bu cılgıniığı karşısında, cok güc görunmektedlr. NOT: Bundan bır süre önce yayımlanon «İMF Kıskacında Turkıye» adlı yazı dızlsmde belırtıldığı gıbi 1950 ve 6O'lı yıliarda Turkiye'ye geien İMF uzmanlarından Ernest Sturc sürekiı olarak takma ad kullanmıştır. Hıkmet Saml Türk takma adı Sturc tarafından kullantlmıştır. Bu takrra adın bugun Ankara Ünıversıtesmde öğretım üyelıği yapmokta olan Hıkmet Somi Türk ıle en kücuk bır iiışkısl yoktur. Acıklanm Y. D. Yasal ihtiyatlar gene tahvile yatırılacalc (İstanbul Haber Servlsl) Şırketlerm yasal ihtıyatlannı devlet tahvıllerıne yatırmalarını öngoren yosa gücundeki karor namenın yürürlukte olduğu ve ıhtiyatlarının tahvılle değıştirıl mesi Işleminln süreceğl belirtılmıştır. 1980 bütce yasasına eklenecek bır madde ıle sorunun cö zümleneceği vadedllmesine kar şm, boyle bir gelışme olmamış, ilgıhler haziran ayında ikıncl taksıdin de yatırılacağını belirtmişler, yapıian değlşlkiik le tahvılierln teminat olarak kulionılma olanağının sağlandığını bıldirmışlerdır. Cumhurıyet 8 700.00 8JO0 0O 10 500 0011000 00 Reşat Reşat kulplu 9 500 0010 000 00 Hamıt 8 500 00 9 000 00 Azız 8 000 00 8500 00 Napolyon 7 500 00 8000 00 Ingılız 10500 0011000 00 24 Ayar 1^90.00 1.295 00 22 Ayor J.180 00 1.185 00 .18 Ayar 970.00 875 0r A L T I N YARIN: SECENEK NEOİR?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle