15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURÎYET 28 NİSAN 1980 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKCİ Sunuş . Yaşadığımız Günler. Doç Dr Sever Tanılli, vurulalı ık. yıl geçtf Ikl yıldır. bu değerlı bılım adamı, yurt dışında iyıleşebılmek icın cırpınıyor. Almany'a dan avukat Emın Değer'e yozdığı 19 nlsan gunlu mektupta şöyle dıyor; «Turkıys'yı basta cCumhunvet» olmak üzere, gazetelerden ız'ıyorum Olan bıteiler, bır aydın olarak, ıçımı yakıyor Tam bır ıf'as1 Ama ıflas eden ne 7 Yıüardır topluma dayatılan «kapıtclıst» kalkınma yo!u' Ne var kl. ışçisi, emekçisı, gencı ve aydını/!a topluma pek pahalıya mal oldu bu ıflas: dcna da olacak1 Toplumu bugün saplandıgı botaktan çekıp C'karma konusunda bır umutsuz ha/a sezıyorum Kanımca asıl tshlıkelı o'an budur. Ozellıkle devrımcılıkle umutsuzluk bağdaşmaz. Devrımcılık, tarhın çetın dönemlerınin mesleğidır. Onu nankor koşullar yaratır; ama o da sabırlı di renişiyle o nankor koşulları yener. Işte Turkiye'de boyle bır donemı yaşı/oruz Ve daha da yaşayacağız Kurtarıcı kışı beklemıyelım. Işçı sınıfına emekçı halka, onun buyuk gucune ınanalım Sı/asa! ve sendıkal birliğını kur masına, yekpareleşmesıne, «tek bir yumruk» halıne gelmesfne yardımcı ola'ım «Aydın» olmanın başta ge!en gereklerı de bunlar değil mıdır aslında'* Ve özellıkle bugünku aşamada? ... Almanya'da artık son aylanm. Yurda ve dostlarıma karşı tarıfsız bır özlem ıçindeyım...» Bulent Dıkmener olelı bır yıl olmuş. Dün glbi sankl. telefonlardarj bırıne, o cıkacakmış gibı Evimızde, mahkemede cek.lmış fotoğrafımız duruyor. Bülent Dıkmener ayakta ifade verıyor. Orhan Apaydın avukat yerınde. «Ankara Notlarunı okuyor, yargılandığ'mız. Nasıl savunacağını duşünuyor olma'ı Fotoğrafta bile çıkmış yazı. O yazıdan aklanıp çıkmıştık . Elıf Nacı. Dıkmener'ın olumünden sonra yazdığı bir mektupta, şoyle dıyordu: «Müşterek dostumuzun Içımde tortulanan acısını paylaşmak ıçın elım ve dılım varıp da ıkı kelimeyi b r araya getıremedım. Bu Bulent Dıkmener'ın bende bıraktığını anlatamam sıze. Şu kadarını cıtlatayım ki, bugun başımı sokup da ıcındo oturduğum evı aramak ıçln gunlercs bızı orabasıyle Istanbul'u baştan başa doloştırdı Senın anlayacağın yuvamı ona borçluyum Ve bu eve gelır de karşılıklı kadeh tokuşturduğumuz gunlerde karımın kızarttığı patlıcanı bır ovuşu. bır özleyışı vardı kı anlatamom onu da. Onu kaybettığımız gunlerden hernen bır kaç gun once kılosu daha 250 Mra olan patlıcanın ucuzladığını bıldırdı bana telefonla 240'a ınmış dıye Ben de, «Al sekiz kılo Bır kısmını kızartır, kalanını da hazır ucuzken turşu yaparızi» demıştım Şakalaşmıştık. Şakayı ıkımız de severdık Son konuşmamız bu oldJ azız Ekmekçi. Şımdı anlıyorsunuz değil mı patlıcanın bana bu sene ettığı azızlıgı? Neyse. Cenaze gunu gazetede lıhan Selçuk farkına varıp da beni bır araba ıle evıme yollamasaydı, galıba bu satırları yazmak kısnet olma/acaktı Bu mektubu sızo neye yazdım? Içımı dokmek ıçın bır veslle arıyordum. Buldum da...ı Elıf Nacı'nın sıcak mektubunu, belkl cok daha öncelerl yayınlamalıydım. Duşunuyordum da Ankara Bürosu taşınırken, kocaman bir kutuya doldurduğum mektuplar orasında uzun süre kaldı Elıf Nacı'nın bu mektubu da... Cevresıne, kendını Bulent Dıkmener gıbı sevdırmış az msan tanıdım Bu, gerçekte 1yı bır gazetecıde aronan başlıca nıtelıklerdendır. Yansızlığın olcusudür de denebıllr. Çok lyi bır gazetecıydi Bulent... D rayo oturtmayı ve özel sektorun kesın onculuğünde tam bır «pıyasa ekonomısı» halıne getırmeyı amaçlayan «ekonomık tedbırler paketı» yürürluğe konalı üc oy oldu. Bu üc ay boyunca çok şey yazıldı, soylendı. «Ellı yıllık devletçılıkten sonra ozel sektorun görev ve sorumluluğa coğrıldığı> ılân edı'dı «Ekonom k bunalımdan çıkış ıçın tek yoi budur, başkasını bılen varsa söylesin» cağrısı defalarca yinelenerek slstemm ve onlemlenn seçeneksızlığı vurgulanmak Istendı. Dunya Bankası İMF ya da OECD'den sağlanacak dış kredılere buyük urrutlar bağlandı, «dısa ocılma> bır kurtuluş recetesi olarak sunuldu. Önlem'erın tam zamanında clınd'ğını, bütun dünyanm bu onlemlere hayranhk duyduğunu, ıhracat ve ışçı dovızlerının bu onlemler sayesınde hızla tırmanacağını soyleyenler cok oldu. Dış kredıler gelınce uretiTtın bırden artacagını, yokların yok olacağını, fıyatların duşecegını bekleyenler de az değıldi. Hatta uygulanmak ıstenen, ekonomıyi daraltıcı polıtıkalcnr» mantığım tersıne cevlrerek «Türktye'nın yenıden hızla kalkınma ve büyume yoluna gırdığını» ıleri suren yuksek duzeyde yetkılılere, polıtıkacılara bıle raslanıyordu. emlrel azınlık hukümetlnin Türklye eEonomİslnl yenl bîr Demirel'in önlem paketinin 3. ayında Uzmanlar, Bilim Adamları, Bürokratlar tartısıyor 24 25 OCAK KARARLARINI BİRKAÇ TEKNİSYEN DEĞİL, «ÖZEL SEKTÖR KAMUOYU» OLUŞTURMUŞTUR ILK ÜÇ AYIN VERİLERİ EKONO MİDE İŞLERİN İYİ GİTMEDİĞİN! VE EKONOMİNİN «ENFLASYON İÇİNDE DURGUNLUĞA» SÜRÜKLENDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR TEDAVİ BAHANESlYLE ALINAN TEDBİRLER ENFLASYONU ÖNLEMEMİŞ, HIZLANDIRMIŞTIR ENFLASYONU YALNIZCA KlT AÇIKLARI, MERKEZ BANKASI FİNANSMANI VE ÜCRET ARTIŞLARINA BAĞLAYAN GÖRÜŞ YANILTICIDIR ekoîîoiîiidc cak kararlanndan bu yono seçen uc ay neyln ne olduğu ve ne olmadığmı bıraz olsun gosterdı. Devaluasyonun ne denh «şaşırtıcı» oranda yapılırsa yapılsın ihracatı va Jşçl dövızlerini fazla kamcılamadığını, uretırr carklarını yenıden döndüımenın ve tenflasyon psıkolo|isl»ni kırmanın kolay olmadığmı ortaya koydu. özel sektörün catılım gucü» vo fözveıi sının» konusunda bir flklr verdl. «Sıkı para polltıkası»nın lafı bıle bu sektörün çeşltll kesimlerinl ayağa koldırmaya yettl. öte yandan Dünya Bankası, İMF ve OECD desteğınin ekonomık ve polıtik bedeline ışık tutacak gelışmeler, ziyaretler, dotoylıdolaysız baskılar bırblrinf Izledl. Türkiye Içın kapitalist sıstemln merkezlerınde bıçllen kaftanın hic de buyümeye, gelışmeye elverişll olmadığı belırginleştl. Bu reçetelerın sosyal ve slyasal bünyemlzde acacağı yaralar gıderek artan sayida kişlnin dıkkatınl çekneye, kafasını kurcalamaya başladı. Sonundo ıktldor cevrelerl de etkılenmenin dışında kalamadı ve bir AP mılletvekıli. alınan ekonomık tedblrleri tlsabetsız ve sosyal colkantılara yol açacak mahlyette> gördüğünü belirterek ısfifa ettl. Uluslararası kuruluşlarda da görev yapmış olan bu mılletvekfll istıfa gerekçeslnde. cmllletl ekonomlk seferberlığe sevkedecek yerde devamlı borçlanmalarla kapitülasyonlara götüren» anlayışa da catıyordu. Kısası, tüm fyimser beyan ve vaadlere korşın 2425 ocak kararlanna bağlanan umutlar glderek sonüyor ve blr seçenek arayışı yaygınlaşıyordu. O çılaş'yolu varım? Hazırlayan : Osman ULAGAY VonomiV tedblrier paketî»ne Ilk" gunterd» buyuk umutlar bağlayıp da uc aylık uygulananın sonuna kaygılannı glzleyemeyenler böyle düşünüyordu da bu tpaketıln Türkiye İcın, toplumun yaygın kes mleri Içln blr cçıkış yolu» olamayacağını daha Ilk gunden cörenler ne dıyordu acaba' IMF'den onay almanın, OECD'den kredı sağlamanın ther şey» demek olmadığmı bılen, Türkıye ekonomısınm dışardan pfanlamasının orta ve uzun vadelı etkılerını kavrayan, ekonomı ve toplum ıçın ağır bedelmı düşunen uzmanlar, bılım adamlcrı bürokratlar dururru nasıl değerlendirıyordu? Bu kışıler Türkıye'nın uretım potansıyelını nasıl goruyor. bu potansıyelın seferber edılmesı Içın neler yapıtmcsı gerektlğini düşunüyorlardı'' Ve eleştirıleriyle, önenlerıyle Demırel hukumetının ekonomık polıtıkasına geçerlı seçenekler getırebılıyor. ct6k çözümıün bu olmodığını ortaya koyabllıyorlar mıydı'' Bu ve bunun gıbi sorularo yanıt get'rmek icın hazırlanan bu röportal dızısl, Turkıye'dekl bılgl ve deney bırıkimlnln Demırel paket ne seçenekler o'uşturabılecedjl yolundakı inancı pekıştırdığı ölçude amacma u'aşrrış olaçaktır. DOÇ DR. BİLSAY KURUC. SBF ÖĞRETIM UYESI IKEN 1978 YILI BAŞINDA DPT MÜSTEŞARLIĞINA GETİRİLMİS VE DEMIREL HUKUMETİNCE GÖREVDEN ALINANA DEK BU GÖREVİ SÜRDURMUŞTUR. tV. BYKP KURUC'UN MÜSTEŞARLIĞI DÖNEMİNDE HAZIRLANMIŞTIR. Bilsay Kuruç: Hükümetin ekonomik tedbirleri, Türkiye için son şans değildir,, Eriyen kaynaklarla çalışmak zorunda kalan kamu kesimi zor durumdadır pıyasa» denllebilecek örnekler zoten ekonomıdeki agırlık merkezlerının dışında va onemsız boyutlarda. Kritık mallardan bir bölumunun piyasasında tekelcılik hakımdır. Bır bolumünde de «çift fiyat» ortamı oluşmuştur. Çift fiyatlı pıyasalar «ak» ve kara» servetın, Türkıye'den «koçan» ve «kaçmayan» sermayenin fcariikte ve ıçiçe besledıği piyasalar halındedir. Böyle b r finansman kolaylığı iç'nde, pıyasayı elde tutanlar ölçüsuz rısklere gırebılırler. Cunkü. fıyatlorı ıstedıklerl gıbı saptayabilır ve bunun bedelınl tuketıcılere ödetırler. Bu piyasalarda yuzde 100'e varan hatta bunu aşan faızler vardır. Ama denetım v» vergi yoktur. İşte, Turkiye'de enflâsyonun kaynakları hallne gelen vo «herşey»! fınonse eden bu piyasalarda bır «serbestlik» aranırsa, bu plyasalan eldo tutanların. fryat bakımından olduğu kadar finansman bokımından da sahip olduğu, guce dayanan serbestlıktır. «Ak» ve «Kara» serve tin içıçeliği, yarın öbürgün büyük Iflaslara, cok büyük çalkantılara neden olacak ve ekonorriyl sarsacak clddıyette bırşeydlr. SORU Enflâsyonun slyasl yönlerf, omoclon da yok mu? KURUÇ Işın o yönüno glrmek Istemfyorum, Tflbıi, böylo bir ortam. enflâsyonu kamu kesimlnl gücsüzleştırmek ve çalışan sınıflan slndlrmek Icln. bır orac olarok kullanmak Isteyenlero etverlşll blr ortamdır. Ama bu cok sakıncalı vo çıkmaz blr yoldur. SORU Enflâsyondan kiml sanaytctter de zarar goruyor mu? KURUÇ Kısaca değındığım gıbl, özellıkle orta ve kucuk sanayicıler başta olnrak üzero. Türklye'nln yenı gelışen ve cok dınamık bir yotınmcı kesimi, son aylarda uygulanan politikalardan buyüfc zarar gormüş durumda. Sanayî sürekll llgi isteyen bır ıştır. Malıyetlenn hızla yükselmesl vo flnansncn gücünden yoksun kesımlerde ıc pora sıkırrtısınm çok artması, bu bakımdan Türkiye'de yatınm cılıâa büyük darbodlr. Bu gldiş îçinde enflâsyon dafgalarından destek alan büyük sermaye küçuğü yutmakta, oma ekonomiyo birşey katmamoktadır. SORtl Durum kamu keslmlnde va özel kesimde bu yonden benzerlikler laşryor mu? KURUÇ Aslında, kamu kesimi çeşltll sorunlar ıçındedır ve sürekli olarak azalan ve ertyen kaynaklarla çalışır. Bu durumun yanısıro, bu yıl, kamu yatırım progromının kalkınn*aya dönük nıtelığını yitırecek darbeler aldığını da görüyoruz. Başta makına imalâtı olmak üzere, demir celık, petrokimya, çimento, şefcer, gübre, glbl, imclât sektörünun en krıtık dallarında son aylardakl mudahalelerle proio odenoklen kesılmiştir. Ayrıca, dogal kaynaklar, sanayi ve ener|l alantnda coğu Orta, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da olan yüzlerco proie ise program dışı bıraktlmış. veya bıtırilrre tarihleri bır ya da bırkaç yıl oteye atılmıştır. Kaynak bakırrından sıkıntılı olan yıllarda, projeler arasında oncelıklere göre blr dü zenleme yapılması zorunla hale geleblllr. Ancak, kamu yatırım programına yapılan müdahale bu değil kamu yatınmları üzerinds Turkıye'nln Oret ken gücünü zayıflotacak ceşıtten cöküntO yaratacak birşeydır Bu bakımdan. bugün bu uygulomalara gınsenlerin, gelecok yıllarda Türklye'nin uretım yapısındo ortaya çıkacak büyük sorunlcr do büyuk sorumlulukları olacaktır. YARIN: PLANLAMAYA NE OLDU' Türkiye'de ''ak,, servetle "kara,, servet içiçe geçmiş, hamur olmuştur SORU Türkiye ekonomislnde önemli deglşlktlkler öngoren «ekonomlk tedbırler pokeU»ni getlrenler bunun «tek cozum» olduğunu vurgulomaya da ozen gosterdiler, «başkasını bilen var sa söylesin» dediler. Bu cağrıya Ise bugune dek kapsamlı bir yanıt venlmedl gallbo... KURUÇ Ben bugüne kador konuşmamoyı ve ekonomıde ycpılan değişıklıklerı değerfendîrmek İçin makul blr sure beklerreyı tercıh ettım. Artık ekonomının nereye doğru gıttığını soy leyebılme^ içın yeterlı gozlemimız var. SORU Şlmdi Ilk olarak şunu sormok (stıyorum. Sizce ekonomiyl buyuk olçüde yeniden yonlendirmoyi amaçlayan bu kararlar, Iddla odildıgi gıbı ıdoğruyu bılen» birkac uzman ya da teknısyenın buluşu mudur? KURUÇ Son aylorda görduğumüz kararlar ve uygulamalar sadece bır veya birkaç teknısyenın ışı değildir. Birkaç yıldır adeta bir «kamuoyunun programı» gıbl oluşturulan düşüncelenn ürundür. Bu, «özel sektorun kamuoyu»dur. Bugünku kararlar da bu özel sektör kamuoyunun ka'arlarıdır. 3u kamuoyunun hemen bütün ısteklerl Bon kararlarla yerıne gelmlş, Isteyecek pek G? şeyi kalmıştır. SORU Bu durumda ekonomiyi artık özel sektör yönetlyor, yönlendirıyor dıyebilir miyız? KURUÇ Boyle bır gucü ozel sektörün tümune atfetmek yerıne, ben onun kamuoyuna hokimolanîarı, onu sevkedenlerı kastedıyorum SORU Bu kamuoyunu dış çevreler de etkilemlş midlr sizce? KURUÇ Tabıı. Bunu olanca genışliğı fle gör~ mek gerekır. SORU Tedblrlerin 'tek cözüm' olduğu Möiası? KURUÇ Ekonomının yönetım ve sorumluluğunu ustlenen kımselerın bazı temel soruları ce vaplama yukümluluğu vardır. Bunlardan bın ve bırncısı. ekonomıde uretımın durumudur. Yanı. ıhtlyac duyuian mallorın uretımi ne olmuştur, ne oıacakîır' Bır baska soru, bu üretımın ve yapılacak yatırımların fınansmanıdır. Bu fınansman nasıl soglanmcktadır'' Bır başka temei soru do. bu ısler icın katlanılan sıkıntılan kımler,n omuzladığıdır. 3unların cevapları açık seçık olmczsa. «alınan tedbırler Turkıye'nln son şansıdır» veya sbunlardan başko tedbır olınamaz» demek bır deger taşımaz ve gerçeklerın gızlendıgı ızienımını verır. Bır ekibın «son şansı» olabılır ama Turkıye'nın «son sansı» dıye b'rsey yoktur. Bu tur duşünceler «karrucyu» oluşturma endışesınden oteye b r onem taşımaz. Turkıye ıçın tedbır hıçbır zaman tukenmez. Ancak, alınacok tedbırlenn hesaba dayanıp dayanmadığı, ısabetlı olup olmadığı sorunu vardır. Yanı. toplumun refaha ve esenlığe nasıl ve ne zaman c kacağı sorunu vardır. Tedb'rlerin malıystının ne olacağı, bunu kımlerın yukleneceğı sorunu vordır. SORU Bu acılardan durumu, gidişl nasıl değeriendırıyorsunuz? KURUÇ Devlet Işlerme aıt rakamların yaymlanmasmda gecikmelerın başlaması ve rakamların güvenılırlığının azalması, ekonomıde Orta ve küçük sanayici uygulanan politikalardan zarar görmektedir ne kadar, enflâsyonun açıklanmasım da «özel saktor kamuoyut ustlenmiştır. Boylec». enflâsyonun durdurulması Içın önerıler de aynı kalıptan çıkarcasına btribirlne benzemıştir. SORU Biraz OÇOT mtsınız bu oçıklcma yönttmini ve buna göre Ileri sürulen öneıHerl? KURUÇ Ozel s&ktör kaflnuoyunun ytllardır one surdüğü, enflâsyonun uc kaynagı olduğudur. Bunlardan bırl, KIT'lenn açık vermesi ve bu açı ğın Merkez Bcnkası kaynaklanndan karşılonması. bır başkosı, ucretlerın artışı, bır üçüncüsu de toplumumuzun urettığınden daho fazla tüket mesıdır. Bu kamuoyunun, enflâsyonun bu «koynaklannı» kurutmak ıçln önerdığı tedbirleri ve polıtıkaları da bılıyoruz, Bunlar, 1980 yılı başından ıtıboren uygulamaya konulmuştur. Bunların başında, enfkreyon gerekçesiyle KİTIeri kendl kaderlerl ile başbaşo bırakma polıtikası gelmıştır. Ikınci bır poîıtıka, ucretlerin enflâsyonıst etkısıni önleme gerekçesiyle, toplu sözleşme düzenıni yepyeni bır bıçımde denetım oltına almcrktadır. Uçüncü bır polıtıko da, bütün fıyotları olağan ustü duzeylere yükselterek, toplumda tu ketımı toptan kısmaya gırişmektır kl, bu uretımın görünur bır gelecekte artırılamoyacoğının da bır çeşıt ıtırafı oluyor. SORU Sizce baska nedenleri de ml var Türkiye'dekl «nflâsyonun? KURUÇ Türktye'nin 1975'den berl yaşadığı enflâsyonu aydınlatmakta bu kişiler yetersizdır. Türkıys'nın 1974'den beri petrol fıyatlan ile sınaı mal fıyatlan «kıskacısnın arcsında kalarak dış djnyadan alabıldığme enflâsyon ıthai ettıği bır gercektir. Yıne, 1975'den ben Türklye'nin dış dun yaya en başta özel sektörün fmansmanı yoluyla «açıldığnda bır gercektir. Ylne birkaç yıldır gor düğürrüz bır başka gerçek de, enflâsyon surdukçe, özel sektörun çeşıtli tekelci unsurlannm malıyetlerdekl artışlara göğüs gerebılmelerl ve kendı fıyatlarını kendl guclerı oranında yükseltebıtmelendır. SORU Bu durum •nflâsyonu nasıl eîklliyor? KURUÇ Enflâsyon, ekonominin ve toplumun butun kesimlerıni daha önce gorulmedık bıcımde sarsmıştır. Enflâsyonu sadece komu keslmıne ve çalışanlara yükleyen klışsleşmış ve tek yanlı teşhısler ve politıkalar, bu çok yönlu olay karşısındo care oimamaktadır. Nitekim. son gelış meler bunu gostermiştlr. Normal bir Bonayıcınır, srkmtı içinde olmasıno karşılık, ozel sektör, içın deki etkıli çevrelerin rral piyasolarında fryat sap tama guçlerl artmakta ve Türkıye'deki moli sls tem ve para pıyasaları bu gücü fınanse edecek bıçlmde tşlemektedır. «Ak» servet ite «kara» servet buyük sermoyenın elmde hamur olmuş tur. Kısacası, komunun bütçe ve Merkez Bankası üzerine ne kcdar «enflâsyonıst yuk» getırdığı bilinmekte fakat büyük ve kücük sermaye kesiminın yarattığı, gıtgıde büyüyen finonsman a Ciğı teşhis edılmemekte. bu toplum tarafından ödenmektedir. Jşte, «nflâsyonun kaynoklan arasmda bu hususlar gıtgide daha çok önem kazanmaktadır. SORU Hükümetin sözcüleri piyasalarda «serb«st» rekabetin uygukınocoğım «• h«rşeyın adeta otomatik bicımde duzeleceğini soyluyorlar. Bu belirttiğlnfz noktalarfa... KURUÇ Bu konularda birşev söytendîğlne veya yapıklığına raslarradım. Bugun «serbest de Işlerin lyi gitmediğmln Işaretlerindendır. Son aylarda da böyle. Uretırrle ve flyatlarla ılgıil net vo sağlam vert yayınlanmıyor. SORU Yıne d* bazı değertendlrmeler yapılamaz mı? KURUÇ Yapıiablllr kuşkusuz. Örneğın uretima aıt bılgıler, ekonomi içın krıtık oneml bulunan bırçok malın üretlmmın ve kapasıte kullanımının auştugünu göstenyor. 1979 un ılk uç ayında 31 rmlyon ton çımento uretılmışken, 1980 de bunun 1 8 milyon tonda kaldığı anlasılryor. 1979' da aynı aylorda çımento ihracatı 590 b,n tona uloşmışken bu yıl bu, 100 bın tonda kolmış. Ayrıca, gitgtde artan bır bıçımde, çımen to fabrıkalarmın do durrrakta olduğunu bılıyoruz. Demır çelıkte de aym durum vardır. 1979'un Ilk uç oyından 120 bın ton blum celık üretılmesıne karşılrk, 1980'ın ılk ıki ayı 62 bın tonda kalmıştır Hadde ürünlerınde de, 1979'da ı!k uç ay da 99 bın ton nıhaı ürün elde edılmışken, 1980ın ılk ıkı ayında ancak 39 bın tona erışebılmıştır. Gubre de aynı durumdadır. Gubre fabrıkalarmın geçen yıl 625 bın ton olarak ongorulen 3 aylık uretım programı, bu yıl 550 bın tono duşurülmuş ve üretim de duşmuştür. 1979'da 475 bın ton olarak gerçefctesen ılk üç ayiık uretım, 1980'de 380 bın tona düşmüştür. Ayrıca, gubre ithalâtında do 850 bın tonluk bır açık vardır ki, bu, yurtıçı ıhtıyacın ancak yarısının karşılanabılmesi demektır. Gubredekl durum önümüzdekı yıllarda tarırrda üretıml çok oîumsuz bıçımde etkileyecek tır. Aynı bıçımde, ham petrol ıstıhracında, kağıt urstıminde da geçen yılın onemlı olçüde gerısınde kalınmıştır. Tabıl, yotırım mallannda da aynı durumdayız. Bu durum, blzl, «enflâsyon ıçınde durgunluğa» flöturmektedır. SORU Pekl, bu tedbirler paketl getırflmeden ekonomi zaten bir enflâsyon içinde değil mfydı? Bugunkü durumun farkı ne sizce? KURUÇ Evet, ekonomi görünen ve hissed'len bır enflâsyon içındeydı Fakat şımoı «tedavı ©tme bahonesıyle enflâsyonun büsbütun hızlartdırıldığı bır doneml yaşıyoruz. Ocak ayında el yor damıyla, zarronsızca ve olçüsuzce yapılan bır devalöosyonun, ekonom lye somut olarak hemen hıçbırşey getırmedlği, buna karşılık enflâsyonu çok hızlı seyreden, cok tehlıkeli bır duruma sok tuğu bır dönem bu. Fıyat endekslenyie ılgıli resmı rakamlar bır türtü yayınlanmamakla bırlıkte, enflâsvonun 1980'ın Ilk üc ayı sonunda yüzds 50'yı bulduğu onlaşılryor. SORU Enflâsyon oronı bu yıl sonuna kadar ne olur? Orneğin yüzde 60'a duşeceğinl soyleyen yetkilıler WT? KURUÇ 1980 sonuna kadar enflâsyon yüzde 150'yı bulabılır, hotta aşabılır. Yüzde 150'!ık bır enflâsyona gıdlş de, ondan donüş de cok sancılıdır. Yüzde 150'ltk bir enf!â6yon dunyası çok değışık bır dunyodır. Türkıye bugüne kadar bunu yaşamadı. Fokat, soncıyı asıl artıracak olan. enflâsyonla bırlıkte durgunluğun ve yoklukların artısıdır. SORU Giderek azgınlasan bir enflâsyon olgusu nasıl açıklanabılir Turkiye'de? KURUÇ Türklye'nin yaşadığı enfîâsyonun nedenlenni lyıce aydınlatmak zorundayız. Bugü Yıldönümünde, adına konan, haber ödüiönu Cüneyt Arcayürek kazandı. istanbul Universitesl iktısat Fakültesi Mezunlan Derneğlnın tKarınca Bılımsel Ödulü» de bu yıl Bülent D'kmener'ın anısına ayrılmışt/ O odulu de, sırasıyla Doç. Dr. Mehmet Sümer, Hasan Karacalı Tunç Tayanc. Muh terem Erkal Sanem Gürol Yavuz Goktug Ahmet Okan aldılar... Bulent'ın dostluğu, etkısi gazetecılerın gonlunde sillnmeyecek. Adalet Ağooğlu, Sanatsevenler Derneğınde düzerılenen torende, «Madaralı Roman Odulusnu alırken yaptıgı konuşmada, şoyle dedı: En buyuk odul, okurların verdığı ödüldür... Doğru soyluyordu. Ağaoğlu konuşmasında, Madaralı Roman Ödulunun kendı ıçınde yenılenmesınden mutluluk duyduğunu da söyledı Adalet Ağaoğlu'nun bır okuru, Dr. Gungor Karagozlu, onun «Bır Duğün Gecesı» romanını okuduktan sonra, şu dızeıerı kaleme almıştı. «Gu neş Kursları Otekıler»dı başlığı. «Nesıno gerek yoğmurun çıselerresi, Nesıne gerek bır menekşenın gunayd'nı, sabahın erkenınde, Açıp da btr eskı şarap gıbl dınlemek, Şopen'ı, List ı Hacı Arıf Bey'l, Dede Efendı'yı... Kemlrmek var ya fluzelım çınar ağacım, Zamanın olduremedığı. Torıh ötesınden kalan bu gune kurtçuk'ar değil, Nasılsa yolunda düzenler va dumenler Kemır gıtsın bır tarafından, Ortak ol çınara öy!e mı? Tarıh otesinden kalan bu güno Kurtçuklar değil Guneş kursları Zamanla yarışon » Güngör Karagozlu'nun dızeleri, törende okundu .. TRT, Bülent Dıkmener Ödulunun sonucunu açıklarken, Bulent Dıkmener'ın çalıştığı, Yazı Iş'erı Mudurluğünu yaptığı Cumhurıyet Gazetesınden soz etmedı. Reklâm olur dıye herhalde. Tercüman Gazetesı o'saydı, ohooo! Işte, sık sık söyledığım «naylon gazetecılık» anlayışıdır bu. Öyle yetısmlşler, öyle gelmışler, öyle de gıdeceklerdır Her don6mın adomı gıbı davronanların foyaiarı çabuk dokülur ortclığa. Aaa, dedı bır arkadaşım, ben birınl bılıyorum: 27 Mayıs'a oynadı, Talat Aydemır'e oynadı, 12 Mart'a oynadı, CHPye oynadı, şımdı ortulu MC'ye oynuyor" Örtulu MC ıle bırlıkte onlar da çekıp gıdecekler belli Olay'ara, olup bıtenlere bu denli nasıl kör, nosıl sağır kalınabılır'* Beledıye otobusunde konuşuyordu ikl klşl. Blri şöyle dedr Bızım mahallede. geceleri sokağa çıkamıyor kımse Sabahlara kadar sılah seslerınden uyuyamıyoruz. Cocuklar, yataklarını ışlatıyorlar! Her olay hukümetın başmın bır gün doha Iktıdannı uzatma bahanesı yapılıp duruyor Dunya yıkılmış, kımsenın umurunda değil. Boyle bır ortamda gazetec.lık, yazarlık yapıyorsunuz . Bir okur şoyle dedi: Slzın uğraşınız da cok zorl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle