15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHUEİYET 15 NİSAN 1980 YEDÎ BEYOĞLU AS (47 63 15) Msdam Catood B I . ATLAS (44 08 »3) . Ernnıanoeile s . Krıstel R F . MELODİ (M U 14) ÖMta Cuman R.İ S\RAY ( « 64 « ) Çılgm Gazeteci. SITE (47 C9 47) B e d d n B Ersoy. 8INEPOP (43 70 71) D*Blzdei' Geler Car.av»r R I . YENtMELEK (44 42 89) Assa Fedaller, B.t. VF.MS (49 69 44) Beddua B Ersoy tPEK (22 23 13) AJym 7*dalleri. İST4NBCL, (21 23 (7) Beddua B Ersoy. KRISTM, (>1 57 M) Beddua B. Ersoy. SVFAK <Î2 25 13) Beddu» B Ersby. TILDIZ (21 11 37) 1 Kazanova. 2 Patron \S (36 00 50) Eteklar H». vaya. KADIKÖY (37 74 00) VabW Aile. KEN'T (36 96 « ) Beddna B Ersoy REKS (36 01 1!) Dlran». SVREYH (36 06 O Er(enlık Çatı. Kaftancıoğlu'nun ardından... Konur ERTOP P)r sabah Işıne gıderken saldınya uğrayarak öldürulen Prof. Cavıt Orhan Tütengıl'm cenaze törenınde Ürrvt Kaftancıoâlu cop yemış, itılip kakıl"*>ış, bobrek kanoması gecıre rek hastaneye kaldırılmıştı. Beş ay sonra kendlsl da Tütengıl'ı kurşun!ayan!arın, ılerlci oydın konına gırenlenn saidırısına uğradı; lcınde yoşadığımız adı konrnamıs savaşın çohıtlerı crasında yer aldı. TUTUKLANAN ÇOCUK KİTABI Öldürülüşünden on çun önco son kitabını getırmıştı gazete* ye. tAltın Ekın» adını taşıyan bu yapıtı tKüıtür BQkanlığı»nco bastırılmış, ama Sıyosaı yonetımın değ.smes naen sonra 15 000 kıtap sakıncalı gorü'ereK depoclo tutsak eaılm'ştı «Altın Ekın» bir çocuk romanıydı oma kend.s ne kjrşun s.kocak olanları cıleden cı!<orrnosı bekıonecek nıte, kteydı. Hak yıyenlern, cclışonlan somurenlenn karşısmdaydı. Kul yutmayan, gucluKien vsnrrGS ni beceren. ezılmeyen, haKkını koparıp almosınj b'len b r çocukkahraman canlandırıyordu. Bunu yoparken gerçekçı bır romanın dokusunu, Keloglan o/kuierının ıplığıyle orüyordu... HALK EDEBİYATIYLA İCİCE Ko'tancıoglu. Kars'ın Hanak llcesınde Saskara köyunde doğmuş, Cıiavuz Koy Enstrtusunde okumustu. Yetiştıği ve yıllarca yaşadıgı yerlerde folklorun, halk edebıvatının bereketlı zengınlığı, gormesmı bılen gozler onune serılıyordu Kaftancıoğlu bu buyuk kaynaktan yararlanrrayı başardı. Yakından tanıdığı Alevı geleneğınn ınsana ve gerceğe donuk sağduyusundon gelen uyacekinmemlştl. Sanotını besleyen folklor v» haik edebıyatı b'r aroştırıcı, b r derlemecı clarak bır dızl vopıt vermesını sağlamıştı. Derleyıp auzenledığı masal orneklennı «Tek Atıı Tekin Olmaz» adlı b'r kltapta yayımlcmıştı. TRT'de program yapımc sı olarak cohsmaya başladık ton sonra halk hıkâyelen uzennde cok daha genış bıcımde dardu AYDINLATAN, BILINCLENDIREN YAZAR Kaftancıoölu Dunya Çocuk Ythnda «Dort Boynuzlu Koç» adlı cocuk kıtabını yayımlam sf. Yakından tanıdığı köy yoşamını, koy gerceklerınl dıle getırirken cocukokurlan bılmçlendırmek istlyordu. Ona TRT odülunü kazandırarok sar.ot yolunu acan «Donemec» adlı öykusü de özyaşamından gelen cızgılerle böyle blr uyanışın eşığındekı bır köylü cocuğunun ökuz gütmekten kopup enstitü oğrencısi oluşunu anlatmıyor rtıuydu1' Toplumumuzun yaşadıgı d«neyler Ümıt Kaftancıoğlu'nun düşüncesınl bıledıkce başına ocıion dertler coğalıyordu. Son gunlerde yaşamın gerçeklenn1, toplumumuzun dertlerınl sergileyen blr programı yayımdan kaldırılmıştı. Yazdıği kltap devletce basıldığı halde depoya tıkılmıştı. Dlnleylclsi gıbl okurundan da koparıimak Istenlyordu. Üzenna sıkılan kurçunlar onu 6onunda dunyamızdan da uzaklaştırdı. Şımdl onun anısı Işleylp oeniş kıtlelere ulaştırdıgı halk hıkayelerınde ezılenlerls yan yana olon, haksızlıklara dırönon, «Kimsesizlerın, yalnızların, yoksulun, kolu kısaların hokkını uzun kollulardon almak lcin» dağbaşlarını tutan kohramanların dünyasındaki yorinl alacaktır, Tiyatro Evreninden AKSARAY DÜNYA (49 01 6">) Cı.ajet &wesi R I EMEK (44 81 39) Vahşl Anlar B î FtTAŞ (43 »1 6*) Seıseı Öfretmec R I GAZt (47 96 63) njiK RI. LNCt (40 45 9ö) 1 Seı> Koçyığıt. 2 TopraSın Oğîa I. Tatluas. KENT ( O 77 82) BI. KONAK (48 26 06) Tar» C. Bronîcn R I LALE (44 S3 95) Dlrana. Çocuğa Tiyatro Engin KARADENİZ Cocukluif, dokunulmozltğı olon blr gölgedir, yetlşklnIlğe göturen b,r koridor değıl. Yetışklnler dühyasının tum boyoğılıklarına henüz bukınmamış, kendl yasaları olan blr dünyadır cocuğun dünyası.. Bazılanna göre cocuk t/yatrosu, güciendirilmls gerçeğın oyunudur. Çocuklara, genclığe uçmalan lcln guc veren tıyatrolordır boyle düşünenlenn kanısına göre.. Bazılart cocuk tlyatrosu deylnce, Anglosakson cocuk yazınının cok sevılen başklşisl «Peter Pan»ı sonsuz çocukluk bahceslnde hiç buyutmez, mutlu bir tutsak olorak bırakır. Romantlk cocuk tlyatrosunun «Mavi Fll»inl bıi turlü öldüremez bunlar^ Altmışlı yılkınn sonlorında «yenl polltrk so!cular»m reform pedagoıisl ile daha doğrusu yarattıkları pedago;ık devrimde bıle bu lk| göruş atbaşı durmuştur. Cocuk. son derece soraklı (mütecessis) blr varlıktır. Kendisme ve boşkasına ilışkın bırşeyler oğrenmeğe susamıştır. Çevrelerırvdo oluşan anlaşılmaz şeyler ıc n kesın açıklamalcr kullanırken sınır korumazlar. Çocuklarda tiyatroyu yalnızca Izlenecek btr sahne olarok benimssnme alışkanlığını kaldırıp, yenı bır tiyatro anlayışı kurabılmek İcın, tıyatronun kendını başka biclmde Ortaya koyması gereklr. Bu ccıdan bakıldığında cocuk tlyatroları eğlendırıci blr anlatım biclml taşımakla bırlıkte, daha cok eğıtıcl amacla yazılmış oyunlorı ele almalıdır. Kentsoylu toplumlarda cocuk tıyotrosu salt cocuklart eğlendlrmek, onlara bur|uva ıdeolo|ısını aşılayan, cofcluk parasal kazanc kaynağı, bır çeş.t tecımsel tiyatro olarak Iş görur. Çocuklara ya eğıtse! acıdan hiçbır çey verllmeyerek dolaylı olarak, va aa burjuva ohlakı ve bireycılık anlayışı öğretlsel blr bıcımde verılerek doğrudan burıuvokopıtal.st evren gorüşu ıcmde yetışme'erl sağlanır. Özetle kentsoylu anomalcıdır bu tlyatrolar orneğın ABD de ve tum anamalcı ulkelerde... SSCB'de. Bjlgarıstan'da, Demokratık Alman Cumhunyetı'nde cocuk ; /atrolan çocukıarı ortaklaşacılık yanl kollektıvizm onloyışınm \e sarvatsal yaratımın gereklen ıle eğıtme amacını guder. Yapısı geregı b;r kazanc kaynoğı olarck tecımsel t.yatro nıtelıgı taş maz. Çın Halk Cumhunyetı'nde cocuk tlyatroları, cocukların yazdığı ve oynadığı komunal, oyunlan ve Pek.n Operası ozellıklerını taşır. 15. vs 19, yuzyıllar arasında varlığını sürdurmüş ve bu sure lcınde tıpık özeilıkleri ı!e doruğuna enşrrış Cın tıyatrosunun oyun turu /e biclmlnın geleneksel özelılklerne saygılıdır. Federal Almanya'da cocuk tlyatroları, cocuklann tlyatro ıle bir yandan etkin bıcimde llgılenmesi, blrlikte dıjşünüp bırtlkte oynaması amacını guder. Öte yandon bazı keslmlerde cocuk tıyatrosu yalnızca eğlendlrlcldlr. Yenl kan yepyenl kuşakların yetıştlnlmesl. bolll blr külturls yoğrulması acısından onem taşıyan cocuk tiyatroları Türkıye'de istanbul Şehlr Tıyatrolan ile boçlamıştır (1935). Daha sonro Devlet Tiyatrosu'nun kapsamma aldığı (1947) çocuk tiyatrosu 1950'lerde savsaklanmağo başlanmıştır. Sözkonusu ödeneklı tlyatrolann yanısıra birkac ödeneksız (oze'> çocuk tiyatrosu da yaşam savaşımı verm şaır. ACOK <Anadolu Cocuk Oyunları Kolu'» ayakta durmayı başarabılmış, AÇT 'Ankora Cocuk Tiyatrosu) propoganda aracı olmamağa ozen gostererek bankaya sırtını dayamak zorunda kalmıştır AST (AnKcra Sanat Tıvatrosj^. AHT (Ankara Halk Tıyatrosu) yan uğraş gıbi baktıklarından doğrusu va bakmak zorunda kaldıc'anndcn etkınlık clanı kısir kal mıstır. Baş ıboşına uğrasın zo'unlu kı'dıgı parasal koşu'ıor gercekleşredığı surece DU denlı üğraş'n başarı/a uloşmaması e'bette doğaldır. Cocuk tiyatrolannın yani cocuklarla b'rlıkte çocuklar ıcın t'yctronun yenı bıcımı lle cocuklara blr eğlence oluştjrması gerceği doğaldır. Ama sorun bunun'a da kalmomoktadır Cocuk tryatrosu yakiaşık Ikıyuz yıl once başladığı gunden bu yana aynı zamanda eğıtsel tıyatrodur. Böyle bır görevln nasıl yerine getrHeceği konusundaki görusler her zaman bırbınnden fark'ı olmuştur. Çünkü bu gorevı yenne getırebılmek icın yalnızca sanat arcclan ye'erlt değildır. Eğitsel polıttk bılınca de gerek vardır. Bu da düzen sorununa bağlıdır, rej;m sorunudur... KADIKOY P Tesl lartç her t«M f a . C Te«.. Pa.ar 16 00 ÇFVRE T t l \TRO«U (Kent«f T. 46 35 89) . .. tPlç Korusu» SJı, Çar, Per, C Te c t, Pazar II ''i C Te«i, Pazar 18 CtZZAR (Kenıer T 46 35 8») • Crun Ince Bi Yol» Ça. 15.00. CuTii î ! 00 C. T««ı. Paıar 15 00 O. CLKO • U. ÖZCAS (46 M *1) «SfllJmac BıcanaK» P Tesl barlç her jreca 21 00. C Tesl. Pazar 16 00 DCVEKIŞU KAB^RE (44 *• 75) .. «Hek'amla'» P. Te«t tıario her eeos 2145 Car^ C Te''.. Paz« 13 35 HtSSELİ IIARİKALAR KUMPVNVASI (Şan Slnrmuı 47 03 15) ... P Tesl narlç her sec» Î0 30. C. Tesl. Pıızar 17 00 IST4NBCL B J R U K SAHNESİ <Mrnl Taycne • Kenter T. 46 îj 89) . .. t41 42'den tnsan Mojızaralan» Per. 18 O u K t M OVCNCLHRl 1K. M » tefapasa Çevre T. 15 01 78) tSodrunıdakl Pe^.cere^ Çar. 15 00 îl 00. Per 31 00, Cum» 21 "0. C. Tesl. Pazar 15 00 • 15 00 ORTAOTÜNCCTJİR (RarUTe) . tSahlan da Vumrlan Sdı, Per., Cuma, C. Te» 21 00, Car , Pazsı 18 00. C Teıl. Paısr 15 00 NE.MT tTGCB (SlşH CmH T 47 S7 17) ... . «Blyonlk Ç o cuk» P Tesl hanç her £ec« 21 00. C Tesl Pazar 16 00 f.ırnız MKIRI DHVLFT TIVATRO'îü <45 53 36) OD\ T . «Xrt>l Olüyon Salı, Çar , Per , Cuma 18 30 «Kedi Evi» C. Tesi 11 00 15 00 Pajar II 00 15 C O BÜYLK S. . «Fransıı Tıyatrosu» Cuma 20 00. C Teu. 21 00 «Durusma» Pazar 14 30 FATtH <ÎS $3 «0) ... tTı* pan» Car î : 00 Pazar 15 30 1S.30 «Karar 71» Per.. Cuma 21 00, C Tesl 18 30 î l 00 MIJHSİV TRTtftRLL (40 TJ *0) .... tETKet Sau> Car. 2100. Pri7ar 15 30 18 30, «Balaoan A?a» Per Cumı. 21 00. C. Tesl li.30 îl 00 KADIKÖY (36 31 Zl) . . «Babanın GoriUerl» Çnr , P»lar 1S.30 «Yo'lar Tülsendi» P»r.. Cuma 19 0ü. C Tesl 15.30 19 00 LSKCDAR (33 03 97) fAtmasyonya Berbcn» CarPer., Cuma 21 CO C Tesl 1530ı. 21 00. Paıar 15.50 TEPEBAîJ (44 79 58) fSfclorun Matnlı» Çar. Per, Cnma 18 50. C Tet 15 i1. ı G o dot Geldı» Pazar lo 3u AU POY1UZIK.HJ . RORHAN ABAT (Si«U Cmlt T 47 87 17) «Vedı Deillen UMIT KAFTANCIOĞLU «1934 Y'LI VAZ.NDA VA DA GUZUNDE DOGDUĞUMU SÖYLER ANAM DOĞUMDA YANIMDA KIMSE BULUNMADIĞI. AILEOE COK ÇOCUK OLDUGU !C!N DOĞUMUMU2UN BILINMESI. ÖNEMSENMESI SÖZ KONUSU OLAMAZ » DIYORDU EDEBIYAT DÜNMSiNA TRT BUYUK ÖDÜLU'NU KA2ANAN DONEMEÇ ILE GIRDI TRT NIN ACTIĞI YARISMADA SECİCİLER KURULU TAHıR ALANGU, VEDAT GUNYOL. CEYHUN ATUF KANSU, RAUF MUTLUAY VE CEMAL SUREYA'DAN OLUŞUYCRDU. nlarla baslendl. öykülertnde ve romonlannda halk geieneğının işlenmış ustalığını yansıttı. Haikın törelerınl. ınonçlarmı tonıttı. Hcılkın yapıcı gucunu konu edındı. Düşunen, oraştıran. dogru b'idıgınl söylemekten kaçmma yan blr yazardı. Hakullah odh roportaj dızısıyle ilerıci oydınlar arosında yerleşmlş blrçok yanlı$ yargılara da karşı cıkmıştı Alevı aeleneğınl tanıtırken onun kendı ıcınde yer alan cıkarcılığı. somurüyü ortava koyup bır özeleşt'rı getırmekten .YAZARLAR NE DİYOR?. Adnan Binyazar: «İnsarnmızı gerçekçi bir bo yutta ele alıyordu...» Umlt Kaftancıoğlu cDdnemec» adlı öykusuyle btrden fılız vermiştl. Koy romanının tartışıldığt, donemın! doldurduğu göruşlerınn Irdeiendıgl bir donemde. Utııt Kaftancoğlu. Osnon Şahın le bırlıkte o topraktan fılızlen'verdı. Umıt, o büyuk kaynağı her urünuyle ortaya koydu. Halkm varatım damarlarından beslenıyordu Masal bırıkım'ennm b.ctmledıği Insanmı^ı gercskcı bır DOyutto els olıyordu. Yapıtlarında toplurrsal eleştıriyl Insanın gercekllğmın b.r gereğl olarak kullanıyordu. Onyargılı. kotı eleştır.den kacmıyordu. Bunu daho cok röportaıiannda yapıyordu. Nerede neyi yozacağını bılen bır yazın dostuydu. KaftanciOğlu Nasıi bird9n uçup g ttığına inanamıyorum. Yazın emekcısl dostumu saygıyla anıyorum. Tatar ad'ı bu vücs dcğlar yğıdı 'cm herhalde ber.ım gıbı yıl'orca oqla/3coklardır. Hikmet Çetînkaya: «Halkı için yazan bir klşiy di.» Cmıt Kaftancıoğlu Köy Enstıtüsu ç.kışh bı r yazardı. 12 Mart 1971 sonrası Izmır'e gelmıştı. Fuarda bır ıkı oğTetmen dosila bırlıkte oturup so>leşmıştik. Yuzunde her l:oy kokenlı yazann çızgılerı vardı Çocukluk yıllon yoksulluk ıçmde geçmışü. Ümlt yaşam oyküsunu anlatırken Mehmet Bayrak'ın koy enstıtulu yazarlar ozaniar yap.tında feoyle der. «1934 yıh yazında, ya da guzinde dogduğumu sojler auam Doğumda yanımda kımse bulunmadığı aılede çok çocuk oldugu ıçm do^ımumuzun bıhnmes:, onemseıımesı soz konubU olamaz » 12 Mart sonrası görevmden ahnmıştı. Ortulü MC donemır.ae de Doğan Kasaroglu tarafmdan göre\ ınden almraak ıstemyordu Cmit Kars'ın Saskara koyünrie dogmuş, Cıiavuz Köv Enstıtusunu b'tırmştı Ben askerlığimi Kars'ta >aptığım ıçin o yoreyi cok ıyı tanırım Bır sabah acımasızca öldurdü]er Umit'ı. O halkı lç»n yazan ve idşayan bır kışıydı. BULMACA 123456789 k&dar olan bölOmO YavTU"!Q olan. 9 Benzer. blrbırinl tamdmlayan Blr olaydan etüleııerek van'an dü;ünce. YUKARID\N AŞAGIYA : 1 Kabuklu denlı hayvanl»nndan. 2 Ozan. Aylık 3 Gsometri binmleıinden S e * tıs, »ükOnetll. 4 A5&9ı yuıcan. bellıll normal düzeyde 5 Sana. Ko»ul ekl. 6 TersJ pellr 7 Bir 15i, mutfaŞınrian, deneyerek ve yaparaic öğrenen (Çojul) 8 Blr hr.rfuj okımuşu Blr kadın adı 9 Ter^f büyük keder, uıüntü N "cnhm tarananndî»n (ömer Polat, Ahmet Arlf, Dursun AkCOT glbi) Doğu Anadolu'yu kend ne ozgü yerel dıl zengınlığlyle canlondıran etkıll yazarlarımızdan blridlr. Edeblyat dünyasına çık'şı, adları gızll tutulan yuzlerce yarışmacı ara9inda tDon»mec» adlı tok ve uzun hrkâyesıyle olmuştu. Asıl adı tGarlp Totar» olan, kent klşlllğlyle Umlt ilhan Kaftancıoğlu diyo tanınan yazarlığı 1971 TRT Hikâye Yarışması'na katılan dörtyüz omsk arasında, blr köy cocuğunun özel dlrenışıni ve özlemlerinl dlle getlren, adı geçen hikâye lle cok başorılı Idl. tHakullah» adlı röportajı ise Doğu Anadolu Alevllerı arasındak! özel dunyayı yan sıttığı icın Karacan Armağonı'nı kazanmıştı. Talip Apaydın: «Doğu insanmm çekisini çok \oirucu anlatıyordu.» Onu iyj tanıyorum diyempm Bır kaç kez göruştük. Yazdıklarmı okudum. Bır ara mektuplaştık. Ardaban'ın bır köyunden gelrruş, Cıiavuz' da okuyup ogretmen olmuş. Sonra eğitım enstitüsü'nü bıtirmiş Dogulu ınsamn acık yureklılığı. içtenhğı ve î ıgıtlıgı ıle donanmış, cana yakın b;r arkadaştı. TRT Buyük Ödülü'nü kazanan «Dönemeç»tekı öykülerı nasıl sev mıştım. Karakiî yolculuklannı no guzel anlatıyordu. B T yolculuk yazarıydı. O yapıtlarınm hemen çoğunda bir punduna getırıp yolculucu anlatıyordu. Çocukluğunda karda kışta. yayan yapıldak o ıssız köy yollannda çok jrürumuştu demek. Çok etkılenmişti bunlardan. Dede Kor kut anlatım bıçimınden gelen bır dılle dogu insanımn çekisini çok vurucu anlatıyordu. Derlemeleri ve araştırmalan ile halk kaynagına el. Dolu bırikım yapıyordu. SOLDVN SAĞA : 1 Se>ysr Eatıcı, portaflf tertahıyla çeşitl! mil'&n sa'an kl5! 2 Dı'er Bır renk 3 Boru çaJaraıc yapıian ujan. Behrli yer'.en kira!:,ıarak uygulanan r ^ ' l t ^ontem! 4 Bfr yere gonderllea esyaran liste«i. o Karışılt renlüı. 6 Oianak Tersi hatıra. 7 Deraırjlı. Bügtn 8 Y'Jzun, bunmun yaaicdan çozttrD SOLDAN 1 Asianaşjı : Keıran. rS 3 Azarlımafc 4 rekA. Hata 5 Sert. 6 Aclay Ao 7 nuntukO 8 ırA Arz 1 Tadılat 1 Akaryajut 2 Seza Ra. S iraK »naD. 4 Avrasya. 5 Nal MI1. 6 anfchraT 7 Mattnıat. 8 «raT. Kı, 9 Iskarm(H Cahit Külebi: «Romanı bir destan gibiydi.» Ümıt Kaftancıoğlu'nun klşiliğl co>< dıkkat cekıcıydi. Yazınımızda halkblilrrle sonatı cok başorıh biclmde Blr araya getırmışîı. Yelatan adlı llk romanı btr dostoo gıbıydı. Anadolu Insanınm acı cllesin» gur ırmaklar gıbl efsaneler v» şiirler katmı$tır O. il'< öykü kıtabı olan Dönemec'de, halkbllım ve efsaneye yer vendlğl ha!da, yıne de b:r destan ortomı vardı. Bu yopıtı izlenımcı buyük ressamların tablolan çıbl renk renk, pırıl pırıldı. Uykudakl baba müdür, orkadoşım Nazım Esen ve Insanlık örneğl öbur öğretmen arkadaşlar, Ikl üc karış boyunda blr bebe iken bağırlarmo bastıklan Gorip ÜĞURMUMCU Rauf Mutluay: «Edebiyatunızın haritasuıı zenginleştirdi.» Doğal olümuns bıle yer'necegım, şimdı zclımce oidurulmuş olmasma sonsuz ofke duyduğum Umıt Kaftancıoğlu, edebıyatımızın hantasını zengınleştıren Tüfek Icad Oldu. Douon Avcıoğlu'nun finsözü üe yem cıkü, bütün kltapcılarda TEKIN YAYINEVİ, İST. Erdal Alova, KemalOZER Şiirin de odağı insandır,, diyor çu dört öğenın yer aldiğmı söyleyebılırim: Yerli hava, lctonlik, lırızm, yalın anlatırr % Ergönultaş'la bırltkte gerçekleştırdıkleri «Yapma Cıçekler Ser§lsı> ıcm de şunları dıyor Alova: «Karmaşanın üstyapı ve oltvapıdakı yansımasmı vermek istedık. Ama ortaya cıkan sonucun cok avantgarde olduğunu sanmıyomm. Sanatlar gunumüzde Ic ıçe gırmış durumda. Ortak calışmalar yapılıyor. Ne var kl birHkte çalışmadan ben, tek uretım sürecınl anlamıyorum. ikl beyfn oynı şeyi aynı anda duşunemez. Bızım deneyımızde de zlhlnsel planda ortak düşunme ve ayrı calışmalardı sözkonusu olan.» cGüdumlü şıır konusunda diyeceklerın?» ıDar kalıpiara gırmek, bellı konuîarı ışlemek, slogancılık olarak gosterıl.yor gudumluluk. Oysa Eluard, Aragon, Neruda, Rıtsos gıbı partıiı ozanlcra bakınca genış kıtlelerle ilişki kurabilmış, uiusal nıtel kto ozanlar olduklarını gorüyoruz. Buna karşılık Bfecht'ın portıiı olmadığı, ama dunya goruşunu tutarlı bir bicımde yaşamıyla ve şıırıyle doğruladığı bılınıyor. Sorun, yalnızca üye olarak guaumlu olmak değıl bence. Asıl sorun, sağlam ve tutorli bır dünya goruşunu geiıştlrmek, yaşamı ve şıiriyle bunu doğrulamak » tBugünku ş'lrimizl genelde nasıl değerlendlriyorsun?» «Önce şunu söylıyeyım, bereketlı bır donemın eşlğindeyiz. Bugüne kadarkı bınkımın sonucu, ustalarla gencler, kuşak kusak, yas yaş. a/nı dergılerde, bır arada yazıyor. Toplumsal uyonışla, 1567'lerden bu yana çok hızlı gehşmeyle koşut bu durum bir kultur ortamı oıusturuyor. Bu bakımdan cok utıutlu. Bunun yanısıra temel bır eksıklık goze çarpıyor. Hem genelde, hem tek tek o?anlarda bır perspektıf kısırlığı var, Çok ıyı ozanlann bıle b$lük porçük kalıyor yazdıkları, karşılıklı etkıleşimden yoksun..» «Perspektıf sözüne açıkiık getırır mısın''> «Dunya goruşu ile estetık anlayışın ic Içe glrmes!, tularlı bir bıcımde surdurulmesl olarak özetlenebılır. Ömeğln Brecht, gelecek altın çağdan yuryılımıza bakarak hor şeyl eleştirlr ve her şeyin o altın çağa ulaşması içın şıırıni seferber eder. Neruda, 6osyalıst humanızma ıle coğrafyayı bırleştirir, o perspektlften bakar. Rıtsos, devrımcı ozan olarak yurt sevgisinl sınıfsal acıdan en Cıst düzeye ulaştırır. Elıot, eskı Avrupa şiirlnl oluşturmak istiyordu. Bu yuzden Latince, italyanca vb dıllerden alıntılar yapar şiirlenne. Aynı cabayı gösteren Melıh Cevdet Anday İse blr perspektıf getirmedıgı :çin sonuc alamadı. Kanımca bu perepektlfsızlık, hâlâ doğubatı ayrımıyla bakmaktan, doğubatı bileşlmınıo. kultürel temelini oluşturamamış pimaktan kaynaklanryor.» TAMAMLAR SUREKÜ OEGISMEYE.ffln FELSEFCCININ BAK1ŞIAR) TURKOCAGl CAO 39 «1 CAÛALOÛLU ISIANSUl Yayın koşunannın gun gönden oğıriaşması geic ozanîann urün vermesıne engel olamıyor. Kıtapları bırbırı ardından gelmsye başîadı Geçtiğımız gunlerde llk kitabını yayınloyan genc ozanlardan bırı de Erdal Alova. tEn Son Cıkan Şarkılar» adii kttabında 47 şıırıyle okurun karşısına cıktı. Bu şıırlerde ozanm, kendislnden ftnce yapılanlara ek.enmek, yapılmamış olanları da araştırmak ısteyen cdeğerbı!ır» va ıatak> kimlığı hemen goze çarpıyor. Geleneğo onem verıyor Alova. Daha kıtabın gırısınde Şeyh Gallp'ten, Sevranı'deo yaptığı almtılarla ve «Sı.rlerime Önsözs adlı ilk şlirle başiı/or buna tanıklığımız. öte yandan, deneycılığıo erdemıne de ınanmış. Kıtabının kankatürist Engin ErgönOltaş'ın çlzgıierlyle b,rlıkte oluşturulan «Yapma Cicekler Serglsl» odlı son bölumü ise bu Inancın en belırgm Cırunü. Şeyh Galip'ten «Hoşça bak zutına ktm zübdei Slemsın sen / Merdürnı dıdel ekvân oian âdemsin sen> beytıyle kapanan bolumu. Seyroni'den de tHakıkata mecaz ili ulanmaz / Incelıp Seyrani üzülmeyınce» dizelerini cbilerek ve severek> almtılamış Alova. Ikl ana şıır geleneğimız olduğu, bunlara blrlikte sahip cıkılması gerektıği kanısında. Bu tutumu beiirtmek İcın yan yana getlrmış Şeyh Galıp'le SeyranPyi. Aynı zamanda, Insanın derinlığıne, ozdeğerlerıne tutkunluğu vurguladtklan loin secmıs o dızelerı. Cunkü Alova'ya göre, bütün sanotlar glbl şllnn de odağı «!nsan nedır» sorusu. Doğayı ele alalım, Insan llışkllerldir ona onlam kazandıran. Tek başına anlamı yoktur doğanın. Ozana duşen, her şeyden once, Insanın özdeğerlerine sahlp cıkmak. Hele bu değerlerın yıtirilmeslne yol ocan tüketim toplumiarında. Ama bunu yaparken, şiirin hem cok yönlü, cok ceşıtll olduğunu bılecek, hem de yerli kaynaklara yönelecek. Yerli kaynaklar derken. geleneklere sahlp cıkmakla gelenekcilıği bırbırınden ayırmak gerekiyor elbet Erdal Alova, eski değerlerl koruyup araştırmalardan kacınmaya do, aşın deneycıllğe de karşı. Necatigıl'in tKareler» deneyınin tutmodığını söylüyor: tAtonol bır şıır kurmak istedl Necatıgıl, olmadı. Cln şıirınOe vardır. Ama onu alıp uyarlomak yanlıştı. Buna karşılık, yenı icerıkle gazel yazmak da tutmamıştır. O da yanlıştı.> Deneyleri de. geleneğe sahip cıkmayı da belırleyen, zamanın koşullan. Deney laboratuvarları kurarken de, gelenekle bağları sürdürürken de, ozan koşullara uymoyanı yeni, cgğdaş yöntemleria oşa ERDAL ALOVA cak Ortıan Veli şllrıne gösterdlği vakıniık ve Ergönültaşio bırlıkte gerçekieştınlen deney, bu konularda A'ova'nm tutumunu ccıklar pıtelikte. Kıtabına yansıyan Orhan Velı sevgısı icln şövle dıyor: »Doğrudan b r etkılenme değıl bu. Ama derınlerde olabılır. Ikı nedenı var onu sevışımin. Bıri şlır icın kavga vermesl, direnmeSı, şıırı savunma uğruna kendı şıırınl harcayacak kadar odunsuz, gercek bır ozan olmosı. Ikıncsı, Batı'dan etkıler taşısa da yerli olması. Onu Orhan Vell yapan İstanbul'dur, türkülerdır, Kapalıçarşıdır, balıkçılardır çunkü. pnq duyduğum sevgınln kökenmde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle