24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 3 MART 1980 ON TV YÖNET1CILERÎ DEGÎŞIYOR MU ? mm wft mm kulislerinde. TV I |\ I Daire Başkanlığı ust yönetiminde de, yakında önemli değişiklikler olacağı ısrarla söylenmeğe baş ladı. Seyircinin yayınlardan, ça lışanların yönetımden şıkâyetle ri giderek yoğunlaştı ve Genel Müdür Doğan Kasaroğlu'na ulaştı. Çeşitli şekillerde Genel Müdür ile konuşma olanağı bu lan alt düzey TV görevlileri hiç bir TV deneyimleri olmadan, TV Daire Başkanlığının yöneti mıne getirilen Erdinc Sağlam ve ekibinin işleri giderek daha da içinden çıkılmaz hale getireceğini, Genel Müdüre anlattılar. Genellikle iyi haber alan bir kaynak «Doğan Kasaroğlu1 nun TV Daire Başkanlığı Için ak lındaki kişi zaten Erdinc Sağlam değil, Zekl Sözer'di. Sözer görev kabul etmeyince Erdinc Sağlam'ı atamaya mecbur oldu. Ama işlerin kısa zamanda böyle kötüye gideceğini tahmin etmedi. Şimdi atadığı Sağlam'ı hemen görevden almak da istemlyor Aslında Sağlam'dan anlayış bekliyor» dedi. Erdinc Sağlam ve ekibinin gerek yayın. gerekse insan yönetiminde arka arkaya yaptık lan hatalar, TV Dairesinde, Doğan Kasaroğlu lehine ilk günlerde doğan olumlu havayı gi derek süpürüyor. Ömürlerinde bir dakika bile TV Yöneticiliğ* yapmadıkları halde. herşeyi bil dikleri tavrı ile ortaya çıkan, Ka saroğlu'nun «Bu kurumda çalışma disiplini ve hiyerarşisi kurulacaktır» ilkesini «Sizin altınızdakinl saymaytn ve adam yerine koymayın» şeklinde anlayan yeni ekip, Başkanlığın hemen her bölümünde tepki görmeğe başladı. Bu tepki gi derek işlere de yansıyor. Çalışmalar yavaşlıyor. Seyirciyi çileden çıkaran yanlışlar artıyor. İşe başladığı günden beri ge nellikie Haber Dairesi ile meş gul olan Kasaroğlu, TV Dairesi'nde olup bitenleri merak edince, ekibin gelecek yıl ekim ayı pprogramlarının planlannı hazıriadığını ve ügi cekici dış kaynaklı yapımların büyük bir böiümünü bu döneme ayırdığı nı gördü. Duruma derhal el ko yan Kasaroğlu «Ekimden önce bugünü düşünün. Seyirciyl memnun edin» emrini verdi ve ekime saklanan dlzilerin derhal yayına konmasını istedi. Böylece İngiîiz yapımı, 26 Bölümlük Forsyte Macerası adlı dizi, iki hafta sonra bitecek Küçük Kadınlar'ın yerine hemen programa alındı. Gene ekimde yayınlanması "planlânan İnsanlar Yaşadıkça adlı mini di zi de, «Devamı Yarın» şeklinde yayınlanmak üzere nisan haziran dönemine kondu. ŞAŞKINLIK!. Kasaroğlu'nun çabalarına rağmen, TV Dairesinde şaşkınlık sürüyor. Bir yanda, sağcı kesimi ürkütmemek icin, önceki yönetım döneminde yayın planına alınan «Leylekler Geçerken ve Başsız Süvari» adlı Sovyet filmleri ile, Der Undertan adlı Doğu Alman filmi, bellrsiz tarlhlere ertelenirken, trtr yandan, solculara yaranmak için şekilci gösterilere girişiliyor ve «Bu TV'den Amerikan Kültür Emperyalizmini sileceğiz» diye, Mork ve Mindy, Laverne ve Shirley ve Taksi gibi, parası ödenerek satın alınmış, cevirileri yapılmış, seslendirilmelerine geçilmiş dizilerin mart başında yayından kaldırılacakları ilan ediliyor. Sonra yerine konacak şey bulunamadığı. daha doğrusu eldekilerin ekime saklanması düşünüldüğünden, yayından kaldırma, nisana erteleniyor. Tutucu basını mutlu etmek icin yayından alınan Aşk Gemisi, seyirciden gelen beklenmedik tepki üzerine. apartopar yeniden yayın planına alınıyor. Dil konusunda, Genel Müdür Kasaroğlu'nun bile cileden cıkaran «Kraldan fazla kralcılık» yapılıyor. ..VE TÜY DİKİLİYOR!. Nihayet Tatil Günü icinde, İstanbul sioemalarında yeni başlayan Yıldızlar Savaşı adlı film icin 2 milyon liralık reklam bedava yapılınca, TV Dairesindeki yönetim boşluğu artık saklanmaz hale geliyor. Şaban Karataş'ın Zehir Yayın Müfettişi diye bilindiği dörıemlerde, denetimsiz bir türkü yayınladı diye, yapımcılar icin binlerce lira ceza ve sicile gececek uyarılar, kınamalar isteyen Sağlam, denetimsiz bir reklam filmi kendi sorumlu olduğu bir televizyonda yayınlanınca, ancak Genel Müdürün yazılı soruşturma emri üzerine harekete gecebiliyor. OTORİTE BOŞLUĞU!: Kurulduğundan beri TV'de calışan bir eski televizyoncu, gecen hafta Cumhuriyet'e şunları söyledi: « Bugün televizyonda bir otorite boşluğu var. Çalışanlar kendilerini yönetenlerin bu işi hic bilmediklerine, asgari deneyimden yoksun olduklarına inanıyorlar. Her gün ortaya cıkan olaylar da bu inancı doğruluyor. Bu yüzden makamlara duyulması gereken saygınlık da giderek yitiriliyor. Kasaroğlu bu ekipte ısrar ederse, Karataş dönemini geride bırakacak bunalımlar cok kısa zamanda ortaya cıkacaktır.» Haftadan Seçmeler SARI RENKLİ ROLLSROYCE!. ARI renkii Rolls Royce'u i!k kez o dünyanın en ünlü, en züppe. hani, frak ve tuvaletle izlenen Ascott yarışlarında görürüz. Rex Harrison, İngiltere'nin ünlü aristokratlarından biridir ve o gün, Ascott'un en büyük yarışını kazanmıştır. Gururla arabasına yürür ve... Karısı Jeanne Moreau, sevgilisi Ermond Purdom sarı renkii rolls royce'un icinde sevişmektedirler. Araba el değiştırir. Bu kez, İtalya'da, muhteşem Floransa'dayız. Mafya'nın en ünlü Babalarından George S. Scott, Amerika'dan, ana vatanmı ziyarete gelmiştir. Birgün sarı renkii rolls royce'unun icinde. metresi Shirley McLaine'i yeni sevgilisi Alain Delon'un kollarında yakalar. Araba gene el değiştirir. Şimdi, Nazilerin işgali altındaki Yugoslavya'dayız. Arabanın icinde sevişenler bu kez, Nazilerin ışgalini durdurmak isteyen Partizan'lara yardım eden İngrid Bergman ile, Omar Sharif'tir. Terence Rattigan'ın yazdığı Anthony Asquith'in yönettiği bu İngiliz filminde daha başka ünlüler de var. Art Carney, Roland Culver, VVally Cox gibi. Üc ayrı dünya, üc ayrı yaşam düzeyindekl kişiler. üc ayrı ortam ve üc ayrı aşk öyküsü, sarı renkii bir rolls royce ile birbirine bağlanmış. Güzel, zevkl© merakla izlenecek bir film. Ama cocuklara göre değil. Ne var ki, TRT Televızyenunun yeni yöneticileri icin, cocuklarm büyükler ile birlikte bir pazar sabahı TV önüne oturup, kocalar, karılar, metresler, sevgililer hakkında eğitilmeleri gerekiyor Sıkı durun, buna karşılık, gec saate konup, cocuklarm ızlememesi istenen film bakın ne?.. (Pazar. 12.10) S Hıncal ULUÇ SİZİN DERSANE,, İÇİN SON KARARI HUKUK KURULU VERECEK İZİN Dersane'nin devam ed'p etmemesı, metın yazarı Ferhan Şensoy ile TRT arasında hukukî sorun yarattı. Şensoy'un, «Diziyi 13 bclüm olarak planlamıştık. Son böiüm hazırlanmasına karşın yayınlanmadı. Bu bölümde Dershane'ye haciz geliyor ve kapanıyordu. Televizyoncular dizinin cok beğenıldiği devam etmesini ıstediler. İşlerımin yoğun olması nedenıyle yazamayaccğımı bildırdiğimde, başka yazarlar aramaya başladılar. Sizin Dershane benim yapıtım. TRT, yaptığımız anlaşmaya ters düşüyor. Yeni bölümler hazırlanıyor ve yayınlanırsa hokk:mı sonuna kadar arayacağım» demesine karşın, televizyoncular, «Ferhan Şensoy yeni bölüm S lerin yazılmasına izin vermiyor. Oysa yabancı dizilerin coğunda örneğin Barelta'da her bölümü ayrı kişiler yazıyor. Konuyu TRT Hukuk Ku ruluna intikal ettırdik. Son kararı onlar verecek» dı/orlar. Hukuk Kurulu, dizinin yeni bölümlerinin yeni metin yazarı ve kadro ile devamının sakıncalı olup olmadığını inceledikten sonra karar verilecek Dsvarn kararı verilirse Sizin Dersane yeni yazar ve kadro ile hazrran sonuna kadar sürecek. Sizin Dersanenın yayınlanmayan bölümü on dakika olarak hazırlanmıştı. Dersane haciz kararı ile kapatıldığı ve dizinin bıtmesi gerektiği icin yayınlanmamıştı. TEKYILDIZ!. E Kapalı Kapılar Ardındaki Siyasal Çalkantılar Sadi BORAK beraberlik halinde bulunan kamuoyunu yeniden ka rışıklığa düşürebilir. Bu da fevkalade sakıncalıdır. Onun icin vatan ve milletin. saltanat hanedan ve erkânının hizmetinden istifade edecekleri zaman gelinceye kadar şimdilik İstanbul'da oturmanız, bilınen vatanseverliğiniz gereği görüldüğü arz olunur. Saygılarımla. 27.4.37 (1921) Türkiye Büyük Millet Meclisi Relsl Mustafa Kemal «Bunun üzerine derhal ikinci bir telgraf cekerek, «ancak vatan ve askerlik vazifesi icin geldiğimi, siyasi bir düşüncem olmadığını arzu ettikleri takdirde beni dosdoğru cepheye sevk etmelerıni ve bunu da muvafık görmedikleri takdirde beni diledikleri yerde enterne etmelerini, bunu da muvafık görmedikleri takdirde doğru Avrupa'ya göndermelerine müsaade edilmesini» rica ettimse de cevap verılmedi. Derin bir düş kınklığına uğramıştım. O zaman 23 yaşındaydım, tecrübesizdim, tees sürüm pek derin oldu.» Kastamonu ve havalisi Kuvayi Milliye K. Muhittin Paşa da Şehzade Ömer Faruk Efendinin geri cevrilişi ile ilgili olarak izlenimlerini şöyle bellrtmiştir: «Dönmeyi asla Istemediğine. düşünmediğine kaniim. Nitekim beni de şaşırtan dönüşü kendisini öyle müteessir etmişti ki tarifi güctür. Hadisenin icyüzünü Asım Paşadan dinlediğim zaman 'keşke hiç gelmeseydi, yola cıkanlmasaydı' diye düşünmüştüm.» ehzade Faruk Efendl İle Hgili olarak glzli oturumda gecen bu görüşmelerin bir de İstanbul ve Saray yönü y/ar. ömer Faruk Efendinin Ana dolu'ya gec<şi nasıl planlandı? Teklif klmden geldl, İnebolu'ya nasıl geçirildi, neden gerl çevrildi? Olayın bu yanlarına da değinerek konuyu bütünleyelim. Şehzade ömer Faruk Efendlyl inebolu'ya göturüp, oradan da geri getiren General Asım Gündüz' dür. Anılarını İhsan llgar'a anlatan Gündüz, bu konuya şöyle değinmektedir: «... Veliaht Abdülmecit'le görüşmemlzden sonra Şehzade ömer Faruk daima önümüze cıkıyor ve babasıyle neler konuştuğumuzu öğrenmek istlyordu. Ben her defasında: Bu, bir nezaket ziyaretidir, diyordum. Bir gun ömer Faruk Efendi önüme çıktı ve: Hocam. dedl; ben Anadolu'ya gitmek Istlyorum. Eğer Mustafa Kemal Paşa babam gelmedi diye kızdı ise ben varım. İster babamın yerine benl kabul etsln, Isterse Milli Mücadelede bir er olarak beni de kullansın. Gideceğim, karar verdim. Tam bu sıralardaydı kl M.M. Grubu aracılığı ile Mustafa Kemal Paşadan haber aldım. Paşa beni Ankara'ya çağırıyordu. Ankara'ya gitmek üzere hazırlık yapmalıydım. Bunun İcin rahatsızlığımı bahane ederek Harbiye Nezareti'nden 10 günlük istirahat almıştım. Akademi'dekl derslerim icin de Kemal Beyi vekil bıraktım. Böylece Ankara yolculuğu icin hazırlığa başladım. Bir gün Şehzade ömer Faruk Efendl benl gör mek üzere evime geldi. Anadolu'ya gecmek ve Milli Mücadeleye katılmak hususunda ısrar ediyordu. Durumu tartıştık. M.M Grubu'ndan arkadaşlarla görüştüm: Mustafa Kemal, Abdülmeclt'i istiyordu: O gidemedi Bari oğiunu götürelim. Bu, herhalde yan 'ış bir hareket olmaz, dedim. Şehzadeyi de beraber çötürmek kararına vardık. Hareket günümüz gelip çattığı zaman, ölümle bu kadar vüz yüze gelmiş, esaret acısı tatmış. 18tırap cekmiş gurbetin çilesini tecrübe etmiş ben dahi hevecan icindeydim ömer Faruk Efendi icin vapurun ön ambarlannın altında özel bir yer hazır lanmıştı Öyle bir husus' yer ki bir insan burada ancak iki büklüm yan yatmış vaziyette kalabilirdi. Hava, cok ince tahta aralıklanndan gelecekti. Cün kü. üzen. kolaylıkla kaldırılamayacak kalınlıkta tahtalarla döşenmiş ve onun üzerine de ağır eşya balyaları konulmuştu. Yolda bir fırtına olsa. o bal^aları kaldırıp Şehzadeyi kurtarmak cidden zordu. Karadeniz'e cıkıyorduk ve mevsim de fırtına mevsimiydi «Ben, Anodolulu bir koyun tüccarı olmuştum. Kıiık kıyafetim öylesine ustalıkla değiştirilmişti. Adım da «Ali Etendi» idl. Yanımdaki evrakım, nufus tezkerem. vizem hepsi bu isme ve mesleğe göre hazırlanmıştı. «Boğaz ve otesl tâ İnebolu acıklarına kadar General Milne'in Karadeniz filosunun kontrolu altındaydı İngilizler, o günlerde Anadolu'yu malzeme ve vasıtasıztıktan bunaltmak kararında olduklan icin nefes aldırmıyor, kuş ucurtmuyorlardı. Nî« tekim, hareketimizde önce öylesine sıkı iki kontrol yapıldı ki eşya balyelerine doğru giden memurların döşeme üzerinde her attığı adım bizl heyecandan bunaltıyordu. Nihayet hareketimlze izin ver diler. «... İnebolu'ya uğrayan vapurlar rıhtıma değil de acıkta demirlerier Kayıklar gelir. yolcuları alır, sahile cıkarır. Bizim de öyle oldu, İşte o anda heyecanımız, basıretimizi bağlamış olmalı kl büyük bir hata yaptık. Osmanlı padişahınm damadı, veliahdin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendinin İnebolu'ya geldiğini, yola cıkmamız sırasında olduğu kadar gizli tutmamız şartken buna riayet etmedik. Artık vatan topraklarında olmanın huzuru lcinde. o balyelerin altındaki tahta bölmelerden yan baygın cıkan genc ve endamlı şahsiyetin kim olduğunu söyleyiverdik. Bu acıklamanın sebepleri arasında, Itiraf edeyim kl şehzadenln bayılmış olması ve tedavisine ihtiyac hissedilmesi de vardı. Kolay değildi. Sahilde Şehzadenln tedavlsl yapılırken gelenin klm olduğu haberl bütün Inebolu'ya ne cabuk da yayılmıştı Kadın, erkek, cocuk, genc. ihtiyar sahlle koşuyordu. Bir anda davullar, zurnalar, serhat. türküleri gökleri inletmeye başlamıştı. Cidden şaşırmıştık. Ellerinde bayraklar halk sahill doldurmuştu Her tarafta sllahlaı patlıyordu. inebolu açıklarında dürbünle cevreyl gözetlediklerini görüyor duk... Kaymakam ve dlğer resmi görevliler, hepsl bu şenliğe katılmışlardı... Bazıları da Ankara'ya telgraf yağdırıyorlardı. Kimilerl de gelenin Şehzade Ömer Faruk Efendi değil de babası Abdülmecit Efendl. hatta kayınbabası Altıncı Mehmet Vahdettin olduğunu zannetmişlerdl. Köylülerin «Padişa SALGİRLI: "AMACIMIZ REKLAM DEĞILDI, NCEKİ hafta Tatil Gü' nü icinde yayınlanan 12 dakikahk Yıldızlar Sava şı adlı filmi tanıtan belgese lin TV de denetimsiz olarak yayınlanması ve programın, o hafta İstanbul sinemaların da gösterilmeğe başlanan fil me, bedava reklam sağlama sı konusunda açılan soruşturma sürüyor. Tatil Günü sorumlusu Bülent Varol ve filmi Ajnerikan Haberler Merkezinden alıp, TRT'ye getiren ve yayma sokan İskender Salgırlı, geçen haf ta savunmalannı yazılı ola rak verdiler. İskender Salgırlı, olayla il gili olarak şunları söyledi: « Yaymladığımız film, Yıldızlar Savaşına değil, onun özel efektlerini yapan, Oscar ödülü kazanmış bir teknisyenine aitti. Biz bu programı yaymlarken, filmin İstanbul'da gösterime girdiğini bilmiyorduk. Bu bir ' tahhsizlik oldu. Asıl ihmalimiz ise, Amerikan Hav berler Merkezinden aldığımız bandı, denetime sokmayışımız oldu. Acele ile bunu ihmal ettik. Hata yaptığımızı kabul ediyorum. Ama bu filmi, kim bulsa yayına sokardı. O kadar güzel ve ilgi çekiciydi. Filmi yayınlayarak, Yıldızlar Savaşı filmine bedava reklam sağlama amacımız kesinlikle yoktu. Bir defa. dünya gelir rekorlannı kıran filmin, reklama ihtiya cı yoktu. İkincisi, TV de gizli reklam yapmak isteyen bu nu böyle kör kör parmağım gözüne yapmaz. Fimin başla dığı, reklamlarımn TV de ya yınlandığı gün, böyle film bilerek yayma konur mu?. Benim, görevim olmayan bir iş yaptığım iddialarına gelince. Eğitim Şubesinde olduğum doğrudur. Ama bu, şubedeki işlerimi bitirdikten sonra, TV'nin bir başka bölü müne yardım etmeme engel değildir.» S VET... Tek Yıldız... Ya da özgün adı İle Lone Star... Yani bir kovboy filmi.. Hem de en klasiklerinden... Clark Gable, başkan Andrevv Jackson tarafından, Teksas'ın Amerika Birleşik Devletlerine katılmasını sağlamakla görevlendiriliyor. Teksas'ta onu eski düşmanı Brodreck Cravvford ile, güzel gazete sahibesi Ava Gardner bekliyor. Vincent Sherman'ın filmi, tipik vvesternlerin tüm özelliklerini taşıyor. Düellolar, takipler. mertlik, cesaret ve daha aklınıza ne gelirse... Kovboy filmi büyüklere... Büyüklerin bile cözmekte güciük cekecekleri aşk. seks ve duygu ilişkileri de cocuklara... Neden diyeceksiniz.. Çok önemli bir nedertl var bunun. Hani Doğan Kasaroğlu, ilk geldiği gün, TV yayınlarının mutlak 23.00'de kapanacağını ilan etmiş, her devlet yasağı gibi bu da sadece üc gün sürmüştü ya... Yayınlar gene gece yarısı bitiyor ama, TV'nin zehir yöneticileri «122 dakika sürüyor... Uzun... Yayını geciktirir» diye büyük filmini cocuklarm, ötekinden sadece 28 dakika kısa diye (94 dakika) cocuk filmini de büyüklerin saatıne koyup, salı gecesi yayının 28 dakika önce kapanmasını sağlıyor. Vallahi bravo!... (Salı, 21.10) MİRASYEDİLER!. A SLINDA filmin değil, Zeki Alasya ile Metin Akpınar* ın adı olmalıydı bu. Tanrının kendilerine bol bol verdiği yetenekle yaptıkları ünü, topladıkları sempatiyi, sacma sapan TV Güldürü ve reklamlan, ipe sapa gelmez konulu yerli filmlerde yıllardır yiye yiye bitıremediler. Aram Gülyüz'ün cektiği filmde, bu kez Hale Soygazi ve Fatma Belgen ile evlenmeğe calışan iki tezgahtarı canlandırıyorlar. (Cuma, 21.35) bdülmecit Efendi de bu konuda düşüncelerinl şâ/le acıklamıştır: «Daha sonra öğrendiğime göre Ankara'nın dostu olan bir yabancı, haneda na mensup bir şahsiyetin Milli Mücadele safında olmasının bilhassa İngilizler tarafından istismar edileceğini, Anadolu'nun müdafaasma karşı nisbeten tarafsız davranan İtalyan ve Fransızları da aleyhimıze sevk edeceğini' ihtar etmiş. Bu ihtimali mümkün ve akla yakın görmüştüm.» ASIM GÜNDÜZ'e gelince o da şu yargıda bulu nuyor: «Zannediyorum ki bu 'hayırhah yabancı dost' un uyarısı da tesir etmiştir. Fakat asıl manevi en" dişe, İnebolu'da genc şehzadeye karşı gösterilen büyük tezahüratın Milli Mücadele'nin gayesi üzerinde husule getıreceği şüphelerde toplanmıştı. Ömer Faruk Efendinin şahsiyeti anlaşıldığı andan beri telgrafhane, tebrik duygularım anlatan yüzlerce sevinc seslenişı ele doldurmuştu. Bu tezahürat önceden hesaplanmamış hatta beklenmemişti.» ŞEHZADE FARUK EFENDİ'NİN YORMU'na ge^ Ilnce. o da şu düşünceyi ileri sürmüştür: «Birkac oy sonra Millet Meclisi'nde benim İcin sorulan suale şöyle cevap verilmişti: 'İngilizler veya Saray tarafından gönderilmiş olması ihtimaline karşı kendisini iade etmek mecburiyetinde kaldık, o esnada vaziyetler değişti, bize artık ihtiyac kalmadı.» Bu bilgileri; gizli oturum tutanakları, Asım Gün düz'ün İhsan llgar tarafından derlenen «Hatıralarım» (sf 4145) ve Mustafa Müftüoğlu'nun «Yalan Söyleyen Tarih Utansın» (c. 4, sf. 221234) yapıtlarından derledik. Şehzade Faruk olayı, yakın tarihimizl incelehımız geldi» sesleri ayyuka cıkıyordu. Şaşırıp kalyen koskoca yapıtlarda bile birkac satırla geçişmıştık. Öylesine heyecan icinde ve yorgunduk ki tirilmektedir. Kimileri de «Atatürk. Şehzade Faruk' geceyl İnebolu'da gecirmek ve ertesi gün Ankara' u Ankara'ya davet etmiş, İnebolu'da yapılan büyük ya doğru yola cıkmak kararını verdik. sevgi gösterilerini duyunca bu kararından vaz gec«Genc şehzade kendisine gelmişti. Halkın, ken miş, İstanbul'a geri cevirmiştir» yargısında bulundi davası icin aralarına katılanlara gösterdiği bu maktadır. Görülüyor kl, Atatürk'ün de acıkladığı gigönülden alakayı ve sevgiyi asla beklemiyor, übi, Şehzade Faruk Efendl, İnebolu'ya getirilmeden mit etmiyordu. (...) Ankara'ya, Mustafa Kemal Paönce Atatürk'ün onayı alınmamıştır. şa'yo telgraf cektim, Şehzade Ömer Faruk Efendi Şehzade Ömer Faruk'un Anadolu'ya gecmek ile birlikte İnebolu'ya geldiğimizi, o geceyi kasatutkusuna gelince. Bu sorunun, bu tutkunun altınbada gecirerek hareket edeceğimizi bildirdim.» da yatan nedenler icin ancak kimi varsayımlar üzerinde durabiliriz: a) Ömer Faruk, bu girişimlerinde lctenlikli olaundan sonrasını da Ömer Faruk Efendinin ağbilir. zından dinleyelinv. b) ikinci inönü utkusu, Saray cevresinde Ulu«Eşraftan birinin evinde öğle yemeğinl hep bir sal direnişin kesin başarıya ulaşacağına değgin arada yedik. Onlar gittikten sonra ben bahceye inkanıları pekiştirmiştir. Kesin zaferden sonra karşımiştim. Bir kanun neferi (inzibat eri) geldi; selam laşılacak sert tutumun sezinlenmesi ve herhangl vererek bir telgraf uzattı. Bu telgraf bizzat Türkioperasyonun dışında kalmak, ye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşac) Veliaht Abdülmecit Efendl Anadolul'ya gecda geliyordu. Açıp okuduğum zaman beynimden meyl reddettiğine göre onun yerine saltanat ve hivurulmuşa döndüm.» lafet makamına gecmek. Mustafa Kemal Paşa'dan gelen telgrafın Hangi nedene dayanırsa dayansın, Şehzade metni genclerimizi nhic anlayamayacağı kadar ağömer Faruk Olayı, Sarayın Anadolu'ya attığı bir dalı bir Osmanlıca İle yazılmıştır. Pohpohlama deparaketedir. Daha llerikl tarihte Vahdettin'in bir yimlerinl bir yana itersek telgrafın özü şudur; geceyarısı apar topar İngiliz himayeslne sığınmasında bu paraketeden beklenilen sonucun alınmamış olmasının da payı vardır. • nebolu'do Şehzade Ömer Farıfk Efendl Hz. ne Tel I grafnamenizi memnuniyetle aldık. Anadolu'ya gel • meniz; gecmiştekl üzuntülü örneklerinden de anlaşılacağı gibl saltanat erkânı arasında bazı olumsuz yorumlara yol acabilir ve tam bir birlik ve Şehzade Ömer Faruk Efendi'yl İnebolu'ya götüren ve Mustafa Kemal Paşa'dan aldığı emir üzerine Şehzadeyi tekrar İstanbul'a döndüren General Asım Gündüz'ür» Ulvl Bey tarafından yapılmış bir karikatürü, SPOR HAFTASI!. Ç ARŞAMBA gecesi Hamburg'dan naklen Hamburg Hajduk Şampiyon Kulüpler Kupası, Ceyrek Final macmın ilk ayağını izleyeceğiz (21.55), Perşembe günü, Avrupa Kupalarındaki tüm ceyrek final maclarının golleri ekrana gelecek. (22.05) Cuma günü, Ankara' da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Voleybol Final Turu başlıyor. Çek ve Fin Şampiyonları arasındaki mdc. flkstür sonucu erken gelen final olarak niteleniyor. Bu macı, cuma 17.00'den ıtibaren izleyeceğiz. Cumartesi ve pazar canlı yayınlarında ise, ikişer mac da yer alacak. MUSTAFA SAĞYAŞAR!. T Abdülmecit Efendinin Dedikleri A ÜRK Sanat Müziğini en hakkını vererek okuyan erkek solistlerden Mustafa Sağyaşar Salı, daha iki gün önce şovda yeralan Türk Hafif Müziği solisti Tanju Okan da pazartesi gecesi ekrana gelecek Tabii bu da planlama 1. Zaman Zaman icinde, cumartesi gecesi... Gecen hafta yayına girmeyen Engelbert Humperdinck, bu hafta carşambaya kaldı. Cuma gecesi Türk Halk Müziği var. Pazar gecesi, başka bir ad altında gene Türk Halk Müziği.... Ve bunların hepsi gecenin gec saatlerinde yayınlanacak yapımlar TV'de program planlaması artık öylesine bilimsel yapıhyor !/ demeyin gitsin. MUSTAFA KEMAL, ŞEHZADE FARUK'UN ANADOLU'YA GELMESİNİ İSTEMEDİ Y NECİPFAZIL!., AŞAYAN Edebıyatcılar'da, Doğan Hızlan, bu hafta Necip Fazıl Kısakürek ile konuşuyor Amo birgünde bir Edebiyat programı az olduğundan aynl perşembe gününe, bir de Ömer Seyfettin yerleştirmişler. ilafetin Kaldırılması ve Laikllğin kabulünün yıldönümü dolayısı ile program yapıldığı günlerde (Pazartesi, 22.00), TV'de haftalık dini yayınların başlaması da gene bir planlama harikası tabii... D Özen Film, TV'deki Yıldızlar Savaşı olayıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı Yıldızlar Savaşı'nın ithalcısı Özen Film, TV sayfamız da «yeni yönetimi sarsacak TV skandalı» adlı yazıyla ilgili bir açıklama göndermiş tir. Özen film, haberde yazü dığı gibi 32 bin 130 lira değil 175 bin 950 lira ödediklerini belirtmekte ve ekli makbuz fotokopisini ile de belgelemektedirler. Açıklamada şöyle denilmektedir. 1 Firmamız adı geçen filmle ilgili 17. 2. 1980 tarihinde, filmin sinemalarda başladığmı bildiren bir para h reklam vermemiştir. 2 Firmamız bu fimle ilgili 7 saniyelik hareketsiz reklam da vermemiştir. 3 Yine firmamızın, TRT Kurumuna 32 bin 130 TL.lik bir ödemesi de yoktur. 4 Ekli fotokopide göre ceğiniz gibi, bu filmin TV'deki reklamlan 4 defa için olup tamamı hareketli ve 15"er saniyeliktir. Reklamların yayma giriş tarihleri 25. 2. 1980'de başlayıp 28. 2 1980 de sona ermektedir. Bu reklamlar için gerekli ödemenin makbuzu 15. 2. 1980 tarihlidir, aynı formda reklamlann gösterileceği tarihler de belirtilmektedir. OĞANIN doyumsuz güzellikleri, insanoğlunun ve uygarlığının getirdiğı yapılar ve çevre kirlenmesı ile birer birer yokolup gidiyor. Amerika'da Salmon ır, mağı, bir ölcüde insanoğlunun saldırısından nasılsa uzak kalabilmiş. Nehirde kanolarla seyahat eden bir ailenin kamerası ile, bu vahşi güzelliği adım adım izleyeceğiz. (Pazar. 14.05) VAHŞİ NEHSR!. Soykırım, Cengiz Taşer'in emriyEe geri yollanmış tarihinin en cok yankı uyandıran dizilerinden biri, Soykırım"ın 1978 yıiı ekim ayında, zamanın TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer'in emri ile yapımcı firmaya iade edildiği öğrenildı. İkinci Dünya Savaşında, Nazilerin Yahudi soykırımını konu edinen dizi, Almanya dahil, dünyanın hemen her ülkesinde gösterilmiş ve büyük yankılar uyandırmış, aynı dönemde, TRT tarafmdan da satın alınmış ve 1978 yılı ocak ayında gösterilmek üzere yayın planına konmuştu. Ancak aralık ayında, Kahramanmaraş olaylarının bir soykırım havasında patlak vermesi üzerine, TV Daire Başkanlığı, dizinin bir süre ertelenmesini uygun bulmuştu. Ancak dizi bir türlü yayına girmedi. Daha sonra da arşive yollandığı söylendi. Soykırım'ın akibetini soruşturan Cumhuriyet muhabirleri, dizinin 1978 yılı ekim ayında, o zamanın TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer tarafından, yayınının yasaklanarak, yapımcı firmaya iade edilmesi emrinin verildiğinı öğrendiler. Soruşturma derinleştirilince, Taşer'in «Dışişleri Bakanlığı bu diziyi göstermememizi istedi» dediği öğrenildi. İleri sürüldüğüne göre, Arap ülkelerinin baskısı ile, İsrail'de yapılan Eurovision Şarkı Yarışmasına katılmamızı da son anda engelleyen Dışişleri Bakanlığı, Yahudi sempatizanı olduğu gerekcesi île, bu dizinin de Müslüman dostlarımızı gücendireceğini düşünmüştü.. Faruk Efendinin İzlenimleri B Makine Başında YARIN: Mustafa Kemal'e karşı komplo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle