Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎKİ CUMHÜRÎYET 27 MART 1980 B tr Anayasa, yalnızoo yasamanm» yürütmenln, btroylerın, ya da holkın bir boiumünıjr» temel demokratik kamu hukuku Ilkelerı ve kurolları dışındaki eylemleriyle bozulmaz, Kafaoğkı lle Kiroa adlı iki burokrattan ama sade©• börokrat ülke gerçeğlni, gelişim yönunü, gellşlm aşamalarını bilmeden kafadan koydukkırı tasorılara yasallık verme girişimleri lle de bozulur. Ve bunun hesabını tarih sorar. olaylar ve görüşler Anayasa'yı Bozma Girişimi Prof. Bahri SAVCI oalışmaiarla olgunlaştırılmaz. Açık tartışmalar. açık özgür kotkılarla oluşturulur. Şlmdik) gırışimde. bu nltelikler yok. Adı geCen iki bürokrat yalnızca bürokrat ya kendlliklerinden. ya da gözüne girmeyl umdukları kımilerini inandırarak onların da ön izniyle, 1961' In en önemll yapıtı olan Anayasayı ortadan kaldırma girlşimındedirler. Şimdi görülen budur. Ama gazetede çıkan kısa bilgilere bakacak olursak ve son yıllarda 1961 Anayasası içln dostça olmayan, tersine Ithamcı olan yargılara bakacak olursak, iki burokratın ama yalnızca Ikl bürokrat ereklerl hemen anlaşılıyor: a) AntiSosyal, antldemokrat hatta antl layik bir yapıdan siyasal iktidar oluşturup onu, yasamaya da, yargıya da ve cağdaş demakrasi yl oluşturan özel kurumlara ve kamuoyu meroeklere de salt (mutlak) olarak egemen kılmak. b) Türkiye'nin demokrasileşme sosyalleşme ve layikleşme aşamalarında 1961 lle geldlğ! yerden korkarafc, bu akımları önce durdurmak sonra da ırmağı tersine akıtıp, bireysel özgürlük ve haklarla, sosyal grupların ve tüm o ulusun özgürlük ve haklarının boyutlarmı tırpanla yarak, içerıklerinl boşaltarak bir biclmsel demokrasinin tutucu, merkezci, monolitik, tepeden inmeci siyasal iktidarının lpoteği altına koy* mak... iki bürokratın ama yalnızca bürokrat bu erekle hazırladıklan tasarının üzerine şöyle bir bakmakla bile görülebîlen ters ve eapmalı duruma gelince: a) Cumhurbaşkanınm yetkilerl arttınlacak mıs. O Meclısl bile kapatabilecek imiş. Bu, kimilerinin 1960'lcrdan beri gelen bir özlemdir: Amerlka Başkanına, Fransanın de Gaulle'cü Başkanına imrenmedir. Ama bu özlemler, Türkiye'de Başkanlığı, hö kümeti bir csun montık» gereğlnden ote doyat mamışlardır. Dayatamazlar da. Amerika'daki Başkanlık Kurumunun 200 yı1ın oldukça ötesine giden bir dönemden geldiğinl bilmezler. Birleşik Amerika henüz bir İngiliz Kolonisi olduğu zamandaki Kolonl Kurumlarından blrisi değişmiş ve Başkanlık hükümeti (Presidentl el) doğurmuştur. İşte blzim özlemciler bunu bilmezler, Başkanlık hükümetler sistemlnin, öteki Kolonl kurumlarıyla kl onlar da bugün Amerika nın öteki siyasal ve yargısal kurallarını yaratmış tır Başkanlığı slstemin vardığı uyumdan blzlm bu özlemoiler gene habersizdirler en kücük bir yargı yerinin anayasa ve yürütme denetimi yapa bildiği bu ülkede Başkanlı hükümet sisteminin bu genel geleneğin bir parçası olduğunu da bilmezler. En sonunda örgütlü İki büyük partl sisteminin Başkanlı hükümetin en büyük kefiU olduğunu ve siyaseten Başkanlı hükümet her zaman hlzaya getirdiğı konusu da bizim gözlem cilerin bilgl alanı icıne glrememiştir. De Gaulle sisteminin de, bir Kolonl Imparotorîuğunu arıtmasmı (tasfiyeslnl) başarabilme, ordunun bir isyanını cözebilmek, ve 1875 anayasal sisteml Içinde geçen bir siyasallaşma oo yutiarını tıraş etmek gibl nedenlere de dayandığını bilmezler. De Gaulle sistemlnin de bu son noktada. yani siyasallaşma boyutlarmı katlyen tıraş edemediğlnl, tersine ken disini tıraş ederek cağdaş coğulcu Fransız top lum parlamantarlzmine doğru döndüğünü hlç bilmezler. Profesör Aron glbi bir De Gaulle'cu düşunürÜn, ve politikacılığımn ycnında, bir de siyasal düşünceler ve kurumlar uzmanını Ankaraya getlr tip konuştursalardı, bunları da öğrenirlerdi. Türkiye'deki rejimin kurucusu ve koruyucu. •u tarihsel özgörevini üstlenmiş olan Ataturkten başkalannın ellndekl östön yetMlerînln, Türklye"yî nasıl kısırlaştırıp Abdülhamit otoritaryanizmine duşüreceğini düşünmeden, Cumhurbaşkanlığının yetkllerlnl artırmak, bir aymazlık olur. b) Anayasa Mahkemesinln tarihe gömülme tlnl, ancak Demirel gibi bir merkezci düşunebJ Hr. Anayasa Mahkemesl. İtalya, Avusturya Federal Almanya gibl ikinci Dünya Savaşı sonunda büyük bir demokrasileşme eğilimine glrlşmiş ül kelerle birlikte, bizl de. dunya demokrasl tarihl nm ön basamağına çıkartmıştır. İki bürokrat a ma yalnızca bürokrat Türkiye'yi oradan aşağıya Indlrmez. Kendislnden kopye çekmek istedlklerl Başkanlı hükümette yanl Amerikcfda, alcak gönüllü bir Sulh Yargıcı, Anayasal denetlml yapabilirken, kararları Batı karşılaştırmalı Hukuk literatürüne glrmlş olan Anayasa Mahkememlzl, bu Işlevden soymaya kalkmak kopyaeı lığın bile saptırılması olur. c) Her tür denetimden uzak ehükümet tasar rufları» algısı ve kuramı, cağdaş Idare hukuk edebiyatından, çoktan düşmüştür. İki bürokratınama yalnızca bürokrat hukuk ve siyasa kültürü almamış derlemecilik (konpilasyon) bilgi lerl bu hükümet tasarrufları yeniden cankındırıp Danıştay kontrolünden dışarıda bırakamaz. d) Üniversite özekliğinden hâlâ korkmok, önlversiteyl hâlâ «kara cüppeliler» olarak görmekten başka blrşey değildlr. Üniversite özerk liğinl gerl almak girişlminln vereceğl sonuç da çok açıktır: Ünlversiteyi serbest düşün merceğl olmaktan, bilimsel düşün ve eleştirl üretme merkezlerinden biri olmaktan çıkarmak. Bu ancak şu iki sonucu blrden verebilir: Ünlversiteyl, tVeetdalin ml» «Veletzalln mi» denecek tartışmasından başkasının yapılmasma cevaz verilmeyen bir medreseye dönüştürmek!. Ve orada, ancak, hükümet türküsü. söyleyenlerin barınabildiğl bir parti ocağı disiplinl kurmak. Bireysel olgular Dzerinde karar veren yargı ca teminat verilirken (ki bu teminat son derece zorunludur, verılmesl gerekir) toplumun tüm ol gulan üzerlnde yargıda bulunan üniversiteye bu teminatı çok görmek, ancak özgDrlükten kop ma ile açıklancbilir. iki bürokratın ama yalnız ca bürokrat özgürlükie alışverişlerl olmayablHr. Ama Türkiye'nin buna gereksinmesi vardır. e) Senato ya vardır, ya yoktur. Olduğu zaman, temelde halk kesimine ve üst yapıda da, tarihin ve kimi gereksinmelerimizin gereği olan milll blrlik ve dar bir kontenjan payına dayanır. Bu İki pay, yirmi yıldır kendılerinl kabul ettirmlş lerdir. Hele birincisi bunu katılamıştır da... Sözün kısasi: Tüm anayasal güçler ve huKukçular dikkat!.. Türkiye'nin demokratlkieşme sürecini bozma girişimleri doğmasınl basın dıyor Alpay KABACALI Devlet Başkanı Işte ulkemiz, böyle bir «Anayosayı bozma phlal)» olgusunun eşiğine getirflmiştir. Adı geçen »kl bürokrat, Anoyosoyı tüm demokratik nıtelîklerinden soyma ortamı oluşturuyorlar. Ve kendi açacaklao gedıkten, Türkıye'n*n ne olduğunu, dünyamn nerestnde bulundugunu. bu dünyamn ne gibl bfr evrim geçirdlğinı. Türkiye'nin de onun Içinde ne gibi evrim ve devrtm aşamalorından gectiğinl bilmeden, döşünmeden çünkü bilecek formosyonları, düşünecek ve algıiayacak birikimleri olmadığı anloşılıyor lçınden bilgl kırıntısı derlenecek üc fcitabı ve kafasına hizmet sunacağı siyasa ve •lyasacılığa yarayacak İki ön yargı yerleştirip yenl Anayaso taslağını yapmağa kalkmsşlar, ne curetl Kim görevlendirmiş? Bellı değil. Yaptıkları, demokrasileştirme aşamamızın bir yadsımass (mkârı) oluyormuş, onlara ne? Yaptıklan bir kurucu meclis tüzel kişiliğinde ve bir referandumla bütünleşen bir ulus Istenci ile alay etmek oluyormuş, gene onlara ne? Bundan yalnızca. Türkiye'nin demokraslleştirmesini yoğunlaştırmo gelişiminl alıkoymada bir siyasa ve sosyai yararı oîacaklar yararlanacaklardır. Bundan Öte•i onlan rahatsız etmez. Evet, başarması olanaksız ya, klml «günc©»fiftin adanii olmak» tutkusunda olanların girh ştmiyle Anayasamızı hemen hemen toptan defiiştirme Isteklerî ortaya çıkmıştır. Bir Anayasanın böyle bir seröven olarak değişmosi olanaksızdır. Bu, Anayasanın doğa«ma ayksrıdır onun lcin böyle bir girlşim tutulatnaz. tutamaz, Ama girişim, hele bu gizlllik örtüsu altında, gene de uygunsuzdur. Türkiye'yi tanımamaktan jjellr, bir Anayasanın ne olduğunu bilememekten gellr. Ve ancak kiml Anayasa muhaliflerinln mora! tatminine yarar. önce şuna bir bakalım: Bir Anayasa, ya bir devrîm. tamamlanacak bir devrim ile devrimi yopanın, tamamlayacak olanın istenciyle ortaya cıkar ya da bir devrim (ihtüâl) kanalından geçsin geçmesin, ulusun Istencinl deyimleyen bir Kurucu Meclisçe yapılır, ya da onun yertr\\ alocafc olan bir yasama organınca yapılır. O, zoman da, örtülü kapılar arkasında, gizll gizll ii seçimi üzerine.. Kimi çevrelerin Cumhurbaşkaniığı seçlmlnden par» tl çıkariarı doğrultusunda yararlanrrak amacıyla takındıkları tutum. zaten diken üstünde yaşayıp duran «demokratik rejim»imiz»n tepesine bir de Demokles kılıcı asılmasına yol açtı.. Şimdi, o kılıcı yok edecek simya formülü (Meclis aritmetiği + bir dizı siyasai uzlaşma + turlar) üzerinde kafa yoruluyor, «doza|»ın ayarlanmasına çalışılıyor. Peki, sağcı basın ne diyor?... # «tMAJ» VE tSKEMLELER... TERCÜMAN'dan Yavuz Donat, 19 mart gönö AP'nln bu konudaki tutumuna ışık tutacak ckulis haberleri» verdl: «Cumhurlyet Senatosu Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil, Cumhurbaşkanlığı kulisine doğrudan hiç gir medi. Bu konuda kulis cyük sek seviyede» yürütülüyor. Ancak.. Kulislerde şu yorum yapılıyor: « Demirel, kazanma şcnsı yüzde yüz olmadıkça Çağlayangıl'in aday olmosını ıstemez. Onun için 6 nısana kadar tur ların sonuç vermemesı bek lenebilir.. Korutürk, Çankaya'yı bu tarıhte Senato Başkanı Çağlayangil'e bırakır. Boyleiikle komuoyuna «Cağlayangii'in oturduğu her koltuğu doldurablleceği» ima|ı verilir.. Bu Imajdan sonra, Çağlayangil' in adı üzerinde bir «büyük uzlaşma» aranabiiir.. «Bu yo rumu daha ileri götürenler de yok değtl: « Cunrhurbaşkanı seçimi hazirana ka dar uzayacak olursa, yenl kontenjan senatörü atamaları var. Çağlayangil Istediklerini senatör yapar. Ve AP'nln parlamento aritmetiği üzerindeki etkisine 5 iskemle daha eklenir..» KAÇ TÜRLÜ OYUN.. Şimdi de TERCÜMAN'dan bir yorum örneğl. Daha doğrusu,. AP'ye akıl hocalığıl... 21 mart günü Rauf Tamer yazıyor: «(Demirel) 5 yenl sehatörun Cağiayangil tarafından tercih veya tensip edileceği ni şimdiden düşünecek halde değildir.. Cünku ona va kit vardır. Öyleyse normal programını uygulamalı ve Cağlayangil'i AP'nın adayı olarak «bir defa> öne sürme lidir. Sürmelıdir de genel ha vayı bir görmelidir.. Görmelidir kl, Ecevıt'le müzake reye oturmak gerekecekse, sepetinde ne olup ne olmadı ğınl bilmelidir. (...) CHP lç« rısinde bir gruba el uzatılacaksa, bu grup niye Genel Merkez ve şürekâsı olsun?.. Cok daha sağlam (...) anlaşılabilir ve pekâlâ konuşula bıiir başka gruplar var efen dırr... Gizli oylama yapılacağma göre, ne dediğimi an 'adınız herhalde... Bakın, kao türlü oyun. Birkaç tur clenemeye değer ml değmez mi?...» OKTAY AKBAL EVET HAYIR Sağcılara Tüm Kapılar Açıktır! 1930 27 Mart DÖRT CASUS TEVKÎF EDİLDİ 11 Nisan Cuma günü... Gazetemiz tarafından tertip edllen buyük güreş müsabakalan tasav vur edildiğinden fazla büyük bir alâka ile kar şılanmıştır. Müsabaka lara 4 nisan Rünü bas lanacaktır. MHPMHer, basta Törkeş olmak Ozere, genel af \9teölnı bir yana bıraktılar artık!... Oysa. Ecevit Iktidardayken tgenel af» sozü dillerlnden, kalemlerinden düşmezdi.. Bunun nedeni, MHP eğilimll gençlerin çeşitll ağır suçlardan ötürü tutuklanmış olmoları, mahkemelerde aÖır cezalara carptırılmış bulunmalarıydı.. Ama artık MHP'liler genel af sözü etmiyorlar?... Gereği kalmadı çünkü!... Bu gldişle aşırs sağcı eylerrciler, cinayet sucluları, teroristlerden bir tonesi bile «içerde» kalmayacak.. Kacan kaçana!... Gün geçmiyor kl yurdun şurasından burasından haberler gelrnesln. üc ülkücü daha kaçt», beş sağcı eylemcl daha kactt diye... Demirenn azınlık Iktidan döneminden tek 1<Ör1ı c«kon MHP vandaş» mahkumlar oidu desek yerldir.. Kiml eîînl kolunu sallayarak gider askerl cezaevlnden; kiml Sağmalcılardan yürüyerek çıkar, kiml Edlrne'den, kimi Paşakaptsı'ndan, kimi bilmem hangl ilin tutukevinden kaçar.. Söylentiler dolaşır, yok tüp gaz almaya yollanmışlar. öyle kaçabilmişler.. Yok özgürlüğe kavuşacak durumdakl arkadaşlarının giysilerinl giyinlp gitnrişler. Yok gardlyanlara para yedirmişler... Sonuç aynı: ülkücü mü8ün, MHP yandaşı rmsın, aşın sağcı mısın. öyleyse sen 'devlete yardımcı kuvvet'in bir erisln, öyleyse senl kurtarmak gerekir!... Glzli, açık örgütler yurt yüzeyind» clrit atıyor, her kuruluşta, her yerde bu örgütün adamtan var.. O adamlann bol parası var.. içerl atılmış katilîerin, mahkemelerde suçunu itiraf etmiş, Işlediklerl d nayetler açıkça kanıtlanmış bir takım kimselerln sürekii ve düzenli bicimde kooırıimaları iylden iyiye göze batmıyor mu?... Sorurrluların yaptıkları açıkiamalar ne klmseyi doyuruyor, ne d© Işin Içindekl oyuniarı saklayabiliyor.. Demirel'in azınlık Iktidan dönemi, aşırı sağcı katiüerin özgürlüğe kavuşturulma dönemi olmuştur.. Bunu yadsımak olanaksızdır.. Gecen gün «solcu» bir gencln Idama mahkum edlldlğlni gördük. Kasaroğlu TRT*sl durmaksızın solcu frakslyonların ele geçirildiğl haberîerinl veriyor, hep sol fraksiyonların mahkum edilişleri sergilenlyor ekranlarda... Suçlunun, hele adam öldürmüş kişinin politik mazeretl olamaz. Sağcıymış solcuymuş da o yüzden bu cinayetlerl işiemiş, tideoloiik bir yanı varmış» dıye hiç bir katıl adaletin elinden yakasını kurtaramaz, kurtaramamalıdtf. Biz bunu yazıyor. bunu söylüyoruz yıllardır. Yürürlüktekl yasaiar eksiksizce, yansızca uygulanmaiıdır. O yasaîann birçok maddesinl beğenrresek bile, yanlış çağdışı buteak bile... Katil. katildır. Cezasım görmelidir. Solcu sağcı olması i$in niteîiğinî değistiremez. Ama değıştırıyor ışte! cBlz deviete yardımcı mllllyetCiîeriz» diyen katıüer, suçlular bir süre cezaevlerinde kal* dıktan sonra kaçırtılıyor, sonra da yurt dışına postalanıyorlcır... Bugün Aimanya'larda kımbılir kaç aşırı sağçı katil var serbestçe dolason yenı cinayetler planlayan? Bir iktidarm başı tbona miMıyetçiler de cinayet işliyor dedirtemezsinız» dıyp konuşursa. kendıne destek olarak tmillivetcılık» adı oltında her türlü zorbalığı yasal ve gerekll görenieri alırsa o zaman aşın sağcı katiller ne yakalanıriar. ne de tuttuksan kanlı yoldan vozgecerler! Yakalananlar ise ki bunların hemen hepsi Ecevit iktidarında ele geçîrilmıs eyiemcilerd'r bır bicimine getirilip serbest bırakılır Kernen MC adi verd'ğimlz Demirei Azınlık Iktidan dö nemınde hapssten kaçırılan katillerin bir tanesi bile yakalandı mı. yenıden "iceri' sokuidu mu? Belki bir iki önem &iz oiay sayabilir yetkililer ama mahkemelerde işledik!er! cinayetlen bir kahraman havası loinde anlatan o genç katiller hapıslerden kaçtıktan sonra tam anlamıyla toz oluyorlof, ne rastlayan var, ne gören, hele hele ne de yakalayan! Artık oynanan oyun ağlatı mı, guldüru mü, si2 verm yargınızı' Bu katıl kaçırtmalonn bir suçlusu yok mu? Yalnızca gardîyanlar, ya da nöbetçiler mi sorumlusu? Baş sorumlu kım? İş başında bulunan bu hükümetin bakanları. özetiikle Adalet Bakanı değil mi? Başbakan değil mi? Ne demek ısttyorlar? 'Buniar milliyetcilerdir, bizim adamSarımızdır, onları yasai yoldan kurtaranvyoruz, öyleyse yasa dışı çevrelerle kaçırtır, özgürlüğe kavuştururuz' anla mına geimez mi bu sureklı katil kaçırtmalar? Tüm Ulusun önünde oynanan bu korkunc oyun kimsenln gözünöen kacamaz. kacmamahdîr... ^acmayocaktır da... I IIIliilliİlİ^PBipi S:>:i;:;::::::v::;::::::%İI::*<:"::^^K>::^i:iâi. ilili • 1 • tstanbul adllyesl Uç gündenberl pek mü hlm bir meseleye ait tahkikata vaziyet etmis bulunmaktadır. Meselenin mahiyetl ecnebi bir devlet hesa bına yapılan casusluktur. Bu casus şebekesl nln baslıca faal azasın dan dördü yakalanmıs ve cürümlerini de lttnX etmiş bulunmakta dır. # ÇANKAYA'NIN SAHİBİ.. Bu konuda 6n «eksantrlk» yorumu!... SON HAVADIS'te (20 rrart) Güngör Yerdeş yapti: tSayın Bayar, pek haklı şekılde reddettiği (Tabii senatörlük) koltuğuna ne yapılıp edilerek oturtulmol» ve aday gösterilmelidir. Cum hurbcşkanlığına... Millet ço ğunluğunun kafasındakl hu kuki hata ancak böyle tamir olunabillr.. Sayın Celâl Bayar, ancak böyle offedebilir hukuku boğazlayan ları.. Evet: Cankaya'nın şim dl asll sahibl Sayın Cela! Bayar'dır.. Eğer kendüeri açık ve seçik şekilde bu gö revi kabul etmeyi düşünme diklerini millete duyururlorsa. o zaman Sayın ihsan Sabrl Çağlayangil üzerinde durulup ısrarcı olunabilir.. Kesln sonuo alınmak üze re teşebbüse geçilmesînl ls tiyoruz bu konuda!...» 1 mayısta tahrîkat yapmak için Izmir'e gelenler yakalandı tZMtR 26 1 Mayıs Amele Bayrsmı gü nü şehrimizde tahrikât yapmak üzere İstanbul'dan buraya ecne bi komünistlerin geldl gi söylenmişti. Zabıta sıkı tsdbirler almış, bir kişiyt tevkif ederek ls tlcvabına başlamıştır. 1 1 '•'*T'*>* ' * ^ ^ ^ k . Vv^^ :::";':'::::: :::>i::.^& \ •• Jft ^^^k 1 1 fev''vv'''AN,'.;.•'•.,>>~x*",'^.. ; 1 BIRLIĞINDE SEVİNÇ ve Kadın Birliginln VB zifelerl sayılacaktır. Kadın Birliğinden dün bir muharrirlmize kadınlann belediyecilt Sİ hakkında $u lzahat verilmiştir «Bize yenl bir vazlf» verilmek üzeredir. Bu vazifeyı çimdiden benimsemek bizlere boro tur. Türk kadını şimdi ye kadar giriştigi işlerde muvaffakiyet ka zanmıştır. Bu muvaffa kiyetj her zaman kazanmalıdır ve kazana caktır. Belediyecilik ka dmı çok yakmdan alâkadar eden bir iştir. Çünkü belediyeciliğln belli başlı mevzuu sıh hat. intizam, bile ha yatı, halk terbiyesl ve halk bilgisidir. Kadının da en büyük vazifesi bu işleri her yerde ve her zaman teşvik et mek ve yükseltmektir. Bu meyanda süt meselesl, yiyecegimiz gıdanın sıhhati ve ucuzlu gu, fakirlerin jıiyeceÇl meseleleri ile kadınlann çok yakından alâka dar olacaklan muhakkaktır. Avrupa'da kadınlar bundan 6? sene evvel belediye intihap hak kmı kazanmışlardır. Bu gün 20 millet kadınla rım belediyecilikte çalıstırmaktadır. K&dın belediye işlerine kanstıktan sonra belediyeci lik bir tekftmül devresl Keçirmiştir Kadının belediyeci olması Avru pa medeniyetini bir kat daha yükseltmlştir.» dın beledlyeclllgi hakkında bir seri konferanslar verecektir. Bu konferanslarda kadınla nn belediye bizmetlerl Mevkuflann lkisl DL mo ve Ivan isimlerinde iki eski Bulgar İhtiyat zabitidir. İkisi de maa lesef Mustafa ve Osman lsminde iki Türk tür. Hedeflen tnemmı mmtıkalardakl askerl kıtaatın vaziyet ve mlk taruu öğrenmek, bu mıntıkalann planlanni elde etmek olan bu şa bekenin meydana çıka nlmasmda İstanbul za bıtası cidden kıymetli ve şayam tebrlk bir ç s lışma göstermiştlr. ANLAŞMA VE KARAR... Aynı gazeteden Abdullah Uraz İse 22 mart gu nu şöyle dedl: «Demokraslde sürprlzler vardır. Uzayan turlar. anlaş ma ve uzlaşmanın ilk anda sağlanarramış olması, bir de bakarsınız ki Anayasa'do esaslı değişikliklere ve bilhassa başkanlık sisteminin tesisi İçin Anayasa' nın taranmasına sebep olacak bir değişlkllğe gldllme slnl zorlayabilir. Ve bir Cumhurbaşkanı üzerinde an laşamayan liderler ve partller bü vesile ile bu konuda anlaşabillrler. Göalüyor kl karar vermek, anlaşmak ko lay değildlr..» KADINLAR Yenı belediye kanununda kadınlara intihap verilmesı Türk Kadın Birliğini faaliyete getirmiştir. Birlik ka tş karışıyor Hem nalına Hem mıhına Çekl ile... Zayıflığın hâla modl •\>lduğu ve zayıl bir kız olduğu lçin Yunan dilberinin Avrupa Gü zellik Kraliçesi lntihap edildiği bir devir de, İstanbul's tombulca bir Alman kı zı geldi. Bacaklannın Rüzelllğine pek ziyade itimadı olduğu, her cıkarttıgı resimde eteklerini yukan çeklp baldırlannı pardon butlanm mağrur ve müftebir göstermesinden anlaşılan bu Alman kızı 275 kilo geliyormuş! Matmazel An na'yı, kadınlığa karşı hürmetim berkemal ol makla birlikte kilo ile deÇll cekl lle tartıp ölç mek daha muvafık, da ha pratik olmaz mı? Tombul Alman kızı, kendisinı fazla şişman bulanlara diyormuş kl: «Zayıllık kaç para e der? Hangl incecik kıı kendine güveniyorsa çıksın, sıska vücudunun kemiklerlni halka göstermek suretiyle be nlm kazandığım paranın yüzde birini kazan sın bakayım!» 275kiloluk kızcağızın hakkı var: Kadın etinin bu kadar vaÇlısı ke limenin her manasıyla da görüünü» değüdir. Verem Hastanesî bir türlü yapılamıyor Şehremanetl verem Hastane8i yapmak içln 928 bütçesine tahsisat koymuştu. Bu para hastane yapılmadığından 929 senesine dev redilmiş, fakat gene hastane yapılamadığından 930 bütçesine devredilecektir. Bu gidişle 1930 senesinde de aynl devir muamelesl ycpmak lâzım gelecektir. PİYES MÜSABAKASI Türk ocaklan illm ve sanat heyetl ocaklarda temsil edilmek Üzere milll hislerimizl ve ocaklı mefküresinl ltade ve telkln edecek bir piyesin yazılması için müsabaka tertip etmlş lerdir. En güzel piye si yazan müellife (2. 000) lira müfakat verllecektir. Eserler doğru c a Ankara'da Türk Ocaklan Merkezinde tlim ve Sanat Heyetl rl yasetine «önderilecektir. Selami Izzet Bey de Muhsin Ertuğrul Bey aleyhine dava açtı Selamı İzzet Bey, Darülbedayi mecmuasında (Ertuğrul Muhsin) imzasıyla intişar e den yazılarda kendine hakaret edildiği iddiasıyla matbuat ka. nununun II ve ce za kanununun 482 ve 484 maddelerine istinaden Neyyire Hanım ve Muhsin Ertuğrul Bey aleyhlerine da va ikame etmlştir. DÜĞÜM ÇÖZÜCÜ MHP! MHP organı HERGdN'de Taha Akyol. «Cumhurbaşkanı meselesinde bir bunalım yoktur» diye yazıyor. Kayıhan Batu ise (20 mart) diyor kl: «Demokrasimizln komunlzme kapalı olması değil, devlet başkantnın tek dereceli seçimine Izln verilmemesi tenkit edilmelidir. Evet; demokrasimizin en sakat kurallarından birl budur ve mutlako ıslaha muh taçtır. Milliyetçi Hareket Partisl öteden beri Cumhurbaşkanınm halk tarafından seçilmesi gerektiğlnl savunmuştur. Ayrıca Devlet Başkanının görev, selahiyet ve mesullyetlerlnln de artırılmastnı Istemiştlr. (...) öyle görünüyor kl, Cumhurbaşkanı seçimi gelip Milliyetçi Hareket Partisl oylarına dayanacak ve düğümü bu parti çözecek. Elbet hiç bir güç MHP'yl, devletln başına ehil olmayan birini getirmeye mecbur edemeyecektir.» Nizamı Âlem İçin Peşrev MHP tarihî bir görevı yerine getirmiş, Türk milliyetçıliğini bir aksiyon olarak Türk siyasî hayatına sokmuştur. Fakat, bu parti de yeterli guce ve fikri eğitime sahıp olamadığı ıçin netıce alamamıştır. MHP hızlı büyümüştür. Bu iyi değildir. Bugün MHP. bu yüzden kadro hareketl yapamamaktadır (Kavgamız TURAN derglsi,. Mart 1980) Turklüğün zayıf duşurulmesınde ve İslâm dönyasının sömürgeleştirilmesinde «kara» ve «kızıl» emperyalizm, müşterek hareket etmektedir. (...) «Uyanış» ve «diriliş» hamlemizı durdurmak, saptırmak ve çökertmek için ne mümkunse yapmaktadır. Tarihî «mllletlerarası acımasız bir savaş» biçimınde yorumlayan Turk milliyetçileri Için bunlar, bırer sürpriz değildlr. Lâkin, bu savaşta Türk milleti de Türk milliyetçilerinın öncülüğünde yenıden teşkiiâtlanmak zorundadır. S. Ahmet ARVASİ (Hergün, 21.3.1980) Halit Fahri Beyin davası Halit Fahrl Bey tara fından Darülbedayi mecmuast aleyhine açı lan hakaret davası hak kında altıncı lstintak dalresi tahkikata devam etmektedir Dün bu münasebetle b&zı şahitler dlnlenmls, Ertuğrul Muhsin Beyle Münire Hanımın ifade lerine müracaat edümistir. Devlet Bankası ANKARA 26 (Telefonla) Devlet Bankası hakkında tetkikatta bulunan beyet bugün de müzakerelerine devam etmlç tir. Heyet tetklkatmda maddelerde epeyce tadi lata lüzum göstermlsUr. Yırtık parajann Maliye Vekâleti tara fından yırtık paralann mübadelest hakkında yapılan hazırlıklar bit ti. Gelecek hafta bu pa raların mübadeleslne başlanacaktır. # ı Ssnlbl: Cumhurtyet Matbaacüık ve Gazetecüik T.A.Ş. aduu: NADtR NADt # . Genel Ytyuı Müdürü : Oktoy KURTBÖKE •• S Yazıislert MüdürO: Orhan ERtNÇ # Basan ve yayan: Cumborlyet Matbaacdık ve Gazetecllik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkoca(b Cad. No. 3941 •> Fosta Kutu«u: 346 tSTANBUL Tel» fon: 30 97 03 CUMHURtYET BASIN AHLAK YASASINA ÜYMAYI TAAHHÜT EDEB. • BÜROLAB: ANKARA Konur Sokak 24/4 Yenlşehlr Tel, 18 33 35 17 68 25 % İZMİR: Halit Ziya Bulvan No 65, Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 30 # ADANA: Atatürk Cad. Türk H&va Kurumu ts Hanı Kat 3 No: 13 Tel: 14 550 19 731 ABONE ÜCRETLEBt Aylar Yurt lçl Yurt dın l • 6 u 300 M0 1.800 3.600 600 1.800 3.600 7200 TAKVÎM Tl MART U80 tnuak B.U tktadl 16J0 OfliMt 6JU ötto 1319 BLUE JEANS M^VtiA U C U Z üçak flcrett gruplanna va aButa fcna jföre aynca uygulamr Akfsm Tstaı 19J8 tlJOO