23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKÎ CUMHURİYET 24 MART 1980 ugoslavya Devlet Başkani Mcreşal Tltonun büyük dırenışlne rağmen hastalığının daha da ağırlaştığının blldirildlği günümuzde, ülkenin geleceği hakkında yabancı kaynaklor, ceşitli spekülasyonlarını sürdürmektedlrler. Buniara göre, Başkan Tito'nun ölOmü durumunda Yugoslavya'daki bugünkü düzen çökeoek, bir başka sava göre de. Yugoslavya rejim değişikliği ile ilgili olarak Sovyet hücumuna uğrayacaktır. Sovyetler, bu tur savlar karşısında resml olarak bircok kez, Yugoslavya'nın butünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduklarını, Yugoslavya'ya karışma gibi bır durumun söz konusu olamıyacağım belirtiyorlar. Bu durumda konu bu açıdan, enazmdan şimdilik noktalanmış oluyor. Peki, Başkanın ölömü durumundo ölkedeki bugünkü düzen çökecek ve ulke parçalanacak mı? Gercekten Yugoslavya'nın ayakta durmasım sadece Mareşal Tıto'nun ftzikseı varlığı mı sağlıyor? Başkan, fizıksel varlığının öt6slnde ülkede bazı kurumlar getirip kuramamış ve yerleştlrememiş midir? Yukarıdakl yargıyı us8al blr temelde tartışabilmek Için bunları, yanf Mareşal Tito'nun Yugoslavya'ya getırdiklerini veya getlrmeye çalıştıklarını ortaya koymak gereklr. Bunları anaçizglleriyle şöyle sıralamoK olasıdır. Y olaylar ve görüşler TÎTO ve YUGOSLAVYA Prof. Dr. Nazif KUYUCUKLU turmasma, daha 1943'te Yugoslav Kurtuluş Hareketi Konseyince karar verılmiş. ancak bunun gerçekleşmesinde Tito'nun büyük rolü olmuştur. Altı federe Cumhuriyet ve ikı özerk bölgeden oluştuğunu belirttiğımiz federal Yugoslav devletinin bır özelliği de, sosyalist bir ekonomik düzeni benlmsemiş oimasıdır. Bununla birlikte. bu düzenin öteki sosyalist ülkelerden bazı farklılıkları bulunduğunu da belirtmek gerekir. Yugoslavya kendine özgü bu yanlan sürekh olarak gelıştirmeye çalışmış bu amaçla Anayasasını İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana 1946, 1963 ve 1974 olmak üzere üc kez değiştirmıştir. Kendisinl, öteki sosyalist ülkelerden ayıran bu özelliklerden sadece ikisinin, ne kadar ve nerelerde ayırdığı tartışmasına girmeden. özyönetim ve Tanm'ın olduğunu söylemek gerekir. Bilindiği gibi, sosyalist ekonomllerde üretim araçlarının mülkiyeti devlete, kamuya aittir. Yügoslavya'da da ilke olarak bu böyledir. Sosyal mülkiyet veya kesim olarak nitelenen kamu mülkiyeti veya kesimi üretim araçlarını, ortak ve kamu gereksinmelennin karşılanmasına yarayan Kaynakla* rı ve tüm doğal kaynakları Içermektedir. İşte bunlara dayalı işletmeler, «Özyönetim» ilkelerine göre yönetılmektedırler. Özyönetim, işletmelerin. o işyerinde calışanlarca yönetilmesinı öngörmektedlr. İlk olarak 1950'lerde, önce ekonomik alandaki işletmelerde uygulanmaya başlanmışsa da, daha sonraları eğitim ve öteki hizmet alanlarına da yayılmıştır. İşçiler, özyönetimle ilgili bu sosyoekonomik haklannı, birleşik işol örgütlerl, aracılığı İle, ceşitli birimlerde kullanmaktadırlar. Çalışma örgütlerl ve birleşik işçl örgütlerl, temel ve zorunlu örgütlenme biçimleridir. Bir işletmenin kurulmasıyla, bu örgütlenme bicimleri de kendiliğinden ortaya cıkar ve özyönetim durumu da "doğmuş olur. Birleşik IşçJ örgütü (veya örgütlerl) Işletmeierln calışma ve işlemlerinl geliştirmek, piyasa araştırması yapmaK ve ortak gerekslnmeleri karşılamak amacıyla, öteki işletme veya işletme birlikleriyle işbirliği yapabılir ve birleşebilir. Özyönetim'de «İşol Konseyi», en önemli bir organdır. Buradakı üyeler, ard arda ikl kez oimamaK üzere, gizli oy ve ikl yıllık süreyle seçilirler. Konseyin, üretimin tüm aşamalarınaan temsilciler içermesi gerekir. Sözü edilen bu organ, İşletmenin düzeniyle Ugili, genel statü taslaklarını hazırlor. Bu arada yürutücu organ ve müdurü de seçer. Böyle bir düzenleme, yenl blr yetkisorumluluk, veya hakgörev ilişkisini getirmiştır. Üretimde işçiler sorumlu tutulmuş, doğacak sonucta da sorumluluk kendilerlne yükletilmlştlr. Gelir bölüşümünde, kişiierin gellr yaratılmasına katkıları, ortak ve genel gereksinme lcin gerekll fonlar. daha sonrak] çalışmalarda üretimin maddi koşullan {birikimyatırım fonları) gibi noktalar dikkate alınır. Böylece, özyöretim'16 işcilerin üretimin yönetimlne doğrudan doğruya katılmaları sağlanarak, bunun sonuçlanna katlanma gibi bir bilincin yaratılması istenmlştlr. Tito, bu olaya kuranv sal acıdan da bakmofcta ve «özerk'ik yoluyla sosyal'st yönetim görevierini ekonomide olduğu glbl, tüm dlğer topluıi^sal etkinlıklerde de, üreticilerle diğer emekçilertrpize aktarmaklo.... kaçınıl* maz tarihi bir belgeyi gerçekleştirmekteyiz» demektedir Yugoslav tarımındaki özellik ise, buradakı düzenlemede özel mülkiyet ve girişimin egemen bulunması, yani yüz dekara kadar olan tanmsal Işletmelerin özel mülkiyet ve girişimle işletilmesine müsaade edilmlş oimasıdır. Bu tur tarımsaı İşletmeler, Yugoslav toplam tanmsal alanlarının yüzde 85'inl ellerinde bulundurmakta, sosyal ke* sim olarak' nitelenen Kooperatlf ve Devlet Tanm işletmelerl ise, alanların ancak yüzde 15'ini Işler durumdadırlar. Bu durumda, özyönetim, yet kl ve sorumluluklar getlrerek Işçilerin bilinçlenmeslni sağlayan blr kurum. tarımda yukarıda belirtilen durum da. Yugoslav tarımcısına ceşitli secenekier getiren bir uygulama olmuştur. TİTO. bunları ulkeye getiren llder olarak görülmektedir. Burada, ulkenln elde etmiş olduğu birkac ekonomik göstergeye değinmekte de yarar vardır. Önce şunu belirtelim ki, Yugoslavya'nın GSMH'sı otuz yıllık bir dönemi kapsayan 1947/1977 arasında yıllık yüzde 6.2'lik blr büyüme ile gelişmiştir. Bu süre icinde GSMH beş katı artmış, tanmsal üretim Ikibucuk katına erişmiştir. Toplam GSMH'nin yüzde 82'sl sosyal kesimde. yanl sosyallst kesimde yaratılmıştır. Yugoslavya 1939 da 1.1 milyar klws. elektrik üretirken, 1978'de bu rakam 52 milyar klws.'a belirtilen dönem başında yedi milyon ton kömür üretirken, bu rakam 39 milyon tona erişmiştir. Ylne aynı tarihlerde olmak üzere, çelik üretiml 235 bln tondan 3.5 milyon tona, çimento üretiml de 894 bln tondan 8.7 milyon tona cıkmıştır. 1978'de Yugoslavya'nın dışticaret hacml 16 milyar dolara yükselmiştir. Dışsatımın yapısı da giderek degişmlş, 1952'de yuzde 59 olan endüstrıyel mallar oranı, 1974'te yuzde 90'a cıkmıştır. Yugoslavya'nın dünyanın 147 ulkeslyle ekonomik ve tlcarî Hişkisi olduğu bildirilmektedir. Yugoslavya, klşl başına GSMH bakımından, azgelişmiş ülkeler arasında gözükmektedir. Ama, azgelişmişlerin üst bölümünde, yanl gelişmişlere yakın blr yerde bu lunmaktadır. Bu durumuyla Yugoslavya, ekonomik acıdan önemli gelişmeler sağlamıştır. Yugoslavya'nın dünya kamuoyunda cok önemli olan başka blr yerl daha vardır. O da, bilindiği gibi. «Bağlantısızlık» hareketinln öncülerinden birl Yugoslavya ve onun llderi Mareşal TİTO olmuştur. Hatta bu hareketln llderliğlnl 1960'lardan bu yana TİTO'nun yaptığım söylemek daha doğru olur. Bu yönü ile TİTO sadece Yugoslavya'nın değil, 3. Dünyanın, bu arada tüm dünyanın saygı ve hayranlık duyduğu bir llder olmuştur. Bağlantısızlık hareketinin ise. azgelişmişlerin büinclenmesindekl katkısı zannedildiğlnden çok daha büyük olmuştur. Evet. Mareşal TlTO'nun hastalığı clddlyetlnl koruyor. Yukarıda değlndlğlmlz olgulara rağmen, ölümuyle Yugoslavya'nın bugünkü düzeni çökecek mi? Sanmıyoruz. Akan Kanı Durdurmak... T önce şunu bellrtmek gereklr kl, Tlto Iklncl Dönya Savaşında Yugoslavya halkını. ölkelerine girmiş bulunan Almanlara karşı örgütleylp eavaşmış ve savaş boyunca bu hareketi yönetmiştlr. Böylece. «Tıto» adı yurtiçlnde ve dışında Yugoslav kurtuluş savaşının bir simgesl olmuştur. Tlto'nun Yugoslavya'ya getirdiği Ikincl böyük özellık şudur. Kurtuluş Savaşında kendisln\ tüm Yugoslav halkı desteklemiştir. Ancak. Yugoslav halkı bir çok ulustan oluşmaktadır. Bu özelliği dikkate aiarak Tıto, ülkede federatif bir devlet yapısını oluşturmuştur. Bugün Yugoslavya'da altı ayrı Cumhurlyet ve Iki özerk bölge vardır. Bunlar BosnaHersek, Hırvatistan, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Slovenya Cumhurlyetleıi, özerk bölgeler de, Sırbistan'ın bir bölürnünü oluşturan Kosova ve Voyvodina'dır. Bu ayrılışın, ekonomik nedenlen yanında sosyal ba21 nedenierl de vardır. örneğin, Hırvatlar, Karadağlı'lar ve Sırplar aynı dillerl konuştukları halde, Makedonya ve Slovenya'nm ayrı dillen vardır. Her üc dil Yugoslavya'nın resmi dilidir. Her Cumhuriyette konuşulan dil, aynı zamanda eğitlm. yönetim ve hukuk dllldlr. Ülkede latin ve kiril olmak Ozere, ikl alfabe vardır. Bu coğulculuğa koşut olarak dinsel inanış da, Hıristiyanlığın Ortodoks ve Katolik uzantılan yanında. ayrıca İslamlyet gıbi, ceşitlidlr. Yugoslavya'nın oyn feoere devtetlene federal bir devlet yapısı oluşr erörün giyotini durmadan işliyor, kalkıp Iniyor, kan gölü genişliyor, derinleşiyor. denizleşiyor. tilan edilmemiş bir ic savaş»a dönüşebilecek düzeye tırmanmaya colışcn terörün yarattığı bunalımla birlikte kan tutkusuna yakalanmak eğilimi de Insanları sarıyor; hınçlor bileniyor, kinler sivrileşiyor, kan davaları koyulaşıyor. Neden böyle olduk? Kan dökmeyi seviyoruz. Turkler borbardır. Tarih boyunca mesleğimiz cinayet olmuştur. Asarım, keserım. ezerim felsefesi üstüne bir erkeklik raconu lliklerimize işlemiştir. Vahşî soyumuzdan gelen bir dürtüyle birbirimizi öldürmeye yönellyoruz. Acaba? Bir çeşit ırkçılığa kcryan bu gibi fikirierl benimsemeden önce yanıtlanması gereken bazı sorular var. İspanya'daki iç kavgada bir milyon insan neden boğazlandı? Uzakdoğu bilgeliğinin nazar boncuğu Kambocya niçin salhaneye döndü? Vietnam'ın sakin insanları akıl durdurucu b i r vahşetin cenderesinden niçin geçirildı' Fransız burjuvasının sözde insanlığı Cezayir'de niçin kudurdu? Almanya'nın sarışın Fonları milyonlarca insanın cesedinden neden sabun üretmeye kalkıştılar? İran minyatürleri neden canavarlaşıp işkencelerin ve Idamların tezgahında satıcı ve alıcı oldular? Konfüçyüs'ün torunları Çin ipeklilerine benzeyen yumuşak ilişkilerini bır yana bırakıp neden kanlı bir kavgamn hesaplaşmasında birbirlerinl yediler? Şili'den Arjantin'e. Brezilya'dan Endonezya'ya dek tüm insanlar zamcn zaman Türkleri aşan tbarbarlığı» sergilemiyorlor mı? Terörü cibilliyetimizin bır ürunü saymak, hem Insafsızlıktır, hem bilime sığmaz. Ama gittikçe yaygınlaşan terörön tehlikeli bir saynlığı salgınlaştırdığı da izleniyor. Kan tutkusu bir kez toplumu sarmaya görsün, Insonlar bir kez canavarlaşmasın; her tür ölcünün endazesini kırıp dökecek blr cşamaya gelindığinde, artık iş işten geçmiş olur. Tehlikeli olan da budur. Son günlerde terörün ancak karşı terörle bastırılacağt varsayımı ağırlık kazanmaya başlamıştır. Türkiye'yl terörle Istedikleri yone kaydırabileceklerinl sananlar da bu ağırlığı artırmak için teraziye bütün güçleriyle abanmakta, duyarlı noktalara ateş etmekte kendilerince stratejik ve taktik bir yarar görmektedirler. istedikleri nedir? Bu sorunun yanıtı bellidlr. «Teröre karşı terön» yöntemini benimseyecek, güvenlik ve kolluk güçlerinl. öncelikle Doğu bölgelerınde bir iç savaşın tohumlarını atacak kanlı operasyonlara sürüklemek... Devletin sorumlu kişilerl ve sağduyu sahipleri bu tuzağa düşrrekten sakınmalıdırlar. Bu tuzağa düşmek Türkiye'yi parçalamak isteyenlerin ekmeğine ycğ sürmek demektir. • r Bu Hıyaban Ebediyet Yoludur,, OKTAY AKBAL EVET HAYIR 1930 24 Mart • «Bu hıyaban ebediyet yoludur» diye yazmıştı Faruk Nafiz Atatürk'ün Cumhürbaşkanlığı günlerinde bir gün Çankaya'ya doğru yürüyüşe çıkmış, ikı yanı agaçh yolda iler|erken sonsuzluğa dogru gittiğini sanmış... «Bu hıyaban ebediyet yoludur Gider Allafta kadar burdan ucu»... Benim kulağımm ezberindedir. ' Daha sonra İnönÛ tırmandı o "hıyaban'dan yu* karı... gezmeye gitmedi. orada yerleşmeye, oradan yurdu, ulusu yönetmeye gittî... Çankaya'da tam on ikl yıl oturdu. Ardmdan Bayar tırmandı o doruga, o da en azından on iki yıl Çankaya'nın konuğu olacaktı. Son iki yılı bitiremeden tepetaklak indi o yokuştan aşağıyai... Türkiye tarihinde bir devlet başkanının da tutuklandığı. adalet önünde hesap vermeye götürüldügü, yıllarca mahpusluk çektiği, idam edilmesine ramak kaldıgı görüldü. Yaşı altmış beşi geçtiği için asılmaktan kurtuldu. Tarihimizde pek çok padişahın boğduruldugu, hele sayısız sadrazamin canına kıyıldığı bilinir. Hlç degilse Cumhurlyet tarihinde Devlet Başkanı asılmadı, bir baş« bakan iki bakan asmakla yetinildi! Bayar'ın ardın* dan 27 Mayıs devriminin önderi Cemal Gürsel, ardından Cevdet Sunay, iki general Başkanlık görevinde birbirini izledi. 1973'te de bir amiral Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye tarihinde tek sivil Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'dı. onun da o hıyabandan nasıl indirildiğine tanık olduk, Şimdi o hıyabandan iki yanı kocaman yapılarla dolan o Çankaya yokuşundan tırmanarak Cumhurbaşkanlığı köşküne yollayacağımız yeni adayı bulmak çabasmdayız. TBMM'nde ilk turlar yapıhyor. Ne var ki üzerinde parlamenter çoğunluğunu toplamış bir aday yoktur. Ileri surülen adların içinde kolaylıkla seçilebilecek bir kişi görülmüyor... Geçen gunkü yazımda da söylediğim gibi bu seçimin epey uzun sürmesinden korkulur. Amiral Fahri Korutürk görev suresini bitirdL Şimdi o da, general Cevdet Sunay'ın yanında yer alacak senator olarak... Senatoda iki eski Cumhurbaşkanı var. Biri de Senato dışında, ama yaşf dokeanı geçtiği halde politikanın içinde, hatta göbeğinde!... Celâl Bayar çok yaşlanmış olmasına karşın Adalet Partisi içinde hâlâ etkilidir. Türkiye'nin üç cumhurbaşkanının aramızda olması sevindiricı bir olgudur. Demek 'devlet adamlan'mızın yaşam süreleri uzun oluyor! Inönü doksanına yaklaş* mıştı öldüğünde... Bır Atatürk'tur altmışına gelmeden dünyamızdan aynlan... Yeni seçilecek cumhurbaşkanı bakalım kaç yaşında olacak? O da öncekıler gibi yetmiş sulannda bir kişi mi, yoksa daha genç biri mi, göreceğiz? Devlet Başkanlığını, emekli askerlerin, hele yaşı yetmişi geçmış emeklilerin seçildiği bir görev oimaktan çıkarmak gerekmez mi? Yaşlılık başarıh olmanın tek koşulu değildir. Gerçek devlet adamhgı ille de yetmişini aşan kişilerde görülmez. Kırkında, ellisinde olgun politikacı, olgun devlet adamı niteliğine ulaşanlar çoktur. Bana kalsa, yedinci Cumhurbaşkanımızm genç, canlı, dinamık, yaşam dolu bir kişilık taşımasım isterım. Zekâ. bilgi, denge, deney yaşta degil baştadır. bunu unutmayalım. De Gaulle, 'Yaşlüık bir gemi enkazına benzer' demişti. Uzaktan sağlam, guçlü, etkili gibi gorunür kışı, ama yakından bakıhnca. hele sert deneyimlerle karşılaşınca yaşlı politikacının bocaladığı. gerilediği. olaylar karşısında guçlü davranamadığı açıktır. Sayın Fahn Korutürk Nisan başında görevinl bırakacak... Cumhuriyet tarihinin en saygın Başkanlanndan bırı olarak kalacak Saym Korutürk... Gorev© başladıgı gün ıçtigi andı yaau masasındakı camın altına koydugunu duymuştuk. Gercekten de politikacılann oyuniarına elinden geldığince kapılmamaya çalıştı. Zaman zaman yumuşak davrandı, zaman zaman kararlı... Bu yedi yıllık başkanlık döneminin hesabı çıkanlınca, Korutürk açısmdan olumlu bir toplamla karşılaşıldığı görülür. Anayasa'ya, demokratik ilkelere, Atatürk devriminin ana çizgisine baglı kaldı. ödün vermedi. ama politikacı kurnazlığma, aldatıcıhğına kapıldığı da oldu... Sanata, sanatçıya, kültüre saygılı olmak; ilk kez Çankaya salonjannda sanat ve yazın adamlarını agırlamak bu dönemin onur verici olaylandu*. Önceki gün başlayan Cumhurbaşkanhgı seçimlerinde bizlerin hiç bir katkımız. etkimiz yoktur, olamaz. İki büyük partinin istediği olacak» Göreceğiz ne istediklerini. neler yapacaklannı, nasıl bir sonuca varacaklannı~ Kadınların Mebusluğu Şimdilik Bir Temennidir Intihap hakkı kadınları sevindirdi ANKARA 23 (Telefonla) Kadınların yakında mebus olabilecekleriyle ilgili haberler şlmdllik sa dece bir temennlden ibarettir Yeni Belediyeler kanununda kadınlt* ra da intihap hakkı verilmesl kabul edıl mlştir. Bu haber Is tanbul'un münevver kadın muhitinde çok nüsnü tesir yapmıstır. Türk Kadınlar Blr llgi ve diger kfcdın tesekküllert bu hususta memnunlyet et tnektedirler. Kadın Birliği azalan hükü metin gösterdiğı bu büyük al&kaya teşek kür etmeği münasip gormekteler. Birlik azalan bu kararı halk İçin çok muvafık görmekte ve kadınların Beiediye lslerini erkeklerden daha iyl takip edebi leceklerini kanl bulunmaktadırlar Kadın Birliği azalan bu haberl Türk Jtadınlıgının bir zatt rl mddetmektedirler. Gazetemiz aleyhine müstehcen neşrlyat davası Osman Cemal Beyin suetemled» neşredilen blr yazısı müstehcen görulerek Mesul ratidürurnOa Ağah ve O»man Cemal Beyler hak kmda aleyhte bir dava açılmıç ve dava lntaç edllerek beraat kararı verilmisttr. Teröre karşı nasıl savaşılır? Alabildiğine dengesizlikler içinde yaşayan Turkiye'de milyonlarca işsizin barındığı isimsız sokakiar ve numcrasız gecekondular vardır. Kentlerin gözde köşelerinde mültimilyonerler «Devlet biziz» cıye keyif sürerken, şehirleri ceviren mantar mahailelerde devlelle hiç tanışmamış olanların sürünmesi şaşjlası bir iş değildir. Türkiye bu noktaya ne bır yılda. ne 10 yıldo geldi; tom 30 yıl terörü üretecek denges'zlıkleri yaratıp besleyecek toplum düzeni oluşturmak için çabalandı. Böyle bir ortamda tüm sosyal adaletsizliklerin östune buldozer ağırlığıyla abanacak bir cağdaş hükümet politlkasının yanıpıra karanlık terör odaklornı halktan ve devletten soyutlayacak yansız bır yönetlmin benimsenme8ı ve uygulanması da gerekmektedir. Teröre karşı savoşım adı altında tek yanlı bir politikanın yürütülmesi hio bır zaman olumlu sonuçlar veremez. özgürlüklere açılan ama cinayetlere kapanan bir hukuk devletl düzeninin Inancı kamu vicdanına Işlenmelıdır. Eğer bu tutum sağlanamazsa korkarım kl dünden bugüne uzanan başarıtızlıklar, yarınların da çlzgilerinl çekecektir. ,., , .Hem de daha kanlı çizgilerini... • ZEVCE Sana be9 daklk» mOsaadel T», rw«ın luuJınlık dly» bajhnrsm yahut da... Posta pulu buhranı îstanbul posta ldara •lnde pul azalmı» v* mOhim blr buhran baa göstermlştir. Bllhassb u fak kıymetli pullar kal mamış gib^dir. Başmü düriyet muvakkat bir tedbir olmak Ozere mülhakatta bulunMi fazla pullann derhal merkeze gönderllmesinl emretmiştir. Yeni pullann gedkeeeğine binaen sürşari kullanılması zarurl görülmektedir Macar Hariciye Nazırı şehrimize geldi Macar Hariciye Nazın M. Valko cenapları dün denberi memleketimia de bulunuyor. Muhterem mlsallrlmiz bu sabah Ankara'ya vasıl olacak ve parlak mesarsimle kar şılanacaktır Azlz mlsafırlmiz kardes Türk millett aTasında bulunmaktan memnun oldugundan Hariciye Vekilimiz ia dei ziyaret için geldiftin den, îstanbul'un, hele Bogaziçi'nin letafetine hayran oldugundan ve Türk Macar dostluğua dan bahsetmiştir. ACI KAYBIMIZ Yöksek Denizcılık Okulu 1953 yılı mezur.u, Ticaret Bakanlığı Slgorta Murakabe Kurulu Başkanlığından emekli GAZİ'nin heykelleri tZMtR 23 (a.a.) Gazl Hazretlerinln mir'de rekzedilecek heykelleri için tetkikat ta bulunacak olan M. Kanonlka bugün şehrl mize gelmiştir. Vali ve Beiediye Reisleriyle öğle ziyafetinde hazır bu lun*n M. Kanonika be raberinde getlrmis oldugu Gazl heykellerinl heyete takdim etmiştlr. Mumalleyh bugünden tetkikatına başlamıştır. Yarın Efes harabelerlnl Biyaret edecektlr Baykurt ATAMER 21 mart 1980 günü Hamburg'ta vefat etmlştir. Cenazesl önümüzdeki günlerde İstanbul'a getirilerek defnedilecektir. BÜLENT EROL GÜNDÜZ AYBAY {AJANS 70: 62) 1647 r. Türk Kadınlar BlrtlH Mftlartndaıı Mr förüntÜ Kadın Bİrliğinde konferans 31 Mart pasartes» Rünü saat 16 da Birlikte Etsayis Suat H. tarafından «Kadınlar Beledlyecillğl» movzulu konferans ve Ccmll R«9lt Boy untuulaa da blr konMr verilecektir. HerkM gelebUlr Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilâtı UZMAN YARDIMCIUCl GİRİŞ SINAVI DUYURUSU 1. Teşkilötımıza sınavla sözleşmell uzman yardım* cıst alınacaktır. Sınava katılmak isteyenlerin, en az dört yıllık yüksek öğrenlm görmüş olmaları, devlet memurları kanununun 48'ncl maddesinde sözü geçen şartlara haiz olmaları ve 1.1.1980 tanihınde 35 yaşını doldurmamış bulunmaları gereklr. 2. Adaylar, adreslerlni ve sınava glrmek Istedikleri yobancı dlllerinl gösterlr dilekçelerine nüfuz cuzdanı örneğinl. askerlikle alakalan bulunmadığına dalr belgeyi, öğrenım belgelerinı, kendi elyazıları ile hal tercümelerlnl ve yenl çekilmiş fotoğratlarını ekleyerek 2.4.1980 günü ak« şamına kadar. «Devlet Planlama Teşkilâtı Bakanlıklar Ankara» adresine intikal ettirmış olmaları veya bizzat Personel Şubes! Müdürlüğüne müracaat etmelerl gerekmektodir. 3. Yarışma sınavı 4 nısan 1980 gunO Ankara'da ya* pılacaktır. Sınav yerini öğrenmek ve sınava glrlş kartı almak için llgililer sınav günOnden asgarl blr gun önce Devlet Planlama Teşkilâtı Personel Şubes* Müdürluğune müraccat ececeklerdir. 4. Yanşma sınavı. yazılı ve sözlü olarak ikl merhalede yapılır. Yazılı sınav: 1 Yüksek Matematik ve İ8tatistik, 2 Genel iktısat ve Planlama konuları. 3 Yabancı Dil konuları ile, 4 Adaylarca seçilip dilekçelerlhde gösterilmek üzere: a Iktisat ve Mailye. b Sosyolojl ve Sosyal Politika, c Hu^uk, d Mühendislik İhtisas dalları konularından birim ıhtıva eder, sözlü 8inava, yazılı sınavı başaranlar alınır. 5. Bu duyurudan önce yapılmış olan müracaatlar gözönüne alınmıyacaktır. (Basın: A6401) 1649 270 kilo sikletinde bir kadın şehrimizde Bir İM gfln evvel şehrimize Anna Roza Isminde çism&n bir ba yan gelmiştir. Anna Ro za 270 kilo aikletindedir, çehrimizde kendisi nl teshir edecektlr. Bu kadın Yunanistan'da «kişer drahmiye ken disini seyrettirmlstir Yunanlstan'dan 40.000 kisi seyire gitmis tir. Anna Roza'ya nisanlısı da refakat etmektedlr. Sanayi Sergisi hazırlığı bitti ANKARA Z3 (Teleton ls) Milli İktlsat ve Tasarrut cemiyetinin 1 nisanda Türk Ocaklan merkez blnasında acacagı sanayi sergisinln hazırlıklan blt mlştir Serglnin Ç°k ragbet görecegl •lmdlden anlaşılmaktadır. 50 kişiyi sürükleyen buz dağı LONDRA 28 (a.a.) Lenra grat Dally Mail'e blldirildiğine KÖre mezkur limanım kaplıyan bus kitlesinden kopup aynlan büyük bir but kitlesl ürerind« bulunMi elli kişi ile birlikte açık denize doğru yollanmı? İse de gönderilen tayyareler buz kitlesinln mevkiini tayine muvaffak olduklanndan der hal tahliı aınelivatına b&şlanmıçtır. CUMHURtYET Halk sütunu tttbarl umuml «andıgmdan çikayet. lUban umuml sandığına ben de elli üç lira tedlye ettim. Makbuzlar yedimdedir Qaha benim gibl bircok vatandâs bu bankaya para vermiştfr. Nazan dikkati celbederim. Karadeniz Eregli Baı mualllmi Sım Irak ve Filistin mandaları Ingiltere'ye neye maloluyor LONDRA 22 Bütçe muhemmenatına nazaran Irak'takl tngl liz mandasının 1930 senesi zarfında İngiltere'ye 516 bin. İngiliz U rasına malolacağı anla Silmıştır. Geçenlerde Tl listin'de çıkan karga şalıklar yüzünden 122 bin tngillz llrası sarf edilmiştlr. Radyo faaliyete başlıyor ANKARA 22 (Telefott M) îstanbul Radyo au bir kaç güne kadar tekrar lafcllyete ge çecektir. # Sanlbl: Cumhnrlyei Matbaacılık ve Ganetecfltt TJL.9. adınat NADİR NADt # Genel Yayın Müdürtt : Oktay KURTBÖKE # S. Yazıl&leri Müdürü: Orhan ERtNÇ # Basan ve yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeterilik TJI.Ş. Cfcftaloglu Türkoca(a Cad. No. 39 41 # Posta Kutusu: 340 İSTANBUL Telefon: 20S7 03 CüMHÜRtYET BASIN AHLAK YASASINA ÜYMAYI TAAHHUT EDER. A BÜROLAR: ANKARA Konuı Sokak 24/4 Yenişehlı Tel: 18 33 35 17 58 25 % tZMİR: Halit £iya Bulvan No 65. Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 3C «. ADANA: Atatürk Cad. Türk H&va Kurumu ta Hanı Kat 3 No: 13 Tel: 14 550 19 731 ABONE ÜCRETLERİ 1 S 6 U TAKVİM 24 MART 1980 tmıak R.19 tldndj IS.48 Gflneş 6J6 Akşam «J5 öfte 13J0 Tatn 90JV Yurt ld Yurt dı« 300 900 1.800 3.600 600 1.80C 3.600 7JO0 O$ak flentl, groplanns ve (fire
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle