22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CüMHURtYET 19 MART ABD, 10 MİLYAR DOLAR HARCAYARAK 10 YILDA MISIR ORDUSUNUN SİLAHLARINI YENİLEYECEK ı merika'nın Mısır ordusunun tüm silah ve araçgereçlerini gelecek 10 yıl içinde yenileyeceği ve bu amacla 810 milyar dolar harcoyacağı bil dirilmektedir.. «Financial Times» gazetesinde yer alan hd bere göre ABD Mısır'daki askeri varlığını da önemlj ölçüde arttıracak ve gelişmiş kont roi ve haberleşme ucaklarının bulunobileceği bir sürekli üsse sahıp olacaktır. Mıstr silah sa nayiınin gelişmesinde de ABD' nin nrıali ve teknoioıik açıdan Mısır'a önemli katkflCKda buUinoccğı kaydedilmektedır.. Mısır ile ABD arasında vo riıon 2 milyar dolarlık silah a^icşmasınm «yalnızca bir baş langıç» olduğunu beürten vetk'li cevreler. ABD icin Ortadoğu' da iran'can boşalan yeri Mısır' ın doldurması icin her türlü çabanın harcandığına, dikkatl çekmektedirler. Bu arada bugüne dek ABD'den büyük ölcüde yardım alan Israil ve Suudi Arabistan da, Mısır or dusunun en modern silahlarla donatılrrasını kaygıyla karşıla maktadırlar. F16 UÇAKLARI Financial Times'a göre Mısır ABD'den tanesi 18 milyon dolardan 40 adet F16 uçağı. 250 adet M60 tankı, zırhlı arabalar ve helikopterler satın alacaktır.. Dünyanın en gelişmiş savaş ucağı olarak nitele nen F15 lerin Mısır'a sotılmasına izin verilmesi ise Amerika' Giscard d'Estaing: En zenginl Jacques Chirac: Şatosu var ABD'NÎN MISIR'A VERECEĞİ SİLAHLAR ARASINDA DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ SAVAŞ UÇAKLARI OLARAK KABUL EDİLEN F15'LER DE YER ALIYOR. nın Mısır'a karşı yaklaşımıni acıklayıcı bir karar olarak nitelenmektedir.. 300 TANE TANK Mısır yetkill çevrelerlne göre 198485 yıllarmda Amerika'dan 50 adet F16 ucoğı daha alına cak, tanesi 25 milyon dolar do laylarındaki F15 ler ise, o yıllarda eskiyecek olan fantomların yerini alacaktır. Yine 198485 yıllarmda 300 kadar yenl M60 tankı Mısır'a gelecek, Mı sır'daki Sovyet yapısı T62 tank ABD'NİN MISIR'A ları İse yenlden sllahlandırılacak ve gelişmiş ateşleme sistemleriyle donatılacaktır.. Mısır donanması da yeni Amerlkan gemileriyle takviye edilecektir.. •Yetkill cevreler, en modern Arrerikan silahlarıyla donatılacak olan Mısır'ın bir kac yıl sonra bugün kullandığı moda sı gecmiş silahları ABD'nin böl gedeki diğer müttefiklerine ve rebilecek duruma geleceğine Işaret etmektedirler.. VERECEĞİ F16 UÇAKLARINDAN BİRİ geçen ve Suudl Aroblstan'a faı dar uzanan çizgi üzerinde ABD' nin yenl bir cephe oluşturmaya çaiışabileceğini belirtmektedirler. öte yandan Irak'ın da Afganistan olayından sonra Sovyet ler Birliği ile ardsının bozulmaya başladığı gözlenmektedir. Irak yöneticilerinin ABD'ye İiişkin demecierinde ise belirgin bir yumuşama sezllmektedir. Bu durumda bölgede Sovyetler Birliği'nin yanında tek Arap ülkesi olarak Suriye kalmıştır. Nltekim Suriye Afganistan'a yapılan müdahaleyi kınamayı reddetmiş ve şubat ayında yapılan İslamabad toplantısına katılmamıştır. Ortadoğu'nun yakında yenl güc dengelerine gebe olduğu anlaşılmaktadır. (Dış Haberler Servisl) Fransız siyasetçiler servetlerini gizledi • FRANSIZ BAŞBAKANI AYDA 34.400 FRANK (YAK LAŞIK 584 BİN TL), BAKANLAR 26.500 FRANK (YÂKLAŞIK 450 BİN TLJ, DEVLET SEKRETERl ERİ 23.100 FRANK (YÂKLAŞIK 390 BİN TL) ALIYOR. 14'ü, Le Point'in sorulanm yanıtlamış ve gelirlerini söy lemişlerdir. Bunlardan iklsi RPR'den (Cumhuriyet İçin Birlik), biri UDF'den (Fransız Demokratlan Birliği), bi ri MRG'den (Sol Radikaller Hareketi), sekizi PS'den (Sos yalist Parti) ikisi de PC'dendir (Komünist Parti). ransa'da yayınlanan Le Point dergisi, geçtiğimiz ay Fransa'daki siyasilerîn mali durumlannı okurlara yansıtmak amacı ile bir araştırma yapmıştır. Blllndlğl gibl özelllklo Afganlstan olayından sonra ABD, Ortadoğuda yerleşme çabalarını yoğunlaştırmıştır. Washlngton. Kenya, Umman ve Somali ile üs kurma, ya da «climan kolaylıklarından» yararlanma konusunda temas halindedir. Mısır İse ABD'nin yeni Ortadoğu politikasının kilit noktalarından biri olarak görülmektedir. Yunanistan NATO'nun askeri kanadına dönerse, kimi siyasal gözlemciler Yunanlstan'dan baş layıp, Türkiye, Mısır, israil'den F Araştırmaya konu olan 47 parlamenter ya da siyasi parti yöneticisinden sadece İLGİNÇ MAAŞ VE AVANTAJLAR Araştırma sonucu şu bilgiler edinilmiştir. Söz konusu 14 kişiden, 12'sinin ana gelirleri parlamenter maaşlarıdır. Fransız parlamenterlerinin ayVk brut ücretleri 20.798 Fransız frangıdır. (Yak laşık 350 bin TL.) Bu rakam, sosyal güvenlik ve emeklilik ödentilerl düştükten sonra 19.200 ile 17.930 frank arasmda değişmektedir. Parlamenter ücretinin % 45'i vergi dışı bırakılmaktadır. öte yandan parlamenterler, bazı hizmet ve avantajlara da sa hiptir. Bunlardan biri sekre terya sübvansiyonudur. Milletvekilleri için bu rakam 8 bin frankdır. Bu para ya dolaysız olarak milletvekiline ödenir ya da istege göre parlamento grubuna aktarılır. Senato'da bu subvansiyon 6300 frankdır. Diğer bir avantai da yardımcılardır. Milletvekilleri. ücretleri 11.600 frarik olan (bu para Meclis tarafından dolaysız olarak ödenir), parlamento içinden bir. iki ya da üç yar dımcıyla çalışırlar. Senatörlere de parlamento içinden olmak üzere sadece bir yar dımcı verilir. 5800 frank olan ücret Senato tarafından ödenir. Fransa'da Başbakan ayda 34.400 frank, Bakanlar ayda 26.500 frank. Devlet Sekreterlerı ayda 23.100 frank almaktadırlar. Parlamenter olmayan iki üyeden biri olan CDS'nin Genel Sekreteri Andre Diligent'in geliri, emekli Senatör aylığıdır. Bu rakam brut 114.588 frankdır. Yaklaşık 2 milyon TL.) Diğer kişi ise Sosyalist Parti'nin iki numaralı adamı Lionel Jospin'dir. Jospin sadece, ekonomi profesöru olmasmdan dolayı 113.000 frank ücret almaktadır. allye Bakanı Kemal Kurdaş Ankara'dan Sturc'e telefonda cNe diye geleceksln sen?.. Gelince sen bana ne söyleyecek • sin?.. Ben burada şimdi ne yapılacağını gayet lyi biliyorum, üstelik pek yardım almak kara rında da değilim. Gerekenleri ben yaparım, sen me rak etme» diyordu. Türkiyede 27 Mayıs Devrlml gerçekleştiğl gün İMF uzmanı Kemal Kurdaş Şili Raporunu yazıyor dp. Menderesle takıştıktan sonra güç bela Tür kiye'den ayrılabilmiş, İMF'de yaklaşık altı yıl uzman olarak çalışmış, bu arada Brezilya, Paraguay, Şili'de İMF'nin konsültasyonlarını yapmıştı. Kurdaş İMF'nin «Güney Amerika Uzmanları» arasmdaydı. 1960 yılının aralık ayında da Türkiyenin Maliye Bakanı olmuştu ve İMF'ye «gelmeyin» diyordu. 27 Mayıs sonrasında Maliye Bakanı önce Ekrem Alican olmuş, o yıl İMF'nin yıllık toplantısına geldiğinde .Sturc ve Cogran ile görüşmüş, önemli konu olarak ele sadece «bütçe tavanının saptanrnası» alınmıştı. Daha sonra Alican Ankara'ya dönecek ve bir kaç ay sonra Kemal Kurdaş Paraguay'da İMF dı na denetleme yaparken, Başbakanlık Müsteşarı Alp cslan Türkeş kendisini Paraguay'dan telefonla araya cak Temmuz ayında VVashington'da Maliye Bakan lığı önerecekti. Kurdaş da Paraguay Raporunu bitirip Aralık'ta Maliye Bakanlığı koltuğuna oturacak tı. M KISK?CI.NDA TÜRKİYE Yalçın DOĞAN İMF 1967 yılında Sturc Ankara'ya geldiğinde İMF He kavga Tekele açılan kredllerde kopar. Sturc ön ceden hazırladığı bilgilerl tBackround Paper» (Temel Bilgiler olarak çevrilebilir, kullanış amacı göz önünde tutularak) Içinde toplarrış ve ekonomlye iliş kin her türlü bilgi bu raporda yer almıştır.' Hazine Genel Sekreteri Cantürk'le uzmanların da katıldığı Maliye Bokanlığındaki toplantıda, Tturc Tekele açılan kredl miktarını sorar. Toplantıda bulunan altı kamu kuruluşunun üyesi krediye iiişkin birbirinden ayrı altı rakam verirler. Tturc, «İşte sizin ekonominl zln hall. Kimsenin kimseden haberi yok. Oysa. doğ ru rakam şudur» diyerek bir yandan uzmanlaria a lay eder, bir yandan da kendi hesapladığı rakamı ortaya koyar. Kemal Cantürk cbizim söyiediğimiz doğrudur» deyince, Sturc «Ben Adana'ya giderken gördüm tütün balyalarını, doğru olamaz sizin rakam larınız» karşılığını verir. Bu ve buna benzer tartışmalar aslında hemen her İMF toplantısında görülen manzaralardandır. Derken konu Merkez Bankası kredilerine kayar. Bu kez Cantürk kredi sınırları ve bankalara acılan kredilere İiişkin bilgl verirken, Sturc dayanamaz «Ama, Vehbi Koç böyle söylemiyor. Kredi bolluğun dan yatırımların gerçek alanlara yöneltildiğini söy lüyor» diyerek, gerçekte ufak tefek ipuçlarıyla Türklye'deki bağlantıları sergilemeye çalışır. Tutmayan kemik kırıklan elektrik şoku île tedavi ediliyor ABD'DE GEÜŞTİRİLEN YENİ YÖNTEMLE YAPILAN TEDAVİ 1200 KİŞİ ÜZERİNDE OLUMLU SONUC VERDİ New York'daki Columbia Onlversitesi Profesörü Andrevv Basset, tutmayan kırıkcıkıkları tedavi için kullandığı elektrik şoku yönteminde sağladığı başarıyla büyük ilgl uyandırmıştır. Hergün belirll miktarda elektrik şoku vererek yıllardır tutmayan kemik kırıklarını tedavi eden Profesör Basset'in yöntemi Belçika'da, İngiltere'de, italya'da, İsviçre'de Danimarka'da ve Fransa'daki Calot Enstitüsünde 1977'den bu yana 1200 hasta üzerinde denenmiştir. Yıllarca kırık vo çıkıkları tutmayan 1200 hastanın hepsinde de elektrik şoku tedavisi başarılı sonuç vermiştir. İYİLEŞTİ Fransa'da yayınlanan «Le Monde» gazeteslnin blldirdiğine göre 1972 yılında bir motoslklet kazasında kalça kemiğî kırılan 22 yaşındaki bir Amerikalı, dört kez ameliyat geçlrerek kırığına çivi ve plaka takıldığı halde lyileşememiştir. Beş yıl süreyle çeşitll tedaviler gördükten sonra çektiği acı yüzünden bacağının kesilmeslnl isteyen Amerikalı, 1977 yılı nisan ayında Profesör Basset'e gösterilmiştir. Columbia Üniversitesinde Prof. Basset'in uyguladığı elektroşok yönteml saye sinde yaralar bir ay içinde kapanmış ve üç ay sonra hasta yürümeye başlamıştır. Bu ve bunu Izleyen başarılı tedaviler Basset yöntemine dünyanın dört bir yanından llgiyl artırmış ve belirttiğimiz ülkelerde elektroşok yöntemlnl uygulayan klinikler açılmıştır. New York'un Columbîa Onlversitesinde çalışan Prof. Basset ve ekibl. 1950 yılından beri, Insan vücudundakl kemiğin elektrik şoku karşısında gösterdiği etkllerl Incelemekteydl. Ne var kl hastalar üzerinde muclzeler yaratmak Iddiasıyla 19'uncu yüzyılda elektrik şokunu fazlaca ve rastgele kullanan bazı doktorların yarattığı korku ElektroBiyoloilnin yeni uygula malarına karşı kuşkuyla bakılmasına yolaçıyordu. Bu alanda İlk başarının sağlanması M.J.C. adlı Amerika'lı gencln tedavisi sonucu mümkün olunca, doktorlar, yenl yönteml cesaretle sürdürmüşlerdir. Uzmanlar 1200 hastanın bu yöntemle lyileşmesinl «Elektrobiyolojinin yeniden doğuşu» olarak nitelemektedirler. (Dış Haberler Servis?) 1968 ve 1969 Devalüasyon önerilerî yılında İMF yenlden geldiğl bu kez devalüasyon sözcüğünü di linden pek düşürmez. 1968 yılında İMF'ye göre «ekonomi ar tık yeni bir kur belirleme noktasına gelmiş, 9 lira ekonomiyi kurtarmaz olmuştur». Özal'la, Talu'yla ve Cantürk'le yapılan görüşmeler İMF'nin bu yön deki baskısımn arttığını iyice ortaya koyar. Hatta öylesine ki, 1968 konsültasyonu tehlikeye girer ve İMF «olumsuz bir rapor» hazırlamaya karar verir. Bunun üzerine Hazine Genel Sekreteri Can türk Sturc'u Başbakan Süleyman Demirel'e götürür. Cetin bir tartışmadan sonra Demirel «deva lüasyonun gelecek yıl gündeme getirileceğine» söz verir. O yıl verilen mektupta da «kurların ye niden gözden geçirileceği» ilkesinden açıkça söz edilmesi gerektiğini Sturc garantiye almak ister. Bu görüşmeleri tamamlamak üzere Kemal Cantürk VVashington'a gider ve ilk kez Türkiye'nin bir mektubu Türkiye tarafından değil, doğrudan İMF tarafından hazırlanıp Türk Hükümetine verilir. Turkiye'ye hazırlanan mektubun altına sadece bir imza atmak kalmıştır. Turgut özal, 19671971 yıllan arasında Türk ekonomisinl yöneten ünlü «Triumvlra»dandır. özal o tarlhlerde DPT Müsteşan Idl. Üçlü'nün ötekl üyelerl ise Merkez Bankası Başkanı Nalm Talu ve Hazine Genel Sekreterl Kemal Cantürk'tür. Kurdaş'ın önerisini CHP reddettî u dönemde 1958 yılında 9 lira olarak be lirlenen kur önce «resmiyet» kazanmıştır. Cünkü, 1958 yılında teknik olarak bir yasa çıkması gerekirken, bu yayınlanmamış, 1960 sonunda kur «resmen 9 lira olarak tescil» edil miştir. Önemli bir olay da, İMF'nin yıllqr yılı üzerinde durduğu vergi yasalarına ilişkindir. Bugün vergi sistemimlzin temel taşlanndan biri olan 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası o dönemdeki çalışma ların ürünüdür. Tasarıyı hazırlayanlardan Aslan Başer Kafaoğlu, 1970 ve 1980 yıllarında da yeni vergi tasarılarını hazırlayan kişi olacaktır. Kurdaş 1961 secimlerinden önce İMF'ye danış madan yeni kurun dolar karşısında 13,5 lira olarak saptanmasını istemiş, ancak 1961 yılında «tek ba şına iktidara geleceklerini» düşünen CHP ileri gelenleri «Siz yapmayın, biz gelince yaparız» demişlerdi., Kurdaş «Beyler, siz politikacısınız. Ben sizi bilirim, biz bunu yapıp, size bırakalım» demiş, CHP kabul etmemişti. Doların 13.5 lira olmasıyla birlik te yeni bir kambiyo re|iml ve dış ticaret rejiml de birlikte gelecekti. Ancak, olmadı. 1968 GELİR TİPLERİ 14 kişînîn gelirleri üçe ay nlmaktadır: Emeklilik geliri, yazarlık hakları, seçilmelerin den doğan diğer görev ücretleri, Emekli ücretine sahlp örneklerden biri denizaşırı Fransa'nm eski Genel Valisj Pierre Messmer'dir. Geliri 154.807 frankdır. (Yak laşık 2,5 milyon TL.) Yazarlık haklarından yararlanan en büyük isim kuş kusuz Sosyalist Parti lideri François Mitterand'dır. Politik olmayan kitaplan bile büyük satış yapmaktadır. 1978'de kitap satışlanndan 245 bin frank (yaklaşık 4 milyon) kazanmıştır. Mitterand'm diğer geliri ise avu katlık ücretidir (48 bin frank). Diğer görev ücreti alanlar dan bir örnek Pierre Mauroy'dur. Parlamenter maaşından başka, Lille Belçdiye Başkanı, Kentler Birliği Baş kan Yardımcısı, Mord Pas de • Calais bölgesinin Başkanı ve bucak delegesi olmak sıfatıyla toplam 65.099 frank almaktadır. Araştırmanm genel sonuçlan İse şöyledin 1 Parlamenter maaşlarının yüksek kademe yöneticilerin ve serbest meslek sahlplerinin ücretleriyle kar şılaştınldığında önemli bir farka sahip oldukları söylenemez, 2 Ankete katılıp yanıtlayanlardan hiçbirinin, siyasi işlevine koşut, önemli özel bir işi yoktur. Heryıl birmektup İle 1970 arasında İMF île Tür kiye arasında her yıl bir «nlyet mektubu» verilir. Ancak, bun lar olağan mektuplardır ve ola ğan denetlemenin ürünüdürler. Kurdaş'ın telefonu ve sonra da resml yazısıyla İMF 1964 yılına dek Turkiye'ye ayak atmaz. Türk heyeti VVashington'da yıllık denetlemeyi yaptırır ve geri döner. Bu yıllarda ilginç bir olay İMF İle Paris'tekl karşılaşmadır. 1962 yırının Şubat ayında, bir önceki yıl kurulmuş olan Turkiye'ye Yardım Kon sorsiyomu toplantısı vardır. Türkiye belli bir miktar dış yardım istemekte, bunun icin İMF'nin onayı gerekmektedir. Merkez Bankası Başkanı Münir Mostar, Hazine Genel Sekreterl Ziya Müezzinoğlu, Dışlşlerinden birkaç yetkili ile görüşmeler sürerken, İMF onayını geciktiriyor, buna konsorsiyom uyeleri de katılıyordu. Tartışmaların yoğun bir nok tasında Münir Mostar «bu kadar çok denetleme ye kalkarsanız, Türkiye'de Ihtilal olur» der. Tarih 22 Şubat'tır. Aynı akşam otellerine d6nenler Fransız Televizyo^ıundan Türkiye'dekl 22 Şubat darbe girişimlni öğrenirler. Ertesi gün adam lar çok mahçupturlar ve Türkiye'nin Istediğl yardım hemen verilir. İMF ile ilişkilerde birkaç sakln geçen yıldan sonra Sturc 1966 yılında geldiğinde yenlden tdeva lüasyon zorunluğundan» söz eder. Ancak, Türkiye' nin devalüasyon İle birlikte artacak öyle herhangl bir dışsatım ürünü yoktur. Onun için yapılan pazar lıkta sadece Merkez Bankası kredilerl ve kamu kuruluşlarının flnansmanı üzerinde durulur, devalüasyon gerl çevrilir. «Demokrasi Tehlikeye Giriyor» yılında Demirel bu kez yenilenen . devalüasyon önerisini «genel se çimleri» gerekçe göstererek ctlat maya çalışır. Maliye Bakanı Cihat Bllgehan, Erhan Işıl'ı çağırarak devalüasyon konusunda bir rapor hazırlanmasını İster. Erhan Işıl' m hazırladığı rapor «Devalüasyonun Turkiye'ye şu anda bir yarar sağlayamayacağı» noktasında düğümlenir. Cihat Bilgehan Işıl'ın raporunu Demirel'e gö türür ve zaten seçlmlere gidilmekte olduğundan, İMF'den «anlayış göstermesi» Istenlr. Ancak. 1969 hükümetin «İMF'yl anlattım» dl ye kendisini kandırmasına rağmen, yoğun ve a çık devalüasyon tartışmalanyla geçer. CHP Ge nel Sekreter Yardımcılarından Besim Ostünel dış satımlardaki tıkanıklığt ve bekleyen dışsatım trans ferlerinl göstererek «161 milyon dolarlık bekleyen ve yapılmayan transfer vardır. Ekonomi 1958 gl dişatım andırıyor» yolunda açıklamalar yapmak tadır. Ne var kl, bu açıklamaların kuşkusuz en ilginçlerinden blrl Vehbl Koç'a alttir. 4 Mayıs 1969 gunü Izmir'de Kaç Holding Otomobil Grubu Bayi lerl toplantısında bir konuşma yapan Koç «Bir de valüasyon baskısı doğmaktadır, mutlaka döviz tasarrufuna gidilmelidir» der ve 12 Mart Faşlzminl sankl İlk gören kişi olarak şunu ekler: «Ekonomide öyle bir gidiş var kl, 1946'dan berl üzerine titrediğimiz demokrasi dOzeni tehll keye glrlyor» (Cumhurlyet, 5. 5. 1969). Bu tartışmalar sırasında dolar Tahtakale'de 14 liraya fırlar. Fiyatlar İse dünyada Brezilya'dan sonra artış hızında Iklncl sırada yer alır. Ancak, şurası kesindir kl, 1970'tekl devaluas yon hazırlıği daha 1968'de başlamıştır. Nasıl mı?« 1961 1969 4 TİP SİYASETÇI 3 Araştırma 4 tip siya8} adam tablosu ortâya çıkarmşıtm a) Parlamenter olmayıp, başlıca zamanmı siyasi eylemlere verenler. Bunlar güç lükle yaşamaktadırlar. b) Bölgelerinin aynı zamanda ileri gelenleri olan parlamenterler. Meclis'te, uzanıp dinlenebilecekleri bir divanm bulunduğu büroya sahip olmaktadır. Paris'e g© lince anonimleşmektedirler. Bu yaşam biçimini seçm<?k İçin siyasi tutkulannı sürdürmeleri gerek. c) Küçük senyörler, bölgesel bir Konsey'in Başkanı, bir kentin Belediye Başkanı, çeşitlj örgütlerin Başkanı olmakla koşullan da değişme ye başlamaktadır. Bir sekreteryaya, arabaya, çeşitll ko* laylıklara sahiptirler. Konum ları büyüdükçe, da büyür. olanaklan d) «Süper yıldızlar», Devlet Başkanı Valery Giscard d'Estaing, RPR'nin Genel Başkanı Jacques Chirac, Baş bakan Raymond Barre, PS'nin lideri François Mitterand, PC'nin lideri Georges Marchais vb... En zenginleri Cumfiurbaşkanıdır. Chirac bir şatoya, Mitterand, hem sürekli otur duğu (Paris'te), hem de tatil için (kent dışı) iki güzel eve, Marchais pek lüks olmayan iki eve sahiptir. Başbakan Barre ise çok güzel bir villa yaptırmaktadır. Bu kişilerin arabalan, şoförleri, yakm çalışma arkadaşlan vardır. Büyük otellerde kahr, lüks lokantalarda yemek yerler. (Dış Haberler Servisl). Ünlü Trîumvira yılından sonra İse, TÖrklye'nln ekonomik tarihfnde gelmiş geç miş ten lyl üçlü» ya da yine Türk Bürokrasislnln deyirrri ile tOnlü Triumvlra» Işbaşı eder. DPT Müsteşarı Turgut özal, Merkez Bankası Başkanı Naim Talu veHazine Genel Sekreterl Kemal Cantürk'ün aralarında kurdukları özel arkadaş lık ve Iş anlaşması, düşüncelerine karşı olalım ya da olmayalım, Türk Bürokraslsinde eşgüdüm İçin de çalışmanın hemen tek örneğidir. Aralarında su sızmayan bu «Triumvira» 1971 yılına dek Türkiye Ekonomisinl yönetecek ve yönlendlrecek, İMF Türkiye ilişkllerln« o dönemde ortak damgalarım 1967 I968'e gelindiğinde İMF yeni bir kur belirlenmesini istemekteydi, Demirel, kendisiyle goruşturulen Sturc'a "gelecek yıl devalüasyonu gündeme getireceğine,, dair söz verdi vuracaklardır. Demirel on yıla yakın süren başba kanlığında, herhalde bu «ünlü üçlü»ye güvendiği ölçüde kimseye güvenmemiştir. Türk Ekonomisl beş yıl özal, Talu, Cantürk ekibinin elindedir. |60'lı yılların sonlarında Türkiye' daki banka kredl sistemlnin yeniden düzenlenmeslnl ve bir sermoye piyasası kurulmasını önerir. Bunun 4çin de, merkezl Türkiye'de olacak bir «Proje Ofisi» kurulur. Ofis'in yerl Ankara yerlne istanbul'a taşınır. Cünkü, Proje Ofisi'nin başına İMF'den gelen kişi 70 vaşlarında, bembeyaz saçlı, sevimll bir Ihtiyar dır. Eisenberg adındakl bu İMF uzmanlarına Anka ranın klrll havası dokunmuş, yaşamasını da seven (Arkası 9. Sayîada) IMF İMF Gölgesinde Bir Proje Ofisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle