18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURİYET 18 MART 1980 POÜJİKA Kim VE ÖTESİ Kimden MEHMED KEMAL ( TORKİYE'DE V DUNYAOA EKONOMİ / TICARET vazgeçilmelidir. • İlk bir milyon liralık gelir dilimi birbirinden farklı ve daha küçük dilimlere ayrılmalı. daha düşük oranda vergilendirilmelidir. tSTÎKRAR ÖNLEMLERÎ öte yandan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nca hazırlanan «Son Ekonomik Tedbirler Hakkmdaki Görüşler» başlıklı raporda, istikrar önlemlerinin genelde «olumlu» karşılandığı belirtilerek, parakredi, KİT'ler ve kıdem tazminatlan konuları üzerinde durulmuştur. «Para ve kredi politikasının, ekonomimizde gelişme ve devamlılık sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır» görüşü savunulan raporda, bankacıhk sisteminin de sanayileşmeye koşut biçimde değiştirilmesi istenmiştir. KİT'lerin salt fiyat artışlanyla sağlıkh bir yapıya kavuşturulamayacağı da belirtilen raporda. «KİTlere özel kesim işletmelerine benzer bir yapı kazandınlmalıdır» görüşüne yer verilmiş, bazı KİT'lerin tasfiyesi gerektiği belirtilmiştir. Cumhuriyet' EKONOMİ SERVİSİ Yana? Tarımın vergilendirilmesi istendi Cumhuriyet Ekonomi Servisi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Sönmez, tarım kesiminin vergilendirilmesini, destekleme alımlannda «stopaj» uygulanmasını ve ilk 1 milyonluk vergi diliminin daha küçük dilimlere ayrılarak çalışanlar lehine değiştirilmesini istemiştir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nm vergi tasansma ilişkin görüşlerini açıklayan Ali Osman Sönmez, mal, hizmet ve dış ticaretten alman vergilerln etkilerini yitirdiğini. buna karşılık gelirden alınan verginin yüzde 63 dolaylanna yükseldiğini belirterek şu görüşlere yer vermiştir: • Tarımın milli gelir içindekı payı önemli boyutlara ulaşmasma rağmen vergi ge lirlerine katkısı sınırlıdır. Sos yal amaçlarla vazgeçilen vergi gelirlerinin başka kaynaklardan elde edilmesı düşünülürken. tanm kesimindeki belli gelir gruplan da gözönünde bulundurulmalıdır. Destekleme alımlarına stopaj tatbik edilmeli. defter tutma mükellefiyetini erteleyen mevzuat değişikliklerinden t îf Politikacı ile yazar her zaman, Her dönemde takışmıştır.. Kalem yazmak i&ter, kıhç kesmek... Yazarda kalem vardır, politikacıda kılıç... Kılıç hep kalemin üstüne üstüne gitmiştir.. Talat Paşa Başbakan olduğunda, Refik Halit dıllni tutamaz, onun babayaniliği ile dalga geçmek için «Hırkaya alışanlar birdenbire frak giyerlerse gülünç ohırlar.» diye yazar. Edirne ve Selanik kahve lerinde kuşakh entari ve pamuklu . hırka iîe gezmeye alışmış Talat Paşa, birdenbire Başbakan olunca, bir yazar da bu kadar da dalga geçmesin mi?... Olmaz, doğulu siyasetçi iktidar gücünü eline geçirdi mi, yazardan dilediğini yazmasını, istemediğindtt de susmasını buyurur.. Refik Halit. anılannda, «Benl surgune ne çu ne bu, Talat Paşa'run hırkası gönderdi..» der.. Hüseyin Cahit, Refik Halit, Velit Ebuzziya, basınımızın oldum olası muhaliflerindendir Bundan olacak, çok az rahat yüzü görmüşlerdir» Hüseyin Cahit Çorum'a, sadece İttihatçı olduğu için sürgün gitmemiştir.. Biraz demokrasi, biraz da latin harfleri istediği için gitmiştir.. İsmet Paşa, demokrasiye karar verip, gazeteci olarak Hüseyin Cahit'i yanına aldığı zaman, «Ona çuk kızıyorduk...» der. Başımız da bunca iş varken. bir de demokrasi ile latin harf lerini kanştırıyordu..» Latin harfleri, sonradan devrimlerden birinin adı olmuş, İsmet Paşa da sonuna kadar savunmuştur.. 1946 demokrasisine geldigimizde, Ankara'da yayımlanan ve Demokrat Parti'yi tutan Kuvvet ga zetesinin sorumlu yayın müdürlerinden biriydinu Başyazarlanmız da Hikmet Bayur'la Fuat Köprülü... Hikmet Bayur, öylesi İsmet Paşa düşmanı idi ki, bu düşmanlığmı uzun dilli, zehirli bir yılan gibi «Bay İnönü» diyerek kusardı.. Her makalesinin birkaç satır başlığma «Bay İnönü»yü sıkıştırırdı. înönü, hem CHP Genel Başkanı. hera Cumhurbaşkanı... Ankara savcısı da, Hikmet Bayur her «Bay İnönü» dediğinde Cumhurbaşkanına sövgü maddesinden ceza yasasma göre bir kovuşturmaya geçerdi. Bayur mebus olduğu için ona dokunan ola mazdı.. Ama ben haftada birkaç gün Anafartalar' daki Adliye'ye tırmamrdım. 1950'de DP'den Ankara Milletvekili olacak olan savcı da durmadan ifademizi alırdı. Kolay mıydı İsmet Paşa'ya o dönemde Bay demek, ama Hikmet Bayur diyordu ve ceremesi ni biz çekiyorduk. Başsavcı Kemal Bora vardi; blr gün o çağırdn «Yahu, çıkarsana adamm makalesinden şu bayları... Sizin yüzünüzden Çankaya'dan boyuna zalgıt geliyor..» dedu «Çıkaramam, Hikmet Bey yazınm başuıda diki liyor, sayfaya konuncaya kadar bekliyor.. Siz beni çagıracağınıza Hikmey Bayur'u çağırsanıza..» Demokrasiyi, bizim demokratlar hiç bir zaman içlerine sindirememişlerdir.. Demokrasiyi, ancak kendileri için olduğu kadanyla severler. Kendilerinden çok muhaliflerinin işine yaradığmı sezdiklerinden demokrasiyi şehir suyu gibi kısarlar. İsmet Paşa'nın yaptığı da buydu, Menderes'in yaptığı da buydu, şimdi Demirel'in yaptığı da budur.. Geçenlerde, uslanmamış siyasetçimiz, Demirel'in Hariciye Vekili Hayrettin Erkmen'e, genç arkadaşunız Sedat Ergin TV'deki basın toplantısmda sordıu «Peki, ekonomik olarak Ortakpazar'a girdiniz dl yelim, siyaset olarak nasıl gireceksiniz?... Sizdo bizde olduğu gibi düşünce özgürlüğü yok, onlan tamamlayin derlerse ne olacak?...» Kendi geçmişini de unutan güngörmüş Erkmen'in bu soruya yamtı şöyledir: «Bu ayıbı Türkiye'ye kimse konduramaz.. Türkiye'de demokrasi ve fikir özgürlüğü vardır.. Partiler var, seçim yapılıyor, parlamento işliyor. Çoğulcu demokrasi yerli yerinde...» Bay Erkmen'in unuttuğu şudun Yassıada'ya g\ dişi, parlamentonun tutuklanışı, arkadaşlarından birkaçmm asılması, partisinin (DP'nin) kapatılması... Dün de vardı bu. bugün de vardır. Kabine üyesiikenyediğj muhtıranm üstünden ne kadar zaman geçti. Gazeteci tutuklanıyor. gazete kapatıhyor, işken ce yapılıyor, Türkiye b i r hapisaneye döndü.. Siyasette, iktidara gelindiğinde unutkanlık bir redingot gibi giyiliyor.. Talat Paşa. hırkaya alışmı» şm frak giymesine Refik Halit yazdığı zaman niye kızıyordu?.Mazisinin söylenmesini istemiyordu. Bay Erkmen de, yakm mazisini Hariciye koltuğunun ardma gizlediği içîn kimse görmuyor sanıyor.. Bizde politikacılar birbirlerini bağışlarlar da. yazarları bağışlamazlar.. Çünkü yazarlan kendilerinden saymazlar, karşüarında bilirler.. Arada bir mazilerini anımsattığımızda da küplere binerler: «Demokrasiyi kötüye kullanıyorsunuz!...» 1965 yılında, Demirel'in tekbaşına iktidan alamayacağım sananlar arasmda ben de vardım. Başta CHP olmak üzere partiler ve liderler yanılmıştı. bir de ben yanılmış olayım çok mu?... Seçim sonuçlan ilan edilince, tuttum, o günlerde çok okunan bir dergideki köşemde, «Doların zaferi» diye döşendim. Vay. sen misin bunu yazan?... 1968'e kadar bir daha belimi doğrultamadım, Hep benimle uğraştılarPolitikacı yazan bağışiamaz.. Ama, politikacı politikacıyı her zaman bağışlamıştır. Bilir ki, oyun b i r tahtaravallidir biri iner öleki biner.. Halkı kandırmak için. hep hesap soraca gız derler.. Bi r gün de göremedim bu hesabm sorulduğunu... Sadece siyaset olarak değil, çalma çırp ma da içinde bu hesap sorulmamıştır.. İşte ülkemizin genel tablosu ortadadır.. Borç para alacaklar da ülkeyi kalkındıracaklar.. Ne bit mez bir öyküdür. 1950den beri borç alu"lar, ülke kalkınmaz.. Muhalefeti de, muvafakatı da halka karşı birbiriyle çatışır gibi olurlar, kendi aralannda avantada ballı börektirler. Komşudan alman her borçta siyasetçj hangi partiden olursa olsun biraz payı olduğunu bilir.» Komşuda pişer, bize de düşer.» derler ya, her borçlanmada siyasetçiler ara sında biraz paylaşım vardır. Borca, siyasetçüer arasında tek karşı çıkan Erbakan'dır.. Çig yemediği için belki karnı ağnmıyor dur. Bakın. o da borca her karşı çıktıkça ciddi ola rak sergileyemiyor. Bir kulp taicıyorlar. Erbakan. eğer dış borçlanmaya. batı hayranlığma gerektiği kadar karşı olduğunu bir kanıtlasm, bunlann tümü nü sulta durdurur. Erbakan'la, «Siyasi beyanda bu lunuyor..» diye takaza ediyorlarBatıda kilise dış borçlanmaya bir karşı çıksa kim borçlanabilir?... Bizde cami yetkinliği ile karşı çıkamıyor, bir çıksa, neler olur, kimler gümbürtüye gider.. YORUM Friedman'a Göz Kırpmak Yalçm DOĞAN İHRACATTA TESCİLİN KALDIRILMASINA KARŞI TEPKİLER GENİŞLİYOR İZMİR, (Cumhuriyet Ega Bürosu) İhracatta tescilln tamamen kaldırılmasına karşı başta Ihracatçı blrliklerinden olmak uzere özel keslm Içinden de tepkilerln yoğtınlaşmakta olduğu gözlenmektedir. Tepkinin odak noktasını tescilin kaldırılmasının yenl bürokrasl yaratacağı ve dış pazarlarda pazarlamanin daha guçleşeceği noktasında düğümlenmektedlr. Ihracatçı çevreler, tescilin Odalar Birliği'nin zorlaması sonucu ortadan kaldırıldığını ve esas amacın Ticaret Odasına gelir sağlamak olduğunu öne sürmektedirler. İhracatın llberalleşmesl, mal satımının kolaylaştırılması amacını taşıdıgı ileri sürülen son karara karşı tepkiler artmaktadır. İzmlr Ihracatçı blrliklerine bağlı 10 birliğin oluşturduğu genel kurulda yaratacağını ve karışıklıklara neden olacağını örnekleyerek açıklamıştır. Güven'in açıklamasına göre, gümrük yasasına göre gümrük kurumu İhracatda yuzae 10 fıyat farkı kabul etmektedir. Oysa İhra«B düzenleme aslında Ticaret Odasıcatın serbestîeştirllmesinden sonra gümna üçbeş kuruş sağlamak amacını gütrük idaresl, ihracat sırasında bellren yuzmektedir.» görüşünü savunmuşlardır. Mersin Ihracatçılar Birlikiori de yap de 10 üstündekl fiyat farklarını kabul etmeyecek, bu durum yenl sürtüşmelere ve tığı Genel Kurulda temel konu olarak yazışmalara neden olacaktır. tescili ele almıştır. Genel kurulda tesci! sistemlnin kaldırılması halinde İhracatta Bu arada Mallye Bakanı 1 e yapılan 1 kur garantisinin işlemeyeceği ve Ihracatm toptantıda yetkllerin devredildiğl kbrum sağlıklı Iş'emesine olanak veren belgelen sıfatıyla İzmlr Ticaret Odası Başkanı Müdırme sisteminden kaçınılamayacağı öne cahit Büktaş yaptığı konuşmada. «İhrasürülmüştür. catcı kurumların yapacağı önemli görevlerin ihracatçılara yüklenmesl gerektlğini» öne surmuş ve özellikle tarımsal İzmlr Ticaret Borsası Başkanı Hasan urünlerde tescilln kaldırıîmasını sakıncalı Guven !se ihracatda tescil işıemlnln kaldırılması konusunun yenl bir bürokrasl bulduğunu açıklamıştır. birlikler uygulamanın dar anlamdakl bir çıkar kavgasından kaynaklandığını kay dederek. A merika'da Şikago Oniversltesl Sosyal Bilimler Fakültesinin girişindeki levhada şu yazılıdır: fBilim ölçmedir.» Başını Friedman'ın çektiği bu okula gore, «Iktisatçı sadece belirli ölçüleri olaylara vurmakla yetinecek, bu teknik bilgiye sahip olacaktır. Rekabetçi kapitalizın zaten doğal olarak iyi çözümler verdiği için. bilim adamı bunun işleyişinin sonuclarını ölçmekle yetinecektır.» 24 ocak tarihli Demirel'in kararları İle birlikte gündeme gelen «Güney Amerıka modeli»nin oncülerinden Şikago okulu'na göre özellikle az gelişmiş ülkelerde ödemeler dengesinin açık vermesinin temelinde enflasyon yatar. Fiyat artışlarının temelinde ise, devletln pıyasaya müdahalesi yatar. Bu görüşten hareketle Friedman fiyat artışlarının durdurulması yoluyla ödemeler dengesi açıklarına cözüm bulmanın önerisini gstirir: «Devlet harcamalarını kısmak devletçe üretilen ürünlerin fiyatlarını serbest bırakmak ve sosyal harcamalara son vermek.» İSO'nun düzenlediği "Tur 80 M ve 4i Gıda 80,, sergileri nisan ile mayıs aylarmda açılıyor tstanbul Haber Servtsİ İstanbul Sanayi Odası'nın düzenlediği «Tur 80» ve «Gıda 80» sergilerinin nisan ve mayıs aylannda açılacağı bildirihniştir. İSO tarafından yapılan açıklamada sergilerin Odakule'de gerçekleştirileceği ve her iki alanda yürütülen tüm çalışmalan topluca ortaya koyacağı belirtilmiştir. «Tur 80» in kapsamının otel, motel, tatil köyü, kamping ve turistik restoran İş letmeleri, deniz, hava ve kara yolu kuruluşlan, turistik eşya yapımcı ve derleyicileri. turistik nitelikli yiyecek içecek ve tanıtım araçlan yapımcılan, karavan, kamp seyahat ve spor malzemeleri üreticilerini i* çereceği duyurulmuş ve «Tur 80»in 2130 nisan 1980 tarihleri arasmda gezilebileceği bildirilmiştir. «Gıda 80»in ise 512 mayıs tarihleri arasında sergileneceği ve ettavukbahk yetiştirme, hazırlama ve konserveciliği, süt ve süt mamülleri, bitkisel ve hayvansal yağlar, un ve unlu mamüller, kakao, çikolata, fuıdık ezmesi vs. ve şekerleme grubu içki sanayü (Alkollü, alkolsüz, sodalı). maya, baharat, tuz nişasta, çocuk maması, hububat, bal, gübre ve tanm araçlan, ambalaj, muhafaza ve taşıma araçlan sanavii türlerini içereceği açıklamıştır. KÜÇÜK İLANLAR.. KÜÇÜK İLANLAR.. KÜÇÜK İLANLAR. GENEL KURUL ÇAĞRISI • Tüm Yüksek Tekniker ve Tekniker'ler Derneğinln 16 mart 1980 günü saat 10.00 da yapacağı 6. olağan gene! kurul toplantısı çoğunluk sağlanamadığından yapılamamıştır. Toplantı bu defa ooğunfuk aranmaksızın aynı gündem dahilinde 23 mart 1980 tarihinde pazar günü saat 10.00 da Cağaloğlu İstanbul Tabib Odası Türkocağı cad. No. 19 Kat 4 de yapılacaktır. Oyelere duyurulur. Gen. Yön. K. BUGÜN SAAT 21. DE MlYATRO VATANDAŞ TİYATROSU VATAN YAHUT MEMLEKET Yöneten: MÜJDAT • İstanbul 20'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 979/3668 esas, 980/179 ka rar sayılı ve 4.2.1980 günlü karan ile Türkiye İhsan olan ismim Türkân İhsan olarak değiştirümiştir. İlân olunur. Türkân İhsan MADENOĞLU İSİM TASHÖÜ GEZEN Harbiye Kenter Tiyatrosunda 46 35 89 47 36 34 HKayıp • Erzincan Ihç Nüfus Dai resi'nden aldığım hüviyetimi, sigorta kartımı ve Feriköy İlkokulundan aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Muharrem SÜSLÜ • Hüviyet Cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. Sedat SAATÇİOĞLU • İTÜ kimliğimi ÎETT kartımı yitirdim Geçersizdir. Murat UZUNCUKOĞLU Son [2] hafta DUYURU • Sendikamız Türkiye Gıda İş Şişli Şubesi Kuruluş Genel Kurulunu 30 Mart 1980 Pazar günü saat 11.00'de Ahmet Kutsi Tecer Cad. No. 12'7 Merter İSTANBUL DİSK Salonunda delegeleriyle toplanarak aşağıdakl gündeml görüşecektirAnatüzüğümüzün ve ilgili yasa gereğince delegelerimlze duyu rulur. Türkiye Gıda İş Sendikası Şlşll Şubesi Yürütme Kurulu Adına KEMAL AKMAN BAŞKAN GÜNDEM 1 Yoklama ve açılış 2 Dlvan Seçiml ve saygı duruşu 3 Konukların konuşması 4 Raporların okunması 5 Raporların müzakeresl 6 Kurulların aklanması (Yönetim, YürötmeJ 7 Seçimler (Yönetim, Denetim, Onur ve Üst Kurulu delegeleri) 8 Kapanış Böylelıkle geniş halk yığınlarının satın alma gucunö düşürmek yani onlan, Demirel'in bilinen deyimıyle «fukaralığa itmek». sosyal devlet anlayışının ongördüğü yiyecek, para yardımı, çeşitli sosyal ödenekleri ortadan kaldırmak, Friedman ve temsilcilerine göre sorunu çözmekie eş anlamlıdır. Ekonomik oiarak, devlet piyasaya müdahale etmeyecek, ürettiği hiçblr ürünü desteklemek amacıyla piyasaya ek para da sürmeyecek, böylec© f i yat artışlarının önemli bir nedeni olan para arzı sınırlanmış olacaktır. Para arzının, yani devletin piyasaya sundüğü paranm miktarı azalınca, fiyat artışları azaiacaktır. Bu modeide dokunulmayan tek bir büyüklük vardır. Kârlara dokunulmaz. «Serbest piyasada» herkes İstediği ölçüde kâr etmek özgürlüğüne sahıptlr. Tabll vergi vermemek de, aynı özgürlükler içinde yer alır. Friedman'ın kuramı ile IMF'nın azgeiişmiş ülkelerden istekleri arasında hiçbir fark yoktur. Onun içindır ki, gerek IMF. gerekse Şikago okulu ve bunlarm diğer az~ gelişmiş ülkeleraeki uzantıları birbirlerini destekler ve bu kuramların denenmesı için belirebilecek ortamdan sonuna dek yararlanmaya calışırlar. Şikago okulu için asıl olan csonuçlarm ölçülmesi» olduğu 'Cin, serbest piyasa koşullarının getirildiği azgeiişmiş ülkeler, bu açıdan bulunmaz doney tahtalarıdır. Bu deneme tahtalarının başında da, Şili ve Arjantin gelmiştir. Bundan dolayıdır kl. 11 eylül 1973 tarihlnde Şill'de Allende'nin öldürülmesinden sonra, 2 kasım 1973 günu dünya kapitalist sisteminin en önemli yayın organı VVall Street Joumal'ın başyazısında şu düşünceler yer olmıştır: «Şikago Okulu diye bilinen Şikago Onlversiteslnde öğrenim görmüş bir grup ekonomist Şili'nin örtasma «alıverilmeleıi İçin sabırsızlıkla beklemektedirier. Ş>li'de bundan böyle uygulanacak ekonomik modelln, blr azgeiişmiş ulkede serbest piyasa koşullarının tum sonuçlarını izlemeliyiz. Bu deneyi akademik bir ilgiyle Izlemeye hazırlanmalıyız». NewYork'ta bu satırların yayınlanmasından blrkao gün sonra Şili'ye iki grup gitmiştir. Bunlardan birt İMF heyetl, diğeri de Friedman'ın başını çektiği blr grup «Ekonomi uzmanı». Ve ardından da faşizmln altında «Engin bir deney» başlamıştır. Şlii parası Escudo kısa sürede onüç kez devalüe edlldi. Aliende döneminde kamulaştırılan ve millileştirılen tüm firmalar yeniden cok uluslu şirketlere ve yerll sermayeye verildl. Yabancı sermaye İçin tüm sınırlamaiar kaldırıldı. Ekmeğln fiyatı serbest bırakıldığı için tam 22 kat arttı. Yiyecek maddelerinin fiyatları serbest bırakıldığı için tam on kat arttı. Şili'll bir ailenin gelirlnin yüzde seksenl otobüs ve ekmek harcamasıno gidiyordu. Halkın yararma olan devletin tüm sosyal harcamaları durduruldu. Faşizmin altında Şikago Okulunun ve İMF'nin !stekleri artık yavcş yavaş gerçekleşiyordu Kapitalist sistem kendi işleyişine bırakılarak en uygurt çözüme doğru yol alacaktı. 1948'lerde yazdığı blr makale ile bu düşünceleri savunan Friedman, 1970'lerln ortalannda, Şili'dekl faşist deneyden sonra, bir başka yerde yazdığı bir yaz»da, 1948 tarihli makalesine yollama yapıyor, Şilj deneyinl gözönünde tutarak şöyle övünüyordu: cO zaman yazdıklarım yıllar sonra doğrulanmaya başlamıştır». Türkiye'de de son günlerde Friedman'ı doğrulamaya kalkan solcu bilim adamları, sağın temsilcisi yazarlar ve sağın kendisi vardır. 24 ocak tarihli kararlar İMF'ye göz kirparken, solcu bir grubun da katıldığı kiml öğretım üyelerl Friedman'a göz kırpmaktadır. Bu ekonomik uygulamaların hangl politik örgütlenme içinde geçerli olabileceğini bile bile M Seydişehlr Belediye Başkam, Demirere telgraf çekerek yokluğu çekilen mallardan istedi SEYDİŞEHİR, (Cumhuriyet) Seydışehır Belediye Başkanı Mehmet Atalay, Başbakan Süleyman Demirel'e çektiği telgrafta 8 mart günü yaptığı basm toplantısmda verdiği söze dayanarak yokluğu çekilen tüketim maddelerinden gönderilmesinl istemiştir. Seydışehir Belediye Başkanı Mehmet Atalay, Başbakan Süleyman Demirel'e çektiği teigrafta aynen şöylo demiştir: «8 mart 1980 günü yaptığınız basın toplantısmda vaat ve çağ rınıza uyarak müzmin şekilde yokluğunu cektiğimlz margarin, çiçek yağları, her türlü akaryakıt, ampul, çay, kömür, demir, çlmento ihtiyaclarınrnzın acilen ve en serl vasıta lie gönderilmesine emirlerinizi arzederlm.» SATILIK 2 KW BOSCH JENERATÖR TEL: 27 61 56 Devren satılık kuaför Tel.: 38 66 23 SATILIK ARSA • Ayvalık Sarımsaklı Pla|lanna yakm satılıktır. NOT: Oto İle değlştirillr. ,< Tel: 25 47 09 / İZMİR ^ 17 24 13 10 / AYVALIK 400 m2 arso Türkiye'nin mutlak bir yoksulluğa itildiği belirtildi İstanbul Haber Servisi 5. Sağlık Haftası nedeniyl© düzenlenen «Türkiye'de Sağlık örgütlenmesi» konulu panel dün yapıimış. toplumun «soğan ekmek yiyecek şekilde mutlak blr yoksulluğa itildiği» ifade edilmiştir. Dr. Ziya Ekincf, Dr. Uğur Cilasun, Prof. Dr. Uğur Derman, Dr. Fikret Pamir, Dr. Nejat Yazıcıoğiu \ff Ekonomist Tevfik Çavdar'ın katıldığı panelde, «224 sayılı sosyalizasyon yasasmın düzenin çarkları orasında parçalandığı» belirtilerek, «Sağlık hizmetlerinin 224 sayılı yasanın ongördüğü biaimde yeniden oluşturulması» istenmiştir. Panelde ülkemizdekl sağlık sorunlarının basit bir örgütlenırenin ook ötesine geçtlğl vurgulanmış. «Örgütlenmede ülkenln İçinde bulunduğu koşulların da gözönünde tutulması gerekmektedir. Sağlık alanında örgüt lenmenin bir sorunu da personel Borunudur. Başta hekim olmak üzere tüm sağlık personelinin azlığı, sağlık sektörünün düzenli işlemesıni engellemektedir» denilmiştir. Panelde ayrıca, ülkemizde 5 milyon civarında Işsiz olduğu açıklanmış, «350 bin aile 7'den fazla nüfusuyla tek odalı gecekondularda yaşamaktadır. Ankara nüfusunun yüzde 65*1. İstanbul nüfusunun yüzde 45'i. İzmir nüfusunun yüzde 35*1 gecekondularda yaşamaktadır. Gecekonduların yüzde 80'inin banyosu, yüzde 71'inin akan suyu olan musluğu yoktur. Tartışılacak konu, uygarlık Içindekl konutları. mülkiyet Içindekl yerl böyle olan errekçl kltlelerinln sağlığının da hangl modeide olaoağıdır» denilmiştir. • YENİ HOFMANN FlNISHBALENCER BALANS MAKİNASI SAHİBINDEN SATILIKTIR 71 90 85 Konut Yapımcılarının Dikkatine • MAVl Ticareı. teiefonlannız peşin alınır. 22 69 60 • 27 59 99 Yalova'da Sahibinden Acele Satılık Arsa Doğanın tüm güzeüıklerine sahip olan YALOVA ÇİFTLİK KÖYÜ'nün hemen altında olup, asfalta 150 metre cepheli ve denlz tarafında bulunan (20 DÖNÜM) arazl, her türlü konut yapımına elverişlidif. MÜRACAAT: Metln Dlzer Tel: 20 97 03 • SULTANKÖY'DE Leblderya 388 m2 hususl parsel, sahibinden satılıktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle