24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHURİYET 16 MART 1980 Afganistan olaylarmm ardmdan Suriye'nin, Sovyetler'le işbirliğini arttırdıgı gözleniyor Aiganistan'a yapılan müdahaleyi açıkça kınamayı ve İslamabad'daki İslam Konferansına katılmayı reddeden Suriye, Arap dünyasmda yalnızbğa itildi. rap dünyasmda yalnızhğı artan Suriye, son yardımlarla gıderek Sovyet ler Birliği'ne yaklaşmaktadır «VVashıngton Post» gazetesinin haberıne gore Suriye son aylarda Sovyetler Birhği'nden 100 tane «T72» tankı (Sovyetler'in en gelişmış tankı) almıştır Sovyetler Birliği ayrıca Suriye'ye MIG25 uçakları satmayı da kabul etmiştir. Suriye'nin. Sovyetler'e yaklaşmasına paralel olarak, ABD ile olan ilişkileri de giderek bo zulmaktadır. Siyasal gözlem ciler. yeni silahlarla birlikte ülkede Sovyet danışmanlarının da sayısının artması nın. Hafız Esat yönetimi ile «Sünni Müslüman Kardeşler» örgütü arasmdaki çatış mayı daha da geniş boyutlara ulaştırabileceğini belirtmektedirler Nitekim bir ay önce Şam'da üç Sovyet danışmanı Müslüman Kardeşler» tarafından öldürülmüştür Gözlemciler Hafız Esat' in yeni Sovyet silahlanna karşılık, Afganistan'a yapılan müdahaleyi «Ihmlı bir tepki ile» geçiştirdigini belirtmektedirler Bilindiği gibi Suriye BM Genel Kurulunda Afganistan konusundaki oylamada çekimser kal mış, ayrıca îslamabad'da ya pılan tslam Konferansına da katılmamıştır Ancak Su riye. Afganistan'a yapılan müdahaleyi açıkça desteklemekten de kaçınmıştır. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad Batı Âvrupa ülkelerinin bu yıl sona ermeden FKÖ'yü tanımaları bekleniyor FİLİSTİN'İN ÖZERKLİĞİNE İLİŞKİN MISIRİSRAİL GÖRÜŞMELERİNİN 26 MAYISTA BAŞARISIZÜKLA SONUÇLANMASI HALİNDE FRANSA'NIN ORTADOĞU SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA İNSİYATİFİ ELE ALACAĞI BELİRTİLİYOR. Fılistin sorunu ve FKO'ye yaklaşımlarında belirgin değışıklıkler gozlenmektedır. Fransa Devlet Başkanı D'Estaıng. Korfez ulkelerme yaptığı 10 günlük gezı sırasında önce Fılistin halkının kendı kaderını tayın hakkını savunmuş, sonra daha da ılerı giderek Ortadoğu sorununun çozumu için yapılacak goruşmelere FKO'nun de alınması yolunda u l k e l e r ı n ı n çağrıda bulunmuştur. Fransa tarafından atılan bu önemll adı mı, diğer AET ülkeleri de izlemış, Federal Almanya, İngiltere ve İtalya gıbi Batı Avrupa' nın önde gelen sanayi ülkelerinın yanı sıra Belçıka ve Danimarka ve Fılistin halkının kendi geleceğını kendısının saptamasını ve FKO'nün bu konuda oncü rol oynamasını kabul etmışlerdır. PETROLE KARŞILIK F ransa'nın başlattığı ve diger Batı Avrupa ulkelerının de katıldığı bu politika değışıklığınde, Iran ve Afganıs tan bunalımlarından sonra AET ulkelerının petrol ıthalatını guvenceye alma çabasının onemlı rol oynadığı kaydedılmektedır Siyasal goziemcıler bu yıl sona ermeden başta Fransa olmak uzere pek çok Batı Avrupa uikesının FKO ile diplomatik ılıskı kurmalarının beklendığını kaydetmektedırler. Gıscard D'Estaıng'ın Ortadoğu gezısı sırasında demeçle rı dıkkate alındığında, İsrail İle Mısır arasında Fılıstın'ın ozerklığıne ılışkın goruşmelerın basarısızlıkla sonuçlanması halınde, bu konuda ınsıyatıfi Fransa'nın ele almak istediği anlaşılmaktadır. Bılındıği gıbi Camp Davıd Anlaşması uyarınca İsrail ve Mısır yetkililerinin Fılıstın'ın ozerklığıne ılişkın goruşmelerı 26 mayıs tarıhıne kadar sonuçlanması gerekmektedır Ancak taraflar arasmdaki goruş ayrılıkları nedenıyle Filıstın konusunda İsrail ve Mısır'ın bir anlaşmaya varmaları çok zor gorunmektedır. Fransa Devlet Başkanı Ortadoğu gezisi sırasında., İKİNCİ PLANDA A 6 D örtyüz mllyon dolarm alacaklılan gelmiş Ankara'da kapıya dayanmıştı. «Mal gönderdık, parasını ödeırediniz ve 400 milyon dolar borcunuz var» diyorlardı. Milletlerarası İktisadi İşbirlığı Teşkilatı Gene! Sekreterliği 1950'lerde Dışişleri Bakaniığına bağlıydı ve genel sekreter Fatin Rüştü Zorlu ise. «Hayır. Bızim borcumuz yok. Bızim borcumuz lisans verdiğimiz mallar için geçerlıdir, bunlar için aeğil» diyordu. Bunun üzerine adamlar lisanslarını gösteriyorlar. Fatın Rüştü buna da bir care (!) buluyor ve «malı gelmiş, ama transfer vızesi almış olonlar blzırrı borcumuzdur» karşılığım verıyordu Adamlar çılgına dönüyor, kım bılır kaç ay önce Türkiye'ye gönderdikleri maliarın transfer vızelerini gösteriyorlar, ama Fatin Rüştü kolay kolay ikna olmuyordu... «Bunlar bizım borcumuz değıl. Döviz Komitesinin Izninl almış olanlar bizim borcumuzdur» diyordır. Yanl, 1977'lerde karşılıksız çek gönderme; «ariyere» denilen mal karşılığı ithalat yapmakton doğan borc takma. mal Türkiye'ye geldiği halde. dövızi transfer etmiş gıbi işlem gösterip, gerçekte bu işlemi yaprramış olmak gıbı, bir devletin mali saygınlığı ile taban tabana zıt alışkanlıkian Türkıye daha 1952 53'lerde edınmişti. u yılların döviz darboğazını yansıtan elogan «Türkiye tek bir nal çivısine muhtaçtır» sözudur. Bu söz 1977 sonunda yerini «Türkiye 70 cente muh taçtır» sloganına bırakacaktır. telersiniz?» dıye karşılık verınce. Menderes yanındakılere dönuyor «Ben her zaman soyiemez mıyim size, bu adamlar bırşeyden anlamaz diye...» biçimınde IMF Heyetiyle alay ediyordu. O Tanrı üçüncüsünden korusun! KISKACINDA TÜRKİYE Yalçın DOĞAN u sahneyi ve Menderes'in o hallni hic bir zaman unutmayan Sturc bu anısını ta 1974'lere dek kendisinde saklayacak ve CHP MSP koalisyonu sırasında MSP Ge nel Başkanı Necmettin Erbakan'ın tavırlarını ve değerlendirrrelerini görünce Maliye Bakanlığımn çeşitli görevlerınde bulunmuş, 1950'lerden 70'lere dek IMF görüşmelenne katılmış Adnan Erdaş'a şunları söyleyecektı: «Bu Erbakan da tıpkı Menderes'e benziyor. Siz çarip bir ülkesiniz. Yirmi yılda bir cezbeye katılan bir adam cıkartıyorsunuz. İşte Menderes. İşte. Erbakan. Tanrı üçüncüsünden sizi korusun.» B rtadoğu sorununun çözümü konusunda insiyatıfı Batı Avrupa ulkelerının ele alma çabaları ABD tarafından da tepkiyle karşılanmaktadır. Fran sa'nın ınsıyatıfi ele geçırmesı halinde ABD bu konuda ıkıncı plana ıtılrrnş olacaktır. Ancak bazı Avrupalı dıplomatlar Batı Avrupa'nın İsrail üzerinde yeni bir baskı unsuru olmasından Carter yönetımınin memnunluk duyacağını kaydetmektedirler. Bu yondeki yorumların bir diğerinde ise ABD'nın başkanlık seçımlerıyle meşgul olduğu bir donemde Ortadoğu konusunda Batı Avrupa'dan gelecek bir oneriyı rahatlatıcı bile bulabıleceği ifade edlimektedir. İSRAİL NE DİYOR? D Eîsenhovver'in rakîbî M enderes'e 1954 seçimlerl zafer getirmiş. ama dolar getırmemlşti. Seçim sonrasında Sturc ve ekibi «tarıhsel görevleri» gereği yeniden Ankara'ya geldiklerinde dönemin Menderes'ten sonra en güçlü adamı Fatin Rüştü Zorlu, «Bunlar bize devalüasyon yaptırmaK istiyor. Biz yokuz bu işte» dıyor ve kredi bulmak için iki yolu denemeye karar verıyordu. Bunlardan ilki bir Amerika gezisidir. O sıralarda Başbakan Yardımcısı olan Fatin Ruştu başkanlığında Melih Esenbel, Şefik inan ve Kemal Kurdaştan oluşan bir heyet VVaşhington'a giderek para arıyor. ancak eli boş dönüyordu. 'Estaing'in Filistin sorununa yeni yaklaşımı İsrail ta rafından tepkiyle karşılanmış ve bu gırışımin İsrail ve Mısır arasında surdürülen Fılıstin'ın ozerklığıne ılışkın gorüşmeleri çıkmaza sokabileceği öne sürülmuştur. Mısır'ın dışişleriyle gorevlı Devlet Bakanı Butros Gali ise «Fılistin halkına yapılacak her türlü des tek, Mısır'ın bu konudaki tutumunu sürdürmesi açısından yararlı olacaktır» demiştir. D'Estaing'in açıklamaları <t\ğer Arap ülkeleri tarafından da olumlu karşılanırken, FKÖ yetkili çevrelerınde, «Fransa, Ortadoğu sorununun çözümü için Avrupa'nın ilk adımı atmasını sağlamıştır» biçiminde yorumlanmıştır. FKÖ lideri Arafat. artık Fransa'dan resmi davet bek lediğinı ve Batı Avrupa ülkelerinin FKÖ'yü kısa süre içinde tanıyacaklarını umduğunu söylemiştir. ARTIK «GÖÇMEN» SAYILMAYACAKLAR u arada İngiltere'nin Fılıstınlılerı «gocmen» olarak kabul eden 242 sayılı Bırleşmiş Mılıetıer Guvenlık Konse yi kararı yerine yeni bir karar hazırlanması yolundaki önerisinin diğer Batı Avrupa ülkeleri tarafından da dıkkate alındığı belirtılmektedır. Ingiltere Guvenlık Konseyı'nın Fılıstinlılerın siyasal haklarını tanıyan bir arar tasarısını kabul etme B Ve IMF heyeti geliyor... Türkiye'ye yardım koordinatörü kınci girişim ise, bugün Alman Maliye Baka Matthoefer'ın geçen yıl Aşağı Saksonya Ma lıye Bakanı Kiep'ın gırışımierıne benzer bir olaydı. Amerika Cumhurbaşkanı Elsenhower'e rakiD olan New York Valisi Thomas Dewey, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından «Türkiye'ye Yardım Koordinatörü» olarak seçılıyordu. Devvey. Türkiye adına VVaşhıngton'da «looby» oluşturacak uluslararası piyasalarda etkili bir kişiy di. Her konuşmasına «Türkiye komünist aleme karşı Batı'nın Ortadoğu'daki kalesı» dıye başlar, «Türkiye'ye mutlaka yardım yapılacak ve boğulmaktan kurtarılacaktır» diye bitirirdi. «Türkiye'nın dısıpiınlı bir ordu ile Kore'de gösterdiği fedakârlıklar» New York Valisi ve Türkiye'ye Yardım Koordınatorü'nun gözünde «en iyi kullanılabilecek kozlardan»dı. Tum sevimliliğıne, konuşkan politikacılığına, Türkiye'ye duyduğu «sevgiye» rağmen, ne yazık ki, Ankara'ya tek kuruş yardım gönderememişti. D tSRAtL KUŞKULU Şam ile Moskova arasmdaki yakmlaşma ve Suriye'nin yeni Sovyet silahları alması Israil'i kuşkulandırmıştır Israil. ayrıca Suriye birliklerinin Beyrut'tan çekilme lerini de sert tepkiyle karşılamış ve bu birliklerin Gü ney Lübnan'a kaydınlması halinde «Gerekli önlemleri» alacağını açıklamıştır. Ancak askeri uzmanlar, Suriye'nin Sovyet T 72 tanklarını saldırı değil. savunmasını güçlendirme ama cı ile aldığını belirtmektedir ler. Suriye ordusunda halen 2700 tank bulunmaktadır. Bunların çoğu modası geçme ye yüz tutmuş olan T54 ve T55 tanklandır. Hava kuvvetlerinde ise 400 savaş uçağı bulunmaktadır. YALN1ZL1Ğ1 ARTTl Siyasal gözlemcilere göre, Suriye'nin bölgedeki diğer Arap ülkelerine katılmayışı ve Sovyetler Bırliği'nin Afganistan'a yaptığı müdahaleyi kınamayı reddetmesi, Şam hükümetinl Arap dünyasında yalnızlığa itmistir. Bu arada Suriye'nin Irak'la da ilişkisi sürekli bozulmaktadır Suriye'nin tslamabad Konferansına katılmayı reddetmesi, Suudi Arabistan ile olan ilişkilerini de gerginleştirmiştir Diplomatik kaynaklar, Suriye Ürdün ilişMlerinin de «pek sıcak olmadıgını» belirtmektedirler Bu durumda Suriye giderek Sov yetler Birliği'ne yaklaşmaya başlamıştır. Halen ülkede 2 bin dolaylarında Sovyet askeri danışman bulunmaktadır. Ayrıca 500 tane de tek nik danışman bulunduğu be llrtilmektedir Sovyet danışmanlarma karşı. tutucu çev relerde tepkinin giderek yoğunlaştığma isaret eden göz lemciler, bu danışmanlarm sayısının artmasmm Devlet Başkanı Hafız Esat'ı yeni sorunlarla karşı karşıya getirebilecegini ifade etmekte ış ticarette aşırı liberasyon 1953'te dışalımları durma noktasına getirmış. fıyat artışları hızlanmış. buna kötü hava koşulları da eklenınce tarımsal urünlerın dışsatımı düşmüş, karaborsa almış yürümuş ve bu konjonktürde Sturc başkanlığındakı ilk IMF Heyeti Ankara'ya gelmiştir. sıni, buna karşılık da FKÖ'nün Israıl'ı tanımasını istemektedir. Guvenlik Konseyı'nın daimı üyeleri arasında bulunan ve karar ları veto etme hakkına sahip olan İngıltere ve Fransa'nın Fılistin sorununa yaklaşımlarındakı değışıklık önemii gelişmeleri beraberinde getirebilecek nıtelıktedır. (Dış Haberler Servisl) Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Hazlne Genel Müdürü Burhan Uiutan, genel müdür yardımcısı Kemol Kurdaş'tır. Döviz darboğazı yoğunlaşınca bürosu Merkez Bankasında bulunan bir «Dovız Komıtesi» kurulmuş, ilgili bakanlar ve genel rrudur ler bu komitenin kararlarını oluşturmaya yetkili kılınmışlardı. Ancak, siyasal baskılar komitenin eko nomik ilkeler doğrultusunda çolışmasını engelliyor özellikle Dışişleri Bakanlığı hemen tüm mali konularda Moliye Bakanlığından ve Bdkanından daha çok etkili oluyordu. Hele de 1954'ten sonra Fatin Rüştü bu kez Dışişleri Bakanı olunco DP'nin on yıllık iktidar döneminde mali konular çoğunlukla Dışişleri Bakanlığından yönetillr olmuştu. «İstikrar önlemleri» w ş t e , IMF'nin Türkiye'ye İlk devalüasyon • önerisi bu tarihtedir. Kemal Kurdaş, Sturc' JB le yaptığı görüşmeden sonra Döviz Koml tesi'ne gızli bir rapor verir ve «istikrar önlemleri» önerir. Komltedeki diğer üyelerin. İşletmeler Bakanı Fethı Çelikbaş'ın, Maliye Bakanı Hasan .Polatkan'ın, Merkez Bankası Başkanı Nail Gidel'in. Ticaret Bakanlığı Musteşarı Munıs Faık Ozansoy' un, Maliye Bakanlığı Musteşarı Mehmet İzmen'm de onaylarını taşıyan bu rapor zarar eden kamu kuruluşu ürünlerine zam önerisi yanında, «kambiyo sistemini rasyonalize etmek» düşüncesini taşiyordu. Hazırlanan «ekonomik pakete» göre, Türkiye alacağı bu önlemlerden sonra uluslararası kuruluş lorla masaya oturacak ve borçlarının ertelenmesine çalışarak, yeni kredi kaynakları arayacaktı. Hazine Genel Müdürü Kemal Kurdaş. Başbakan Menderes'e «Batmak demek dünyanın ıkıye yarılıp Türkiye'nin o çukura düşmesi demek değıldır. Batmak demek, bugünkü gibı dışardan tek çivl getiremez hale düşmüş olmamız demektir» deyince aylarca polis tarafından izlenecek, kendisine pasaport verilmeyecek, Ankara dışına bile bırakılmayacaktı.. IMF ile anlaşmak... U luslararası Kalkınma Ajansı'nı (AİD) devreye sokmuş, çeşitli ülkelere ve uluslararası kuruluşlarla görüşmüş. ancak sonunda, «Türkiye'ye yardım edilebilmesi İçin Türkiye' nin İMF ile aniaşmak zorunda olduğunu» dile getirmişt). YENİ İSRAİL PARASI Menderes bas bas bağırıyor... K onu Döviz Komltesinden aynı gün Başbakan Menderes'e yansıtıldı. Menderes her zamanki gibl yine küpiere binmişti. Bas bas bağırıyordu: «Burada nerdeyse Türkiye batti, diyorsunuz. Hanl, nerede? Battık mı?. Tamam, rremlekette sıkıntı var. Ama. sıkıntıyla battık mı, yanl biz şimdi?» Kimse sesinl çıkarmıyor, bu sözler karşısında sadece Hazine Genel Müdür Yardımcısı Kemal Kurdaş sesini yükseltmek cesaretinl gösteriyordu: «Efendim batmak demek dünyanın Ikiye yarılıp Türkiye'nın o cukurun icine düşmesi demek değıldır. Batmak demek, bugünkü gibi dışardan tek civi getiremez hale düşrrüş olmamız demektir.» Kurdaş'ın bu sözleri başına ilerde büyük işler oçacak, kendisinl polis gece günduz izleyecek. yurt dışına çıkmak istediğinde kendisine pasaport verilmemesi bir yana, Ankara'dan çıkmasına bile izin verilmeyecektl. Fatin Rüştü Zorlu, "Bu adamlar bize devalüasyon yaptırmak istiyorlar, biz bu işte yokuz diyordu ama sonunda yine IMF ile anlaşmak gerekti Ne var ki, 1954 seçimlerl Menderes'ln büyük zaferıyle sonuçlanınca, Menderes sanki bir başka adam olmuştu. «İşte» diyordu Sturc'e «kirrin hak lı olduğu ortaya çıktı. Bizırr. uyguladığımız ©konomik polıtikalann doğruluğunu halk da teslim etti ve bızi yeniden iktidara getirdi.» IMF Heyeti Başkanı Sturc ise «yüz dolarınız olmadığı için fabrika larınız durmuş, bu seçiml nasıl bir zafer olarak nı İçerde politika sertleşiyor Yeni İsrail parası, halkı tutumluluğa yöneltemedi İsrail Maliye Bakanı Yigael Hurvvitz'in «teknık» bir önlem olarak nıteledığı Yeni İsrail Parası'na geçışte amaçlanan hedefe ulaşılamadığı bıldırilmektedır. Dın kıtaplarına göre Hz. İbrahirr'in kullandığı «Şekel»ın Yeni İsrail Parası olarak pıyasaya sürülmesinden güdulen psıkolopk amaç, tarih bilıncine ve dın duygularına hitap ederek. halkı daha tutumlu olmaya yoneltmektı. «Şekebin kabul edilmesiyle hem %111'lik enflasyon nedeniyle değer kaybeden İsrail Lirası'nın değiştirilmesi, hem de halka yeni bir anlayış aşılanması hedefi güdülüyordu. Oysa Lira yerine eline Şekel ge çen İsrail'lıler, değerinden kay beden para yerıne mal bulundurmayı yeğ tuttuklarından «Mala Hücum»u durduramumışlardır Mal alımını frenlemek isteyen Maliye Bakanı Hurvvitz'in şımdıki durumda sonuçtan rremnun olmadığı bıldırılmektedır. 10 İsrail Lirası'nın 1 Şekel'e değıştırıldiği yeni paranın uluslararası borsalardaki değeri 25 Amerikan senti olarak saptanmıştır Şekel, eski zamanlarda, altın ve gümüş tart mak için kullanılan bir ağırlık ölçüsüydü Lira'dan Şekel'e dönüş İçin hükümet üç aylık bir geçiş dö nemı tanımıştır. (Dış Haberler Servisl) D işler! Bakanlığımn girişimlerl suya düşmüş, ülke tam bir ekonomik çıkmaz Içine gırmişti. Ne Max Ball'un Yabancı Sermaye Yasası, ne Randall'ın madenlerle ilgili çalışmaları Türkiye'ye kredi gelmesine yetmiyordu. Oysa. her iki uzmanın gelmesi DP tarafından büyük bir propaganda olarak kullanılmış ve «yardım geliyor» havası estirılmişti. Ama. ABD'den istenilen 300 milyon dolartık buğday yerine 30 milyon dolarlık hibe gelince bu hava kolayca dağılmıştı. Millî Korunma Yasası sert bir biçimde uygulanıyor, her gün bir dükkâna baskın yapılarak, kimin ve ne olduğu bellrsiz mallarla ilgili uzun uzun açıklamalar yapılıyor, köylere bile baskınlar düzenleniyor. ağır ekonomik bunalım «kalkınrranm karşılığı» olarak tanıtılıyor, üst üste şeker fabrıkası temeli atılıyordu. Bir yandan da İstanbul'un «imarı» başlamıştı. Kırşehir Ilçe haline getiriliyor, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay üyelerinin yasal güvencelerl kaldırılıyor, radyo siyasal partilere kapatılıyor. Millî Eğitım Bakanı. istediği ünlversite öğretim üyesınin işine son verme yetkisiyle donatılıyor, DP'ye karşı çıkan Hüseyin Cahit, Bedii Faik, Fuat Ama hapse atılıyordu. , Tahtakale doğuyor e günümüzün en ünlü pazarı Tahtakale Piyasası ekonomik tarihımize. büyük sancılarla doğuyordu. Büyük sancı. büyük kâr getiriyordu. İzmir'de liman işçileri grevi için ayağa kalktıklarında Tahtakale'de akıl almaz bir mal takası başladı. Tüccar fındık ihracatı yapıyor. karşılığında içerde karaborsaya düşmüş herhangi bir mal ithal ediyordu. Kepek ihraç eden, karşılığında dövizi ilaca yatırıyor, taştoprak sattım dıyen nereden elde ettiği belli olmayan dövizle istediği malı getiriyordu. Duduklü tencere, buzdolabı, oyuncaklar «mal karşılığı ithalat» kaleminden yurda giriyor, Tahtakale'de aşırı fiyatla satılıyor, döviz kurları allak bullak oluyordu. Tahtakale'de her gün yeni bir doviz kuru, her gün yeni bir zengin ortaya çıkıyordu. (Arkası 9. Sayfada) V Ölümcül hastalar üzerine kumar oynanan hastanede 6 kişide "Şüpheli ölüm,, saptandı LAS VEGAS, (a.a.) Ağır hastalarm daha kaç gün yaşayacağı üzerine bahse tutuşan Las Vegas'takı bir hastane personelinden bazılarının giriştikleri bahsi kazanmak amacıyla hastalarm ölümünü «çabuklaştırmış olabileceklerı» ileri sü rulmektedır. Bir hastane görevlisinin olayı polıse bildirmesi üzerine bahişçilerden bir çoğu görevden alınmış ve en az 6 hastanın ölüm nedenlerini yeniden gözden geçirmek üzere soruşturma açıl mıştır. «Sunrise» hastanesinin yöne ticisi Davıd Brandmess. olaya kaç kışinin adı karıştığını ve hastanenin hangi servisinde meydana geldığini açıklamayı reddetmiştir. Kentteki bir yerel gazete ise, bahıs olayının hastanenin yoğun bakım servisinde görüldüğünü ve serviste görevli personelın, hastalarm hayatta kal masını sağlayan âletlerle özel likle oksijen veren âlet oyna dıklarını ileri sürmektedir. Seçîm sonrasına... ncak. Menderes bir süre sonro bağırmaktan vazgeçmlş ve şunları söylemişti: «Önümüz secim yılı. Bu tedbirlert şimdl almak imkansız. Gidin Sturc'e söyleyin seçim sonrası görüşelim.» M» ' dirler. A Haberler Servisil
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle