Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 14 MART 1980 • ••• DOKUZ KTFD (Baştarafı 1. Sayfada) boçlomanın hiçbir anlamı yoktur.» Görüştüğümüz bir KTFD hu kümet yetkilisfl, csöz konusu ortak zeminin iki bölgelilik kav ramı ve Türk toplumunun gü venliğin) kesinlikle kapsama8i gerektiğini belirterek,» görüş melere başlamadan önce bu noktalara açıklık getirmek lazımdır. Görüşmeler. ayrıca ele alınacak koşullar itibariyle eşzaraanlı olarak yapılmalıdır. Bunlara açıklık getirmeden sırf Maraş'ı görüşmek için masaya o turmanın hicbir anlamı yoktur» diyerek belli bir tepklyl de dile getirmiştir. RUMLARIN MANEVRASI Görüşmelerl başlatabilmek omacıyla bir süreden beri Adadakl özel temsilcisl aracılığı ile temaslarını sıklaştıran Waldheim son olarak bir dizı yenl öneri getirmiştir. Ancak Waldheim'ın «Good Office Mission» olarak adlandırılan görevi direkt öneriler sunmaktan ook, taraflara bazı düşünceler getirerek bunların etrafında bir zemin oluşturmaya yöneliktir ve bu nlteliği ile de kesin olmayan ve değiştirilmeye açık taslak yönleri ağır basmaktadır. İşte VValdheim'ın en son olarak getirdiği bu öneri taslakları KTFD yetkilileri tarafmdan 23 ağustos önerilerinden gerl düşen nitelikte bulunup bazı tta« dilat»lar Istenirken, Rum yönetimi Törk tarafına uzlaşmaz görüntüsü vermek amacıyla VValdheim'ın temasları sonuçlanmadan görüşmelere hazır olduğunu açıklamıştır. Banka Kapılarındaki Mehmetçikler (Baştarafı 1. Sayfada) duşuyor. Şu karışık ve tehllkeli ortamda Mehmetçiği kıtasmdan (yani asıl görevinin başından) al, getir, sliahıyla bankaların kapısındo beklet NEYİ bekleyecek? Binayı mı. Içlndeki personeh mi? HAYIR. BANKADA bulunan kasanın Içlndeki parayı bekleyecek. Bu para All. Veli veya Hasan, Hüseyin'in parası değil. doğrudan doğruya bankanın, yani sermayesiyle banka kurmuş olan kişinin veya ortaklığın parasıdır. Ya da Dev bankalarında olduğu gibi devletin parası. Çünkü mevduat olarak yurttaşlarca bankaya yatırılan paraların mülkiyeti bankaya geçer ve banka onları mevduat sahiplerine borçlanır. OEMEK kl. banka kapılarında nöbet bekleyen Mehmetçikler vatandaşiarın parasını değil, az önce işaret ettiğim gibi, sermayecilerin parasını bekliyorlar. DENİLİYOR ki: «Banka kapılarındaki Mehmetçikler vatan savunması görevi yapıyorlar, çünkü bankaları soyanlar bu paraları silah alımı için harcıyor ve böylece anarşiyisürdürerek.Türkiye'yi yıkıp çökertmek istiyorlar. İşte Mehmet'ler bunu önlemek için konulmuştur bankaların kapılarına.» BANA göre. bu bir yanılgı, blr saptırmacadır. Dış görünümü bakımından ne denli mantık ürünü olsa da. bir mantıksızlık ömeğidir. Çünkü vatan bir saldırıya uğrayınca sınırlarda onu savunmak için, hepimiz gibi Mehmetçiği de gorevlendirmekten başka bir yoi yoktur. Oysa bankalardaki paraları korumanın teknik ve özel birçok yolu vardır ve bu yollar Batı ülkelerinde uygulanmaktadır. Bankalar büyük kazançlarının bir bölümünden fedakârlık edip nasıl televizyon reklamları için bol para harcıyorlarsa. ozeı olarak yetiştirilmiş detektifler ve göreviilerce bankanın korunması İçin de aynı fedakârlığı yapmak zorundadırlar. Şehir eşkiyalığına özel olarak eğitilmemiş Mehmetçikleri anarşistlerin kurşunlarına hedef yapmak, hem yanlış, hem günah. hem de bence ayıptır. Bunun mazereti, gerekçesi filan yoktur ve olamaz efendim. YENİDEN işbaşına gelen Sayın Başbakan Demirel'e hitab ediyorum. Atatürk Ordusunun başındaki Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'e hitab ediyorum. Banka kapılarında şehlt düşen bunca masum Mehmetçik'ten sonra Mehmetlere büyük sermaye bekçlllğini yaptırma uygulamasına bir son versinler. Bunu bütün Içtenliğlmle kendilerinden rica ediyorum. • VUKARIKİ satırların büyük bölümünü 18 kasım 1979'da bu gazetenln ikinci sayfasında çıkan «Banka Kapısında İki Mehmetçlk» başlıkıı yazımdan özetledim. O zaman bir ses çıkmadı, lanetlemek ve beddua etmekten başka. Aradan geçen zaman içinde banka kapılarında birkaç Mehmetçik daha kurban verdik. Içranın başı olan Başbakan'dan yine ses çıkmadı, en sonunda biraz geç de olsa Sayın Genelkurmay Başkanı işe el koydu ve Mehmetçiklerin banka kapılarından alınıp asıl görevlerine verilmesi ve banka bekçiliğinin bu iş için eğitilmiş ve yasa ile görevlendıirlmiş özel detektiflerce yerine getirilmesi gereğini 12 Mart 1980 çarşambo günkü TV'nln son haber bültenin de Türk kamuoyuna açıkladı. BÜTÜN kalbimizle kendisine şükranlarımızı sunarız. ŞİMDİ en önemli konu, ordunun daha fazla yıpratılma ve yeni şehitler verilmesine meydan kalmadan bu uygulamayı hemen ortadan kaldırmakta toplanıyor. Kıdem tazminatları (Baştarafı 1. Sayfada) bileceğl ikramiyenin l/30'u ile hizmet süresinin çarpımı sonucu bulunacak tutarın fazlası ile hizmet ifa etmeksizin yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılmaz ve bu ödemeler ücret olarak vergilendirilir» fıkrasının eklen diği görülmüştür. Türklş, kıdem tazmlnatının «İşçinin ödenmesi sonraya bırakılmış ücreti« olduğunu benimsemekte ve işçi için kıdem tazminatının çalışma ve sosyal güvence oldugunu kabul etmektedir. Bu nedenle kıdem tazminatının hangi gerekçe ile olursa olsun. tavan ile sınırlandırılmasının kesinlikle karşısındadır. Kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının tamamı vergiden muaf tutul malıdır. îşçi için kazanılmış haklann ortadan kaldınlmasmı, ya da kısıtlanmasını amaçlayan her türlü tasarruf karşısında Turkİş sonuna kadar direnme kararındadır. 2 En az... geçim indirimi: Tasannm 11. maddesinin 4 numaralı bendinde, kanunun 32'inci maddesindeki «En az geçim indirimi» deyiminin «Götürü indirim» olarak değiştirildiği belirtilmek tedir. Tasannm gerekçe kıs mında açıklandığı üzere. en az geçim indirimi yerine, gö türü veya gerçek indirim esasmın getirildigi. yıllık bejanname vermek zorunda olmayan mükellefler için götürü indirim hadlerinin gün de 80. TL. ayda 2.400. TL. ve yılda 28.800. TL. olarak öngörüldügü ifade edilmektedir. Konfederasyonumuz öteteden beri «En az geçim indirimi» haddinin. asgari ücret kıstasına dayandırılması nı, asgari ücretin mutlak su rette vergi dışı bırakılmasını, çünkü asgari ücretin çahşanlar bakımından yaşantısını sürdürebilmek için zorunlu en az ücret oldugunu, asgari ücret tesbitlerinde vergilendirmenin hesaba dahil edilmediğini, bu bakımdan asgari ücretten vergi ke silmesi düşüncesinin insafsızlık ve adaletsizlik olacağını savuna gelmektedir. 3 Vergi tarifelerinde adaletin sağlanması: Tasannın 11. maddesinin 518 numaralı bendinde (sayfa 33), 193 sayılı kanunun 103'üncü maddesindeki vergi tarifelerinin değiştirildiği açıklanmış ve tarife listesi verilmiştir. Konfederasyonumuz. vergi nisbetlerinin belirlenmesinde eşitlik ve adalet ilkelerine mutlaka sadık kalmması düşüncesındedir. 4 Gelirlerin birleştirilerek vergilendirilmesi haksızhktır: I GÖZLEM Işverenin (Baştarafı 1. Sayfada) tılma ve ücret konularının bulunduğunu kaydetmıştir Öztürk, THY ışverenınin ücret konusun da şimdiye değin bir öneri getırmedığini, ancak önerınin çok yakında hazırlanıp görüşmeiere getirileceğini bildirmiştir. Edinilen bilgiye göre, THY Işvereni ücret konusundaki önerisinı saptadığı takdirde toplu sözleşme maddeleri konusundaki görüşmeler bir hafta için 500 MİLYON DOLAR (Baştarafı 1. Sayfada) toplantısından önce, bütünüyle ve nakit olarak kullanılma8inın tek koşulunun «altın rehini» olduğu savunulmaktadır. BlS'ın, 1978 yılında «altın rehini» yoluyla Porteklz'e 1 milyar dotarlık bir «köpı»j finansmanı» olanağı sağladığı Türkiye'nin de 1976 yılında bu yönde bir girişiml olduğu billnmektedir. Türkiye'nln dövlz darboğazına kısa süreli bir çözüm amacıyla «altın rehini» yoluna gidilmesl halinde, yabancı ticarî bankalar İle yapılmış olan «taze para» ve «borç erteleme» anlaşmalarının tehlikeye girme olasılığı da doğmaktadır. Yabancı bankalar anlaşmaları, bu bankalardan izin alınmadıkça Türkiye'nin «varlıkları» üzerinde herhangi bir biçimde bağ lantı yapılamayacağını hükme bağlamakta ve aksi koşullarda 3 milyar doları aşkın ertelenmiş borcunun «muaccel» (hemen ödenme durumu) olacağını belirlemektedir. BIS'İN «KÖPRÜ KREDİSU Edinilen bilgiye göre, Batılı ülkelerin Merkez Bankalarının üst örgütü durumundaki BIS, Türkiye'nin özel koşullarında uç ayrı biçimde kredi açabilme durumundadır. 1 OECD KREDİLERİNİN KIRDIRILMASI • BIS, 1979 yılında da üzerinde durulduğu gibi, OECD ülkelerinçe Türkiye'ye sağlanan kredileri karşılık kabul ederek «köprü kredisi» sağlayabilecektir. Ancak, bu kredi türünün ger cekleşmşsi için OECD ülkelerinin katkılarının ve katkı türlerinin belirlenmiş olması gerekmektedir. BlS'ın, üçer aylık devreler ha linde açacağı ve gerektiğinde yenileyeceği bu «köprü kredisi», ayrıca OECD ülkelerinin' sağlayacağı kredilerin «bağsız olması» ve «Merkez Bankaları na nakit olarak yatırılması» koşullarını da içermektedir. öte yandan. Türkiye'ye OECD bünyesinde sağlanacak kre dilerin koordinasyonuyla görev N Federal Almanya Maliye Bakanı Hans Matthoefer, geçtiğimiz ay Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, OECD kredilerine dayalı olarak «köprü kredisi sağlanmasının bir dizi koşulu gerektirdığıni ve bu koşulların sağlanıp sağlanmadığı nı soran Türk gazetecilerine «yanlış ata oynuyorsunuz» yani tını vermiştir. Matthofer'in «yanlış at» yanıtını, daha sonra Turgut Özal, «üzerinde durulan köprü kredisinin OECD kredileri ile ilgısi yoktur» biçimınde açıklamıştır. Gerek. OECD kredilerinin he nüz belirlenmemiş olması, gerekse Matthoefer ile Özal'ın aCiklamaları. gelecek hafta nakit olarak Türkiye'ye geleceği bildirilen 500 milyon dolarlık «köprü kredısı»nln OECD kredilerinin kırdırılması esasına dayanmadığı yolundaki görüşleri güçlen dırmektedir. Türkiye. OECD ül kelerlnin bağsız kredilerinı 500 milyon doların gerı ödemesınde kullanacak, ancak bu kredileri kırdırmış otmayacaktır. 2 LİRA KARŞILIÖINDA KREDİ • BIS, Türkiye'ye geçmişte olduğu gibi. Türk Lirası üzerınden «köprü kredisi» sağlayabilmektedir. Buna göre, Türkiye. istenilen «köprü kredisi» tutarındaki dövizi Türk Lirası karşılığında «peşin» fiyatla BIS'den satın almaktadır. Bu arada, «köprü kredisi» nin en çok 3 ay olan süresi içinde, «ileri tarihli fiyatlarla Türkiye, aldığı dövizi BlS'e satarak Türk Liralarını geri almaktadır. Alımsatım işlemlerindeki «peşin» ve «ileri tarihli» fiyatlar arasındaki fark. BlS'e «köprü kredisi» karşılığı ödenen faizi oluşturmaktadır. Türkiye. bu yolla BlS'den 1977 •1979 yıllarında birkaç kez kre di sağlamış bulunmaktadır. An cak, Türk Lirası karşılığı kredilerin 500 milyon dolarlık bir tuta r için geçerli olmayacağı bilin mektedir. 3 ALTIN KARŞİLIĞI KREOİ: • Türkiye'nin BIS yetkilileriy le geçmiş yıllarda yaptığı çeşitli görüşmelerde «altın rehini» karşılığında kredi sağlanabileceği söz konusu edilmıştir. «Altın rehini»nde, aynen Turk lirası durumunda olduğu gibi bir alımsatım işlemi yapılmaktgdır. Böylece, «köprü kredisi» geri ödenene kadar, alım satıma ko nu olan altınlar BlS'in eline geç miş olmaktadır. Başbakanlık Müsteşarı ve DPT Müsteşarı Vekili Turgut Özal'ın açıkladığı gibi, 500 milyon dolarlık «köprü kredisi»nin bütünü önümüzdeki hafta Türkiye'ye verilecek ise, BlS'den bunu sağlamanın tek yolu «altın rehini» olmaktadır. Yapılan hesaplamalar, Merkez Bankası'nın uluslararası standarttaki 113,9 bin ton (3.66 milyon ons) tutarındaki altının piyasa değerinin 2,5 milyar dolara yaklaştığını göstermektedir. 500 milyon dolarlık «köprü kredisi» sağlanması için, bu sto kun yaklaşık 29 bin tonunun (900 bin ons) karşılıklı alım • satım işlemleri yoluyla rehin edilmesi gerekmektedir. ALTIN REHİNİNİN SONUÇLARI Türkiye'nin altın rehini yoluna başvurması, yabancı bankalar anlaşmasını tehlikeye dü şürme olasılığının yanında, Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki itibarını da geniş ölçüde zedeleyecek bir girişim sayılmaktadır. Altın rehinine başvurulması nin bir başka tehlikeli sonucunun ise, Türkiye'nin varlıkları üzerinde tartışma açılacak olmasıdır. Bu tartışma doğrultusunda, Türkiye'nin tek taraflı olarak ertelediği 1,5 milyar doiar dolaymdaki garantisiz tica ri borçlarının alacaklılarından bir bölümünün, uluslararası mahkemelere başvurarak altınlara ipotek koydurma girişimle rine «yeşil ışık» yakılmış olacağı öne sürülmektedir. (Baştarafı 1. Sayfatfa) üyesl CHP yönetlcilerlne yürekten «geçmiş olsun» dJleklerimizi sunuyoruz.. CHP, Sosyalist Enternasyonal'a girmekle Batı demokrasilerine bağlılığını bir kez daha kanıtlamıştır. Ancak, kulağımıza gelen bazı haberler, CHP'nin Sosyalist Enternasyonal ile bağdaşmayan bazı kararlar aldığını da ortaya koymaktadır. Söz gelişi, izmir'de Göztepe mahallesi delegesl Tayyar Eraslan, geçen yıl İzmir'de düzenlenen 1 Mayıs törenlerine katıldığı gerekçesiyle partisinden çıkarılmıstır. CHP izmir «Disiplin Kurulu» Genel Yönetlm Kurulu' nun partililerinin 1 Mayıs 1979 mitingine katılmaması yolundaki genelgesine dayanarak Tayyar Erarslan'ı CHP'den kesin olarak çıkarmaya karar verrriştir. Tayyar Erarslan, 1 Mayıs gösterisini düzenleyen DISK'e bağlı Gıdajİş Sendikası üyesidir. Gıdalş Sendikası da bütün üyeleriyle gösteriye katılma kararı almıştır. Şimdi ne yapsın Erarslan? Sendikasının mı sözunü dinlesin, partisinin mi? Sosyalist Enternasyonal üyesl partiler 1 Mayıs gününü, büyük şenllklerle kutlarlar. Sosyalist Enternasyonal'in taze üyesi CHP de 1 Mayıs törenlerine katılmayı yasaklar, katılan olursa bu katılanlar hakkmda hemen «ihraç» kararı verir. NATO'ya gir, NATO üyesi ülkelerle neredeyse savaş, Varşova paktı üyesi ülkelerden elektrik al, Enternasyonal nitelıkli İMF'den para iste bir başka Enternasyonal kurulu şa üye oldu diye CHP hakkmda soruşturma aç... Ve sen CHP olarak, Sosyalist Enternasyonal'a üye ol, sonra üyelerinin 1 Mayıs törenlerine katılmalarını ya saklat. Katılan olursa da partiden at.. «Üstü kaval, altı Şişhane» mi derler ne derler, halimiz böyledir işte.. CHP. sen çok yaşa emi? Hensncat (Baştarafı 1. Sayfada) Mensucat Santral Fabrikasının bulunduğu Kazlıceşme De* mirhane caddesi dün sobah erken saatlerde askerler ve polis ekiplerince panzerlerle sarılmış, caddeye giriş ve çıkışlar kapatılmıştır. Güvenlik kuvvetlerinin Mensucat Santral Fabrikasında uyguladıkları operasyon çevre fabrikalardakl işoilerin protestolarına neden olmuşturMensucat Santral'ın direnlşçl Işcüerl de kuşatmaya karşı çıkmışlar. ancak alınan yoğun güvenlik önlemler! ve uyarılar karşısında herhangı blr çatışmaya girmeden fabrikayı boşaltmayı kabui etmişlerdir. önce kadınlar olmak üzere fabrikayı boşaltan işcilerden 120'si güvenlik kuvvetleri tarafmdan gözaltına alınmıştır. Kazlıceşme yöresindek! fabrikalarda çalışan işciler Mensucat Santral işçilerinin götürülmesl üzerine işyerlerinde üretimı durdurarak olayı protesto etmişler. fabrika yörelerinde ve zaman zaman sokak aralarında protesto gösterileri yapmışlardır. Mensucat Santral'de. Işveren ile işçilerın, üyesi oldukları Tek sif Sendikası arasında uzun sü redir devam eden uyuşmozlıklar, sendikanın şube yönetimini feshi. ışverenın ise Işcı çıkarması ile sonuclanmış, Teksif, işcüerın sürdürdükleri dırenişi onaylamamıştır. Taraflar arasındakı uyuşmazlık 40 gün dür devam eden direnış süresince de aşılamamış, zaman za man işçiler, ışveren ve sendıka arasında uyuşmazlıkları cözme yolunda imzalanan protokollere uyulmamıştır. Gazioğln (Baştarafı 1. Sayfada) maraş katliamını protesto etme.k amacıyla okullarda meydana gelen olaylar gösterilmiştır. ' TÖBDER hukuk danışmantarı, 24 aralık 1979 günü Gültekin Gazioğlu'nun tutuklu olarak Mamak Askecl Cezaevinde yatmakta oldugunu beurtmışlerdir. KORUTÜRK İLK VEDA KABUL RESMİNİ VERDİ ANKARA (a.a.) Cumhurbaşkanı Fahri Korutörk. görevinin 6 nisanda sona errresi nedeniyle. ilk veda kabul resmini dun düzenlemıştir. Kabul resminde Cumhuriyet Senatosu .Başkanı, Millet Meclisi Başkanı, Başbakan Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Anayasa Mahkemesl Başkam, Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulu üyelerl ve Kuvvet Komutanları bulunmuştur. .Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, bugün de Ankara'daki Yabancı Misyon Şeflerine bir kabul resmi verecektir. Erbakan: (Baştarafı 1. Sayfada) rekoru kırdıysa, pahalılıkta da aynı şekilde bir başka dünya rekoru kırmıştır» biçiminde konuşmuştur. Cumhurbaşkanlığı konusuna da değinen Erbakan, özetle şöyle konuşmuştur: «22 mart Cumhurbaşkanı seçim turlarının başlayaaağı güır dür. Bu tarihe dokuz gün kalmıştır. Cekilen ızdıraplardan, göz yaşından, anarşiden, yokluktan, pahaiılıktan kurtulmak için ısabetli bir Cumhurbaşkanı seçimi. atılaaak ilk hayırlı adımdır. Yeni Cumhurbaskanının milletimizin inancına saygılı ve samimiyetle bağlı, kurtuluşun Batı kulüple değil, milli görüşle olduğuna inanan bir kimse olmasını temenni ediyoruz.» DEMİREL'İN FİYATLARI Erbakan Demirel'in muhalefette söyledikleriyle çelişen uy gulamalarına ornekler vermiş «Dört ayda Demirel'in elinde Türkiye'nin ne hale geldiğıni görmek için bir tek soğanın 15 lira, bir tek zeytinin 2.5 lira, üç tel maydanozun 2.5 IIra oldugunu ve odunan tane ile işportada satıldığını görmek. halen gerçekleri gormek istemeyen gözlere herşeyi göstermek için yeterlidır» demiştir. ÖZÜR DİLEYECEĞİNE Erbakan, Demirel iktıdarının yüz gunde her şeyi daha kötü yaptığını ve bu nedenle millet ten özür dilemesı gerektiğini söyleyerek şöyle konuşmuştur: «Gerçekler karşısında milletten özür dileyeceğıne, hiç değilse (ben yapacağımı zannedı yordum ama başaramadım) de mesi lazım gelirken, sanki bu görevleri ifa etmesi lazım gelen kendisi değilmiş gibi tavır takınması, yapması lazım gelen işl yapmamış olduğu halde millete akıl vermeye kalkışması ve milletin meselelerıyle cid di olarak meşgul olmak yerine, kısır çekişme yollarına başvurması, milletimizoe yadırganmış, hayret ve üzüntüyle karşılanmıştır.» NASIL ÇÖZÜM Erbakan, sorunlan ortaya koyduğunu belirttikten sonra MSP'nin çözüm İçin gerekenleri şöyle sıraladığını belirtmiştlr: «Cözume giderken ilk adım TRT ve basından geçmektedir. Bugun elll milyon insan artık ct Kısa yoldan kurtuluş bir soruyu, «Demirel nezaket gö rüntüsü içinde hükümeti bırakıp gıtmek ısteyebilir.» şeklinde yanıtlamış, «Bir ay sonunda desteğinizi çekecek misiniz?» sorusuna da «Bir ay daha sözümüz de durursak beş aylık süre dolmuş olaoaktır. Ondan sonrasına karışmayız.» karşılığını vermiştır. MSP liderine yöneltiien dlğer sorular ve yanıtları ise şöyledir. SORU: Demirel hükümetinin kuruluşunda destek sürenizin bir yıl oldugunu söylemiştiniz. YANIT: Ne yapalım, kadayıfın altı çabuk kızardı. SORU: Kadayıfın üstü ne zaman kızaraaak? YANIT: Bu size bağlı. Bu akşam TRT 75 dakika göstersin yarın kızarır? SORU: Cumhurbaşkanlığına vekalet süresi konusunda ne dü şünüyorsunuz? YANIT: Seçim en kısa sürede sonuçlanmalı MSP adaylar İçinde bir seçim yapmamış tır. Herkes kendlni ryi tartsın. ona göre soyunsun sonra çıplak kalmasın. SORU: Suudi Arabistan'ın İMF'ye üye olmasını nasıl karşılıyorsunuz?. YANIT: Onlar para verlyorlar. Biz de üyeyiz ama uşak muamelesi görüyoruz. Ediıne (Boştarafı 1. Sayfada) rehin alarak bazı istekler öne sürmelerıyle başlattıkları eylem dün güvenlik kuvvetlerınce girışılen bir operasyon sonucu kaldırılmış ve bir tutuklu ölmüş, bazıları da yaralanmıştır. Edırne Cumhuriyet Savcısı Rıza Çetiner, operasyon sırasında 2 tabanca ile 5 bıçak bu lunduğunu bildırerek «Olay sı rasında 5. kısımda kalan sanıklardan bırinin kendisine bir mektup attığını ve bunda iki tabancayı cezaevindeki ülkücü lider Hasan'm verdiğinin yazıldığını» söylemiştır. Can guvenlıklerı kalmadığı gerekçesiyle ayaklanan hüküm lü ve tutuklulara Edırne Valisi Naci Babacan dün megafonia teslım olmaları ve ellerindeki rehıneleri serbest bırakmaları cağrısında bulunmuştur. Vali Babacan ayrıca cezaevindeki hukümlulerden 49'unun başka cezaevlerine taşınacağını bıldir mış ve on dakıkalık süre tanımıştır. Ayaklanan hükümlü ve tutuk lular bu ısteğe karşı çıkarak rehineleri pencerelerin önüne getirmışlerdır. Bu sırada rehine lerin «Ateş açmayın» dıye bağırdıkları duyulmuştur. Gözyaşartıcı bomba kullanılan operasyon, önce dıştan yapılmak istenmış, ancak eski bir kışla olan binanın demirle örülü duvarları delinememiş. bunun üzerine 5. koğuşun ana kapısma yüklenerek gerçekleşmiştır Olay sırasında, içerde ele geçirilen 7.65 çapındaki iki tabancadan da ateş açılmıştır. Olay sırasında ölen Davut Gümüşcü'nün, güvenlik kuvvetlerinin kullandıkları 8İlahlarla değıl. 7 65 caplı blr ta bancadan atılan kurşunla can verdiği öne sürülmüştür. Olay sırasında yaralanan 6 mahkum ve tutukludan Hasan Yılmaz'ın durumunun ağır olduğu blldlrll nrılştir. Rehinelere olay «ırasın4a hicbir şev olrramıştır. CHP yönetiminin zihniyetl ve AP yönetim zihniyetinin ayrı ayrı iflasından sonra MSP'yl denemeye yönelmiştlr. Hükümet her konudakl yetersizliklerini örtmek için ve bu gerçeği saklamak İçin Radyo ve TV'ye cankurtaran simidi gibi sarılmış, ondan başka sığınacak yeri kalmamıştır. 67 II müfettişımizin milletimizin nabzını yokladıktan sonra getirdiği rapor şudur: Kadayıfın üstü kızarmış, altı da kızarmaktadır. Yani bugun şehirde yaşayan kardeşterimiz AP hükümetinden de bir hayır gelmeyeceğini açıkça görmüştür Kısaca, kurtuluşu, yenl hükümetı milli görüş zihniyetinin kurması gercekleştirecektir. Bizim cırpınmamız daha büyük felaketler gelmeden gerçeğin görülmesine hizmet içindir.» Erbakan «Yeni Cumhurbaşkanı seçiminden sonra hükümetin Istifası gerekir ml?» şeklindeki KULLANIR. 1 2. Kanal TV deneme yayını nisanda başlıyor ANKARA (Cumhurlyet Bürosu) TRT Geneı Müdürü Doğan Kasaroğlu, 2 kanal TV deneme yayınlarına 1 nisan 1980 tarlhinde başlanacağını söylemiştir. Kasaroğlu, 2. kanal deneme yayınlarının Orta ve Doğu Anadolu bölgelerini içine alan 27 ili kopsayacağını, cumartesi ve pazar günleri dışında hergün saat 17 ile 18 arasında gerçekleştirileceğini bildirmiştir. TRT Genel Müdürü, halen cumarte8İ ve pazar günleri dışında 19'da açılan normal TV yayınlarının da 1 nisandan Itibaren 18 de açılacağını bellrtmlş, yenl vayın döneminde 18 İle 18.45 arasında universiteye hazırlama progromlarına yer verlleceğlnl söylemiştlr. ADIYAMAN (a.a.) On gün önce pazar yerinde bilinmeyen 2 erkek müşteriye sattıkları yoğurtun parasını aImaya giden Aysel ve Nuriye Koparal kardeşlerin bıçakla delikdeşik edil miş cesedleri bulunmuştur. On gün önce pazar yerinde meçhul 2 erkeğe sattıkları yoğurtun parasını ve boş bakraçlarını almak için peşlerinden giden 2 kız kardeş, bir daha dönmemişlerdir. Gelmediklerini gören aileleri durumdan poliai haberdar etmiş, ancak bütün aramalara rağmen Aysel ve Nuriye bulunamamış ve müşterilerinin de kimlıkleri tesbit edilememiştır. Dün sabah örenli köyü yakınlarında sürüsünü otlamakta olan bir çoban, Aysel ve Nuriye'nin bıçakla delikdeşik edilmiş cesedlerini bulmuş ve jandarmayı durumdan haberdar etmişjtir. İlgililer Aysel ve Nurlye'nln meçhul 2 müşterl tarafmdan öldürülmüş olabileceğine muhakkak gözü ile bakıldığını ve kovuşturmanın sürdürüldüğünö 8Öylemlşlerdlr. ON GÜN ÖNCE KAYBOLAN İKİ KIZKARDEŞİN CESETLERİ BULUNDU Meslek ve Teknik Yüksek Okullardan kaydı silinenlere sınav hakkı verildi ANKARA Milli EJitiır Bakanlığına bağlı Mesleki ve Teknik Yüksek öğretmen Okuliunnaan, devamsızlık ve başarısızlık nedeniyle kayıtları silinen öğrencilere yeni bir sınav hakkı tanınmıştır. Milli Eğltim Bakanlığından verilen bilgiye göre, yeni tanınan sınav hakkmdan, cezai kovuşturma sonucu hüküm giyen öğrencller yararlanamıyacaklar dır. 19771978 öğretlm yılmdan Itibaren 1979 1980 şubat sınovlan sonuna kadar, hüküm giyen ler dışında her nedenle olursa olsun kaydı silinen öğrencllerln mart ve hazlran aylarında yapılacak sınavlarda başarılı olmaları durumunda blr üst sınıfa devam edeblleceklerdir. PtRMASHUIP "adı yeter" Erkek merttir, dayanıklıdır, cesurtiuı; arkadan konusmaz tıras olur, PermaSharp kullanır! PtnMA SnAnrçEüK SANAYII A.Ş. (AJANS ADA: 2749) 1434