Katalog

CDMHUItfYET 13MAKT1980 ÜÇ Pakistan sınırı boyunca Carter, 3 ön seçimde Kennedy'ye direniş güçleri ile Sovyetler arasında sert karşı büyük bir zafer kazandı çarpışmalar oluyor PEŞAVER, (a.a.) Pakistan askeri yetkllilerlnin bildirdiklerîne göre, Sovyet saldırılarına rağ men Afganistan'ın Doğusundaki dağlık bölgelerde Pakistan sınırı boyunda yüzlerce kilometre karelik blr alan Afgan direniş kuvvetlerinln kontrolü altına gir miştir. Bu kaynaklar, Sovyet blrflklerlnjn, Kunan eyaletinin büyük bir bolümünü kontrolleri altında bulunduran direniş kuvvetierini püskürtmek amacıyla 1 Martta saldırıya geçtiklerini haber vermiştir. Kimliğinin açıklamasmı Isteyen bir subay ise, Kunan vadisinde çok sayıda köyün yerle bir edildiğinJ. yüzlerce kîşinin öl dürüldüğünü ve Sovyetler'in Ba tı yakasındaki yolu açmalarına rağmen, direniş kuvvetierini Kunan nehri ile Pakistan sınırı arasındak! dağlık böiçeden püskürtmek amacıyla herhangi bir girişimde bulunmadıklarını, belki de böyle bir operasyona giriş mek için ellerinde yeterlnce askerleri olmadığını söylemiştlr. Sovyet tank birliklerinin, Kunan vadisinin Pakistan sımrına yakın bir yerinde konakladıkları ve Kunan carpışmalarına Afgan ordu birliklerinin karışmadığı bildirilmektedir. Öte yandan, iyi haber alan kaynaklar, Pakistan'dan Afganistan'a geroekleştirilecek ticaretin şu anda kesinlikle yapılamadığını söylemişlerdir Kaynak lar, cok hızlı bir bicimde gelişen saldırıların Afganistan nakliye yollarında emniyet ortadan kaldırılması nedeniyle Afganistan'a ulaştınlacak gı da maddelerinin Pakistan liman, demiryolu istasyonları ve diğer kara taşımacılığı terminallerinde beklediğini sövlemişlerdır. ORLANDO, (a.a.) ABD'nin üç güney eyaletinde yapılan önseçimlerde Başkan Carter ve Ronald Reagan, rakiplerini geride bırakarak ezici bir çoğunluk kazanmışlardır. Oylann büyük bir kısmınm sayıminın tamamlandığı Florida'da Demokrat Parti adayı Jimmy Carter, rakibi Edvvard Kennedy karşısmda %lbya karşı %68'lik bir ilerleme kaydederken, Cumhuriyetçı Parti adayı Reagan da, aynı ÜNYADAN KISA..KISA • SOVYET BASINI Federal Almanya Başbakanı Helmut Schmidt'ln geçen hafta Washington'a yaptığı ziyaretle llglII eleştlrilerin Sovyet basınında arttığı görülmektedir. Pravda gazetesinde yer alan bir yorumda, Federal Almanya Başbakanı Helmut Schmldt in en önemlj konularda Washington doğrultusunda blr tutum aldığı kaydedilmiştir. • İSRAİL EL KOYACAK İsrail hükümeti, yenl Yohudi yer leşim merkezlen kurrrak amacıyla Kudüs yakınlarındaki Arap topraklarının geniş bir bölümüne el konulması yolundaki planlarını önceki gün açıklamıştır. • MİRAGE Avusturya Savunma Bakanı Otto Roesch, hü kümetlnin Fransız yapısı Mirage uçaklarından 25 tane satın alınmcsı konusunda önümüzde kl yaz aylarından önce bir karara varacaklarını söylemlştir. H ABD HİNDİSTAN ABD1 nin, nükleer sılahların yayılması anlaşmasma taraf olmayon ve nükleer santraliarınm deneti mine izin vermeyen Hindistan'a 18 ton zenginleştirilmiş uranyum saîabileceği bildirilmektedir. • UMMAN DENİZİ Son günlerde ABD B 52 bombardıman uçakiarının, 32 Sovyet gemisinin sürekll olarak dolaşmakta olduğu Umman Denizl ü zerinde gözlem ucuşları yaptıkları bildirilmektedir. B52 uçaklarının bu yıl dördüncü kez Pas'ıfik'teki Guam Adasından havalanarak Umman Denizi üzerinde uçtukları kaydedilmektedir. DÜNYADA BUGÜN AÜ SİRMEN €i partiden rakibi George Bush'un %ai'Iik oy oraruna karşılık, %55'lik bir çoğunluk sağlamıştır. Bu arada doğduğu Georgia eyaletin%33 orarunda oy toplamış, Reagan ise %33 oranında oy toplamış, Reagln ise Bush'a karşı oyların %77'sini almıştır. Alabama'da da Kennedy oylann %12'sini alırken, Başkan Carter Co32sini elde etmiş. Reagan, Bush'a karşı %70'lik bir oy çoğunluğu sağlamıştır. Dövülecek Sınıf D LÜBNAN"CEPHESİ BAŞKANı ŞAMUN BIR SUIKASTTEN KURTULDU BEYRUT, (ao.} Löbnan'da Muhafazakâr Partller ittifakı «Lübnan cephesi»nin Başkanı Kâ mil Şamun, dür» sabah Beyrut'un Kuzey Doğusu'ndaki bir ban liyöde kendlsine karşı düzenlenen bir suikastten kurtulmuş. ölayda bir kişl ölmöş, dört kişi de yaraianmıştır. Eski Devlet Başkanı'nıri oto= mobiline yerleştirilen bir patlayıcı madde otomobllin hareket ettiğl sırada patlamış, olay da Şamun sağ olarak kurtulurken, muhafızı hemen ölmüştür. Şamun 1958 yılında Lübnan Cumhurbaşkanı iken Amerikan birliklerinfn ulkeye müdahale et mesini istemiş ve İncirlik üssün den Lübnan'a Amerikan askerleri gönderilmişti. ROBERTO MUGABE'NİN KABİNESİNDE İKİ BEYAZ BAKAN VAR (Dış Haberler Servîst) Zimbabwe'de demokratik seçimlerle işbaşma gelen ilk siyah hükümet açıklanmış ve Robert Mugabe'nin Başbakanhkla Savunma Bakanlığını, Joshua Nkomo'nun da İçişleri Bakanhğmı üstlendikleri görülmüştür. Mugabe'nîn kabinesinde iki de beyaz bakan bulunmaktadır. Banlar Tannı Bakanı Denis Norraan ile Sanayi Bakanı David Smith'tir Hükümette baslıca bakanlıkların ZANU ve ZAPU örgütlerinin önde gelenleri arasında paylaştınldığmı belirten gözlemciler: «Böylelikle siyahlar arasında tam bir işbirligi bulunduğu da kanıtlandı* demişlerdir. TİTO'NUN DURUMU CİDDİYETİNİ KORURKEN, YÜKSEK DÜZEYDE BİR TOPLANTI YAPILDI (Dış Haberler Servisi) Yugoslavya'da, aralarında partililerin de bulunduğu yüksek düzeydeki devlet yetkilileri, önceki gün Belgrad'da düzenlenen bir toplantıya katılrmştır. Toplantıyla ilgili olarak yapılan resmi açıklamada, ulusal düzeyde genel savunma sorunlan yanında, ülkenin ekonomik ve siyasal durumunun değerlendirilmesine çalışıldıgı, ayrıca uluslararası sorunların gözden geçirildiği belirtilmiştir. Bu arada, Yugoslavya Devlet Başkanı Josep Broz Tito'yu tedavi ev mekte olan doktorlar yaptıkları son açıklamada, Başkanın sağlık durumunda herhangi bir değişiklik olmadığmı, durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtmişlerdir. ihracat hepimizi ilgilendirir. il\ raca ta 5 milyar lira... Garanti^ , Bankası n dan! G AR ANTl Bankası ihracata 5 milyar lira veriyor. Ihracat, yurduna döviz kazandırmak isteyen herkesi ilgilendirir. îhracatla uğraşmasa bile!.. Garanti Bankası, evinizde ısınmanızı, piyasada aradığınızı bulmanızı, üretimimizin güçlenmesini istiyor. Garanti Bankası, daha güzel yarınlar istiyor. Tıpkı sizler gibi... ünyanın gelişmiş tüm ülkelerinde sınıf gerceği kimsenin yadsımadığı bir olgudur. Batı Avrupa ülkelerinde, işci sınıfmın partileri vardır ve açık seçik, ınsanlık tarihinin bir sınıflar savaşı olduğunu meydanlarda söylerler, kitaplarda dergılerde yazarlar, hatta parlamento kürsülerinde dile getirirler. ABD'de, komünist partileri vardır. Ancak toplumun yapısı. kapitalizmin büyük egemenliği, işci sınıfı partisinin kağıt üzerinde kalmasına neden oluyor. Ama ABD'de bile kimse, salt siyasal görüşlerinden dolayı hapise atılmıyor. Hio değilse bir süredir. Sosyalist ülkeler ise, tarihin bir sınıflar savaşı ot duğu düşüncesini resmi görüşleri haline getirmişlerdir ve işçi sınıfmın iktidarı sırasında burjuvaziyi tasfiye etmesi sürecini yaşamışlardır. Türkiye'mizde sınıf sözcüğü en korkutucu, yıllarca tabu olmuş bir sözcüktür. Ceza Yasasının ünlü 141 142. maddeleri «Bir sınıfın diğer sınıflar üzerine tahakkümü» diye başlayıp, son derece yuvarlak her yana çekilebilen sözcüklerle sınıf gerçeğini ortaya sermek isteyenlerin yakasına yapışılması için ne gerekirse hepsini sağlamaktadır. Kısacası, Türkiye'de sınıflar gerçekte var olmalarıncr karşın, resmen tyok»turlar. Gelirı görün ki, mızrak çuvala sığmıyor, güneş de balçıkla sıvanmıyor. Her gün her olay sınıf gerçeğini bir kez daha orto; ya seriyor. Son olay İse sosyetenin ünlü dişçisj Füreyd Dosdoğru ile ilgili. Dişçi Füreyd'in admın karıştığı olayı, Füreyd'ln klşiliğini ailesinj artik herkes yakından bilir oldu. Ünlü dişçinin Muazzez öğretmeni öldürdüğü, sonra Vaniköy'deki yalısının önünden denize attığı ileri sürülüyor polis tarafından. Dişçi Füreyd Dosdoğru'nun avukatı ise, müvekkilinin suçsuz olduğunu, elinde bu konuda deliiler bulunduğunu söylüyor. Füreyd'in avukatı Çetin Yıldırımakın müvekkilinin poliste dayak yediğini, açıklamalarının zor altında yapıldığını. gerçeği yansıtmadığinı, bu konuda da ellerinde delil olduğunu belirtiyor. Şimdi basın Füreyd olayı ile Ngilidir. Gerçek, yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Ama daha bu aşamada çok korkunç bir gerçek töm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır bile. Büyük gazetelerden birinin yazdığına göre, Cinayet Masosı Komiserı Metin Ömeroğlu «Doktor Füreyd'e fiske bile vurmadık. Dövülecek sınıftan biri değildi» demlş. Dikkat buyrunuz, sayın Komiser, «Poliste dayak diye blr olay yoktur. Böyle bir şey olamaz» demiyor, yalnızca «dövülecek sınıftan biri değildi» buyuruyor. Şimdi mantığınızı ve dil bilginizi kullanırsanız btı tümceden hangi sonucu çıkarabilirsiniz? «Poliste dayak vardır. Ama dövülecek sınıftan olanlar ve olmayanlar bırbirlerinden ayrılırlar, olanlar dövü: lür, olmayanlara fiske vurulmaz. İşte Doktor Füreyd o dövülmeyecekler sınıfındandı, bu yüzden kendisine tek fiske bile vurmadık» sonucu cıkmıyor mu bu tümceden? Anladık, sosyete dişçileri, etkili kişiler arasında tanıdıkları, kulüplerde üyeliği, Boğazda yalısı, bankada ha tırı sayılır parası olanlar dövülecek sınıf üyelerj değiller. Peki onu anladık da, dövülecek sınıftan olanlar kimler acaba? Satacak, elinin emeğl, gözünün nurundan başka blr, şeyi olmayanlar mı? Bir gecekonduya başlarını sokabilmek Içfn töm olfo sabahın karanlığında yola düşenler mi? Her türlü sömürüye'blle razı olduğu halde, onu bile buiamayıp işsiz gezenler mi? , ^ Han aralarmdaki imalâthanelerde, körpecik'bfr^'fK danken çalıştırmaya başladığımız kavruk çocuklar mı? Dün amele diye horlanan, bugün her hak arayışının ardında ideoloji aranan ve aldıkları ve de evlerini goçindirmeye yetmeyen aylıklarının brütü üçle çarpılıp, içkill gazino masalarında şikâyet konusu edilen işçiler ml? Bu işin böyle geldiğini, ama böyle gitmeyeceğlnl söyleyen, aydınlar, öğretmenler. yazarlar sanatçılar mı? Kış aylarında oradan oraya sürülen, et! tencerede değil, düşünde, rahat döşeği yaşamında değil kabrlnde gören memurlar mı? Evet kim, dövülecek sınıf? Kim dövülecek sınıftan olanlar? Kim? Kim? Kim? Vah zavallı halkım! Vaht VEFAT Babamız, kardeşimiz, dedemiz, dayımız gazeteci ve yazar ZEKERİYA SERTEL (1890 1980) Paris'te geçirdiği ani bir rahatsızlık sonucu 11 Mart 1980 günü vefat etmiştir. Sevenlerinin başı sağolsun. AİLESİ Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr Hidrografi ve Oşinografl Dairesi Başkanlığından Bildirilmiştir. GARANTİ BANKASI TÜRKtYE . DENİZCİLERE VE HAVACILARA 26 SAYILI BİLDİRİ 24 ile 28 Mart 1980 tarihleri arasında 09.00'dan 1700' ye kadar aşağıdaki noktaların birleştiği saha içinde seyretme, demirleme> avlanma ve bu sahanın 1500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ 014 SAHASI (1) 41 derece 13 dakika 29 derece 09 dakika (2) 41 derece 27 dakika 29 derece 15 dakika (3) 41 derece 22 dakika 29 derece 29 dakika (4) 41 derece 11 dakika 29 derece 29 dakika kuzey doğu kuzey doğu kuzey doğu kuzey doğu "yeşil yoncalı" DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURUCUR. (Cenajan8: 477) » 1417 (Basın: 11932) » 1421