Katalog

İKÎ CUMHURIYET 2 ŞUBAT 1980 oplumumuz, kendlslne yaboncttaştı. gaflbai... Kendısınden koptu. hepten, kendlsinden uzaklaştı. Artık. o. kendisi ıle Bgllenmez, kendi yazgısına eâflmez. kendlsın© çobo göstermez oldu. Hatta. daha da llerl gıtU galiba: «Anomi»ye düştü; kendlslnl, kendltoyln yadsımoyo kadar göturen ruhsal umar•tziıklara düştü, onulmaz bunalımların getlrdl01 nefsinden kendısinden kopmalara uğradı ga* llbal. Yoksa, ikı sağlam kolun, ikl bükülmez bltegin ucundaki ener|i yüklu ikl avucu Iİ8. bu pariamentosunu omuzlarından tutor ve onu toplumca uyarıcı bır cıddılık lcmde sarsardı ve ona şâyle derdi «Ben seni. Abdülhamıt'lerden, Vahıdettın'lerden kopararak: Enver Paşa'lar tahakkumünden 6iyırarak, Mendares • Bayar ollgarşısl egemenlığinden kurtarorak; 27 Mayıs'ton sonrakl türlu dıkta hoveslerınden arındırarak bugüne getirdım, Mustafa Kemal ulusculuflunun siyasal sımgesi. hukuksal temsılcısl kıldım Öyle olduğu holde, şımdı sen, nasıl olur da, sandıktan bıle çıkamayan, hatta, nısbı c o ğunlugu bıle olmayan, ve hele, ulus önünde ser bestçe yapılan bır tartışmaya dayalı açık (alenl) bır «consensus» (onoşım) bıle oluşturmayan blr Oemlrel saltcılığıno razı olursun; onun, ülkede olr demokratık siyasal re(ım yokmuş gıbl, yargı garantısıne dayalı memur özerklığıni deylmlıyen bır hukuksal yönetım reılml (ıdarl re|lm) yokmuş gıbı davranmasına izın verırsın, onun ekonomıyı, fınans kapıtalın cebıne sokmostno. siyasal ve sosyal nitell demokrasıyl, dar kajıplar Içlne clmasına. guvenceli bir bürokrasl ve yönetlm blciml olan «idarl reiiml, Demirel'ln Bakanlarının müsteşarlannın keyfıne oyuneak kılabılmesıne nasıl koygısız kalabılirsın'» Evet, toplumumuz. eğer. kendlne yabancılaşma ıclnde değılse; kendinl ruhsal bır yadsımo/o goturen, bır yıtıklığe, bır buna'ıma (anoml'ye) uğramamış Ise, parlamentosuna blr de(nokrasının dıli Ile böyle derdi, boyle demesl gereklrdl T olaylar ve görüşler YitikleşmeYabancılasma Bahri SAVCI Ve pariomentomuz; kendt Iclnde, nlsbl eoflunluğu bıle olmayan bu eskımış politikacıya, bu teslımcl gıdışınden dolayı demokrasınin uya rıcı araçları ıle bır cdurlı çekmıyor Ve, toplumumuz, ona, kendi demokratik hak ve olanakları ıle. bu siyasal ve Anayasal Işlerlnl. gereğınce hatırlatmıyor; üşüyerek, az besınden zayıflayarak. ilâcsızlıktan «yatak eslrı> olarak, asayışsızlıkten ölerek, genış bir bunalım Içınde, kendınden kopuyor, parlomentosundan soyutlanıyor, toplumsal yaşamından yabancılaşıyor. »eclm hukukundan gelen Wr ayrıcai*. blr yetki, blr yetenek halınde elde etmemıştır Bılindığı uzere, derrokrası, bır ıçoğunluk İ8tencı»dır. Ve karşımızda. böyle bir coğunluk ve onun. ulus moral kışılığlrvln ıstencını deyimleyid bır Istencl (hükümet istenci, yürütücü Istenc) yoktur. Karşımızda, secımden cıkmamış olan, bu nedenle, bır bakıma, yapoy olarak oluşturulmuş olan ve ancak, bir konsensüs (rıza onaşma) ile yaratılmış olan blr Istenc vardır. ötekı sıyosal gücler, adı gecen onaşma ile, onun doğmasına rıza göstermişlerdir. Şımdi yapay olarak da kurulmuş ol8a, tTefrsill Hükümet Kuralı» dokıyısı ıle, artık. egemenlik gücunun yürütme uygulama (lcra) yeteneğini, yetkısini, kullanma ayrıcalığını elde etmiştir. Hükümet Yabancılaşması Bu orada, hükümet de, giderek kendlslne, daha doğrusu «hükumet» kavramına yabancılaşıyor Ama, bu kez söz konusu olan kendi ken dınden soğumo. bunalımı lcındekı bır «yıtıklık» değıldır Bır cazınlık hukümetu kuramına gidışıne tavrına bıcımıne (uslubuna) ters düşuşten gelen «kendınden cıkma» kendınden kopma başkalaşma ve bu başkalaşma içinde blr chelâkı yoluna düşmedır Evet, Demirel hukümetınde. blr «azınlık hükumetı» kuralına terslık var Onun yaboncılaşması da, bundan doğuyor. Azınlık hükumetı de, demokratık türdendlr. Ama, bunun baş kuralı, hükumetı, sorumlu kılıcı Meclıs ıçınde en üstun sayı gücü (nısbî coğunluğu) olan partının kurmasıdır. Koşullar elvermedı. o kuramodı. dlyellm; siyasal zorunlulukları karşılamağa en Istıdatlı olan kurdu. dıyelırr. Ve bu da, AP ve onun Demırel'i oldu, diyelim Fakat bu kez de. bu hükumetı, kendi doğasından cıkan blrkaç kural yönetır Azınltk hükumetı, demokrotık turdendır. ama, bu demokratıklığı, tüm eylem ve ışlemlerınde. azınlık nıtelemıne iayik boyutlar ıçınde kaiması ile gercekleşır. Şaka değıl; ulus moral kişillği Ile, doğrudan blr bağı yoktur. Doğrudan bir bağdan gelen bır kuvvetlı temsılcılığı yoktur Ulusal egemenliğın yasaları uygulamo denen (lcra denen) yetkısıni. ugün, ülkemlzde elll yaşına gelmış olanlar, ne mutlu kışilerdir kl, Kurtulus Savaşını Izleyen yıllarda Turk Ulusu'nun. cağdaş uygarlık düzeyine ulaştırılması yolunda girişılen ve cok kısa bır süre İcınde gercekleştırılen ve yaratıcısının adına duyulan saygınlık sonucu, tAtatürk Devrimlerıı dlye odlandırılan devrımler zınclrlnin ülkemızl ilkel ve horlonan uluslar düzeyinden cekıp cıkartarak. hatırı sayılır uygar bır ulus duzeyine getırmesi olayına tanıklık etmışlerdlr Biçimsel Hukukça Fcrkat. egemenliğın bu yetfcl alanını boyle biçimsel bir hukuk yolu ile elde etmek yetmez. Azınlık hukümetlnl yöneten klml meşruluk kurolları da vardır Eğer bu meşruluk kurallarına uyulmazsa azınlık hükümetl, kendısıne ters duşer Bu nedenle de, kendisi ile yabancılaşır. Öyle ise, şimdi, azınlık huküfnetinin meşruluk temelını oluşturan bu kuralları anırrsamağa sıra gelmıştir Bır azınlık hükümetinin llk temel kuralı. budur Toplumun sosyal paktı olan anayasaBina Içtenhkle sadıklık göstermek... Bızim Anayasamız, toplumu tdemokratıkleştırme» sıstemıdır. Kendisi. 1730'lcrdan beri gelen yenıleşme devınımlerımizin bır aşamasıdır. Fakat. ayrıca, bu Anayaso, demokrasıleşme özlerrlerıne bır gercekleşme kanalı ocan bir aractır da Siyasal ıktıdan, layık bır öz ıle toplumsallaştırmo yolunu acmıştır Gene. siyasal ıktıdan, Hamıt tıranlıklarına. Ittıhat ve Terakkl olıgarşıcıklerıne, hotta. devrımlerden gelen blr zorunluk ıle de olsa. tek partı otorıtercıliklerıne, hele, hele Menderes ve Bayar tekelcılıklerine duşmekten alakoymak icın, bır hukuk devleti yopısı kurmuştur Butün özgürlukleri cBağımsız yargı» korumasına bağlaya reR; bfttfln Kamu hrzmettorf SrgötÖnfJ <fe blr »yönetımsel rejfcm (ıdarl re|im)> denen, tyetkı sorumlulu* korunma» ayaklarına dayolı blr työnetımsel özerkllkıe dayatorak... Bu azınlık hükümetl Ise, önlerrlerle, demokratikleşmemızi bağdaştıramıyor. Fınans kapitole ve gelenekcılığe eğıllşl ile. kendi slyasal gücünü, laytk özden ve toplumsallaşma nitellğınden yoksun kılıyor Valıslnden masa memuruna kadar uzanan tekelcı eylemlerl ile, bır hukuk devletının yönetimsel re|ımfnl yıkıyor Böyle blr durum, kendlsınl, tlktidar yozluöuına atarak, kendinden de dışarıya atıyor, kendine yabancılaştırıyor. Toplumun bütün kurumlarını birbırine bağlayan sosyal paktın bu temel nıtelıklerıne ters düşen bır hükümet, hele bır azınlık hukumetı, kendisi olrraktan çıkar, kendısınden de kopuk, bir haşın kuvvet olur Oysa bugun, butün dünyada genel eğılım, sosyalleşmedır Blr açıdan, kapıtalızm, çok uluslu şirketler kanalı Ile tekelleşme evresine gırmiştır Fakat. burva karşı, hemen butün toplumlar, bır kirpl gıbı, kendJ uzerıne kapanorak, kendılennı, bu tekelleşmenın zallm saltlığından koruma ıcgüdü kuralına uymağo çabalıyor, tekelleşmenın saltlığına toplumsallaşmanın bınkıml ile karşı gelmeğe uğrasıyor Amerıko'nın Johnson'unun bıle ortaya attığı «Büyuk Toplum (Amerıka'nın, hıc bır bıreyınin ve sosyal grubunun belll bir yaşarn duzeyınden aşağı duşmıyecek yolda, yenıden orgutlenmesl)» bu sosyallesmenın Amerıkanca deyımıdır Kaynağı da, «Nevv Deal» polıtikasındadır. Ingılız Muhafazakârlannın. Mr Atlee sosyalızmının kamulaştırmalarına dokunmamaları da, bundandır Avusturya, Batı Almanya, italya ve Turkiye'nın tsosyol devlet»!, tekelleşmenın saltlığına, toplumsallaşarak karşı gelmenın, kendılerıne özgü bır turüdur. Bu toplumsallaşmanın csıyasal uygulama» bicıml şudur Olabildığmce bır «sosyolizan ıktıdan, bu olamadığı zaman, bir «sağ lıberal» azınlık hukurretınln, toplumsallaşma okım larına «sosyal nıtelıkli» ödünler vererek, bu genel eğılımın polıtıkasını en aşağı genel cizgılerınde izlemesi... Coğdaş konsensüs (onaşma) budur. Fakat, siyasal prattk, toplumsallaşmacı guçlerı iktidara, hemen getiremlyor: kımı zaman. bır azınlrk hukümeti halinde, bır lıberal burıuva partısinl iktıdora getır'yor. Ama, toplumsallaşma eğılimi o kadar etkin oluyor kl, bu lıberal burjuva azınlığı hukümeti. ona ödünler; siyasal ödünler verme zorunda kalarak oyakta kalabllıyor ancak... Turkıye bu azınlık hükümetinin yabancılaştırıcı polıtıkalarından. onu hizaya getlrmeyen parlamentosunun kendınden uzaklaşışından; onu da gerekli dınamızme atamayan kendi toplum ezıklığınden sıyrılmalıdır. ro ve 1945 yılında, Inönu'nün sağduyusu Ile. cok partill siyasal döneme gecıldi Artık Turkıye'de yaşanılan özgürlük ortamından yararlanılarak, Türk Ulusu'nun duyarlı bulunduğu konuların somurulmesı yolu ıle, kolay siyasal prestıi elde etme olanakları da doğdu Yenl yeşeren ve hepımızce benımsenen cok partill özgürlükcü re|ımın kaçınılmaz bır sonucu olarak, erdemlı ve güvenilır nltelıktekl polıtık lıderlerin Ikınci plana itılmesı. kışısel ve pobtıVc ahlok yonünden siyasal yaşamın gerektirdlği. tasoarl» nıtelıklerden yoksun kışılenn on plana gecmelerıne olanak veren bunalımlı bir doneme gırıldl Yönetim. 14 mayıs 1950 tarıhınde gercekleştırılen durust bır secımle. Demokrat Partl'ye devredıldi Demokrat Partı ve bu partının lıderlerı. kendi iktldarlarının surdürulmesı İcın. gene Türk Demokrasisinl, ahlâk, erdemlılık ve ozgürlukten söz edılemeyen kapalı bır rejime dönüştürdüler Bu dönuşumü sağlarken, son yıllarda, siyasal yelpazede köşe kapmaca oynarcasına yer değıştıren, 8özüm ona bılım adamlarından destek sağlamayı da ıhmal etmedıler. Demokrat Partl llderleri. blllnc altlarında oluşmuş bazı duygusal faktörlerın etklslyle olsa gerek, seçım meydanlarında, radyolarda ve kira Ile tutulmuş basın organlarında ve hatta okul kltaplarında, geçmış 27 yıllık Cumhurıyet doneminin genel bır muhasebesınl yaparak toptan inkar ve kötüleme yolunu sectıler Bunu yaparken, kendllerlnce hedef olarak alınan inönü'nün yanında Atatürk ve devrimlerinl de kötüleyebildıler. Kurulan ve ülkeye egemen kılınan yönetim, her türlü yolsuzluğun ve suiistlmalln rahatca yapılabıldiği ve fakat bu yol suzlukları yapanların cezalandırılması yerlne, bunlan eleştlrenlerın zındanlara atıldığı ga rlp bir yönetlmdl. Benzerlerine ancak faşıst ve komünist dlktatörlüklerde rastlanılan blr tür dlkta yönetimlydl. Işte, 1950 yılındon hemen once ve sonra, dünyaya gelen gene kuşaklar, gözlerıni actıklan zaman, karşı karsıya bulunduklan yönetim Ile, bu yönetiml temsll edenlerln genel görünümü böyleydi. Bu karmakarışık yönetlmln önde gelen llderleıinin, kendllerlnden önce ülkeyl yöneten ve adlannı Türk Tarthinln derlnliklerine blzzat yazan klşllere karsı, gııiştlkleri yakışıksız saldın ve davranışlann yarattığı karanlık ortam Iclnde, yeni yeni billnce varan genclerlmlzln düşünsel ve duycusal karmasıklıklannı yorumlamak zor olmamaktadır. Bu ortamda, ulusal c'konrmzı blr kenara Iterek, değlşlk emperyalist güclere alet ve aracı olan genclerlmlzin durumunu değerlendlrme olanağı da doğmaktadır. Ne yazıktır kl, bu bedbaht genclerin aşın sağ ve solda tamamı, son otuz yılda yaşadığımız ve etkilerl bir türlü glderllemeyen, Demokrat Partl döneminln ve onu Izleyen siyasal kuruluşların tatsız ürünleridir. (*) Edward McVVhlrmey, Internatlonal Law and VVorld Revolution, Canada, CBC Pubiicatlons. (1967) 8. L MHP Milliyetçi tmiş?, Denektaşı nedlr? Farsca kökenll «mlhenkı yerln* or> tık denektaşını kullanıyonız. Denektaşı bir tür «teetıtrr. Esklden altın gümüş gıbl madenlerın ayarını anlamak Içln denektaşına sürterlermiş. Ne var kı yalnız altın gümüş gibi madenler deflll; klşller, dernekler, partller denektaşına vurulurlar. Sözgelımi bir adam istediğince kendi kendisıne övgüler yafldırsın; ne erdemll, ne namuslu, ne eşi bulunmaz, ne ylğıt klşl olduğunu söylesın; soyledıkleri enınde sonunda laftır. Cağdaş dünyanın mantığında Ise sözlerın denektaşı eylemdır. Bu kuralın ceşıtlı örneklerıni sıyasal yaşomda görüyoruz Nasıl göruyoruzf, Alpaslan Türkeşin tmllliyetcl» blr M?4 dduguna Inananlar vardır Kendisi de sık • sık bu savı ylneler. MHP'ye oy veren secmenler, MHP'nln gene komandoları, Ülkü Ocaklarının eylemcilerl arasında kuşkusuz tbaşbuğ»un mıllıyetcilığinden kuşku duymayanlar bulunabllır MHP'nın sağ mıllıyetcılık (cünkü blr de Atatürv mlllıyetçılıği var) şıarını benlmsedıği kanısı bazı bürokrat cevrelerde yaygındır Ama yukarıda bellrttığımiz gibi lafla peynır gemısı yürumüyor, ne demış eski ozan: Ayınesl Iştır klşınin lafa baktlmaz.. MHP milllyetcılığınl denektaşına vurduğumuzda ayonnın bozuk olduğunu hemen anlıyoruz. Bu tür mllllyetçllık Amerıkan güdümünde kapltahst emperyalizmin Ideoto|ısinl benlmsemekten öte birşey değildır. Her denektaşına vurulduğunda MHP'nln mlltlyetçtnğl bozuk cıkıyor Son sınavlor, son gunlerde verlldl. TOrkıye'nln toproklannı bir yabancı devlete klraya veren SIA anlaşmasını MHP adına söz alan Oktoy Agâh Gurver şakır • şakır savundu; hem de öylesıne teslimlyetci polltıkayla savundu kl MHP'nln mlllıyetçılığine Içtenllkle Inanmış gözü pek komandolar ve gene ülkudaşlar adına b6nim yüzüm kızardı Anadolu'nun topraklarını yabancı askere kiralıyoruz; ve «mllliyetçlylm» dlye bumundan krl aldırmayanlar yerl dokuz kez dlzlertyle dövüp yabancının önünde secdeye vordıktan sonra el pence divan durup yenl emlrler bekllyorlor. Yenl emlrler nelerdlr? Yenl emlrler. fMF'nln yent buyruVlan«lır. Mazfum TOrk ulusunun yoksul halkına DüvelI Muozzamanın ekonomlk prangasını vuran tüm kararlar karsısında ne yapıyor başbuğuyla MHP yöne^lcllerl'' Başta Türkes Beg olmok üzere MHP yönetlcllerl MC döneminde Turklye'yl yabancrya 18 milyar dolar borclu kıldıkton sonra slmdl de Morrisonculuk polltikasına destek olmuyorlar mı? özyurdumuzun kapılarını yobanci sermayeye. tkayıtsa şartsız» açanlara ckayıtsız şartsız» destek olmakla mllllyetclllğe Ihanetin doruğuna tırmandığını bllmez ml MHP'II yönetlcl? MC döneminde Turtclye'nln Devlet Tekefl MHPH komandolarla doldurulmuştu Şimdi bu Tekel'den başlıyarak tüm ulusal kuruluşların koküne kıbrlt suyu ekerek yabancı tekellere «Türk Yurdu»nu bır tepsl İcınde sunan son kararları desteklediklerınl Başbuğ Türkeş söylemedl ml? Bu ne biclm milliyetcilik ey Hüseyin Feyzullah? Demediğine göre. sormak zorundo kalıyoruz Toplumumuz kendlne yabancılaşmış bır toplum mu oldu? Parlamentosunu, Demırel'ın Asya kurnazlığından gelen, hıc blr değer, estetik hukuk tanımoyan polltikasına bırakacak kadar kendınden kacan yıtık bir topluma mı dönüştu? Demirel, müsteşan Ile elele vermlş. ekonomıyi fınans kapıtale teslım edıyor. bır eskl DP'lı ıle elele vermış. ulusal polıtıkayı, yabancı korumasına teslım eğılimı gösterlyor, bakan olan müsteşar olan kımı gelenekçılerle elele vermış, ulusca layık çağdaşıaşmayı ummetcı eskıllığe teslım edıyor, gene bakan olan müsteşar olan kıml gozu kararmış partızanlarla elele vermış, kamu gorevlılığının gorantısı olan yönetımsel (Idarı) reııml artık blr çıftlıkte bile gorulmeyen blr keyfılığe teslim edıyor B Ey, Vatan Evlâtları! OKTAY AKBAL Boşbokan Demirel. «Bırakın yapılsın. Bu topraklar uzerinde değıl mı? Bu votanin cocukları yapmayacak mı? Btrok yapsınlar» diyor Pocabobalarına, yani buyük holdınglere tüm çıkar kapılarını ordına kadar açıyor, iç ve dış anamal güclerıne herşeyimlzl teslım ediyor Mademkl bu ıc ve dış anamalın Türkiye'de 'vatan cocukları'ndan temsilcilen vardır onlar servetlerıne servet katsın. otekl vatan cocuklarının da anosı ağlasın1 Soğuklar açııklor yoksunluklar acılar kurşunlar baskılar dayaklar, olümler hepsı vatan cocuklarının mutsuz bolümü icın... ötekl bölümu tse 'aklın lcobı* dlyerek 'bırak yapsın bırak gecsın' kafasıyla kısa sürede bugünkü servetlerine yenılerınl eklesınlert Yeğen Yahya'lar birader Ah'ler gıbı ış adamı" olmak 'vatan cocuğu' sayılmaktır Korkunc bırer kurt olan Demirel'in 'vatan cocuklorı' vatanı bakalım nerelere götürecekler? .. Olanak bulurlarsa. votonın gercek cocukları alonı onlara surglt bırakırlarsa1 Ana muhalefet llderl Ecevit Ise tHükümet yapılması en sakıncolt olanları yoptı Ekonomı ozel sektörün belll bır kesımlne bırakılmıştın dıyor Gecen yılkl konuşmalarını anımsatarak Demırel'ın 'blraz olsun vlcdan azabı duyup duymadığını" 6oruyor Ecevt toplum yönetimlnin onamalcı ve dış fınans cevrelerıne teslim edildlğlnl söylüyor sokok okul ve devlet dalrelerl bozkurt aro. ekonoml de başko kurtiaro bırakılmıştır" diyor İkl aydır tam bır sessızlık lclndekl hatta AP azınlık hükümetine destek görevi yopor gibi görünen CHP'nin. yurt işlerlnln tam blr botağa tom bir Iflasa götürülmesi uzerıne sorumluluğunu anımsamosı ve Demirel Iktidarını bir an önce cökertme glrlşlmlertne başlaması artık kacmılmaz görünmektedır MSP yanl Demirel hükümetlne 'kerhen' gövenoyu *ererek ıktidot olmasını sağlayan bu portl Ise. şimdl gercek nlyetlnı acığo vurmaktadır Erbakan 'hükümetin vadesını doidurduğunu MSP'nın vade sonundo gerekenl duşüneceğinl söylemektedır Erbakan. cMıllet APyl lyl tonısm .stedık Dolu tencere dolu flle vaad edenlerln n« yopocaklorım görsön Istedik» diyor . Görünen köv kılavuz istemez derler Görünen sonuc. yuz gün sonunda daha acıkcası mart icınde, AP Azınlık hükümetinin Meclıs'te düşürüleceğl gerceğıdlr. Yuz gün 6nce 'kerhen' güvenoyu verenlerln destefllnl cekmeslyle. Türk ekonomısinl MESS başkanı blr klşinln eliyle özel sektönln bellril blr keslmlne kl o keslm blrkac buyuk holdıngten Ibarettir bırakan, Planlamayı kuşa cevıren; Devlet'in ekonomrk alanda töm ağırltflını ortadan kaldıron: bir yandan do önemll kamu görevlerlnl kendi yandaşlorıyla. daha beterl asın t a ğ a blr partlnm MHP'nln mllıtanlarıyle doldurup toşıran; Anayoso clzglsindekı görevillerl hallac pamuflu o«X w dan buraya atan bu azınlık hükümetinin blr çön doha iktıdardo kolmosı onarılmosı olanaksız yaralor ocacaktır Çünkü moskeler düşmüa perdeler ocılmıştır. Demirel kime hizmet ettığinı blr kez daha göstermlştlr. 14 Ekım yenılgislnln etkislnden kendinl y«nl yeni kurtaran özellikle lc bünyedekl huzursuzluklara care aroyan CHP ve Ecevlt'ln yenlden 'umuf olmaya başlodığı soylenebilir Ne var kl. bir kez daha 'umuf o4oca0ı bellı olan CHP'nin bundan sonra sosyal demokrat clzglde Iş görmesl gerekmektedlr Demokratık so( programındakı önerilen yürürtuge koymak en bosta gelen llk» olmalıdır Ecevit Qc kez hökumei başkaru otmuş blr kısi olarak türiü deneylerden gecmlştlr Çevreslndekllert ıvt tanımıştır Ülkemlzln aydınlarından, uzmanlarından, demokratik sol doflruituda başorılı calısmalar yapabll»cek blr 'kadro" oluşturablımelldir Gecen gun de yazdığım Blbl Türkiye'de heı alando seckln klsller yetlşmlstlr. Bunları CHP Iclnde toplamak, görevlendirmek, bu 'yeni kadro'yo öncelik tanımak CHP Genel Boşkanına düsen bir görev. blr sorumluluktur Görünen gercek. CHP'nin yenlden halkm umudu. Ecevı* In yenlden güvenillr llder hallne gelmekte 0 ( < l u " ğudur CHP yenlden ıktldar olablldiğl takdlrde nasıl davranacağım neler yapacağını, nelere karsı cıkacağını en önemlısi de nasıl bir 'kodro' oluşturacağını artık bllmek ^orundadır Atatürk Dönemi ve Sonrası 195O'DE DEMOKRASİNtN EYLEMLİ OLARAK İŞLERLİK KAZANMASIYLA KURULAN VE ÜLKEYE EGEMEN KILINAN YÖNETİM, YAZIK Kİ YOLSUZLUKLARI ÖDÜLLENDİRME DÖNEMİNİ AÇMŞTIR. Başbuâ mlllryetcl lml«.MHP de öyleymiş... Haydl canım sen de... Denektaşı dtye blrsey vardır: altını, gOmöşO msonı, partiyl vurdun mu o taşa; kac kırat olduğu sıppadok ortaya cıkar. Amerikan gudümünde Morrlsonculufla destek atıslarıyla milliyetcilik yapmak olası mı? MHP'nin mllllyetç»liğı işte o blcim blr milliyetcilik... Tanrı Türkü böylesine mllllyetçllllrten korusun. Bu cılekes, fakat gercekten mutlu nesıl. kısa süre Iclnde, maddl nltelıkte bir bolluk ve rahatlığa kavuşamamışsa da, eşslz önder Atatürk'ün deylmiyle, t .az zamanda cok ve büyük Işler yapıldığınıı görmek ve buno katkıda bulunmak mutluluğuna ermişlerdlr 1789 Fransız Buyük Ihtılall /anında, Dunya Tarıhıne fKemalist Türk Devnmı» adı Ile gecen ve bır cok geri ve tutsak ulus'a yön ve ışık veren bu hareketle llgill olarak. Kanada'nın ünlü Devletler Hukuku ve Siyasal Tarlh bilginl Prof Dr Edward McVVhınney şöyle demektedln c.bir Sultan veya imparotor'un yerln* Cumhurlyetcl blr Başkan'ın gecmiş olması, sembollk blr hareket olmaktan zryade, Bırıncl Dünya Savaşının da etklslyle. mılliyetcılik. bağımsızlık ve özgürlük adı altında ortaya cıkan siyasal değişıkliklerdlr...» (•) Söz konusu blllm adamı Ile yaptığımız özel sohbetlerlmizden birlnde. TürVıye Ile llc.HI olarak. şöyle bir beyanda bulunduğunu anımsamaktayım: < son yarım yüzyıl iclnde, Türklye'nln en buyük sansı. Atatürk ve Inönü gibi ikl büyük ve güçlü Devlet adamının arka arkaya ülkelerinin alın yazgısına egemen olmalarıdır.» Arif ÇAVDARAdına ister tTek Partill Cumhurıyet Yonetimı» densın, ister tGüdumlü Demokrası» densın. bu dönemdekı yonetım, benlığınde her İkı llderln üstün ve seçkın kışılıkierınl yansıtan, kendine ozgu ve erdemll bir tDemokrası ye Gecış» donemıydl Evren tarlhlnde, ülkelerinin yazgısına böylesine egemen olup da, sonunda ülkelerinin geleceğini, kendılerıyle birlıkte felâkete göturmeyen, başkaca bır önder gosterılememektedır. Ikıncı Dunya Savaşından son Fokültemızın aşağıda belirtllen Kürsülertnde oçık bulunan kadrolara sınavla Asistan ve Uzman alınacaktır Perıodontoloii ve Ağız Cene Cerrohisine Istekll olon adayların Dış Hekımliği Fakuitesl mezunu olmaları şarttır. Lisan sınavt 11 Mart 1980, Billm sınovı Ise 12 Mart 1980 tarıhınde Fakultemızde yapılacaktır. isteklilerın özgeçmışlerinl belırtır şekılde bır dllekçe Ile 5 Mart 1980 tarlhlne kadar Dekanlığımıza başvurmaları önemle duyurulur. Kodro Kürsü veya BolOm derecesl AdX bgtH mevzuat 1750 • 1765 soyrtt Perksdontololl 7 2 Oniverslteler KanuAğız ve Cene Cerrahltl 7 1 nunun ilgili maddeMıkroblyolojl 7 1 leri gereğlnce. Klmya uzmanı 3 1 (Basın Ş 10882) 624 DİYARBAKIR ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Asistan ve Uzman Alınacaktır TEŞEKKÜR Eşlm SEVtNGÜL SUSUZ'un omellyattnı başorılı Mr sekllde gerçekleştlren. oeğerll Ineon OPERATÖR DR. EROLTÜRKMEN'e JİNEKOLOO OPR OR, TUĞRUL KOLANKAYA'ya Soevol Stoortalor Kurumu Göztepe Hastanesl 3. Horlclye Servlsl hemşıreierine, hastabakıcılarına ve yakın Itgilerlnl eslrgemeyen ötekl personele teşekküru bir borc NBrtm. YARARSUSUZ VEFAT Hicaz Valisi merhum Zihni Paşa ile merhume îclal hanımın oğlu, müderris merhum Ahmet Naim, eski maarif nazın merhum Ismail Hakkı, eski mutasamflardan merhum Asım, eski Süleymaniye mebusu merhum Hikmet ile merhume Emine Baban'ın kardeşleri, merhum Bahattin, Nurettin, Prof. Ziya Baban ile Hikmet Hatipoğlu'nun dayılan, Fasnha Akin, Cihad, Selim Baban ve Firuze Cimilli'nin amcalan, İstanbul Üniversitesi tktisad Fakültesi Dekanlarından Baban ailesinin büyüğii, (Cumhurryet 6Z7) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Başkanlığından Kortservotuarımızda aşağıdakl dallarda ocılan öğreflcn yardımcılıklarına (Asistan) eleman alınacaktır Bu görev Içln aranan şartlorın Konservatuar Idareslnden veya 48 90 85 telefondan öğrenebileceği, llgllilertn 8 Şubat 1980 akşamına kadar başvurmalan ve sınavların 11 . 15 Şubat 1980 tanhlerl arasında yapılacağı llun olunur. DAUAR DERSLER AUNACAK ASİSTAN ADEDİ 2 1 4 1 Z 1 1 2 5 5 1 1 1 ] HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE^BUASABİLİRİZ uzun sureden beri çektiği hastahktan kurtulamayarak vefat etmiştir. Cenazesi (bugün), 2 şubat 1980 cumartesi giinü öğle namazından sonra Beyazıt Camii'nden kaldınlarak Sakız Ağacı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedilecektir. Hüseyin Şükrü BABAN BABAN AİLESİ Ord. Prof. >> Enetrüman yapım böJumu Folklor Bağlama Tanbur Kanun Klâsik Kemenc* 4 tellı kemence Keman Türk Müzlğl Solfel ve Nazarfyatı Batı Müzıği Solfej ve Nazarıyaü Violonsel Kontırbas Mey • Kaval Koro « a s m 1OM7J