25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet ürkcede özleşmeye ve TDK'no karşı duzeniı, kapsamiı bir sa.dırının gündeme getırildlğınl goruyoruz Ataturk devrımının o hemlı bır parcasını oluşturan dılde yenıleşmeye karşı cıkanlann bunu Ataturkcüluk adına yapmaları daha da ılgınc ve acı. cAtatürk bu k o nudo yanıldı» demeye getırlyorlor. Acoba gerçexten yanılmış mıydı' Dıtdo özleşmeyl. Atatürk devriminin butunu ıcınde gormek gerekır. Atatürk. fOsmanlıcı» bır toplumdan, bır culus» yaratmayı amaçlıyordu Dılde arılaşma, toplumumuzdakı ulusiaşma eurecının ayrılmaz bır parçası olarak ortaya çjktı Yalnız ulkemızde değıl, ulus oncesı donemda yabancı külturlerın baskısı altında katon butun ulkelerde uluslaşma surecınm başloması ıle bırlıkte dılde özleşme cabası da başlomıştır. Ulkemızde ızlenen, bu evrensel surecin bır yansımasından başka bırşey değıldır. Kendılenne cmühyetçı» adını takanlar, herşeyden once geroekten uiusçu mu, yoksa «Osmanlıctı ve cümmetçı» mı olduklarım kendıierıne yenıden sormalıdırlar. Tutuculann, Ataturkcü cnlamda ulusçuloğa karşı cıkması bır bakıma dogal karşılanmalı. cünkü Atatürk un ulusculu0u, ümmetcı feodal kafalar ıcın benfmsenme8i zor bır gelişmedır •OL£YLAR ve GÛROŞLERo 27 ARALIK 1980 T Osmanlıca mı, Türkçe mi? Doç. Dr. Türker ALKAN SBF öğretım Uyest tnefret» glbl s3zsel kategorllerln kazanılması. kendı ıcınde deneyımın bıçımlenmesıne yol açar Bırçok durumda uygun sözcuklerı oğrenmeden, bazı deneyımlerı edınmek olancğı bulunmayabılır... Dıl. gerceklıgı yaratır demıyorum... Söyledığım, gerçek saydığımız şeyler... Bızım dunyaya yansıttığımız kategorıler, çoğunlukla dılbılımseldır Dahası, bızım dunyayı deneyımlememiz, deneyımlerın kendılerıni bıçimlendlren dılbılımsel kategorıler aracılığı ıledır» Dıl uzerınde bu denll duron Ataturk'un, bu olguyu çok lyı kavradığını varsayabıllriz. Osmanlı slyasal duzeninln meşruluğunu soğlayan sımge ve kavramların kaldırılması, yenı bır sı\asaı toplumsal düzenın meşruluğunun oluşması ıçın, «Osmanlıca» düşünen ınsanloraan, cyenı toplumun yeni kavromları» ıle duşunen ınsanlara gecmek gerekıyordu ve gecıldı Tutuculann bu degışlmı zor benımsemesıni bıraz da anlayışla karşılamak gerekır belki, cunku dılde özleşme ıle amaçlanan, insanlann kofalannın ıcıni değıştırmektır. Salt dıl değışıklığl ıle boyiesına köklu (belkı de en köklu) devrımın gercekleşemeyeceğı ortada Fakat. dılde degışıklık olmadan da insanlann düşunce yapılan değışfırılemez Konuya bu acıdan bakınca, Ataturk'ün neden dıl konusuna boylesıne önem verdığl, neden TDK'nu kurduğu, neden tutuculann bu konudo boylesıne duyarlı olduğu cok daha iyı anloşıhr Özturkceleşme, bır bakıma, ilerlemeyı ve yenı'ığı Insan düşüncesınde kurumlaştırmanın mekanızmasmı ıçermektedır Yenı kavramlar, yenl duşünceler ve yenl atılımlar demektir Eskıye donuşun ya da olduğu yerde kalışın olanak8izlaşma8i demektir. Tutucular buna karşı koymasın da ne yapsın? Türkceleşmenm, dılde anlaşmanın Ataturk tarafından bu amacla nasıl kullanıldığını görmenın bır yolu, Cumhuriyet dönemınde çocuklara verılen sıyasal eğıtimın incelenmesıdır Sıyasal eğltım, bu amacla gelıştınlmlş olan Yurttaşlık Bılgısı (Malumatı Vatanıye) derslerı ıle verılıyordu (1969 dan sonra Sosyal Bılgiîer derslerı ıle bırleştmldı). Yaptığım bır Incelemede 1924 yılında okutulan flkokul Yurttoşlık Bilgisi kltaplarında % 39 oranırıda Türkce sozcük kullanıldığını gördüm. (Osmanlıcayı cocuklar anlayamadıklan lcın, bu kıtaplann sonuna «Osmanlrea Turkçe» ek sozluk konulmuştu «Yoşayan dıl» de eğıtım yapmak bu mudur acaba?) Bu oran, 1927 1928 de % 47 ye, 1933'de % 69 a cıkıyor, 1937 de aynı oranı koruyor. Yurttaşlık Bılgısl derslerındekı ozturkce oranı Ataturk dönemınden sonra ceşıtlı dalgalanmalar gosterıyor ve 1957'de %60"a duşuyor. 1969'da bu oranın tekrar yukseldıgını ve %77'yi bulduğunu goruyoruz Çocuklara verııen sıyasal egıtımde en büyuk özturkceleşme artışının Ataturk dönemınde gerçekleşrnesı bır rastlontı olabılır mı'' Ortaokul ve hselerde okutulan Yurt Bılgısı kitaplarının blrincı cıldı Afet Inan'ın kalemınden çıkmıştı, fakat Ataturk'ün duşunce ve telkınlerınden esınlenılmıştı ikıncı cıldı yazan ıse Recep Peker'dı. Bu durumda, ne Ataturk donemındekl öztürkceleşmeyı, ne de 1957 de gozlenen gen gıdışı bır rastlantı olarak goremeyız 19® Yurttaşlık Bılgısı kıtaplarında ızlenen yükselış ıse. dılde özleşmeyı benımsemış olan aydınların ve TDK'nun, toplumsal değisımın yonüne uygun olarak ortaya koydukları bır cabanın urünunden boşka bır şey değıld r ••• Ataturk'ün dııde özleşme glrişlml, ulusçuluflun bır aracı olmasının yanında ıkı boyutlu ve lyı düşünülmüş bır devrım stratepsınl de icerlyordu Bu boyutlardon birısi, kısa dönemll ve oldukça belirgındır Osmanlı dönemınde etkıll ve tutucu bır rol oynayan dln adamlannın elinden, yazıda ve konuşulan dilde yaptığı değışikliklerle, en güclü sılahlarından bırısını almış oluyordu Pek cz kışlnin anlayabıldığı ve okuyup yozabıldığl Osmantı seçkınlerınln dılı tarihe karışıyor, genış yıgınların kolaylıkla okuyup yozacağı ve anlayacağı yenı bır dıl doğuyordu. Boylece. Osmaniı seckınleıinın (özellıkle dın odomlarınırlı etkı atanı kısıtlanırken, demokratık eşmeye doğru bır odım atılmış oluyordu. tAğa», cBev» gıbl nıtelemelerın yasaklanması Ca, dıl değışıklığl ve demokratıkleşme arosında nasıl bır ılışkı göruldüğunun konıtları arasıntkıdır. Ataturk'ün dilde özleşme ile lzledığl devrlm «trateıısının ıkıncı boyutu daha az belirgın, fakot son derece onemlidir Dıl. yalnızca bır lletişım aracı değıldır, aynı zamanda bir düşunıre aractdır Belırlı blcım ve düzeylerde düşunebılmemız, belırlı kavramları edınmemıze sıkı sıkıya bağlıdır Bu konuda, dıl fılozofu John Searle şunu so/lüyor. tLa Rochefoucauld, bir yerde. ınsanlar aşkla ılgili yazılar okumasalardı pek az kımse âşık olurdu» der. Bu sözun gercekten doğru oiduğuntı sanıyorum. tAşk» ve kırın ve TDK'nun toplum uzerinde hlçblr yaptırım gücü yoktur. önerdıklen sozcüklerl iste* yen kullanır, ısteyen kullanmaz. Dıl toplumsal bir olgudur. Yapaydır. Toplumsal gereksınmelerın v« gelişmelenn ongorduğü kavram ve sımgelerl ıcerır Toplumun külturune gırer, ınsaniarın düşunce ve davranışlarını yönlendırlr Bu durumda, özturkcenın başarılı olması, toplum katman* (an arasında (hatta öztürkceye karşı olanlann dılınde) yaygınlık kazanması toplumsol bır gereksınmeye karşılık verdiğının kanıtından başka bırşey değıldır Hızlı bır değişım tcınde bulunan toplumumuzda başka türlü olması da beklenemezdl. Toplumumuzla bırlıkte dılımiz de değışiyor ve değışecektlr. Yenl teknoloıınln, yenı aygıtların, yenı yaşam bıcimlerının. yenl değerlerm, yenl toplumsal vo slyasal süreclerın kurumlann glrdıği ve gelıştığı bır toplumsal ortamda; eskı düşüncelerın eskı kavramların, eski sımgelerın ve eskl dılın sürmesıni nasıl bekleyebılırız? Ortaya ya yenı Türkce sözcükler cıkaracağız, ya da Ingılızce Fransızca gibi batı dillerının egemen olduğu «venl bir Osmanlıca» gelişecek Bırıncl yolun benımsenmesı külturel yaşamımızın dlrllığını, yaratıcılığını ve devıncenlığınl göstermesl bakımından kıvanc verlcidır Öztürkcecılrk, kültür emperyalizmıne karşı çıkmanın yollarından blnsıdir. Toplumsal değişlmln sonucunda dılfn yenl sözcükler türetmeye yönelmesl (ve bu türetme 6üreclnde sık sık dıl kurallarının zorlanması) tüm dünyada izlenen bır olgudur Ingilızce Randem Houste Sözlüğü'nün basımcısı (editörü) Stuort Berg Flexner bu konuda şunlon söylüyor: «Bugün kullandığımız sözcükler, yalnız orgo düzeyınde değıl. fakat her duzeyde hızla değışiyor. Sozcuklerın yaratılması ve yofc olması gıttıkce artan bir hız kazanmaktadır Bu durum yalnız Ingıllzcede değıl Fransızca. Rusca ve Japoncada do gözlenmektedir» Flexner"a göre. Shakes peore'den bu yana Ingıltzce'de 200 000'den fazla yenl sozcük yaratılmtştır ve bımun 70 000"den fazlası son eltt yıl lcinde ortayo cıkmıştır. Şu anda tcplumumuz, Ingıltere'nin yüzyıflor boyunca geclrdiğı gelışim sürecini onyıllara sığdırmaya calışryor. Toplumsal değışıml sadece teknolofik Herlemenln sınırlan icmde görmek kadar buyük bir llkellık olamaz Toplumsal değışim bır bütündur Yenl siyaset. költur. sanat anlayıştcrını da blrlfkte getııir Butün bu değışlmler lster ıstemez dıle de yansıyacaktır Dılde değışlrri9 karşı olanlar,, öîünde toplumsal gelışıme de karşıdırlar Osmaniryı, sıyasal, toplumsal kultürel bakımdan aşmaya calısan Türktye fcın Osmanlıcayı bir secenek olarak benımsemenın olanaksızlığı ortadadır. Detant Dünyasında Bunalım S kincl Dünya Savaşından sonra yeryuzunu a*I ran «soguk sava^» dönertu 1960 lann ikind • yansmda «Detanta yennı bıraktı Kapitalıst ve sosyalıst dunyalar arasındakı yumıışamanın gerekçelen vardı ABD SSCB arasmdakı bır nükleer savaşın dünya uygarhğının sonunu noktaUtması olasıydı Bu urperüci tehlıke Ikı dunyanın Insanlannı banş içinde bir arada yaşamaya zorlı> yorciu. Her ikı duuyanm üretım olanaklannın ge» llşmesi alım satım ilışkılenmn çekıcılığirii artırmıştı Kapıtalist tekellen sosyalıst ulkelerde yerü bir pazann ufuklarını görüyorlardı Sosyalıst devletler ise temel sanayilennı kurmuşlar. rejımlennl oturtmuşlardı HaJkların tuketım egılımlennı karşüayacak bır aşamaya ulaştıklanna tnanıyorlar, bu alanda gelışmış Baü teknolojisınden yararlanmayı düşünüyorlardı Aynca Sosyalıst dünyanıa ıdeologlan Detant'la oluşacak belırlı bir yaklasımın yaratacagı ortamda Uçuncü Dıınya dekı uyanışın hızlanacagına ınanıyorlardı. Detant gerçekleşınce alışvenş yçgunlaştı, yalıst dunya ile kapitalıst dunya arasındaki alım satım grafıgi yıllar geçtikçe tırmandı Türkıye il« sosyalıst komşulan arasında buzlann, oözulmefii de 1960'ların üancı yansında başlar. 1961'de Başbakan Inönü « Batı Sovyetlere doğru bir adını etarsa ben de bır adım atabılınm dıyordu 1965'ten sonra kapitalıst Batı, sosyalıst duny»ya on adım attığında bız bir ikı adım attık. At*türk döneminden sonra ıkınd kez Türkıye'ye Sovyet yatınmlan başladı. Sosyalıst ulkelerle ekonomik ilişkılenmiz sıklaşta. • Ne var kı 1970'lerin ılk yansında «Detant dunyası» kapıtalizmın büyük bunalımıyla karşılaştL 1929'dan ben boylesıne sarsıcı bır deprem gorülmemışta Bılındığı gıbı her bunahmda çebşkıler keekınleşır, patlamalara yol açar Petrol krızi de kapitalıst dunya bunalımının ürunüdür ve azgelışmış ülkelenn uyanısıyla Amenkan petrol tekellerinın çıkarlan üstuste düştujünde gündeme gırmiştır. OPEC'ın petrol zamları kapıtalizmın uluslararası bunalımını katlıyarak büyütmuştur ABD'de enflasyonun iki rakamh, Türkıye'de uç rakamlı sayılara ulaşması da sermaye dünyasınm iki yanlı açmazuu vurgulamaktadır Detant dünyasının sıkı fıkı ilişkilerinde soeyallst dünya ülkelen de enflasyonu kapitalıst ülkelerden «ıthal» etmeye başladılar «Sosyabst dünyanın petrol deposu Sovyet'.er Bırlığı» ötekı sosyalıst devletlere sattıgı petrol fıyatlannı dünya pıyasasmdakı gelışmelere gore avarlamak zorunda kaldı Bır hesaba göre geçmış beş yılm dünya petrol pıyasasındakı fıyat ortalaması SSCB'nın Dogu Avrupa'ya sattıgı petrolun fıyatını behrlemektedır. Planlı ekonomilerde enflasyon yoktur, ama «Detant dünyasında enflasyon, her ulkeye yansımaktadır Bu yansıma karşısında sosyalist ülkeler de enflasyona karşı sert ekonomik önlemler almaya başlamışlardır. Dunya bunalımının Polonya gibl bazı sosyalı^t ulkelerde patlamalara yolaçtıgı da Izlenmektedır Kapitalıst dünya sıstemınde 19701er deprem yıllan olmuşlardır Ortadogu sallanmaktadır. Iibya, Irak, îran gıbı petrolcü ülkelenn sıstemden kopmalan ABD'yı ürkütmuştur sürekh Bölgesel savaşlar ve ıç savaşlar statükoyu sılkelemektedır. 1980 Ierde kapıtalizmın bunahmımn süreceginl uzmanlar söylemektedırler. • tşte böyle bir dünya hantasmda Türkiye"nln sorunlanna at gözlüğüyle bakmak artık olasızdır Yıllardan ben uygulanan yanlış ekonomi poütıkalan yüzunden Türkıye'de çarpık ve hastalıkh bir ekonomik yapı oluşmuştur Bu yapının dünya depremıne dayanması olanaksızdır. Bız Batının sanayi ürünlenni ve Ortadogunun petrolunü satın aldıkça enflasyonu ikı yandan «ıthal» ediyoruz. Friedman'ın ve IMFnın salt parasal reçetelerinı uygulayarak bu gıdışı nasıl durdurabılınz 9 Dışa bagımlı endüstn ve enerjı polıtıkasmı 30 yıldan beri kim benımsemışse bugünkü ekonomik yıkıntının sorumlusudur Ve hastahga en çok bu •teşhis»i koyduktan sonra ilâcını saptayabıhrız. Önümüzdeki yıllarda koşullar gıttıkce zorlaşacaktır Bu gıdışata karşı herşeyi «serbest» bırakarak değıl. herşeyi «planlıyarak» çare bulunabihr. Yoksa bunalım gıttıkçe yoğunlaşacak, iç çelışkıleri keskınleştırecek ve genhmlen artıracaktır. • •• Dilde özleşmeye karşı cıkanlor, dlldekl değlşlmın kuşaklar arasında ıletışim kopukluğuna ve anlaşmazlığa neden olduğu savını ıleri sürüyorlar Bundan kalkarak, «genclerın başkaldınsının nedenlennden birısi dılln değışımıdır», demeye getıriyorlar Dıldekl değişım, kuşaklar arasındakı catışmanın bir nedem değil, otsa olsa sonuclanndan birısi olabllır Babalarla oğullar arasındakl oatışma yenl bir olgu değildlr. Eskl Yunan yapıtlarında bıle bu olgudan söz edıldığlni görurüz Çağımızda kuşaklar arası catışmanın artması, toplumsal değişım ve uyum Borunlarının artması ıle yakından ılgılıdır Bu sorun öyleslne belirgındır kl, tkuşckkırın catışması». siyaset so9yolo|isınde kendi içınde bağımsız bir calışma alanı oluşturmaya başlamıştır. Bu gercekler ortada dururken, kuşaklar aras» çatışmalan dıtdekı değışıme bağlamak, kötü nlyetin değılse, bilglsizlığın bir sonucu olarak görülebilır Dılımizdekl değışlmleri. bazı oydınlann ve TDK'nun sozcük önertnelerl Ile gercekleşen basıt ve mekanlk bir olay olarak görmek ve göstermek bir başka yapıtlardır öztürkcecl aydın • •• CVCT OKTAY AKBAL HftVlR Bir Gazete ve Yazarları ağcı bır gazete patronunun eşl, Bayan Nazlı llıcak tDanıştay ve Orta Doğu Teknık Ünıversıtesu diye bır yazı yazmış .. Kımbilır neler demıştır? Damştay konusunda, Orta Doğu Teknık Unlversıtesı konusunda bu bayonın ve gazetesının duşuncelerı herkesce bılınır Onlara gore zararlı kurumlardır Damştay, Unıversıte gıbt yerler' Ne zaman kı boyle kuruluşların ıcıne, ya da başırta kendı yardaşlorı sızarlar. ele gecırırler, o zoman Bayan llıcak ve takımı sevınç çıglıkları atarlar" Şımdılık Ataturk'e devrımine, ilerıcı goruş ve duşunuşlere, bılımsel verılere. yansız tutumda gorev yapaniara düşmandırlar. işte Bayan llıcak da boyle bır yazısmdan ötürü Adalet onuno goturülmüş. orada suclu görulmuş, dokuz ay hapse mahkum olmuş . Dava Yargıtay a gıtmış, ordan bılmem hongı nedenle yenıden mahkemeye donmuş. Mahkeme, Zeytınburnu Topiu Basın Mahkemesıdır. Bır kez daha yargılamışlar gazetecilık heveshsı bu bayanı, ılk kararlarını yıneıemısler. 'temyız yolu acık olmak uzre" yeniden dokuz ay hapse mohkum etmışler... Adaletin ışıne kanşılmaz. Türk yargıclarınm her türlü etkıden, korkudan uzak kalarak kutsal görevlerıni sürdurduklerı bılınen bır gercektır Bayan llıcak'ın gazetesı bu mahkumluk kararını Ilk sayfado bıldırıyor. Bır de renklı resım var, yargıcların resmı .. Altta Zeytınburnu Toplu Basın Mahkemesı başkonının ve uyelerının adları bıldırılmekte. Dıyeceksınız kı ne var bunda, haberı verıyor, yargıcların adlarını do yazmak yasak mıdır' Değıldir elbet. ama bu gazetede bır mahkemenın kararı daha var, solcu eylemcılen mahkum etmışler Orada da resım var, ama yargıcların adlarını yazmak gereklılığıni duymamış Zaten hıc bir zaman duymazlar boyle bır şeyı.. Patronun eşı hapse mahkum edıldı mı, o mahkemenin yargtclarını resımlerile, adlarıyle bır bir kamuoyu önunde 'teşhır* etmeye kolkışırlar.. Boyle bır davranışın hongl anlama geldığıni bılmemeye, anlamamaya olanak var mı? S olonyadakl durumu klmt sıyasal gozlemcı tkriz». kımi tolaylar», kıml tgelış meler», kimı ıse rejime değışık lik getırme amacıyla tkarışma» (müdahale) olarak tanımlomak tadır Bu tanımlama farklılıklon. kışi ve kuruluşların Polonya'dakl durumu nasıl değerlendlrdıkleri, ne bıçım ve ne oran da «ışın ıcınde» olduklarıyla da ılıntılıdir. Ancak tanımlama na sıl ve hangi doğrultuda olursa olsun, tanımlamanın gensinde hangı amac yatarsa yatsın, Po ionya da olağanustu bır durum yaşandığı da bır gerçektir. Ekim ayının son haftasında Polonya'da yeralan bır uluslararası bıllmsel toplantıya kotıldığımızda bu durumu yerınde Izlemek olanağı bulduk Polonya' dakl gunlerimizın cogu Işcl eylemlerınin önemll bir tmerkezi» olan Katovvlce'de gecti. Bilimsel toplantınm organlzasyon ve ağıriama yönünü Varsova ve Sılezya Üniversiteleri düzenlemıştl. Toplantı yeh maden Işcllerinln tatillerinl gecırdığı ve sendıkanın iyeliğinde bulunan Wisla (Katowlce)'dakl bir dınlenme merkeziydı Toplantınm mali yükünün büyük bir bölümunu Maden Işcl Sendıkası üst tenmişti. Böylesine bır davranış Icin teşekkür edıldığinde, Polonyalı bır profesör, tlşçllerin böyle davranışı doğaldır, cünkü onlor 'benlm'. 'bızlm' 'ışçilerlmlz», dedl. P Polonya'da Gelişmeler ve Çelişkiler POLONYALILAR SORUNLARINI, İDEOLOJİK YONDEN ÇOK, PRATÎK, ŞO1VIUT REFOMLARLA ÇÖZME EĞILİMINDELER^. Prof. Dr. Suna KİLİ Bogozicl Ünlversltesl Öğretım Üv yo Bırieşlk işç) PartisOnin uye sayısı 3 m lyon kadardır. Uye sayısının % 42 sını de ışçıler oluşturmaktadır. Parti yonetlmı, özellıkle son on yıl Içınde gıttıkce artan bir oranda halktan. kıtleden uzaklaşmakla suçlanmaktoaır. Bu suclamanın bir nedeni, bu donem ic nde parti yonetıcılerınin gör kemll yaşamı ıse, belkı de bir o kadar onemlı nedeni partınin gittıkçe toplumdan kopması, toplum denetimınden uzaklaşmasıdır. 1970 lerden bu yana partıyı bir olçüde denetım altında tuiab.lecek, onu toplumun sorunlarına daha duyarlı kılacak 'letışım olanaklarını Gıerek yönetimi ya zayıflatmış ya da tumuyle ortadan kaldırmıştır. Örneğin, son iki bucuk yıldan bu yana partı uyelerı ya da parti dışındckı yurttaşlann, aydınların «devletın djrumuyla» ılgılı hazırladıklan raporları Gıerek yonetımı yanıtsız bırakmıştır Eleştınlere duyarsız kalınmıştır Bu durum. reııme köktencl (radıkal) değısıklıkler getırme özlemındekı kışılere sert eleştınlsr yapabılme olana ğını vermıştır Polonya oldukca sanayıleşmış bır ulkedır Italya da olduğu gıbı kışı başına duşen yıllık gelır ortalama 3000 (uc bın) dolar kadardır Polonyadakı sıyasal iktıdar sanayıleşmeyı daha da hızlandırmak ıçın 1970 lerden bu yana süreki, dış ülkelerden kredı, yardım a mıştır. Bugun Polonya'nın dış borciarı 25 mılyar dolara varmıştır Ulkedekı ekonomik dorbogazların bır yönü de kredı alınan Batı ulkelerının ıcınde bulunduklan ekonomik bunalımlardır Ekonomık sıkıntılarm bır başka yonu de Polonya'da tarım sektorunun beş yıldan ben duraganlıktan kurtarılomadığıdır. Öte yandan, yenı teknoıoııyı kullo nabılmedekı yetersizl kler. sanayı ve konut proıelerının çokluğu da ulkedeki ekonomik sıkıntıları yoğunlaştıran etkenlerdır. Son yıllarda tuketim maddelennın kıtlığı, tüketım pıyasasınin darlığı bır yandan tarım clanındoki duraganlıktan, ote yandan aa tamamlanmamış sa nayı program ve proıelerınden kaynaklanmıştır 1970 lerden bu yana hukümet ıkiıkere tuketım maddelerının fıyatlarında özellıkle et fiyatlarında ciddı boyutlara varacak artışlar sağlama gır.şımınde trulunmuştur. 1980 yılının temmuz ve ağustos aylarında ışçı grevlen daha da yayg nlaşarak, etkınleşmışlerdır. Grevlerle saglanmak ıstenen amaclardan b ri fıyat artışları karşısında ücretlerın artırılması ve daha bol ve kalıtelı tuketım pıyasasının saglanmasıdır Bu grevler sonucu eskı sendıkal sıstem tumuyle çokmuş ve yenl bır sendıkal sıstem duzenlenmesıne gıdılmış, bağımsız, kendı kendın yöneten, partı baskısından uzak bır sendıkal orgütleşme sıstemıne geçılmıştır Sendlkalar hükumetle bırlıkte sıyasa oluşturmada etken olma doğrultusunda önemli aşamaiar kaydetmışlerdır Ancak bu geI şmeler zaman zaman yer yer kargasa durumuna da dönüşmuştür Bu durumdan koynak Aydın İşçi Kilise Dayanışması Gerçekte aydın Işcl dayanışması, yenı gelışmelerle tum toplumu sarmış, özellıkle son günlerde Gıerek'ten sonroki ye nl partı yönetıcllerl aydın Işcı kılıse dayanışması bıcımlne dönüşmüştur Bu bırlıkte dav ranma cabalannın temel nedeni, odak noktası ülkeye bağlılık, «Polonyalılık» olgusudur. Bu olgu. sıyasal yönetım bıcımıni de aşmakta tarıhten kay naklanmaktadır Polonya'da avdın sıyasal iletışımın belkl en önemll bır öâesıdır Polonyalı aydın toplumuyla bütünleşmıştır. Katıldığımız toplantıda Polonyalı bilım adamlarının sunduklan bıldırilerde neredeyse ağız birlığl etmışcesine clllusal kımllk»! vurgulamaları. Polonya'ya bağlılık olgusunun herşeyın üstünde algılandığını bir kez daha acıkca ortaya koymak taydı. Bu «şoven» icerikll bır bağlılık değıldır Amacı Polonya'yı, ona ozgü ekm (kültür)l yasatmak doğrultusundadır İşte, bu amac butün toplumu saran dayanısmanın da temel ne denını oluşturmaktadır önemII kuruluş ve yetkıll kişllerin ılımlı. ölculu olmak. aşırılığa kacmamak doğrultusundakı dav ranış ve bıldırılerl Polonya'yı «korumak» düşüncesınden kay noklanmaktadır Polonya'do kılısenın önemll bır yen vardır Yaşlısı ve gencıyle pek cok Polonyalı kllıseye gitmektedlr Cünkü tarih bo yunca. Polonya'nın bağımsızlığını, uikesl ve ulusuyla bolünmez bütunlüğünü. Polonya ulus culuğunu eylemde ve düşunde sımgeleyen. savunan en önemll kuruluşlardon Wrl kllıse olrnuştur kınan llginc bir gellşme de ışcl sendıkalarının daha ılımlı davranmasını sağlamak amacıy kı, partınin, hukümetln Kılısenin desteğıne başvurmasıdır. Polonya'daki repm ıle pek cok konuda catışma ve cei şki ıçınde olan Kılıse, partı sendika hukümet celışki ve cekışmelerinde uzlaştırıcı bır işlev ustlenmıştır özellıkte eylül ve ekim aylonndan buyana Polonya'daki siyasol sistemde bazı onemli değıştklıkler ortaya cıkmıştır. örneğın. Kilise yetkllıleri TV programlarında oçıkça konuşabılme hakkına kavuşmuştur. Ayrıca. TV pazar günlerı dınsel programlar yayınlamava baş'amıştır Koylu Partisı ve Demokratık Parti daho bağımsız hareket etme olanaklarına kovuşmuşlardır. Gecen ekım ayının başlannda Polonya Komumst Portisı ve Koylü Partısı bir bıldırıyı ortaklaşa kateme almış ve yayınlamıştır. Bu bıldıri Polonya'daki yeni gelışmelerl acıklığa kavuşturan onemli bir belgedır Bu bıldırıde. ozet toprak pyesı cıftcılerın Polonya'da tarımın ozunü oluşturdukları ve oluşturacaklarına işaret edılmıştır Böylece ozel iyelığe yonel nerek tarımdaki duragonlığı canlandırma ıstemı acıkca belgelenmşıtır. (Aslında Polonya dokı iktısatçıların buyük coğunluğu denetlenebılinır bır «Kâr» gutme polıtıkasının ekonomıye hareketlilık kazandıracağı ınancındadırlar). Yeni Bir Tanm Politikası Polonya ekonomisine conlılık kazandıracak bır torım politıkasının oluşturulup, ıztenmesl çereğı cok örtem kazanmış gorunmektedır. Yaygın kanı, kırsal bölgede sosyalızmm kendi uretkenlığını sağlaması ve «gonenç»ın köyluye bir farmağan» olarak verılmemesı doğrultusundadır Ancak, bır yandan da acıklanan bıldırıde ızlenmesl istenen, yeni tarım polıtıkasının ozel iyelığe verdıği onemli yerdır Örneğin, cıftcılerın devletten toprak satın alma olasılığı yaratılmıştır. (Bı> guno değın böyle bır olasılık ancak Kolhozlar a tanınmaktaydı) Ayrıca, tarım polıtikasının etkenlık, üretkenlık doğrultusunda yenıden düzenlenmesi öngörülmektedir öyle anlaşılıyor kı, devlet ve toplum Iyeliğındekı pek çok cıftlık uretımlerını artırmak amacıyla yenl duzenlerrtelere gitmezlerse ortadan kalkma durumuyla karşıkarşıyadırlar Aynı bıldırıde her rkl parti, sanayl alanındakl cin.ento. tuğla, tarım makınelerl gıbı üretım fazlalıklarının tarıma aktarılTiası gereğını de oelırtmışterdır. Bırtakım ekonomik ve toplumsal guclükler lcinde buiunan Polorr/a'nın korrşuları DU ge' şmelerden kaygı duymaktadırlar. Bu nedenle de Polonyalılar sorunlannın «ıdeoloı k» boyutlan uzerınde fazla durmamakta ve dıkkatlerıni pratik, somut creform»lar. varolan sıyasal kurumlann daha demokratlk bır işlerlığe kavuşturulmosı doğrultusunda yoğunlaştırmaktadırlar Gelecek yazımda «Polonya ve Coğuleu Sosyal'zm» konusunu Işleyerek sonuclandıracağım bu komıyu. BULMACA SOLDAN SACA : 1 Bir erkek tdı 3 Askert merkezlerden Bir kadın adı 3 Herhangl bir dalda varılmış olan en son Doktanm üzertne çıkmak bu eylemi ge> çekleştırince ulaşılan aşama KOmes hajrrânlancdan 4 Amerika Bırieşlk Devletleri'nln eyaletlenaden 5 TeTsi zonialu besi maddelerinden 6 Muhammed pe> gambenn dölyatagına düstüeü Recep ayının lllî cuma gecesl Bir para kısaltması 7 Birdenbıre meydana gelen Tersl ABD'nin eğitim ydntemiyle ünlü ünlversttelerınden 8 Onlü bir çarkın 9 Avrupa'mn gunevındeki var.madalardan Rutbe^ız asker YUKARIDA.V AŞAGITA : 1 Kırtasıye 2 Yapıt, 0run Tersj yapı 3 Tersl ilave Afrıka ülkelennden. 4 Terst dılin, kabb kullanjtnını tnmmigyan tennı Ltauma duygusu 5 Tersi bir çıçek adı Boru çalarak yapılan uyan 6 Tersi isim Tersi suslemede kullarulan bir kâgıt türü 7 Yüzeyle büy\lk tçı yapan duzlem Muzıkte bir nota 8 Eski dılde yenne geörme. gerçekleştnre Tersi 123456789 Bu sağcı gazetenın Ilgınc yazarları vardır Bunlara yazar demek, gerçek yazarlcra karşı ayıp oluyor, ama ne yapalım eiıne her kalem alana tyazar» denılmeye başlandı!. Ustelık de bu kışıler bırer koşe bulmuşlar bu gazetede, yıllardır Türk toplumunu Ataturk devrımine yuzde yüz ters bır yola cekmek ıcin uğraşır dururlar. Bır bokarfar hava uygun. ver yonsın ederler Ataturk e. devrimıne, ilerı atılımlorına . Bır bakarlar Ataturkcü görünmek zamanıdır, baslarlar sahte yazıiara. iktıdarda bulunan Ataiurk'culerın hoşuna gıdecek yolan yanlış ovgulere... O sutunlarda neler yazdıklarını, Demırel Erbakan Törkeş iktıdarlarında, Türkıye de btr gerıci dıkta yönetımınfn kurulması ıcın nasıl caba harcadıklarını, yen gelince yıne aynı yolun yolcusu olacaklonnı klmse görmez, b.lrnez sanırlar... Bu gazetede fCumhurıyet» okuıiarıntn cok lyl tonıdıklan bır Kobaklı vardır Bır Goze vardır, daha başkaları vardır Gecsn gün okudum yenl çıziktırmelsrıni... Bay Kabaklı fıno'ları, komo lan anlatmaya kalkışmış Buyruk alarok yazı yazan. «ıhbar» eden tkopeklenın kımler olduğunu, onları nerde aramok gereKtığıni bız Cok lyl bılırız'. Ataturkcü kamuoyu da bılır Varsın Eceruf, Mumyacı. Somuncu, bılmem ne bal dıye sayıklasın dursuni . Bay Göze'nın de «OA» dıye bır yazısını okucum o^cen gun O da bona sotaşmış... Şiirden anlomadığını acıkca söyiuyor. ama Kabaklı ve Kaplan anlarmış. onları savunuyorl Kaboklı'nın benim boyumca «eserıi vcrmış Actım Yazarlar Sözlüğünü baktım kac «esem 1 var dıye <Musluman Turkıye», «Mabed ve Mıllet» adlı kıtapları ki bunlarda Kabaklı'nın Ataturk Cumhunyetl. Atatürk ve devnmı konusundakı ılgınc bugün ymelemek ıstsmedığı düşüncelerı yer clmaktadır dışında üc kıtabı daha var Bay Göze acstn fcu sözluğü görsün. ınsan boyunca kıtabı klm yazmış' Bay Göze'nın yazısına yanıt vermeye değmezdl Bır ıkı yanlışı duzeltmek Istedım Bay Kaplan'ın «Şnr Tahlıllsn» dıye bır kltap yozdığını, boyle btr profesöre tşıırden anlamaz» denrısnın doğru olmadığını söyluyor Bay Koplan'ı ben de eskiden gercekten şıırsever. şllr nedır bılır bir klmse sanırdsnn Ne zaman kl <Şiır Tahlılten» yoymlandı. o zaman anladım kl s'irl sevmlyor da, onlamîyor da... Behcet Nscatigin *Manr»cı bir «saîr» eayan, «Morkslst SMr» diye bir tonımiama yopon Vlslve «slirden anlıvor> dlveblllr mısmız^ Daho cok şev vor vazocak Ama değmez, böyîelenne daha cok değer vermeve değmez. • aşağı düzeyde oian. 9 Eskl düde ımzlanan ^ DLNKU BLLMACANIN SOLDAN S * Ğ A . 1 Yargılama 2 Azim Kal 3 Pık Ras&t 4 izoreT Po 5 B&baeskt. 6 Ind Lıbya 7 As. 8 Ikrar Zam » Mi Parite YIKARID4N âŞAĞlTA : 1 Yapıbılım 2 Azizan Ki 3 Rıkabdar 4 gM Ra Sap 5 Reel rA « Atsız 7 Aks kB z l . 8 Maadıyjat. 9 Alto Me çozort • T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI YÜKSEK DENİZCİLİK OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN Okulumuz Kontenıan açığını tamamlamak Dzere, Guverte, Mckıne, Ulaştırma Işletme bölümlerıne 450 ve daha yukarı FEN puanı bulunan, hıçbır yuksek oğrenım kurumuna gıremem ş klasik lıse mezunlan arosından öğrenci alınacaktır 22 yaşmdan büyük olmayan tsteklilertn puon kattlan, klmlik kartları. nüfus cüzdanları, llse dlplomalan ve 5 odet fotoğrafia engeç 29 aralık 1980 pazartesl günü saat 17 00'/e kadar Istanbul/Ortckoy'dekl Yüksek DeOkuluna müracaatları lün olunur. (Basın. 25935) 7281 35 »nılyon nüfusu olon Polonya'da Komunist Partisı (Polon Parti, Politilca ve Ekonomik Durum Sohlbl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T.AŞ adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdüru OKTAY KURTBOKE Muessese Mudurü „ . EMINE UŞAKLIGIL Yazı Işleri Muduru TURHAN ILGAZ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaac lık ve Gazetecilık T.AŞ, Cağaloğlu Turkocağı Cad No 3941, Posta Kutusu 246 ISTANBUL Tel. : 20 97 03 BUROLAR • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHIR Te! : 17 58 25 17 58 68 18 33 35 • İZMİR: Halıt Zıya Bulvarı No 65. Kat: 3 Tel : 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Ataturk Caddesı. Türk Hava Kunımu Î8 Hanı Kat. 2, No 13 Tel 14 550 19 731 T A K V IM Cumhuriyet tm*<* 638 G"me» 823 27 ARALIK 1980 ö^le ikindl 1315 1534 Akşom 1747 Vat« 1925
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle