14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 ARALIK 1980 Şide spekülasyoyları yalanladı HÜKÜMET EMEKLİ OLMA ŞARTLARINI ZORLAŞTIRICI BİR DÜŞÜNCE TAŞIMIYOR CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Şide, «hükümetimiz eraekli olma şartlarını zorlaştırma konusunda hiçbir düşünce taşımamaktadır demiştir. Şide. BağKur Bölge ve Şube Müdurleri toplanhsmda dün yaptığı konuşm&da, «Emekli olma şartlarına ilj*kin basında verilen kuşkulu haberleri kabul etmediftini* soyleyerek özetle şöyle derniş tir: •Son günlerde emeklilerin. emekli olmayla ilgili yaş sı nırlannin 5'er yıl artırılacağı, eger hizmetle emeklj olma imkânına sahipse bunun da S'er yıl çoğaltılacağı yo lunda haberler yer almakta dır. Hükümetimiz emekli ol ma şartlarım zorlaştırma ko nusunda hiçbir düşünce taşı mamaktadır. Böyle bir takım süpekülas yonlarla. geçimini temin et mekte güçlük çeken vatanda şı tedirgîn etmeye kimsenfrı hakkı yoktur. Ancak. uzun yıllar istismar edilmiş, üst üste bir takım tavizlerle bozulmuş ana ka nunlarda bazı ıslahat tedbir leri almaya hükümetimiz kararlıdır. Bu tedbirlerde esas şu olacaktır: Mükellefler mağ dur edilmeyecektir. Maddeler ıslah edilirken mükellefin hak kı korunacak. ancak bu hakkı vermekle görevli kurulmuş müesseselerin zor durum dan kurtarılması temin edile cek, uzun yıllar hizmpt verecek şekilde takviye edilecektir. Basında bir takım kuskufb haberlere yer verilmesini ka bul edemiyorum.» Sosyal Güvenlik Bakanı Şide. daha sonra, dünyanın h:ç bir yerinde sosyal önlemlerle desteklenmeyen ekonorrıik onlemlenn sonuç vermediğine değinerek, bu nedeme 24 ocak 1980'den bu tarafi uygulanan ekonomik önlemlerin başanya ulaşması için r sosyal önlemler almayı La arlaştırdıklannı ve bunlsn uygulamaya başladıklarmı anlatmıştır. YETKİNİN BELİRLENEMEDİĞİ BİR ÎŞYERİNDE ÎMZALANMIŞ TOPLU SÖZLEŞME TÜM İŞÇİLERE UYGULANACAK CUMHURİYET EGE BÜROSU İZMİR Köyışleri ve Koooeratifler Bakanı Münır Guney ıCalışma barışını hakım kılmak uzere» yetkilerin belirlenemedıği işyerlerinde geçerlı olan toplu sozleşmenın tum ışçılen kapsadığını bıldırmıştir.. Bakan Guney'ın valılıklere ve YSE Mudürlüklerıne yolladığı telsız mesajında, «ışyerlennın, ışyerınde faaliyetlerde bulunan sendıkalardan, ışyeri toplu ış sözleşmesinın gecerlilığı konu sunda kesın yargı karan lemin edılmemiş olanların toplu iş sözleşmesinın derhal uygulanmaya konulması, var ıse aksine uygulamanın değıştırilmesıne ya pılacok uygulamaya gore taraf sendika üyesı olmayan ışçilenn dayanışma oidatı odemelerı koşuluyla uygulamaya ko nulan sozleşmedekı haklardan aynen yararlandırılmasıno» ka rar verıldığini açıklamıştırBakan Guney, buna <arşm halen ödeme yapılmayan ışyerleri ıcın. «çalışma barışını hakim kılmak üzere» ışyerınde tek protokolun uygulanması gerektığine dıkkati çekmiş ve ma sajını şöyle tamamlamıştır: «İşyerınde, hangı toplu ış söz leşmesinın geçerliliği konusun da kesin yargı kararı temin olunmaması halinde sendıkalı ve ya sendıkasız bütun ışçilerimize başlangıcta açıklanan ve tüm teşkilât içın çıftleştırılmiş artışlı sosyal ve mali haklar esas alınarak 1 3 1980 tarihın den geçerlı olmok uzere fozla ödemelere derhal başlanılması. sendıkal haklardan doğacak hakların ihtılaf çözumleninceye kadar emanet hesabında bloke edılmesi. ihtilafın kesınlıkle gıdenlmesı halinde doğan duruma göre gereğın ifasına önem le rica ederım.» Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de hızlı nirfus artışı. Nüfus rünümleri önleyebilecek mi? planlcması bu go POLİTİKA Tivatromuzun VEÖTESİ Yazgısı Mehmed Kemal anatçı Munir Özkulla ilişkimiz yıllardır tanışraaktan öteye geçmedi. Adlanmız içkiciye çıkarıldığı halde, şoyle karşı karşıya geçip doyasıya ıkı kadeh içmedık. Buyük bir sanatçı olduğunu, ulkemizin zor yetişdirdiği değerler arasmda bulunduğunu herkes gibı ben de bilirim. Bazı bunalımlarmdan ötürü sahnede bir gorunüp. bir yiter. Zaran varsa kendinedir, başkalarına zarar vermez. Kanlı Nigar'da yeniden oynayacağını işittiğim zaman çok sevindim. Münır Özkul da, onu sevenler de bu mevsim birbirlerine kavuşacaklardır. Kanlı Nigar, kökü geçmişten gelen unlü bir oyundur. Kımbilır Münir Özkul, bu oyunu kaç kez oynamıştır? Şımdi seve seve. gönulden gonüle yeniden arkadaşlan ile sergiliyor. Gosteriden ötürü Münir Özkul'un bir demeci var. Gösteri sanatımızın son gunlerde kimlenn elıne düştüğünü anlatması bakımından cok önemli. şöyle diyor Münir Özkul: «Ben herşeyden önce Muhsin Beyciyim. Öğrencisi sayıyorum kendimi. Onun donemınde el öpen, yağ satanın iyi roller alması mümkün muydü? Hele tekke züınıyeti ile yönetim? Çok sıkılmıştun, istifa ettün.» Gösteri sanatımız, içimize sindirsek de, yadsısak da bir Muhsin Bey (Muhsin Ertuğrul) dönemi yaşamıştır. Ülkemizin bir çok gerçekleri gibi bu da bir gerçektir. Üstat Muhsin Ertuğrul, geleneği, göreneği, disiplini, begenisi, anlayışı, anlatışı, her türlü acıya tatlıya göğus gerişi ile bir döneme, hatta bir çağa damgasını basmıştır. Ancak cüceler. dalkavuklar, eyyamcılar, gelen ağam giden pasam diyenlerdir ki. Muhsin Ertuğrul'u kıskanmışlardır. Muhsin Ertuğrul'un mendebur politikacıların hışmına uğradığı yıllarda da niteliklerıni yukarda sıraladığımız eyyamcı kişiler ortaya çıkma cüretini bulmuşlardır. Bugünlerde de böylesi eyyamcılar, Muhsin Ertuğrul geleneğini toz duman edeceklerini sanıyorlar. Bu cüce oyunbazların Muhsin Ertuğrul gelenek ve göreneğini yıkmaya, ne güçleri yeter, ne de formasyonlan uyar. Has kumaşlar has vitrinlerde biraraya gelirler. Çulhakiler ise dumanlı havalann alacakaranlığında sokak sergilerinde has kumaşcasuıa yutturulmaya kalkışılır. Muhsin Ertuğrul. dünyamızdan tiyatro sanatımıza bir dünya bırakarak ayrılmıştır. Bir dünya bırakarak başka bir dünyaya göç etmek her babayiğidin harcı değıldir. Muhsin Ertuğrul'un yaşamı boyunca yetiştirdikleri vardır, yetiştıremedikleri vardır. Bütün hoşgörüsü ve çabasına karşm yetiştiremedikleridir ki, ustattan sonra ondan öçlerini almaya kalkışmışlardır. Öç alma, yani onun bütün yaptıklannı yıkma ve yerine hiç birşey koyamama... Muhsin kompleksi. Muhsin'den sonra da bunlan kahretmektedir. Bunlardan birinin tuğla kalmlığmda anılannı okudum. Ne Muhsini. ne de yaşadığı çağı anlayabilmiştir. Çağdışı gözlükleri ile çağımızın devlerine bakmaktadır. Görmesini bilmediği için bakamıyor da... Kıskançlık bir akreptir, zehiri de içindedir. Başkasmı sokacağım diye her kıvranışında kendi zehiri ile kendi debelenir. Bunlan görüyoruz. İKİ NOT Sabahattin Ali ve Kemal Tahir için yazdıklanm birkaç okuyucumca yanlış yorumlanmış... Ikisi de çok saygı duyduğum yazarlardır. Ya ben iyi anlatamadım, ya okuyanlar yanlış anladılar. Kimseyi küçültmek istemedim. Anıları ortaya koydum. Sabahattin Ali'nin haşarı bir oğrenci olduğu, Kemal Tahir1in babasımn sarayda marangozluk ettiği anlatılmasın mı? Bence sakınılacak birşey yok. hepsi anlatılsın!.. Sağlık Bakanı Ayanoğlu: Kürtaj kontrollu olarak serbest bırakılacak ANKARA Halen yüzde 2,3 oranında olan yıllık nüfus artış hızının yavaşlatılması ıstenmekte, bu amaçlo genel bir nüfüs planlaması projesımn «yakında» uygulamaya konulacağı bıldırılmektedır. Bu konuda ANKA Ajansına bir demec veren Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof Dr. Necmı Ayanoğlu. «Eğitım düzeyı gözonune alınarak, nüfus planlamastna etkınlık kazandıracak projeler hazırlandığını ve yakında uygulamaya geçıleceğını» acıklamıştır. Bu arada, nüfus planlamasına bağ lı olarak, kürtaıın da serbest bırakılması düşünulmektedir. Bakan Ayanoğlu, buna ılişkın de, «Kürtaıın koşullu olarak serbest bırakılacağını» belırtmiş, oncak. nüfus planlaması içın en onemlı konunun eğitım olduğunu bıldırmıştır. Öte yandan, Turkıye ile Birleşmış Mılletler Nüfus Fa alıyetlerı Fonu arasında bir • NÜFUS ARTIŞ HIZININ YAVAŞLATILMASININ DÜŞUNÜLDÜĞUNU AÇIKLAYAN BAKAN, BU AMACLA GENEL BİR NÜFUS PLANLAMA SI PROJESİNİN YAKINDA UYGULAMAYA KONULACAĞINI SOYLEDİ. • NUFUS PLANLAMASI İÇİN BİRLEŞMİŞ MİLLET LER NÜFUS FAALIYETLERİ FONU 15 MİLYON DOLAR YARDIM YAPACAK. anlaşma ımzaianmış, ve fo nun nüfus planlaması proje sı ıçm Türkıye'ye 15 milyon dolar yardım yapması sağlanmıştır BAKANIN DEMECİ Sağlık ve Sosyal Yardım Bokanı Prof. Dr Necmi Ayanoğlu, ANKA Aıansının nüfus planlamasıyla ilgili verdığı demeçte. şunları söy lemistır: «Bu konuda takdir edıleceği gibi, eğitim en büyük. belkı de tek etkendır. Nüfus artışının bılındığı gıbı az ge'ışmış ulkeierde en cok goruluşu bunun en guzel belırtısıdır Bu sebeple ulkemızın sos yoekonomik yapısı, bölge ler arasındakı değışık doğurganlık hızı ve forklı eğıtım duzevı goz onunde bulundurularak nüfus planlaması calışmalarına etkınlık kazondıracak ceşıtlı proıeler Bakanlığımızın Müsteşan'nın başkanlığında Devlet Planlama Teşkilatı bünyesınde kurulan Nufus Faali yetlerı Özel İhtısas Komısyonunda görüşulerek karara bağlanmış olup, yakındo uygulamaya gecılecektir.» Bakan Ayanoğlu, kürtajın «kontrollu» ve «kanuni çerceve» ıçınde serbest bırakılmasının düşünüldüğünü, an cak ısteyen herkesın cocuk aldırmasına karşı oldukları nı bildırmış ve «nufus plon lamasmda» eğitımin büyük rol oynadığını sözlerine ekle miştir. S DISK'e bağlı sendikalara kayyum atanamıyor tSTANBUL HABER SERVİSİ DİSK Genel Merkezi yanmda, DİSK'e bağlı 15 sendikanın genel merkezi ve toplam 28 sendikanın İstanbul subeleri için de kayyam atanmasına ilişkin herhanşi b.r ginşim olmamıştır. İstanbul Sıkıyönetim Savcılığı yetkilileri DISK yoneticileri ile ilgili sorujrurmanm henuz kolluk sorusturması aşamasında olduğunu. dosyaların henüz kemiılerino gel mediğini. bu neden'.e de suçiama konusu ve .nahkemeye çıkanlma tarihleri hakkında bir bilgi verebilecek duramda olmadıklarını belirtmişler dir. istanbul Sıkıyönetlm Komutanlığının DİSK ve osğh sendikalar yönetıcılerı .le iş yeri temsilcilerine yaptıgı çağn sonunda teslim oldukları açıklanan binin üstunde sendikacıdan 500 kadar <hep si de işyeri temsilcısi olmaK koçulu ile) bayram günlennde tahliye oünuşlardır. DİSK ve sendikaların ust düzeyde yöneticileri Davutpaşa'da. diğerleri de Metris'de gö?s)fnda tutulmaktadırlar L .'luk soruşturması aşamasmdakl soruşturmanın son gunlerde yoğunluk kazandığı dosyalann önümüzdeki gunlerde Savcıhğa verilebileceği b;ldirilmiştir. ilkokullarda özel yetenek kurslarına izin verildi İSTANBUL HABER SERVİSİ Bir süredir geleceği tartışılan ılkokullardaki özel yetenek kurslarına izın venlmiştir. İStanbul Millj Eğitım Müdürlüğunden 24 kasım tarıhi ile okullara gönderilen yazıda, ozel yetenek kursu açılması düşunulen okulların, 2630 kasım tarıhleri arasında gerekli belgelerini tamamlıyarak, ızın için Mılli Eğitim Müdürlüğüne başvurabileceklerı bildirilmıştir. Başvuru süresi sonunda İstantrul'dakı 100 kadar okuldan yaklaşık 200 civarında ozel yetenek kursu için başvuru yapıldığı, bu kurslardan binlerce öğ rencinin yararlanacağı bildirilmıştir. Milh Eğitım yetkilılerinin belirttıklerıne göre bu yılki kurslara müzik, beden. folklor gibi özel yetenek alanları dışında, test uygulama kurslan da katılmıştır. Test uygulama kurslan ile, orta dereceli okullarda düzenlenen, kolejlere hazırlık kurslarına katılmayan öğrenciler icin, kendi okullarında ve kısmen daha ucuza kurslor amaçlandığı açıklanmıştır. Bu arada. okullarda kurs dü zenliyen öğretmenler kurs açı labılmesi icin tanınan kayıt sü resınin geç duyurulduğundan ve kısalığından yokınmışlar, bu nedenle gerekli işlemleri tamamlıyarak kurs acamadıkları nı öne sürmüşlerdir. Ancak Mil li Eğitım yetkilileri gecikmenin Vıloyet onayının beklenmesinden doğduğunu, fakat tanınan sürenın Işlemler için yeterli ol duğunu savunmuşlardır. IIIIIIIIIIIIIIIIIHHIIIIIİIII!!!IIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIH!I!II!I!I!IIIIIIIIIIIIIIIIII^ 17 YILLIK UYGULAMA ISIGINDA Şükran KETENCİ m.m İŞVERENLER ÜCRETLERÎN FİYATLARA GÖRE ARTMASINI BİR SİSTEM ÖNERÎYOR n • 5 cret ve sosyal hakların özI I gür pazarlık düzeninin dı™ şında duzenlenmesı, Türkiye'de ilk kez CHP azınlık hukümetinin «Toplumsal Anlaşması» ile gundeme gelmiştir. Onu AP azınlık hükumetinın «Koordınosyon Kurulu» izlemış, derken «Eşel Mobıl» sisteminden, ucretlerın fıyatlara göre ayorlanmasından, hukuk dilıyle «zorunluk tahkim»den soz edilir olmuştur. Toplumsal Anlaşmayı gündema getirenler ozellıkle ingiltere'de uygulanan modsli aldıklarını savunmuşlar, bazı batı ülkelerinden de ornekler vermışlerdır. Gerçekten de İngiltere ve bazı batı ülkelerınde işçi kon federasyonlannın, siyasal iktıdarlarla yaptıkları ve toplu söz leşmelerın genel ilkelerini belirleyen sözleşmelere rastlanmaktadır. Ancak işçı sendikala rı, destekledıkleri siyasal ıktldar larla yaptıkları bu söleşmelenn karşılığında, işçi haklorına ilışkın birtakım önemli ödünler aldıkları gibı, siyasal iktidarın bekleneni vermemesi karşısında, sözleşmelerinden vazgeçmektedırler. Bizde ise en hafıfi ile toplumsal anlaşmodo görülen eğılim, bu anlaşmolarla işçi sendikalarının îoplu sözleşme özgürlüklerinin kısıtlanması. ya da bir denetim altına alınmasıdır. SAĞLAYACAK ÇEKİRDEKSEL KAYNAŞMA (FÜZYON) DENETLENEBİLİRSE DÜNYA SONSUZ BİR ENERJİ KAYNAĞINA KAVUŞACAK İSTANBUL HABER SERVİSİ İstanbul Teknik Üniversitesi Güneş Enerjisi Kurulu dün toplanarak güneş enerjisi ve nükleer enerjinin dün yada ve Türkiye'deki geleceğini tartışmıştır. Konferansa bir bildiri sunan İTÜ Nükleer Enerji Enstitüsünden Doç. Dr. Tolga Yarman ilk füzyon güç santraluım önümüzdeki yüzyıl başmda devreye girebileceğini söylemiştir. Çekirdeksel kaynaşma (füz ycn) enerjisinin eğer denetimli bir biçimde üretilebilirse dünyamıza sonsuz bir süre yetecek kadar enerji sağlanacağını savunan Yarman söz konusu enerjinin dünya denizlerinde bol mütarda bulunduğu döteryum çekırdeği ile yeryüzunde bulunan lityum çekirdeğinden hareketle oluşturulabilecek trityum çekirdeğinin kaynaşması sonucu elde edilecscmı söylemiştir. Doç. Dr. Tolga Yarman'a göre füzyon enerjisi üretimı yolundaki çabalar henüz büyük sorunlar içermektedir. 1930 Ankara 11 (Telefonla) Evvelki gün saat yarımda Erzıncan'da olan zelzele hakkında buraya malumat gelebılmıştır. Bu gelen malumata göre zelzele derin uğultularla tam 50 sanıye devam etmiştır. Bu arada meydanlar. bahceler insan ELLI YIL Cumhuriyet ÖNCE İngiltere'de denendıkten son ra vazgeçilen model, ordakinden çok daha farklı amaç ve nitelikte, Türkiye'de toplu sözleşmelerin üstünde kullonılmak istenmiştir. 12 Eylül'den sonra toplu sözleşme ve grevlerın askıya alınması ile bu konunun tartışılması da durmuştur. Grev ve toplu sözleşme yasağı, sendikal faaliyet yasağı sürerken, işçi ücretlerinın düzenlenmesi sistemi de ilk bakış ta daha önce tartışılan sısteme benzer gorüimektedir. Ancak özdeki cok önemli bir farkı ayırarak sorunu tartışmak ge rekmektedir Grev ve sözleşme yasağı sürerken, geçış dönemi içın, işçiye fazlaca zarar vermeme amacı ile ücret ortışlarının bir merkezden duzenlen mesi ila, grev ve sözleşme hakkı varken, yasal düzenleme için de ücretlerin bir merkezden dü zenlenrnesin! istemek arasında çok önemli nitelık farkı vardır. Böyle olduğu içindir ki, Türkiye'ds ücretlerin dengesiz arttığını öne süren işveren görüşü, yeni yasal duzenlenmenin ozüne. ücretlerin fiyatlara göre artmasını sağlayacak bir sistemin yerleştirilmesinl önermek tedir. hukuku hakkı, he mde özel hukuk hakkıdır. Kamu hukuku nitelıği, devlet karışmasından korunmuş bir alan sağlar. Bunun anlamı devletin yasoma yolu İle toplu iş sözleşmesi özerklıği kurumunun özüna dokunamayacağı ve kurumun kendisinde bir değışıklık yapamayacağıdır. Anayasanın 47. maddesi İle, «işçının iktisadi ve sosyal durumunun korunması ve düzeltilmesi» için tanınan toplu sözleşme özerkliği, yosa koyucu tarafından, «işletmenin gelirinin artırılması, kamu yararı gözleneceği» gibi gerskçelerle kısıtlanamayacak, ücretlerin dondurulması veya ücretlere tavan saptaması şeklinde yosal düzenlemeler yapılamayacaktır. Ders kıtaplarına göre zorunlu tahkim sisteminin yasa ile düzenlenmesi toplu iş sözleşmesi hakkına aykırı olmaktan öteye, sendikaların ana faaliyetlerinden birinden olmalarına ve grev hakkının anlamsız kalmasıno yolaçmaktan bütünü ile toplu iş sözleşmesi özerklığine ters düşmektedir. Yasa koyucu toplu iş sözlsşmesi özerkliğini somutlaştırma İle yükümlüdür. Toplu Iş sözleşmesi yapılma yöntemini saptayabilir. tarafların yetkisinin koşullarını düzenleyebilir. Örneğin sendikaya zorunlu üyelığın öngörülmesl halinde toplu iş sözleşmesi özerk liğinin varlığı ileri sürülemez. Sadece sendika özgürlüğüne aykırı duşülmekle kalınmaz, aynı zamanda Anayasa'da korunduğu şekli ile toplu Iş sözleşmesi özerkliğine de ters düşülmüş olur. İşçi. memur tartışması 1963 yılında bu yana, özgür toplu sözleşme düzeninin altından çıkamadığı tartışmalardan biri de işçimemur ayırımı olmuştur. işçıler ve sendikalar ça lışan grupların İşçi kapsamını artırma, siyasal iktidarlar ise daraltmo savoşımını vermışler dir. Her siyasal iktidarın konu ile ilgili her kararnamesi tartışıl mış, düzeltme adına alınan her karar sorunu biraz doha karmaşık hale getirmiştir. Bilim adamlarına göre Işin acı yanı en ideal uygulamado bile bu tartışmanın sona erdirilemeyeceğidır. Çünkü işçimemur tartışmasının özünde büyük çıkar çelişkisi vardır. Sorunun cözümü? Bılım adamlarına göre kararnamelerle, hak ca bir işci memur avınmı asla değıldir. Batı demokrasllerinde sorun memurlara da Is çilere olduğu gibi. özgür sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev yapma hakkı tanınarak çözün Tmıştr. Türkiye'de tum devlet msmurları için sınırsız bir grev hakkı da düşünülmese bile, hiç değilse grev yasağı olan işletmelerdeki işçiler için olduğu gibi sendikal örgütlenme ve sözleşme yapma hakkı verilmelidir... Uygulama sorunlan zgür toplu sözleşme duzeninin 17 yıllık uygulamasın da, en önemli sorun olarak ortaya çıkan yetkl uyuşmazlıklarının dışında sözleşmeden yararlanma da, sendikal çekişme ortamının doğal bir sonucu olorak sorun olmuştur. Yargıtay son bir yıl Içinde içtihat haline getirdiğl kararı İle, Imzalanan bir sözleşmeden o sendikanın üyelerinin yararlanmasını prensip olarak kabul ederken, işyerindeki diğer işçilerin dayanışma aidatı ile yararlanabilecekleri hükmünü getlrmiştir. Böylece sendikaların. rakip sendikalar üyelerine karşı sözleşmelerle geliştirdıkleri sözleşme hükümlerinin bir anlamı kalmamış, tartışmalar da büyük ölcüde bitmiştir. Ancak bılim adamlon, dayanışma akfatının yasada uye aidatından düşük olması nedenl ile, bu uygulama ile sözleşmede emeği gecen işçi aleyhine bir haksızlık doğduğu ve sözleşmeden yararlanacak üye olmayan işçıler için yasol düzenleme İle yükümlülük getinlmesi gerektiğini savunmaktadırlar. MÜJDE! ERZİNCAN'DA HİÇ BİR HASAR YOK larla dolmuş, sallantının geçmesi korku ve heyecanla beklenmiştır. Ancak sevındirici olan şudur ki. zelzele cok hafıf bir hasar yap mıştır. Sadece hapishane binası ile üç evın damı cök müş, mahpuslardan birkaçı yaralanmıştır. HALİT FAHRİ BEY'İN DAVASI Şair Halit Fahri Bey tarafından Darülbedayı Mecmuası aleyhine açılan hakaret davasına dün devam edilmiştir. Ancak mahkeme Darülbedayi'den hiçbir rejisör gelmedığınden başka bir gune bırakılmıştır. FETHİ BEY SİYASİ HAYATTAN ÇEKİLMİYOR Eskl Serbest Cumhuriyet Fırkası Lıderı Fethi Bey'in siyasal hayattan cekıleceğine dair haberler basınımızda son gunlerde çoğalmıştı Fethı Bey basında çıkan bu haberleri bizzat kendlsi Ankaro'da tekzlp etmiş ve siyasal hayatına başarı ile devam edeceğinı söylemışti. Özüne dokunulamaz I oplu iş sözleşmesl hokkı Anoyasamızda da belirlendıği gibi hem mutlak kamu YARIN: Grev hakkı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle