Katalog

11 ARALIK 1980 •••• Cumhuriyet Werner (Bastarafı 1. Bayfada) tarih söyleyemedıklerlnı> bildır miş, cBaşbakan Bulent Ulusu, AP Genel Başkanı Süleyman Demırel ve CHP eski Genel Başkanı Bülent Ecevıt ile yap tığım goruşmelerden sonra ben de bır süre sonra bır temsılcıler meclısı kurulacağı izlenimi uyandı» demıştir. önumuzdekl donemde Alman Parlamentosunda Savunma Ko mısyonu Başkanlığı yapacak olan CDU mılletvekilı Werner Marx, cTürkıye've yolnız ekonomik yardım yapmakla yetinmeyiD stratejık önemini gözönünde bulundurarak daha faz la yardım yapmalıyiz» bıcimınde konuşmuş ve cTürkıye'yl sadece NATO'nun bir lleri karakolu olarak gormenin yanlışı olacağını vurgulamıştır. Alman mılletvekıli, Turkıye'nin ekonomık alanda sağlığına yenıden kavuşmasının uzun za man alacağını belırtmiş, dış po lıtıka ve ekonomık konularda Türkıye'nın Arap ülkeleri ile yakınlaşmosmın yanlış anlaşıl maması gerektığini, Türkıye'nin özünde AET'ye gırmek ve Batı ile bağlarını sıklaştırmak çabasında olduğunu söylemiştir. Uğur Mumcu silah kaçakçılığıyla ilgili (Boştarafı 1. Sayfada) Kltle Haberleşmesi dalındaki odulu Hürriyet Gazetesı yazarlanrtdan Cüneyt Arcayürek'le ÖTlikte paylaşmıştır. Bılindiğı gibı, arkadaşımız Uflur Mumcu özellikle kaçafcçıItkla ilgili bu yazılarından ö t j rü birçok kez ölümle tehdıt eeilrr.iş ve yine bırçok yolsuzlu* yczıları nedeniyle hakkında Tsr cüman Gazetesı sahıbl Kamal Ihcak tarafından 35 mllyon lirolık tazminat davası açıimıştı. Mumcu. ödül kazanmasno reeen olan yazısı cTam Zamar.ıdır» da da terörun kaynaklar:m deşmekte. silah kacakcı'ıâı konusunda Hüseyin Uğurlu l'e yaptığı bir görüşmeyi anlatmaK ta ve şöyle demekteydi: cGazetemizde bu yayınlar ia pılırken türlu tehditlerle karşıloştık. kapı önunde vurulacağımrz, uydurma bır sucla cezoevtne sokulup. orada öldürüleca fiimlz gibi tehditlerle burun buruna geldik; kapımızın önünd» •llohlar atıldı, bu yüzden belimlze tabanca tokıp dolaşmaya başladık (...) Blzim araştırmalanmız, sftaK kacakcılığı ile uyuşturucu modde kocakcılığının icic» yürüdu flünü kanıtlcmoktaydı. Ancık gazetecl olarok. bizletin oıonaklon sınırlıydı ve elimizdekl kısıtlı olanaklaria blrcok oloy ve belgeyl gün ışığına cıkarmıştık. Bundan ötesi devlete t a lıyordu ve bunun içın de dâvletin «dev!et> olması ger«y<ıyordu.» Juri'nın arkadoşımızla ilgili gerekcslı korarı şöyledır: fUğur Mumcu, daha önceteri de olduğu gibi, 1980 yılı ıçınde tCumhuriyet» Gozetesındekl yazıları ve yazı serileri ile belgesel, bılinçll ve cesaretli bir uğraş vsrmiştir. Bu olaylarm önlenmesi konusunu, ana sorun olarak ele alıp, bir yıl içınde sadece bu alanlarda 80 doloyrnda yazı yazmı$, aynca silah kacakçılığının içyüzünü hemen butün yönlerl, gizli ilişkilerl ve isleyişi ile inceleyen ve büyük Mgl toplayan bır araştırma dizisi yayınlamıştır. Belgelere dayanarak ortoya koyduğu hususlar, bu oloyların önlenmesl yolundoki çalışmalora önsmli katkılarda bulunmuş ve bazı geroeklerın aydınlığa kavuşmasına yardımcı olmuştur. Uğur Mumcu, gozetecl ve yozar olarak gösterdlğl bu başarılı calışmoları dolayısıyla Kıtle Haberleşmesi dalındaki Sedat S'mavi ödülüne lâyık görülmüş tür.» katılmıştır. Sedat Simavi Vakfı 1980 ödullerını ktzananlar şöyledır: SAĞUK BİLİMLERİ: a) Prof Dr. Şükrü Koymokçalan, tAfyon ve Esrar Arasındakı İlişkiler ve Benzerlıklen adlı araştırması ile b) Prof. Dr. Selahattln Yozıcıoğlu, cAsbestosıs Araştırması> adlı araştırması ile. GÖRSEL SANATLAR: a) Doc Turan Erol, ctstanbul Tiglat Sanat Galerisundeki seraısi nedeniyle b) Adnan Varınca, «Istanbul Mcçka Sanat Galerısundefci ser gis! nedeniyle. EDEBİYAT: Oktay Rıfat, tBir Cıgara »clmi1» adlı yapıtıyla, SPOR: Eczacıbaşı Bayan Volevbol Takımı, «Avrupa Bayanlar ıkincisi» olması nedeniyle. IBaşap belgesi ve ödülü simgeleyen heykel Eczacıbaşı Bayan Vo'9Vbol Takırnına: ödül Ise Eczacıbaşı Bayan voleybolcularının sporda Herlemes! icin sarfed'Imek üzere Türk Spor Vakfı'rta veriimiştir.) KİTLE HABERLEŞMESİ: a) Cüneyt Arcayürek, tOrJu Uyarı Mektubu Verdiı haberl ve son bir yıl içindeki çalışmalan ile. (Cüneyt Arcayürok, aynı hoberle 1980'de Bülent Dikmener Haber Ödulunü kazanmıştı.) b) Uğur Mumcu, tTam Zama nıdır> başlıklı yazısı ve son bir 1,\ içındekı calışmaları ile. SOSYAL BİLİMLER: Prof. Dr Cığdem KağıtcıMsı, «Cocuğun Değerı» adlı yapıtsyMETİN TOKER'İN MUHALEFET ŞERHİ öte yandan ödül verme komısyonu üyesı Metin Toker, Kıt le Haberleşmesi dalında Sedat Simavi Vakfı ödıilünü alan Uğur Mumcu için muhalefet şerhl vermıştir. Komısyon üyesi Metln Toker*In Uğur Mumcu hakkında verdlği muhalefet şerhi özetle şöyledlr: cBirçok yazısının üslup seviyo sl, gazetecilikte asla bemmsen meyecek ve üstelik bır takım konuları tamamiyle corpıtıp ele alarak kendisın! adadığı kampa hızmetl gazetecilik mesleğinin vazgecilmez doğruluk ve dü rüştlük prensipleri pahasına omac bilen bir kimseye bugün bu mesleğın en büyük ödülü olan Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşmesi ödulünün, bir yıl lık calışmalarının değerlendirllmesi olarok verilmesini, ödülün ilkelerıne ters buluyorum. Bunun meslek mensuplan lcln cok kötu bir örnek olacağına inanı yorum. Bu bakımdan kararın U ğur Mumcu İle ilgili kısmına kotılmıyorum» GÖZLEM (Baştarafı ı. Soyfadal Bu gelişimi, s&g basın için çok olumlu btr gellfme sayıyoruz. Ancak, sayın hocamızan, sağ basında yayınlanan düşuncelerinden başka ilginç görüş ve yorumlan da vardır. Sağ basına bu konuda yardımcı olmak amacıyla canım, tabii. her zaman kavga edecek değiliz ya, arasıra da yardımlaşalım Kubalı hocamızm 11ginç bulduğum öteki gorujşlerini de sergileyelim, ötr ma.7 nU? ABD (Bastarafi 1. Soyfodo) 108 tlpinde yenl uçaklar alma 8ı sonucu devre dışı bırakılan ucoklardır. Norvec kaynaklan, uçaklorın eski olmakla birlikte lyi korunduğunu ve her iklim koşulunda uçabildlğını bildirmişlardlr. Konu Türk Mllll Savunma Bakanı Haluk Bayülken'in NATO toplantılan İcin bulundu ğu Bruksel'de Norvec Savunma Bakanı Thorvald Stoltenberg ile yaptığı görüsmedo ele alınmıs ve ilke anlaşmasına vanlmıştır. F104'lerin önümüzdekl yılın ikinci ycrısında Türkiye'ye gön derllmeye başkmocağı bfldirifmlştir. YURT DIŞINA GÖNDERİLECEK İŞÇİLER ARASINDAKt ÖNCELİKLER KALDIRILDI CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Yurt dışına işçi olarak gönderilecekler arasındaki öncelıkli uygulamalara Bakanlar Kurulu ka ran ile son venlmiştir. Yurt dışına işçi olarak gidecekler arasında, köy kalkınma kooperatıfleri ortaklan ile tabii afetler sonucu felakete uğrayanlara öncelik tanıyan 1971 ve 1973 yıhna ait Bakanlar Kurulu kararnameleri, Bakanlar Kurulunca yürurlükten kaldırılmıştır. ÖDÜL KAZANANLAR en Bılimleri dalında öd r jl3 layık eser bulunmayon VQ. nşmanın ödüllerl Hilton Otellnde yopılan bir törenle verilmiş ve törene ödül iürilennin üyeleri ile 300'e yakın konuk F Kubalı hocamız, «Mukayeseli hukuk araştırmalan dergisi»nın, 1968 yıluun 2. say^ının 21'ind sayfasında şu göruşü ileri surüyorlar: Düşünce alamnda kalmak şartiyle, komunist duşuncenin acıklanması ve savunulması, kanaatımızca, Anayasanın 10,11/2 ve 20'ind maddelerinln bimayesı altındadar... Sayın hocaınızjn bu düşüncelerine sag basm bilmem ne der? Kubalı hocamız, «Marksist. Leoinist, hatta Maoist» değillerdir, sosyalist vs.. de sayılmazlar. Değerli hocamız, Batının «fikir ve irfanı» ile haşırneşir olduklan için «komünist düşünce suç sayılmaz^ diye düşünmektedirler. 1968 yılından bu yana, bilimde ve teknikte çok büyük değişiklikler olmuştur ama sayın hocamızm göruşlerinde, bu konuyla ilgili herhangi bir değişiklik olduğu kanLSinda değiliz. Hocamız, göruşlerinde tutarhdırlar. Kubalı hocamız, aynı dergide yayınlanan değerli incelemesinin 24'uncü sayfaya rastgelen 23 sayılı dipnotunun son paragrafında da şu ilginç gorüşleri savunmaktadırlar: Biz, CHP'nin •Ortanın solu» gibi, bulanık, kaypak, tavizci ve oportinist görunen bir formul yerine. bir nevi «NeoKemalizm» olarak «demokratik sosyalizmi» benimsemesinin, gerek gelişmeler yönüne daha fazla uygunluk, berraklık ve samimilik, gerekse MarksistLeninist gidişi frenlemek bakımından uygun ve mumkün olduğunu sanıyor ve böyle bir gelişmeyi memleketin gelecegi bakımından samimiyetle arzuluyoruz... Kubalı hocamızm bu görüşleri de hiç şuphesiz Ugi çekicıdir Çunkü hocamız, «demokratik sosyalizm»in bir çeşit «NeoKemalizm» olduğu görüşünü ortaya atmgJctadırlar. Sayın hocamızın, kıyıda, köşede kalan bu gdrüslerini, incelenmek ve değerlendınlmek uzere, sağ basının seçkın, etkin ve de yetkin sözcülerine arma&an ederim. NATOya (Bastorofı i . Sayfada) tor tutarında olmuştur. Ylne 1979 yılı içınde savunma harca malarını artıran tek ülke yüzde 7.7 ile Yunanıstan olmuştur. NATO verılerine göre, Türklye'nin savunma harcamaları 1980 yılında toplam gayrisafi mılli hasılanın yüzde 4.7'sinı oluşturacaktır. Bu oran 1979 yılı için yüzds 4.6'dır. Türkiye sa vunma harcamalarının gayrısafl milli hasılaya oranında ABD, ingiltere ve Yunanıstan'dan son ra dörduncü gelmektedir. Bir başka istatistiğe göre d» 1980 yılında kişı başına duşen gaynsafi milll hosılada Türkiye 1.206 dolarla sonuncu gelmektedır. Benzer şekilde kişl başına duşen savunma harcamalarında da Türkiye yin9 63 dolarlo sonuncudur ve kendisini 67 dolorla Portekiz Izlemektedir. Yunanistan'da ise bu TOkam 179 dolardır. NATO'nun üt kelerinden kişi başına düşen savunma harcamalarının ortalamcsı ise 352 dolar düzeyinde dlr. Bu rakamlara karşılık Turkiye. Avrupa'da en büyük orduyu besleyen ülksdir. NATO verilerine göre, Türkiye 1979 yılında 698 bin klşilik bir orduya sahıpken. icinde bulunduğumuz yılda bu sayı 717 bine yükselmlştir. Yunan Ordusu ise 180 binde kalmıştır. Türkiye'yl Avrupa'da 575 bln kisilık bir ordu ile Fransa izlemektedir. Türkiye, asker sayısının toplam çalışan nüfıısa oranında da Yunanistan'dan sonra Iklncl oslmaktedir. Yunanistan'da bu oran yüzde 6 4 iken, Türkıye'de 4.3'tür. Bu alandaki NATO ortalaması ise yüzd© 2.8'dir. olayların ardındaki CERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) olarak ortaya çıkan enflasyo nun, günlük deyışle, her türlu «Kötülugun» temelınde yattıgını bılmeyen yok gibıdır. Onun İCındır kı. fıyat artışlarının denetım oltına alınarak gerlletılmesı ve buna koşut olarok geniş yığınlara az da olsa soluk aldırabılecek ek parasal olanaklar sağlanması bır numaralı gündem maddesi halıne gelmıştır. Bu bakımdan enflosyonla savaşımın başanya ulasması toplumda genel bır istegi, özlemi yansıtıyor. İşte bu nedenledir kl. «nflasyon ve hoyot pahalılığına ilışkin goslergeler büyuk bir dıkkatle ızienmektedır. Ne var ki, bu konularda yapılan resml açıklamaiar ve bilgifer arasında bazı celışkiler bulunduğu özellikle son gunlerde oelırginlık kazanmıştır. Başbakan Yardımcısı Sayın Turgut Özal, bu ytlki fiyat artışlarının yuzde 5565 arasında gerçekleşeceği kanısındodır. Nıtekım, Hukumet Başkanı Sayın Bulent Ulusu da cumartesi günku basın toplantısında bu oranı bır soru üzerine açıklamış bulunuyor. Buna karşılık, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak bütçe tasarısı ile birlikte Milll Güvsnlık Konseyı'ne sunulmuş olan yıllık ekonomlk roporda farklı rakamiar yeralmaktadır. 1980 yılının sadece ilk dokuz ayında toplam fıyat artışları yüzde 69.9 olarak veriliyor. Yıllık ortalama artış İse yüzde 1115'dur. Yine Ticaret Bakanlığı toptan eşya flyatlan endeksine göre, ektm ayı fıyat artışı yüzde 7.2'dır. Türkiye'de enflasyon ve fiyot artışlarını izleyen iki resmi kuruluş vardır. Ticaret Bakaniıfis. toptan eşya fıyatlan ile Ankara ve İstanbul geçlnme endekslerınl duzenler. Devlet İstatistik Enstitüsü onbir ılde tüketıci fıyatlarını izler. YUın ilk on ayını temel alan hesaplamalar, bu yıl ıçında gerek toplam, gerekse ortalama fiyat artışlarının yuzde yüzun altında kalamayacağı gerceğıhe işaret edıyor. Ama buna karşılık Başbakon Yardırr.cısı Sayın Özal'ın sorumluiuğundaki Devlet Pianlama Teşkıiatınm bu konudakf calışmaiarını tam bir acıkhkla bılecek durumda değiiiz. Yalnızca, DPT'nin hazırlamış olduğu tEkonomık istıkrar tedbırleri, uygulama netıceleri» başhklı raporun onıkınci sayfasında, enf.asyonun «Yıllık vuzde 80. ayhk yüzdeShıza eriştiği»nden söz edılıyordu... Enflosyon ve hayat pahaiilıÖı konusundak! resrm ıstatfstikler, celışkiler belki, hesaplamalardaki yöntem farklılıklarından kaynaklanıyor olabilir. Ancak ne olursa o'sun sonucu deĞiştirmek olanaksızdır. Çunkü sokaktakı adam. enflasyonu. resmı verilere çöre değıl, çarşi pazardaki gerçek durumda yoşamaktadır... isı değişimlerinden etküenmeyen eiektrik geçirmeyen i emaye, Polonya (Baştarafı 1. Sayfada) tdevlet aleyhtan sendikalara ya da devletle cıkarları çatı çan gruplaro Izin vermeyeceğini» acıklamıştır. Bilindiğl gi bi Polonya Ordu gazetesinde Pazar günü çıkan bir yazıda da Ordunun cKomunist Partisl nin önderliğindeki düzenl korumaya kararlı olduğu» belir tilmiştir. Polonya Ordu gazetesl Zolniers VVolnosci'de salı günü yayınlanan ikinci bir yazıda «Ba zı kişiler, ışcı sendıkalarını dev lete karşı yoneimiş bir güc olarak görüyorlar. Polonya Halk Cumhuriyetınde böyle güclere yer yoktur» denmıştir. Ya zı şöyle devam etmektedir.. «Polonya'da hic bır sendika ya da başka yasal örgut, kendisi için devlet otorıtesine yönelık hedefler saptayamaz.. Dayanışma sendıkasının da bu tür tehlıkeli eğilımler içinde olmodığını umut ederiz..» ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ öte yandan, Polonya hükü metının oğrencl sendikalarına ilışkin yenı bır yasa hazırlama yı kabul ertığı öğrenılmiştır. Varşova üniversıtesı öğrencılerının bir sozcüsu bu konudaki onerılerini 20 arahk'a kadar hükümete bıldireceklerini söylemiştir. Öğrencıler şımdıkl yasanın kendılerıne hıobır özerklik ta nımadığından yakınmaktadırlar. SABOTAJ Polonya Resml Haber o|ansı PAP ise oncekı gun Katowl ce kömür madenlerinde bazı kuçuk kömür trenlerinin makınalarının sabotaı sonucu bo zulduğunu. bu yüzden işlerın ıkı saat durduğunu bıidırmiş tır. PAP, sabota; konusunda tahkıkat yapıidığını tir. kir ve koku banndırmayan emaye, emaye, asitlere, alkalilere, hertüriü kimyasat maddeyedayanıklı çizilmeye karşı dirençli emaye, metali paslanmaktan koruyan Buzdolabı üretimindetartışilmaz bir kalite ilkesi, bir üstüniük simgesidir. emaye... A E G soğutueulan ve P R O F I L O Elektrikli Gereçler yapımı buzdolaplaıı 4< emaye"nin vazgecilmez olduğu bilinciyle üretilmektedir. *Buzdoiabınız emaye »»se ienra bihnız. (Manajans 2354) 6912 Sahibmden SATILIK KAMYONET 1977 Dodge 200 <45 bin km.'de) Muracaafc 36 45 53