Katalog

İK t on hoftalorda, Katta aytarda eeşffll orgcnlannın sayfalannı çogu kez renkll resımler ve büyük mansetli yazılarla kaployan. •okaktakı tnsanlarm, kahvelerdekı dostlorın, sosyete gruplcrımn sohbetlerının en az ücte blr zomanına konu olan Bulent Ersoy oloyı sonund o oldukca doruk bır noktaya vardı Sülent Ersoy, nedır. kımdır onemlı değıl. Büıent Ersoy'u ılgı merkezı rıdırse getıren, bu ktşının duygusal, o.'gısal ve ruhsal sapmosıyla belırlenen davranış değışıklığıdır Bu davranış değışıklığımn temeimde de cinsei özdeşimint escınsellik yönunde şoşırmış bır duygusal soprra yatmoktodtf. CTMHl!RTYET 4 EKIM 1980 S olaylar ve görüşler Cinsel Ozdeşim ve Toplumsal Sorumluluk Prof. Dr. GOnsel KOPTAGEL İLAL d. 0. Cerrahpoşo Tıp Fakultesi Psıkıyatrl Kürsüsu cfnsei geltslm! strasındakl cevresel toplumsal etkinın rolü bir kural olarok ortaya çıkmışttr. Bu arada, eon yıllann lleo embryo!o|lK araştırmalorında gebelık sırasındo ananın karşılaştığı ba» durumiarın, yo da doğumöncesl gelışim sırasınoa bazı hormon düzens.zllkierının doğacak cocuğun ııerdekı cınsel yönunu kazanmasında sapmalara yatkınlık hazırlayoblleceğı gıul bazı görüşler de ortaya atılmışsa da, bunlar henüz kesın olarak kanıflanamamıs o!up, boyle blr yap sal alttemel var olso bıle doğumsonrass cevresel ortam ılıştklennin nitelığınm yine de karariaştırıcı etken olarak ağır bastığı öne sürülmeHedlr Doloyısıyla. psikolo|lk, sosyolo|lk ve organık araştırmaların sonuclarına dayanan bugünku bılgılerımızle, esclnsellık blr tür davranıştı'r ve doğa amacına aykırı tüm dovranışlar gıbı, bır yerde, has'a bir davranıştır. Burada, kışının cocuk'uğunun ılk cağlarından başlayan ruhsal gehşıml sürecınde, Ben gelışımınae cinsel kımlıgım dcğru yonde, yonl anatomık yapı«ı yönünde olgıloması ve benimsemesl bozulmuştur. Berl yanda, bazı akıl hostalıklarında tüm algı sıstemındekj Bozukluk ve Ben yapısındokı porcalanma ve yıkılmaya bağlı o'arak clnsel ksmlikte de sapmalara ve algı bozukluklonno rastlonılabilir. Yukardo do bellrtlldigt gibi, escmselltk blr davranıs biciml o'arok her zaman var olmuş ve coğu zaman da yoğun tODİumsal baskılar altında bu kimselenn ezılmesıne, uzulmesme yot oçmıştır Kendlsinl anotomik yopısıylo duygusal yönu orasında sıkışmıs kalmış bulon bu kışıler. bu baskıdon kurtulmok lcın duygusal yönlerina uygun bır anatomlk yapıya sahip oımaya her zaman bır özlem cekmışlerdır. Gunümüzün llerlemlş cerrahı teknığıyıe anatomık öncesı Türkiye'slekonomık ve polltık yopısını yınelemeye gerek yok O denlı belırgm ve herkese mal olmuş durumunda kı o donemler. 12 eylül sonrası tcm ona ılkelerın soptanmasından ve yenı ıktıdara. yopacağı gırışımler ıcm cok onemlı iptıclan vermekten başka hıc blr katkısı yok saymak. gal ba en doğru düşunce şeklı Demokrasl ilkelerinın gercekte kaybolduğu blr dönemde, reılme schlp çıkan yenı dönem yoneticıleri, he defleri şu şekılde sırolamıştır: Parlamenter demokraslnln calışmasım engelleyen tüm kurumları yenı baştan düzenlemek. Bunun lcin lylce bozulmuş bürokratık corko polıtıka dışında dinamjzm kazandırmok. Ve en büyük guncel sorunlar, anarşı ve ekonomik car pıklığa Ivedi cczum getırmek. Hıc kuşku yoktur ki. bu c n a noktalar, bugunün cok soncılı Türkıye'sıni cağdaşlaşma cızgisınden uzaklaştıran sorunları dıle getırmektedır Hem de yıllardan ben bıhndığı. ama lylleştırme yönunde en ufak bır aşama kaydedılmeyen yaşamsal sorunları Aralarında öncelık sıralaması yapmak gere ğ\ vardı. Bunu da aktlcı yaklaşımla bu dönem ıktıdarı sağlomış ve öncelık . sonrq!ık tartışmasından konuları büyük öl çude kurtarmıştır. Asıt uzerinde durmayı döşun duğümüz ekonomık sorunlar darboğazında gercekten özlenen blr araştın ve glrlşlmle tu" tarlı ve sonuc vericl blr yöntem yerleştirmiştir. nın j Dünyadakı, ya da ulkemizdekı tek eşcmsel kışî Bulent Ersoy mudur' Kuşkusuz kı hayırî Ancak, buroda durup Bov Ersoy'u bu hale getirwi etkenler.n nel«r olduğunu düşunmek yerınde olur. Eşcınsellık dunyanın en eski coğlonndan t » t\ bılmen bır ıçgüdüsel durtu sapmasıdır Normafde, doğadakı her devınım ve olgu uretkenltğe yönelıktır. Çıçeğ n acmasındon bocegın uçmasmdan, kuşun otmesınden, msanın suslenmeslne değın voran bu devınımler sonunda uretlmın on Kcşulu olan korşı cınsie bırleşmeğe götürur Bazı canlılarda, turlü nedenlerden kaynaklanarrk bu cınsel bırleşmenın y a da yonelmenın eksı'dığl, oksadığı ya da omacından saptığı görulmuştür. Insanlarda bu bozukluk, doğum öncesı olagelmış bazı yapısal aksaklıklara, krcmozom bozukluklan, yo da cınsel organlardakl tkl yönlüluk veya ara durumlara (hermafrodıtfzm ya da ınterseksualıte) bağlı olabıldığj gtbi. coğunlukla ılk çocukluk yaşlorından beri kışl nın icınde gelıştığı sosyal ortomın etkısı ıle aigı fonksıyonları ve kışılık gelışımının olgunlasması sırasında karşılaştığı durumlarla ılışkın olarak ruhsoı ozdeşımınde ve kendı benlığını algılamasında bozı yanlış saplanmaiara ve dolayısıyla cınsel durtülennın ters yönde sapmasma yol acabılır Cınsel bozukiuklar ve sapmalar tarıh boyunca çeşıtlı toplumlarda kımı zaman hoşgörulmüş kımı zoman ceşitli derecelerde ya8ak anıp cezalandırılmış, bazı destan ve efsaneiere konu olmuş am a genış toplum kıtlelennde ve yoygm ahlâk onlayışmda hıc bır zaman tumuyle oncylanıp destek gormemış, daha cok oşoğılannıış. ya da en ozından garıpsenmiştır. Son yuzyılda, Insan hak ve özgürlük kavromları çercevesınde bu konuya da beMI blr onlayış getırılmeye calışılarak, ınsanbılımlerındekl ılerlemeyie ko$ut olorak, cinsel sapmaların da bıllmsel incelemelerlne gecümlştır. Sonucta, bunun organık. ya do ruhsal bır hostofık old'jğu kabul edılmeğe baslanmış ve oroştırmalar bu yönde llerletllmıştlr. Herhongl gorulür organık bozukluğu olmoksızın eşclnse* dürtulerın beltrdığı halierde, Insantn ruhsal yapıiarm görunurde değiştlrHebnmesi okrnokiı bır hale gelmıştır. Ancak, salt anatomik blr gorunum değışmesiyle, doğal, sosyaı. psıkolojık ve ekortomık Kavramların ve koşulların tümür\un üe değ(ştırıiebılmesi duşünulebılir ıri? Duşunulse bıle gercekleştırıleblllr mı* Bu tDrde C8rrahî gırişımlerin bazı ülkelerde yapıldığı bllinmekteOır Ancak, bu da son derece katı blr tckım tıbbî, sosyal ve yasal koşuüarla bağlanmış olup, hâiâ da tartışma konusudur. H&kımlıgın ana kuQlı doöanın düzgun yarattıâı nesneye zorar vermemek, onu bozmamaktır. Bızlm yasalarımıza. göre Ise herhangl cerrahl bır glrışım ancak bozuk ve sağlığa zararlı olan blr durumun duzeltılmesı icin yapılır, Işlevlnf norma! görebılecek yapıdakl bir organlzmaya cerrohî glrişimde bulunmok suc sayılmaktadır. Bunlar bir yano, cınsel kimlık g'uJ sosyal ve yasal yanı ağır basan blr konuria, herhangl bır klmseyi dış görunumuyle başka blr cins grubuna benzetlrken, toplum kurallan cfğnenmfs olmamakta mıdır' örneğın, blr erkeğin anatom* olarok kodın görünümüne sokulması ve böylece topluma salıverılmesl toplumo karsı bir haksızlık. bir aldatma olmoyacak mıdır? Butun bu kuşkular ve tartışmaiar bir yana, eşcınsellık Batı ulkelerinde bazı hak ısteklerıyle dalgalar halınde güncelleşirken, blzde de özellıkle coğu basın organlarımızda escıtısellık ve cınsellık sapmosı konulan fazlasıyla Işîenmeye başlamış, ancak bu Isleylşte, ne vo^ık kl, bılımsel ve gercekcı yandan cok, haber nitelığl yuksek abartmalara sopılmıştır. Bu arada bczı sahne yıldızlarının bu turdekl yaşantılan ve eğılımlerı de reklam aracı yapılarck, dlkkatlarl uzerlerinde toplamaya gidılmış, bazı toplum kesimlerindekl gencler lcın bır özenti halıne getlrilmış, bu ruhsal bozukluk temelıne dayalı sapık durtuler maddesel acıdan cekıci örneklerie BTrer omac Fatînl atmışfardtf. Yıılardır Iziedlğımız, ceşıtlı cınsei sapma duygulan taşıyan, bunlardan be'ki cok, belki az rahatsız olan kımseier arasında, cinsel yapıSinı omeliyatla değıştirmek ısteyenlerin bir kısmında acık, bır kısmında henuz gızlı bır psikotık (akıl hastalığı) durumun olduğunu görmuş, bunun dıçındakı gruplarda ısa, cınsel eğılımlerırıden otüru uğradıkları toplum baskısından amelıyaı yoluyla kurtulmak ısteyenlerin coğunluKia alt kültur ve ekonomık duzeylerden geldığlnı, yeterli bılgıden yoksun olduklarından oturu, böy'e bır amelıyatla gercekten cıns değiştırebıleceKierıni sandıklannı. ya da böyle bır cıns değışırrvnden sonra, gazetelerde ve yayın organlarında reklamlarını gorup. yaşantıiarını ımrenerek izledıklerı kışıler gıbl eğlence dunyasının yıldızları olabıleceklerıne ınandıklarını gozlemlemışlzdır. Buna karşı.'ık, bellı kültur düzeyının Cızerinde oian ve toplumda, gerek mesiek, gerekse sosyal yaşantılorıyla bırer kımlık Kazanmış olon Kimselenn, şapık durtülen ne denli yoğun olursa olsun, bu turde bir değışmeyl dılemedikleri gorulmuştur. Yayin organlarında bu konuların salt hey»can verıci nooer yanlarının ışlenerek halka sunulmasının toplum ruh sağlığı ve eğıtlmı acısınaan ne gıbı zararları bulunduğunu 10 /na yakın bır suredır ceşıtlı vesılelerle duyurmaya; röportaılar, yazılor, sempozyumlar, konferanslar ve bıldınlerle gersk bu gıbı tıbbî gırışımlerı onay layan ve yardımcı olan meslekdaşlarımızı, gerekse haberlerı tek yonlü vermeğe eğılimli basın uyelerınl uyarmağa calışmıştık. Bugün, tüm toplumu rahatsız eden nıtelıktekı blr olay halini almış olan Bulent Ersoy olgusu bunun dramatık bir orneğı olmuştur. Sanatımn gücünden cok davranıs bıclmlerlyle reklâm edılerek diKkatleri üzerine csken kışller böylece vardıkları duzeyde kalabılmek lcın bu davranışlannı gıttıkce abartacak ve hele bu davranışları sureklı konu edılerek onJarı oloy halıne getırırse, bu hasta davranışın iylleşmesı yerine daha cok cığnndan cıkmasına yol acılocaktır Yıne ibret verici bır örnektır kl, blr zamanlar gerek giysılerı, gerek mucevherlerı, gereks9 kazancı renklı resımlerla, büyük puntoiarla ycyınlanan aynı yayın organlarında, bır sure sonra bu kışlnin davran şları aynı hatta daha buyuk puntolarla kınanmış, toplumsal davran'şa aykırı gorülmuş ve yasal organiarın harekete gecmelerı icm uyarılardo bulunulmuştur. Bay Ersoy'un davranışları kuşkusuz onayJanacak davranışlor değıldır, ama bunun bır kao yıl gerısıns döndüğümuzde. onun reklâmını yapan reKlâm aıansının, ışverenının ve yaşantısını abartılmış b r bicımde holka sunarak ken dlsinl gercek olanak ve kışılık sınırlarının üzerine cıkaran yayın organlarının bu sonuc uzerlndeki pay ve katkılcrı ne kadardır acaba? n yuktenme olcbılocek blr tüketım keslmınde fıyatları Karariı bır şekılde Izlemek gerekmektedir. önemli bır başka konu Ise paro hacmf noktasına ilışkindır Türkıye'de yıllordan berl ıztenen poiıtıko, bütce ocıklannın ve KIT'ler fınansmanmın, banknot basımı yöntemıyle özgurce ve kolayca karşılanma8i şeklınde gelışim gostermışttr Enflasyon uzennde önemli olcüde etkın olan bu konuda Ise oldukca dıkkatli olmak gereklr. En önemli ve Türklye koşul larına uygun olarak en can alıcı konulardan bırısı de etkın pl yasa denetımıdır. Bılındığı gıbl, son yıllarda pıyasa denetıml çenış olcude kaldırılmış ve fıyat durumu arztalep yapısı cercevesınde pozar ekonomısl kurambnna terkedıimıştır. Bu gorüntu Ise enflasyon nedenlerınden cok onemlı bınsl olarak ps koloıık etmenlerı ön plona cıkarmıştır. Bugun Istemi en az ve sunumu en kolay ve bol o~ lon mallarda bıle fiyat artışı önlenememektedır. Enflasyon ekonomlslnln gercekten duşündürucü cok bo yutlu konularındon bınsl d«, yıllardan beri ihmal edllen sermaye piyasası ve vergl slstemlndekl adaletsız yopıdır. Stokcu, karaborsacı ve tefecl kesim tam anlaniıyla ekonominln tahrip edicl ana odağı olmuş, tasarruflan yönlendırme, uretım ve yatırım arasında blr denge kurma olanaksızlaşmıştır. Bağlı olarak bankabanker arasında yoğun bir catışma ortomı oluşturulmuş, sonucta nlhal yük genış kıtleler üzerine binmıştlr. Sorunları daha da alt gruplara ındırmek ciası. Ama ana cö kuntu mihroklan olarak bu dört asal konu, ekonomıde duzlüğe cıkış hareketınde, Işbaşındakl yenı guclen en cok meşgul edecek konular olarak gozukmektedir. rH = ı ı Hayvanlar Dünyasından.. urbcğa, su Içinde blr balık gördü. Balık suyun Ipeğır»! gümuş bır makos g1W IWy» tfr Clyordu. Kurbağanın lcl gıttı: Balık, dedı, semnle arkadaş olalım Böiık baktı; eğer dılı olsa şöyle konuşaoaktı: Benım senınle ne ılışkım olabılır'' Ben dentztn derınlıklerınde yuzenm; sen kıyının camurunda debolenırsın; Bana susmak sana şamato etmek yaroşır. K Yengec toporlok bir yo^ttktır. «ârt vuruyüsiüdur, lopal dilenci gıbı seker. Tannnın buyruğu öyle Ama yengec dermiş kl: Yılan olsam hep surunecektlm; basımdon otta toşı. kuyruğumda sıtem yarası eksik olmıyacaktı. Tllkl yol başında durmuş soğı solu gözettyordu. BaMı kl kocan.an bır kurt, yaman bir coban köpeğtyto dostluk ederek gelmektedır. Merak edlp sordu: Dostluğunuzun gerekcesi ne? Köpek: Kurt dun surümüze dalıp bir koyun kapmıştı. Pesınden koştum. yetışemedım. Gerı döndüğum zaman cobon bana bir sopa cektı. Ben de çobana, kızıp eekl düşmanımlo dost oldum. Oemek kı dostluğumuzun ge. rekçesi cobandır. Tavus kuşu bchcede bir korga gördü. Iki yaratık bırbırlerinı suzmeye başladılar. Tavus kıfikançlıktan catlayayazdı: Ayağıno gıydığın şu kırmızı clzmeler bentm sır> malı atlastan ve renk renk ipekten gıysılerlmle blr değer kazanır. Anlaşılıyor kı yokluk gecesınin karonlığından vorlık dunyasının ışığına kavuşurken sen benım cizmelerımı calmışsın; bona da sana layık kara pabuclar kalmış. Karga: Hayır, diye bağırdı çlrkln seslyle, eentn kafta nm benım guzsi cızmelerıme yaraşır. Dunyaya ge'ırken uyku ile uyonıklık arasında sen o clrkın'baş'nı benlm g ysılenmın arasından uzatmışsın, ben bu kara kaftana kalmısım. Otlar arasındokı kaplumbağa kavgayı duydu: Bre nankorler, dıye seslendi, ya benım gıbı bır ömur boyu şu kumbetı s.rtınızda taşısanız ne oiacaktı? Karga uctu, tavus yürudü, kapiumbağa başım kümbetinın ıcıne cekıp uyumayo başladı. Blr karınca kendl ağırlıgının on katında blr çeklrge ölusunü surüklemeye calışıyordu. Tılki güldü. Bu ne ıştir Tanrım, bir sıcrayışta kendl boyunun on katında yol alan cekırgeyı, şımdl kendısınden on kat kucuk karınca yerde suruyor. Tanrı tılkıyı duyup yanıtladı: Ölüylo dırl arasında kıyaslama, doğanm montıflına denk duşmez; sana verdığım aklı tyı kullanmıyorsun, Sırtlan tılkıyl tuzağa duşurmüş paralamak İcin dlsterinı sırtına gecırmışti. Tilki yalvarıyordu: Ey hayvanların en soylusu, ne olur benf bırok, etlm serttır, mıdene dokunur. Sırtlan tınmadı. Tılkı başka yol denedi: Pekı, anladım; sen benden intlkom almak fefyorsun, cünkü karının dostu oıduğumu bılıyordun Sırtlan Iftırayı duyunca yanıtlamak İcm ağzını actı... Iste o dakıka tılki sıcrayıp kurtuldu. • • • • OKTAY AKBAL EVET HAYIR Atatürk'ün Özlediği Amaç Neydi? Kararlı Ekonomi MEVCUT KAMBÎYO KARARLARININ VE ULUSLARARASI BAĞLANTILARIN AYNEN GEÇERLt K1LINMASI İLE EN AZINDAN SANCILARA NEDEN OLACAK YENİ GELİŞMELER KAYNAĞINDA ÖNLENIVIİŞTtR. • tatürk'ten Hatıralam okumayı surdüruyoruTT (•) Anılara her zaman guven duymam. Cumhuroaşkanlığı eski Genel Sekreterı Hasan Rıza Soyak'ın anıları arasında tartışma goturur yerlar de var. Anuar bır kışının gozlemıne, o gozlemden belleğınde kalanlaro dayanan anımsamalorüır. Kışı, gunü gunune not da almış olsa, o notlarda bıle kendı tutumu, beğönisi. özlemı ağır basar. Bu türlu duşüncelerte okumak gereklr anı kıtaplarını. Gecen yazımda. Ataturk'ün 1930'larda Avrupa'yı kaplayan dıkta yonetımlen karşıs.ndakı kesın tutumunu gosteren bır ılgınç bolümu sunmustum Tek partı Içınde bır yönetıcl azmlığın kesın egemenlık kurma3indan, bır çeşıt 'faşıst' kafanın ortaya cıkma heveslerlnden kaynak'aran yenı bır partı tüzüğünun Ataturk tarafındun nasıl engellendığıni gormüştuk. Ataturk ılk fırsatta con partıli, çok duçuncelı, cok göruşlu bır demokratn duzene geçılmesınaen yanaydı. Buna ıkı kez gırıştı yaeorrnndo. iK'Sinde de başarısız, sonucsuz Kaldr ama hep ıstedığı, gerek haU egemenlığıydı Soyck. 1930 ılkyazında AtaturK'ün Antalya'ya yoptığı bır gezıyı anlatıyor 6 mart 1930 gunu Ataturk Antalya ya gelır. Izmır'den yola çıkmış. halkla goruşerek, gorerek. .nceleyerek Antalya'ya varmıştır. Bırlıkte hazırlanan eve gelırler. Soyak. şoyle anlatıyor: cRefakotmd» buiLinanlafdan bıraz sonra sofrada buluşmok uzere ayrıldı. benı yanına alarak odasına gırdı ve kapıyı kapattı bır koltıığa vığıiır gtbı oturdu. elıyle ısaret ederek benı de oîurttu Cok yorgun. düşünceli ve Sinlrti görünuAıaturk'un bır yurt gezısmm hemen ardından yaKın sırdası sa/dığı bır k.şıye anlattıkları bır bunal.m sonucu .çtenHK.e soylenmış sözlerdır. Ilk bakışta bir umutsuıluk bır yılgınlık anlamı taşır bu sözler... Ama gerçeklerı goen gostermesmı bılen. dolayısıyla o acıların usîjne usîune gıtmekten kacmmayan bır devlet adamının nıtel.ğinl de yansıtır. O Antalya akşamında Atoturk'un. Soyak a sovledığı sozlen olduğu gıbı okuyalımtBunal.yorum cocuk. büyuk bır ıstırap icmde buno1,/orum Göruyorsun yo. her gıttiğımız ye.de mutemadlşıkâ/et dınl.yoruz. Her taraf der.n bır yokluk. y en dert madd. ve manevı bir penşanlık ıcmde. Ferahlatıcı peK az şeya rastlıyorum, maateessuf memleketın hakıki durumu bu ışte Bunda bızım gunohımız yoktur: uzun yıllar hatta asırlarca dunyanın gıdışınden gafıl. bır takım şuursuz ıdarecılenn elmds kalan bu cennet memleket. dLşe duşe şu açınacak hale düşmüs Memurlanmız henuz ıstenıısn sevıyede ve kalıtede değıl, çogu gorgusuz, kıfavets.z ve şaşkm Buyük ıstıdatlara mal.k olan zavallı ho.K.mız >se. kendısıne mukaddes akıdeler şeMınd» te'k'n edılen bır sjru botıi göruş ve man.şların tesııi a'tında uyuşmuş kalmış » Atoturk onemlı noktaya şu sözlerie değinir daha sonra «Bu arada benı en cok üzen sev nedır bılır m'sın? Halk.T.ızın zıhn.nde Kokleştırılmış oion. her şeyi başta buluncndan Deklemek itıyadı Işte bu zihn.yetie. herkes ba/uk bır tevekküi ve rehovet ıcmde. bütun ivılıkleri bir şahıstan yanı şımdı benden ıstıyor, benden beklıyor. fakat n.hayet ben de bır ınsanım be b'rader, kutsı blr kuvvetım yoktur kı...» Ataturk'un gozterı dolmuştur. ellen hsflfce tltremktedi' Soyak durumu anlor, ododon dışarı çıkar, Ataturk kahvesm ıçtıkten scnra «Her ne hal ıse yeise değıl *c;to ufcK bır iereddude dah( düsmeye mahal yok;ur» dver&k «adamsızlık». vant luz^ian kışılenn vokluâu>'un en onemlı neden oidugunu söyter, tGrttşmo ortamının varat Imosının gerekl.tığı uzennde durur. «Ha bck cocuk Işie müh.m nokta budjr» dıyerek büyuk oz^ îe^i'rîn ne o'duğ nu şu sözierle dıle getırır: tMemleketi csğdaş rremleketler sevıyssıne getırmek icm yapılacak devnmler o'ayhınde tartısmalara meydan vermernek. her sam m, ve avdın vatanpsrverın kabul ettığ, bır zaru^ettir Fakat oyn. derecede zorurl olon bır şey daho var Inkıiap esaslan dı$maaKi meseleienmızl imkân nısbetnde en Ivı, en verımlı hol şekılierıne boğlomak. Bu oncak Karşılıklı, acık serbest ve cıddl ve samiml tortısmaıoria temın edılebnır. Bınaenaleyh blz, blr an evvel Meclıs'te böyle bır cıhaz, bir serbest tenkit ve munakaşa chazı yarotnaya bakmalıyız» Goruvorsunuz, Ataturk «tek bır partl»nln. ve o tek panının belırlı güclu kışılerlnm yönettıği blr TurVtye Istemlyordu Coğdaş uygarlık düzeyine varmanın yolu, acık tartışmadan. değlşlk düşunce ve göruşlenn uygarca yazılıp konuşulduğu brr toplum yaratmaktı. Atatürk'ün tüTi konuşmaiannm, vazılarmın, hep bu omoca vönellk oidjğu göru'rnektedlr. fi Soyai"îa bu anılsn tç EanSssı «feffl T«pı »o Ere<9 Bankası yayınlan ansnıd» çıtanştır. GegeD » «MMlttr, öıur ditertm. yordu » Faik Y. BAŞBUOköşekopmaco oynanmaya bos lanmıştır. Vakından izienmekte olüuğu g bı Turk.ye yosalardart va na yoksun bır ulke değıldtr Hatta daha da onemlısı uygulamo hataları har'C rrevcut hü kumler coğu kez yeterlldır de Bu cok önemli bır özelllktır. Onun ıclndır kl, bu gercek ışıÖında ilk soylenen şu olmuştur. tMevcut kambıyo kararlan ve uluslararcsı bağlantılar aynen gecerlidir. izienmekte olan tüm ekonomık karorlor yururlükte kalacaktır.» Böylece en qzından daha bu vük sancılcra neden olacak flelişmeler. kaynağında önlenmiştır. 1980 gundeminde devamlı yer alan bır faiz kararton sözkonusudur. Borc tasfıyesı ve ikili anlaşmalar bulunmak tadır. ihracat özendırıml ve seferberlıği yer almoktadır. Ûc ret dengesizlığı ve vergl adalet sızliğl devamlı gündemde tutulmaktadır. mento arltmetığl Insafındon kurtularok ulusai yorara yonellk somut glrışımlerde bulurtabılecak güclü blr karar organı cluşmuştur. Başarı şansı btr cok acılardan cok guclü, buna karşın Jcıne qırebıisceğı zaoflar, teknık konular do vardır. Bunlan bır kaç noktada özetleyebıllr'Z: Öncallkle dikkat ceken ko nu ücret dengesızlıği ve duran sonayi carkıdır. Bilindiği glbl 50 binln üzerınde işci 12 Eylui öncesınde grevde bulunmoktaydı. Katma değer analizi ve gercek boyutlu bır ücret değerlendırımi yapılmaksızın devre dışı kalmış bu kesime 12 eylul iktıdarı en azından şhndllık akılcı bır şekılde yaklaşmış ve % 70 avans zornlı odemeyle tüm grev len kaldırmıştır. Uretım tıkanıklığı ve arz yetersızliğl gibi acılardan bokılabılecek bu konuda dıkkatten kacırılmaması gereken ikincl nokta bu kesım dolayısıyle yaratılacok talep artışı ve daho cok günlük yaşamla ilgilı tuketım kesıminde etkısıni gösterecek böyle bir ortış nedeniyle fıyat hareketmın ne olacağıdır. Başka deyişle av f Urün Yöneticileri •PRODUCT MANAGER) VE Sekreter Merfcezl yun dışında olan buyuk bir ilaç firması, ORON YONETİCILERİ ( Product Managar) ve PAZARLAMA 8ÖLUM SEKRETERİ âramaktad.r. PRODUCT MANAGER : Yaratıcı ve araştırıcı kiyüiğe, ikna kabilıyetıne sahıp; belırlı ilaç gruplarındaki ürünlerin araştırma.geliytirme tafhasından pazarlamasına kadar tüm »orumluluğu taşıyabilacek ; Avrupa'daki merkezte irtibatı yürutmek için çok iyi ingilizca bilen, yurt içi v» dış »eyahate mani hali olmıyan, T.C. vatandaşı eleman SEKRETER : İyi ingilizce bilen, seri daktilo yazmanın yanısıra diğer sekreterhk bilgılerine »ahip ; sorumluluk yüklenebiltcak, grup çalışmasına alıfik bir bayan eleman Seçılecek alemanlara tecrube ve ehliyetlerine uygun cazıp bir ücret. ikramiye varilecek, tatminkâr sosyal haklar «ağlanacaktır. Adaylann kısa özgaçmislerinl ve vesikalık fotoğraflarını içeren basvurularını Personel PK, 798 Sirkeci, istanbuf adra*ıne en geç 15 Ekim 1980 tarihine kadar yapmalan rica olunur. ARANIYOR Elkonomideki hastalık Türkıye'de yıllardan bert Izlenen politıkanın esas özellığl şu Idi Etkenı ne olursa olsun getirılen kararları kısa süre İcınde başka etkın ve polıtık düşüncelerle değiştirmek ve ye rıne bır başkasını koymak. Böy lece aylık denılebılecek kısa sureler icınde ekonomı. eıeştıH ve öniemler laboratuvarma donuşmüş ve ne lyıleştırme ne de olumsuz acılardan hıc bır gırışımın sonucunu almak müm kun olmamıstır, Hem bılım cev relerı hem de uygulayıcılar txlerek ya da bılmeyerek bu kutuplaşmalar icınde yer alarak, uzun surelı ve kdranı polıtıka mahrumu Türkıye'yı adeta askı do tutmuşlardır. Şımdı ıse, tarıhı cok venı olan mevcut eko nomık kararları ısrarla ayakta tutmak ve uzun sure sonuc ve rıcl şekılde denemek Bu koşul lcr altında bu tutum ısabetlıdır. Bazı acıiarüan sakıncaiı gözüken bır pofıtıka olarak değerlendırenler cıkabılir. Ama Türkıye'de ne antı enflosyonist glrlşlmler, ne de ekonomık kurumların dinlmizin kazanmasından yano dığer parasal operasyonlor uzun omuriü oirnuştur. En cok uc bss ay İcınde denenecek başka blr secenek kalmodığı halde, avnı yöntem!er orosındo odeto Bir şans ve seçenek Işte bu denll önemli ve koypak sorunlara karşın. şlmdl tek vücut hallndo konular üzerine gıdebllecek, kılıtlenen parto clemeVrier 6 Vlodern Kgitim Fpn I )pr<:anp<;i eşikta^îstanbul 6127//61/607 ABONE ÜCRETLERİ 7urt Kl » 0 «00 1.800 S.5TC 7urt<ll$! «00 18O0 »^00 7 JftO Cça» Ocred gmpIarTa »e agırlıe'A g8re aync» uygTilsnır Ac&are Aboos T » tisn Tel • 18 33 38 iMİILIZCE.EkkTidönemi kayrtlan 7l43î64S2\i24 T.taim. Aydcdr CKI NO 9 (A|ans 70 212) 5590 SaMM : CuTnnuılyet Uatbsaolık «• GazetedUk TA Ş a i n » . NADtB NADİ • G«neı VayiD S VazüçleB Oklaj KUETBÖKE MOdürU : • MCessese MfidürtJ • Cmtne OMKJJGtL • Basan s« yaraü Csımisuılyftt Matbaacılı* »e Ga2€*ec!»k 1 . 1 8 Cagsofln Tflrkoea» Csd No : 38 « Poets Kutmu. M6 tSTANBm, Telefoo • * 87 0* BASIN AHLAK T4S.4SINA CYMAV1 TAAHH'JT EDEB %• BÜBOLAB . A.NKAKİ Kcmur Sçlra* U/* Venlşehlı Tel : 17 58 S 17 5» 6* 18 3 3 » • tZMIR: Halit Zlys Bulvan No 65, KM 3 Tel . 35 47 09 13 12 30 0 4D4NA : Ataturk Cad Iflri Havs Kurumu U Ham Kat : 3 Na : 13 Tel 14 S50 1B » 1 CUMHURİYET TAKVtM 4 EKtM İSSO t~mF»% S 1« rfetiKÖ 16 19 G3aef S^7 Akjam Ö£le 13 03 I s s I.I.T.I.A. EKONOMİ FAKÛLTESİ DEKANLIĞINDAN Master w Doktora ööretlmine Kosım oyında baslanacaktır. Jsteklllerin îlglll yonetmeîlk hükumîerlne gore F* költe Sekreterllğıne 10 Ekim 1980 günune kadar başvurmaları duyurulur. 18*8 S018