15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ON CUMHURİYET 19 EKİM 1980 Ordudaki «ameliyat»a ilişkin haberimiz üzerine sorguya tutuluyorum. 28 emmuz sonlanna doğru bir akşam Ankara temsilcimiz Ecvet Güresin telefonla beni aradı. Flaş haber: Milli Birlik Komitesi büyük bir hazırhk içindeymiş. Orduda benzeri görülmedik bir tasfiye hareketi gerçekleştirilecek 58 bin kadar subay bir kalemde emekli edilocekmiş. Ecvet heyecanh konuşuyor, haberin son derece güvenilir bir kaynaktan alındığını söylüyordu. Yann yayınlarsak tüm gazeteler atlatılmış olacak, haberimiz ortalıkta bomba gibi patlayacaktı. Hiç duraksamadan «acele etmeyelim, bekleyelim» dedim. 27 Mayısın üstunden iki ay ancak geçmişti. Ruhsal çalkantı henüz durulmamıştı. Olağan dışı bir ortamda yaşıyorduk. Böylesine önemli bir haber. doğru bile olsa, nereye varacağı bilinmez tepkilere yolaçabilirdi. Flaş haber vereceğiz diye kamuoyunda telaş uyandıncı, belki karşı devrimcileri harekete geçirecek davranışlardan sakınmalıydık. «Haberi bekletelim, sırasında yayımlanz» dedik. Olur şey degil Nddir NADI'nin anıları tensikat (ameliyat) gerçekleşörllmek üzereydl Matbaadan Ankara'yı aradım, Ecvet Güresin'i bularak bekletilen haberi derhal yayınlamamız gereğtni söyledim. HABERİ PATLATIYORUZ.. rtesi gün Cumhuriyefte sekiz sütun manşet olarak Şu başlıklarla haber kamuoyuna duyuruldu: 235 general ve amiral emekliye sevkedildi. » Kara Kuvvetlerinden 5 orgeneral. 13 korgeneral, 54 tumgeneral, 108 tuğgeneral, Deniz Kuvvetlerinden 1 oramiral, koramiral, 3 tümamiral, 9 tuğamiral. Hava Kuvvetlerinden 4 korgeneral, 7 tümgeneral, 14 tuğgeneral. Jandarmadan 5 tuğgeneral. Bu haberin altında, yine büyük puntolarla Milli Birlik Komitesinde bulunan general ve subayların «tekaüde ayrılmayı talep ettikleri» bildiriliyordu. Devlet Başkanı Orgeneral Gürsel'in bir gün önce açıkladı ğı «ameliyat» ne dereceye kadar adilane. dürüst, hakka ve hukuka uygundu, bu konuda herhangi bir yargıya varacak du rumda değilim. Meslekten bir asker arkadaşımın sonradan açıkladığı üzere bir orduda 235 general ve amiralin hep işe yaramaz kişilerden oluştuğunu kabul etmek. o ordunun toptan güçsüzlüğünü ilân etmekten farksız bir yargı olurdu. Gidenlerin arasında değerli komutanlar kuşkusuz vardı. Ne yaparsınız ki işin içine politika kanştınlmış, ordu kadrolan gereğinden fazla şişiriimiş, piramit neredeyse baş aşağı edilmişti. Milli Birlik Komitesinin göze aldığı cesaretli operasyon (ameliyat) sonunda Türk Ordusu Albay. Yarbay. Binbaşı dahil yaklaşık beş bin evladmdan aynlmakla daha dinamik. daha atılgan bir iç yapıya kavuşturulmak isteniyordu, E T İLGİNÇ BİR TELEFON KONUŞMASI iz arkadaşlarla durumu genel çizgileriyle olumlu açıdan ! saptamaya çalışırken Ankara'dan acele bir telefon: Nadir Bey? Efendim. Ben Muzaffer Özdağ, Milli Birlik Komitesinden. Sizinle görüşmek istiyorduk. Buyrun. Telefonda olmaz, Ankara'ya teşrifinizi rica edeceğiz.' Benim burada işlerim var, siz İstanbul'a gelseniz? Artık bu şerefi bizden esirgemezsiniz!.. Peki. yann akşam oradayun, saat beşte sizi Mecliste bulurum. Bekleriz. Bu Muzaffer Özdağ dedikleri benim oğlum yerinde bir adam. Bir devrim komitesinde yeralmış olsa da buyruk verircesine bu denli yüksekten konuşması canımı sıktı. Ordudaki tensikat haberini günlerce bekletmiş, ancak Devlet Başkanının «ameliyat» ı resmen ilân etmesinden sonra bütün gazetelerle birlikte yayınlamıştık. Beni Ankara'ya çağırmalannın nedeni bu olmamalıydı. Acaba ne? ORDUDA «AMELİYAT» OLAYINI GÜRSEL PAŞA İSTANBUL'DA TOĞRAFTA GÜRSEL, İSTANBUL VALİSİ REFİK TULGA İLE... AÇIKLADI. FO BENİ SORGUYA ÇEKMEYE CALIŞAN YÜZBAŞI ÖZDAĞ İLE YILDIZIMIZ HİC BARIŞMADI... Bir kaç gun sonra Harp Akademisinde diploma töreni vardı. Ben de çağnlıydım. gittlm. YILDIZ'IN YALDIZU SALONLARINDA ıldız'daki tören gerçekten parlak oldu. Başta Orgeneral Cemal Gürsel. Genelkurmay Başkanı Ragıp Gümüşpala. 1. Ordu ve Şıkıyönetim Komutanı Muzaifer Alankuş, İstanbul Valisi Refik Tulga, Belediye Başkanı Şefik Erensü. Üniversite Rektörü Sıddık Sami Onar, profesörler, yüksek rüt bell subaylar. kalabalık bir çağnlı kitlesi Yıldız'ın yaldızlı salonlarım tıkhm tıklım doldurmuştu. Kurtuluş Savaşı kahramanlanndan Fahrettin Altay'a Cemal Aga özel bir saygı gösteriyor, yaşlı Paşa'nın oturduğu koltuktan kalkmama sı için ısrar ediyordu. İstiklâl marşından sonra kürsüye gelen Akademiler Komutanı Korgeneral Hüseyin Ataman kısa bir konuşma yaparak genç subaylara orduda alacaklan yeni görevlerinde başanlar diledi. Bir kaç heyecanh konuşma daha oldu Arkasından diplomalar dağıtıldı. Kurmaylığa yükselen genç subaylar arasında 27 Mayısın hazırlanışına katılmış üç kişi vardı: Binbaşı Münir Köseoğlu, Yüzbaşı Muzaffer Özdağ vo Yüzbaşı Numan Esin. Y I ÖZDAĞ'IN TELEFON DAVETÎ ÜZERİNE ANKARA'YA GÎTTİM, 56 MBK ÜYESİ İLE MECLİS BİNASINDA BULUŞTUK. HAVADAN SUDAN BİR KAÇ LAF. SONRA KONU: CUMHURİYET'TE ÇIKAN FLAŞ HABERÎ NEREDEN ALMIŞTIK. BU ÇOK TEHLİKELİ BİR ŞEYDÎ, GECE ÜNİFORMALARI, SİLAHLARI İLE YATMIŞLARDI. EN ÇOK MUZAFFER ÖZDAĞ KONUŞUYOR, EN HEYECANLI O GÖRÜNÜYORDU. BAKTIM SORGU SUALİN BİTECEĞİ YOK BEN DE SİNİRLE.NMEYE BAŞLADIM. TARTIŞMAYI KISA KESMEK GEREKİYORDU. "I KASVETLİ ODADA BİR GÖRÜŞME rtesi akşam saat beşte eskl Meclisin kapısmdan girdim. Yukarı kata, arabesk eşyalarla döşenmiş geniş Dir odaya aldılar. Burada vaktiyle Adnan Menderes. Fuat Köprülü, Fevzi Lütfu Karaosmanoğlu ve Samet Ağaoğlu'yla bir kez buluştuğumuzu anımsadım. Sedef kakmalı koltuklan rahatsız. insanda yabancıhk duygusu uyandıran kasvetli bir yerdi burası. Odada beş altı kadar Milli Birlik Komitesi üyesi vardı: Muzaffer Özdağ, Orhan Kabibay. Münir Köseoğlu. Fazıl Akkoyunlu. belki bir iki kişi daha. Kahveler geldi. havadan sudan bir kaç laf. Sonra konu: Cumhuriyefte çıkan flaş haberi nereden almıştık? Bu çok tehlikeli bir şeydi. Binlerce subayı ilgilendiriyordu, orduda tepki uyandırabilirdi. Dün gece üniformaları ve silahlanyla yatmışlar, her an tetikte beklemiş lerdi. En çok Muzaffer Özdağ konuşuyor. en heyecanh o görünüyordu. Haberi önceden duyduğumuzu. öneminj gözönünde tutarak günlerce beklettiğimizi, ama Devlet Başkanı resmen açıkladıktan sonra yayınlanmasında bir sakınca görmediğlml söyledim. Bir turlü tatmin olmuyorlardı Sanırım onlan en çok urküten Gürsel'in «ameliyat» sözünden çok bizim şu kadar general, şu kadar amiral diye verdiğimiz kesin rakamlardı. Doğruluğunu kendilerinin de bildiği sayıları yazmamalıymışız. E O ORDUDA YAPILACAK AMELİYAT D iplomalann dağıtımı sona erince sözü Devlet ve Hukümet Başkanı Orgeneral Gürsel aldı. Genç kurmaylan kutladıktan ve «sakın siz de ihtilâl yapmaya knlkışmayın, olan biteni unutun» anlamına gelen nasihatlerden sonra şu flaş sözleri patlatti: «Türk Ordusu senelerden beri maalesef politikaya alet edilmiş, ordu bünyesi hastalanmıştır. Bu hasta bunyeyi ameliyat etmeden sağlam bir hal e getirmeye imkân yoktur. Bu ameliyat yapılacaktır. Fakat bu ameliyat fevkalade adilane, fevkalade dürüst. fevkalade hakka hukuka riayet edilerek yapılacaktır.» Cumhuriyet: 3.8.1980 Artık durum aydınlanmıştı. Ankara büromuzun bir kaç gun önce verdiği haber doğruydu. Orduda büyük çapta bir Sigara çokuluslularının yeni hedefleri: 3. Dünya Dış Haberler Servisl Tüketim ilişkilorl. öretilen malın tüketileceği ülkelerin boyutlorını oştığında. ortaya tçokuluslular» kavramı cıkmış ve bu yapıdaki, çoğu tekel nitsliğindekl dev kuI TÜRKİYE'YE DE GİRruluşlar ürünlerini tükstecek yenl pazarlar araMEYE ÇALIŞAN B.A.T maya koyulmuşlardır. Bugün ıçin, insanın oırakamayacağı alışkanlıklor üzerinde oynanon oREYNOLDS VE PHIyunlar do büyük ölçeklere ulaşmış ve sigara koLIP MORRİS BAŞTA nusunda dünya çapında bir yarışa neden olmaÇİN OLMAK ÜZERE ya başlomıştır. TÜM «MÜMKÜN PA1980'LERİN KÂRLI ALANI: Dünyamn önae geıen üc büyük sigara çokZARLAR»! YOĞUN Bİııluslusu: Phiiio Morris. R.J Reynolds ve B.A.T.'ÇİMDE ZORLUYORLAR. nin. 1980'lerin kârlı alani olarciK başta Çin Holk Cumhurıyeti olmak koşuluylo ceşitli Uoüncü Dünya ülkelerini, özelükle de Orta Doğu ve Afrika'daki cgenış pazarlarıı gözierine kestirdikleri I B SAĞLIK UZMANLARI, ı görülmektedir. Nitekım Reynolds, bir yandan Cin pazarını I ÇOK ULUSLULARIN ORI elde etmek ıçin yoğun girişimlerde buiunur ve bu 1 TA DOĞU. ASYA VE I «engin» ulkeds bir fabrika acmaya cabclarken; AFRİKA'YÂ KATRAN bir vandan da Brezilya'daki pazar etkinliğini ar I tırmaya yönelmış ve bu alanda B.A.T. ile yoğun VE NÎKOTİNİ FAZLA | bir savaşıma gırışmıştir I SİGARALAR SUNMASIı Bu arada Ameriko Birieşik Devletlerl'nin «1 NIN «YENİ SAĞLIK ' numaralı» dışsatımcısı niteüğini koruyan Philip Morris de ünlü Marlboro'lorını dünyanın 170 ül I SORUNLARI» YARATAI kesinde şu ya da bu koşullar altındo pazarlayıp • CAĞI GÖRÜŞÜNDELER. satmaktodır. Bütün bu savaşımın temellnde: «Sigara endüstrisinin gslişip genişlevebilmesinin tek mümkün alanının gslişmekte olan ulkeler» olması gerceği yatmaktadır Gerçekten de 1980 yılı başlannda belirglnle ğunu bulamayacaktır. Oysa, özellikle Latin Ameşen bir eğilime göre, örneğin BAT. ABD. Fede rika Afrika'nin büyük bir bölümü ve Endonezya' da kurulu «yan üniteler»in sağlayacakları kârlar, ral Almanya gibi iki büyuk pazarında zarara geç hâlâ çekici ve iştah açıcıdır. tiğl gibi, Avrupa'nın diğer ülkelerinde de umdu ı GAZETEYİ YÖNETEN KAFA KB1Dİ? | çlerinden biri: I Bu gazeteyi yöneten kafa kimdir? diye sorunca nezaketle: Ben olduğumu zannediyorum. dedim. Baktım sorgu sualin biteceği yok, ben de sinirlenmeye başladım. Tartışmayı kısa kesmek gerekiyordu. Bir dakika izin verin dedim, siz devrim yapmış. yönetime el koymuş kimselersiniz Ister gazeteyi kapatır. ister beni tutuklarsınız. Karşınızda hesap vereceğimiz yasal bir kuruluş yok! Ama rica ederim. bana karşı burada (Tahkikat Komisyonu) yöntemlerini uygulamayımz!. Bu sözlerim üzerine tutumları birden değişti «Estağfurullah. ne münasebet. işte arkadaşça dertleşiyoruz» özürleri arasında iş tatlıya bağlandı. Birden aynlmamak için söyleşiyi bir süre daha uzattık. Devrimciler olarak neler yapmak istediklerini anlattılaı Baştan beri olduğu üzere en çok Muzaffer Özdağ konuşuyor Orhan Kabibay ise sivri uçlan törpülemeye çalışır bir tutum içinde görünüyordu. Aman efendim. neler yapacaklarmış genç devrimcilerimiz. Cniversite reformu Basın reformu, Sanayi reformu. Öğretim reformu. Toprak reformu. vb.. ARAZİNİZ VAR MI NADİR BEY? Benzer şekilde Phillp Morris"ln gecen yıl Orta Doğu ve Afrika'daki kârlan çok büyük boyutlara ulaşmakta ve gelecek için de umut verici olmaktan gerl kalmamaktadır. Aslında cokuluslu slgara tekelleri, Oçüncü Dünya'daki atılımlanna çok önceden başlamışlar, örneğin bir BAT Dundan 20 yıl öncesinden hazırladığı girişimleriyle mal varlıklarının yüzde 20'sini Latin Amerika. Afrika ve Asya'daki «tüketîci ülkelere» taşıyıvermiştir. ingilizlerin ünlü «Rothmans»ının yalnız gecen yıl Orta Doğu'ya 12 milyar sigara yollamış olmasının anlamı da açıktır... Işin kazanç yanı doğrudan doğruyo çokuius luları ilgilendiredursun, uluslararası sağlık örgütlerinde çalışan uzmanlar, Üçüncü Dünya'ya yöneltilen bu yoğun satışların yakın bir geıecekte, gelişmekte olan ulkeler clarak da odlandırılan bu kesimde önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğı görüşunü savunmaya başlamışlaraır. lsun demekle reformlann olamayacağını. bunlann ciddi ön çalışmalara bağlı girişimler olduğunu. örneğin toprak reformu konusunda çok dikkatli davranmak gerektiğini söylediğim zaman nedense benimle yıldızuıın banşmadığmı sez diğim Muzaffer Özdağ hemen atıldi: Araziniz var mı Nadir Bey? Aklı sıra düşüncelerimi kendi çıkarım doğrultusunda savunduğumu üstü kapalı ispatlayacağını sanıyordu. Arsam bile yokJ Deyince bir yanıt bulamadı, şaşırdı kaldı Bununla birlik te Meclisten ayrüırken alt kattaki büyük kapıya kadar inerek beni uğurlamak kibarlığınj da gösterdi. BEYNİN URETTİĞİ DOĞAL UYUŞTURUCULAR DOĞUM SANCISINA DAYANIKLILIĞI ARTTIRIYOR Dış Haberler Servisl Amerlkalı bir grup biyolojistin aroştırmalan sonunda doğumda çekilen sancıyı yok edici bir madde bulunduğu açıklanmıştır. New York Hastanesi doktorlarının uzun bir süredir yaptıkları caltşmalar sonucunda, insan beyninde doğal olarak var olan ve cdoğal uyuşturucular» olarak tanımlanan bu maddenin sentetik olarak üretilmiş biçimi fareler üzerinde denenmiş ve olumlu sonuc alınmıştır. Endorphins olarak isimlendirilen bu kimyasal maddelerin. canlıların doğum sırasında cektikleri ağrıları. cocuğa ve ana sağlığıno herhangi bir zarar vermeksızin çriderdiği. doktorların raporları sonucu tesbit edilmiştir. New York Hastanesi doktorlarından aroştırmacı Gintzel. araştırmaya insan vücudunu daha iyi tanımayo çalışarak başladıklarını ve bunun sonunda insan vücudunda acıyı doğai olarak jzoltmoyo çalışan maddelerin varlığmı bulduklarını açıklamıştır. Doktor kadınların bu görevde yüklendiklerl acılan azaltmak için bugüne kadar kullanılon ilocların çocuktaki olumsuz etkilerini gidermek için çalışmalarıno baş'adıklarını. bunun İçin insan vücudunun kendi öz kavnaklorım kullanmak doğrultusunda çalışmalan yönlendirdiklerini bellrterek, Endorphins adlı kimya HAMİLELÎĞİN BAŞLAMASIYLA BİRLİKTE KANDAKI ENDORPHİNS ADLI DOĞAL UYUŞTURUCULAR SENTETİK ENDORPHİNS BİLEŞIMLEP'YLE TAKVİYE EDÎLEREK, DOĞUM SANCISININ MİNÎMUMA ÎNDİRİLMESİ AMAÇLANTYOR. salların beyln ve hlpofiz bezl tarafından üretildiğini ve zevk alma hassalorını geiiştirdiğini bulduklarını söylemiştir. Endorpfıinslerin (doğaı uyuşturucular) hamile fareler üzerinde denenmesi İle farelerin bu kimyasal maddeyi aldıktan sonra doğum sancısına dayanıklılıklormın iki katına çıktığı görülmüştur. Endorphinsierin verilmesiyle acı ve zevk alma merkezleri arasindakl ilişkilerin keslldiği ve insan vücudunun ağrrya dayanıkulığının arttığı bildirilmiştir. Doktorlar farelerde dayanıklılığın artmasına endorphınslerin sebep olup olmadığını araş tırmak ıçin. Endorphins artışını durdurucu Nalt rexone adiı bir maddeyi hamile farenin vücudu na vermişler ve Endorphins üretiminl durdurduk rında kobayın en ufak bir şoka dayanamadığını ortaya çıkarmışlardır. Doktorların ilginç olarak niteledikleri bir özellik ise sessiz ortamlarda bu salgının fazlalaştığı ve dayanıklılığının arttığı yolunda olmasıdır. Gürültülü ve kalabalık ortamlarda ise salgı miktorı azalmıştır. Kimyasal maddenin ilk denemelerini kendl üzerinde ve bir kaç kadın üzerinde tatbik eden Michigan üniversitesi doktorlarından bayan Akil ise hamileüğin ilk günlerinde vücutta az miktarda bulunan Endorphins salgısının hamile liğin ilerleyen günlerinde altı yedi kat arttığının görüldüğünü, doğum sırasındakl artışın ise çok daha fazla olduğunu belirtmiştir. Uzmanlar doğrudon deneme olmaksızın gerçek etkinin bulunamayacağını belirterek ana sorunun endorphins'in ne miktarının acıyı azal tıcı etki yaptığını ve hangi mekanizmayı çalış tırarak acıyı azalttığını bulmak olduğunu öne sürmüşlerdir. Saf biçimlerinde etkisiz olan bu kimyasal maddenin vücutta daha fazla üretilmesinın araştırıldığı belirtilerek. doğal uyuşturucular dışında kullanılan maddelerin çocuk üstünde kesin olumsuz sonuçlarının gözlendiği araştırma sonunda bildirilmiştir. Kanda endorhpins miktarının doğal olarak artışının sağlanması halinde kadınların yıllardır cektikleri sancıların korkulu bir rüya olmaktan çıkacağı belirtilmiştir.. Gösterdi ama Muzaffer Özdağ bana karşı beslediği antipatiyi bir türlü yüreğinden silemedi Nitekim Basın rejimly le ilgili çalışmalar sırasmda yazdığım bir eleştiri yazısı üzeBu çevrelere göre, sigara cokuluşlulan rine verdiği demeçte benj açıkça hedef alarak .Babıali ağagelişmekte olan ulkelere genellikle kat laruıın da hakkından geleceğiz Nadir bey» anlamına gelecek ran ve nikotin oranı yüksek' sigaralar s atmak bir saldırıda bulundu. Saldınyı yanıtladığımı şimdi anımsata, ya da bu ülkeierdeki paravan kuruluşları aracı mıyorum. Bir aile kuruluşunun ortağı bulunuyordum Gazete lığıyla bu tip sigaraiann üretiminl sağlamakta üzerinde yasal bir egemenliğim yoktu Demek ki «Ağa» sayıdırlar. Çünkü, gelişmekte olon ülkelerde, sıgara lamazdım. Kimseden direktif almaksızin yazı yazıyor. aynkonusundaki sınırlandırma ya da yasalar, endust ca Cumhuriyet'in genel politikasını yönetiyordum Nitekim. ri ülkelerindekilerle kıyaslanamayacak kadar gev tuttuğum yolu beğenmeyen kimi ortaklanm yüzünden ikj kez şektir. Üstelik çokuluslultsrın temel amacı, müm gazeteden nasıl aynlmak zorunda kaldığımı ileride burada kün olduğunca daha fazla 'tiryakl" kazanabilmek okuyacaksuıız. tir.» Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkililerine göre. tçokulusluların ge lişmekte olan ülkelere yaymaya boşladıklan yeni sigara alışkanlıklan çok yakın bir ğelecekte yeni yeni sağlık sorunlarına da yal açacak niteliktedir.» Yenj sağlık sorunlarının ns olacağı konusunda kesin bilgüe'r yoktur ama, bir Ingiliz tütun uzmanının şu sözleri, bu konunun sigara çokuıuslularını ne dereceye kadar ilgilendirdiğini kanıtla maya yetmektedir: «Sigara tüketiminde patlcımaya gidilecekse, kuşkusuz ki bu gelişmekte olan ülkslerde gerçskleştirilecektir.» GELSİN BAKALIM SAYIN ÖZDAĞ abıali'de gerçek basın ağalan yok muydu? Kuşkusuî vardı. Bugün de var. Ama biçim ve nitelik değiştirmiş olarak var Yüksek tirajlı Türk basını bugün bir tek istisnası ile büyük holdinglerle içiçeleşmiş. sermayenin denetimi altına girmiş durumdadır. Yeterince çaba harcanırsa o tek istisna da silinip yok edilebilir. Bu koşullar altında kalksın da Babıali ağalannın hakkından gelsin bakalım sayuı Özdağ!.. B YARIN: BAZI PORTRELER, BAZI GÖZLEMLER.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle