Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ 29 OCAK 1980 .llim ve teknlgfn uzay çagını yaşadığı bır döntmdo bıhrkijiiiK kurumunun 1 adaletın kotarıımasında etkınhğı yadsı namaz. Ancak. bu kıml yargısal ılkelenn savsaklanmasına yol açmamalıdır Acarsa, •dalel yargısal yanılgılara (adii hatalara) gebe demektır Kuşkusuz. bilirkişi düşuncesı yargısal yanılgıların bıncık kaynağı degıldir Ancak bırçok kaynaklar arasında en önemlıIerınden bırısıdır Jürgen Thorwa!d ın «Suçbilımın Büyük Seruveru» adlı yapıu bu tür yanılgıların sankı bir tutanagı gıbıdır. Bu yazınıızda bız, bılırkışılık kurumunu normatıf açıdan ınceleyecek değılız Yalnızca. kımı evrensel örneklerle. nasıl işlemesı gerektıgıne değınecegız. Ilkın, şunu unutmamak gereklr Bılırkışı düşuncesı. tanıtlama aracı olan bir kanıt degıl, Garraud ve Manzını nın düşun celennın bıleşkelenru alırsak. bır ısuadıyet kanıtının. bulgusunun, behrtısının. ya da bir kuşkunun çözumlenmesı aydmlatılması, degerlendınlmesı ve yorumlanmasıdır (Garraud Precıs de Droıt cnmınel n. 363, Manzını Trattato di Dıntto processuale penale III a 322) Bır başka deyışle temsıl edıcı yonü olmadığmdan kanıt değıl, kanıta katk da buiunan bır öğedır O yüzden ceza adaletınde «Bılırkışi duşüncesının yargıcı baglamadıgı ılkesı benimsenmıştlr Bılırkişılerm bıhrkişısı (perıtus pentonum) olan yargıç uygulamada bu ılkeyı asla unutmamalı bır yargısal otorıte olmayıp yalmzca yarg'cın danışmanı bulunan bihrkışının kcndı yerıne geçmesıne kesınlıkle izın vermemclıdır Ne kı uygulamada ceza yargıc:nın bu ilkeye uydugunu söylemek çok guçtur Bıürkışı düşuncesı hukmu yalnızca etkılemekle kalmıyor kımı zatıian karar, bu düşuncenın. bır Izduşümü oluyor Bılırkışi de yarg'cın yenne geçıyor Sörgelımi. ül1 crr zde cogu duşunce suçla ında nedensellıklenn çoklugunu matematık orantılarla dejerlendıren taksırle adam öldürme ya da >d.ra!ama suçiarında durum boyledır Bu siK.larda ad'.'etın gerçek'eşmesınde ya'gıcın İ5İcv,nın aklama (beraat) veya hukumlülük karar' vermeye ya da hükümlulükte bılırkışının behrledığı oranlara gore cezayı saptamaya ındırgcndığj görulmektedır Bu tutum bihmsel kanıtlara dayanan bılımsel adalet çağını savunan olgucu tpo B olaylar ve görüşler Ceza Adaletinde Bilirkişilik Sami SELÇUK CUMHURİYET BAŞSAVC1 YARDIMCISI nılt hakkmda. biHrHsi. sanıgtB eHnden çv kan olağanustu guzellıkte yazılan mektubu görunce onun delı değıl. bır dahı olduğunu bıldirmiştır Ancak. daha sonra, bu mektubun çok ünlü bır yazann kıtabından sanıkça kopya edıldıgı anlasilmıştır Ornekleri çogaltabıliriz. Ama gerek yok buna. Onemlı olan. bılırkişı düşüncesınin yargıcı baglamadığı kuralını iyi değerlendırmek ve bunu kuramsal ıçe donüklukten kurtararak işler kılmaktır Bihrkışının. yargıcın yenne geçmesı, bır adalet boşlugunu ve bununla atbaşı giden bır adalet sancısını ister istemez doguracaktır Nitekım. bugün ülkemizde yaşanan olgu budur. Açık belırtısi de. öneminı kavradıklan bılırkışi düşüncelerımn kendı yararlanna olabılmesı ıçın taraflann çeşıtlı çaba harcamalandır Bılırkışılıgın konumu ıyi bellrlenmedığı ve yargısal kararlar. bu duşuncenın bır yansıması olduklan sürece bu tür çabalan yadırgamamak gerekır. Uygulamada. klasik hukuk belleginin besledigı bır başka onyargı da, bilirkişi sayısının tek rakamlı olması ve raporlardaki çoğunluk göruşunun sürekli benımsenmesıdır. Oysa, bu bızi, örtülü ve dolaylı yoldan bilirkişi düşüncesınin yargıcı bağladığı anlayışma götürür. O nedenle yargıç. gerçekçl ve akılcı bır irdelemeyle azmlığın görüşunü de gerektıgınde yegleyebılmelıdır Kuşkusuz burada yargıcın bılırkişı raporlannı değerlendırecek oranda teknık ve kultürel bılgi düzeyının ve usavTirma yeteneğının bulunması gereğı üzennde durulacaktır. Ancak. bu daha çok bir dılektır. Bız. adalette msan öğesinın işlevıne inanmakla bırlıkte, bılırkışihk kurumunun iyı işîemesl içıa yasaJ düzenlemenin bır an önce aynntılı olarak gerçekleştinlmesı gereginde direnmekteyız. Nıtekım. 1958 Fransız Yargılama Yasasmın yapılışında, Başsavcı Besson başkanlıgındaki yarkurulda. bilırkışılik en çok tartışılan konulardan bıri olmuştur. Kuşkusuz bunda, Marie Besnard davasının yarattığı skandalın da etkısı büyüktür Ancak. sanınz yurdumuzda da çok yakınmalara yol açan bilırkışılik kurumunun sağlıklı bır bıçımde düzenlenmesi içın bir Marie Besnard skandalını beklemeye gerek yok Dil Devrimi Üzerine Bir Yazı.. kur diyecek kl: Hcryırdır inşoliah? Bir yandan Insan hoMannı çlflneyen yasalar çıkarıiırken, bır yandan yurt toprofclorı yabancıya kiralanırken. bır ycnaan Türkrye ekonomisı tumüyle Batı'ya peşkeş cetalırken, bır yandon Turk parası pul edılıp halkın canına okuyacok zamlar açıklanırken bu yazının sırası mı? Yanıt: Sırası. * Ben dil devrıminden yanoyım. Atatürk, sarayla birlrkte saray dTIInî de yıVtı. O»manlı devletinin yerlne Türkiye Cumhurıyeti kuruldu;' Osmanlıca yenne Türkçe benlmsendi. Dil devnml halkcılık ilkeslnln bır parçasıdır; ve bu gidiştn dönüşü yoktur. Ancak devrım, gecmış! tümüyle yodsımak onlomına gelmez. En koktencl sınıfsol devnmlerde bile toplurr köklerlnden kopamaz: koparsa boşlukta kalır. Gecmışın yozlaşmamış kaynakları. ilerlye atılımın Iticl gucünü yaratır D!l devrimi hem halk koynağındon gücünu olan. hem Türk dılının kurallarma dayanarak yenl sözcükler ureten blr eylemdır Halkın bınlerce yıllrk Wriklmlnl değerlendırmek ve uygarlığın cağdaş flklr, bllım. felsefe aşamasını vurgulayan tüm kavramlarını kendı dılımızde soyleyebılmek, yüruyen devrlmin özunü oluşturur Bu oluşum, bınlerce yıldan beri benlmsenmış, ozumsenmış ve halkm bilinclnde Cifte su verılmlş bazı sozcuklerin cArapça veya Farsca köfcenlld'r» dıye dılımızden kovulması anlamına gelemez: zaten boyle blrşeyı yapmaya kımsenin gucü yetmez. Bazı sözcükler vardır kl artık ruhumuza Işlemlş, gözeneklerımıze slnmıştlr; onlan kullonmodan yapamayız Bır örnek vereyim Söz çellml «şlrret» Arapca kökenli olmasına karşın artık bizlm malırrızdır. Ve ey sevgılı okur, scn günlerde televlzyonu Izledlkçe aklınıza gelen güzelım sözcükler arasında tşlrret» yok mudur' Hem de ıkı r'li değıl dört r'li: Şırrrret... Böylesine şirretten korkor Insan, sakınır, tomon Ûstüme bulaşmasın» dıye sokakta karşılaşmaktan cekınır. Dört r'li şırretın suratı mahkeme duvarı gıbıdır; yüzüne tukur'îenız, eyağmur yağıyor» dıye yorumlar: en hafcsız olduğu yerde bile uste cıkmaya calışır böylesine blr kışi... Helk arcsmda böyle klşlye «ell bayraklı» da denir Namuslu yurttaş da bu glbi durumlarda konuşulan dilin Incslık'erırıe, vurgularına, kurgulanna sığımr: Şınrret .. Ne guzel değıl mi'' Ağız"ia dilin üstünde rierl uzotarck dudak.arda yayg niaştırdıktan sonra fyl patlatmak. Insonın ruhunu yelpazeler Arapcadan kaynokiansa da sırasında kullanrrok zorunda kalaığımız sözcükler arasında cedepsizı de vardır Yıne şu günlerde televizyonu Izledikce edepsı zln edepsızl'ğınl ne guzel anlıyoruz Edep'ten. ar'dan. haya'dan yoksurlaşmış şırret kışiye ne derler Edep...sızzz... Sözcuğun tcdına varmak icln «edep» Ile tsin orosına üc noktalı bır aralık koyup. z'yl eşek arısınm ses siz bir odado kulağa carpan vızıltısı gıtH uzatmaV gerek Yoksa edepsızın edepçiz'ığını anıatmak olanaksızlaşır Bu oviesıne bır edepsiz ki tarihımızde ne görül müş ne de ışıtılmlştır Toplum vozıaştıkca kuşkusuz edepsizınl şirretınl turetecek Tüm fabriko carklannın durduğu ve üretımln kesüdığı toplumlarda şlrret ve edepsiz türet mi zenginlesir O zdtivistJ okuîun görüşünü yansıtır gibidir. Gerçekten olgucular, nasıl kanıya dayalı duygusal adaletan yeriru yasaJ adalet almışsa, bu sonuncunun yennı de, yarmın kanıtlannın kralıçesı olan dogal bulgulara yaslanan bılımsel adalet alacaktır. diyor, yargıçlann yenne uzmanlardan oluşan kurullarm karar vermelerını ıstıyorlardı. Neden kı. bulgular yalan söylemezlerdı. Yeter ki, bulgular konuşturulabılsınlerdı Işte onlan konuşturabılecek uzmanların adlan bıhrkışı ıdı. Ne kı. olguculann yanıldıklan bır nokta vardı O da şuydu Bılım her zaman kesın sonuçlar vermemıştır Bıhm adamı, her an bır Ensteın ın çıkarak herşeyı altüst edebıleceğını düşunmek, aşkın. (tanscendantal) olmaklıga özen gostermek zorundadır Çunku Batı'ya gıderek Hındıstana ulaşacagına ınanan Kolomb orneğı. her zaman yenı Amenkalar bulunması olasıdır O yüzden yargıç, kesınlemeleri ıçeren bılırkişı duşuncelerını de dıkkatle değerlendirmek durumundadır Bılım. dınıne aşın tapınmanın tehlıkelennı her an göz onunde tutmahdır Değıi mı kı bılım durmamacasına gelışen ve degışen bır sürecın adıdın öyleyse bugunun dogrusu yarının yanlışı olabılır Nıtekım adalet tanhmde de bunun carpıcı bır ornegı vardır Cesedınde arsenık bulununca. kocasını öldürmekten huküm gı>en Bn Lafarge"ın her ınsanın vucudunda esasen cesstteki kadar arsenıgın bulundugu saptan nca. suçsuz oldugu anlasilmıştır Ama yıüardan sonra Yazıbılımm (grafoloıı) onca ilerlemesine karşın. belgede sahtecıhk suçiarında yaamu hızmetlne dönuk uğra şıia. Devletın ana görevl «j varoluşunun nedenidır Başbakanlık ve Bakanlıklar dan oluşan Devlet Kamu Tuzel Kışi'iy kamu hızmetlerını yo Joğruaar görür ve yürütür ya U yönetsel (idan) vesayet de netlml altındakl (yerei yerinder yönetım idareleri mnholl ıdareler koy beledıye özel ıdareler veya hızmetsel ye rındc yonetım ıdare ve ku rumları kamu tüzel klşılıklerı) kamu idare ve kurumlarına, dene'ımı altında gördurür. yaptı rır Gec'ci nıtelıkteki bazı ka mu hızmetlerınin ıse imtlyaz sozleşmeleri ıle gördürülme o lanağı vardır Bu kamu hızmetlerlnin görev lisi. bır kamu hızmetı gerektırd ğınde uğraşısı bu kamu hızmetı olacak bir kuruluşu, birimi Devlet Kamu Tuzel KışMığı' nln gsnel Idarenın ıçınde bır organ olarak veya hızmetsel yerinder yonet m Idare veya kurumu veya bu ıdare veya ku rumun bır organı, bırımı olarak dıledıdj anda ve bıçımde kurabı'ecek mıdır? tulgılar yapıldıgı, billrfcişi raporfannm çokIuk çeliştıklen görulmektedır Adalet tanhınde, yargısal yanılgıların en unlülennden bın olan Dreyfu. davasında, dunyaca tanınmış yazıbıhm uzmanı Bertıllon'un yanılgısı herkesçe bıhnmektedır. Suç konusu bordronun Dreyfus'ün kaleminden çıktıgım belırten ünlü bılgının düşuncesı. bu yanlış yargı karannın başlıca dayanağı olmuştur. Kımi zaman da yargıç, bılırkışının bilımsel olmayan varsayım ve usavurmalanna dayanmaktadır. Yargıtayımıza gelen bir davada, amelıyat yapan hekim, makası mıdede unutmuş, hastanın yenıden hastalanarak uzun sure ışınden kalmasına yol açmıştı Bu konuda yetkıh resmi bılırkişı olan Yuksek Sağlık Şurası, guç amelıyatlarda, tıp lıteraturünde, bu tur olaylara rastlandığı gerekçesıyle hekımın kusursuz olduğu göruşunu ılen surmuş, yargıç da bunu benimseyerek aklama karan vermişti. Tüm kusurlan gözardı edebilmek gıbi bır tehlıkelı gelışmeye yol açacak böylesine bir mantık kuşkusuz bemmsenemezdı Fransa'dr Bn Caıllau* davasında da bilirkişi, hangi mermının daha önce atıldığını saptayarak hıç de bılımse) olmayan varsayımlara dayanarak herşeyı altüst etmistır Aynca, kımı belırtiler de bıhrkişınin gözünden kaçtıgı ıçın her düşüncede belli oranda yanılgı payının olabileceğı de asla unutulmamalıdır Akli dengeye ılışkın raporlarda bunlara çok rastlanılmaktadır. Sözgelımi delılık behrtıleri nedenıyle uzman olmayanlann bıle kendısınden kuşkulandıgL gerçekten akılca sakat olan bır sa tur HESAPLAŞMA K Veni Çıkan Şarkılar99 Burhan ARPAD lrmlncl YOzyıl başlongıcı istanbul'unda, o günlerın deyımıyle. •orto ha!lı>, ya do sıradan kışılerın /aşadığı semt'erde sokok şarkıcıları vardı Ellemde bır tomar basılı kâğıtla sokak sokak dolaçıp şorkı soylsr ve arado bır tYenı cıkon şarkılar. beş kuruşo1» dıy« bağırırlardı Alıc da bulurlardı Basılı kâğıtlardo ne söz yozorlarının ne de muzığı yapanların odı vardı Orta hallı ınsanlarm kücuk rpemur'arın, zenaatkârlann ve esnaftan kiş lenn keyfınce okuduğu o şarkıların sozlerı de ezgılerı de neşelı şakacı ve bıro7 cap K'ncaydı O gunlen yaşamış olanlar hatırkır dıye kımi ?arkılardan kısa ornekler: 4951 Sayıh Yasa 4951 SAYILI YASA, YASAL DÜZENLEME DIŞINDA BİR BIRİM KURMAYA VE BU BİRİME, YASAL BtR BİRtMtN GÖREVtNİ DEVRETMEYE, GÖRDÜRMEYE ELVERİŞLİ DEĞİLDİR. Y H. Avni U S L U O Ğ L U Z lığın yönetsel vesayet denetlmıne bağlı kamu Idaresi veya kurumuna veya kurulacok yeni bır Bakanlığo bağlanmasına ılışkınd'r Yoksa o orgut o bırımde kalarak, o orgutun yasal gorevını görmek ve yurutmek uzere yenl bir bırım kurul masına ve bu bırıme o örgütlenn yasal gorevlennın devre dılmes.ne 4951 numaralı yasa kanımca elverişlı değlldir Anayasa hükmü. kuruluşgö rev yasası gereğl olarak şu veya bu ıdare kendı bünyesin de kuruluş ve görevlerlyle bir bütün ıse bu butuniük ya bir yeni yasa ile değısebılır veya 4951 numaralı yasayo dayanılarak. bünyestndekı bir bırimi. bır başka Bakanlığın veya kamu idare ve kurumunun bırlmı halıne getırebılır Yoksa gö revl, yasaı bır düzenleme ıle kurulmamış olan yenl bır bırlme devredemez Yonettm (ıdare), devamlı ye nl bırımler kurma eğılımındedır Anayasa'nın 112 maddesi nln değindlğım hükmü buna dur demek Icın getırılmıştır. idaremn kuruluş ve görev bütünluğünün değışmemesı, kanunla düzenlenmesi ve hizmet Icın gerek varsa bu düzenleme nin yıne kanunla veya yanunun bu konuda verdıği yetkıyle yapılması veya 4951 numaralı Ka nuna dayanılarak devlet dairelerının olduğu gıbı, birım olarak bır Bakanlıktan alınıp öbür Bakanlığa bağlanması zo runluğu vardır Ylneliyorunı, ka nımca, yasal düzenleme dışında bir birmı kurmaya ve bu W rlme. yasal düzenlemeyto kurulmuş şu veya bu blrimin görevinl devretmeye ve gördürme ye 4951 numaralı yasa elverişII değıldlr. teşekkül ve daıreler ıhdas veya mevcut daıreleri tevsı suretlyle genel mudurluk halıne ifrağı ve bu şekılde vazıfclendırl len memurlara kadro ünvanı dı şında bır gorev vermemın 5430 numaralı Kanuna dayanı larak mümkün olup olmayaco ğı bır Bakanlığın Isieği uzerıne Bakanlıkça Danıştay'dan sorulmuş Danıştay 3 Daıresı fAnayaso'nın 112 maddesınde belirlenen yolun dışında 5439 sayılı Kanunun 2 maddesine dayanılarak daıreler ihdasının, msvcüt dal'e'erl genel mudurlük haline getırmenm mümkün olmadığına» karar vermış ve bu karar Danıştay Genel Kuru lunca da goruşulmuş 19/2/ 1962 tarihli 1962/34 20 sayılı kararla oy bırliğıyle onanmıştır Başbakanlığın 25/1/1S62 günlü ve 80674/286 sayılı yazısına karşıl.k olarak bıldırılmıştır. Orman Bakanlığı 9/8/1969 ta rihınde 4951 numaralı Kanuna dayanılarak kurulmuş ve o zaman Tarım Bakanlığma bağlı olan Orman Genel Mudurlüğu bu Bakanlıktan alınıp Orman Bakanlığma bağlanmıştı Bu yasaldı Ancak daha sonra, ku ruluş yasası gereği kuruluş ve görevlenyle bır butün olan Or man Genel Müdürluğünün üc daıre başkanlığı, yasal düzenlemeye dayanmayarak Bakanlığın uc genel müdürlüğü hollne getırılmış fakat bu bölünmede 4951 numaraiı yasa işletılmemıştlr. Yanı bu üc daıre başkanlığı Orman Genel Müdüriü ğünden 4951 numaralı yasaya göre alınıp Orman Bakanlığma bağlanarak, genel idare lcinde ve genel bütceyle hizmet venn daırelere dönüştürülememiş: ayrı bir kamu tüzel kişlllğl olan Orman Genel Müdürlü ğü kuruluş ve görev bütünlüğü nun lcinde kalsın, bu Genel Müdürlüğün personell ve bütce leti (katma ve döner sermaye) ile hizmet vermeye devam etsın, hizmetlerine dönük yasal yetküerlni de Orman Genel Mu Telgrafın tellerine kuşlor mı kenar? Herkes sevdığlne yovrum böyl« mi bakar Gemllerde tâllm var, bahrlyeti yârlm var« Hani benım Recebim, Recebime sarı lıro vereceğım Almazsa. Karakola gldeceğlm. • ... * • • • ••• ••• ••• ••• ••• »•• • • Yeterli DeğU 933 soyılı yasanın 6 madde sl yabancı sermaye konusunda Dsvlel Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı'nı karar organı kılmışken 6224 sayılı yaso <Ya boncı Sermayeyı Teşvık Kaiunu) Tıcaret Bakanlığını başvuru merclı saymışken Malıye Bakanlığı da uygulamayı yuru ten kredı koşullarını onaylayan. denetleyen Bakanlık iken bu hızmetlenn gorulme ve yurutülme yetkıierının Başbakanlıkta bir bırım oluşturularak bu bırıme. orgute bırakılacağı ve bunun ıcın de 4951 numaralı Bakanlık Kuruluşu Hakkında Kanuna doyanılacağı, gazetele re yansıyan haberlerden anla şılmaktadır Kamu hızmeti ve bunun ışler llğı neyi gerektırıyorsa onun, en iyısının yapılrrtası asıldır ve bu her vatandaşı sadece se vindırir Kuşkum 4951 numara lı yasanın buna yeterli olmadı ğından kaynaklanıyor. konuya yalnız bu açıdan değıneceğım Anayasa'nın 112. maddesi cidarenın kuruluş ve görevlert merkezden yönetım ve yerinden yönetım esaslarına dayonır Idare, kuruluş ve görevlerıyle bır bütündür ve kanunla düzenlenin der. Ve kamu tüzel klşiliğinin ancak kanunla ya da kanunun açıkça ver diğı yetkiye dayanılarak kuru lacağmdon söz eder. Kuruluş ve görev yasalanyla DPT da, Tıcoret Bakanlığı da, Malıye Bakanlığı da kendı bün yelenr.de organlarıyla kuruluş ve gorev bütünlüğü lcmdedırler ve bu durum yasalarla du zenlenmlştir. Bır kuruluş ve görev bütünlüğü ıcındekı idaremn bır böiü mune, bir birlmlne, şu yasal görevı senden alıyor ve yenl kurduğum şu birırrte vertyorum denılebılecek midır? Ve görevin verılecegl yenl birim yasal bir düzenlemeye dayanmadan kurulabıtecek mıdır? 4951 numaralı Bakanlıklar Kuruluşu Hakkında Kanun «Dev let Dalrelerı Başbakanın teklıfi ve Cumhurbaşkanının onaylamasıyla Bakanlıklara aynlır» demektedır. Kanımca bu hükmun verdiğl olanak, sadece. kanunla duzenlenmiş. var olan, hizmet vermekte bulunan her hangı bır devlet dairesinın (Merkezi yönetım • kamu Idaresi, kurumu veya bunların or gan stotüsunde bırımlerınm> bır Bakanlıktan veya bir Bakanlığın yönetsel vesayet dene timıne bağlı kamu idaresl ve ya kamu kurumundan örgul hallnde alınıp bir başko Bakanlığa veya bir başka Bakan Satlasana sa'lasana mendıllnl Gondersene, gonderseno sevgılimil Bir dalda Ikı kiraz, Bın al bın beyaz. Adım atışı bile tâlimn, Yandım elâ gözlu bohrtyeJH. Bu şarkıian yapaniar da kendilerinden bllip keylflerınce okuyanlar da ısianbul'a ülkenın değışık bolgeerınden goc edıp Iş tutmuş ve bır • ıkı nesıi sonro bü/uk şehrın gunluk hoyatıylo kaynaşmış ınsanlordı Geljıklen yorenın turkü gelenegını unutamamışlar. ammo dıye değışık bır tür oluşturmuşlardı istanbul şarkıları •/opmacıksız, zoriomasız ozentısız ve en onemlısı neşeSı ve hayat doluydu Bu şarkılar. 1930 lardan sonra gıttıkce unutu'du, tangolar ve carlstonlar ortalığı sardı ic paralavıcı ya da ku'ak tırmalayıcı ezgıler tMâzi 1 1 kalbımde bır yarodır » ya da <Ali baba yapmo bana » gıb'ierden Semt kahve'erınde borulu gromafonlorla çaı nan tKadueden kesesı. kahveden geiır sesi. oturmuş kumor oynar Cğenmın, ciğenmın köşesn şarkıları cammaz oldu «Venı cıkan şarkılor» satanlar da tükendl ıstanbul un topograryosı hızla değiştl. yozlaştı özellik'e 1950 lerden sonra Vorım mılyondon dorl milyono tır•,ıanan msan savısı istonbul'un hef yonını değıştırdl 3asmın yerını boyalı gazeteler oldı Türk fılm sonatı «Yesılcomılaşarak Arap ve Hınd fılmlerı kopyocılığıyla yığınları duşunmekten uzaklaşt<rdı olınyozısının değışnezlığıni ymeiedı Veşılcam kordelolorı ve boyalı ga^eie'e'in oluşturduğu yeni Istanbutlular. şehir dışı topaklarda carpık kentleşmenın etkısıyle venı bir müzik turü cıkardılor' önce erı pek umursanmayan, hatta »mınıbüs fnuzığı» dıve kücümsenen bir muzık. kıso 6ürede yayıldı. mınıbüslerden parababalarınm hovardalık /uvclarma oradan «halk ıstlyor» dıye. Devlet Rodyo ve Televızyonunu ele gecırdı Arap ve bıraz do Yunan ezgilerı kırması bu yenı turün sozlerı de İC karartıcı, umut kırıcı alınyazısının değışmezlığıyle beyinlerı yıkıyor: ılcımden gecenı sana anlatabılsem kalbımın sesıni bır dmleteb.lsem », «Ey kemancı neden efkârlı calmıyor3'jn' Benım dunyam yıkılmış, halıme bak da cal kemancı'» «Kader zıncırının bır parcasıyızt, «Berıım derclım bana yeter gıt başımdan'» gıbı Ne var kl, TurV müzık dunyasmı boyiesıne terse ıteleyen bu yozlasma kımı ıleri cevre'erce de haikın benimsedıği bır tür diye oiumlu karşıianır gıbı' 8u eğılimi acığa vuran yazılor ve görüşlere rastiantlıyor Oysa. bunun olmaztığını olamayacaqını savunmak gerekıyor Ferhat tle Şirin balesının müzığını yapan Azerbeycanlı besteci Arıf Melıkov, ılerıcı bır dergıden bu konuda yöneltilen 6oruyu şöyle cevaplıyor: cKlm ucuı musîklyle halkı senfonlk mu«IWv« getirmek olasıdır dıye duşunürse, düzgün değiidlr O ucuz musikl Insanlarm kulağını doldurorak daha da uzakiastırır O radyoda, gazinolarda calınan, okunan muslkiden insanlan büyuk musikiye getirmek çetindir.» Ekonomlsl ve toplum yapısı cağın gidişlnden cok ^erılerde amma barındırdığı ınsanlar on milyondan elll milyono tırmanmış bir ülkede «gecekonduculuktan sosyallzme gecılır'» ve «mınibüs müzlğlnden dünya müzlğıne ulaşılır» dıyebıien kımi okur yozarların bulunması kavgu vencıdır Fransızlarm «Büyök Oevrim» ezgtsi tMarseıllaıse»ın sürükleyicllığıne ve tEklm Devrimi» En•arnasyonalınin etklnligini unutabilir mlyiz'' Atatürk'ün «Musıkı Inkılâbını gercekleştırmemlş devrlmler yarım <almıştın> özdeyişlni hatırlomamazlık edebitir mtyte? dürü. venl Genel Müdürlüklertn Genel Müdürlerıne aralarında yapılacak protokollarla dev retsin, hizmet Orman Genel Mü durlüğu adına bu yeni Genel Mudurluklerce yürütulsun, Ba kanlığın dort Genel Müdurlüğu belirs n denllmıştir Daha son " a bu genel mudürlüklerder • Orman Koy ilışkılen Genel Mü dürlüğü Orman BakanlığıTnr Kuruluş ve Görev Yasası ıle Bakanlığın genel idare ıclnde genel müdürlüğüne dönüşmuş. Orman Genel Müdürlüğü kuruluş ve görev bütünlüğün den yasa ile ayrıimıştır Halen Ağaç'andırma ve Erozyon Kont ro'ü Genel Müdürluğu ile Or man Ürunlerı Sanayıl Genel Müdürlüğü Orman Genel Mü dürlüğu kuruluş ve görev bu tünlüğü lcindedlr ve bu benze rlne raslanmayan bır ırygulama dır O'man Genel Müdürluğünün Mıllı Parklar Da re Başkanlığı ıse Orman Bakanlığı Kuruluş ve Gorev Yasasmın 12 madde smın Orman Bakanına verdıği yetkiye dayanılarak Bakanhğo doğrudan bağlı genel ıdare Içınde bır Genel Müdürluğe dö nuştürulmüş ancak 4951 numo ralı yasa tşletılerek Orman Ge rvel Mudürlüğunden bu Geneı Müdurlüflün kuruluş ve gö'ev bütünlüğünden alınıp Bakantığa bağlanmadığı icln Ormon Ge nel Müdürlüğü personelı ve bül celeriyle hızmet vermekten kur tarılamamıştır Genel Müdür ve yardımcıları Ile 35 memuruna genel bütceden kadro alınıvermekle personeli ve bütcesı Orman Genel Müdürlüğüne ait genel mudürlüklerin kurulabildlğl böylece görulmektedır 4353 sayılı Kanundo değlşlklık yapıimadan bazı Bakonlıklora avukatlık hızmetlerl sınıfından avukat kadrolan verilmesinın ve gorevhlzmet İhdasının, devrlnın de keza kanımca ya6aI dayanağı bulunmamaktadır. Fakat uygulamada görüle bılmektedlr Kuşkusuz konuşulan dılle toplum yaşomı arasındo yakm bir bağıntı sozkonusudur. Güncel hoyatımızda tşirret va edepsız» gibl söz cüklere cok aerekaınme duyuluyor. ama bu koseye gıremıyecek daha okkaiı sozcükler) de halkırrız bolbol kul'anıycr Neye varar tşırret edepsız satılmış yalancı osağılık» glbi sözcükler' Işte boyle zomanlar da kul'anılmaya yarar. ve bu tur sozcuklerm anlamı halkın ruhunda elle tutulur q bı somutloşır blr iılşlv' tanımlamak içın... • DUYURU Ankara 3. Sulh Hukuk Hakimliğinden Bildirilmiştir: 979/142 Terefc* Ankara 3. Sulh Hukuk Hakimliğinden Bıldlrl.mijtir: Nufusun Elazığ llı Merkez ücesı Ebatahır mahallesı cılt 88/04 Sayfa 7. Hone 225 te Kayttiı Şevket oğlu Na dıreden olma 1927 doğumlu Ankara Cankırı caddesinde bulunan Roma Otelının malıkı ve işletıcsl llhami Aiptekın'in 8/8/1979 torıhınde vetat etmesı üzerine terekesi ne hakimliğımızce el konulmuş ve Medenı Kanunun 559 maddssı uyarınca defter tutmo işlemlerine baştanılm>ştır. MOteveffa llhami Alpıtekin'den borolu ve alocoklı olanların en geç bır ay ıçerısınde hakimlığımıze boşvurarak alacak ve borçlarını beyan ve kayıt ettlrmelerl gerekmektedır Keyfıyet Medenl Kanunun 561 Maddesi uyannco duyurulur. ÇAĞDAŞ YAYINLARI .Prof. Dr. Akşit Gokliirk Ornekler Yazım btr Iki firnekie bağla yacağım. fidarenin yenl kadro ve öde nek talep etmekslrin kendl teşkilâtı cercevesi lcinde Okııma Uğraşı KISA SOREDE TÜKENEN BU KİTABIT4 ÖLÜM Kadıköy Savcı Yardımeılanndem Ahmet Süheyl ETKİN'i Kovbetmlş bulunuyoruz. fyilik. coiışkanlık ve dosttuk ömeği meslektaşımızın koybı lcin üzüntumüz büyüktür. Cenazesi 2911980 salı günu (Bugün) Osmanağa Camllnde kılınacak öğle namazından sonra Koracoahmet Mezarlığına defnedılecektlr. KADIKÖY AOÜYE MENSUPUUn (Cumhuriyet: 566) 2. Baskısı çıkfı Cderl: 50 lira Isteme Adresi t TÜRKOCAGl CAD.39.41 CACALOGLU ISTANBUL