Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÛBT CUMnURIYET 26 OCAK 1980 25 Toriaya vardıkiannda ddha flun ışınmamı»» b. Buradan ta uzakta mavl bir dalga gibi görünen dağın dibina kadar karaçahlık kapkara, ürkütucü. eık uzanıyordu. Kesilmiş karacalılar blr yanda. sökulmüş köklerse az ilerde buyücek birer tepe gibi yükseliyorlardı. Bir yana da üstüste kolın meşe ağacı gövdelerini 6iralamışlardı. yıflm belkJ blr kavak boyu olmuştu. Memlk Ağa tariado ağac adına hiç bir şeyin kalmamasmı buyurmuştu. «Zlnhaaar, ben tarlolanmda oğoç nomıyla blr şey istemem,» demiştl. «Ağac kadar muzur blr nesne yarotmamıştır yuce Tann.» Yolun sağ yanından da eski kör blr mezarltğın bulunduğu. buradan hayal meyal secilen tepeye, yolun solundan da ancak bir dere ağzının dönem«clnden blrazıcık kısmını gördükleri. şavkı bir eırg oloraktan uzcryıp giden söğütlere vurmuş trmağa kadar kökü alınmış büyük blr atan, toproflı elenmişcesine bulgur gibi olmuş tarla yuzlerce dönüm dümdüz uzanmış gldiyordu. «Bak.ı dedl Arap, İsmail Ağanın etlnden tutorak. bu sefer sesı epeyce yumuşaktı. Hasan kızmcdı Ağasının elinl böyle çarpana suratlı blrlslnin tutmasına, gene do icinden, oaah memlekette olsaydık, ah, geçirdi, ben sana gösterlrdlm ulan köpek Arap. «Şimdl benl iyi dinle. sen hlç kök sökmüş blr kişiye benzemlyorsun. Ol sebepten benl ryl dinle... önce şu tahrayla çalılan kökten blr lylce keseceksin. Kestln değil ml. keBllmiş colıları alacok şu yığına götüreceksin, I»tersen kestlğln çalılan al hemen götür, ister« •en topla hepsinl akşama götür, o senM blleceğin blr Iş. Sonracığıma efendl biradetime •öyleyeylm kazmayı vuracaksın toprağa, kaza* cak8ın. Bak sana deyim Kurdoğlu, ben tam üc yıldır bu Işteyim, ta şu col ovalardan, Allahın bir kırac cehenneminden geldim. blr damla su, blr yeşil yaprck. bir tutam ot lcln can atarken, gsldim burada ağac koymcdım kestim, kestlrdim, koca Çukurovayı birkac y > ı kalmaz, çöl yazıya cevireceğim. Ağa beni altı ay sonra kökçülukten alıp işte böyle yükselttl, ırgat başı yaptı. Kök eökmenin bir tek biciml yoktur, Çukurovada kökçülük yapacaksan benl iyi dinliyecekeln, herkes kendi kök sökme biçlmln! kendısi yaratır. her kökçünün bir kök sökme blçiml vardır, her ylğldln bir yoğurt yeylşl olduğu giîH. Yalnız sana şunu söylemeüyim kl. köklerden en kucük blr parca bi!e toprakto kalmayacak, bu karacalı o kadar arsızdır kl tıpkı ölmez otu gibldir. canlı blr kök parçcsı kalmasın toprakta, ne kadar derinde olursa olsun ışkıtı verlr topraktan fışkırır. lyice ayıklayacaksın kökleri topraktan, benim dtyecefiim bu kadar. Başka blr şey daha yap. kuyu gibi derinlemesine kazma toprağı, köklerln olduğu yeri, başo cıkamazsın. Kökün dallannı Izle gittikleri yere kadar. İşte o zaman Işln daha kolay olur. Gerisl senm ferasetine. oklına bakar, unutma kl blr günde en cok tarla çıkarana en yuksek gündeliğı veriyorum. Bak, şu adamı görüyor musun, ona Zalimoğlu Halll derler. Bak orada, uzun boylu, genç. yakışıklı, korayağız oğlan, o buradakı her ırgadm üc rnisII gündelik alır. Onun gibi bir kökçü şu Cukurovado yoktur. EHerine bak ellerine, söktüğü karaçalıların kökü gibi omuş. Kac yıldır bu Ağa^ nm kopısında olduğunu, kac yıldır kök •oktüğu KIMSECIK YASARKEMAL nü kendl de unutmuş, ellere bak eilerel Söktüğu meşe ağaçlannın kökü gibl... Zalimoğluna seslendi: (Azıcık buraya buyursana Halll,» dedi. «Bu adamlar senı görmek. tanımak Istlyorlar, »enJ cok övdOm de...ı Zalimoğlu ellndekl kazmayı bırakmadan bu yana gülerekten geldl. yorgun budak budak ellerlnden, Ince blcımil bedenlnden, tşıltılı. canlı, sevgiyle, dost'jkla, bln yıllık arkadaşmışcasına bakan gözlerinden hablre dalga dalga gizll blr «evincln gölgeslnin gectiğl belll oluyordu. fKoş gelmişsinlz kardaşlar,» dedl. «Uğurtu kademll olsun, kolay gelsln.» Şöyle durdu bir Ismall Ağanın, blr Hasan'ın yüzüne baktı. «Durun.» dedi sene gülerek, bir cocuk ssvlnci glbl sevlnclnl lylce belll ederek. «Durun. ben şu karacalıyı önümüzde blr hopur edeyim Edeyım de siz bir bakın. Gördükten son ra daha kolay yaparsınız bu I9L. Siz hiç kök «ökülürken gördünuz mü?» fGörmedık.* dedl. ismotl Afla, özur dller gltri gulerek, utangaç. Halil önce yerdekl baltayt aldı bir girlştl, az blr sürede kocaman karaçalı kümesinl kestl şuraya koydu. Sonra köklere elindekl kocaman ağır kazması, ellerl ayaklan, tekmll bedeniyl» bir top olarak. Inanıtmaz bir cabuklukla giriştl. toprağı köklerden ayıklayıp doğrulduğunda su gibi tere batmış cıkmıştı. fişte böyle,» dedl gulerek. «Haydl kolay gei •in.ı Başını önüne eğlp yOrüdu kendl yerine gltH, Işine koyulmuşken doğruldu hemen: «Söylemeyi unuttum.» diye bağırdı. «Calılon kessr. kökisrl söksrken tahranın, kazmanın sapını sıkı tutmayın. tonra elinizln lcl kabarır, olur mu?» cOlur,» diye ona karsılık verdl Ismall Ağa. cGene kabarır ya, ben yarın ellnlz içln ilao yapar getirlrlm.» «Sağol Halil kardeş,» dedl Ismall Ağa. Blr yandan Hasan, blr vandan o. Işe koyuldular. O gün durmadan çalıştılar. otekllerden daha cok kök söktüler. Söktüler oma ne Hasanın, ne de ismail Ağanın Her tutar yeri kalmadı. Her tkisinln de elleri kabormış, su toplamıştı. Akşam köye dönerlerken onlar en arkada kalmışlar, adım atamıyorlardı. Haıil yolda durup onları beklemedl, gülerek: «Yarın bir llac yaparım ki hiç blr şeylniz kalmaz, on gün sonra da avuçlarınız nasır bağlamoğa başlar, ondan sonra da tamam. Biliyorum, şimdl butün etlerlnlz sökülüyordur, paramparçasınız. yorgunluktan, sızıdan ayaklarınız nerde, başınız nerde bllemlyorsunuzdur ya, bir aya varmaz gecer. Kökçülük zor zenaattlr, blzim başımıza gelmlş, Allah kul olanın başına getlrmesin, aiışacaksınız ya, Allah bu Işlen tez günde kurtarsın.» tAmln,» dedi Hasan, oysakl Ağası varken, çok cok ondan önce söze kanşmazdı. Akşam eve gelir gelmez, ismail Ağa da, Ha•an da kendilerinl yatağa attılar, ne yemek geldl akıllarına, ne blr şey, sabaha kadar da uyumayıp yataklarının Içlnde bedenlerl dökülerek kıvrcndılar. Gene gün ışımadan. uykulu, blr tuhaf esriklikte sallana sallana Memık Ağanın ahırının kapısına varıp Cıstü koç başlı, yazılı, yazısı anlaşılmayan antika taşın üstüne oturdular. Tüten çorba kazanı sarımsak kokularını sacarak gene ahıra geldi. İsmail Ağayla Hasan sof ranın basına gectüer. Elleri öylesine bitkindl kl. çorba kaşığmı bile kaldırmakta zorluk çekiyordular. Halll: «Geçer.» dedl gulerek. <Dün akşam gellnce buraya sizin elinızin llacını kaynattım.» Şlşeyl İsmail Ağaya uzattı. «Bu gece yatarken ellerinlze bir lyıce sürer, sarar oyle yatarsınız.» «Sağol kardeş.» O gün de yoğun blr çalışmayla geçtl. korktukları başlarma gelmedl. İikin kooarmış, şişmiş, yer yer de patlamış avuclanna kazmayı, küreği, tahrayı alamıyorlardı. Ama hiç bir uman yok, olacaklardı. Ellerindekl kazmayı yere her vurdukça avuclarının Içi yüreklerinde zonkluyor, lclerlnde bir clğsime duyuyor. kusmak Istlyorlar ft. DsHcaıt. betfenferf Itmsmcd övuçlannm Ichv deki zonklama, kusmak Isteğl de gecti. Gene akşamı yoğun bir çabayla, canları burunlarından gelerek ettiler, bltkin eve döndüler. Evdekl herkes bir öiü, bir yas evindeymlş gibiydl. Kimsenin yüzü gülmüyor. Salman da ocağın başı ia oturmuş, gözlerlrU kullere dikmlş, orada öyle lonmuş kalmıştı. «Ne oldu, ne var?» diye sordu Ismall Ağa «Bir şey yok,» dedl ömer. «Blz burado düfundük taşındık, yarından sonra sen kök sökmeğe gitmeyeceksln, senln yerine ben gideceCim.» İsmail Ağa orada evln ortasında durdu, düşundü, patlayan bir sesle: «Ben kök sikmeğe gldeceğim,» dedl. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Kardan Adam 6 ömer: «Olmoz. can kurban Ağam,» dedl. «Sana, •enln gibl bir Bey soyuna kök sökmek yakışmaz. Sen Van'da bu kadar, kök sökmek İçln ml okudun?» Zero hemen ömer*in yanına yaklaştp onu •usturdu. kuiağına da: «Sus Ömer,» dedl. «Bundan sonra ona blr şey söylenmez. Sus Ömer, patlayacak.» ismail Ağa geldl soluyarak ocağın başına cöktü, bugün bir lyice berbat olmuuştu. Caputlaha sardığı eliyle Salmanın başını okşadı. Salman küsmüştü. üzgündü, başını bile kaldırmadı. «Ne o Salman, ne o, sen de mi?» Salman başını kaldırdı, gözlerl yaş Içlndeydl: «Gitme o kök sökmeğe.» dedi boşandı. «Sana yazık, yazık.» Cocuğu kucağına alıp bağnna basan ismail Ağa: «Ağiama oğlum, gltmellyim oğlum, aenl. evlmi kimseye muhtaç etmemellylm. Bu günler de geçecek. Hele yaz gelsin.» «Klümlerl satalım,» dedi Zero. «Bu cocuğun ağlamasına değer ml kilimler. Elimlz bollaşınca daha iyllerini dokurum.ı İsmail Ağa başını ağır ağır kaldırıp Zero'ya şöyle bir baktı, Zero kilim sözü ettlğine de, edeceğine de bin plşman oldu. Orada, yerinden kıpırdayamadı, olduğu yerde dondu kaidı. Neden scnra: «Kusura kalma Ağa,» dedl. «Büyük kusur Işledim, ben; bağışla.» ismail Ağa kucağmdakl Salmanı, cocuğun kuiağına bir şeyler söyleyerek, onu usul usul sal layarak avutuyordu. Birden cocukla İsmail Ağanın gülmeğe başladıklarını gördüler oradakiler. Baba oğul ocağın başına karşılıklı oturmuşlar gül ha gül ediyorlardı. Bundan yüreklenen Zeroc «Sofrayı koyayım mı Ağa?» diye sordu. «Daha ne duruyorsun?» diye sevinçle bağır dı İsmail Ağa. «Yemekten sonra da eliml sar. BU zim kökcü ustası Halil bana llac yapmıs. Bak orada, şişede.» Zero hemen, klllmleri dokurken yaptığı clclm sofrayı ortaya serdl, yemeği getirdi. Yemek bulgur pilavıyla ayrandı salt ismail Ağanın bugün de canı hiç yemek Istemiyordu ya, bu tatsızlığın üstüne bir de yemek yememeK olmazdı. En iştahlı blr adom iştahı görüntüsüyle yemeği yedi bitırdl, eüni llaçlattıktan sonra yatağa glrdi, bu gece biraz, gece yarısından sonra uyuyabildl. (Arkası yarm) ecen büyük tovos yıllarında Olkemtzln olınyazısını belirleyen bir «Adana Konferansı» vardır. Adona'do Churchill'le İsmet Paşa buluşmuşlardır. Üstünden 37 yıl gecen (30 ocok 1943) buluştncda yazılan mektuplar gün ışığına cıkmıştır, Yoym nayatına yeni glren Aytunc Altundal'm çtkardığı «Sürec» dergisinde Churchlll, SloIrn, Roosevelt arasında geçen yazısmalarm çevlrilert var. M&ktuplardan onJaşıldıgtna göre, Iki buyuk ortak lngiltere lle Sovyetler Blrliğı, Türkrye"y| «ıcak «avaşa •okmak rstiyorlar. O günlerde Amerlka'nın. şlmdikl glbl Türkiye üzerinde fazla gözü yoktur. Ancak. cavoşm rw olduğunu bilen kurnaz tilki inönu'yu eavaşa sokmok hay II güctür. Churchlll, görüşmenln lcyüzünu, kendin» özgü bir üslupla anlatırken türlu dlller ddktu&ü belllcttr. Birkaç 6atır oktaralım: «... önemll Türklerie bulustum. Her Hümlz* de yatetaşmakta epey mesafe kotetmlş olduklarıno kuşku yak. Ve Almanya'dan gelen haberler onlan, oradokl koçultonn kötü olduğuna Inondırmıs. ilk iş, slmdrye kadar cok az verebildiğimiz modem silahlorla onlan aonotmoktır. Toros demlryolundan yorarVanabllmeleri lcln gerekll her seyi v»rmekte ve crynı zamanda Mısır'dan ikmal tastmak lcln birkac gemiyi ödünç vermek üzere ankıştım.» Cumhuriyet Bütçede tasarruf Ankan 23 (Teletonl»> Mallye Veklll Saraçoglu Şukrü Ber 930 bütt^stado yapıla. cak tasarrufat etrafındKkl t«tkıkat:na devam etmektedir Eu hususta Vekil Eey alakadar di ger veklllerle müzakoratta bulunma!jtadır. Tetklkat netaylci te» bit edllerck .ktiçadl programla blrlikte heyeti vekjiede müzaker* edilecektir. M&liye MOsteşan All Bıza Bey buray8 gelmiştlr Ali Rıza Bey, borsa nizamnamesıne mer'out kambiyo lhtlyaa listesi hakiur.da Mallye VeSdllne Izahat vermektedlr. Bon,ada3d thtiybç listesi Maliyece tetkii edildikten sonra katlyet kesbedecelsÜT. Sistemin ikt Oç gfl ne kadar alafeadarlara muhtemeldir 1930 26Ocak BULMACA b»rU»tirC»bCrr yapı «l«mutnl»nyl» »erçeklesUrüen tasat tOrO. t Mutiak bükumdana atl, ktml »6n»amlerda beyan •gesMD. S Tarri . muzlkta blr tea tonu. At«t . içln kullanılaD gereçlerden. 4 Tent Ttrlesms blrlmleriaden. Blr rtak. I Zorunlu beei m&ddelırlndao. T t n l blr kıtasal •konomlk ksnlusua kiM adı. • BOrflk eOçl* baÇlmma. Mr koouya Mruk Mrfı dujma. T Eakt dilâa ban. ~* Tenl blf *f*"^ı knruhısuDon T^^rf*"! t tleüslra hit&planndan. » Tenl fcnrmı hk. ( Tanl oruna gelen •Dlanunda Uleslk ıMcilk. SOLDAN SAĞA YUKABIDAN AŞAĞITAt t Btr dlnse» bölttmlesrr*den olan. 2 PaUayıcı madd* k&ynaklarından. Kanşık renkll. 1 Birblrln* bt£la anlanunda emlr. 1«rsi ısı kay nailMmdan. 4 Bslirll koşul larda giyüen glysüerden. 5 Blr haberlesme kurulu^umurtm k ı u adı. Egemenli^ kabul etme. t Savunma yapan ta kımın uyguladıgı yoneternlerdea 7 Birisir» blr şey için naslk biçlıııds lstekte bulunms. t T e m blr Asya uikesinln kenUerindeo. Kimyada aodyumun ılmgett. t Bahat İçln 12345678» Güzellik KraliçemizÇarşambagünü Paris'e gidiyor Terkos şirketi el çabukluğu yapmak istedi k a n bir kâbus gibi çöken Terkos çirketi simdi de yalan söylemefte ve dalavare ya. parak kendini hniri^ çıkîırmaSa çalışmaktadır. Beyojlunia vu kua gelen ve Uü koc» apartmanın yanmasile netlceienea yanspmn. Terkos borulannda bir damla cu bulunmadjgından dol&yı tevessu ettigl blr haJötetten Bu oehrin buına Terfco* Dunun alutol lundufımu Caa etm» lddla etmekte ve T&«i de cok gartptlr. laa »öylemektedtr. Çünkü yangın esnaSlrket dun gazetenüıında «Kahrolsun su ze llanat kısmı vası«irketl» üiye hsykıtaslle bir llan gönder ran h&lk her *s>yy*«" mla ve bu lddlasuu olduğu glbl »u bulun heyet» tthrtriyemüün madığını gonnüştur. gözünden k&çırarals Çehrenıial rnuavlnl KazetevB aokma^ • • Hamıt Bey ra yoktu meline kapılmıstır. diyor. Ittâiyo mOdüBu, çirttetln merLhuj rü su yoktu diyor. dalavarelerinden btT ahklkat yapılıyor, rtdlr. Kuyuzı blr u a t kırkbeş daklka sonra gel Terkosun balks dlti tesblt edülyor. tonaluklarda n bo Rsft yoktu, diye telefon ediyor. Herlret o «ada h«ıvın «su yok» diye haykırdığuıı söy lüyor. Terkos ftrketl de ut&nmAdaa ı> kılmaaan, bem da ıroebzulen su rardı» diye blr tddiad» bulu nuyor. Etendll Tangının alevleri olsun yuıünO kııartandı mıT Yilan »OylÜTOrsun. yalacl Mübeccel H. Parise Semplon ekspresi ile gidiyor GOKlllk kraUçest Mübeccel Namık Hanım seyahat tedarik* tını İkmal etmek üzera dlr. Mübeccel Hanıra bu çarşamba gunu Semplon ekspreslle Pa rise hareket edecektir. Faris muhabiriml» Mel. Eymen Ben Rubl de aynl trenle gidecek ür. Kraliçeye hedlyeler Bursa'da Türk dofeu macılan anonim sirka U i metre krep Ankan hedlye etmistir. Bu krebin rengl Parisll blr mUtehBSsu tarabndan bu senenin modasjna gör« boyanmısbr Bunada jpekll kumas (abrikası gabibt Osrnan Nurt Bey 3.5 metre güzel blr Ipeldl kumaş hediye et miştir. Bursada Haa Eecep fabrikası blr tu valeüik kreo binnan oedıye etmiştjr. Burs» Türk Japon fabrik*a bir tuvaletllk tpeMl kıiTna? hediye etmistir. Istanbul Kadınlan Eslrgeme Deme&i yerli bürümcük llzertae el ile lşlenrciş tarif bir buluz hediye etrolşür. 6» oknayı tammlayaa sozcaklerden. Büyük rüçlerüen birlnln hava kuvvetlerlns verilea kısa ad. DÜNKfi BÜLMACANTO ÇÖZÜMC SOLDAN SAĞAt 1 Zlya Ol Hak. 1 Atm. mü. 3 oızE. Brel. 4 Godot. oU. 5 rpakmuJL « Llr». T DamgaUmı. 8 Ada. Lemaa » Kekremıi. TVKARIDAN A3AÛITA: 1 Zonguldak 2 aO. tade. S Yazdırmak. « A n opag. > Üı. tA. alE. 6 UB. Kklem. 7 Rom. amS. 8 •nelTJ. Mal. f KuUdcUa. BANKA Dİ ROMA'NIN MUAMELATI Kambtyo v* Esham borsası dun (evkal&de bir Içtima aktetrala ve bu içtimada bazı muhıra kamblyo Ulerl tet kik edilmiştir. Bu meyanda Banka Ot Roma tarafından blınan mühim mlktarda İngV liz lirası bakkında görüçülmilştür. Bu banka tzmlr subesi hesabına bir kaç gün evvel borsadan tr.gillı U ToSi satın almıştır. Borsa komiserllğl tro ınubayaanın ae glbl bir lhtiyaca müstenit olduğunu tstanbul çubesinden sormus ise de malumat verllercemiştir. Buııun üzertrje tetkikat yapılmı;ur ve Izmir subesinde 6» Maliye .nületUşlert taralmdan bankanm hesaplan tetSIJt edslmistir. DOnkü Meclısl ida re lçtimaında bu busu«at Körüsülraüs. fakat her Qd yerdekı tetU. kat ikmal edilcıediğinden bu tahkikaUn netl cesine lntlzar olunma. 6ı kararlasnuştu'. Içütnada bu lslerle alak». dar banka memurlannın Uadelert »îınmış. ta. MemaUU ÇirkİT» Fransıı bankaa İstanbul kisesj tarafından bir tadre satılan İcglUı lirası muamelesinln Üe tetidkine ltaım görülmustOr. Eomlaerlik bu L.es'eleye de vu'lyet etmistir. Kamblyo mObay&atın dakj ihtiyac* tekabül etmiyen c'uamelesioden dolayı muaraeleden menedilen Selanik Bankası, karar dün akaam hltun buldugun daü başk& bugOnden ltibaren işlerine baslayacaktır. Şeker sarfiyatı tstatistik Jmuın Mo dÜTİüSü taralmdan son tertip etiilen «Ikti5&dl YıUıIutaa ögrendiçiml te Eöre 1926 1328, üç sene zarfında inhisar Idaresi tarafmdan Türkiyeyc öariçten 27.779 ton seker ıthtu ediiml» TO Alpull'j îabrikasında 5 021 ton. üsak fab rikasın<i& da 1.222 ton seker ıstihsal oJunrnus tur. Gene bu üç sena ıçind Türkiye'ye tüocax taralınâan 149.377 ton seker, 974 ton şekerli mevat vo 2.875 toa glÜEc lthal cdiltniştir. Şu hale nazaran 1926 1928 seneleri zariında Türklye dahi Unde 6 132 ton seker ısühial edilmls »e Tür (dyeye htriçten 177.156 ton seker, 974 ton şekerll mevat ve 2.875 ton da glikoz itoal edil mi» demekUr. Zeynep Kamil Hastanesi F'.rka kongresind» Osküdarda metruk btr halde bulurıan Zeynep Kamil Hastanesinln tekrar açılması temen rü edilmişti. Şehremaneti 930 bütçesinde bu hastaneyl sçm&ta karar verraiştlr. Fakat hastane bu sene bütçenin nisbeti derecestnde mçılacak bllanare tevsi edilecektir. Gazi köprüsü Cnkapanı fle Aıapkepı arasında yspüacak yeni Gtzi Mustafa Kemal kdprüsünün pro leierini yspan Fransı» mühendisı K1ou mukavelename muclbince oroielertni buraya getl recek ve köprünün ıhü lesinde bulunacaSa. Fa kat hernedense M. Pttou tstanbula getoekten sarfı nazar etmistir. M. Pijou kcprünün DTOİelertnı postaya ver miştir. BAKIKKÖT: AdTrj» (Z. Baba trjdrB ToM U ) , Altog (tstasyoo Cad. 23), Uuıatter (Londra AsIUU Saatçı Dür.), Europa (Kocaıinan Styavuspaşa Cad. Türbe Sokak 2), GUven (Haznedar Benyttz Pasajı 28), Sanayl (Guntörrc Suı. Mah. Aydın Caddesi 9), Yetilyurt (Yesilrurt, Sipahloglu Cad. 12/A), tlknur (Esenler Köyu, Atışalanı Cad. 67), Erden (SetakOr, Bajlar Cad «), Bengi (A. Kutsl Tecer Cad. 8 Merter Sltesl). Yayla (Kbnarya, Blrlik Cad. 11), Yeni (Okul Sokak 10). BEŞIKTAŞ: Nursun (Dikllltaı, Albun Sokak), Acarer (Mı*tıK Sineması Alü 71), Ayler (Dersboyu Cad. Muvakklt Sokak M/A), Dılek (Cevdetpk«a Cad. 180), Çınar (Akaüar, Zeytiooglu Cad 'öıderlel Sitad). BEYKOZ: İbrahim Pnat (KSrtn Cad. 14/B A. Hlsan). BEYOĞLC: Oalataıaray (tıöklal Cad. Tumacıbası Sokak 5). (PıodıkU Ueboaaa Yokusu. 67/58). Nur (Aıanı Cad 41. KARAKÖY: If (Galata U e d m a Sokak IA). KASIMPAŞA: Bahrly* (Hagtane Yokusu 12), HHal (Bahrtya Cad. Sl/55), Çesrn» (ratüı Sultan Cad 28/2). EMtNÖNt): tsUkamet (Oemberüte?, Peyihane Cad. B). Mehrnet Cernal (Ankara Cad 195/1 Slrked), Eal (Kuçukpazar, K. Pa•ar Cad. 70) FATtH: Yavu»«llın CYavmraelinı, MOterclm Anm Cad. 1). Halıcılar (Pitlh Halıolar Cad. 58/A), İneı (K. M. Paşa Hscıkadın Pulcu Sokak 39/1), Meroduh Timur (Aksaray, Yenibelediye Çarşın 17), BOkey «Şernemini Altımerrmr Cad. 39/A), Unkapanı (Unkapanı, Salihpaşa Cad 2). EYÜP: İslambey (tslMnbey Cad. 10/5), ömür <Baglar Cad. B4/B), Süahtar (Sflahtar, Kamm Karabeklr Cad. 11/B). GAzIOSMANPAŞA: Paıartçl (Pazariçl, Ordu Cad. No: 32), KttCÜkköy (KüçükkBy, Dlspanser Altı No: «). KARTAL: TOrsy (BulvfcT Cad. O E. Altı), Armatmn (AtatOrts Cad. No: 36), Ay»« (Tamirhane Duraîı, Çınar Cad.), U>* (Ankara Cad. 205). Ceyhan (Bagdat Cad. 213), KADIKÖY: ömür (iskele Cad. Danga Sokak 5/1), Düny» (Kuşdlli Cad. 83), YeîdeMrmenl (Yelde^lrmenl, Karakolhana Cad. 64). Kırütoprak (Kınltoprak, Bagdat Cad. 78), Savas (Oörtepe, Yeniyol Tannm&t Sokik 4/22), Ethemefendl (ErenkOy, Ethenv efendi Cad. 65), Fecir (Göztepe, Beşevler t » e t Baltan Sokak 71), Nursel (Suadlye, Ayselçavut Cad. 19). ÜSEÜDAR: Ale» (Selnmsı» Cad. Oıürokın Sokak 1), Altm (Z. Kami] Hastanesl Do»mn Pavyonu Kusısı), NOvlt (Doğancılar Halk Cad. S8), Şlrin (Alemdag Cad No: 11/B). Çakmak (Çakmak Uaaallesf Baglı Sokak No: 4/C), Beylerbeyi (Beylerbeyi, Y&Uboyu Cad. 90). SARIYER: Resltpaaa (Reçltpaaa Ahmet Celadetön Pasa Cad 28/1). Şİ?Lt: SlşU Çocuk (SişH, Dr. eavketbey Sokak 5A). Kurtulu» (Kurtulus Cad. 231 Şisli). TopaÇaa (Nisantas, Ihlamuryola 16/2). Adıvhi <9isU. Okmeydanı, H. Edip Aoıvar C. 67), Oruo (Mecidlyeköy, 1. o Taşccagı Cad. 6/1), Gültepe (Talatpasa Cad. 249), Neşe (Kuîtepe, Kuştepe Yolu 5), Çellktepe (Celiktepe, tnönü Cad. 29). ZETTtMBDKNV: Can (Bafti*'*^ M» »'T**1 114 Sokak W>. h Stalln'ln yanıtında İse, «... oçıkçası Türklor Almonlan kızdırmoktan korkarok karsılık göstermedlier» denlliyor. Btzde yaymkman belge ve onılardon da onlryonıı kl Inönu, «Blze vaadettlğinlz 6llahlan vermlyor, vordHcierinizi taşımomıza yardım etmlyorsunuz» dtye »avoşa gJrmeyl savsaklıyor. Geçen savaşta, TOrkrye OotOnae oynanmok tetenen oyunları. dost, müttefik, ortak klm olursa olsun iyioe bllmekteyiz. Daha belgeler cıkorsa ortaya bildikierimtzl pe> kiştirebllirlz. Şurası bir gercektlr kl, ulusal kurtulus savasma kotıknıs o gunün yönetlcllerl bir döâüşün ne demek oiduflunu, bir ulusu hangi durumlara sokabileceğinl coic ryi billyorlardı. Yöneticiler kökenlerlnde askerllk bulunan. savaş görmüş asker slvtl karması klşilerdl. Bazılarınm rutbelerl cok küçüktü ama, buyuk savaşlar vermişlerd». Bugün Amerikan haber kaynaklarından beslenen radyolarımız, televlzyonlarımız ve basımmız, nerdeyse bir 6avaşın eşiğinde bulunduğumuzu blldlrmektedırler. Bu, bir poiltikadır. Ülkede cektigimiz ekonomik, yön«^ sel sıkıntıları gözden ırak tutmak İçin. belkl de blz* bir savaş eşiğinde bulunmakla korkutuyoriar. Neymlş efendim. Sovyetler Afganistan'a glrmlş, Turklye'nin de strate|ik ve askersel öneml cok artmış. Turklye'nln jeopolitik âneml bugün anlaşılmıyor kl. bu 6nem dün de vardı. tarihe bakarsok yuzyıllar öncesi de geçerliydi. Bu stratejik önemden kim yarorianacak? Biz ml. her dönemde değişen ortaklarımız mı? Elbette önce bizlm yararlanmamız gerekir. Ama ne yapıyoruz biz? Bunun «pekulasYonunu yapryoruz. ülkenin gercek yararlarına kullanmıyoruz da, üikenln lcindekl insanlan korkutmak, «Indirmek lcln kuh lanmaya calışıyoruz. Ortaklarımızın hokkımızda son gunlerde dlle aetirdiklert cok onur kırıcıdır. Ne dlyorlar? Sovyetler Birllğl' nin Afganistan'a girmesl karşısında bizlm stratejik 6nemimlz artmış, blze ekonomik ve askersel yardım yapirmalrymış. Nedense. her zaman olduğu gibl, bu kez de önert Almanya'dan gellyor. Ardından NATO'don, doho eonra da Amerlka'dan... Pekl. bize amborgo koyon klm, yordtmı kesen klm, parasını verdiğimiz sllahlan blrkoç yri önce göndermeyen klm. b)zi Kıbrıs •orununda sıkbogoz eden klm? Bu ortoklarımtz değil mtydl? Oecen «avasta tsmarladığunız aemilerl vermeyenler İngilizlerdl. Kıbns sorununda paro•ını soydığımız silahkırı vermeyenler Amerikaiıkırdır. Johnson Inönu mektuptaşması cok uzak bir tarttı değlldlr. Belk< bu mektubun gunün birtnde açıktonmı» olması, mektuplaşma geleneğınl btraktırmıştır. Şimdl de kuryeler geilp gidiyor. Hem de şöyle. böy te değil, bakanlar düzeyinde... Ne •öylerier. r.e aöytetlrler, ne önerlrler, ne önermezier, şlmdlllk bilgimlz dışırvdadır. Ama tarih, zaman lcirvde, yargılamaya basladığında Churchill • Stalln mektuplaşmosı gibi bu bilgllerl de ortaya dökecektlr. Kimlerln hangi pazarlıklara gebe olduğu onlaşılacoktır. Bir dışişleri bakant düşünün kl, Iki dev arasında savoş şakalaşmaları sürerken söyleyebildiği söz, «NATO1 nun hakkımızdakl kuşkularını gldermeye calışıyoruz» oluyor. Bilmiyor kl, bizl ayakta tutan, onurumuzu koruyan, belkl de klşilikH bir ulus yopan. «NATO'nun kuskuları»dır. CENTO'ya glrdik de elimize ne gecti? Hlçl. Iran. Pakistan ve Irak ortadadır. Yarın NATO'ya glrdik de elimlze ne gecti? diye soranlara venlecek yanıt da (Hıc!> olacoktır. Bugun beceriksizliklerinin bozgununda boğulurken sarıldıklan numaracı oyunlardır. Yoksulun, «Ah. bir yangın çtksa da ısınsam...» dediği gibi, bunlcr da, «Ah, bir savaş cıksa da şu beceriksizliğımizden kurtulsak...» der gibidirier. Her şey hepimizden gizll bir çlzgide, bir yaian, dokjn üstüne gergefle Işlenmektedir. Partılerin de, Parlamentonun da. öğrenmesl gereken yerlerln de cok şeyden haberi yoktur. MSP'lilerln haklı olarak, «Her şeyl öğrenmek Istiyoruz!..» diye kıvranmaları bu yüzdendir. MSP1 nin antlemperyallst polltikcrsına değindlğimizde kızanlar var ama olsunl Ecevit CHP'sl, faşizm özlemleıinl kursağında taştyan Demirel demokrasisine teslımcldlr. Betgeler, arşivler Demlrel'in ellnde olduğuna göre teslimct oimak zorundadır da... Döviz, petrol, gübre, hammadde gecmişte kalmıştır. Sanki bir savaş arefesınde imişız gibl gözumuzü başka yönlere cekiyorlar. Ne savaşı be, yarın ülkenin dört bir yanına yağacok olan 40 santimlik bir kar, düşmandan önce blzi yener. Ülkenin alınyazısı 40 santimlik kcra bağlıdır. Ülkenin icerdekl kaynaklarını hotdlnglere peşkeş çekmek lcln soyunanlar İse, blze hepimlzin kard&ş olmamızı önermektedlrier. Hadl ordan, acımasız. ekonomik ozgınlığınız kardeşlik ml kodul.. Hrisis vapuru Vama vapurannn bstmasila neticelenen Varoa Hrisis vapurUn müsademesl bakb n d a ö tahkiks>ta Birin d Ticaret Uahkemesin da devam edilmektedlı Slmdiy* fcadar Hri siî vapuru uzerinde lceşlt vsD'lmış. müsademede kurtulan mürettebat isticvap edilmişür Dttn Varaa vapuru sfehiplerinin talebi u»rine mahkeme Hrisjs «apuruna haezl Ihtiyat» vazedilmeslı» kanı T«rümisUr. Slrked ve Enünönün deki gramatoo saten magazalann hemen bepsi birden ıoa z» rnanlarda kapılanriio üzerine blreı oparlör koymuslardır. BalnyoTsunuz dükkarun blrinde «&zel okunuyor. onun yanındakinde blr zurna, diğer blrlnde bir taksim, karşısında ktode bir çjftetelll çaü nıyor bir baskasında da Avrupanın bümeyi» bacgi tenora avazı çık beı kadii bağınyor. Esklden yalnız gramafonun tendl ladasından bile mOteessiı v» rabatsız olan balk *• yolcular. slrr.di her dükkânda yapılao bu tesisat netioesl tdet» sersem olmaktadıı. So kakJarria tşlne gücune giden halka zorla muslki, daha dogrusu mu Kiki curcunası dinleV mekta mana yoktur. Doğnı deJU ml? Curcuna!.. Kaptanın fedakarlığı Bnenot Alres 24 <»*•) Blr kayalık Ozertn» oturmus olan Monte Cervantes caznmdâkl Atman vaTStıru pecen akşam batmıştır. Tolculan Ushaiaya çıkarmıs ldl Gemide kalrnıs olan tayîa püç ^^1 de «toırtulmuşlardır. Yalmz, tahlisiye amele sirıl ldare etmek İçln mütem&diyen kapUn köprüfunde kalmı» olan kaptan Dreyer ıQr* atle derlnliklerln* dalan vapuru ile batarak Blmöştür. Soo haberler» nazarsn gsmlde 1120 aeyyah. S03 tayfa bulunmakta ldl Bu «eyyshlar remlyi bOyOk blr tntlzam ne terketmlslerdir. ECaptanlan baska rdc Kmsenln telet olmadı£ı »Oyleni. Millet Mektep!eri Beşiktaştakl Şark mektebl Maaril tdaresince seddedümlstlr. Bunun yerine Maaril Müdiriyeü bir ili mek tep tesis etmiş ve o civardaki çocuklar tra mektebe kaydedilerek dunden ltibaren tedrtsata başlanmıştır. Millet mekteplertnde ders okutan rr.uallirnle ra üeretleri verilmemis ü. icap eden tahsisat geldlglnden tevzl&ta başlanmıstır. Halk okuma odalan sncak hazirandao »onra açılabllecektır. Yalnıs mahblU teskilat ile slmdilik Beşiktaşta Fırka binasuıda blr ods açılabileeektir. !»• tanbul vilayetl bımun için 1 subatta açılacak Meclisi ümumiden taü ılsat isteyecekür. OKTAY AKBAL tstanbul müflülüSünden: 31.1.1930 cuma srünü Ramazam blrlncı günu olduğu llan olunur. Çerlfln Kasımpaşc deresi nasıl temizleniyor? KasuspBss deresi dolmus ve temlzlenme | e muhtaç blr hale gel mlstlr Den maalesef eski «ekilde durmakts, alakadar dalreler hiobir Sesebbüste bulunmamaktadırl&r. Son üünlerde blr kaç amele, bir el arabası lle üç kürek tedarik ederek dereyl temlzlemeta başiamışlardır.