Katalog

ONİKÎ CUMHURİYET 14 OCAK 1980 llll ı llllllltljl TRT'de huzursuzluk büyürken Kasaroğlu: Herşey daha iyi olacak I Yeni TRT Genel Müdürü, atama; larda bazı yanlışlarııı olab leceğini söyledi. «Ancak, martıa yapacağınıız yeniden düzenîeme (Reorganizasyon) ile, herkes yerini bulacaktır> dedi. TRTde, Haber Dalresi Başkanlığı, Muammer Yaşar Bostancı'nın yönetımmde, ılk günlerın sarsmtısını atlatıp, yavaş yavaş yerıne otururken, tersıne başlangıçta sakın gorünen TV Daıresı, başkan Erdınç Sağlam'ın hatalı atamaları yüzünden temelınden sarsıldı. TV DaIreslnde şlmdl gıderek buyuyen bır huzursuzluk, bır kamploro bolünme var. En yakın arkadaş lar bıls bırbırlerme şuphe ile bakar oldular. Sağlam yeni yılla birlıkte fır tına bır operasyona gırışerek, yardımcısı Tarcan Gönenc'ı ıs tıfaya zorlarken. Ankara TV Müdürü Latıf Okul'u, Kültür Şu besı Müdürü Sedat Orsel'ı, Program Plânlama Müdürü Ser pıl Akıllıoğlu'nu, Eğttım Şubesl Muduru Fılız Ozankaya yı ve Eğlence ve Magczın Şubesı Mudurü Ayhan Onal'ı görevden aldı Ankara TV Müdurlüğüne. Göker Müftuoğiu, Kultur Şubesı Müdurlüğüne Atık Çataıpınar, Program Plânlama Mudürluğune özdem'r Ince, Eğ'tım Sube Müdurlüğüne Parlar Yozan, Eğlence ve Magazın Müdurlüğüne ıse Bulent Varol getırı'dıler. Tüm bu otamalar vekâleten yopıldı. Sağlam'ın atamalarda, eski bır TRT'cınin yonetımındekı bır yayın grubunun ısteklerı parale lınde hcreket etmesı, Kurum kulıslerındekı huzursuzluğun gercek nedenl oldu. «Kasaroğlu ve Sağlam, bu yayın grubu kımı İEtemıyorsa görevden alı yorlar. Bu yüzden bu grubun gazete ve dergılerınde yazılorı dıkkatle ızleyıp, sıranın kıme geldığınl anlıyoruz» dıyen TRT cılerın Kasaroğlu'nun göreve geldığı gunlerdeki olumlu havası kesıflıkle kaybolmuş gorünüyor. TRT'cıler. yönetımın bu kışı ile «Ya gızli anlaşma icınde olduğunu, ya da şantaıa bo yun eğdığıniı ılerı surüyorlar. TRT Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu ıse, söylentilerin ve endışelerın tümünun «Gülünc> derecede yanlış olduğunu söyledi. «TRT'de Skandal» başlığı ile Kurum personeli hakkında ağır ıthamlar yapan blr gazetenın elındekl belgeleri acıklamasını ıstedlğıni ılerı sürdü ve «İlhamlar belgelenmez ve dedlkodu duzeyınde kalırsa. Savcılığa başvuracağızı dedi Kasaroğlu, atamalarda tek kıstasın iyi nlyet olduğunu bellrtti ve «TRT'de mart ayındo blr yeniden duzenleme (Reorganizasyon) yapacağız. Bu düzenlemeye kadar kenarda kalmış bazı arkadaşları da etkln görevlere getırmek, onları da denemek Istedık. Bu yüzden dıkkat edilırse, tüm atamaları vekâleten yaptık. Mart ayında kurum yeni düzenl ile rayına otururken. sanırım, en doğru secimler yapılocok, varsa hatalar da düzeltılecektlrı, dedi. Genel Müdür, görevden alınan kışılerın pasıf görevlere getirılmedıklerını bunun da. atamalardaki iyi nıyetm bır başka belırtisı olduğunu söyledi. Kültür Şubesi Mudurlüğünden alınan Sedat Orsel'ın Ankara Televızyonu Program Müdurlüğüne. Ayhan Onal'ın Program Mudür Yardımcılığına getlrildlkTetinı, Inceleme Araştırma Kuruluna otanan Latif Okul ve Fıliz Ozankaya'nın Istekleri üzerlne daha aktıf görevlere atanacaklarını, bugüne kadar sadece program' cılık yapan, ama Program Planlama Müdürlüğu kadrosunda gorunen Serpıl Akıllıoğlu'na da gorevıne uygun programcı kadrosu verildığıni acıkladı. YATAY İLERLEME TRT Genel Mudurü Kasaroğlu. kurumda en büyük sorunun duzenlemenın yayın hızmetlerınln isteklerıne uygun olarak yapılmayışını gösterdl ve şoyle dedl: « TRT, sankl bır yayın değll, idare kuruluşu gıbi düşünulmüş. Bol bol müdür kadrosu var. Oysa yayın hızmetlerınin bu kadar mudüre hem ıhtiyacı, hem tahammülü yok. Müdurlerın artışı, bürokrasiyi ortın yor. Duzenleme mudürler esasına gore yapılınca terfıler de buna paralel oluyor. ilerlemek isteyen bır müdürlük peşinde koşma zorunda kalıyor. Bu yüzden birincl sınıf yayın adamlarını, idarl kadrolara kaptırıyoruz. Oysa bır kurgucunun, kameramanın. programcının. habercının, röportaıcının kendi branşı ipinde gelışerek başarıya ulaşması ve bu başarısı ölcüsünde bırınci derece kodrolara yükselebılmesi gerek. Bu kadroları cıkonrsak, değerlı arkadaşlan en yararlı oiacakları yayın hızmetlerlnde tut ma şansımız olur. Ayrıca müdür olmak Icın sürdürülen kavga ve kulısler de azalır. Programcı daha Iyl program yaparken, spıker, daha başarılı spiker olarak en üst derecelere cıkacağını bılırse, kurumun yayın hlzmetleri gelışır. Mart ayına kadar bunu sağlamaya calışacağım. Kurumda llerteme. bundan böyle sadece dıkey değil. yatay da olacak..» llll ı ıııı * Haftadan Seçmeler * NAPOLİ MACERASI Hıncal ULUÇ CİKLET REKLAMLARI SESSİZCE YENİDEN BAŞLADI!... umhurıyet Halk Partisl Iktidan dönemlnde, TRT Yönetım Kurulu'nda görevli hukumet temsilcisı üyelerın çabası ilâ TRT'de yasaklanan cıklet reklamları AP'nın ıklldara gelmesı İle sessız sedasız ve TV'nm cocuk kuşaklan ıcmde yayınlanmağa bcşladı. C Cıklet reklamlan. cocuğu blr yorarsız tuketım aracı olarak koşullandırdığı gerekcesı ıie yasaklonmıştı TV reklamlarından en cok etkılendıklerı b'lımsel araştırmalarla kanıtlanan çocuklara yönelık bu tur reklamlar sonucu, ülkede ciklet tuketımının yılda dort mılyar lıraya ulaştığı belırlenmış, bunun buyük bır bölumunün de, Ithal edılen ham madde ıçın dışartya dovız olarak ödendlğı belırlenmıştı. Bunun üzerıne Yonetım Kurulu, bır yanda cocukları, öte yanda ülke ekonomısinl korumak amacı İle. Peklam Yonetmelığınde değişıklikler yaparak bu tur reklamların ekrana gelmesını önlemışti. Cıklet reklamlarının yeniden yayına başlaması uzerıne konuştuğumuz eski Yönetım Kurulu uyesl Faruk Güvenc şöyle dedl: cÇocukları blr tüketım oracı olarak koşullandıran bır tür reklamlar türemışti. Bu reklamlarda cocuk unsuruna da yer verılıyordu. Reklam öyle bır turde yapılıyordu kı, aslında cocuk ciğnemek ıcın değıl, ıcındekı resım kupon ve karıkatürlerl bırıktırmek Içın hırsla cıklet alıyordu. Bu nedenle reklamlan yasaklamıştık. Yeniden yayınlondığma başladığına gore. kılıfına uydurmuşlardır > Yeni Rektam Müdürü Emre Nalbant. reklamlan nıcln yayinladıklorını şöyle anlattı. « Yonetmelıkte cıklet reklamı yayınlanmaz dıye bır hükum yok. Cocuk reklam unsuru olarak kullanılamoz denıyor. Bıze gelen reklamda, cocuk gorüntusü de yoktu. Çocuk sozü de Bu yuzden yaymladık..» Görevden alınan reklam muduru Metln Muratoğlu da şöyle konuştu: t Bizım zamanımızda, Yönetım Kurulu karan İle bu tür reklam hlc yayınlanmamıştı. Cocuğu tüketım aracı olarak kullanan reklamları reddettık. Yonetmelıkte kesın bır hüküm yok. Yoruma bağiı. Hazırtanan reklam, görünüşü İle kurallaro uygun Bu bakımdan yaynıına ızın verılmış olmalı » Adının açıklanmasını ıstemeyen ve görevden alınan bır ust düzey TV görevlısı .se şöyle dedı. « Bu reklamların yayınlanması cocuklarımıza da, ülke ekonomısıne de ıhanettır Reklam cocuğa yonelık değılmış, lcınde cocuk yokmuş. cocuk sozu gecmıyormuş Bunlar hep mınareye hazırlanan kı lıf Cocuğa yönehk değıl de, nıcın cocuk kuşağında kullanılıyor'' Nıcın zamanında tum cocuklara ezberletılen, kolayca cağrışım yapan aynı cıngıl kullanılıyor? . Nicın kazık kadar adamlara sunnet elbısesı gıydırıp cocuk ima|i verılıyor'' Reklamın icındekl palyacolar, cocuKİara yonelık şarkıları ile unIü şarkıcı, hedefın kım olduğunu gostermiyor mu? Yönetım Kurulu'nun kararının ruhu. cocukları korumaktı. Bu reklam. kuralın ruhuna ve amacına aykırıdır. Ama kılıfına uydurulmuş. TRT'de bu maskeyi bilerek Isteyerek kabul etmıştır. Son zamanlarda lyıce duşen cıklet satışları şımdı gene artacaktır. Büyükler mi alıp cığneyecektlr bu mılyonlarca cikleti?..» Napolı Macerası (It Started ın Naples), Melvılle Shavelson'un seyırcıye hoşça vakıt geçırtmek ıçın çektığı, tıcan yanı oldukça yüksek, sevımlı bır komedıydl. Bu tur fılmlenn ustası yonetmen, amacına uygnuı unsurları da en ıyı şekılde seçmıştı. Amenka sınemasının o yıllarda fılmlen en çok para getıren aktöru Clark Gable, Italyan sınemasının gene o yıllarda bır seks bombası olarak sundugu Amenkan seyîrcısnun pek meraklı oldugu ırı goguslerı ile unlü yıldızı Sophıa Loren ve Avrupa kıtasının en usta sınemacılarmdan bırı, aynı zamanda en sevımlı komedyenlerınden Vıttona de Sıca bır araya getınldu Bunlara uygun hafıf. tatlı bır öyku de yazüdı. Yapım yüı. 1960 tı. Clark Gable, bir Amerıkalı avukat olarak. ölen ağabeyının gaynmenkul ışlerını çozumlemek ıçm Italya'ya gelecek, bu arada, onun bır de evlıiık dışı 10 yaşmda oglunun varhgmı haber alacakü. Çocugun annesı. agabe>ı ile birlıkte trafık kazasında ölmuştu. Gable, >egenım arayacak ve onu, okuldan kaçıp dılencüık yaparken bulacaktı kucuk oglan, tum emellennı unlu bır sınema yıldızı olmak olan te>zesının yanında kahyordu Dogal olarak bu, teyze de Sophıa Loren olacaktı Amca ile teyze arasında önce^ çocuk ıçm başlayan savaş, gıderek bır duygusal üışkıye dönuşecek ve sonunda herşey tatlıya baglanacaktı. Oyle de oldu. Napoll Macerası, gosterıldığı her ülkede, bu arada Turkıye'de de seyırcı rekorlan kırdL Buyuk gehr getırdı. Clark'ın unlu çapkın bakışlarmı hâlâ unutmayanlar ve yıldiz olma yolundakı Sophia Loren'ı oldukça comert küıklar ıçınde görmek ısteyenler, bu neşe dolu fılmı ızlemek uzere, saü gecesı ekran önunde olabıhrler. (Salı, 2115). «Java'nın Doğusu» Kratakoa, Java'nın Doğusu (Kratakoa . East of Java) ozgun adiı fılme, TRT'nın verdığı ad. Ama bız TRT'nın yerınde olsak, fılmm ıkıncı adı olan «Vulcano»yu çevuır, «Yanardag» derdık. Bunun ıkı nedenı var Bırıncısı, harıtalara baktıgınız zaman goreceksıniz. Kratakoa Yanardagı Javanın dogusunda degıl, batısuıda. Amenkan fılmcılen bu hatayı nasıl yapmışlar bılemeyız. Ama yapmışlar ışte. Ikmcısı, Kratakoa özellıkle son yıllarda moda olan «Felaket fümlen»nden bırı. Yangın, deprem, su baskını uçak kazası fılmlerının bol bol ış yaptıgı donemın baslangıç fümlennden bın Fılm. aslında sınerama teknığı ile çekılmıştı Bu tekmk özellıkle uç boyutlu izlenımi veren göruntusu ve dev boyutları ile. bu tür filmler ıçın bırebırdı. Insan kendını olayların içınde buluvenyordu. Bernard L. Kowalskı, sınerama teknıgının tüm hılelerını ve unsurlarım dıkkate alarak olaganustü guzel yanardag patlamaları ve depremle oluşan dev deniz dalgalarının adayı ıstıla edışını seyırcınm ıçıne ürperten bır guzellıkte çektı. Ama çok pahah sınerama teknıgı tutmadı, yayümadL Amenka'da bırkaç sınema mşa edıldı o kadar. O zaman fılm. normal sınemalar ıçm yeniden ele alındı. Kurgulandı. Sadece görüntü olsun dıye fıune konulan bolumlerın büyuk bır bolumü m»kaslandL Boyle olunca da gerıye pek fazla anlamı olmayan bu serüven fılmı kaldı Oldukça kalabalık kadrolu fılmde önde gelen istmler, Maxımılıen Schell. Rossana Brazzı ve Bnan Keıth. Fdm bır grup maceraperestm batık bır hazıno gemısı peşındekı seruvenlennden oluşuyor. (Pazar, 12 05). Turk sınemasınuı bıtmez tukenmez konusa zengın kız, fakır dehkanlı öykülerlnden Wrt dsha. Çekılen tüm filmler gerçek olsa, sanırız ulkemızde gehr dağılımı ve sosyal denge buyuk olçude saglanırdı Fatma Gınk fabnkator kızı Kartal Tıbet de köşklennde çahşan bır dehkanlı Bırbırlerıne tutuluyorlar Fabnkator Muzaffer Tema karşı çıkıyor. Ama dehkanlı da onun kırlj ışlerını ortaya çıkarıyor. Falan fılan.. Lütfı Akad m olçulü dıll ile. nispeten Izlenır bır yapıya sahip (Cuma, 2115) Sıbırya oldum olası bır gızler ülkesıdır. Insanlan güçludur, macerayı severler. Doğanın ınsafsız koşullan ıçınde yaşam kavgası vermek ıçın ışbirhğmın şart olduğuna ınanırlar. Yıhn 8 ayından fazla, sıcakhk sıfınn altında 50 ile 0 derece arasında değışır. Toprak yer yer 300 metre denne kadar donmuştur. Inşaat ekıpleri, önce buzla savaşmak zorundadır. Kentler. ınsan nefeslennden oluşan sısle kaplıdır. Burada ev kadınlan sütü, herhangı bir kaba koymadan ellennde taşırlar. Çünku sut, donmuş bır taş parçasıdır. Sıbırya'nın Şıkagosu denen İrkutsk tum bu sert koşullara rağmen, baleden sırke herşeye sahıp bır kültür merkezıdır. Buna karşıhk kuzeyde goçmen Yakut Turklen, yıyecek, gıyecek ve taşıma ıçm ren geyıgı peşmde koşmak zorundadırlar. Buraya zaman zaman bır turne üe gelen gostenler, yorenın tek kültürel olayını oluşturur. Trans Sıbırya Trenı. bölgenin atar damandır. Tren ıstasyonlanndan koylere mal taşıyan kamyon şoförlen ıse, gerçekten tehhkeler ıçınde yaşayan kahraman kışılerdır. Bu vahşı ve ınsafsız kıtada ınsanlann çağdaş batı teknolojısını kullanmaya başlamalan dıkkate değer bır çehşkıdır. İşte tüm bunları getmyor, bu hafta Yaşadığunız Dünya dızısmın, Sıbırya Bıtmeyen Ufuklar adh bölumü. Herkesın adını duyduğu. ama kamsenin gıtmek ıstemedıg! ülkeyı batıh gozüyle tanıtan llgı çekicı yapınu ızlemek üzere, programuıızı ayarlayın. (Pazar, 14 20) Müzık ve Eğlence Programlan arasında, salı gunünün Behıye Aksoy'u dıkkatı çekıyor. Kendısınm en ünlü şarkılarım «Rüzgâr Kırdı Dahmı»ndan başlayarak söyluyor. (Salı, 20 50) Kugu Golunün yenne ise, gene Bolşoy Balesı'nden bu kez Anna Karenma'yı izlemeğe başhyoruz. (Perşembe. 22 05). * JAVA'NIN DOĞUSU ı Ivl Uraz Tıyatrosu'ndan aynldıktan sonra Gülrız Sururı Engın Cezzar Tıyatrosu'ndan Alı ile ıkımız teklıf aldık. Fatıh'te yeni açacakları bır tıyatroda oynayacağız. O tıyatro şımdı sınema olaraK calışıyor Guzel şırln bır salondu. cKelepçe» adlı oyunda, Gülriz Sururl İle tokışınca tıyatrodan ıstıfa edıp oyrıldım Benden bır süre önce de aynı oyundakl rol orkadaşım Tuncel Kurtız ve Aydın Engın ayrıtmışlardı. Hep beraber blr grup kurduk. Tuncer Necmıoğlu ve Umur Bugay da vardı. Beş ortak. Istanbul Halk Oyunculan dedık grubun adına. Şımdi depo olan GenAr Tıyatrosunda provalara başladık. Istanbul'da blr açılış yaparak Ankara'ya gıttık. Orada oyunumuzu yasakladılar. Bır yığın seruvenden sonra Ankara temsıllerı, Anadolu turnesı derken, sezon sonunda ben Halk Oyuncularından da aynldım. Halk Oyuncularından aynldıktan sonra bir yıl tıyatro yapmadım Cok sıkıntı çektım. Parasızlıktan bakkaldan borc yer olduk. Sonunda Istanbul Tıyatrosundan bır teklıf aldım. Cok iyi para verıyorlardı. Ancak benım yapmak istedığım tıyatro turü başkaydı Şoyle bır anlaşma yaptım Istanbul Tıyatrosu yönetıcılerl ile* «Siz bana 6 Oyunlarınızı kıraya verın, ben de sızde gecelerl oynayayım ve yönetmenlık yapayım „ Kabul ettıler... O yaz Istanbul Tıyatrosu ile turneye çıktım. Benden once oynanan oyunlardakı ırıll ufaklı rollerl oylesıne oynadım Asıl yapmak istedığım hep gelecek sezon yapacağım 6 Tıyatrosu idı... Istanbul Tıyatrosu Ankara temsıllerını oynarken benım bu oyunlarda rolum yoktu Tıyatro yönetıcılerı gerçek bır reform yaparak kadrolarını gencleştırmek ıstıyortardı. Bu gorevı bana verdıler. Ben anlaşacağım oyunculan hem altılarda kendi tıyatromda, hem de gecelerl Istanbul Tıyatrosu'nun kadrosunda oynatacaktım Ankara'dan Istanbul'a döndüm ve kadro yapma ışlne koyuldum. Ne kadar güvendığım ve begendığım arkadaşım varsa tumüyle anlaştım. Altı Oyunlan ıcın de Rıfat llgaz'dan yeni blr Hababam Sınıfı düşunüyordum. Oğuz Aral'a tParam yok bana yardımcı ol» dedım. Yonetım Işınl o ustlendl. Karısı Tolga Tığın de ünlü inek Şaban'ı oynadı. Hababam Sınıfı ile buyük ış yaptık Istanbul Tiyatrosunun Altı Oyunlarında. Gecelerl ise Sadık Şendıl'ln <Kart Horoz» cdlı komedısını oynuyordum. Güzel oynanmasına karşın oyun pek tutmadı. Ama istanbul Tiyatrosunun genc ve yeni kadrosu beğeni kazandı bu oyunda. Ardından benım başrolünü oynadığım «Zıpçıktı» adlı komedıyı oynadık. Gışe olarak bu da pek parlak gıtmed! ama, oyun çok beğenlldl ve kadroyu artık seyırcl tanımaya başladı. Sonunda yıne Sadık Şendıl'ın cÇılgın Yenge» adlı komedisinl sahneye koyduk. Artık ıstedığımız olmuş ve seyırcı tıyatroya gelmeye başlamıştı, Öyle kı tam üç yıl geldı bu oyuna. Tıyatrolann kan ağladığı blr devırde bızım oyunun bıletlerl karaborsadan satılıyordu. Işte ben bu Istanbul Tlyatrosu deneylmlnde Ikl usta tanıdım. Bırı Toto Karaca, bıri de Celal Sururı . Gercekte, İstanbul TTyatrosu yıllanm benlm oyunculuk vaşamımda amatörlüğümü de saydrk sahneye cıkışımın 1617 yıllarına denk gelisa yor ama, 17 yıllık bır aktörün de bu ıki vodvıl ustasından öğreneceğı cok şey vardır. Hatta bunların arasına Alı Sururı'yı dahı katabılırım... Celal Sururi, benım tanıdığım «Özet Adam»lann başında gelır . Şımdı şu satırları yazarken hangi sempatık olayını onlatayım sıze Celal ağabeyın">.. Sahnede bu denll lcten aktör cok az gördüm. Yıllarca seyretmışım Celal Surun'yl, gOlmuşum kasıklarım catlayıncaya dek. Ama onunla korşılıklı oynamak bır başka hazdı Rolunu cabucak ezberleyiverirdl Kucük büyük tum sanatcı arkadaslarna karşı son derece sevecen ve saygılıydı Eski anılarını onlatmaya başladı mı. ağzından bal okardı sankı. Oturur saatlerce dınlerdım O'nu Bayılırdım konuşmasına. Benı pek se» verdı Ben de O'nu O'nun özel yaşamı sahne yaşamından daha renklıdır. Provalanmız oyunlarımız, turnelenmlz ne denll büyük zevkse de, özel yaşamındakl tadı bır başka ıdı. Celal ağabeyln blraz ell sıkı ldi. Bır gün matlneden cıktık, muhallebıciye gideceğız Ikl oyun arası. Sonra da gece ovunu icln döneceğlz tıyatrcmuza Erdmc Ustün. Şemsi Inkaya, Münır diye bır arkadaşımız. ben ve Celal ağabey cıktık. İstıklal caddesinde yürüyoruz. Tam Galatasaroy Llsesınin karşısında Martıno vardır ya, onun önüne geldlk. Erdmc: «Ben bır gömlek alacağımı dedl. Girdik lcenye Sımdı ben düşünüyomm, Celal ağobeyl nasıl masraftan cıkortabıllrım dıye. Celal ağabey, dedım, şu paltoyu görüyor musun, tam senın ttpıne uygun Darılma ama sırtındakl de ayvoyı yemış vazıyette, lutfen bunu oL Cocuklar numarayı anladılar «Al Celal ob\. sana müthiş yakışır» falan dıye bastırıyorlar. G'rydl Celal ağabey paltoyu. Tezgahtar da: tMüthış VQ* kıştı Celal Bey» dedl. u USTALARIM , MÜJDAT GEZEN * MAHŞERE KADAR * SİBİRYASONSUZ UFUKLAR CELAL SURURİ İLE YASJAMINIIN ÖUIN CELAL SURURİ'NİN ÖZEL YAŞAMI SAHNEDEN DAHA RENKLİYDİ Eh alalım öyleyse, dedl Celal ağabey. Bu kaşkol da buna yakışır Celal ağabey, dedim. Şu fötr şapka tam bu paltonun şapkası, dedl Erdınç... Sonundo 2500 lıra kadar masrafa soktuk Celal ağabeyı Cıktık mağazadan dışarı Az aşağıda bır mağazanın vıtrınınde hemen hemen aynı palto 1500 lıra. Şemsı vıtrını gösterdl • Kazıkladılar senı Celal ağabey, dedı. Olüyoruz gülmekten Adamcağıza hem paltoyu aldırdık, hem ae üstune gıdıyoruz. Iş bununla da kalmadı. Ben Munır'ı cektım kenaro Sen fırla bızden once tıyatroya «Celal ağabeye palto aldırdıiar, hepınız (COK güzel ama bıraz dar) dıyeceksınlz», de. Tıyatronun kaDisıno vcrdık Kapıda bızi Şükran Sururı karşıladı. Hem tıyatronun mudıresı hem de Celal cğobeyın yengesı olur. Cok tatlı kadındır. Daho bız ıcerı gırer gırmez Ooooo Celal, bu ne şık palto böyle, dedi Celal ağabey tam kasıiacakken Şukran abla: Ama bıraz dar galıba, dedı Celal ağabey döndü dık dı< baktı bana Han! «Ne halt efneye aldırdın bunu bana» gıbılerden. Cıktık kulıse Alı ağabey. kücüğu olur Celal ağabeyın. Oooo Celal ağabey, bu ne güzel oaito boy'e yahu.. Yalnız bıraz dar mı yokso bana mı öyle gelıyor.. Ardından Alev abla aldı laf ı: Bıraz dar. Toto abla gırdl devreye Sen onlora bakma Celal. dar ama cok yakışmış.. Celal ağabey durdu durdu. döndu bana: Sen oğrettın değıl ml bunlara Ulan paltonun Içlnden düşeceğım nerdeyse bolluktan be.. Gunlerce sürdü bu dar palto meseiesi Bır gün kulıste oturuyoruz. Kış günü. Kaloriferler alabıldığıne yanıyor Celal ağabey kullstekı dıvano oturmuş, kafasını da yaslamış kalonfere uyuyor Bırdenbıre uyandı Dondü kalorıferın paryotörüne: Ulan, sen ne hakla benım kafamı yakarsıa. dedı Eşyalarla kavga etme huyu vardt. Bu benl öldürürdü gülmekten. Bır gün de sahneye tam gırecekken, dekorun cıvısıne takılıp ceketmi yırtmış. sahneye gırecek gıremıyor çıvıye hırsından. Ve şöyle demış cıvıye: Erkeksen bekle ulan burada, şlmdl glrip cıkacağım ve senın ağzına. Makyaıını ben yapardım. Burnunun ucuna blr kırmızılık. ıkı yanağına bırer kırmızılık ve kaşlarına kara kalem . Sarılır öperdı benı Ve şen şakrak o Turk tıyatrosuna bambaşka blr tad getırmış sevımlı Celal ağabey bır gün hastolandı.. «Heyamola» dıye blr oyun koyuyordum İstanbul Tıyatrosunda Hem yonetmenıyım oyunun hem de oynuyorum. Bır de Celal ağabeyle karşılıklı sahnemız var. Kapıdan polıs olarak gırıp bır laf söyluyor ve alkışla birlıkte bırınci perde kapanıyor... Blr gün gene oyunu oynuyoruz.. Tam o sahne geldl, perde fınaiı. Sahneye Celal ağabeyin yerıne genc bir arkadaş var, o cıktı. Perde kapandı. All ağobeye sordum • Ne oldu yahu, nerde Celal ağabeylm? Uzülme. dedı, Celal ağabeyi kaybettlk.» Ertesl gun gömdük O'nu. Geldik tiyatromuza, Oyuna kaldığımız yerden devam ettık. Tam O'nun sahneye gıreceğı yer gelip de gene o genc arkadaş gınnce, ben artık tutamadım göz yaşlarımı. Bır guzel ağladım Perde kapandı. O oyunda sahneye çıkardığımız ikı hındi İle ikl de muhabbet kuşu vardı. Bılmem belkl rastlantı, belkl cok fanatık bir düşünce. ama Celal ağabeyin ölümünden sonra birer gün ara İle o ıki hındl ve muhabbet kuşlan da öldüler... Zaten oyun da pek tutmadı, kaldırdık sahneden... Celal Sururi, eskllerin deyimlyie, tam «NevI şahsına münhasır» bır aktördü. Ondan en azından sahnede nasıl gulünmesl gerektığini öğrenmişimdır. O sevımli burnunun uzerindeki devnk kaşlan ve onların altında o ikl gözü pınl pırıl gülumserdl daıma... YARIN: TOTO KARACA SADIK ŞENDİU * BEHİYE AKSOY VE... Uykudan Önce'de yerli yapımlar da yer alacak Haberlerden sonra kücükler icın yayınlanan Uykudan önce adlı programda yerlı yapım lar da yer alacak. Cocuk Yayınları Şube Müdürü Tekın Özertem «Olanaklarımız elverdiğlnce kısa öyküler hazırlayarak Uykudan Önce'de yayınlayacağız* dedl. Özertem şunlan söyledi: «Elemanlarımız ve olanaklarımız kısıtlı olduğu ıcın Uykudan önce programına belirli sürelerde öykü hazırlryoruz.» Ünlülerin yaşam öykülerini değişik biçimde anlatan bir program hazırlanıyor atil Günü yapımcılanndan Vedat Tayyar Erdamar ile Adıl Örs dallannda un yapmış kışılerın yaşam öykulennı değışık bıçımde ekrana getirecek Acı ve Tatlı Yaşamınız Sayın .. adlı bır program önerdıler. Pohtıka, muzık, sınema, tıyatro. basın ve spor gıbı dallarda ün yapmış kışüenn geçmişe yönelık ügınç yaşam öykülen o dönemı kendılerı UB yaşamış kışıler tarafından anlatılacak. Ayda bır canlı yayını planlanan programda ünlü kişı konuk olacak. O kışının yaşamında önemh rol oynamış 810 kışı sırayla stüdyoya gırecekler ve geçmişteki bir olayı anlatacaklar Konuk ile konuşmacılar program sırasında ve daha önce karşılaşmayacaklar. T