19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMTIUT.ÎYET 12 OCAK 1380 B r gun koşup ismall Ağalann evlne fleîmlş, «B&nı kurtar Ismaıl, benı kurtar,» demış saşkınlığından faltaşı gıbi açılmış gözlerle ona sığınmıştı «Hem de kım öldürmek Istfyor benl bılıyor musun, bızım Kel Rıza... Hanl bırlıkte, hanı cocukiuğumuz hep bırlıkte geçen . Hanı kendı evlennden cok bızım evdo kalan Rıza... Işta o bem öldürmek ıstıyor.» Saşkınlığı daha da büyumuştü bu sözleri söylerken Ismaıl Ağa onu yatıştırmıştı ya. oma Rıza dan odü kopmuş Onnık gece onlar uyuyunca dağa kaçmıştı. canını Rıza'nın elınden kurtarmak ıçın. ısmaıl Ağa Rıza'yı bulmuş, «Nıye öidurmek Istıyorsun Onnıkı,» dıyo sormuştu. Rıza bu soruya hıç karsılık vermemış, «Cehennemın dıbine kaçsa da ben onu bulup öldureceğım,» demıştı. Ismaıl Ağa onun Onnıke hışmını blr türlu bır sebebe bağlayamamış, «Sen onu öldürursen. ben de senı oldürurum. haydı bakalım.» dıye ofkelenmıştı. Bır Ermenı kızı bir Kürt delıkanlısı, bir kadın b,r erkek. renklı guzel gıyıtlerle yaylanın kokulu çıcekleri arasında kolkola gırerek, dızh lere govende duruyorlar, insan bedenlerının inamlmaz incelığınde, en eskl, sevınç dolu. sevgıden, kıvanctan dolup taşarak oynuyorlardı. Bu oyunda yalnız gövende durmuşlar değıl, yedıden yetmışe bütun yayla halkı durgun bır denız gıbı, gokyuzune ağan bır yayla dumanı gıbi sallanarak govende gmyorlardı. Kuşları, cıceklerı, çağlayarak akan güzel kokulu pınarları, tocs'îlenyle tekmıl yayla ulu bır gövende dönuyordu. ismaıl Ağa yakışıklı karayağız yüzu, huzünlü elmas karası buyuk gozlerı. sırım gıbi uzun boyuyla her zaman govend başı oluyordu Onun govend durması butun yaylado duyuluyor. yatalaklar bıle yerlerınden kalkıp onu sey retmeğe oyun alanına koşı.yorlardı. Dengbeıler gelıyorlardı uzak obclardan Beyın gorkemlı yedı dıreklı cadırına. Çadırın önune yuksskçe bır yere bır taht kurulup üstune oturtuluyordu dengbeı. Butün oba. yayladakı otekı obalar toplanıyorlardı Beyın çadırınm onune, nokışlı keçelerın üstuna oturup eskl, çok eski atalanJan kaimo destanlar dınlıyorlardı Dengbeıler icınde en buyüğu, en ünlüsü Ma ozgırt Beyının dengbeıl Abdale Zeynıkıydı. O. hem kendı çağdaş destanlarını türkülerıni so/iuyor. hem de esk, destanları hiç blr aşığm söyleyemedıği bır bıcımde anlatıyordu. Altmış yaşına kodar kor olan Abdalın bundan sonra gozlerl acılıvermlştı. Gözlerının acılması bır tcnsığa bağlanıyordu Hem bu tansığı Abdal kend sı söyluyor. hem da ötekl dengbejler anlatijorlardı Bey ikl aşığın huzurunda kıyama kaİKiyor, karşılarında dıvana duruyor, onlar yerlerıne oturmayıncaya kadar kendi da oturmuycdJ Ermenı Hacıkle Abdale Zeynıki, bu ıkı dengbeı Karstan Vana, Vandan Urfaya. DH yarbakıra, Erzıncana, Erzuruma kadar bütün oba arın ikı kutsal kışısıydi Bu Ikı dengbe|den hangısı bir obaya gıtse yıllarco o obanın övüncü c'urdu isma I Ağa övünürken, o her zaman övunmesınl b Imez bır kışıydi. «Bu eve, bızım eve Abdale Zeynıki dız çöküp oturmuştur.» derdı. Hangi konak, hangl Bey olursa olsun Ab Belmtş buroyo... Kız ona demlşfc~l,Sen sucfan dışarıya cıkamam, ancak her gun, gün atarken ben gölün yüzünde sana görünürüm. Gün batıncaya kadar da orada kalırım. Günün batmasıyla bırlıkte ben da perl padışahı babamın Van kalesındekl sarayına çekılır gıderım. işte buna cok sevınmış Hüseyin Bey. «Van gölü benım ülkem,» demış Kız, tBılıyorum,» dıye karsılık ver mış. «Benım de ülkem, ben ilk olaraktan senl orada, Van'da. Van kalesınm sarp kayalıkların da gördum, sen Istanbul'a gıdınce da ben de ardına takılıp buralara kadar geldım.» demlş. Hüseyin Bey da duşmüş yola.. Şımdı her gün tan yerlerı ışırken kız başını golün sulanndan dışarıya çıkarıyormuş Bu doyulmaz güzellığe de Hüseyin çılgıncasına kendını kapıp koyverıyormuş Perı kızı da onun güzellığme vurulup o da dalgalarda, hortumlarda, fırtınalarda yerınden kıpırdamayıp Hüseyin Bey'ın guzelllğına kendıslni kaptırıp gıdıyormuş POÜTİKA VE ÖTESI MFHMFD KEMAL > Yalanın Kuyruğu Bir ulkenin battığı gün gıbi ortada Iken, ha!ka dofiruları açıklıWa soyleyecek yerde hâlâ daho gerçekleri sak'ıyor, yalana başvtıruyoruz. Ülkenın yönet.cılerı neden boyie yapıyorlar' Çunku kendı gerceklennden kendılerı de korkuyorkjr do ondan... Gerçek acıdır, söyienmesı guctur. cBu hükümet gider, dertler blter...> diyorlardı Bu hukümet gıtti, dertler bıtmedığı gıbı daho da arttı. Oyle ıse dertler bır hükumetın, ıkı hükümetın, beş hukumetın gı'mesı ıle bıtecek gıbi değıldır. Dertlerın koku ve kaynağı başka yerdedır. onu soylemek gerekır. Ama söyleyemezler. Çünku bu dertlerın başında da. ortasında da, sonunda da kendı mısyonlorı ve kendıleri vardır. Gozden sürmeyi ceker gıbı saklayacaklar. gerçeğın yer'ne gercek dışı olanı soyleyerek halka her şeyl yutturduklarını sanacaklardır Yırml aylık CHP döneminde bu hale gelmedı bu ülke . Ondan oncekı ıki MC donemınde de bu hals gelmedı .. Tek boşına ıkı kez ıktıdar olcn Demırel donenrınde ds bu hale gelmedı Ta başından almak gerekıyor ıç! .. Ikıncı Dunya Savaşından sonra Marshall Yardımı, Tr u man Doktrıni, Kore'ye asker gönderme, NATO"ya oırme CENTO'ya kaoılanma. Amenka'ya usler verme... derken bu hate geldlk. Ulusal Kurtuluş Savaşı verenler ve Kemalıstler de hem Batıdan hem Ooğudan yana ıdı'er oma, Batıya u.^e satmadan yona değillerdı Onların Batılı clmasıyla, ondan sonra gelenlenn Batılı olmaları arasındakl a' rımı lyı gözlerrek gerekır Gıylmde kuşamda, yıyimds ıcımde Batıya öykünürlerdi ama, ne madenlenni, ne yol onnı. ne fabr^ka'arını Batıya peşkeş çekmez'erdl. Maden Tetkık Arama boşuna kurulmamıştır. Bütun oraştırmaları da ulusaldı, ulusol gizlllık lcirvdeydı Petrol yasası lle bu gizlılıği Amenka'ya ve yabancı petrol kumpanyalarına peşkeş çekenter bellıdır Ulusal bır demıryolu polltıkası vardı. fÇellk ağtarla ördü* anayurdu dört baştan» dıye marşların icınde övünürduk Karayolları taşımacılığını getırenler her kılometre yolda bu ülkeyi dışa bağımlı kılmışlardır Bugunkü petrol belasınm mucıtierl onlardır. Traktör fabrıkası yapacak yerde Anadolu'yu bır zamanlar bır traktor mezarlığına çevırenier de onlardır. Yavşan otunu bilir rrlsinlz' Bol azotlu blr bıtkıdır. 8uğday tarlalarında biterdi, karasabana ve pultuğa dayanırdı Tarlayı sürdun mü. pulluğun onünde başı devrllen yavşan otu, ekılecek taneler ıcın gubre gorevını görurdu Getırdık traktorü, vurduk tarlaya, yovşan otunun kökünu kazıdık. Yerıne yeterınce gübre de bulamadık Yakında buğday sıkıntısına duştuğumuztle kökenını yavşan otunda arayını?. Yavşan otu davası guttuğum ıcn beni ılkel bulanlar cıkacaktır Bir ulkenin u'usal bağım sızlığı bazan bır yavşan otu ıle birlıkte gıder. Batı batı dıyerek bottık. Doğu doğu dıye hoykürürsek geno batarız iş ki halkımıza doğruyu söyleyebılelım Ned'f doflr u ' Birisl cıkacak, korkmadan. cekınmeden, baş>na gelecek her türlü belayı göğüsleyerek, gerceğl soy'eyecek: tBlz şımdiye değın Batıya öykündük. Son 45 yıldır Amerika, NATO, CENTO, AET, İMF, daha bılmen ne örekesl derken bu hale düştük. Şlmdl bundan kurtulmamız gerekıyor. Her şeye sil baştan. yenlce boş]a/acağız. Var mısınız?» Bunu dlyecek olan bu kez blzl atdatmayacak, yalancı pehlivan gıbi kürsülerde yalan söylemeyecek. butün yaJancı pehlıvanların Iplılğinl pazora çıkaracak... Gorün, bakın işcısl ile. köylüsü Iie. emekçlsl ile. gencli01 lls. dıni bütüau Ue. dlni yavanı ile herkes nasıl ardına düşecektırf Partrierın yalancı pehlivanlarınm yalancılan mı bırblr ortaya dokecek.. Bazı partılerın oıkar ortakiığına dönüştüğünü ssrgileyecek.. Uzun yıllar Avrupa'da yaşayan bir dostum var, g«çende bir miras işl Icın yurda geldi. Şunları soyledı. «Yeşllköy'den otele gelırken bir bır yanıma baktım. kendiml savaştan yenl cıkmış bir ulkede sandım, korktum. Askerler askeıler... İnsanı kazıklamak lcm bırbirt ile yarış eden hamallar, şoforler. cevrenizl saran kılıksız kışıler.. Hamaldan kendımı 500 liro lle zor kurtardım, şoförden 1000 lıra lle kurtuldum. Dahası vor. önume cıkan avcunu acmış bahşiş bekliyordu Bır cok şeyın yokluğundan soz edılıyordu. Ama parayı bastırınca yokluk varo dönüşüyordu. Beyoğlu vitrinlert Parıa vltrınlen gıbıydi Modada Parıs'ı de gecmiştik Ama otelın kolorıferlerı de mazotsuzluktan yalınkat yanıyordu o başka» Vay benlm. güzel memleketim dedım. ne olmuştu blze?» cMıras işln ne oldu?» «Dededen kalma Boğaz kıyısında bfrkac parca yolı bozuntusu mülk, bırkaç parca toprak™ Mllyonlar vertyorlardı. Paranın değeri kalmamıştı. Alıcılar da kılıksız odomlardı, ne yapacaklardı buroları? Ötekl mlroscılara satmayalım, dedım. Hele memleketin hali blr ou* rulsun, her şey normale dönsün. o zaman duşünürüz. ötekl mırasçtlan da inandırmış olacoğım ki, satmaktan vazgectik.» cNo yapacoksın?» tBır omleti sabahleyin otelde 400 liraya yedlm. Oturulmaz, hemen döneceğim. Alırlarsa hepımlzınkıni birden alırtar. Almazlarsa. Işler düzeldıkten sonra bir gün gelir, atadan kalma yalının birm! onartır, Boğaz'da otururum. Ben hemen gıdiyorum. Allah yardımcınız olsunl..» Oışardan gelen böyle bakıyor, böyte göruyor, boyle dtvordu. Bizim lcerde Tann yardımcımız olsun Eskılerın CaddeI Kebir dedıklerı Beyoğlu'nda hava karardıktan sonra adam soyuyorlardı. Sovyet Konsolosluğu önünde nöbetcılerm silahını alıyorlardı Ara sokaKiarın kücük meyhanelerınde getırilen masraf puslalarıno guc yetmiyordu. Holdıngcilerımız, fabrikacılarımız, karaborsacılanmız. dışalım, dışsatım uzmanlarımız, Tahtakale Merkez Bankamız harıl hanl para kazanıyordu Kazanmışiardt, daha da kazanacaklarından başka.. Yönetlmde de, denetlmde de, gözetımde de bır sakatlık vardı. Herkes göruyor, ötekınm üstüne atıyordu. tBu hükümet gıder. her şey bıter...» Hükümet gltmıştı. bslanın daha katmerlisı gelmiş«. Giden kendi icinde de, kendi dışında da penşandı. Gelen. daha da penşan etmek icin elinden gelenı ardına komuyordu. Işsızler ordusuna öğretmen kıyımı ıle, memur kıyımı ile bırkac bını daha katıyordu. tBu hükümet gider. her şey bıter...ı Yalan blr ulkede daha türlu nasıl kol gezer» Bir doğruyu söyleyecek. bır doğru yolu gösterecek Allah ın kulu da kalmadı belli Yoloncımız tümen tümendır. sadece doğruyu söyleyenl arıyoruz. YASARKEMAL dale Zeynıklyl* Haçiktn konukluğu büyük blr kıvanctı. Istanbuldon kapkara, buralıların hiç görmedıği bır kılıkla ya/laya Hüseyin Bey de gellr, gelmez de o tuhaf kılığından sıyrılıp şalşapık gıyerdl. Ve butun coşkusuyla Ismaıl Ağayİa birlıkta ya/lcnın cumbuşüne katılırdı. İsmaıl Ağa, yoyla haikı mutlu muydular, mutsuz muydular hıç düşunmemışlerdı. Onlar yalnız savaşlor. kırımlar, salgınlar, kıtlıklar, hay van kırımlannı bılıyorlardı Belkı mutsuzluk dedıklerı bunlardı. Uzun sürersa olumlerde de, kıtlıklarda, kınmlarda da gülüyorlardı. Acı na kadar acıysa sevınc de o kadar ssvlnctı Mutsuzluk sözunü. bır Istanbul dönüşü Huseyın Beyden duydu Ismaıl Ağa «Ben mutsuzum Ismaıl» dedl Hüseyin Içini derınden cekerek Bunun ne demek olduğunu bır turlü anlamadı Ismaıl Ağa «Hasta mısın?» dıye sordu ona. Hüseyin Bey: «Hasta değılım. keşkl hasta olsam. verem olsam. cüzzam olsam » dedl. «Ben mutsuzun » Bunu başka tür bir hasatlık saydı Ismaıl Ağa. Beter, onulmaz, Insonı iflah etmez bir hostalık. Bundan sonra bir daha Istanbula dönmeyen Huseym Bey, ne toy düğune, ne bayrama katıldı insan içine çıkmadı Bır daha da ağzmı açıp hic kimseyle, ne İsmall Ağayta, ne anası, ne babası, ne kardeşlerıyla bır tek sözcük bila konuşmodı iri kara gözleti öylecene dalmış. bokmaz gıbi yöreye bakryor. bır yere saatlerce dıkılıp kalıyordu Koyün bir sigara iciml yukarısında, guneydoğuda yarısı gölun Içine kadar gırmiş yüksek bır lcımi yukarısında, güneydoğuda yorısı gölün lcme kadar girmiş yüksek bır kayalık vardı, Hüseyin Bey her sabah daha gün dogmadan kalkıyor, sütünu cayını kendı elıyle kaynatıyor tek başına kahvaltısını yapıyor. kışsa genış, kalın bır coban kepeneğı ne sannıyor, yazsa mavi şalşopığml giyıyor o kayaya dcğru yola cıkryor varryor, kayanın göle bakan bır düz yerıne oturuyor, gözlerıni göle dıklp hiç kıpırdamadan orada gün kavuşuncaya kadar kalıyordu Gün kavuşup da ortalığa ıhırcık karanlık cokünce gozlerını gölden alıp eve dönuyor, ocağın başında onu bekleyen yemegını onLne konulan sofrada yıyor, sonra hemen yatağına gırıyordu Belkı dört, belkı beş, belkı de cltı yıldır Hüseyin Beyın bütün ömrü boyle gsçıyordu Yazın yılan kaynaşan apak, yaxan kavuran sıcağı, kışın kcyaıarı çatlatan yczı, teıgraf dıreklerını yutan karları, oğacları kokunden söken boraları fırttncları onu yerınden bır onlık ıcın bıle olsun kıpırdatamıyordu. B r dağ tepesınde durur gıbi, bu. dağların aralarına sıkışmış bır denız kadar genış gol da bın yedı yuz metre yukseklerde mınare boyu dclgalarıy'a kıyılara vuran, kıyılarda oonen korkunc. yörede ne varsa alıp içıne goturen hortumlarıyla, orada cakılmış kalmış adama bır şey söylemıyordu Olsa olsa. buyuk hortum lor kıyılcrı sökerken o kayalığın bıraz daha yükseğıne, o da farkında olmadan, ıç güduyla Cikıp oturuyordu. İstanbulda da denlz varmış Bu denızde adalar varmış. Huseyın Bey bır gün o adalardan b.nslne gitmış Ahdamar adası gıbı bır cdaynvş o Işta o odada bır kıza rastgelmış, Hüseyın Bey kızı görur görmez ona aşık olmuş. Kız da ona yanmış. Adada sevışmlşler. Huseyın Bey bakmış kl, kız ondan ayrılınca. başını almış vurmuş denıze gitmış glrmış, yalnız kızın başı kalmış suyun dışında Sonra o baş da yıtmış Hüseyin Bey o adadan ayrılamamış, kızın yittığı yere, denıze gözlerinl dikmış kalmış. Aylar sonra kızın başı suda. o ylttlğl yerde suyun lcinden bır daha cıkmış, Hüseyin Bey sevlncinden bayılmış. ayıldığında bakmış kı kız gene ye'< orada Gene beklemış Gene gunler aylar geçmış, gene bır gun bakmış kı kızın başı orada... Denıze atmış kendını kızı yakalamak ıcin, yakalayamamış Kız ona demış kı. ben bır perı kızıyım Ben de sana yangınım demış Sen Van'a gıt. benım bir kcrdeşım de Van gölündedır. ben de oraya glderım, demış. Hüseyin Bey da Köylüler, koyün çoeuklan, dellkanlılan kı« zm golden çıkan başını gormek ıcin, Hüseyin Bey'e belll etmeden kayalığın yanından yöresınden usulcana, onlar da taş kesMıp kıpırdamadan gunlerce gözlerıni göle dıklp bekledıler, bir kerecik olsun bu dünya güzelı kızın başını görmedıler «Perı kızı Hüseym Bey'den başka kimseye gözükmüyor» dedıler, umudu kestıler, gölü de, kızı da, Huseyın Bey'ı de kendı hallenne bıraktılar Turna katarları geçıyordu golün üstünden, golgelen mav ye düşerek Van gölü gunun her onında b r renk cumbuşünde yunup orınıyordu Bır bakmışsın göl bır anda som turuncuya kesmış. bır turuncu şımşeğı gundoğudan g rmış günbatısından çıkmış Bır turuncu düşü gıbı Ve perı kızının başı turuncu şımşeğının, dalgasının ustünde Bır bakmışsın gölun bu ucundan bır mor şımşeği gırmiş, butun gölü som mora boyayarak öteki uctan cıkmış. ak köpüklü dalgalarıa butün gölü sürukleyerek Süphandağının oralardcn çekmış gitmış. ağzına kadar çlcekle, turnalarla dolmuş Patnos ovasmda durup kalmış Bır bakmışsın göl som kırmızı çalkanıyor, bır yanı dupduru bır maviye keserek. bır bakmışsın kcnlı, gorkemlı, doruğu goğün ötelerinde yıtlp gitmış Suphandağı olduğu gıbi göle vurmuş, göl apak, ışıklı, lekesız kendi aydınlığında, karanlık gecelerı bıle ışıtarak dönüyor, peri kızının başı da suların aklığının üstünde... Ve durmadan turna katarlan gelıp geçıyor gölün üstünden.. Hüseyin Bey duyulur duyulmaz bır türkü mırıldanıyor göle, golun icinde yalnız başını gördüğü peri kızına. gölun üstünden, bazı gö lün sularına kanatları dokunacakmışcasına öyle aicaktan ucon, bazı da ta göğün uzaklarında yıten. maviye yap:şmış ucup gıden turnalara, kır mızı toprağını yer yer yeşılin sardığı Esrükdağına, Esrukdağından bınbır otun, bınbır keskin çlceğın kokusuyla yüklü dalga dalga gelen yele.. Hüseyin Bey'in acılı, soluk, uzun yüzü. göle vurmuş mahzum gözlerı. yüzünde oynaşan gölün menevışli ıpıltılerı. Gölün değışen renkleriyle andan ana değışen, çalkanan fırtınalanan. sonra bırden h>c bir şey olmamış gibi dlnglnleyen... Ve gün kavuşup da renkler. ışıklar, kayalar, yollar, ucan turnalar secılmez oluncadır kı Gecenın ortasından, yabanlı hayvanların, kuşlartn, pınarların, dağın, gölün seslerl, uğultuları arasından., (ARKASI YARIN) 1930 12 Ocak BULMACA SOLDAN SAÖA: 1 Beynio bütOn gOrevIertnln blrden bira ve az çok tam olarak durması, beyln kanaması, beyın lumesi 3 Blr hfclfln okunuşu Haya, ulanma duygusu 3 Tersi ilgili 4 Blr suça katılanlardan Açüc seçik. S Or»a Amerllca ülkeiertnden « Ugraş, çalış. çabala uüamında emlr. 7 Tersl şiçlü: Klmyada demlrin simgesı Tersi. somma blr harf ekiendigir.de aşk tann'.anndan. g Tersi, kagıt ovunundakl k*gıt tlHenr.den (Ço^ul)) 9 Kırrjada pümüşün singesi Bel'rli bir düzene uygun olarak. •VLKARID1N AŞ4GIYA: 1 Eksersız, deneme. bellrll bir Isleyişe uymaj a çalışma 2 ÇoŞul eki 3 Tersi Fransı» Devnmi nin ünlülennden 4 Asya Olkclerinden bınnin baskenti Güçlü ışık kaynagı 5 Belirll kurallartt uyan, dinsel gerekleri vertne getiren. 6 Blliın dilinde, genellıkls kırnyada birden fazla olan çokluklan ifade etmek için kullanılan teriralerden Telll çaljrılardan. 7 Türk uygarlıjııun kaynaîı. 8 Nkzi saldın örgutlerinden blrtnin slmgesl TraJcya kentlertg GelİT 123456780 Herkes merak ediyor: Acaba Kraliçe kim olacak? Resimliay aleyhine ikinci bir dava Restaüiayda münteşir blr yazıdan dolzyı aleyhlna dava açüan mes'ul müdür Behçet Bey Ueyhine «cavulun, geliyorum» yaasondan dolayı üdnci blr da Efkarı tehyiç davası Son saat gazetesl tleyhine açüan hil&lı h&klkat ve tehyıcl elkan mucıp neşriyat davir sma dün 2 nci ceza mahkemeslnde devam edllmiştır Mev zuu dava olan yazıda tihtlkar var, halk soyuluyor buca sebep emanetin becerlkslzlie^din) denılmekte ve Ticaret Oda« katibl umumısi Cemal beyln beyanatlle tevslk edılmekte idl Gazetenln mes'ul midürü Seliıa Ragip bey bu vazıda heyecahamiz bir nokta olmadıgıbİT yüzde ylrmi be? fazla verdiSı nl tasdık ettiHnl, bu beyanata istmat ettıklerlnl söyledL Son saat aleyhlre ıhayat ucuzlamaz» naıruıdakl yazı dolaylsıle de Ikinci bir dava açümıştır Bu yazıda odanm yaptıŞı biı istatlstıkte hayatın ucuzladıffın T ifade edıldljl nalbuk4 odt Laöbi umuınislnln beyanatından hayatın pahalılaştıSs anlaşıl lığı yazılmakta ve blr rakam oatasından bahsedll mekte İdl Bu davamn da tevkarar verUmlştlr. Kraliçe bugÜH intihap ediliyor Bugün 6aat yedlje kadar 1930 T ( T klye Güzetllk Krallçesi lntilıap e^ilecek.ir Inbhap Beyoâıundaki Turkuvaı gazlnosu salonlannda icra edilecektir Baloda seçilen 22 güzel lle btri baloya geç gelmiş dlgerl hastalanarak Eelmeml? olan 22 guzel yani 24 genç toa hakem heyetl huzuruna çıkacakLjdır Hanımlar tazn seat dört bjçukta gelecekler ve Türkuvazm Darülbedavl karşısmdald kapıamdin prpoeklerdir Kendilerlnden katıyyen geç kalnamalannı rtca ederlz. Hakem Heyetı tstanbulun ed»biyat. san'at T8 matbuat alemtae mensup ve 90 klşiden mürekkeptir Isımlerlnl yaajoruı: C H P müfettlşı ve tstanbul meb usu Hakkı Sinasl Pasa, C H P Istaabııl idare reısl Emın Ali Bey, C H F azasmdan Cevdet Kerım bey, Vıla>et ldare meclıslnden Suphl bev, Darulfünun emını Neş" et Omer be7 Edebıyat Fakultesi reısi Koprüluzode Faut Bey. MüdeTİs Mustafa Şekip bey, lktisat müderrisi Münir bey şaıri Azam Abdulhak Harait Beyer»ndi, Halıt Zıv a bey, AU Ekıem bey, Huseyuı Ranmi bey, Resat NJTİ bey. Isroaıl Müştak bey ve refikalan, I^zet Melih bey ve ref <uılin, Şükııfe Nıhal. Hal'de Nusrct, Suat Dervış Rezan Emln hammefendıler, Mabrrı.t Yesan bey, Feyan i Sala bey Husevın Cahıt bey, Vedat Nsdm bey, Cenap Çahabettin bey. Sadri Etenı bey. Nfjm Cemıl bey ve refikalan, Ahtnet H dajet bey, Ees^amlardan Nanıılı tsmaıl bey, Çallı İbrahım bey, Münif Fehun bej. F Nacı bey, Cemal Bev Heskel traşlardan Ihsan, Mthlr, beyler. Matbuattan, Ahmet Şükrü, Etem tzzet, All Naci, S ııh Muammer Hakkı Tarık. Reflk An met Ahmet Cevdet. Kad ri. Yusuf Ziya, Ilhaml Safa, Hoyrt Muhıttın, M Zekensa 3ev'er S*bıha Zekenya hanunefendl, Neonettın Sadık Enis Tahsın. Vala Nurettın, Burhan Cahit Orhon Seyfi. Salnt, Ta lat Mithat Zıva. «hmet Ihsan. Reşat Nurl beyler. Tıyatrocıüardan Ertuğrul Muhsın, E Guhp, Ercument Behzat, Musikişm aslardan Mes'ut CemU Mvıhittin Sadık Beyler ve Madam Rı>a Mahmut ve d&iıa bir çok meşhur zeyat Ta daha sçılnuştır. casıl blçlm alaca^un tÇrtnınek amacıvla lorulaD olumlu blleşik som. D O N K O BtrLMACAND* ÇÖZUMV: SOLDAN SAĞAl 1 Megalomanl. 3 EHtnis*. 3 Turan raD. 4 Ml pttE S Emerson S n3 raL. 7 leceN S îmm ınA 9 Arkalsmak. THKARIDAN AŞAĞITAı 1 Müteveffa. 2 Germeneflc. 4 Alalznsems 5 İİN Nal. 6 oM Prr. 7 hOrasalın. 8 Anatol nA. 9 Neden ısK. Gazetelere verilecek prim A\KARA 11 (Tele(onla) Gazetelerin primi meselesini Ma'U ye vefcaleti tetkiy edore'i blr layihi hazırlanmıştır Layıhava Eore rotatif maklne kullanan vt alelade nanMre kullananlar lkJye eynlmıştır Rotat'f mi>M oelüer blrlnd smıf addedilmlştir Buiîlara 5000 llralık aazine bonosu ve alelaöe ıraMne kullanan lHrci tasıra da 1500 llralık bono verilecektlT G3mrü!rten tolıtlar Eeld^çs ba bonoliJ tbraz edı'ereS resme mahsup edılecek tiı. ZARO AĞA BİRAZ HASTA Zaro AŞa vdcutçi çok ranatsız bıüunmaktadır IhUyar adara «on güalerde vücuttan çok düşmü? ve halslzleşmlştir Zaro Ağa bu yüKİen Aırerika ve Ingiltere seyahatlennden de vazgsçmıştir Dün ker.disine tesaduf eden blr muhamnmıze şu sfizlerl »öyleml^tir •Oğul çok rabatsızım. Amerliaya gltmekten de vazgeçtim Kimbülr belkl el diyarlt nnda ölar kalınm da hasret glderlın Allaha çok îükür borada da beş on para kazanıyorum. Hayıı, hayır, bir yere gltmem » ECZAIMELER BUURKÖY : Sakızağacı (S Ağacı, Orta Sokak 69), Kaitfls (K Tepe. Koşuyolu 1), Eardeş (Kemalpasa Mah Lale Sok 130), Nesa (Sivî.vuşpasa, ÇamliK Cad. ızılcık Sok. 18/14), Dürüst (Haroedar, Posta Cad 13), Marmara (Haznedar. Bağcılar Cad. 10/B>, Ozlem (UmranlyB Cad Ziya Erdem Sok 17/C), Yenl Fıkret (Esenler Köyü, Davutptşa Cad 1), Duygu (Bajlar Cad 109), Omer (Kınalıtepe Sok. 1, Merter Sıtesl), Murat (Kanarym, Çehlr Cad 47/A), Sultan (Yenimahalle. Hürriyet Cad 74'4) BEŞtKTAŞ : Valideçesme (Spor Cad 18'B), Yenıyılda (Yılduposta Cad 10>. Ortakay (Muallim Naq Cad. 23), Bebek (B». bek, Cevdetpaşa Cad. 206/D), Cerrahoğlu (1. Levent, B. Çarjı Sok 4) BEYKOZ : Hülya (Çubuklu Cad 20, Kanlıca). BEYOGI.Ü : Hülya (Tarlibası Cad. 256), Sagbk "f*?"™*, Reiüc Savdam Cad. 59/1). KARAKÖY : Sema (Galata, Lüled Hendek Cad. 49/A) K4SIM7AS1 : Deniz (Mutfakkapı Cad. 1/2), Çerr» (Ralnteilu, Abdüsselam Sok 2) EMI.NONU : Ozer (LaleU, Ordu Cwl 389/1), Yenl (Ballpa*a Yokuşu 118, Kumkapı), TJniversite (Süleymanlye, Sülermaniy» Cad 29) FATIH : Karagfımrük (K Gümrük, Pevzipaşa Cad 231). ÇJ. narlı (F£üh, Halıcüar Cad 79/B) Kocamustafaoaşa (K M. Pa«a Cad. 286) Eilgin (Sehreminl, Tatlıpınar Cad 48), OSuıhan (Fındıkzade, OŞTIZIIÎJI Cad. No. 77), Birol CKüçük Mustafapaça, Karasanklı Cad 6 7 ) EYUT : Petek (Yusut Muhlis Paşa Cad 8). İstanbul Ctstanbul Cad 44) Alıbeykoy (Alıbeykoy, Atatürk Cad. 5). GAZtOSMANPlŞA : Baglarbaşı (Baglarbaşı Cad. No: J4/A). Şlia (Şemsıpaşa G O Pasa Cad 14/C) K.UCIAL : Yeni Kartal (Ankara Cad 31), Selçuk (2 fatokul Cad. No 14). Cevızli, (Bagd&t Cad Tuna Çarşısı 269/D), Pendik (Gazı Pasa Cad Belediye Kar«ısı). Koksal (Bağdat Cad. 67/13). K4DIKÖY : Güven (Bahariye Cad 80/26). Bahar (Kuşdlll, H&sırcıbası Sok 36/4), Suadiye (Suadiye Bağdat Cad. 359), Tepegoz (C Hp.vuzlar, Tepegoz Cad Or Sok. 11/14). CSKÜDMt : Aydın (Çiçekçı. Harem Iskele Cad 25), önneci (tskele Mevdanı, H Mılüye Cad 51), Dgurlu (Fıstıkagacı Cad. 87), Beylerbeyi <Be>lerbeyı. Yalıboyu Cad. 90), Dmut (Sanyer. Yenimatıalle Cad No 6) ŞİŞL1 : Ayten (Abide1 Hürriyet Cid Harzemşah So*. 8), Çenel (KurtUuş Cad 18/1), Peker (Nişantası, Sair Nigar Sokak 40/1), Krptanpasa (Otoneydanı, Dereboyu Sokak 1) Huzur (Gaxrettepe, Maya Sok 22/3), Ersan (Gültepe. Talitpaşa Cad. 36), Cem (CaSlayan. Vatan Cad 60/A), Mehmet Ruşen (Çellktepe, Inönü Cad 41) ZEYTJNBUFNU : Salih (Vellefendl Mah 75/3 Sok. 30). Irtişa meselesi ceza Kahkema sınde lrtişa mes'elesi hakk naaM neşrlytıttan doİ2vı butün gazeteler alejhıne dava açılmıştı Mahkeme istintak bakırcliğuıden bu hususta malumat lstemışü Gelen cevapta bîıklannda tankikat va pılan maznunlaru cü hakkmda gazetelere dava açıldı nştıraak re ru>vet ver mekle maznun Yahudllerin cürümlertain de sablt olduğu büdlrtlmektedlr B a a lstllam Içln muhakeme ba?k» blr güne tır. rflmlerinln sablt olduğu bunlara alt evrakta barut inhısannın mu layedeslne tesat ka Irak'ta asi bir kabüe reisi yakalandı Bağdat (I 3 ) üzun bir zamandsn ^er( Irak hududuna vapbğı blrçok akın ve baskınlarla In>k hükümetlnin basına birçok gOçlükler çıkarmış olan asi ktbsil rflesasından Faysal Eîdovıj Irak'n cenup h^iudunda tayyare ve zırhli otomobıl'emden mü rekkep Inpîtz cuvvetleri tarafırdın ele EOçlı^lmi^ ve Basa civannda Ingiüz tkvvare karare3h'arırdan birinp de hao^ed !"u t r Geçen sere Fcysal Eldoviş'ln öldügü $ayı olmuştu. Sterlin 1026 tngülz Urası dün borsada 1026 kuruşta açürr.ss ve akşam 1026 kunasta kapanmıştır Son iylar lçırde pek az muanele ancâk dün olmuştur. Ankara radyosunda konferanslar verilecek ANKARA 11 (Telefonla) Tunamen Wr hükümet müessesesj olan Ankara te'.siz telelonundan gaye» M netlceler «lındiEina daır her taraftan telgraflar gelroektedır Maanl vekaleünln radyo vasıtaslle verecegi konferans'ar veteletın ruuean tasvibine arzedllmlştlr Sıhhat Vekaletl de konferanslar verecekür Tarm &k»aa 18 ae orta tahsüın gayesl hakkında talim ve terbiye azasmdan Ih'in bey tarafmdan koiîe'ans verflorektir Bu haftadan ltibaren radjo lle İkl gün Frensızca, İkl gun Alrcanca dlğer Dç gün de başka cevzularda konferanslar verüecektır Seyrisefaine vapur teklifleri Seyrlseialn idareslne mubtelK ecnebl vapurlar teklıi eaılmlştlr tdare bifl Yalova biri de uzak sahlller hatlanna tahsis edilmek üzere lk) vapur Yalova vapunı. ldarenln Büyükada npuru slstemlnde süratH olacak uzaS sa. hiller hattı Için tlınacak vapur da 7 8 bin ton hacmmde olacaktır Idareye vakt olan satılık vapur teklifleri idare meclismce tetklk edılrra ve bunlann matluba muvafık olmadjŞı or jşılmıştır. idare Yalova hatü lçin yerı blr vapur sipar^ine karar venniştır. Yunanhlarla Müzakerat ANKARA 11 (Telefonl») Yunan seflrlnin harlciye vekllt ıle mülak&tından sonra levfik Kamll Beyle Yunan murahnası M Fokas tekrar temasa başladılar Bulunacak sureti htJll Tevfik Kamıl Bey. Tevfik Eustü Beve arzedecektir Müzakeratın tabiı safbada devanı ettlçi anlaçılıyor. Atınadan bildlrildığine naz&rao, Yunanistan tarafından Saltanat idaresi pasaport le Istanbuldan giden Rumlirn donmemeleri sa>1ı!e Yunanlstanm veeoeŞi paranın 125 bin Infiliz lirasına lr> dirüme«l haktundakl teklif salahhetı'i menaöiden verilen malumata göre d! ger muaiiak mesailln YunarJstanı t?t min edecek bir surette halll takdirtr^e Yunanistan tarafından t'abul edilecektir Ingiltere bahriyesi ShefTield (».».) Bahnve birincl lorda 11 Alezander, söyledt gı bır nutukta, Ingiltere hükümetınin 1927 fi>rih!i Cenevre konfesnsınfii t»sbit edilen 70 tnıvazör yerine 50 fcruvazör 'pka etmek ^retıle blr sınıf herp "emılerine olan ihtHa ctnı as^ari badde ind Tniş oldufurta dıkkatı celbetmiîtir. Bugün: ", MİYATRÖ VATAN Yahut MEMLEKET HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIR1LARLA BU HEDEFE ULASABİLİRİZ. yöneten:MüjdatGEZEN Saat: 21Sİ9 dcpozartcsi lt.ît2U2 HARBİYE KENTER TIYATROSUNDA . tel: 46 35 89473634
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle