27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
D ÖR T COMHüBtHT Zî MAYÎS 1979 POÜTIIC^ VE ÖTESİ MEHMED KEMAL. KÜÇÜK GÜZELDİR YOKSULLARDJ KOŞULLARI ugün dunyonın blr cok yerınde yoksullar daha yokeullaşmakta, zengınıer ıse daha zengınleşmekte, dış ycrdımların ve kalkınma planlomasmın yerleşık mekanızması bu gidışatı durdurmaktan âcız gozükmektedır. Ustelık coğu zaman bu gldışotı köruklüyor gıbıdırler; cunku kendf kendıne yardım edebılenlere yardım etmek, caresızlere yordım etmekten her zaman ıcm daha kolaydır Kalkınon ulkeler denllenlerln hemen hepsinde, yaşama ve calışma düzenlerl kalkınmış ülketerdekıne benzeyen bır modern sektör olduğundan boşka, bır de modern olmoyan sektör vardır kı nufusun buyuk coğunluğunu ıcerır ve yaşama ve calışrna düzenlerl yalnızca temelden bır yetersizllk Içınde olmakla kalmaz, aynı zamanda hızlanan bir cürüyüş ıcınde de bulunur Yazan: E. F. Schumacher Çeviren ve Özetleyen: Osman DENİZTEKİN sıl yopılmaftı gereken Iş, dort ânerme halınde formülleştırllebılır Bırıncısı, insanlorın şu anda üstunde yaşodıkları bölgelerde ış oianokları yaratılmalıdır, göc etmeye eğılımli oldukları metropolıtan bolgelerde değd Ikıncısı, bu ışyerler) genellıkle yeterı kadar ufak olmalıdırlar kl, erişılmesl olanaksız bir sermaye oluşumuna ve ıthalât düzeyıne gerek gostermesln Ucüncüsü kullonılon üretım yontemlerı gorece basıt olmalıdır kı, yüksek nıtelıklı ış gucu talebı yalnızca uretm su recınde değıl orgutlenme, ham madde ıkmalı, fınansman, pazarlama vs glbı alanlarda do asgorıye ınsın. Dorduncusu: üretım esas olarak yerel molzemeden ve yerel kullanım ıcm olmalıdır Bu dort gereklllık ancak ve ancak kalkınmaya «bolgesel» bır yaklaşım acısından bakılırsa ve «orto ölceklı» dedığımız Gençlik ve Edebiyatçılar Hafk Partısl Kurultayının özerinden epeyce gön geo* fl. Bende kolon tortuau, Ecavit'tn edeMyatçrloro yuklenme&l çenclere kızmaeıdır. Sayın Boşkan edebiyateılora. «Neden gançllk eytemlerini kınayıcı yazılar yaımryorsunuz''» drye yükleniyor Genclere de. «Neden eylem yapıyorsunuz?» diye kızıyor. Kendl görüşönde hoklı olabHir. Fransa'da, 1968 de. gençlık olayları buyuk btr gürül^ tü kopordığmda. Mıltt Eğıtlm Bakam Edgar Faure genclere, gençler de Edgar Faure'a kızryorlardı. Içınden çıkılmaz gibl görünen bu Ikili kızışma karşısındo ünlu Observateur dergısl. Jean • Paul Sarfre'la bır konuşma yapmıştı. Üstada soruyortarOi: «Bugun trff felsefe 6gretmenl oisaydınız ne yaparBu eoruya ustadın yanıtı şöyiedlr: «Öğrenc/lenme bep bırl/kle neden $öz etmemızl İ8tedıklerını, hatto gelmerrd isteyıp tstemediklerinı s o rardım. Ders tstemıyoajz derlerse, ders yopmazdım Ama kavgaiarını sonuno dek deeteklerdlm özellıkle de, zorla jtlldıklerl yolnıztık içmde hiç Istemediklerl şeyi yopardım Dışordakl adama, onların hıçlıkçl kücük kentsoylular değıl, kendılertnl köleleştlrmeyi amaclayan bir eğıtim düzenınin tuzoklarına düşmefc «temeyen insonlar olduklannı anlatırdım > Fransa'da genclık olaylon partodı, birikl yıl sürdö. «Joruk noktasına erlştikten sonra eöndü Fransa, genclere nasıl bakılacogını tarttı, olayların Osteeinden geleblldl Sanıyorurrt önce kızılon otaylaro sonra sevecenlikle cözum bulunabllmıstlr. Bızde gençlık oioyları, 1969'dan bu yana kusaklar degışse bıle yerını başka genç kuçaklor olarak gençlik otoyı olmakion cıfcıp sllahlı eylemlere donuştü Bunun sucunu gen^ere yükfeyenler cıkobiHr arra. polıtlkacının da genclerl kışkırtmaktan ctfccr umduğunu kımse yadsıyamoz. Genclere, kandırabltecegimlz tlrtsanın ufoflı» gözuyle baktığımız surece blr çözüm getlrebıleceğfmfzJ sanmryorum. Turkıye'de gençllk pollttkanın loine rtllmiştlr. HoHa Itılmemlştlr de bazı politıkacılor tarafından, politıkanın lcıne zorla sokulmuştur. Çukulata yeme çağında olup da ceblnde 250 grarrı cukulata parası bulunmayan gencin elıne bırkoc bın lıralık sılahı veren bırılerı vardır. Bu sılahlar blr yerden gelıp bır gencin efınden otekıne gecmektedır Sıkıyönetım kovuşturmalorından bunu acık 6ecık ızlemekteyız. Mendıi değıl bu sılah, nasıl oluvor da sakmccsız elden ele doloşabılıyor? Gencler bugunku dOzenden memnun degM. Ama yetıskifrter genclerl nasıl memnun ederiz diye blr araştırmaya glrişmlşler rrudır? Acaba. gencler ne ıstlyorlar ve bız onlaro neler verebllıriz cHye blr özverıy) akıllannın köşesfnden cecirmişler midır? Hele blzlm Iktldor değlş'trmeye yatkın tıkınıcı takımt, gelsın paralar. dofsun kosafar demekten başka blr şey duşünebilır mı? tim yo lık lık Herkes bıllt kl, gencHk stnıf değildlr Ellennde Orearacı yoktuf lllkeoia .•konomısjyie doğrudan doğrubağiantıları bulunmuvor Ama her şeye korşın, gencbüyuk blr potansıye'dır Varlığmı klmse umursamazedemez. B Işstz ve yarı Işslzlerln calışma olanaklarmı ozamiye cıkarmak olmalıdır Yoksul bır kışi lcm çahşma fırsatı bulmak gereksınımlerln en buyüğüdur ve du şuk ucretlı ve gorece verımsız Işler bıle boş durmaktan lyldır. Gabrıe! Ardant'ın sözlerıyle, «(Herkese' ış garantısı, mukem melleştırmekten orıce gelır.» cHerkese yetecek kadar ış olması onemlıdır, cünkü uretken olmayan reflekslerı yok edıp yenı bır zıhnıyet yaratmanın tek yolu budur. Bu emeğın değer kozanmış olduğu ve mumkün olan en ıyı sekılde kul lanılmasının gerektığı bır toplumun zıhnıyetı olacaktır» Iğer bır deyışle, başarıyı üretım yo da gelır kıstaslanyla olcerken ışyerı sayısını hesaba katmayan ekonomık hesaplamalar burada sozunu ettığ mız koşul larda haylı elvenşsızdirler. Cun ku kalkınma sorununa statık (durağan) bır yaklaşım getirmektedırler Dınamık yakloşım budur. Bu olanaklar olmodan ınsanların büyuk kentlere akışı durdurulmak şöyle kalsın, hafifletılemez bile. A İŞİN DOĞASI u halde yapılacak iş kırsal bolgelerde ve kücük kentierde mılyonlarca yent iş olanağı meydono getırmektır. Kalkınmış ulkelerde ortaya cıkmış olon moderrt sortoyınfn bu ışın altından kalkamayacoğı Iyice anlaşılmalıdır Işgucu kıt, sermayesı bol toplumlarda oluşan modern sanayının sermayeden yoksun, ısgücu bol toplumtara uyması olanaksızdır Porto Rıko bu konudo ıyı bır örnektır Yakınlarda yapılmış bır ıncelemede soyle denmektedır: «Modern fabnka turü ımalâtın gelıştırılmesı kalkınmaya ancak sınırlı bır katkıda bulunmaktadır Porto Rıko kalkınma programı olağanustu bır canlılıkve başarı goste'mıştır arra 1952 1962 orosındo EDA'nın kurdur Ş D tır Nufusun yuzde 80 veya daha fazlo Wr kesımmı barındı ran genış alanlor burKJan pek yarar gormeyecekler ve belkı de zarar göreceklerdır Bu yüzdendır kı bır yandan kltlesel ışsızlık, bır yandon da metropollten alanlara kıtlesed gocter şeklınde kendınl gösteren cıft başlı bır sorun ortaya cıkmoktadır «Kalkınmo»nın «onucu, talıhli bır azınlığın refah ve servetının daha da ortması, gercekten muhtac durum da olanların ıse her zamankınden daha buyuk bır coresızllk ıcıne duşmelen olmaktadır Kal kınmanın ereğı yardım elmi en muhtac olanlara uzatmaksa, ulkedekı her «bolge» veya «mm tıka»nın kendi kalkınmosına gereksınımı vordır «Bölgesel» yaklaşımlo onlotılmok istenen de budur Bır başka ömek de gorece varlıklı bır ü!ke olon Italya'dan al'nabılır Guney Italya ve Sıcllya'nm kalkınmamosının nedenı, «Italya'nın blr bütün olarak» gösterdiğı başarılı kalkın şullara bakar Bırkac bln nüfus ekonomık kalkınma merkezı ola bllecek bır «mıntıko» oluşturmak lcın kuşkusuz yltersızdır; ama bırkac yuz bın kışl. haylı da ğınık da olsalar, pek âlâ böyle bır muameleye lâyık olabılır ler Isvıcre'nın tumü altı mılyondan kucuk bır nüfusu ba rındırmakta, oysa her blrı kendı başıno bır tur kalkınma mın tıkası oluşturan 20'yı aşkın «kantonsa ayrılmış bulunmakta dır. Bunun sonucunda nufus ve sanayı haylı dengeli bır şekılde dağılmrş bulunmakta ve aşırı yoğunlaşmolara yol acan eğılımler bulunmamaktodır. İdeal olarak. her cmıntıka» nın kendı ıcınde bır bütünluğü ve kışılığı olmalı ve merkez olarak hızmet gorecek en azından bır kentı bulunmalıd'r. Bır tekonomık yopı»yo olduğu kadar b:r tkultürel yapısya da ge rek vardır; bu bakımdan her koyun blr ılkokulu bulunmasının yanısıra, bır kac kücuk pazar kasabasının ortaokulu da bulunmalı, mıntıka merkezl ıse doho yüksek bır oğretım kurumunu barındırabilecek kodar büyük olmalıdır. Ulke ne kadar buyukse, bır ic «vapı» bulunmosı ve ademı merkezıyetcl bfr kalkınma yaklaşımı da o denll gereklıdir Bu gereklıllklere önem verllmezse, yoksul" lar lcin umut yoktur. Ben burada, yalnızca modern sektör dışındakilere yardım sorunu üzerinde duruyorum Bu. modern sektördekl yapıcı calışmaların sürdürulmemesi gerektığl anlamına getmez ve zaten ne olursa olsun sürdurüleceği meydandadır Fa kat koyu bır yoksuluğun yanısıra umutsuzlukla da ıcıce olan cok buyuk sayıdaki Insanın yaşamında sağlıklı bır gelışme ya da en azındon sağlıklı bır Istikror halı olmadığı tokdırde. modern sektorde kaydedılen tüm başarılar görüntüde kalacak demektlr. Sermaye yoksunluğu ORTAK KOŞULLAR K alkınan len ülkeler denltoplumlardakl calışma olanaklarından yoksunluğun nedeni olamaz ise Insanlann gerekslnlmlerlnl ve tepkllerınl dıkkate alır. lik gereksınim, ne kadar ufak çap ta olursa olsun karşılığında bır odul getıren bır ışe başlamaktır. Insanlor ancok zoman ve emeklerının bır değerı olduğu nu gorurlerse daha da değerlendırmek ıçın cabaya gırışırler. Bu yuzden herkesın bır şey ler uretmesı, bır kac kışınm adam başına buyük bır mıktar uretmesınden daha onemlıdlr, bazı kuraldışı hallerde bırıncı duzenın toplam uretımı ıkıncısınden daha duşuk kalsa bıie bu geçerlıdır Zaten hep böyle duşuk koimayocaktır cunku or tada gelışTie yaratabılecek guç te dınamık bır durum vcrdır. Işsız bır odam, careslz blr kışldır ve gercekte goc etmeye zorlanmaktadır Calışma ola nakları sağlanmasının bırınc I gereksınim oldugu ve ekonomık planlamanın da bırıncll gereksınim olduğu ve ekonomık planlomanın da bırıncıl amacı o ^ a s ı gerektiğı yolundakı savın gerekcelerınden bırı de duğu Işletmelerde ortalama Istıhdam artışı yılda 5000 kodar olmuştur Bugünkü ışgucune katılma oranları ıle, anavatana net goc mıktarı hesaba katılmadıgı takdirde Porto Rıko'nun ışgucune her yıl yaklaşık 40 000 kışı eklenmektedır. Imalat sektorunde, kucuk ölceklı, merkezı denetımden doha uzak, daha emekyoğun örgutlenme bıçımlen araştırılma!ı ve yaratılmaya calışılmalıdır Japon ekonomısınde bugune dek yaşayagelen bu tur kuruluşlar bu ulkenın hızla buyümesıne somut katkıda bulunmuşlardır» Aynı ölcüde ınandırıcı örneklerı daha bırçok ulkede, özellıkle HındlStan ve Turkrye'de bulmak da olanaklıdır. gayet ıddıalı beş yıllık kalkınma plan lorında sureklı olarok gorulmektedir kı beş yıllık süre sonunda planın tam olarak uygulanmış olduğu varsayılsa bıle başlangıctan daha yüksek ışsızlık oranları belırmektedır. İŞSİZ BİR ADAM, ÇARESİZ BİRKİŞİDİRVEGERÇEKTE GÖÇ ETMEYE ZORLANMAKTADIR. GEREKLİ OLANAKLAR SAĞLANMADAN BÜYÜK KENTLERE AKIŞ DURDURULMAK ŞÖYLE KALSIN HAFİFLETİLEMEZ BİLE. UYGUN BİR TEKNOLOJİ GEREKSİNİMÎ B Gencler bugun üc yerde toptanmıştır Önce CHP'nin solunda... Sonra CHP'nin lclnde... Daha sonra az da otea vtırucu ve silohlı btr güc olorak MHP'nın lclnde... AP'nın ve MSP'nın gencleri yeterince cevresinde kümelendirdiği söylenemez. Durum bövle gdrönüyor GencHk solcu ve saöcı olarok Jkıye bölunmöştör. Böyie olunca doktrln tortışması ıcındedirler Doktrın tartışmasını hem korşılıklı olarak bırblrlerıyie yopıyorlar hem de kendi lc'erinde yopıvcriar. Bız bu ısi basından bsri sakat tutruğumuz icin doktrın tortısmalarını yapmakta cok gec kaldık Her turlü tartışmayı o a ğ a da karşıyız solo da karşıyız» diye yasaklayarak yıllardır savsakladık Bırakın genclen, yetışkınlerı bıle doktrın lartışmaları yapmokton alıkoydL'k. Boyle bır yontemle gunümuze tieğın ufosfık Bugün baZı duşunceler doktrin kılığına bürunup ana codde'erımizoe gecıt resmı yapmaya başlacfıgında da apışıp kalıyoruz Ne yapıyoruz? Kıtap rnı. vosakl... Gelsın sorLmiu, çalsm co0u'... Tık bır yerlere, bas eopoyı'... Nerde hoDisrtone vorsa, doldur lcerîi..j Çdka edıyorum eanfnaym, öyie bır gOn gelecek kl, Türkı\enın tunnü gencienn doldurduğu blr hapıshaneye dbnecek yetıskınier de bu hapısanenın gardıyanları olarak ortalorda dolaşacaklar Inanmıyortanız bakın hapıscnelerdeki y a s ortalamasına . Katılden matılden yotanian cıkarm siyasetten yatanlora bakın. korkunç dromı goreceksınız'.. Edebıyatclora getınce, zaten belıne kazma vurulmuştur Köğıt yok bosımevierl ates pahasıno telıf hakkı ucuzun ucuzu vergl cabası... Şaşkırı bır durumda... Yuklemlecek yerı kolmodı kl, yuklemlsın!... Basmda co/ışaalonrı stotüsü edebıyafçı lcm kotarılmış değıldır Bır TYS var.. Onun elınde de ne toplu Sözleşme yapmo ne grev yapma. ne pazarlık masasına oturma yetklsl bulunuvor Edebıvatcıyı onurtandıran bir dernek olmaktan öteve gecmıyor... Bır de dış geziler... Sayın Genel Başkan 18 aydır hukumet edıyor Edebiyatcıtorı bu stkırrtıtardan kurtaracak ne yapmıştır kl! Laf aromızdo kendîlerl öe şalr ve edeblyotçıdır. Eğer mılletvel'llı partı boşkanı, orada bır Başbakan olmosa da sotiece edeblyatcı kalsa bu sıkıntılarm anlamını oaha ıyı kavrardı Benım de fıatırımda Kurultaydan bu Izlenlmler kaldı Poiıtik yonına eel'nce Kurultaym, onu yazanlar da, mıncıklayanlar da pek çoktur... K yoksulların ortak koşulları nelerdır^ Cal'Şma fırsatlan o denlı kısıtlıdır kı, kendı cabalarıyla kendllerını sefaletten kurtaramazlar. Yarı ışslz ya da tamamen Işsızdırler. arada blr Iş bulduklarında da verimlen aşırı düşuktur Bazılannın toprağı vardır ama genellıkle cok azdır. Blr coğunun Ise ne toprağı vardır ne de toprak edınme umudu Kırsal kesımdekıler de yarı ışsız ya da tam Işsız olduklarından büyük kentlere akıp dururlar Ama buyuk kentlerde ne iş vardır onlar lcin, ne de doğal kl. konut Bütün bunlara karşın, herhangl blr iş bulma olasılığı. bu olasılığın sıfır olduğu köye göre daha büyük gozuktüğunden ylne da kentlere doluşurlar. ırsal bölgelerdekl acık ve gızlı Işsfzlık coğu zaman tamamen nüfus artışıno bağlı olarak düşünülur ve kuşkusuz bunun onemlı bır katkısı vard'r Ne var kı bu goruşte olanlor nufus eklenen kişılerın nasıl olup da ek ış yapamadıklarını acıklayamomaktodırlar tSermaye» den yoksun oldukları ıcm calışamadıkları so/lenmektedır Pe kı tsermaye» nedır k i 9 Insan emeğının bır urunudür Sermaye yoksjnluğu uretkenhk duzeyının duşuk olmasının nedenl olabılır ama calışma olanaklanndan yoksunluğun nedenl ola maz MODERN SANAYİNİN GENELLIKLE ÇOK BÜYÜK BİRİMLER HALİNDE ÖRGÜTLENMİŞ OLDUĞU DOGRU OLMAKLA BERABER BÜYÜK ÖLÇEKLULİK HİÇ DE TEMEL VE EVRENSEL ÖZELLİKLERİNDEN DEĞİLDİR. blr teknololl türünü gellştlrmek ve uygulamak lcm gercekten bılıncli bir caba sarfedılırse yerıne getırılebıîır. «BÖLGECİ» VEYA «MINTIKACI» YAKLAŞIM ellrll bır sıyasal yönetım birıml, ekonomık kalkınmanın en muhtac olanlara yararı dokunması lcın elve'işlı boyutlardo olmayobılır Bazı hallerde cok kucuk, gunümuzde rastlanılan hollenn coğundo ıse cok buyuktur Ornegın Hındıstan ı alalım Cok genış bır sıyasal bırlm olan Hındlstan'm bu bırhğının korunması kuşkusuz bırcok bakımdan arzu edı'ır Ne var kı kalkınma poİJtıkosı yolnızca veya oncelıkle «Hındıstan'ın tümü»yle ılgılenırse doğal gellşımln sonucu olarak ka'kınma modern sektordekı bırkaç metropolıten alanda yoğunlaşacak B KİTLESEL GÖÇ Gerıye şu gercek kalmaktodır ki cok sayıda ınsan ya hıç calışmamakta ya da ancak oralıklı olarak calısmakta, bu yonden de yoksul. âcız kalmakta cogu zaman buyuk kent te şu veya bu şekılde bır yaşam peşınde koyü bırakacak kadar caresızlığe düşmektedır. Kırsal ışsızlık kentlere doğru kıtlesel goclere yol acmakta, en varlıklı toplumların bfle kay naklarına aşırı yük o'acak ölcude bır kentleşmeyle sonuclanmaktadır Kırsal Işsizlık kentsel ışsızlığe dönuşmektedır. u bakımdcn sorunu gayet basltce, şöyle ıfade edebilırlz Büyuk kentlenn dışındaki toplam nüfusun coğu kez yuzde 8090'ını kapsayan kücük kentierde ve koylerde ekonomık yaşama saglık vermek ıcm ne yapılabılır' Kalkınma cabası; yenl sanay \er kurmanm, bunlara yönetıcı ve personel bulmanın, faalıyetı sürdürmek Içın fınans man ve pazarlar sağlamanın en lolay olduğu kentierde yoğunlaştıkco, ülkenın gerı kalan kesımındekı tarım dışı uretım daha da aksayacok ve yok ola cak, ışsızlık artacak, perışan ın sanlann kendılerin! barındıramayacak hale gelmış olan kent lere gocü hızlanacaktır Bu yuzden kalkınma çabasının en azından önemiı bır kısmının büyük kentlen bır tarafa bırakıp doğrudan doğruya kır sal bolgelerde ve kucuk taşra kentlerınde bır «Tarım sanayli yapısı yaratılmasına yonelmesl gerekmektedır Bu acıaan boşta gslen gereksınımın kelımenın tam anlamıyla mılyonlarca işyerl o'duğunu vurgulamak ge rekır Doğal olarak kımse adam başına üretlm düzeyinm önem sız olduğunu ilerl sürecek değ'ldır; ne var kl öncelıkle düşünülmesi gereken adam başına üretıml arttırmak olmamalı, manın sonucudur. Italyan sonayli genellikle ülkenın kuzeyınde topianmış bulunmakta ve hızlı buyümesı guneyın sorunlarını azaltmak değıl. tersme coğaltmaktadır Nasıl hlcbır şey başarı gıbı başarılı olamaz sa hıcbır şey de başarısızlık gıbı başansız olamaz Kuzeyın rekabetı, güneydekı üretımı kır makta ve tüm yeteneklı ve gırişımci kışüeri ceklp almaktadır. Bu eğılimlerın korşısına cıkmak ıcm bllınclı bır caba sarfe dılmesı gerekır Bır ülkenın her hangı bır bolgesı kalkınmadan yararlanamıyorsa esklsınden de kötu duruma düsuyor demektır. kıtlesel ışsızlık boşgostenyor, kıtlesel gocler zorunlu hal alıyordur Bu gerceğin kanıtlarını dünyanın dört blr yanında hatta en kolkınmış ulkelerde bıle gormek olanaklıdır. u «bölgeclt veya «nıntıkacı* yoklaşımın uygun blr teknoloıı üzerine temlllendırılmedlğl takdirde başorı olanağının bulunmayacağı acıktır Modern sa noyıd* her işyerl büyük miktarda sermayeye mal olmaktadır; ortolamo 2 000 sterlın duzeyınde bır rakkamdır bu Doğal olarak yoksul bır ulke belirli bır eure icinde bu tür Işyerlerinden ancak sınırh bır mıktar ya ratabılır Ayrıca. «modern» blr işyeri yalnız modern bır cevrede gercekten üretken oloblleceğınden, kırsal alanlardan ve blr kac kucük kasabadan o luşan bir «mıntıka»ya sırf bu yuzden pek uyamıyacaktır Her ckalkınan ülke»de kırsal alanlarda kurulmuş sanayl bolge!erl bulmak olonaklıdır, son modei donanımları coğu zaman boş durur cünkü örgüt f l nansfncrM, ham modde ıkmoll, taşımacılık. pazarlama tesıslerl ve benzerl yoktur veya eksıktır Bır sürü yakınmalarda ve suclamalarda bulunurlar on dan sonra; ancak genellıkle kıt dövlzlerle Ithal edılen blr sürü sermayenln neredeyse sokağo atılmış olduğu gerceğl değışmez. alkınmo kuromlonnda «sermayeyoğun» ve emekyoğun» sanayiler arasında bır ayırım yap mak olağandır Bu ayırım kuş kusuz gecerlı olmakla berabe'. sorunun özune pek ınmez, cünkü belırlı bır uretlm türundeKİ teknoloııyı değışmeyen bir verl olarak kabul etmeye zorlar ın sanı Bunun üstüne kolkınan ül kelerın cemekyoğun» sanavıle rı tercıh etmelerı gerektfğı ilerı surülünce akıllıca bır hare ket tarzı ızlemek olonoksızlaşır cünkü gercekte sanayl seCİmı cok doho başka ve etkın kıstaslarla belırlenır: hammad de temelı, pazorlar, gırışimcllerın i/gısi v s gıbı Sanayi secimi bır şeydir sanayı secıml yapıldıkton sonrakl teknolo|l se cımı ıse bambaşka bır şey Bu bakımdan doğrudan doğruya teknoloııyı soz konusu edıp, ha reket noktası olarak tsermaye yoğunluğu», temek yoğunluğu» gıbı deyımlerl ahp tartışmayı bulandırmamok doha lyl olur Aynı şey bu tür tartışmalarda sık sık yapılan dığer bır ayrım için de gecerlldır: «Büyük olceklı» ve «kücükJ ölceklı» sanayı ayrımı Modern sanayının genellıkle cok büyük b rımler halınde örgütlenmış ol duğu doğru olmokla beraber, «buyuk olceklulik hıc de temel ve evrensel özellıklerınden değıldır belırlı blr sınaı faalıye tın kalkınan bır mıntıkanın ko şullarına uygunluğu doğrudan doğruya «olceğıne» değıl, kulla nılan teknoloııye boğlıdır. Beher ışyerının moliyetı 2 000 ster lıne cıkan kücük ölceklı blr gl rışım, bır o kadar yüksek malıyetll işyerlerınden ofuşan bu yük ölcekli blr glrışlm kadar elverışsızdır. Bu nedenlerden, sorunun 6züne ınmenın en kestlrme yo lunun teknoloııyi konu almak olduğuna ınonıyorum. Yoksullukla boğuşan bölgelerde eko rıomık kalkınma ancak «ortaölceklı teknolo|ı» dedığımlz temel üzerınde meyve verebilır Sonucta orfo ölcekli teknoloıı «emekyoğun» olacak ve küçük ölceklı kuruluşlarda kul lanılmaya elverışll olocoktır Fa kat ne «emekyoğunluk» ne de «kucukolceklıhk» «orta ol ceklı teknoloıu demek değıt dtr K B u konuda kesın ve katı tanımlamalar yapmak olanaksızdır Bır cok şey coğrafı ve yerel ko Çocuklarm ruhsal gelişimi ile ilgili bir sempozyum yapıldı İSTANBUL HABER SERVİSİ tCocuğun Ruhsal Gelışımınde Cevre ve Aıle» konulu sempoz yum dün Eczacıbaşı llac Fabri kasında yapılmtştır 1979 Dunya Çocuk Yılı nede nıyle Unıversıtelı Kadınlar Derneğı nce djzenlenen sempozyu ma Faruk Yener, Psıkolog Ayşe Yavuş, Eczacıbaşı llac Fabrıkası ışcısı Emıne Sutcu, Doc. Dr. Ferhunde Dız croğ 'i Doc Dr. Hülya Alp ve Doc Dr Kayı han Erdoğmuş bıldırıler sunmuşlardır. Eczacıbaşı İlac Fabrıkası Ge nel Müdurü Şakır Eczacıbaşı ıle Ünlver8itelı Kadınlar Derneğı Genel Başkanı Dr Belkıs Confescı'mn actıklorı sempozyumun genış llgı gördüğu bıldırılmlştır. Tariş İplik Fabrikasında çıkan yangında büyük miktarda pamuk zarara uğradı İZMİR (Cumhuriyet Ege B0Makinalardan çırosu) Tarış Iplık Fabrıkasıkan kıvılcımlanın harman hallac bölümünde oün sabaha karşı cıkan yann n neden olduğu gında cok sayıda pamuk balyangından doğan yası yanmış bır coğu da sönzararın saptandurme çalışmaları sırasmda ış lanarak zaror gormüştür masma çalışılıEdınılen bılgıye gore dun sayor. baha karşı 01 00 sıralannda Cığlı Tarış Iplık Fabnkasının Harman hallac bölümünde ma kınaların cıkardığı kıvılcımlar mü de ışlanarak zarar görmüş dan başlactığı sanılan yangın tur Izmır, Karşıyaka, Menemen ve Tarış Iplık Fabrıkası yetkiCığlı havaalanı ıtfaıye ekıple lllerı yangınm cıkış nedenırınce saat 04 00 sıralannda tü nın harman hallac bölümünde muyle sondürulmüştür Yan bulunan makınalann cıkardığı gın sırasında cok sayıda pa kıvılcımlar olabıfeceğını bemuk balyası yanmış, bır bölu lırtmlşler yangın sırasında bu makinalardan Ikisının hasar gordüğunü soylemışlerdir Tarış Genel Muduru Erdınc Gonenc yaptığı acıklamada yangının cıkış nedenının saptanması ıcın gereklı colışmalara başlanıldığını, oluşturulan bır heyetın de zarur saptama ışlemlerını yu'uttuğunu bıldırmış yangın sondurme ekıplerının başarısını överek, «Izmır, Karşıyaka, Menemen ıtfaıyeleri nm üstün caiışmalannin yanısıra Cığlt havaalanı yangın söndürme ekıbınm etkın cahş malarıyla yangın büyumeden sondürülmuştur Zarar ve hasar saptama ışlemlen ile soruş turma başlamıştrr» şeklınde ko nuşmuştur. B <$. .nmım • Ç 1KT 1 Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya DÜZELTME Atatürk Eğıtin Ensıttüsü 1978 79 ders yıiına aıt, gazetemızın dünkü sayısında yayınlanan haberde bir tarıh hatası ortaya cıkmıştır. Habenmızde yer olan tarıh hatalarının doğrusu şoyle olacaktır 1 Ders Yılma 2 temmuzda başlanacak ve 10 oğustO3 gunü dersler kesllecektrr 1. yarı yıl sonunda smav ve dınlenme tarihleri Ise 11 oğustos 26 ağustos olarak saptanmıştır. Dü zeltlr, özür dıleriz. OKTAY AKBAL Suçumuz Insan Olmak İİUIİ1 R S O M ı ! Yazarm 1958 Turk DI1 Kurumu Roman ödulünü kazanmış bu önlü yapıtının 5. Baskısı çıkti: Fıyaü 30 hra. E YAYINLARI (PJL 12 Ist.) însan Derisiyle Kaplı Anayasa Isteme odre*ı OoOdos vaymion rürkoccgı Cad 3041 Co«trto#1u ISTANBUl Ederi. 40 Ura HEDEF, DEV BtR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABÎLIRİZ. YARIN: Orta olçekli teknoloji
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle