19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
N İ K t CUMHURİYET 29 MAYIS 197Ü İKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOML. EKONOMI... Füsun ÖZBİLGEN 979 yıiının ilk dört oylık donemınde tüm dökışıklığına karşın 1 mılvar 300 mılyon dolar nda tıcarı transfer ve dış borc ödemesı ya?tır Yetkılıler, dış borc odemelerının buyük olümunun ertelenmesme rağmen tödenmesı lı» bazı dış borçlar ıcın yapılan odemelerın lövız darboğazındakı sıkışıklığı buyük ölcüde ığını belırtmektedırler 1979 yılının ılk dört ınde odenen dış borc mıktarı 560 mılyon dojlaşmış bulunmaktadır Mayıs ayı sonuna ka100 mılyon dolar cıvarında dış borç daha nış olacaktır. k dort aylık donemde tıcarl transferler lcln j în dovız mıktarı ıse 750 mılyon dolar cıva gerçekleşmıştır. İNUMUZDEKİ DÖNEMDE "ıcari transfer ve dış borc ödemelerl lcin lüzdeki donemde dovız sıkışıklığının gıaeroğunlaşması soz konusudur. Ozellıkle petlımları ıcın yıl sonuna dek 1,5 mılyar aolaıklaşan dovız odemesi gereksımmı icındo lulmaktadır. Petrolun yanısıra gubre ılac smır ıthalatı da zorunlu bır gereksınım olararlığını surdürmektedtr Hukumet cevreonümüzdekı donemde gereklı dovız odeme Icın bekientıierını OECD ulkelerınden geleyardımo dayandırrmş bulunmaktadır Yarın yacak olan Türkıye'ye yardım goruşmelerin ECD ulkelerının yapacakları yardım taahhut resmen açıkiamaları beklenmektedır. )r. Kıep'ın yaptığı temasların sonucu olaOECD ulkelerınin acıklamalan beklenen n taahhütlerı arasında en önemlı kalemi ABD mının oluşturacağı belırtılmektedır Alınan resmi bılgılere göre ABD 250 mtiyon doFederal Almanya 150 mılyon dolar. Fransa ılyon dolar. Japonya 50 mılyon dolar, Italya ıgıltere 15'er mılyon dolar, Isvec ve HollanO'ar mılyon dolar dığer bazı ülkeler de 10 ) mılyon dolar arasında yardımda bulunmaîtlenmektedırler. Ayrıca tıcarı bankalardan D0 mılyon dolar cıvarında kredı açılması bek ektedır. HER ŞEYİN ARDINDA IMF Gerek OECD ulkelerının yapacağı yardırnın, <se tıcari bankaların acacakları kredlnın arıda Ise «IMF ıle anlaşma» koşulu bulunmak. Porıs'te yapılacak temaslar sonunda ılgıll er yardım taahhütlerını resmen acıklasalar bu yardımların daha doğrusu «taze para»nın Merkez Bankasına gırebılmesl ıcm öncelıkle ıle «anlaşma» ımzalanmasını bekleyeceklerl usuzdur. HAZIRAN AYI OECD ıle yapılacak görüşmeden sonra, IMF ınlaşma ımzalamak ıcm gorüşmeler hazwan ıcmde yapılacaktır IMF heyetınin Türkıye'de ğı temaslar sonunda varıldığı acık'anan «geanlaşmanın». kesın para akımını sağlayacak ı anlaşmaya» dönuşmesı hazıran ayı ıcındekl şmeierle sağlanabılecektır Bu anlaşma IMF stedığı koşullann kabulü ıle sonuçlandığı tak 3 Türk ekonomısı yenı bazı yükien göğüslezorunda kalacaktır IMF'nın Turkıye'nın konnı benımseyeTek anlaşmaya varılması ha) ıse bu anlaşmanın gecen yıl ımzalanan anla gıbı kısa donemde yenıden tıkanıklıklara esı olasıdır. IMF ıle «özel anlaşma» sağlanamaması dujnda Turkıye. Ortadoğu ülkelerı ıle bağlarmı 3 da pekıştırerek yenı polıtıkalara yonelme nasına gırebılır kl, kuşkusuz Turkıye n'n 'cln>ulunduğu koşullarda uzun donem ıçın en yapolıtıka bu olacaktır. I979'UN İLK DÖRT AYINDA YAPILAN TİCARİ TRANSFER VE DIŞ BORÇ ÖDEMESI l,3 MILYAR DOLAR I Nisan ayı sonunp kadar ödenen 560 milyon dolarlık dış borca ek olarak bu ay da 100 milyon dolarlık dış borç ddeniyor. Döviz sıkışıklığının g'derek yoğunlaşması söz konusu. Gerekli döviz ödemeleri için beklentiler, OECD ülkelerinden ge lecek yardıma dayandırılmış durumda. Yılbaşından bu yana petrole 496 milyon dolar ödendi MERKEZ BANKASI'NIN TOPLAM ITHALAT TRANSFERLERININ ÜÇTE İKİSI PETROLE GİDERKEN, OZEL BANKALARIN PETROL ITHALATI İÇÎN ÇOK AZ KAYNAK AYIRDIKLARl GÖRÜLÜYOR. Uluç GÜRKAN Hom Petrol • ıthcioT • Yurtıcı Uretım Petrol Urunlerı • Ithalât • Yurtıcı Ûretım • İhracat Petrol Gereksinimi ve Gerçekleşme 19 7 9 Yıllık öngorü 16 563 13 763 2 800 17 977 2 293 16 045 361 Programı Aylık Ortclama 1.380 1.147 2S3 1498 191 1 337 30 (Bin Ton) G er çe k ı e ş m Dort Aylık Aylık Ortalama 2.90» 1950 956 4.2Q0 1700 2.500 727 488 239 1 050 425 625 işçl ve tunst dövızierıne prım ödenmesıyle, döviz gelırıennde onemlı tutarda bır artış sağlanmcsı •yanında Merkez Bankası'nın dovız kaynaklan üzerınaekı denetımının de artması olanağının sağıandığı gözlenmektedır Böylece eko nomının başta horr petrol olmak uzere. gubre, demırcelık <e ılac gıbı öncelıklı ıthalatı gıderek / buyuyen orando Karşılanabılmektedır. Merkeî Bankası nın haftalık durumlarından yapılan hesaplamaiar ıthalat odemelerındekı ge nışleme yonında Merkez Bankası'nın dovız bınkımınde 10 nısan 9 mayıs arasında 200 mılyon dolarlık bır coğolma olduğunu ortaya koymaktadır MerVez Bankası yetkılılerl. ışci ve tunst dovızlerının geidığl ozel bankaların alışta ödenen yüksek kur sonucu bu aövızlerı hemen Merkez Bankası'na devrettıklenni kaydetmektedırler Böy Kaynak: 1979 yılı programı ile Merkez Bankası, gıler... TPAO ve Petrol Oflsi yetkılilerinden derienen bil lece Merkez Bnkası'nın döviz kaynaklannda önemlı bır genışleme sağlanmış bulunmaktadır. Merkez Bankası'nın, prim uygulamasıno bağ 1ı olarak özellıkle ışcı dövizlerıne dayalı kaynak artışı. ithalatta ekonomının öncelıklerıne yönelık yenı bır programın başlatılmasına olanak verrruştır Ithalat güclüklerınin gunlük yaşamı en cğır bicimde etkiledlğ! hom petrol ve petrol ürunlerıne. yılın ılk üc ayında günde ortalama 3,3 mılyon dolar ödenebılırken, bu tutar mayıs ayı başında 5 milyon doları aşmıştır Ancak, Merkez Bankası kaynaklannda gözlenen bu genışleme büyuk ölcüde prım uygulamasına ve ışcı dövizlerıne dayalı olmuştur. Pahalı aiınan tşci dovızlerı özel bankalar tarafından hemen Merkez Bankası'na d9vredılırken, Ihracat do^ızı gelırlerının gıderek artan bölumünun Merkez Bankası dışına kayması tehlıkesı doğmuştur. Türkıye'nln 1979 yıiın'n ocok nlson döneminde ayda ortalama 220 mılyon dolar dolayında seyreden ıhracat dovızı gelırlerının yaklaşık 150 mılyon doları ozel bankalara gelmıştır Özel bankalar, bunun yüzde 25'ıni Merkez Bankası'na devretmek durumundadırlar. Ayrıca, ıhracat dövızmden gerıye kalan bölüm ile ötekl dovız gelırlerının toplamının yuzde 50'sının de, ham petrol, gubre ve ılac ıthalatı ıcm Merkez Bankasma aktanlması gerekmektedır Ancak. ozel bankalor, ortan ışcı dovızlerının bütününü Merkez Bankasına devrederken, bu tutarı yuzde 50'lık yükümlüluklennden mahsup etmekte ve ıhracat dövızı gelırlerının buyuk bolumünu dıledıklerınce kulla nabılmektedırler. PETROLE HARCAMAN DÖVİZ Ham petrol ve urun tthalatı lcin yılbaşından mayıs ayının ıkıncı haftası sonuna kadar toplam 496 mılyon dolarlık döviz odemesi yapılmıştır. Bu tutarın 283 mılyon doları ocak mart donemınde, 213 mılyon doları ıse 45 gunde gercekleştlrılmıştır. , tt. Petrol Ithalatı Icın yapılan döviz ödemelerinin büyuk bolumu Merkez Bankası tarafından sağian mıştır. 1973 yılının 496 mılvan dolarlıK ödemesının 400 mılyon dolarını Merkez Bankası ödemış tır. Boylece, Merkez Bankası'nın toplam ıthalat transferlerlnın ücte iklsı petrole gitmıştır. Buna karşın, 1979 yılırtda Turkıye'nın gercekleştirdıgl toplam ithalat transferlerının yüzde 55'ıni sağlayan özel bankaların petrole ayırdıkları kaynak ih mal edılebılır duzeyde kalmıştır. Özel bankaların, kullandıkları döviz kaynakla rına oranla petrole çok az pay ayırmaları sonu cunda, TurKiye'nın Irak ve Lıbya'dan onemll tutarda bır ındınmlı ham petrol alım hakkını yıtır dığı saptanmıştır 1979 >ılı ocok nısan dönemin de, Irak ve Ubya'dan 1,8 mılyon ton dolayında ham petrol alınırken. 850 bın tonluk bır kota kul lanılmamış ve yanmıştır Merkez Bankası nın c > vız kaynaklarının onemlı bır bölumünü denetleyememesı sonucu, 850 bın tonpluk kota ıçın bellrtl oralıklarla yapılması gereklı toplam 90 milyon dolarlık döviz transferı yerıne getırılemezken, ortaya çıkan açığın kısmen de olsa karşılanabılme sı ıcm «spotı urun ıthatatı yoluna gıdılmış ve 250 mılyon dolar döviz odenmışıtr. TÜRKİYE'NIN PETROL GEREKSİNİMİ Türkiye'dekl rafınerılerın 1979 yılı başındakl kapasıteleri 16,6 mılyon ton ham petrol işlemeye olanak vermektedır. Bu tutar ham petrolun 2,8 cnılyon tonunun yurtıçınde uretıleceğı, gerıye kalan 13.8 mliyon tonunun ıse ithal edılmesı gerektığı hesaplanmıştır. 1979 yılı ocaknısan döneminde Türkiye, petrol urunlerı tüketırrri ıçm gerekll olan tutarın ancak yuzde 70'ını karşılayobılmıştlr. Dort ayda, petrol urunlerı tüketımımn toplam 6 mılyon ton dolayında olmasıyla gereksınım karşılanabılecekken, 4.2 mılyon tonla yetınılmıştır Bu arada, ürun tuketımınde, yurtıçınde ham petrol ışlenmesının payı yuzde 92, doğrudan urun ıthalatınm payı da yuzde 8 dolcymaa olması gerektığı halde bu den gede de sapma gozıenmıştır. Yılbaşından nıson ayı sonuna değın, urun tuketımıne, yurtıçınde .ş lenen ham petrolun katkısı yuzde 59 duzeyınde kalmış. buna karşın karaborsa fıyatlarıyla «spot» ürun ıthalatı yuzde 41'lık bır paya sahıp olmuştur. Türkiye, ham petrol itholâtı lcin Irofc ve Lıb ya ıle aylık kotalar cercevesınde kullanıimak üzere 1979 yılı ıcın 8 m lyon tonluk bağlantı yapmıştır. Bu arada, Sovyetler Bırlıği'nden de Boyt1,35 mılyon tonluk bır olanak sağlanmıştır lece. ham petrol açığı 4,4 mılyon tona lamışür. öte yandan, Shel! ve TPAO'nun ham petro! üretımınde gozlenen artış 4,4 mılyon tonluk açığın en az 200 bın tonunun da yurtıcl üret!mınden karşılonabılecegını ortaya koymuştur. Gerıye kalan acık ıçın ıse, Iran, Cezayır, Nı)erya ve küçük bir olasılıkla Suudı Arabıstan' dan katkı olasılığı bulunmaktadır.. Iran, Türklye'ye 1979 yılırtda 650 Wn ton ham petrol verebıleceğını bıldırmıştır Bu arada, Cezayır ve Nt|erya do .kucuk tutariarda da olsa indırımlı petrol satışını kabu! etmışlerdır Ancak, TPAO yonetımının bu baglantıları gercekleştırmekte ağır davranöıâı gozlenmektedırv Mevcut koşullarda, ham petrol gereksinimi nin bütünu karşılanomayınca. yılın bütunünde, motorın, fueloıl, benzın ve otekı ürunler ıçin toplam 2,3 mılyon tonluk blr ıthalât yetebılecek ken, yalnızca ocaknısan donemınde 17 milyon tonluk bir ıthalât yapılmıştır Böylece yıitn bü tününde ürun ithalâtı Içln bugünkü fiyatlarla 375 milyon dolar harcanacağı hesapianırken. nısdn ayı sonunda 275 mılyon dolar elden çıkartnmıştır. Herşeyl kıyısından köşesınden yaşamaya alışmış Turkıye ve bızım ınsanlarımız, bunalımlı bır donemden gecerken. yalnız bunalımı duşünuyor, yalnız bunun bır an on ce asılması gerektığıne olan ınancını vurguluyor Oysa, toplumı.n tum boyutlarıyla bir değışımden gecmekte olduğunu belkı de, ancak kıyısından köşesınden farkedebılıyor. Her değışımın bır yenıiık olduğunu her yenılığın kendıne ozgu sorunlarla yuklu olduğunu, yaşamın başdondürücü hızı içınde farketmek çok mu guç a c a b a ' . Değışımın «kımln ıstedığı yöndeı gercekleşmekte olduğunu sezmek, bu denlı cabayı mı gerektırıyor?.. Kım, hangı yönde, neyi değıştırmek ıstıyor9.. Kışısel sorunlardan uzaklaşıp ütkelerin sorunlarına uzandıkca. bu soruiar daha acıklık kazanmaktadır Yarın başlayacak Pa rıs toplontısı oncesınde bu soruların yanıtları gıderek belırgınleşmektedır Bu soruları herkes başka başka yanıtlayabılır Ama. Batı dünyası ve ona bağlı kuruluşlar bu «de ğışım» surecı ıçınde vazgeçılmez blr caşklov aynı yofiıtı vermekledırler Ordara gbrs değışım ıkı noktada bıllurlaşmaktadır Bırı kur polıtıkası. Ikıncısı, kamu kesımınde varolan kuruluşlarm etkılerının ortadan kaldırılmasu Parıs toplantısı oncesınde, bir başka deyımle Türkıye'ye ceşıtlı ülkelerden yap.lacak yardımm gerçekleşme oncesınde uluslararası kuruluşların bu «aşkına» Turkıye" de karşılık verenler cıkmıştır Son ayların en cok tartışılan konularından bırı kur politıkası olmuştur. Ama. kur polıtıkası da «tum boyutlarıyla» uygulamaya gecememıştır Ek sık, güduk bır «prım sıstemı» gelmıştır Işci ve tunst dövizlerıne uygulanan prım sıstemının de. bırkac gun sonra suyu çrkacaktır. Cunkü, 10 hazıran da dovız fıyatları yenıders duşecek ve beklenılen yararı sağlamaktan uzak kalacaktır O kadar gurültü koparılan, «ekonomıyı güclendırme programı> sırasın da gunlerce görüşülen kur polıtıkası. enınde sonunda 250 mılyon dolarlık bır döviz girısiy 1e yeniden tıkanrmştır. IMF ı!e anlaşmaktan yana olan bır hukumet, IMF'nın gorece ola rak b9nımseyebıleceğı ıkatlı kuroa bıle ya naşmamış ne ıstedığını bılmez halde ortalarda dolaşır olmuştur Ne ıstedığını bılmedığı ıcmdıı kı Turkıye uluslararcsı arenada bır başkentten bır başkente süruklenıp durmuştur. Gecen oylarda görece olarak daha benlmsenebılecek olan bu onerının yerını şımdı daha cıddı onerıler almaktadır Kur politıkasına dayanarak, Turkıye'nın sanayıleşmesı gundeme getırılmekîed'r Tarımsal ulkeye olan «Aşk» depreşmıştır Batı'da öne YORÜM Batı'ya göre değişim Yalçuı DOĞAN rılen kur polıtıkalarıyla sanayıleşmenln guclüklen ortadayken, kıyısından köşesınden önlemler alan Turkıye kendı sorunlarım kendısı cozumsüz bırakmaktadır sankı Kur polıtıkasının dışında Batı'nın en büyuK «Aşkı» kamu kesımının devreden cıkarılmasına ılışkındır Turkıye bu onerı Ile ılgılı olarak üzerıne düşenı yapmış gorünmektedır Bırı dişsatım düzenleyen kararla, otekı de kamu ıktısadı kuruluşlarmın «yenıden örgütlenmesıne» ılışkın gırışımlerryle. Gecen hafta sonunda Tıcaret Bakonlığı Ihracat Genel Muduru tum acıkiığı ıia «dışsatım duzenleme karannı ozel kesımle bırlıkte» hazırladıklarını bıldırmış'ır Aslında, yerlı ozel kesımın cok otesınde Batı nın ısteKİerıyle ozdeşieşan dışsatım duzeniemesınde en onemlı karar ıdışsatımcılara dünya fıyatları uzerınden gırdı soğianması» ılkesıdır B.r başka deyımle kamu kuruluşları urunlerını oze d şsatımcılara ucuz fıyattan vereceklerdır Ortaya cıknn zarar da, Hazıneden yanı halktan toplanan vergılerden oaenecektır Sonra da bunun adına tdışsatımı ozendırme» denılecektır Ûzendırme bır yana pahalı uretıp ucuz satan kamu kuruluşları ekonomıde etKinlıklerını gıderek yıtırecek ve bo/lece kamu kesımının fkotüluklen ve ışlemezlıkleru daha bır gun ışığına cıkmış olacaktır Yenı dışsatım düzenlemesının bu ılkesı kamu kesımıne acıkça bır aarbe ındırmektedır Kamu kesımıyle ılgılı Ikıncı bır örnek de. hemen Paris toplantısı oncesinde. tşletTieler Bakanlığının hazırladıği yern öır rrto dale ılışkındır. Buna gore, kamu kuruluşlarından onemlı ışlev yapanlar yenıden orgütlenecek ve pıyasa kuralları cercevesınde gelıştırıiecektır Bır başka deyımle kamu kuruluşlan kapıtalıst işletmeiere dönüşturülecektır Bunların nasıl ışleyeceğıne ılışkın modelıer henuz gelıştırılme aşamasındodır Ancak. Dünya Bankası'nın güney Amerika'nın kımı ülkeler.ne benzer önerılerde bulunduğu bılinmektedır Arıantın'de, Brezılya'da, Şılı'de devletın ekonomıyı yöntendırmesını engellemek amacıyla Dünya Bankası bu tür formüller öne sürmuştür Ve bu ülkelerde modeller «başarıyla» ışlenmiştir Kamu ©konomısının etkınlığınl ortadan kaldırmoya yönelık gınşımler, kur polıtıkasıyla bırleştığınde bunalım ıcındekl Türkıye' nın «ne yönde» değışmekte olduğu acıklık kazanmaktadır Bu tür bır değışıme karşı ctkanların tutumu ıle özetlenen polıtıka catışmokta ve toplum derınden etkılenmektedır )CAKNİSAN •ÖNEMINDE 49 MILYON »OLARLIK HŞSATIM İERÇEKLEŞTIRİLDİ 3EÇEN YILIN AYNI DÖNEMINE ORANLA VE rUM OLUMSUZ GELIŞMELER ARASINDA DIŞSATIMIN YUZDE 28 ARTIŞI 2 MIUYAR 750 MILYON DOLARLIK YILLIK HEDEFIN \ŞILACAĞINI KANITLIYOR. istanbul Haber Servlsl Üretim yetersızliğl ında talep enflasyonu nun surmesıne karşırt 9 yılının ılk dort aylık donemınde dışsatımın en yıla oranla yüzde 28 artarak 849 mllyon :rlık duzeye ulaştığı eaptanmıştır. Tıcaret Bakanhğı Ihracat Genel Müdüru Errul Önen'ın yaptığı acıklamaya gore, dışsatıolumsuz yönde etkıleyen faktorler 1979 yılıilk dört aylık donemınde de tum ağırlığı ıle müştür. Tarım urünlerınde üretim beklenen eye yakın bıcımde gercekleşmış, ancak sanaîrünlerınde üretim gelışmesı hedeflenen düzealtında kalmıştır. Dışsatımı olumsuz yönde ıleyen nedenlere karşın, tuketım eğılımı de ılememıştır Bu olumsuz gehşmeler sürerken, •llıkle uygulanan teşvık, ozendırme ve destekle polıtıkası sonucu. 1979 yılının lik dört nda topiam dışsatım gelırlerl, bır oncekl yılın u dönemıne oranla yuzde 28 dolaylarında ar» ak 849 mılyon dolara ulaşmıştır. KOMPOZISYON DA DEĞIŞTİ Önen'ın verdıği bılgılere göre. dışsatımın npozısyonunda da «olumlu» gelışmeler mey•\a gelmıştır. 1979 yılının toplam dışsatımınsanayı urunlerı ıcm öngorülen 960 mılyon do lık hedefın aşılacağı kesınlık kazanmıştır. ak Nısan donemınde gercekleşen 849 mıli dolarlık dışsatımda sanayı ürünlerının payı » mılyon dolara ulaşmıştır Onen'e göre bu ımlu verı, sanayl ürunlerl dışsatımında amac lan hedefın aşılacağını kanıtlamıştır. 1979 yılı dışsatımında, yaklaşık 17 aydır gulanan destekleyıci polıtıkanın sürdürülmesi lınde toplam 2 mılyar 750 mılyon dolarlık he fın aşılacağı da kesınlık kazanmıştır Genelle tarım ürunlerl dışsatımının düşme eğıliml sterdığı Ocak Nısan donemınde gerçeklen 849 mılyon dolarlık dışsatım, proğram heflerının aşılacağı varsayımını güçlendırmıştır. Ihracat Genel Müdürü Ertuğrul Önen'in ıfta ıc nde sanayıcıier ve ışadamları ile yaptığı plantıda cDışsatımı. ic pıyasaya göre daha llgı ıkıcı duruma getırmek kamunun görevidır» şekıdekl acıklcması ve ocaknısan döneminde dışıtımda kaydedılen olumlu gelışmeler, dışsatım ge lerınin artacağıno ılışkın göruşleri daha da ıçlendlrmıştır. Tarım ürünlermln rekolte ve koe bokımından 1978'e oronla «olumlu» gelışmede dışsatımın IV Beş Yıllık Plan ile 1979 •oğramı hedeflenmn üstune cıkacoğının blr dıx kanıtı olmuştur. TÜRK SANAYİt TEKNOLOJİ ÜRETMEK ZORUNDA Bursa Iktlsadl ve Sosyal Bıllmler Fakülteslnl yıllık geleneksel toplantılarında bu kez tUniverslte Sanayı Işbırlığl» sorunlarının tartışılması. düzenleyıcı Prof Dr. Akın llkin'ın deyışıyle, «Turkıye nın cıddı bılımselleşme gereğıni» bır kez daha ortaya cıkarmıştır. Türkiye'de yapılan planların tumünde hep teknoloııyi verl veya montai kabul eden ve hızlı blr sanayıleşme sonucu işsızlığın yok olacağını varsayan bır anlayış egemen olmuştur. Bu temel yanılgıyı Dr. özer Baykay şöyle değerlendirmektedır: «Oretım artışı Ile istihdam artışı arasında acıkça bır çelışkının bulunduğu şeklındekl varsayım yanıltıcıdır. Gerçekte, kişı başına daha az ya Kenan MORTAN tınm gerektlren emek yoğun sanoyiler Ile büyük yatırımıarı gerektıren sermaye yoğun sanayıler bırtıırine ara malları ve yatırım malları sağladıkları icm bağımlıdır.j Yurdumuzda planlar bu temel yanılgı uzerlnde Inşa edılırken, şırketler ıc pazarın cazıbesı ıle teknoloıık aroştırmayı bır yana ıtmışlerdır Bunun açık blr kanıh Ankara Işletme Fakültesi öğretım üyesi Dr. Tevfık Dalgıc'm doktora calışmasıdır Dalgıc. 785 şırket ustünde1 yaptığı anket calışmasında sadece 15'ının araştırma ve gelıştırme taalıyetınde bulunduğunu saptamıştır. Ustelık bu 15'ın 51 bu faaliyeti salt blr plyasa araştııması olarak anlamaktadır. Ancak bu olumsuz konum ıcınde kendl kaynaklarına dayanan ve bağımlı olmayan sanayı icinde buyuk bır atılım ve sılkelenme gözlenmektedır. Belkı de bunun sırrı Doc. Dr. Işıl Akboygıl'ln dedığı gıbı, tTurkıye'de sanayınin kıyasıya bır yaşam savaşına gırmesınden» kaynaklanmaktadır. Yurdumuzdakı bu «sılkelenme» Prof Melıh Tümer ın saptamasındakı gıbı, teknolo|ı uretımlnin cok uluslu şırketler güdumüne gırdığı bır doneme rastiamaktadır Son kapak konusunu teknolop uretımı ve transferıne ayıran Economıc impact dergısınde yer alan bır makalede ABD görüşünü dıle getıren bir uzman ülkesının teknoloıl transferlni, gelışkınlerın daho cok dış yctırım yapması ve 3. Dünya ulkelerının daha lıberal bır yabancı sermaye uygulamasına yönelmelerı olarak gordüğunü acıklamıştır Bu durumda yıne Prof Dr. Melıh Tümer'ın deyışıyle, «Dış cevreler tarafından büyük ölcude kuşatılan Turkıye'nın sınırlı parasal kaynaklarını dıkkate alarak hangı alanla da araştırma ve gelıştırme yapacağını beliriemesi gerekmektedır > Günümüzde üniversıteierın araştırmadan uzak, sanayınin ıse hazırcı ve montaıcı veya yapsatcı oluşuna bakıp yargıdo bulunmak cok kolaydır. Oysa bu durum Prof Dr Yuksel Ulken ın deyışiyle, «Bır yapı sorunudur, mekan sorunudur» Carpık bır ekonomık yapıda buniar pıyasa ekonomısınin doğal sonuclarıdır. Daha da onemlısı Türkıye hâlâ uluslararası ekonomık Işbolumünde yerini hâlâ belırleyememıştır. Ekonomıyi güclendırme programında özverıyı ve kendı gücümüze dayanan blr gelışmeyı benımsemışken, 1.5 ay sonra llan edıien ıhracat reıımınde Türkıye'yi Honkong'tan beter kılacak hükümler yer almıştır. Teknoioıı konusunda UNCTAD ılkeleri bellıdlr. Mart 1977'de benımsenen ılkelere goe butün gerl kalmış ulkelerın yararlanabıleceğı bır uluslararası teknoloıl kodu oluşturulmalıdır Bu doğrultudo ağustos ayında Bırleşmış Mılletler'de yapılacck toplantıda Turkıye'nın cıkaracağı büyük dersier vardır. Yıne bu konunun kuruluşu olan TUBITAK'a süratle yenl bır goruntu kazandırılmalıdır. Süt Endüstrisi Kurumu "Dayanıkh Süt,, üretimine İzmir'de başlayacak «Türkıye'nln büyük kentleri lcinde süt sorununu kesınlıkle cözebılen tek k&nt Izmır"dın dıyor Süt Endüstrisi Izmir Fabrıkası yetkılılerl «Ustelık, Türk Standartları Enstıtüsü kalıte belgesinl olabılen tek sut fabrikası da biziz > Bugüne dek. normal kapasltesinl fçıft vardıya» uygulamosıyla ıkı katına cıkartan ve günde yaklaşık 60 ton ham süt işleyen fabrıka, yakın bir gelecekte genlşletilecek ve tsterilıze (davamklı) süt» üretimine de gececek. 1979 yılı Yatırım Programına cSEK Izmır Fabrıkasının genlşletilmesl» amacıyla 70 milyon liralık ödenek koyulmuş. Ama, fabrika yetkillleri, bunu elde edlnceye dek beş yıl buyük savaşım vermışler. Ödeneğin koyulmasından eonra, fabrlka alanı 10 bln metrekare genlşletilecek ve yenl alana tsterilize sut» ve tdondurma> üretim unıtelerı yapılacak Ilk ölcumlere gore, sterilıze süt ünıtesının günde 90 100 ton kapasıteli olması gerekıyor. Ancak, şımdıkl gıbl bir «cıft vardıya» uygulaması sonunda uretımln günde 150 160 tona kadar çıkartılabılmesı mümkün. Ostelık, SEKizmır Fabrıkasında şu anda calışankınn sa yıst 140... Fabrıka yetkılileri: cPastörlze süt, stenlize süte gore hem daha ucuza maledılebılır hem de daha besleyicıdir. Ancak, İzmlr'in dışına da satış yapabllmek ve bolgedekl ozel sektöre aıt sterilıze süt üretıcılenyle rekabet a'antmızı genışletmek ıçın, bu ünıtenın üretıme gecmesi gereklıydi > dlyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle