Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎKt CUMHURÎYET 16 MAYIS 1971 ürkive'n^n, ekonomik guçiükierSe karşıya bulunduğu bır aonemdeyiz. Bu güçlukler doğol olarak eczacılık alanına do yansımakta, özeliikle ılac hammaddesı sıkıntısr cekilmektedir. Ekonomık koşulların düzelmesinin yanısıra ayrıca ilac hammaddesı sorununa üa çözum aranması gerekmektedır İLACIN YAPISI : Bir ılacın yapısına gıren maddelerı başlıca iki bölume ayırmak mumkundur. Bırincı bölumde esas etkıyı meydano getiren, »etken maddefer» ve ikincı bölumde de etken maddelerden vücucun en iyı bır şekılde vararlanabiımesini sağlayan, ilacın şekiim SÜDtayan «yardımcı maddeıer» yer aimaktadır. Bugün icin yokluğu duyulan hamıtiadde deyımıyle büyuk ölcude etken madde kastedılmektedır. ETKEN MADDE ÇEŞİTLERİ: Etken maddeler ise kaynokionna göre, başlıca ıkı grupta toplanabılır: Î Ilaç Hammaddesi Sorunu Ve Fitoterapi Prof. Dr. Bayhan ÇUBUKCU istanbui Ünıversıtesi, Eczacılık FaKultesı, Oğretım Üyesi NITeklm, halen yurdumuzdoki flrmalarca sentezi yapılan az sayıdokı ılâc hammaddelerınden; chlordıazepoxıde, oczepam, oxolamıne. rophenbutazone, paracetamo» phenacetın. phenylbutazone, niclosamide medazepam, mephenoxaione gibi bazılarınm sentezleri, herbiri için Ithali zorunlu, sırasıyla. 7, 4, 4, 7, 4, 2, 6, 5, 4 4 kalem hammaddeye gerek göstermektedır. Gene Türkıye'de ıma! edılen yar'senîetik îloclardan, amoksıs'lm, ompısıfin sefaleks.n gibi bazı sentetik antıbiyotıkler ıcın de sırasıvlo ortalarna, 10, 14, 17 kalem madde dısardan getirttimektedır. En az 5 10 kalem maddenm ıtha! edı'^esl suretiyle tek bir adet ham*naadenın yapımının ise yurdumuza ne fayda sağlıyabileceğı üzerinde duşünülmesi gereken b>r konudur. Buna rr.ukabil. fermantasvor, ürünleri dahH bitkisel kökenli maddeler. doğal kaynak Türklye'de bulunüu'junöa ve uyaun yontemlerde seçilrrek koşuluyic riışa bart'Tisız veyo cok az bağımlı olarak yapılabıiecektır SO\'UC VE ÖN3RİLER: ilâcın sağlıkla 1'gfll olusu >e Turkıve'rrn hemen hemen tüm ilâc ham / r^addes m dı^crdan aetırttığı gozönüne alındığında Turkıve'de bır ılâc hammadde sonayi' kurulması zorunluğu anlaşılrraktadır. Ayrıco bu sonayinın bağımsız olması cok önemlidir Bu nedenle de i'k önlemler clarak: 1 Türkiye, ekoncmik yönden geüsmiş ulkelerde olduğu gıbi «Pıtorapi» ye önem vermel.dir. 2 Bitkiset ilâcların kaynağı o'an bltkf'erin ziraptı yopıimalıdır tıbW EDEBiYAT OĞREÎMENLERİMİZE DUYURU Yıilaraır özienen ve bekienen. ABDURRAHMAN NlSARl'nın »TÜRK VE BATI EDE8İYATI» L l s e l J l III adlf kıtapla'ı 1979 1980 oğrenim yılı içınde lıseierımızde Ders Kıtapıarı clarak oktıtulacaktır Kıtaplar, Ders K'tapları olarak Mıllî Eğitim Bakanlığı Tebhğler Dergısı'nın Nısan 1979 tarıtılı sayısında yayınlanmıştır. Değerii Ecebıyat öğretmenlerıml;!n çagcaş ıçeriK ve yontemierle yazılıp, gunumuz Tumçesıyle yenıaen duzenıenen bu kıtaplan Ders Kıtapları oiarak seçme konusunda gereken ılgı ve onenı gostereceKie't ınancıv'a yılıar sonra aa olsa Du kıtapları oğrencılenmızm oğrenımlerıre sunmaktan buyuk kıvanç duyımaktayız. 1 Doğal kökenü maddelor (bıtk'sei ve havvansal kokenuler, fsrmontasyon ürünîen ve yarısentetıkler). 2 Sentetik maddelsr. Blrınci grupta hayvansal kökenüler dışında. doğrudan bitkıse! materyet oiarak kullanılanlar (bıtkısel droglor: kınakına kabuğu. sınameki yaprağı vs.). bıtkisel matervelden tüketme yo!u ile elde edılenier (kının. morfın, kodem vs.), veya bıtkisel mıkroorganizmaların fermantasyon urünlerı (muhtelıf antıbıyot.kler), yahut da bıtkisel köken'i bir moddeden hareket ile kazanılan yarısentetık moddeler IDıoscorea dıosgenin doğum kontrol ilacları vs.) bulunmakta ve bunların hepsı «bıtkisel kokenlı ilaclan olarak ısmlendırümektedır. FİTOTERAPf : Günümüzde, bitkiler veya bitkisel kokenlı ılaclarla yapılan tedaviye «Fitoterapis, bunun dışında genellıkle sentetık maddeierle yapılan tedaviye «Şımıoterapi. Kemoterapı» gıbi adlar verilmektedir. ilk insanlcr besırt ve ilaclarınv çevrelerinde cradıklarından, bitkisel ilaçlar ve bu yolla tedavi, dünya tarihı kadar eskıdır. Bugün sentetik ilaçların fevkalade gelışımı karşısında, doğal ilacîarın, özelhkle bıtkisei kokenlı olaniarın. tedavıde hâlâ bir yen olup olmadığı cok sık karşılaşııan bır soru olmaktadır. Bu sorunun yanıtını genel olarak vermek gereKirse, bıtkisel ıiacların halen tedavıde onemlı bır yer ısgal ettığı soylenebılır. Buna en buyük neden de, şımıoterapi gıbı, fltoterapının de modern bılımın bütün gelışmelerinden yararlanmasıdır Ote yandan, bitkisel kökenli ılâclar yan etkılerının az olmalan ve cok uzun bır deney donemi geçirmış olmalar.ndon, talıdomıd faciasınGQ olduğu gıbı kotu surprızlere yer vermemeien ayrıca bitkisel kaynaklardan elde edıldığınden daha ucuz olmalanyla aa. sentet k ilâclora ustunlük göstermektedTİer. Bugun tıbbi bitkiler uzer.nde ycp'ian calıs maların cokluğu ve bırcok ulkede tıbbi b.tKilerı ınceleyen modern kurumlann var),ğı tıtalerapır\ın cneminı koruduğunu açıklamaya yeterlidır. Fıtoterapinın, Ortak Pazor'a dahil ülkelerde ne öİGude uygulandığını ortaya koy'an bazı oroşîırmaiar son yıllardn Fransa'da, BEZANGER BEAUÛUESNE ve arkadaşları tarafından yapılmıstır. Bız de Türkıye'dekı durumu saptamak Cızere yaptığırnız çalışmayla (*), bıtkisel kökenli maddelerm ilâçlcıro katılma sayısınm. Türkiye' de cok düşük bır duzeyde olduğunü görmüş bulunuyoruz (Alrr.anya 12.000. Belcıko 2 OOC, Fransa 8.000, îngılteıe 5.500. Italya 9 000. Türkıye 1 000) Müstafızar sa/ısı ba^ımından, Türkiye ile o/nı kabul edebıleceğimiz, Ingıltere'de (Türkıye 2.500, ingıltere 2 800), bıt'cısel drogların ılâclara katılma sayısınm, Türkiye'dekınden 5 mısü fazla olduğu görülmektedir (Türkiye 1.000 İngıltere 5.500). llâç hommaddesmın %80 85'inı (deâer o.arak) dısardan getırten Türkiye'nm, bu diKUTrio özeliikle sentetik maddeler ithal eUığı cniaşılmaktadır T OLANAKLAR: Sente ık madoelerır. vapımı icin geiışmiş bır kımycı sanayii zoajniucur Buno karsın. bitkisel kökenli madaeler cok daha bosu yöntemlerle elde edi:ebıİTeKtedr. Dolayısıyla yurdumuzda, bugunkü durumda sentetik ve yarısentetik rr.addelerın ycpımı, tamornıyle dışa boğımlılık gerektırmektedır 1971 1975 yılları gozönünde tutularak yapılan bir hesaplamodo. ıthol ed/len belli başiı maddelenn yıllık ortciaması 217 adettır. 3 Halen sadece. tetrcsıkl'n grubu antıblyot'kierın elde edıidiğı. antıbıyotık sanayii geliştlrflmelıdır. 4 Sentetik llöc hommaddeleri arasmda. sentezi dışa bağımlılık göstermeyenlerden başlamak üzere, yapım ıcın plan dahilinde ılk adım atılmalıdır. {*) B. ÇUBUKÇU T. DORTUNC «Lo Phytotheropıe en Turque», Plantes Medıcinales et PhylothĞrapie (baskıdai, 1979 Fransa ÖRGÜIM YAYîNLAR (Cumhuriyet 4112)' »»PININ MUTUI TOPLULUĞU ICIN SAÛLiKLI EâlTIM GEREK Taksime Yürümek OKTAY AKBAL B Hayir aksinn'e yurum9k mi? Taksim'e yürümernek mi? Taksim'e yüruyeceğız dlye demec veren DİSK yoneticilerl şimdı yargıclar önunde hesap veriyorlar. Bunda suç var mı? d:ye duşuneceksimz. Her gun hepimiz, 'gal senınle Taksim'e doğru yuruyelım', Taksırn'de falanca yerde, kahvede buluşalım' dsmiyor muyuz? Yüruyoruz da... Ben Cağoloğlu'ndan Taksim'e, hatta daha ötelere, Şişli'ye Mecidıyekoy'e kadar yürüduğümü bılirım. Ozan, 'Yurü hur mavılığın bıttıği son hadde kadar' demiş ya, öyle!.. Mavilik dıye bır şey yok! Yapılar, insanlar bitmıyor, bır genişlığe, bir sonsuzluğa cıkılmıyor kent ıci yürümelerle... Oysa yırmi otuz yıl once oyle miydi? Şişlı'den Mecidıyekoy'e gittık mi bırden kent dışına cıkmış olurduk. Tramvaylar Mecıdiyekoy'e kodar Işlerdi. Dut bohcelen, gazinolar, kahveler vardı. Tefc Jük de vJltalor. Levent'in odı vordı yoln«. Oradon Iner Baltolımanına varırdık. 1946 ılkyazında Soıt Faık, Lütfi Özkök, Salâh Birsel. Behcet.NecaUgii, Vacui.Sur^u bırhkto uzun mu uzun bir yuruyüş yapTiıştık, hızımızı alamamış, ordan da Arnavutkoy'e gelmiştık. tBen ve arkadaşlarım 1 Mayısta Taksim'de olacağız» dedıler diye yasa önünde hesap vermek, tutuklanmak hic olur mu? dıye düşunuyor ınson ilkın... 1 Mayıs bu, ilkyaz bavramı diye bellemışiz, hıc de kötü bir bayram değıl; llkyaz gelmiş. yüreklerde, beyinlerde nice umut tohumu yeşermiş: insanlaria bir olmak, beraber olmak. Insanlık bılıncinın doruâuna cıkmak; 1 Mayıs'ın tarihsel anlamını, yani 'emek ve emekçi' bayramıyls ilkyaz bayrammı guneşlı bır gunde bır arada duymak; binier, on binler, yüzbınlerce insanla birlıkte, genc calışan, coşkulu bırlikte yurümek. Beşıktaş'tan Taksim'e... Bunda bır kötüluk var mı? Bir yanlışlık? Bir ters niyet, istek. özlem var mı? Olabılır mi? DİSK Başkanı Abdullah Başturk'le arada bir bu'uşur konuşuruz. Kımı kez tartışırız. Yaşamın ta icınden gelmiş bır ışci liden. Sevimli, candan bır insan... Bir mıiyon ışcmin bırleştığı DİSK'ın genel başkanlığına kadar yukselmek önemli bır ıştır. İki dönem CHP mîlletvekiliydi. Ş mdi sanırım CHP'nin epey sotunda... CHP'nln de bu 'sol'a doğru gelmesı istenır, ama gelmez, gelemez. Nedenı; bırakmGZİar, bıraktırmazlor. Bence, CHP'nın 'ortanın solu'ndan daha sola gelmesini ıstemek, gelmıyor diye de kızmak yanlıştır CHP ortanın solunu da değıl, 'orta'yı bıle tutsa, yeter bu. 'Sol'. kendi partısı ile, partilerıyle ortayo cıkmalı, zo r cki değıl, ictenlıkle sosyalizmın ilkeierıni savunmalı, iktidara gehp bunları ödünsüzce uygulamalı... Baştürk, CHP'nın solundart kopmuş gercek 'sol'a gecmış, bu solun onculerinden bırı olmaya aday bır kışı... 1 Mayıs tan önce 'Ben ve arkadaşlarım yarın Taksim'de olacağız» dıye dıye gözaltıno alındı, tutuklandı, şımdı yargıc katında... Bılınmeyen, ne var Taksim'e yurümekte, orada buluşmakta, Atotürk'un amtına çelenk koymakta. emekçılere bır soylev vermekte dıye duşunur. Gercekten bu yıl Bır Mcyıs bayramı tam bır güvenlik, b.r huzur ve sevınc icınde kutlanabıl ( rdı Ben de bunu savunmuştum. Ne var kı sola acık bir iktidar, yani CHP hukumetı, bu hukumet'n eşgudumunde gorev yopan Sıkıyonetım Komutonlığı 1 Mayıs günü her türlü toplontıyı yasakladı. Bızim bılmediğımız, onların bildığı önemii bir neden olmalı diye düşunduk. Turkiye'de ycsal soi ergec yengıye ulasacak. Secimlerle, yuıttosların oyuylo başaracaK bunu. Ama üçbeş kişi'ik topluluklarla yasa dısı işiere. girışımlere kalkışarak bir yere vcrılmoz. Burası Gü ney Amerika'nın durmaksızın diktatör değiştiren kücük bır ülkesi değM. Asya'n'n Afrika'mn aşiretten bozTia bir devleti de değil Burası, koskoca bir imparatorıuğun varisı, emperyalızmi alt etmiş bir lıderin. Mustafa Kemal'in kurduğu, yücelttiği Atatü r k Cumhuriyeti... Burda ancak yasai atılımlaria hedefe ulaşılır. Olanak dışı değüdir bu öa... Bir milyon DİSK üyesi, bir milyondan cok Türk iş üyesi emekci var. Bunlcrın alleleri yakınları ile birlikte oy gücü İki üç milyonu aşryor. Buna kırsal bolgeden gelecek oyları ekleyin. En azından CHP, AP kadar oy gucu var ger çek bir emekci partisinin... Böyle bir partinm secımde üstünlük kurarak bir gün iktkior olması bir düş değil. cTaksim'e Yürümek»... Bunun zamanını iyi bMmeii. Sorun burda. Zamansız, yersız anlamsız cıkışlar ^ararsızdır. Her zaman böyle oldu, her zaman da olacak... cTaksime vürümenirij gunünü, saatini kacırmamalı. aşın zcrlamalarla bu yürumenin gücünü. etklsmi azaltmamalı... 1 Mayıs 1979'da bu emekci gücü Taksim'e değil de İzmlr'in Konak Meydanına topluca vurüse ne yitirirdi? 1 Mayıs. bir simgedir ancak, yoksa her türlü cabayla, uğraşla, nice yıtikler karşılığı üle de Taksim'de kutlonocok bir gün değildir. s1 Mayıs» başka bir gün de oiabifir. Önemü olan emekci smıf.nm cıkarı, yarnn, toplum yönetiminde etkin olmas!, sonuc alması. ağırlığını duyurması değıl midır' Öylevse ha 1 Movıs, ha bllmem kac Moyıs ne farkeder? Biçimsel tutumtar, anlayışlardan kopmak, amaca varmak icin daha zekı. daha oigun. davranmak gerekrnez mi? Gerekmez miydi? Ergec Taks:m'e yürürüz. Ergec emekci yığınlan Iktidara ge r cekten sahip olur... Bunun yolu ılle de Taksim'den gecmez. Bıcimsel tutumlardan kurtulmanın yolunu bulmalıyız sağduyu, biüm, deneylerden yararlanmak, bütün bunlar önculerimiz olmalı... r ugunkü ulusal eğıîimimız acaba bızım amaclaaığımız duzeyde mıdır? Bu 6oruya olumlu yanıt vermek güc. Cunkü topiumdakı pek cok carpıklık, eğıtımın yetersızlığini vurgulomaktodır. Eğıtim ne denü önemlıyse oğretmenlik de o olcüde önem taşımaktadır Öğretmenlik, sorunlarla dolu bır uğraştır bugün. Eğitım oğretim acmazında bunun da etkisl coktur. Öğretmenin, oğretmenlığın sorunları oldukça geniş kapsamlı bir konu. Bu nedenle biz bunlann bırkacına anahatlanvla değinmeye calısccağız. Ulusal Eğitim ve Öğretmen ÇOCUKLARIMIZI, GELECEĞİMİZİ ÖĞRETMENLERE BIRAKTIĞEVnZ HALDE, YAZIK Kİ, ONLARIN SORUNLARINA EĞİLMİYORÜZ. ÖĞRETMEN YETİŞTİREN KURUMLAR, ATATÜRK DÖNEMİNDEN SONRA, İYİDEN İYİYE YOZLAŞTIRILDI. Mahmut ALPTEKİN luştu. 'Yıkmok" nlyoytH ki? Eksik yanlan olabilıf..." Bunlor da düzeltılebilırdi Ne vor ki halkın bılınclenmesinl istemeyen anamalcı kesimın caoaiarıy'a yıkıldı gıtti bu eğitim ocakları. Coğu kişi bılır: UNESCO, bizlm Köy Enstıtulerinl öte ki azgelışmış ulkelere salık vermişti. Hındistan ve Iran uygulamıştı bunu. Bu yazının amacı Köy Enstituienni savunmak değildir. Konu «ulusal eğitim» olunca zorunlu oiuyor DU alana değınmek. Rahmetlı Atac, Koy Enstitulerini yetersız bulurdu. Özellkle kultür dersleri yönünden. Bir eleştiridir, doğruysa bunu düzeltmek cok güç bir İş mldlr? Sözü şuraya getirmek istiyoruz: Ulusol eğitim sorununu, ülkemizin yapısına uygun yöntemlor bulmadıkca cözüm« ulaştıramayız. öğretmenllkte önemli sorunlardan blri de öğrotmen yetlştiren kurumlann bölük pörcüklüğüdür. Yirmi beş dolayiarında öğretmen yetiştiren kaynaktan söz acılıyordu bir zamanlar. Bu sayı bugün nereya vormıştır? Bir tek kuruma bağlamak yarartı olacaktır öğretmen yetiştiren okullan. Eğitim EnstitDlerlnl dfl EĞItfM.AKADEMİSİ durufriuna getirmek"yâ da universfteye bağlamak gerekmektedır kanımızca. Mektupla yüksek oğretim yal ntzca Eğitim Enstltüleri'ne uygulanmıştır. Nicın böyledir bu? Sanırız değinegeldiğimiz nedenlerle ılıntılidır. Bir kez, mek tupla oğretim tartışma götürür bır konudur. «Aspirin tedavısı» dıye de nitelenebılır bu tutum. Hele «öğretmen» olacak kışllerg bunun uygulanması gene bu uğraşa verilen değen (!) yansıtır. neaenıe öğretmen,er küskundur. Topluma, Devlete. Cunkü Devlet, üvey evlat ışlemi yapmoktadır oğretmenlere. üniversite adajian! FEN SIMFLARI t 1 OF\TtE î : MAYTS SI". \V GCVTJ DEVH£. 21 VAV.S 5INAV GCNU GEJELYETENEKSIMFLMU ! DCVRE ' MAV:S S. DtiRE 21 M»US SINA'. G''N'J SINAV G1.JU yildtz dersacesi Bir Öğretmen Bari Olsun Tcplumun oğretmenllğe bckışı, değerlendirışı doğa! kı yone ticilerden farkiı olmıyacaktır. Coğu öğretmen. başarısız öğrencı velılerının, «bu okulu bitır s n de BARİ BİR ÖĞRETMEN OL SUN, n'olur sınıfı gecırıverın» gibi sözlerı anıları arasmda üzülerek anlatmaktadır. 3.Baskı Genel Yetenek 150 Tt Matematık 100 Tl Ortabıhçc C.addcsı BcsilvtaşUtanbul Yumurcak SincmaM vanı61 32 P260 25 i (Ajans ABC: 4088) Öğretmenlik Meslek midir? cöğretmenlık meslek midlr?> sorusuna evet demek cok zor. Çünkü çoğu kişi bugün «öğretmenlik yaparım, yapabilirlm» savındadır ve bu işe girişmektedlr de. Ortaokulu bitiren bir genc, öğretmen vekilliğine atanıveriyor kolayca. Orta de r ecelı okullarda öğretmenlik yopa bılmek icin herhangi bır yuksek okul diploması yeterli sayılıyor Kasaba ve kentlerde avukatlar, veterınerler, kaymakamlor vb. meslek sahıplerı ortaokul ve liselerde öğretmenlik yapıyorlor. Bu tutum öteden beri süregelmektedir. Bu tutumda tdersler bos gecmesin do..» anlayışı acıktır. Bu özellik de öğretmenlığe verilen öneml yans'tır. Oysa, öğretmenlik kolay bir is mıdlr kı? Tersine güc bir uğraştır. Bu işler İcin gerek lı dipfomosı olmayanlandan, doktorluk, subaylık, avukatlık, yargıclık yapmaya girişenlerl gönmüyoruz (Sahto diplotnayla böylesi işiere girişenlerin dışında) Oysa hemen herkes öğretmenlık yapcbilirım savındadır. Burada unutulan ya da görmezlikten gelinen bir nokta var: Evet bu savda olan kişiler bilgüı olabilirler. Ne ki, bilgıden daha önemlısi eğitim, eğl tıcilık yanıdır bu uğraşın Öğretmenlik formasyonu bilgiden de önemlidir. Bu da öğretmenlik eğitimi almaya bağlıdır. Bu nedenlerle, Darülmuallimat ve Darülmuallimin'in acılışı epeyce eski olmasına karşın öğretmenliğin hâlâ bir mesfek olmayışı, olamayışı acıdır, Eğitim Çıkmazına Nasıl Gelindi öğretmenliğın bir dizl sorunlarla dolu bır uğraş olduğunu söylemiştik. Öğretmenliğın bu duruma getirılmesı 1950'li yıllardan başl'yarak bugunlere dek sürüp gelmiştlr. «Hak» ısteyon öğretmentero zamonın Ulusal Eğitim Bokanı ~ o zomanlar Maarıf Vekili denılmek t e y d i «size 'öğretmen' demişlz. daha ne ıstıyorsunuz» türünden demagojilerle yanıt verlyordu. Gene o dönemin Ma orıf Vekili Atıf Benderlioğlu, üniversıteye gırış hakkı isteyen öğretmen okulu ve eğitim enstıtüsü dıplomclılara: «Peki sız ünive'Slteye giderseniz ben klme öğretmenlik yaptıracağım» dıyebılıyordu. Oysa Eğitim Enstitüsü'nü bitiren öğretmenler liselerde öğretmenlik yapıyorlardı. Dıplomo verdıklerı oğrenciler üniversıteve gırebıliyordu omo onu mezun eden oğret~ menden bu hak esirgeniyordu nedense. Ceyhun Atuf Kansu'nun blr şiirinde toplumun aydın kesiml ve öğretmen şöyle eleştirllir: «Ah, ben bir gün tepelerden. tepelerden / Varıp önünüze, önünüze dikilıp duracağım, / Aydınlardan, heklmlerden, öğretmenlerden, / Bır gün soroca ğım, bu cocukları soracağım.» Bu dörtlükte dile gitirilen yalnızca kızamıktan ölüp gidenlere yakılan ağıttır. Yoşamın her alamnda yitip gidenlerin, cocuklarm, genclerın hesaplaşması daha büyük olacaktır kuş kusuz. «Cocuklor ner şeyimizdlr!» dl yoruz. Geleceğimizi onîara bırakacağımızı yineleyip duıuyoruz. Ne ki, onların eğıtimıne. öğ retimıne, sorunlanno yeterince eğilmiyoruz. Aıle olarak, toplum olarak, devlet olarak Öğretmenin Ekonomik Sorunn öğretmenlerin içinae bulundukları önemli bir sorun da ekonomlk bunalımdır. Öflretmenler öteki kamu görevlllerinln co ğundan geri durumdadırlar parasal yönden. Büyük kentlerde görev yapan öğretmenlerin coğu başka Işler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Pazarcılık, gezgın satıcılık hamallık vb. işler. Evet, hamallık. Şimdl, so runa nesnel olarak bakılırsa, gü nün yarısını ya da b(r bölümünü böylesi Işlerle geciren öğretmen verimli olabilir mi? Bu 55'ıNCı YAYıN YıLJNDAN YAPıLMıŞ ÖZENLÎ EÎB S METI BU YıLLıKTA BÜLAB1LıESıNıZ. PıYATı 75 TL 5 KıTAPTAN AZ ODETıELı ıSTEıÎLERDE PO5TA GıDEF T E R I \ I > ; EKXENMT:SI P.ICA OLUNUF Otomobil satışı DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Gümrüğe terkedilen veya terkedıimiş sayılan muhîelif model ve markalarda 122 adet nakil vasıtası aşcğıdn vazılı günlerde Hopa gumrük salonunda acık arttırma suretiyle satılacoktır. Satış konusu nakıl vasıtalarının cinsini, turunü, satıs değerinl ve acık arttırmaya girebilmek icin yatırılması gereklı temınat tutarını gostenr lısteıer, Devlet Malzeme Ofısi Bolge Müdürlüklerınde, Hopa Gümruk Başmüdürlüğü ve Hopa Beledıye .lan yerınde asılıdır. Satış listeleri 20. TL, karşılığında ar"ta!arın bulunduğu yerden alınabilir. Açık arttırmaya Iştirak edecekler, listede bellrtüen temlnot tutarlarını satış gunüne kadar Türkiye Halk Bankası Hopa şubesinin 0003 sayılı hesabına parc olarak yatıracaklardır. Satışa iştlrak edecekler, fotoğraflı ve onaylı kimlık belgelerıni beraberinde bulunduracaklardır. Aracı satın alanlar, arac bedelinl 7 gün içinde yatırmaya ve bu tarihten itibaren de 15 gun icınde aracı bulundukları sahadan gotürmeye mecburdurıar. Aksi takdirde tüzuğün 13/c maddesi uygulanacaktır. Araç satın olanlar, sahadan araclarını teslim almaöan önce komisyonumuzca verilen tesiim fısınde yazılı hususiarı (motor no. şasi no. model ve kapı adedı v.s.) araç üzerinde tetkik ettikten sonra aracı sahadan cekebıleceklerdir. Tutmamazlık halinde arac cekılmeyip durum komısyonumuza blldirilecektir. Karar pulu tellallye ucretl alıcı tarafından ödenecektir. Görüldüğü haliyle satışa cıkarılmakta olan aıacîar, bulunduklan mahafden alınacak izın kağıdı ile aynı yerde görulebilir. Herhangi bir Ihtilaf vukuunda Ankara mahkemelerl ve icra daireleri yetkılidir. Sotı? giınu 5 6.1979 saat 9.00 5.6.1979 saat 9.00 DUYURULUR.. Araçlann bulunduğu yer Fuaî Balmumcu ambarı Gümruk sundurması Satılacak miktar 24 Adet 98 Adet Ulusal Eğitim Bugün uyguladığımız eğltfm ulusal mıd'r' Bu da tartışılması gereken bir konu. Cünkü biz daha cok Batı kopyacılığryla eğıt'm oğretim yöntemleri ve kurumiarı oluşturmaktayız. Cllkemizin yaDisına uygun bir eğltim oğretim uygulayamıyorsak ULUSAL EĞİTİM sorununu nasıl cözümleyebıliriz? Köy Enstitüleri âzgün bir bu VEFAT Ayşe Erer*ln k/zı, Paklze Hacıyakupoğlu'rmn kızkardeşı, Beşiktaş Tapu Sicıl Muhafızlığından emekli merhum Selahattın Hacıyckupoğlu'nun baldızı, Cıhat Erez, Hikmet Erez, Aymelek Aksoydan'ın yeğenleri Şişlı Tapu Sicil Muhafızlığı muavinlığinden emekli Sonuç UKısal eğitimin ve öğretmen liğın sorunlarını ivedilikle cözüme ulaştırmak gerektiği kanısındayız. Türkıye'nin yapısal kosullan göz onune alınarak uygun yöntemier ilkeler sapta nıp uygulamaya konulmalıdw. Ataturk'ün. «Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür. irfanı hür nesiller ister» dıya vurguladığı özellıkte ügretmen ye tiştirmek ULUSAL EĞİTİM ime cesınde ilk adım olmalıdır. Lütfiye Erer 15 Mayıs 1979 saiı günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin cenazesı 16 Mayıs 1979 Carşamba günü (bugun) oğle namazım müteakip Tesvıkiye camıınden aiınarak Zıncırlıkuyu'daki kabrine defnedilecektir. Allah rahmet eyleye. VEFATLAR İÇİN Acı günlerinizf paylaşon İSLÂM CENAZE İSLERİ B>r tetefonlo emrinlzdedır. Gazete, ılân ve umum muameleler. doktor. rapor, defın ruhsatı, haîım nuası, devır dualan, heîva. şe^er ışlerı yapılır. Hossasıvetle ve tltızükle Işiem.erınızi deruhts eoer. Annesi: Ayşe Erer Ablası : Pakize Hacıyakttpoğlu (Cumhurıyet: 4115) TEŞEKKÜR 3 mart 1979 günü oramızdan ayrıian, babamız, değerli eğitımcı, İSLAM CENAZE İSLERİ TEL: 47 20 06 40 68 86 NOT Bütün muameleler işletmeye cıt olmak üzore yurt icı yıırt dısı yurt dısmdon yurrio ceoaze nokli yapılır. Gunün her saatinde emrtnızdedır. (Türkel: 4109) İngilizce Bilir SEKRETER DAKTİLO ALINACAKTIR On parrriak süratü daktılo yozan ve kabo taslak hohndeki ingilizce metınleri temiz ve doğru şeKilde makinede yazacak derecede fingılirce» bilen sekreter daktilova acele ihtiyac vardır. Istekl'lerın beigeleriyle birlikte, Gebze'dekl Işyerımiz Personel Müdurluğü'ne başvurmaları rıca olunur. TÜBİTAK, Marmaro Aroştırma Enstıtüsu PK. 21 GEBZE OSMAN EDİP BALKIR'ın cenaze törenine katılıp b'zi ya'mz bırakmayan tüm yönetıcı öğretmen ve dostlara teşekkür ederiz, AİLESİ (Barışçı A|ans: 1013) 4095