25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONİ K t CUMHURÎYET 24 NİSAN 1979 EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... Füsun ÖZBÎLGEN 1970 1978 dönemınde Türkıye'nln yurt dışından ıthaı ettığı malların fıyatları, yurt dışına ıhrac ettığ. malların fıyatlarından daha hızlı artmış ve yapılan hesaplamalora gore dıs tıcaret hadlerl nın aleyhımıze ışiemesınden dolayı uğranılan kaVip 10 mılyar doları aşmıştır. 1970 1978 donemin de dışalım fıyatları yüzde 289 oranında artarken, dışsatım fıyatları yuzde 219 oranında ortış gostermıştır. Dışalım fıyatlarının, dışsatım fıyatlonn dan daha hızlı artması sonucu Türkıye dışalım larının buyük bır bölumünu Batılı ülkelerden yap tığı ıçın Batı ülkelerıne buyük olçude kaynak tronsfer etmıştır 3 TUR SÖMÜRO DİSK Araştırma Enstltösu tarafından yopılan hesaplamalar. Turkrye'nın Batılı kapıtalıst ulkelerle olan ılışkılerınden 3 tur somüru altında olduğunu vurgulamaktadır. Bunlardan en önemlı si dış tıcaret hadlerının gıderek aleyhımıze donmesınden kaynaklanmaktadtr. Ayrıca yabancı ser maye yatırımları ve borçlanma ılışkılerı de ülkemızın Batılı u!ke!ere kaynak aktardığı ılışkı bıçım leri olarak ortaya cıkmaktadır. Yabancı sermaya yatırımlarınm kâr transferlerl 1970 78 dönemınde 500 mılyon dolara uloşmış, dış borcların faızlerı ıçın ıse bu dönemde 1 mılyar 377 mılyon lıra ödenmıştır. OPEC'E ÖDENEN 1970 78 dönemınde Türklye'nln dış tlcaretl lçınde önemli bır kalemı da OPEC ülkelerınden yaptığı petrol ıthalatı oluşturmaktadır. 1973 yılın dan bu yana OPEC'ın ham petrol tıyatlanna yap tığı zamlar da dış tıcaret hadlennin aleyhımıze donmesınde önemlı bır etken oluşturmuştur. DİSK. Araştırma Enstıtusu'nün yaptığı hesaplamalara gore ham petrol ıthalatında fıyat artışları neda nıyle Turkıye son 8 yılda 3 mılyar 700 mılyon do larlık bır kayba uğramıştır. 1978 yılında Türkıye 13 mılyor 218 bm tonluk ham petrol ithalatı içın 1 mılyar 332 mılyon dolor dovız ödemıştır. Bu mıktar ham petrol ıthalatı ıcın eğer 1973 yıiın dan bu yana petrol fıyatlannda bır artış meydana gelmeseydı ödeyeceğı dovız mıktan 355 mılyon 577 bın dolar olacaktı. DEVALUASYONLAR DA Elbette kı zamanı durdurmak veya flyatların hıç artmamasını sağlamak olanağı yoktur. Ancak Turkıye'nın dış tıcaret llışkılerındekı zararı fıyat ortışlarından değıl de kendı sattığı malların. sotm aldığı malların fıyatları kadar artmamasından kaynaklanmaktadır. Yurt ıçınde üretılen mallann yeterınce değerlendırılemeden satılması, dıçarıdan ıse gıderek pahalılanan malların alınması sonunda Turk ışçı ve koylusunun emeğı Batılı ul kelerıe petrol üreten ülkelere aktarılmış olmakta dır. Sık sık yınelenen devaluasyonlar da «ıhracatı artırmak» gerekcesı ıle yapılmasıno karşın ıhrac mallarının değerım ucuzlattığı ıçın bu etkenı bus butun hızlandırmaktadır. DISKIN YORUMU DİSK Araştırma Enstltüsu yaptığı hesaplama lor sonucu elde ettığı bulguları açtklarken şu yo rumu getırmektedır: t1970 yılından beri ülkemızden dışarıya karşı lıksız olarak 13,2 mılyar dolar transfer edılmıştır. Bunun buyuk bır kısmı bunalımın ılerı kapıtalıst ülkelerı de etkısi altına almış olduğu 1974 yılından sonraya aıttır. Yanı bu ülkeler bunalımlarının ve petrol fıyotlarındakı artıçtn butun yukunâ Türkıye'nın ve benzer ülkelerin sırUno yüktemişierdlr. Dış tlcarettekl 10 milyar dolarlık kaybımızm sadece 3,7 mılyar doları petrol fıyatlarının artışından öturüdur. Geri kalan 6,3 mılyar dolar butunuyle ve karşılıksız olarak ilerı kapıtalıst ülketere transfer edıtmlştır. Gercek durum bu iken. bu ulkelerın ve onların temsılcısl durumunda olon IMF ve Dunya Bankası gıbı kuruluşlann Tur kıye'ye 'yardım' etmekten soz etmelerı ve vere ceklerı 700 800 mılyon dolarlık yardım ıçın hâlâ ayak sürumeleri, heyetler gonderıp, heyetler ıstemelerı, halkımız ıçın ıbret verıcı ve uyarıcı bır oyunun sergılenmesı olmaktadır.» İTHAL EDİLEN MALLARIN FİYATLARI, İHRAÇ EDİLEN MALLARDAN DAHA HIZLI ARTIYOR Türkiye'nin sekiz yılda dışalım fiyatlarının yüzde 289 oranında artışından kaynaklanan zararı 10 milyar doları aşıyor. Dış ticaret hedeflerinin aleyhlmize işlemesinden kaynaklanan bu zarar, Türkiye'nin Batılı ülkelere kaynak transfer ettiğini vurguluyor. ÎŞÇt ŞİRKETLERÎ, FON YETERSÎZLÎĞİ NEDENİYLE BÜYÜK DARBOĞAZ YAŞIYOR Kenan MORTAN Yoygm tıatk glnşlmlerinl temsıl eden Işcl şlrketlerı Işletme Bakanlıgı fonlarının ve DESIYAB ın yetersız kalması nedenıyle buyuk darboğazlar yaşamaktadır Konu ıle ılgılı olarak Işlet meler Bakanlıgı tarafından yapılan bır ankette sermaye yetersızlığı ılk sırada cnılmıştır Almanyo'da faalıyet gostcen Işçı Şırketlerl Bırlıği (VTA) 2. Başkom Cemıl Çakmaklı, «üretıcıkatılım cı yapının oluşmas'nda yapı tası olarak gördüğumüz ışcı şırketlennın yaşadıklan fon darbo ğazı bıraz da, konuya sağlıksız yaklaşımdan kay naklanmaktadır» demıştır. Işcl şırketlerl konusunda son yıllarda ceşıtll yasal ve demeçsel gırışımlere karşılık gereklı gu vencelerın verılmedığı ve ortam hazırlanmadığı go rulmektedır Nıtekım. ışçı Ş'rketlerını fonla bes lemek uzere 11 11 1975 tarıhınde kurulan DESlYAB. fonlarının büyuk bır kısmını bütun gırışımler yenne ağır sanayı proıelerıne ayırmıştır Uzman cevreler DESIYAB'ın etkınlık kazanması 1çın şu onenlerde bulunmaktadır: İsletmeler Bakanlıgı tarafından hazırlanan bir raporda, işçi şirketlerinin teme! sorunları arasında yönetim ve sermaye yetersizliği sayılıyor. Halk Girişimieri Sermaye ve Ortak Durumu İşçi şırketl Işçıhalk şırketl Hemşerı şırketi Halka acık A Ş. Sayı 51 46 44 74 215 Ortak 59693 53019 12438 89982 215312 (Kaynak İsletmeler Bakanlıgı, Ho'k Gırışlmlermı Destekieme Genel Mudüruğü) • Banka Alman>a ve Türkıye Içinde şube açmalı, Malıye Bakanlığı bu konuda zorluk çıKarmamalıdır. • Ağır sanayı proıe'en banka bünyesınden aynlarak bankanın ışcı ş rketlerı ıç,n fon yaratması olanağı yaratılmalıdır. • Butcede kısıntı yapılacak gerekçesiyle fon ların yatırımcı kuruluşlara akması onlenmemelıdır. Bu amacla 1979 yılı butcesıne konulan 1 5 mılyar llralık *on en kısa zamanda ışletılmelıdır. İsletmeler Bakanlıgı 24 şubat 1979 tarıhındo Resmı Gazete'de yayınlanan Halk Gınşımlerını Des tekleme Fonu'nun kullanılması hakkında bır yönetmelık yayınlamıştır. Yaygın halk gırışımlerml desteklemek ıcın yonetmelıkte bu tur şırketlere bır tür çağrı yer almaktadır Ancak fonun topfam mıktarının 100 mılyon lıra doloyında olması ne denıyle yonetmelık daha yayın tar hınde anlamını yıtırmıştır. Yıne ışçı şırketlerını desteklemek üzere kurulmuş olan Halk Bankosının halen 5590 Sayılı Yasa kapsamında calışan tüccarlara kredı verdığı ve bu yapıdan. t j m cabolara karşın arındırılamadığı bıldırılmektedır. Nıtekım konu ile 1I51I1 olarak hazırlanan bır raporun Malıye Bakanlığınca henuz ışleme sokulrrüdığı öğrenılmıştır» BIR ANKET DIŞ YARDIM IÇIN POLlTlK UNSURLARIN ÖNEMİ ARTIYOR Uluc GÜRKAN Türkiye'nin Uîuslararası Para Fonu ıle yenıOen ılışkı kurmasının kâgıt uzerındekı ekonomık sonuçları bılınmektedır. Bu ılışkıler, uygulanan eko nomık DOlıtıkalara uluslararası bır guvenın varlığı ıle Türkiye'nin «kredı alabılırlığıının onayı anla mına gelecektır Öte vandan, acıl dış yardım gereksınımının karşılanması içln Dr VValter Kıep'ın eşgudumünde sürdürülen çalışmaların önemli bır aşama kaydedeceğı acıktır. Türkıye Uluslararası Para Fonu Ilışkılerı bu yönuyle tartışılmıştır. Ancak önemlı bır olgu goz den kaçmaktadır Sanayıteşmış Batrnırı Türkıye' ye yapacağı yardım tek bır paket ıçınde butünleş tırılmıştır. Batılı devletıerın «ıvedı yardımıı, yabancı bonkaların «taze parasu ve fborç ertelemelerıı, Uluslarorası Para Fonu'nun «özel çekiş hakları». OECD'nın «ıhracat kredılerl garontl sısteml», Dünya Bankası ve otekı bazı fınansman kuruluşlarının «proıe kredıler!» tak bır merkezden yönetılecektır. Değışık yardım olonaklarından yorarlanılabılmesı bırbırıne sıkı sıkıya bağlıdır. Boylece, yardım ılışkılerın ekonomık duzeyden po lıtık düzeye kaydırılması icın önemlı bır adım atıl mıştır. ORTADOĞUDA DENGE Iran olayları, Türkıye'ye yordımın polltik ySnüne ozel bır onem kazandırmaktadır. Türkıye' nın önemi, iran'da Şah'ın devrılmesınden sonra, Batı'nın Ortadoğu da yenı bır denge aramak zorunda kalmasıyla bağlantılıdır. Mısır Israıl anlaşması Batı'nın yenl denge hesaplarında önemlı bır ver tutmaktadır. Bu dengede Türkiye'nin ozel görevler üstlenmesl kaçırnlmaz sayılmakta ancak gereğlnce güvenılir olma dığı düşünülmektedır. ( Ecevıt hükümetı sözcülerının, sık sık yineledık leri tTürkıye Batının parçasıdır» yolunda açıklamalara karşın, Türkiye'nin Batı'dan kopacağına ilışkın kuşkular etkılıdır Turkıye'nm. Sovyetler Bıriığı. Lıbya ve Irak ıle kurduğu ekonomık ilişkl lerın «polıtık bır dönüşüme» yol açıp açmayocağı süreklı tartışılmaktadır. Bırlesık Amenka'nm İran'dakl dınleme üslerl bu konuda guncel bır omektır. İran'daki ıkı elektronık dınleme üssunden bın kapotılmıştır. Ötekısl nın ıse geleceğı belırsızdır. Sovyetler Bırlığrnm nükleer deneylerının ızlendığı bu usler, SALT II sılah sınırlaması anlaşmasında avantaılı kalabılmek icın Bırteşık Amenka'nm vazgeçemeyeceğı önemdedır. \Vashmgton Iran'dakî dinleme üslerınln Türkiye'dekl olanakların genışletılmesı ve peyklerden yararlanılarak ıkamesı uzerınde durmaktadır Ancak. Bırieşık Amenka yönünden «ülkesındekı üslerı kapatmaktan sanık» Turkıye yeterınce güven lı değıldır. BAŞKA ARAYIŞLAR Batı, Ortadoğu'da yeni bır dengenin kurulma sı içın çaba harcarken Ortadoğu nun petrol zengını ülkelerı de arayış ıçındedırler Iran olaylannın ozellıkle Suudı Araoıstan yonetıcılerıne. «Bırleşık Amenka'nm dumen suyunda gorünmenın yarar ve zararlarmı» duşundürduğü gözlenmektedır. Suudı Arabiotan'ın Bırieşık Amerıka Savunma BaKanı Harold Brcvvn'ın yapt QI özel z>yarete karşın, Mısır Israıl anlaşması karşısın dokı olumsuz tepkısi, bu gözlemı guçlendırmek tedır. Bu ortamda, genellıkle tayaklarına gıdılen kl çıler» olarak bılınen Suudı Arabıstan yonetıcılerınden bırıstnın Turkıye'ye gelışı basıt bır rastlantı değıldır Suudı Arabısîan Maiıye Bakanmın Türkıye'de bulunduğu sure ıçınde anlasması ımzalanar 250 mılyon dolarlık kredı, bu ulkedekı tek bır hava lımanı ya da yol proıesının malıyetlerı dık kate alındığında gülunç görünmektedır. Kaldı ki. 250 mılvon doiarlık kredının teknık çaiışmalarının ocak ayı sonlanndo tamamlandığı ve anlaşmanın ımzalanması icın bır Türk heyetının Suudı Arabıstan'a gıtn^sı konusunda goruş bırtığı sağldndığı bılınmektedır Bo.a karşın. Suudı Arabıstan Malıye Bokanı Turk.yo'ye gelmeyl yeğlemıştır. Suudl Arabistan'ın Bırleşik Amerıka'ya karşı daha bağımsız bır polıtıka ızlemeyl öngördüğu savunulmaktadır. Bu yaklaşım, İran'dakl gelışmö ler ve Irak • Suriye ve Kuzey Güney Yemen ıt Suudi Arabistan'ın Türkıye ile yakın ilişki kurmayı amaçladığı belirtiliyor. Batı'nın yardımı isetek bir paket içinde bütünleştirildi İsletmeler Bakanlığının. tîşçl şirketleri, Işcl halk şırketleri anketı» sonuclanarak bır rapor nolınde yayınlanrruştır Alman sonuçlara göre temel sorunların yonetım yetersızlığı sermaye ye tersızlıği. proje ve teknoloıı sorunları, pazarlama sorunları olduğu saptanmıştır. Rapor buna karşılık bır dızl önlemln yonısıra bazı kuramların yayılarak olaya boyut kazandı nlacağını savunmaktadır. Bunlar arasında «Halk Girişimieri Sancyı Odasısnın kurulması bıle yer almaktadır. Oysa sorunun temelde, konunun çerçeveslnin ryl çızılmemlş olması ve yeterlnce sıcak bir yaklaşım getmlmemesınden kaynaklandığı anloşılmaktadır. Ntekım Alman markını Işçilerımız lcln 26 lira yapan son prlmli kur uygulaması Işcilenn şırketleşme eğılımıne bır anda caydırıcı etkt yapmış, yatınmcılık yenne para yollamak özendırılmıştır. Uzman cevreler ozellıkle hazıran son rası Türk parası ile ılgılı yapılacak operasyonlar da bu konuya çerçevelı bır yaklaşım getirılmesl gerektığıni savunmaktadırlar. Konu ıle Ilgılı olarak gorüşlerıni acıklayan işçı Şırketleri Bırtığı 2. Başkanı Cemal ÇakmakU şunları soylemıştır: tHazıran ayı sonrası yapılacak girişımler bu yük onem taşıyor. Soruna salt bır sermaye yetersızlıği ıle bakmak son derece yanlış olur. Ama hazıran ayı scnunda prımlı uygulama sona erdığınde bu konuda alınacak kararlar ışçı şırketleri bir deyışle üretımcıkatılımcı yapının geleceğı açısından buyük önem taşıyacaktır» tıfokları sonrosmda geçerlıhğıni artırmıştır. Irak ile bır «Guvenlık ışbırlığı» anlaşması yapan Suudı Arabıstan ıçın Türkıye, sanayıleşmesının duzeyı ve askeri gücü nedenıyle aranan bır muttefık go runumundedır. TÜRKİYE'NİN DURUMU Ortadoğu'deki yeni denga crayışlanmls T0ı>> kıye'nın bağımsız polıtıkalar lehıne etkılı olabılmesi, ayakları üzerınde dık durabılmesıne bağlıdır. 2 mılyar dolara varan dövız bırıkımının guven cıyle. 1974 yılında, bağımsız polıtıkalar yonunde bır kararlılığa dayanmamakla bırlıkte. dıkkat cekıci bır deneyıme damgasmı vurmuştur. Bugün Ise. oz koynakların belırlı amaçlar doğrultusundakı ön celıklere gore kullanımı yadsınırken, dövız darbo ğazı yoğunlaşmakta ve Turkıya, dlk durmak bır yana ayağa kalkamamaktadır. Batı'nın beş yıl süreyle yılda 2 mılyor dolor düzeyınde olacağı söylenen yardım paketı, ayaga kalkılmasma olanak vereceğe benzememektedır. Öncelıkle, yapılacak yardım bütünuy'e uluslarara sı Para Fonu'nun kredı dılımlerıne bağlı olarak parça parça kullanılabılecektır. Buna göre, Türkiye dövız gereksınımıni karşılamak İcın üç aylık aralıklarla Batı'nın sınavından geçecektir. Ayrıca, yardımın yarısına yakın bölumü 6 ay EÛrelı kredılı ıthalat olanağını kapsayacaktır. Böylece, 6 ay sonra uzun surelı kredıler ıthalat borç larının ödenmesıne gıdecektır. Bu koşuliarda başka olanakların aranması rorunlu görünmektedır. Ancak, 6 bağımsız bakanıa Ecevıt hukümetı'nın omrü üzerınde yarattığı kuşku bulutlon va Doğu'da antı demokratık glrışımten gündeme getırmelen kıskacı daraltmıştır. Buna rağmen Ulusiararası Para Fonu ıle Batı yardımının duğümünu çozecek goruşmelere Anka ra'da başlanırken, Dışışlerı Bokanı Gunduz OkCün'ün Suudi Arabıstan'ı kapsayan gezısı ve Baş bakan Yardımcısı Hıkmet Cetın'ın Irak'a gıdışi. «mılletler oyunu»nda Turkıye'nın kartlarını açtığı bıçımınd© bır onlam kazanabılır. Ancak bunun Içınde. bu yonde bır seçımın yapılmış olması gerekir. Oysa, nedenını ya da «özel bır mesaıa» bağ lı olup olmadıgı bılınmeyen bır bıçımde. Gundüz ökçun'ün zıyaretmın ertelenmesi ıçın CHP yonetımının de devreye sokulduğu çabaların varlığı, böyle bır seçımın olmadığını kanıtlamaktadır Bu koşuliarda. Suudı Arabıstan ve Irak gezılerınden kalıcı sonuçlar alınması olanaksızdır. Turkıye'de kamuoyundan gızlenen bu oiayın sonuçlarmın Batılı merkezlerde değerlendırıldığınde kuşku yoktur. Kıbrıs'taki katlı kur uygulamasını özel kesim tepkiyle karşıladı Traet Rıza YALIN LEFKOŞE Kıbrıs Türk Tıcaret Odası, öncekı gun Kıbrıs ta uygulanmaya başlanan katlı kur onlemlennı tepkiyle karşılamış. «Bu uygulomanın ekonomıyı felce uğratacağını» ıtert sürmuştur «Dış tıcaret reııminde, katlı kur uygulamasının, dovız bnkımını sağlıyacak yeterlı ve etkılı onlemlerle aesteklenmedığını» one süren Tıcaret Odası, «Bu nedenle dış tıcaretın ve genel olarak Kuzey Kıbrıs ekonomısının tümüyle felce uğrayacagına ınanmoktavız» demıştır. SANAYl HOLDING Öte yandan Kıbns Türk Sanayı Işletmelert Holdıng Ltd Şırketının, 1978 yılında 2 mılyon 572 bın 200 T Lırast kâr ettığı ve bu kârın asgarı %10'unun calışanlaro dağıtılacağı bıldırılmıştır 40'a yokın fabnkayı çalıştıran Sanayı Holdlng Şırketının Genel Mudurü Yucel Dolmacı. «Hoidıng sanayı örunlerının Turkıye'ye satımında 1977 yılında sağlanan kolaylıklara karşın, ıstıkrarh satısın 1978 yılının ılk yarısmdan sonra doyurucu bır nıtelığe çıktığını» soylemıştır. H er Insanın gerçeğı algılaması değışıktir.. Gerçek değışkendır. Gerceğı değıştıren ve bu değışıklığı ınsana bırbırınden farklı yansıtan da, kuşkusuz o insonın çevrelendıği koşullardır. Sız bır cğaçı cok guzel gorebılırsınız. Yaprakları, dalları, kok salması uzerıne gelıştırdığınız duşler sızı ağaçla ılgıll bır oyku ya da snr vczmaya yonelteblr Ama, hemen yanınızdakı arkadaşmız sızın ağacı öy1esıne guzel bulduğunuz bır anda, aynı ağocı baltalamak ısteyebılır. Ozetle, bokış açısı ger çeğı değıştırebılır. Piyasada "takas ekonomisi, gelişmeye başiadı Turkrye'nın yoşadığı dışalım zorlukları nedsnlyle piyasada ılgınc gelışırpler yasanmaktadır. Yaşanan olayların başında Anadolu'nun ceşltli yerlerınde model gelıştırip makına yapımımn artması gelırken, bu arada yenı bır gelışım de pıyosanın clışvenş bıcımlnde gözlenmektedır Bugunlerde cıkan bazı gazete ılanlarında birçok şırket elınde bulunan bır hommoddeyı gereks nme duyduğu bır başka hammadde ile değıştirdığıni acıklamaktadır Takas ekonomisi olarak adlandırılan bu gell$lmde taraflar pazarlık yoluyla değıştokuş ettıklerı malların flyatlarını saptamaktadırlar. Baharla bırlıkte öykü yazarları, ozanlar ye şile sarabilır kendılerım. Yeşıl üzerıne ceşıtlemeler sevgılen sımgeleyebılır. Kımılerı ıcın ye şıl sıcaklıktır, sevgıdlr, doğuştur, serptlmedır, esın kaynağıdır. Kımılerı ıçın ıse, yeşıl ıktıdardır. Matemat'k bır denklemdır. Olmak ya da olmamaktır. Iktıdarda kalmak ya da erıyıp gıtmektır. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) aylar 6onra yenıden Ankara ya gelerek Turkıye ıle goruşmelere geçmeye başlamakta olduğu bugunlerde sanırız üzerınde en cok durulacak konulardan bın yeşıldır. Yesıl ışıktır. Onümüzr de kaç gün su ecegı henüz bellı olmayan bır goruşme maratonunun «nasıl bır renkle» so1 ^ ereceğı, Turkıye'yı dennden etkıleyecek bır gelışmen'n damgasmı taşıyacaktır. Geçen yı lın araiık ayında canlaşmazlık» nedenıyle ya rıda kesılen TurkıyeIMF göruşmeleri, uzun r'H'iarrlan Batı dunvasının ceşıtlı merkezlerinde alınan kararlardan. sayısı artık bellekte tutu'amayan dış gezılerden sonro yenıden gün deme gelmıştır. Ancak, bu kez hem Türkıye' de, hem de dünyada gere« ekonomlk. gerek se sıyasal koşullar çok değışmıstır Bu değışıklığı de, Batı dunyası farklı algılamakta, Tur kıye farklı algılamaktadır. Amenka'nm ve de ozellıkle Batı Almanya' nın öncüluğuno yaptığı «başlaması gereken dış borç akımı» yönünden Türkıye Batı katında artık bır başka kcnumdadır Bu farkı yara tan İran olaylarıdır. CIA Başkanının Iran oloylarını yorumlarken verdığı demecte «İran'dakl boşluğu dolduracak yenı görev yerlerine gerek duyulduğu» yolundakı düşüncesl «Türkıye gerçeğı»nm farklı boyutlarda algılanmaya aday olduğunu göstermektedır Böyle bır düşuncenın tam IMF ıle goruşmelere gecılmeye boşlanacağı gunlerın hemen oncesınde verı!mesl bır «raslantu değıldır. Olamaz da. CİA Başka nının bu acıklaması kredl karşılığında «Yenl sıyasal odünlerın» konusunu çok rahatlıkla gündeme getırıcı nıtelıkler taşımaktadır. IMF'lı uzmanlara «devaluasyon koşulundan vazgeçmeyn» yolunda bır talımatın verılmesinı kım engelleyebılır kı, emır CiAdan gelıyorsa. O zaman do «Türkiye'nin ekonomık koşulları yenne getırmedığı» yolundokı savların bol bol dın lenmesını kım yadırgayabılır kı1 Batı'nın «Turkıye gerçeğuni farklı algılamasında bır başka olay Mısırlsraıl onlaşmasıdır. Araplarla Yahudıler anlaşmış, para yağmaya başlamıştır Ama, bu anlaşma aynı Yorum Yeşil sarıya . dönerse Yalçın DOĞAN ilgllendıren bır «gerçek» değıldır. Türkıye ıse, «demokratık yonetım bıçımınin» Batının dıkkotınden kaçmaması gereken bır «gerçek» olarak algılamaktadır. Ekonomık kararlarını alırken, gelır boluşumunü daha do bozucu kararlara gıderken, daha cok «karar olmak ve bunu IMF'ye sunmak» savından hareket etmıştır lcerdekı yukunu ıkıncı plana ıterek Alınan son ekonomık kararlar anında dış merkezlere ıletılırken, üzerınde onceden IMF ıle anlaşmaya varılmış bır «poketın» oluşturulmasına özen gosterılmıştır Sırf ekonomık açıdan IMF yenıden baş ağntmasın ve yenı kcşullar ılerı surmesın dıye Sureklı öne surdüğü devaluasyon koşuiunun da «şımdılıki> ertelenmesi konusundo karşılıklı goruş b'rlığı oluşmuş görünmektedır Tüm bu «ekonomıks ıcenktekı gel şmeler sonucunda başkentte IMF'nın «Turkıye'nın borc verılebılır bır u>ke olduğu» anlamını taşryan yeşıl ışık yakmasma ilışkın hazırlıklar bıtırılmıştır Satt ekonomık açıdan yesıl ısığın yanması kımılerıne gore ışten b le aeğıldır. Yeşıl ışık yonacak. Ecevıt ıktıdardakı en güc gunlerını gerıde bırakacaktır Burada şöyle br tablo gelıyor akia Adam karşıdklı anlaşmanın tüm ılkelerım yenne getırmıştır Borç ıçın mallonnı ıpotek ettırmıştır Faız, borç taksıd kef i, noterden onay heps' hazırdır Herşey tamamdır Iş bankaya gıdıp parayı vezneden olmaya kalmıştır Tom o sırada bonka mudürune «bılınmeyen» b'r telefon emn gelır ve borc ver Imesı bır başka ba hara kalır. Zaman zaman fılmierde yo da öykülerde görulen bu olay IMF ıle Turkıye arosında yenıden başlamakta olan goruşmelerde sanırız Süreklı akılda tutulması gereken tablodur «Iktıdar» demek olan yeşıl ışık tam vanocoğı sırada, ortaya cıkab'lecek teknık bır arıza ak la gelmevecek bır sıyaso! odun ışığ n rengım bırdenbıre sarıya donuşturebılır Kredı yıne askıda kalabılır Batı ıle kurulan bunca dıyalogdan sonra bıle, IMF ile mosaya oturmok mutlaka «borc verecekler» anlamını taşımaz IMF banker olarok «evet» dıyebılır Aynı noktado aynı IMF siyosal olarak «veni ödun» dıve tutturabılir. O zamcn da yeşıl rahatca sarıya donuşebilır. Yesıl sarıya donerse Işte Türkıye o zaman çok büyuk değışımlere gebe demektır. anda Kıbrıs sorununu da etkıler bır nıtelık kazanmıştır. Kıbrıs sorunu artık dış polıtıkada Turkıye'nın «Bır numaralı sorunu» olmaktan cıkmıştır. Zaman zaman ceşıtlı bıçımlerde ba sında yerını alsa da. eskı önemını yıtırmıştır, Mısırlsraıl yakınlaşması. Iran oloylon Ortadoğu'da yenı dengelere yol acmıştır. Bu dengeler farklı algılamalara yenl bır boyut daha getırmıstır Azgelışmış ulkelerde mutlaka «demokratık» duzenlerın sürmes! artık Batı ıcın cok da gereklı gorulmeyebılır.. Batının kendıne bağlı herhangı bir azgelışmış ülkede «mutlaka demokrotık bır yönetim» Istemesı. onun cok da umurunda olmayabıür.. Batı ıcın onemlj olan, kendısıne bağ'mlılıktır. Bağımlılığı sağlayon guçlerın nıtelıği, ülkedekl yönetim bıçımı Batıyı herhalde bırıncı derecede
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle