17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 SUBAT 1979 Y E If 1 TEKSTİL KONGRESİ BAŞLADI, BAŞTÜRK *'f İYATLAR VE İŞSIZLIK HIZLA ARTARKEN ÜCRETLER GERİLİYOR,, DEDİ latOMbul Hober Servisi Yokloşık blr yıldır yonetim boş tuğu olan DİSK'e bağlı Tekstil Sendikası'mn Genel Kurul çalışflnaları dün başlomıştır. Mah keme karan >le uc kişilık bır koyyum heyeti tarafından yönetilen Tekstil'in Genel Kurulu'nun gergin bir liava lcinde ocıldığı, iki ona grubun belirgin oiorok cekiştıği izlenmıştir. Eski yönetimin coğunluğunu oluşturan sosyol demokrat lorın bölündüğü va Genel Baş kan Rtza Güven'ın Devrimci Sol'la, Genel Sekreter Yunus Kara'nın ise Toplumsot İlerleme cilerie işbirliği yaptığı gözlenmiştır. Kongre Başkanlığı na ise 148'e korşı 151 oyla Toplumsol İlerlemecilerin destekla diğı Maden Iş Başkan Vekili Kemal Doysal secilmıştir. DİSK Genel Başkonı Boşturk. konuşmasında ülkenin icinde bulunduğu duruma da değinmiş ve özetle şunları söy lemiştir: «Türkiye, sık sık dile getirdiğimiz deyimiyle tarihinin en buyük toplumsal • ekonomik bunalımını yaşamaktadır. Turkiye bu bunolımlı donema bir günde, bir yılda gelmemistir. Bugun Türkiye, sorunlanno ım peryalist kapltalist sistsm için de cözum aramoktodır. Bu cezüm arama icinde emperyolizmin mali kuruiuşlarının doyattıkları kosullar surefcli gündeme getırilmektedir. Paromııın değerinin düşmesi, ucretierin dondurulmak istenmesi, bunla rın en başında gelen istemler olmaktadır. Döviz darboğazım gidermek lcin har careye boşvuran hükümetln çabalan bir sonuç vermemekte, dış ticaret ocığı biraz daha büyümekte, fiyatlar hızla artmakla, gercek ücretler düşmekte, işsizlik giderek yoygıniaşmaktadır. Bu cıkmaz Içindo »«rmayenin sorunlarını faşist bir ıktidarla çozmek isteyen »gemen guçlerin desteklediğl gizli ve açık fasist odoklorın girittiğl soldırı ve katliamlar sürmektedir. Milliyet Gazetesinin Genel Yayin Müdüru Abdi İpekçf nin öldürülmesi, kitleleri sindirip, umutsuzlugo ve yılgmlığo iterek amaçlannı gercekleştlrmek Isteyenlefin son siyasal cinayetl olmuştur. Hükömet za man zoman faşîst odoklarm ortaya cıkonlmasında belli »onuclara ulasmıştır,» BAŞTÜRK'ÜN UYAR1SI DİSK Geneı Başkanı Abdullah Baştürk. Genel Kurul'da yaptığı konuşmado şöyle de «Bu Genel Kurul, geleceğe llişkin önemli dersler cıkartmo mızı •aolayacoktır. Tekstii Işverenleri yaklaşan toplu *özleşmeler icin hazırlıklannı ta mamlamışlardır ve sizin birtigi nlzln porçalanmasmı bekler du rumdodırlar. Birlik ve beraberliğimize en çok sahip çıkocogımız günltr bu bokımdon cok onemlldir. Türkiye'de bu iskolunda calışan onbinlerce işçi, bugün gözlerini bu Genel Kurut'a dikmiştir. Alocağınız kararlor onları da ilgilendirmektedir. Sumerbank'ta çolıson 35 bin !^ci, iç sorunlarını çözmüş bir Tekstil'de örgütlenmek icin bektetnektedir.» KONGREDE TARTIŞMALAR Dörf yılUk bir aradan sonra yenilenBbilen Tekstil Genel Kurulunun ilk gününde delegeienn cok büyük bir sinir geriümi icin de olduklan ve en kucük konularda dahi keskm tartışmalara gırdikleri izlenmiştir. Bu arada 3 yürütme kurulu üyesı adına okunan colışmo ro porundo Yunus Kara ve arkadaşlarının Genol Başkan Rızo Guveni oğır bır dille suclodıklan görülmüştür. Rıza Guven' in ayrıca bir rapor sunma istemine ise kongre divanı İ2in vermemiş. Rıza Güven daha on ce yazılı olarak kamu oyuna da ğıttığı konuşmasını yaprnamıştır. Tekstil'de Genel Merkeze mu holefet biciminde başlıyan ve toplumsol üerleme. devrimci sol catışmasına dönüşen görüş ay rılıkları, bazı şube kongrelerinin yapılmarnası ve genel kuruiun ertelenmesl şeklinde sonuclan mı?tır, DİSK Tekstil sorununa çozum bulma amacı ile bır komisyon oiuşturmuştur. Ancak Fehnı Işıklar. Kema! Akar. fv'üştr Ka ya Canpolaftan oluşan bu komısyonun girişimleri de scnuc vermerr.iş, şube kongreleri ile ilgiü bir karar alınmamıştır. Top lurnsal ilerleme taraftorları marı kemeye baş vurarak, yönetimin kayyuma verilmesi yolundo karor almiîlardir. Baskılar nedeni tle kayyum ve komisyon üyesi Müşir Kaya Canpolat her ikl görevinden istıfa etmiş, kayyuma diğer taraflar itiraz etmıştir. DİSK Komisyonu bu ora da deleç,« coğunluğuna dava narok ve tart\$malı ;ki sube ile ilgili kararı kongrenin vermesi koşulu ile genel kurul cağnsı vapmıştır. Ancak yine toplum sal ilerleme grubu mahkeme karan ile kongreye tedbir koy durmuş, istifa eden kayyum üyeleri yerine mahkeme yeni atamalar vaparak, Raif Ertem, Kemal Akar, ömer Üikü'den oluşan yeni bir kayyum heyeti otuşturmuştur. Sonucto kcyyum yönetimi yapılrr.ayan Bakc köy ve Beyoğlu şube konqrelerini yineleyerek, Tekstil Genel Kurulunu 710 şubat tarihlerı orasında loplontıya cağırmıştır. SENATO'DA SAĞLIK BAKANI KONUŞURKEN CHP VE AP'LİLER ARASINDA TARTIŞMA ÇIKTI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağıık ve Sosyal Yardım Bakcnı Mete Tan, Senatoda Bokanlık butcesi üzerindekj göruşmeler sırasında «Tam Gün Yasası ile doğu sürgün yeri değil, tercih yeri holine gel*» demiştir. Doğu illerinde doktor ve he'n şire noksan!ığ:nı gidermek için öncelsri get'.rilen mecburi hızmet sistemınden bir sonuc ahnamadıgını belirterek şunlon sovlemıştir. «Türkiye'nin bugün 20 bin doktor ccığı var. Tam gün yasasını bu omacla hozıriadık Hekimlerin belli yerlerds topInnmasını önledik. Bu yasadon önce SSK'da calışonlor diğer doktorlardan fazla mcaş ahyorlcrdı. Tam gun yasası bu bokımdan eşilsizlik değil, bir estlik getirmiştir. Tasarmın 2530 milyar liralik yük getlrdiğini söyleyenler yaîan konuşuyorlar Herşeyden önce insan sağlığına verilen paranın tartısmcsı yapılamaz. Doğu illerins giden bir doktor arkadaşımız eğer bir vatandaşın hayotını kurtardıysa, bu 7,5 milyaro değer. Bu yasa ile Doğu bir sürgün yeri oimakton cıkmış, bir tercih yeri olmuştur. Bunu tom süre ycsası ikl ay icinde gercekleştirmiştir.» hastanede.. Bu ilke hicbir şekildeğişmeyecektir» bicıminde konuşmuştur. Bakanın konuşması devam eder'Ken. AP'liierie CHP'liler arasmcia tartışma cıkmıştır. Bu orada AF'lı Ömer Ucuzal. kendisine sKucuk AoVım» diye bagün yasasının bazı ak ğıran CHP'li Wuî;b;l Aboy'm üze rine vürumüş. arava aırenler s S yönleri olduğunu da ifcde a< rden Bckan Tan. «Bu oksaklık kavgayı önlemişlerdir. Bu aralar duze'lüebillr ormı i'ke bo da c'urumu yöneten AP'lı Osz'jlmoyacaktır. Hekim ya muo marı Salihoğlu'nun Aboy'a mü eîmesine sinirlanen yenehanesinde calısır ya dfl dahcle CHP'li Fevzi Hakkı Esatoğlu, Başkana «Taraf tutuyorsunuz» d:ve bcğırmıştır. Başkan da Esatoğiu'na bır ihtar cezası verm'ştir. Tartışmaların sonunda 5 AP'li ayağa kalkarak yoklama istemmde bulunmuşlardır. Yapılan yoklamoda coğunluğun buiunmadıği anloşılmış ve oturum dun 10'a bırakılmıştır. Tan, sabch kcnuşmasına kaldığı yerden devOm etmiş daha sonra bakanlık bütcesi kabul edüm.ş(ır. Ökçün: TürkYunan görüşmeleri şbakanlar düzeyinde sürdürülebilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişierı Bakanı GurıdüZ Okcün. tTürk hukumetinin İren'ın butunlüğunü koruması, ic işlerine karışılmaması ve İran halkının kendi rejimini kendl seçebllecegi göruşünde oidugunu» belırtmış, Iran'ın CENTO'dan cıkması kararının Türk hükumetine bildiriimediğ;.ni kay detmiştir. Dışışleri Bakanlığı butcesi üzerındeki eleştirılerden sonra söz alon ukcün, iran aakı ve Güney'deki gelişmelerin Dış içierl Bakanlığı Genei Sekreterlıği bünyesinde, öbur bakaniıklar ve ilgili kuruluşlardan yetkiiilerin katılmasıyla kurulan «durum tespit odasmnda saati saatine değerlendırildiğını belirtmıştir, Irak ve Surıye'nin birleşmelerinin «yüzeyde bir birlik» olacağını ve hükumetin her ikı ulkeyle ılişKılerini geliştırmeye önem vermeye devam edeceğınt bi'.diren ul<cun, Turk dış polıtikasında ha reket noktasını doğu, batı ve boğlontısız ülkelerin değıl. Tur kiya'nin ulusal cıkarlarının teş k,i etttğini kaydederek dış politikada cok yönlu ılışkilere uğırlık verıldığinı soylsmiştır. Ökçun. Genel Sekreterler duzeyınde bugun Ankara'cJa başlayacak Türk Yunan goruşmelerinin 3. den sonra «durumo göre teknik ya da üst düzeyde ve muhtemelen Bakanlar ya da Başbakanlar diızeyinde» diyaloğun sürdürulebi SENATODA DIŞİŞUERİ BAKANLIĞI KONUSUNDAKİ ELEŞTİRİLERİ YANİTLAYAN BAKAN, «TÜRKİYE'NİN, İRAN HALKININ KENDİ REJİMİNİ KENDİSİNİN SECcBİLECEĞİ GÖRUŞÜNDE OLDUĞUNU» SÖYLEDİ. leceğ ni acık'amıştır. Okcun. bugünkü goruşınelerde hava sahası ve Kita sahanlığı uvuşmazlıkları ile ilgıli teknik KOnuların yanı sıra, ıkı ulke arasındaki ılişkılen düzenleyece* bır belge taslağı uzennde de auruiacağını kaydetmıştir, Turkıye'nın iddıa edıld ği gıbı AET iie .i.şkılerini aonöurmck değ:l. aksine geliştırmek ve doha soğlıkiı, daha ışler bır zemıne oturtmak amacını taşıdığını belırtmış, «Türk'.ye'nin topluluğa tam üyeliği hakkının saklı tutulmasını istediğini» bıldırmiştir. Okcun, NATO ıttıfokı icinde Turkıye'nin siyası ağırlığırı orttırmak icin de gırişim'erını surdurmeye devam edeceğıni kaydelrnış tır. Cumhurbaşkar.lığı Kontenjan grupu odmo konuşon Metın Toker, Hukumetin dış ilişkilerını ve dış poiıtıkasım eleştırerek. «Dış ilışkilerimız 13 ay once nerede ve ne halde ise, bugun de hemen hemen aynı yerde bulunmaktadır* bıo• n.inde konuşmuş, Sovyetier Biı'ıçıi ıle olan ilişkılerı 1964 yılında Ucuncu İnonü Hükümetının D\s.ş leri Bakonı Feridun Cemal Erkm'in MosJ'.ovo ziyareti ıle boşlayan dönerr.inın tum nıteükleri ni bı;gün de taşımakta oiduğunu üeri sürmüştür. Kontenjan senatörü. dıs politıkanm hükümetierin birbirlenne devrettığı «Şahsiyetsiz. hareKetsiz, renkslz» niteiikler bulduklorını, bunları değiştirrr.e vönünde caba sarfettiklerini. ancak b;r süre sonra bir sonroki hükümetin de yine aynı dış politikayı surdurdüğunü söylemıştir. Toker. Tür kiye'nin «Gelişmeler kcrsısında ya Batı blokunda kaiacağını ya da Bağlantısızlara katılacağını» öne surmuş ve bundan hcreketle. ıTurkiye Batı blokunda kalmakla doğru bir tercih yaoınış olacaktır. Ecevit hükümeti Türkiye'yi Batı bloku icinde tutmcktadır. En büyuk müttefikimiz yine Amerika, Avrupa'daki en iyi dostumuz Federal Almanya'dır» demiştir. KÂMURAN İNAN AP Grubu odîna söz alon Kâmuran İnon, hükümetin dış politikasını eleştirirken «Muhalefet hükümeti yıpratmak istemlyor, tersina dış politika acısından ona yardımcı olmak istiyor.» demiştir. ABD'nin Tayvan ile olan savunma işbirliği anlaşmasını feshetmesine değinen inan, bu olayın ittifakların gecerliliğı bakımından ciddi ve düşündürücü bir dururn olduğunu bildirmis, «ABD'nin, Çin'l mi d\ş politikası na alet etrr.ek istediği, yoksa Cln'in ml ABD'yl kullanmak is tediğl münakaşalan devam etmektedir» şeklinde konuşmuştur. inan, hükümetin d;ş politika konusunda düşüncelerini kamu oyuna yansıtmadığım öne sürmüş. csusan hükümetin düşün celerini keşfetmek muhalefetin vazifesi değildir. Bunları hükümetten öğrenmek hakkımızdır» biciminde konuşmuştur. AHMET YILDI2 Milli Birlik Grubu odına Dışiş leri Bakanlığı Bjtcesi üzerinde bir konuşma yapan Tabii Sena tör Ahmet Yıldız, «ABD Ecevit Hükümetini sürekli kuşku ile iz lemektedir.» demiştir. Yıldız, Türk dış politikasının «Sovyetier ABD catışmosı te meline oturtulduğunu» ileri sür müş, ancak böyle bir catışmanın gercekleşmemesi dolayısıy la da, Türkiye'de izlenen dış po îitikanın temelden ortadan kal* tığı savını diie getirmiştır. Tabii Senatör Ahmet Yıldız ucüncü dünya ülkelerine yöneKAYIP İETT kartımı kaybet tim. Hükümsüzdür. SİNAN KÖYLÜ İDMMA Vatan Müh. Yük. Ok. ICumhuriyet: 1203} KAYIP H.Û. Sebekemi koybottirn gecersizdir. İ. İlker KANKAL (Cumhurıyat 1231) lık izienen dış politikanın da «zaman zoman gerçokci. ıoman zaman tutarsız ve çclişkili» olduğunu one surmuş, ve dış oo'ıtıkada «bir bütünlük ol modığını» vurgulamıştır. ALACAKAPTAN CHP Senatörü Uğur Alacakapian. Turkıye'nin Batıdo kal rr.aya kararlı olduğunu, bugün k j hükümetin dahi NATO'dan cıkmayı düşünmediğini belirtmış, ancak Türkiye'nin Batıyı seçmiş olması Batınm kolesl oi ması anlamına gelmez> demış tir. Alacakaptan, Türkiye'nin ambargonun kaldırılmasında bü yük bir başarı sağladığını. ancak, ounu yetennce kullanama dığmı ve duyuramadığını söyle mıştır. Alacakaptan. «İron'daki olay ları sodece İran'ın iç olaylan olarak degeriendirmenin doğru olmayacağını» belirterek. «iran' da hangi rejim gelirse gelsin, İran'ın parcalanmaması Tütkiye oçısından onemlldir. Hele bu bütünlüğü başkalan kanşmadan gerçekleştklrse, gerçek ten olumlu bir olay olacaktır» Gruplar adına iUinci kez konuşan CHP'li Alocakaptarı, AET ile oian ilişkilerin kesın olarak dondurma sözüyle ocıklanamayacağını bildirmış, Dışişieri Bokanlığına partizanlığın cok az girdığıni belirtmıştir. Kânran İnan. Alacakaptan'ın «Türkiye tercihini yapmış, Blok değiştirmeyecektir» sözünden büyük mutluluk duyduğunu söy lemiştir. VERGİ CURCUNASI Tasarıların tümüne bakınca amaçların bir arada gerçekleştiğini söylemek güç Yalçın DOĞAN Ecevit hükümeti ile birlikte kaçımimaz oıara'K gundeme 9e tırilen vergilerıe ilgili tartışmalar şurerken her kotadon bir ses çıkmaya başladı. Maüye' nin sesi ile meciiS Başkanı'nın sesı onun ç,örüşü ile komısyonun duşuncesi öırbirini tutmaz o;du. Muhaleietin politikası da. ayrı bir ses olarak cınlıyor Mecl:s'ce. Gorüşler ne oHirsa oisun, vergllerin çıkmcsı ekonomik acı dan kesinlıkle bir zorunluiuk. bir yandan belediyeleri ferchlat mak. bir yondan hazinenin yükunü azoltmak. bir yandan fi yat artışmı engellemek, bir yan dcn da vergı adeletinı sağlnmak açısmdan veni ver&ilerm gündeme gelroes; kesinlikle zorunlu. Ne var ki. varaj tasarılarına bokmca ar>'.lan amalcarın tumünun bir aroda gerçekleştiğini söylemek de. vergilerin zorunluluğuna inanmak olcüiunde güc. ilk gücluğü Başkanı Karakaş cıkarmış. «Bu yaso tasarısını, bu vergileri irlemek istenen ycntemle cıkartrrak Anayasa'yo oykındır. İlerde sakınco doğurabilir.» diyor CHPIi Mec!is Başkanı ve Bütce Komisvcnu ile yeniden karşı karşıya geliyor. Buna rağmen, komisvon yeni bir alt komisyon o'.uşturuyor ve vergileri Maclıs Genel Kuruluna gönderiyor. Bu ışin başlongıctaki yöntemı ve de dogurduğu ilk sorun. Ar.cok u3il sorun. vergilerin kop soiirr.ia ilişkin. örneğin: B Yeni tasarıda tanmın ver gilendiriimesine ilişkin hicbir yenilik yok. Daha önce hükü met tarafmdon toprağnn v«rim ve ürün miktarına göre vergilendirilmesi sistemi yeni öno riden cıkarılmış. Tarım vergisi odı aitmda sadece kimi bağışı'K lık oronlorı yükseitilİYor. O ka dar. • Ecevit hukumeti ıktidara geidiğınden beri sürekli ticaret kesıminden yakınıp, bu kesimde vergı denetiminin bulunmadıgını. dolayısjyla böyie bir da netimın zorunlu olduğunu savunur, amo sadeca savunur. Vergıler gibi bır tırsat cıktı mı ortaya, burada acıkça ycn Cizer. Goturu yöntemle vergi veren yukümluler ve de ticaret kesım.ne her türlü alım satımda tatura Qlma zorunluluğu getınl miş ve böylelikle bu alanda iik tasarıda ozellıkle ticaret kesimi nm vergı kacırması onlanmiştı, Fatura zorunluğu, şu cnda MectiS'te görüşülen onerıden cıkarıinuş, «fatura alma zoruniuğu» yerine. bu sistemin «ozendırilmesi» ılkesi getırılmıştır. «Zoruniuktan özendirmeye» indırgenen sistemin tıcaıet erbabcbının kacırdığı ver gınin ne kadannı denetleyebıleceğı gercekten meraka deger. • Secim önceslnde Ecevit Hükümetinın yme en cok propogandas.nı yaptığı ilkeleıden biri, halka açık şirketlerdır or.eri, şirketlerin kurumlar ver gisi olarak yuzde 30 oranmaa vergiiendiriimesini, halka açık şirketlerin ise yüzde 25 oranında verglendiriimesini öngor mektedir. Buraya kadar iyi, gü zel. İş bu noktada çataliaşıyor. Yeni önerl, halka açık şirketin tanımını Bakanlar Kuruluna bırakıyor. Yarın, obürgun filan holding'in ya da falan şirketin haika açık şirket tanımına g.rmeyeceği ne malum? Çünkü ölcü Bakanlar Kurulu'nun. Onlar istedıkleri gibi tanımlariar. Yasada bir tanım yer alsaydı, belki de daha gercekci olunurdu. Herhangi bir hükümet üzerindeki baskılar onceden ortadan kaldırılabilirdl. • Gıder vergılerinin kapsamınm daraltıiması bir başka konu. Hani kemer sıkacaktık? Hani tüketimi kisacaktık?... Gi der vergisi tüketimi kısma önemli bir aractı. Ama, bu fır sct kaçmış gozüküyor. • Beledlye vergileri ile İlgili bir modde var. Vatandaş Ahmet efendi, köylü Fatma hanım evinden ya da köyünden yola cıktığında bindiği minibüso ya da otobüse ayrıca yüzde 10 dolayında bir vergi ödeyecek. Peki, Türk Hava YoBarı iie ucan, daha doğrusu uçabilenler neden böyle bir vergi vermezler? Belediyeler neden bir de bu yoldan gellr sağlamasınlor?.. Bunun yanıtı «THY'nin ucuş fiyatını istediği g,bı belirleyebiltneı otanağ.dır. Ne var ki, bu olanak sadece Türk Hava Yoiları tcln geçerlidir. Beiediyeler icin değil. Bunun dışında vapurlardor» alınacak liman işgal harcı, özel indirimden yararlonacak ç o i ^ şan kan kocanın durumu, tek arsası olandan alınacak da ğer ortış vergisi tartışılan konulardandır. Herkes blr şey so/; lemekte, ancak büyuk yekununji emekçilerin üzerinde olduğu yine de gözden kaçmamakta* dır. Ücretlerln toplanarak verı gılendirilmesi ve kıdem tazm'H natında olduğu gibi. Umarız pazartesi'ye delc yaî solaştırılmok istenen öneri bu curcunadan kurtulur da, eme'K cüer yönun'de değişikliğe uğ J rar, curcuna da? böyleco :Song j erer. .> « ÇAĞRI 2 ekim 1978 tarıhmde arkodaşlanyla beraber sınavo giderken kurşunlanarak vurulan ve felc o>on ÜTİA son sınıf öğrencısi AÜ AKYÜZ'ün tedavi edılebilmMi icin bır yardım kampanyası acılmışt\r. Yardımlar asoğıdakj hesarj numarasına yatırılobılır: İş Bonko6i İzmir Konak Şubesi No: 74485 Butün demokrat, ilerici ve yurtseverlere duyurulur. ARKADAŞLARI Maliye Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğünden 1 Maliye Bakanlığına bağlı Maliyo Meslek Yüksek Okuluna 50 oğrencı alınacaklır. 2 Maliye Meslek Yüksek Okulu Yönetmeliğl Resmi Gazete'nin 8 ocak 1979 tarih ve 16513 sayısında yayınlanmıştir. Okula kayıt ve kabul koşullorı yönetmeliğinin 43 47. moddelerinde belirtürrtlştir. 3 Öğrenciliğe kabul için, 1978 ÜSS sonuclanna görs en az toplam 350 puan almış olmak ve 20.2.1979 tarihine kadar on kayıt yaptırmak sarttır. Ön kayıt yaptıran adaylar, bir Kurul tarafmdon elemeye tabi tutulacaktır. Bu elemede; o) Öğrenciliğe başvurduğu tarihte Maliye memuru olmak. b) Bakanlık örgütünde (daktilo, evrak memurluğu, yardımcı hizmetler gıbi destek görevlerl haric) en az uc yıllık hizmeti bulunmak. (Ancak Maiiye Okulunu bitirdikleri yıl gırdikleri üniversite secme sınavında yeterli puon alanlar icin 3 yıHık memuriyet koşulu aranmaz.) c) Lise veya den&i okul cıkışlı olmak, d) Kesintisiz her yıl olumlu sicil almış olmok, e) Okuyacağı yılın başında 30 yaşını gecmemiş olmak, şarttır. 4 Adayların 20.2.1979 tarihine kadar Maliye Bokonlığı Tetkik Kurulu Başkonlığı Kalem Mudürlüğüne belgelerl i!e blrlikte başvurmaları duyurulur. (NOT: ÜSS. puan kcrtı ve Maliye Bakcnlığı örgütünde memur olduğunu gösteren belgeler dılekceye eklenecektir.) (Basırc 11365) 1228 Waldheim 2 toplum arasında politik mütarekeyi koşul sayıyor LEFKOŞE (İzzet Rıza YALIN bildiriyor) BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim'in toplum lararası görüşmelerin başlatılmasına ilişkin gundem çolışmaları sırasında Türk ve Rum toplumları arosında ortayolu bulmaya calıştığı Türk görüşleriyle Rum isteklerini boğdaş tırma yöntemiyle görüşmeler başlar başlamaz iki toplum ara smda bir cpolltik mütareke» sağlamak istediğı ortaya çıkmıştır. Buna göre, BM Genel Sekreteri Rum Yönetimine gbrüşmeleri başlatmok icin, uiuslararası siyasal platform'ardoki gi rişimler ile ekonomik ablukadan vazgecmesinı ön koşul olarak sunarken. her iki torafın da propaganda konusunda politik mütarekede birlesmelerini kesintisiz olarak öngördüğü görüşmeler suresınde her türlü propaganda, demec ve yay;ndan vazgecmelerini işterr.ıştir. VValdheim'ın iki ön koşuluna gazetelerinde şiddetle saldıran Rum tarafı, buna korşın Maraş'ın itk konu olarak ele alınmasını. görüşmelerin boşlamasıyla birlikte tümüyle yerleşime acılarak statüsünün belirlenmesini ve görüşmetere ondan sonra başlanmasını savunmaktadır. Türk tarafı ise, Maraş'ın ilk konu oiorok ele alınmosına ve esas görüşrrelerin başlamasına paralel olarak yerleşimin BM denetimmde evrelerle başlamasına karşı cıkmamaktadır. Ancak, Maraş konusunda anlaşmoya cozümün bütünlüğü cercevesnde varılmasını istemekte ve Maraş konusunun tümüyle çozümlendikten sonra esas gorüşmelere gecilmesim Rum liderliğinin «$alam politikası» uygulaması gerekcesiyle sakmcalı bulmaktadır. DENKTAŞ TÜRK GÖRÜŞLERİNİ BİLDİRDİ Öteyondon KTFD, BM Genel Sekreteri Kurt Waldheım'ın top lumlararası görüşmelerin gündemine ilişkin önerilerini yanıtlamıştır. KTFD Başkanı Rauf Denktaş dün BM Genel Sekreteri Kurt VValdheim'in Kıbrıs Özel Temsilcisi Galindo Pohi'u kabul ederek bir süre görüşmüştür. KTFD hükümet sözcüsü, görüşmede Türk tarafının toplumlararası görüşmelerin gündemine ilişkin göruşleri ni sözlü olarak Özel Temsiici Pohl'e bildirdiğini söyiemiştir.. • Köprülüler/'Nijerya'ya 28 milyon dolarlık makarna satacağız/f ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ticaret Bakanlığı butcesi uzerinde konuşan AP'li Macit Zeren, Wells Fargo oloymı «Watergate skandalmna benzetmış. «Karaborsada cereyan eden olaylar akboreada daha fazladır. Türklye'de çapı cok büyük kacakcılık olaylan vardır. Türkiye'de sermaye cözülerek dışarı kacıyor. Yaboncı sermaye ise, yanımıza hic yaklaşmıyor» demiştir. Kontenjan Grubu üyesi Kemal Cantürk, yabancı sermayenin ülkemize gelmesinin yararlarını anlatmış, CHP'li Fahri Dayı, «1977 yılı sonuna kadar uygulanan yanlış politika sonucu, ekonominin darboğaza glrdiğini* söylemıştır. Bağımsız İsmail İlhan, «Ecevit hükümetinin başanlı bir dış ticaret poli tikası izlediğini» beürtmış. Eleştirileri yanıtlayan Ticaret Bakanı Köprülüler, «Wells Fargo ile anloşmanın ilk kez 22 ocak 1977'de yapıldığmı, o anlaşmanm bugünkünden cok daha ağır şartlar taşıdığını» belırtmış, «Nijerya ile de 26 milyon dolartık bir makama on laşması yapıldığını» biidirerek «önümüzdeki yıl Afrika paıarlarına gireceğlzı biciminde konjşmuştur. Daha sonra yapılan oylamada Ticaret Bakanlığı bütçesi kabul edilmiştir. TURİZM BAKANLIĞI BÜTÇESİ Senato'da daha sonra Turizm vs Tanıtma Bakanlığı'nın bütcesi görüşülmeye başlanrrış, ilk konuşmayı yapan AP Senatörü Demlr Yüce «Türkiye'nin turizm hizmetinde başanlı olmadığını» bildirmış ve turizm polisinin kurulması gerektiğini savunmuştur. Dünyada 52 milyar dolarlık turizm potansiyeli bulunmasına rağmen Türkiye'nin bu potansiyelden ancak. 205 milyon dolarlık bir pay aldığ'.nı itade eden AP'li Yüce, «Karadenlz bolgeslnln lu rizm acısından değerlendirilmesi gerektiğiniı söylemiştir. Kontenian Grubu sözcüsü Metin Toker «Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün bir süreden beri Başbakanların şahsi propogandalarını yürütmekte oldu ğunu» öne sürerek bu mudürlugün tekrar Başbakanlığo veya bir devlet bakanlığına bağ lanmasını istemiştir. CHP sözcüsü Abdülgani Demirkol do, turizm sektörünun 3 yıllık kamusal denetim altına alınmasını önermiş. «bu sayede önemli atılımların gerçekleş tirilebileceğini» söyiemiştır. Türkiye'nin turizm alanında avontajları olduğu kadar sosyoekonomik acıdan dezavantajları olduğunu kaydeden Demirko!, «bu alanda bakanlıklar ve Belediyeler arasında koordinasyona gldilmesinin zorunlu oiduğunus belirtmıştir. COŞKUN'UN YANITI Eleştirileri yanıtlayan Turizm ve Tanıtma Bakanı Alev Coşkun «1983 yılına kodor ülkedeki yatak kapasitesinin bir kat arttırılacağın» söylemiştir. Coş kun «İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ulkelerinin turizm den büyük gelirler elde ettiklerlni» bildirmış «biz de bunu sağlıyabiliriz, ama bugün lspanya'nın 2 milyon yatak kapa siteslne karşın blzdeki yatak sayısı sadece 48 bindir» demiştir. EYFEL KULESİNDEKİ KONSER Bakan, Fransa'da Eyfel Kulesinde veriien konser konusunu da ele aimış şunları söylemiştir: «Bu konuda gazetelerde yer alan bütun yazılar bir rezaletten değil başarıdan söz ediyorlar. Fransa'da binlerce kişiye gosterisi yapılmış ve konu en unlü Fransız dergllerinde de yer almıştır. Bu dergllerde bir sayfalık reklamın bedeli 10 bin dolardır. Program ayrıca Fran sız televlzyonuna da çekltmiştir. Bu iş icin bizim harcadığımız para ise sadece 800 bin li radır. Kısacası ben bu işten memleketim adına kâr ettim.» Yapılan konuşmaların tamamlanmasından sonra Turızm ve Tanıtma Bakanlığı bütcesi oylanarak kabul edilmiştir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektöriüğü Duyurusu 6.2.1979 salı günü saat 14.00'de yapılamayan «İngillzce Yeterlik» sınavı, 12.2.1979 pazartesi günü saot 14.00'de yapılacoktır. O.D.T.Ü. REKTÖRLÜĞÛ Ankara'ya gelen Theodoropoulos: Diyaloğun sürmesi yararlıdır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişieri Bakanlığı Genel Sekreterî Şükrü Elekdağ ile Ankara'da resmi görüşmelerde bulunacak olan Yunanistan Dışişieri Bakanlığı Genel Sekreteri Byron Thedoropoulos Baş kanlığındaki Yunan heyeti dün Ankara'ya gelmiştir. Theodoropouios'u Esenboğa Havaalanında karşılayan Dışişieri Bakanlığı Genel Sekreteri Şükrü Elekdağ, «Meslektaşı ile gecen yıl Atina'da başlottıkları görüşmeleri bu kez Ankara'da sürdüreceklerini» söylemiş, ıSorunlara hokcalık, yopıcılık esaslan çerçevesînde yaklaşıldıgı takdirde cözüm kapılarının açılacağınt» söylemiştir. Yunanistan Dışişieri Bakantığı Genel Sekreteri Theodoropoulos da «İkl ülke orasındakl sorunkarı cözümlemek )cin ellmlzde slhirti bir formül yok. Ancak ikl ülke Başbakanlarının orzulan İle başlayan ve halkla nmızın da ortak İsteklerini yan eıton dtyoloğun sürmeslnin yorarlı olduğu kuşkusuzdur» demiştir. (Basın: 12261 IL AN Tanmsal Savaş İlâcı Ithalen Satin Alınacaktır Antbirlik, ÇukobirlUc ve Tariş'in yılı ihtiyaa olan 125 ton sentetDc pyretroid terkipli ve 300 ton kırmızı örunıceğe karşı tanm.tal savaş ilacı ithal edilecektir. Bu ilaçlarla ilgili şartaame Tariş Genel Müdürlüğu Ithalat Servisi (Atatürk Cad. Dalyan Gümruk İşhanı Kat 1 AisancaJt İzmir) veya Tarij İstanbul Şube Müdürlüfü (Vefa Meydanı İstanbul) ad reslerjBden ücretsiz olarak temin edilebüir. Teklifler, en geç 5 mart 1979 gunü saat 17.00'ye kadar kapalı olarak Tariş Genel Müdürlüjrü İthalat Servisine verilecektir. Postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. Duyurulur. (Cumhuriyet 1225İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle