Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKİ CUMBURÎYET 6 ARALIK 197H AŞAMSAL önemdeki ıki sorunun ulusca Kısa sure ıçınde ustesınden gelmek zorunlugundoyız: tSiyasal cınayetlen durduraraK can guvenliğım sağlamak», «pahalılığın ve yokluğun kaynokları enflasyonu, Karaborsayı ve her yıl birkaç mılyor dolar daha artan dış borclorı durdurmak»! Bu iki dev sorunun çozümlenebümest, tum anayasal kuruluşlarm ve bütün vatandaşların ozamî caba gostermesine, özellıkle hukumetın etkın olmasına bağlı. Bır hukumetln fgayri meşru olduğu yolundoki ıddionın kamuoyunda yayılması ve tnr olcüde benımsenmesi» ise, o hükumetın gerek halk, gerekse kamu görevllierl üzerındekı etkınlığını ve saygınlığını boğan oidurücü bır kement nıtelığındedır. Özellıkle ana muhalefet partısı tarafından sureklı gayrı meşru ılân edılen bır hukumet, görevlennj yenne getıreb'lmek ıcın gereklı gucu (etkınlıği ve saygınlığı) yıtırır. Halkın da gorevlüerin de yardımını yeterınce sağlayamaz duruma düşer. DEMİREL'İN tGAYRİ MEŞRULUK» İDDİASI: Ns yazık kı, Demırerın ve AP organların.n (sırf Ecevıt hukumetınt celmeleyebilmek ıcın) Anayasayı ve en ılkei Kurallan bıimezlıktert gelerek ortaya atage!d;ğı carpık göröşler, şımdıkı hükürretın de saygınlığını kemırecektır. Çünkü Demırel ve AP organlan, oylarca, tbır hükuroet icmdekı partılerın, geneı secimlerde oldığı oyların toplamı %51'e uiaşmazsa, o hukumet güvenoyu almış olsa blle gayri meşrudur. Azınlık hükümetı Anayasaya ve mıllî ıradeye ters dOşer» gö r üşunü savunmuştu tBır hukumetln kurulmasmdan kısa bır sure once boşka partilerden aynlmış kışıler, hükumette bakan ofarak yer aıırlarsa, o hükumeti gayrı meşru» saymıştı. *B r hukumet güvenoyunu sağlayabilmek ve görevde kalabılmek ıcın, başka partılerdert ayrnan mılletvekMlerının desteğinden yararlanırsa. o hükumet gayri meşrudur» demiştl Hatta «bır hukumetı destekledığmı bıldıren 226 mılletvekîli. b'r gensoru toplantıSı nedenıyle Meclıste hazır nulunmazsa. muhalefet 226 mıl!et\ekilinin hükümete karşı oy kullanmasını soğlcryomazso bı.'e, o hukumet artık gayri meşrudur» kerametinde bulunmuştu. Ş.mdı Demırenn bu doğrultudak' düzınelerle ıddıasından sadece bırkac örnek: «Hükumeıın yopactğı her ıcraat gayrı meşrudur ve mutlako hesabı sorulacoktır... Bugün Türkıye'ae meşru txr hukumet yoktur FIIÜ bir durum vordır» (28.6 1979) «Hükümet, hükümetlık vasfını coktan kaybettı» (9 71979) «Türklye'de meşruiyetml kaybe'mış olan hükümet. tamamen konun ve nizamlonn dışına cıkmaya devom etmektîdır... ülke Y vegMuşter Hükümet "Gayri Meşru,,mu? Prof. Dr. Muammer AKSOY nin idaresinl els geçirenler, mılietı Inim Inlm Inletmışlerdır. Mıilet coğunluğuna dayanmayan, meşruıyetını kaybetmış bır fnl. ışgal hukümeti, mılletın başına dert olmaya devam etmektedır... Kukumet sıyasî manada hasta değıl, oludür.» (2 81979), «Seçımlerde, mılletın gasbedılmış hokkı gerı alınacaktır... Mıl'ete, kendı iradesınl üstün ırade olmaktan cıkranlara, haddınl bıldırmek gorevı düşuyor Bu görev yapılırsa, demokrası »şleyecektır» (12 91979). «20 oy önce millet ıradesını bır kenara ıterek hıle, desıse ve entrlka ile hükümet, ele gecırenier, şımdı ne yaptıklarının hesabını vereceklerdır» (13 91979). «Ülke idaresını türlu tertıplerle ele geçıren ve Millet Meclısındekl çoğunluğunu da koybederek tamcmen gayrı meşru hale geler, bu hukumet...» (22. 9 1979) «Mıllst ırodesıne dayanmayon gaynmesru bır hukumet» (15 91979) «Bu hükümet meşru değıldır Gayrımeşru ışgal hükumetıdır. Bu hukumetln tasarrufları gayri meşrudur. Bu hükümet, Mecl sm güvenoyuna da sahıp değıldır Bu hükümet, bır emri vakı nükumetıdır. Ben bu duruma duşaem anında ıstıfo eder m Ar \« haya sahıbı klm bu duruma duşse, hemen ıstıfa eder» (Tercuman, 26 9. 1979) «Çoğunluğu mıMete dayanmayan Dlr hükümetın anoyasaya, demokratık rsıime u/gun olduğunu kımse savunamaz Bu hükumetın tasarrufları gayrı meşrudur. Bu ışgal hukümetının TlıTI durumu vardır» (21 9 1979): «Dünya demokrasisın de görülmemış entrıkalarla sürdürülmüş korartlık pazarlıkların netıcesı, Türk demokrasıstnı ajjır bır yara ne zedeliyor. Mılletin Halk Partlslne vermedığl ıktıdarı, hıle ıle gasbsdılrnıştlr» (23 9. 1979) «Cumhuriyet tarih'nın en ki'li hükumeti budur... Bunlan millet hükümet yapmadı Zaten böyle blr topluluğa hükümet demek anayasaya terstır» (2101979) Ceza yascmıza göre acıkca suc olon bu sözlerin cok doha hafiflerlnl bir vatandaş Demlrel hükümetine karşı sarfetse. yıllarca hapse mahkum olur. AP Gengl Idare Kurulunun 28 hazıran gunlü bıldırlsınde de şoyle denıliyor: »Hukumetln kuruluş tarzının anayasa ve demokratık kuraılora aykın olduğunu başından berı söylemıştik. Böyle bır hükumete güvenoyu verılmış olmasmı, bir Cumhuriyet hükumetının meşrulyetı Içın yeterlı scymadığımızı da belırtmıştık. Hur secımlerle belırlenen millet ıradesi devre dışı bırakılmıştır. Daha başlangıcta milletln azınlığına doyanan Ankara hükümetı. bugun hıle ve entrika ıle sağladığı meclıs desteğinden de mahrum hale gelmıştır. Milletın ve reıımın hükumeti olmcktan çıkmıştır. Boyle bır hükumetm meşruıyetl, tümüyie ortadan kolkmıştır... Anayasanın gerektlrdığı hükümet olrrta yeter sayısını da kaybetmıştır... Millet ve Meclls desteğmden mahrum bır hükumetın lcraatını ve yapacağı tasarrufları meş ru saymak mümkün değıldır» Bır hukumetı ana muhalefet partısı böylesıne gayrı meşru ı!an eder se, o hukurnetm karşısında yer alau şıddet eylemcılen, elbette en buyuk cesarete kavuşurlar. HÜKÜMET MEŞRUDUR: Oysa «guven oylomasında mllletvekilierınden aldığı olumlu oyîar, olumsuz oyıardan bır tane bıle fazla olan bır hükümet meşrudur «Kabul» diyen mılletvekıllerının, genel seçımlerde başka partı lıstesınden secılmış olmalon. ya da hukümeti destekleyen bağımsız mılletvekıllerlnden (hatta hükümet partısıne transfer olan mılletvekıllerinden) baztiarınm hukümette yer olması, meşruluğu ortadan kaldıramaz, göıgeleyemez (") Fakat Demirel'ın uydurma suc'omalarına ınonan saf vatondaşlar, «aynen Ecevıt hükumeti gıbi genel seçımlerde oyların %51* Inl alan partilerl temsl! etmeyen» bugünkü hükümetln, gayrımeşru olduğunu sanacokıardır Aynen Ecevıt hukümeti gıbı ana muhalefet purtisinden oyrılmış bazı mılletvekıllerınin Bakan olduğu bugunku hukümeti, gayrımeşm sayacak lardır. Nıhayet bır süre sonra. AP grubu 23 gun Meclıse katılmazsa, ya da hukümeti desteKledığını ılan eden kişılerın sayısı 226'aon aşağıya düşerse, Demırelsel mantıkla, bugunku hükumete de gayrımeşru gozu ıle bakılacaktır. Oysa bır kez guvenoyu almış hükumetın, gayrımeşru hale gelmesı ıcın, 226 olumsuz ovun Meçlıstekı güvensızlık oylamasında usulune uygun olarak acıklanması şarttır. Bıraz Turkce bılen her kışı. Anayasanın 89. maddesınden bu anlamı çıkarır. KISACASI: Bugünku hükümet, Demırel'in surekll Iddıalarına karşın, gayrı meşru değıldır, Ecevıt hukümetı gıbi meşrudur. Hatta gunün bınnde 226 milletvekılı bu hukumete güvensızlık oyu verse bıle, yenı hükümet kuruluncaya kadar duşuk hükumetın yapacağı işlemler hukııka uygun sayılacaktır Bu nedenle, Demırel hükümetınln meşruluğu bakımından kuşkuya yer yoktur. Demtrel'ın bu konudakı sözleri, mugalata omekleri dir. Bugünkü hükumetın başı, oy avcılığı uğruna dağ gıbı sorunları omuzlamakla görevlı Ecevıt hukümetıni felce uğratmak ıcin. suç nıtelığmdeki o laflara sarılma kurnazlığına başvurmuştu, vatandaş bunu böyle bıle! Ama bırkac ay sonra kurabıleceğı hükumetın gayrimeşru olduğunu durmadan havkıracak kadar ölcusüz ve hırsının tutsağı bır kışının, toplum sorunlarını Cözebıleceğı nasıl döşünulebılır^ İşte sorunun korkunc yonu burada... Masallaşan Tarih abası zaptlye cavuşuydu Iran ordusunda... Yırmmcl Yüzyılın başındakl kargaşada tahtı eto geçirıp Şah oldu, 1930'larda Istanbul'a geîal, Babo Şah, karyolada yatamadığı tcln Dolmabahçe Sarayında ozel yer yatagı yapıldı Çavus, ıckı koymamıştı ağzıno: Atatürk'un önensıyle ılk ksz konyağı tottı; hoşuna gittı: uc kadehten sonra kusmaya koştu. Bır de «sürprız» hazırlanmıştı kendisıne; Isvlçre'de okuyan oğluyla telefonda konuşunca, şaşırayazdı. B Oğul Isviçre'de burıuva eğıtımınden gecıyordu. Babo Şah ölduğunde oğul tam bır Avrupaiıydı. İngllız centılmenl gıbi ağır davranıyor, yavaş konuşuyordu. Tacını gıyıp tahtına oturduğunda önüne gelene ayağınt öptürmeye başladı. Devletının adamlanyla ordusunun generallerı, Rıza Şah'ın hangı marka ayakkabı boyası kullandığını potınlennı yaladıkca öğrenıyorlardı. iran, Batı'nın petrol sömürgesıydi. Isvlcre'de yetlştirilen Şah'ı emperyalızmdı yoksul halkın tepesıne oturtan... Ama tahta varıs gereklıvdi Şah bır kez evlendl, erkşk cocuğu olmadı; Ikfncl kez evlendi, yine olmadı. ücuncu kez evlendi; muraaına erdi. 2500 yıldan berı süren şahlığın 2500 yıl dcha sürmesi gereklıydı. Kapıtalızmın emperyclızmı Tahran'da egemenlıâmı kurmuş, geleceğını altmış altıya ve petroiunu sağlama bağlamıştı. • Amerıka arkasmdavdı Şah'ın, CIA yanındaydı. Ordu emrındevdı. SAVAK rtöbetteydı Yılda 22 mılyar dolara yükselen petrol gelırınl Istedığı gıbı kullanıyor, mosallarda duyulmamış bır soltanatı yaşıyordu. Iran'da geçerll zulum düzenine başkaldıranlar, işkence odalanna yollanıyordu. İnsanlar ızgaralarda sosıs gıbı kızartılryorlardı. İron sosyetesinın güzel kadınları Porıs'ın moda salonlarında paha bıcılmez gıys'ler beğenırlerken, İran aydınlon işkence odalarında olümlerden ölum beğenıyorlardı. Vaşlngton'dan Tokyo'ya dek tüm kapıtaHstler Şah'la bütunleşmışlerdı. Şah endustrı cağının uluslarara8i kumpanyolannda saygın b'r ortak, Batı sosyetesınde akraba bır kışılık, Avrupa anstokrasısınde doğal bır konuktu Kopıtolızmın hem müşterısı, hem ortağı, hem satıcısıydı. Tarıhın en kanlı dıktalarından blrısıni mazlum İran halkının tepesınde sürdurürken sırtını «Uygar Batoya dayıyordu. İran patladığı zaman dünya şaşırdı. Sankı yeroltındaki petrol denızi blrden oteş almisti: ucu bucağı görünmeyen mağaralardakı ncft golleri tutuşmustu; alevlerin sıcağı toprağa vuruyc, ınsanların tabanlarını yakıyor, dağlar yurüyor, ovalar sallanıyof. yığınlar uğulduyor. halk dalgalanıyordu. Tarıh masallaşmıştı... Masal tarıhleşıyordu. Halkın öfkesı yontulaşmış, tahtı yıkarak kara sangı ve beyaz sakalıyla köşe mlnderine bağdaş kurmuştu. Şah, Anka kuşunun sırtına bınerek kaçmıştı, ama, nereye ınip nerede duracaktı? Yeryüzunde yer yoktu. Dünya yuvarlağında yer kalmamıştı konacak; ve Ay yuvarlağına astronot gönderen Amerikan kapıtalızmı yer yuvarlcğında Şah'a yer bulamıyordu Bınbır gece masallarındaymışcasına yaşanıyordu herşey... Ve blnıncl gecenın sonu yakloşıyordu Şah olümcül blr sayrılığa mı yakalanmıştı'' inanılmaz şey1 .. Tahran'da Amerikan ElCilığl mi bosılmıştı? Aman Tanrım 1 ... Amerıkan savoş gemıleri Hlnt Okyonusundan İran üzerıne ml sarkıyordu? Çıldırmış mıydı Vaşıngton? (*) Siyasol ahlâka ters düsen ve demokraslnin temallnl oyan davranış ıs«, mtlletvekilinin «maddi cıkar karşılığı satın alınması»dır. CHP'nin kendısme destek sağlayan bağımsızları satın almadıgı, onların buyuk kısmının AP'ye dönmesi ve ötekilennin de hâlâ bağımsız kalmalany la kanıtlanmıçtır. Bu alanda büyük marifet sahibl olan AP'nın transfenerl bakımından ise, aynı yargıya ulasıp ulaşılamayacağını, gazeteleri özenie izleyen okuyucularımızın sağduyusuna bıraKiyorum. Nedir Sanata Bıı Düşmanlık ÖKTAY AKBAL JEvet İHayutC emirel Iktidan demek, Turk toplumunda sanat, ekın, yazın ve duşünce alanlarında bır engellemerun, bır genletmenın hız kazanması demektır Demirel iktidan, yaıü AP'nin tek başına, ya da sağmdaki partılerle ortaklıkla kurduğu hükümetler.. Hepsi aynı kapıya çıkar bunlann 1 AP içinde sağduyu sahıbı insanlar da vardır elbet, ama çoğunluk Bay Demirel'ın ekin düşmanı sayabıleceğunız tutumuna, pohtıkasına hsmencecık ayak uydurur. Ekın alanımızda hemen bır yozlaştırma, bır çagdışı tutum egemen olur AP ya da MC donemlenAde... O&retmenler. görevliler surgünlerden sürgünlere yollanır. Camstay onlerlnde hak arayanlar binklr. Millı Eğıtım ve Kültür alanlarında söz ve etkı sahibi olan 'gerici' kafalar, Türkıye'yi bugun ulaştıgı uygarlık aşamasından koparıp, yuzyü gensine suruklemeye kalkışırlar... D Ba nıye böyledir? En basta Bay Demlrel'ln ekınle, sanatla, yazınla llgisiz, bu konulara sevgısız blr kişl olmasından... Gazetelerde çıkan resimlerinde, TV ekranlannda. AP Genel Başkanmı üstü kagıtlarla. gazete koleksiyonlarlyle blr takım kalın Mtaplarla tıka basa dolu bır masanın ardında görursunüz, Odasınm her yanı, yerden tavana kadar. bır süru kağıt. gazete, kıtap. dosya yığınlanyla kaplıdır. Bugüne dek hiç bır politıkacının böyle bir kagıt kalabalıgı ortasında restm çektirdıgıni gönnedık. Anlaşılan, Bay Demırel, hoşlaiıyor gazete, kıtap, dosya yığınlan arasında kafa patlatan bır kışı olarak görurunekten... Kimse gidıp bu ünlu politikacımızla ekinsel. yazınsal, sanateal konular üstünde üç çift laf etmıyor nedense... Neler okudu, hangı yazarlan sevdı, bir takım ünlü yapıtlardan çıkardığı anlam nedır? Bır yılda kaç sür, kaç roman, kaç öyku, deneme okumak gereginı duymuştur? Kaç kez bır konsere gitmiştır? Bır resim sergisini gezmiştır? Bır yazarla, bır sanatçıyla karşılıklı oturup konuşmak istemiş midir? Böyle bir durumun kişiye vereceğı rahatlıgı, huzuru, guveni aramış mıdır? Çevresındeki kişıler arasında gerçek bır ekın adamı, bir bılgın, bir sanatçı. bir duşunur var mıdır? Böyle bır şeyi aramış, özJemiş mıdır? Işte canh olaylar Ankara Belediyesınin her çocuga üç kitap kampanyasınm vardığı yanlış sonuçl Bır milyon kitap bastırmışlar, bunu tum Türkıye okullarma dağıtmak istemışler. ama AP'h Egitim Bakaıu Fersoy bu girişımı durdurtmuş. MC dönemınin müsteşan. şimdi yeniden göreve dönen Bay Nişancı'nın açıklamasına göre. okuîlara öğutlenen kıtaplann Talım ve Terbıye Daıresınden geçmesi gereklidır Evet öyledir. ema bu ışlem kısa bır surede yapılamaz mı? Ankara Beledıye BaşkanI'.ğınm bu iyi nıyetîi atılımını baltalamak. önlemek yenne yasa! yollardan kolaylık gostenlemez mı? Talım Terbiye nın aljp ınceleyeceği bu çocuk kitaplan bılımsel yapıtlar değıl ki uzun zaman alsın. çoğu ufak ufak öykü ve şıir derlemeleri... Çocuklanmızın yararlanması içm hazırlanmış yazm yapıtlan .. Iyı nıyetlı bir Eğitim Bakanı bu kıtaplan kısa sürede ınceletir, bır sonuca vanr Ama. amaç 'solcu' saydıklan yazarian okuJlara sokmamak, daha önce MC donemlerindeki okul kitaphldanndan 'solcu' sayılan yazarlan temızletmek gınşımıne yenıden hız kazandırmak olunca, başka yol tutamazlar elbet'.. Nıtekım Naam Hikmet'in «Ferhat ıle Şirin» balesini Devlet Operasında oynatmamanm yollarmı arayan, bu yüzden Devlet Operası Genel Müduru Aykal'ı görevınden alan da Demırel hukumetinin yeni Kültür Bakanı!... Kısacası, 'ekln düşmam' bir politikanın yeniden yurürlüğe konulmak istendiğini her gün biraz daha görüyoruz, görecegız. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bay Süleyman Demırel bir muhendistir, bır ış adamıdır. Çevresmdekı AP'h polıtıkacılar da çoğunlukla sanattan, yazından, ekınden oldukça uzak kımselerdır... Bu uzaklık. bir korkunun sonucudur sanırım Ekin, sanat yazın denıldi mi huzurlan niye kaçıyor. anlayamıyorum Oysa sanat ve ekındır bu dünyayı dar ha güzel, daha mutlu, daha huzurlu küan... Oyleyse°... oplum yasamım ve sorunlannı konu alan yazın yapıtlanmız çoğalmakta, yer yer başka dıllere de çevrilerek dünyamn her yennde pazarlanmaktadır Bu yapıtlarm billmsel çalışmalara kaynak olarak alınmaları zamanı da gelmıştır. Bılım ve araştırmanın ocağı olan üniversıteler alçak gönüllulük ederek bu yola girerlerse, hem dıştan aktamnacılık, hem de yanılgı oranı epeyce azalır yapılan çalışmalarda. Muzık, tiyatro ve slnema açısmdan da yaya sayılmayız. Ama külturü ve sanatı büyük kltleye ulaştırma işı var bir de, bunu naaü yapacagız? Kültürün temellnde ,saoat, yanı yaratı vardır. Yaratı, basluyla bağdaşmaz. Tiyatro yasaklamak, kıtap toplamak, sansur denen on denetimle sınema yapıtlannın yolunu keserek halka ulasmasını ön lemek, TRT'de denetimden de geçmış bazı yapıtlan programdan kaJdırmak, bu yüzden, kültüre karşı bir davranıştır ve bır çesit halkın bıhnçlenmesıne, düşünmesine. kısaca, kültür pınanndan bırkac damla da olsa ıçmesıne karşı bır tutum dur. Elbette böyle ulaşılmayacaktır büyük kitleye .. Bu nun tam karşıtı yapılmalıdır. T Kültür Siyasamız % BAĞIMSIZLIĞIN TEiMELtNDE KÜL TÜR VARDIR. EKONOMİK GELİŞME BİLE, TEMELİNDE KÜLTÜR YOKSA, TOPLUMDA YOZLAŞMAYA NEDEN OLUR. de gelişmesine katkıda bulunan» devrimcıhk ilkesi. 5) «Kültürümüzün çağm bü tün gereklerine uygun ve ileriye dönük bir biçimde ge liştınlebileceğıne inanan» çağdaşhk ilkesi. 6) «En veamlı ve özgun kultürel etkinliklerin tam bir özgürlük ortamında gercekleşeceğî inancından kaynaklanan» özgürlukçuluk ilkesi. Halka da Sormalı Oncelıkle «Her tür kültürel etkınhkten bütün yurttaşlann yararlanması ve kül tur üretılmesi yönünden böl geler arasındaki dengeyi sağlamayı» amaçlayan Kültür Siyaseti metninde etkin llkler olarak dedeme tarama. koruma. geliştirme ödullerle destekleme ve özen dırme. ıçe ve dışa hızmet gö tü'Tns yoztâşh*ia7i önteffle 11 kelen yer almaktadır. Hizmetin yaygınlaştırılma sı ve kırsâl yörelerin en kü çük yerleşme merkezlerine ulastınlması için gezıci kül tur ekiplerinln oluşturulacağı da behrtilen Kultur Siyaseti metni şöyle bitmektedır «Tüm kultürel ürün ve değerler, toplumun bütun bireylenne ulasacak biçimde yaygın ve etkın kılınmahdır. Bu. halktaki yaratıcı gü cun harekete geçinlmesinin temel koşuludur. Hizmetin yaygınlaşması ölçüsünde kultürel yasam zengileşecek. ulusal kultur evrensel kultürel değerlerln oluşmasına daha çok katkıda bulunacak tır.» Dilerlz kl, halktakl yarabcı gucün sözu edildiğine gö re, bu işi o yaratıa gücün sahibine de bir gün sorsunlar, nasıl edersek lyl olur. diye. Çunkü blzde eksikligl en çok duyulan şey halka hiç bir konuda düşüncesinin sorulmamasıdır. Basansızlıgın temellnde yatan ana nedenlerden biri de budur... Kültur Bakanhğının hazır ladığı metni bir baslangıç sa yalım ve uygulanmasını bek leyelim... Mahmut MAKAL çıkarmaktadır. Ama. yukanda göruldügu gıbı. 45 müyonun yarun mılyonu bıle tıyatro seyredemıyor, kıtap göremlyor... kurtulur. Halk. yetenekli ve becerıkli insanlar kaynagı olduğu içın. ış alanlannın ve kültür olanaklanmn her" kese açıldığuıda yetenek ve becenlenn ortaya çıkıp gelış me olanağı artar. Temelınde bılgı ve kultur yoksa, ekonomık gelışme bıle toplum yaşamında bozuk luklara neden olur Bağımsızlığın temellnde de kültür vardır. Bılgısız, kultürsüz gençlık de ancak slogancı olmaktadır nıtekim. Nedir Kültür? Kültür. ınsanın yarattığı maddı ve manevı degerlenn tümüdür. Azgelişmışhgın, ba ğımsızlıgın, kalkınmanın alacagı bıçimde, kültür öğesinın ağırlığı büyüktur. İnsanın gelışmesınde maddi olanaklar kadar manevi etmenlerin oluşturdugu toplumsal ortamın önemi de yadsınamaz. Toplumun mane vi kültürunü oluşturan bılim, eğıüm. güzel sanatlar. özelllkle edebiyat ve toplum da egemen olan ahlak kural landır. Bu yüzden kultur, toplumun yapısından ve onun manevi beslni olan sanattaa dilden, duşünceden ve »konomik illşkllerden ayn düşunülemez. Kultur çalışmalannın Wreysel ve ulusal kiîillgln gelişmesini etkilemesi için, halk kitlelerinin kültür etkin liklerinden olabıldıgince yararlandınlması, halkla kültü rün Içiçe olması gerekir. EgiUm işlerininse, surekll gelişen çagdas teknik ve bil giye göre yürütülmesi beklenir. Kültürlu ve bilgili bir toplumu oluşturmanın baş koşuludur bu. Ülkemizde se kiz yıllık temel egitimin ger çekleştirilmesi, bunun llk aşaması olacaktır. Gıderek. ba 7x ülkelerde olduğu gibı, orta öğretimın de zorunlu yapılması gerekecektir. Ama eğitim ve öğretimın, yaşamla, pratıkle içiçe olacak bıçımde düzenlenmesi. kitaplıklannrn zenginleştirilmesL işlik ve laboratuvarlarının araçlarla donatılması yolu açılmalıdır. En masum kitap lann okul kıtaplıklanndan toplatılması yolu da kapanmalıdır. Gfizel sanatlann da yurt yüzeyıne yayılmasını sağlayıp halkın hizmetine vermek gerekir. Yaşamın atJamını, insancıllıfı, özveriyl, hiçbır şey, ınsan bıhmi oîan güzel sanatlar kadar halka kavratamaz. Çagının ve kuşa ğının çılesıni, halkın sorunlarını ve bu sorurüar içinde ulaştıgı aşamayı olanca doğ ruluk ve derinliği ile işleyerek gelışme egılıminden geleceğe pencere açan gerçek sanatçıların yapıtlannın halka ulastınlması gerekir. Bi lımsel dünya görüşüne varmanın bir yolu da budur... Olanaklar toplumun tümü ne dönük bir biçimde kullatulâığmda, ınsan yeteneğinm kısıtlanması da, özgurlüklerin kısıtlanması da önlenir. tnsan kişiUgl silikleşmekten Evet. tarihin mosallaştığı ve masal m tarlhleştiği evreler vardır. O günlerl yaşıyoruz. Toprak a'tı mağaralanndakl neft gölîerlnden Hint Okyanusuna ve Tahran'daki Gülıstan Saraymdan Vaşıngton'daki Beyaz Saray'a değin uzanan bır masalı yoşıyoruz. Bınblr gece masalının bınlncl gecesıni yaşıyoruz. Gün d o ğ a m . sağ kalanlar gelecek kuşaklaro anlatacaklar ıbret olsun dıye... Bakanbğın Siyasası Kültur Bakanlıgı 10 yasına basmak uzere. Şımdıye dek müze ve kitaplık bekclsi olarak görülen bakanlığın, elimizde yeni ve bu alanda ilk kez oluşturulmuş bir «Kültür Siyaseti» metni var. Bakanhk lçl ve bakanlık dışı kultur adamlanndan oluşturulan 15 klşilik bir ekip behrlemiş bu •Siyaset>L Şöyle sunulmaktadır meün: «Bu, demokratik bir ulkede zorunlu iktidar degisikliklerinln üstünde. ulusal kalıcılıkta. surekll, geniş kap samlı bir kültür slyasetidir.» Amaç da kısaca şöyle çizUmiş: «Ulusal Kultur Siyasetinln amacı, toplum ve çev resi arasındakl her turlu so runu çozmek için çalışan, toplumuna yabancılaşmayan; edilgtn ve uydu olmayan, barışçı ve hoşgörülü, başkalannın düşünce ve ınançlarına saygılı. haklannın. görevlerinin ve sorumlu luklannm bilincinde, kendini süreklı yenıleyebılen ve uretıci olan, geçmişinden, bugunü kavramak ve geleceğı yaratmak için yararlanan, kendı mutluiuğunu toplumun ve giderek tum tesaohgın mutluluğunda arayan Türk insanıdır.» Metın, îlkeler. öncelikler, Etkınlikler, Araçlar, Olanak lar ve Yöntemler olarak altı bölümden oluşmaktadır. IIkeler şöyle: 1) Her türlü sömurüye karşı, insanlar arasmda hak ve görevler ba kımtndan ayrım gozetmeyen, banşçı blr ulusallık anlayışından kaynaklanan» ulusal lık ilkesı. 2) «Azınlıkta olan düşuncenın zamanla çoğunluğun destegini kazanabilmesi yolunun açık bulundu gu» d9mokratiklik llkesi 3) •Ekonomık bakımdan guçsüz olan ve toplumda ayncalıklara sahlp bulunmayan kesımlerin de kültur olanak larmdan hakça yararlanma sı gerektifi, bunun gerçekleş mesi ölçüsünde halktakl yaratiCT gucün yeterince harekete geçirilebileceği Inancından kayaaklanan halkcıhk ılkesi. 4) «Toplumun yapısal değişmelere açık bir biçim Durumumuz Noyse, sayıs&l açıdan külturel temelimizi görelım bir: 1979da ülke nüfusunun an cak yüzde 68'ı okumayazma bilmektedır. Yurtta 623 kıtaphk var. 261 ilçede kitaplık yoktur. Yanı. ılçelerimizin yüzde 46'sl kitaplıktan ve dolayısıyla kitaptan yoksundur. Nüfusu 10 bini geç tığı halde bu olanağa sahip bulunmayan yorleşme merkezlerinın sayısı 83'tür. Türkaye'de halen 64.783 kişiye bir kıtaphk düşmektedir. An cak, bölgeler olarak alındığuıda bu sayı, Karadeniz Bölgesinde 02 786 kişiye, Güneydoğu Anadolu'da 214 168 kişiye cıkmaktadır. Kitaplık lanmızda toplam kitap sayısı 4 980 021'dir. Ortalama 8 kişiye bir kitap düşmektedır. Ama bu sayı, Güneydoğu Anadolu'da 18 kişiye. Do ğu Anadolu'da 13 kişiye ula^maktadır. Halen, koca kentlerimlzde olmak uzere Türkiye'de 5 konservatuvar, 9 tane plastık sanat eğıtimi veren kurum, 19 galen, 3 senfoni orkestrası, 2 opera ve bale, yine koca kentlenmizde olmak üzere devletin ö yerleşık tiyatro sahnesi vardır. îstanbul'da belediyenin 5 tiyatro sahnesi vardır. Özel tıyatrolarsa tstanbul'da 8, Ankara'da 3'tür. Devlet Tiyatrolannm 1978 1979 döneminde toplam izleyici sayısı 533 980'dlr. Bu, opera ve balede 58121, senfoni orkestralannda 301.720'dır. Türkîye'de yazlık ve kışlık sınema sayısı 1229'dur. 1978'de 126 yerli film çevrilmış, 185 yabana fıhn dıştan alınmıştır. Ö3 müze, 53'ü ziyarete açık olan 150 ören vardır. Anadolu'nun 150 yerinde 1200 kazı yapılmıştır. 127 arkeolojik sit. 30 000 kadar höyük ve tümülüs saptanmıştu*. Bu arada Kültür Bakanlığı. telif ve çeviri bazı kitap lar yayınlamakta, biri üç, fttekl dört ayhk lkl de dergi ACI KAYBIMIZ Bcğımsızlık, demokras!, banş ve özgurlOk mOcadelemızın yılmaz neferl TÖBDER Istanbul Şubesı eskl başkanı TALtP ÖZTÜRK foşlst katlüerce katiedlldl. Allesme \& tum devrımcılere başsağlıfiı dileriz. Anısı onderimizdır. TÖBDER TRABZON ŞUBESİ (Cumhuriyet: 9336) kırtasiyede TOPLU İĞNEDENMAKİNEYE KADAR TÜM BÜRO İHTİYAC.LARINIZ İÇİN MALIN CİNSİNE GÖRE ~ , İTHALATCIİMALATÇI VE TOPTANCI { FİYATLARI İLE HİZMETİNİZDEYİZ melek kırtasiye sanayii ve ticaret a.ş. TAHTAKALE CADDESI NO. 9/11 EMINONÜ Telefon: 22 274827 1971222352 Telex: 22902 TAHT (Tam Reklam: 1144) 93*1 HEDEF, DEV BİR DENtZ GÜCÜ! Türk Donanma Vakfına yapacağınız yardımlarla bu hedefe ulaşabiliriz..