18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ONİKİ CUMHUEİYET 26 AltALIK 1979 KaddafiArafat sürtüşmesi Arap dünyasında yeni bir bölünmeye yol açtı DIŞ HABERLER SERVİSİ Llbya l!e R I stın Kurtuluş Orgutu arasındakl ılışkılern bırrienbıre fcozu'ması çok kışı ıcın şaşırtıcı oldu Lıbya. uzun sureden berı Fılıstın kurtuluş Örgütü ıle hiçbır dönemde catışmaya girmemış ve FKO've süreklı dsstek olmuş az sayıdakı Arap ülkelerınden bırı olarak bılınmekteydı. Libya başkentı Trablus'taki FKÖ bürosunun kuşatılması ve FKO temsılcisının yanısıra Lıbya lıderı Muammer Kaddafı'nın Yaser Arafat'ı ve lıderlığını yaptığı ElFetıh gerılla örgutunü. Fılıstın davcsının bugüne dek zafere ulaşamamasından sorumlu olarak göste r mesı, taraflar arasmda cıddî b.r çatışmayı sergıledı. FKÖ'nün buna yanıtı Ise «Direnme veKararlılık Cephesı» adı verılen Arap ülkelerını cl ıbya'nın bölücülüğünü» goruşmek Gzere toplantıya cağırması oldu. FKÖ. Kaddafı'nın, Lıbya'nm FKÖ'ye karşı yükümluluğü olan 15 mılyar doları Fılıstın Ho!k Kurtuluş Cephesı lıden George Habaş ve yandaşlarına vereceğı yolundakı açıkla mayı Ise cFılıstinlılerın lc'şlerlne kanşmok ve bolucu gırışımler» olarak nıteledı. İKI GÖRUŞ Sıyasal gozlemcıler catışmanın nedenlen konusunda ıkı değışık görüşe sahıpler Bır goruşe gors Kaddafı, Yaser Arafat'ın son zamanlarda Batı ya yoneln dıplomat k gırışımlenne karsı cıkıyor Arafat ın Batı Avrupa ülkelerı nezdınde FKO'nun tanınması omacıyio başlattığı dıplomaîık gırışımlerın aslında ABD rvn FKO yü tanıması amacır.a yonelık oldugu b.lınıyor FKO ue Batılı ülkelerın bır tür yakınloşma ıcıne gırmesı Sovyetler ın hoşuno gıtmıyor Bu nedenle Sovyetler yakın muttefıklerı Lıbyalılar a'acıiığıyla Arafat a bır ders vermek ıstedıl» e Kaddafı nın ağzmdan FıI stın Kurtuluş Oıcuîunu Batıya yonelık dıplomatık faaLyetınden çaydırmak yolunu sectıler. Bu görüşun akslre olan ıkınci görüş ıse, Kaddafı'nın son <u ^nunun aramda ABD nın . bulunduğu savını ortaya atıyor Bu görüş. Lıbya ıle ABD arasındakı ılışkılerın son zamonlarda haylı gelışmekte olduğunu hatırlatarak Kaddcfı'nm FKO ve Arafafa saldıran sozlerın n tan Lıbya • ABD ıhşkılerının ı/ıleşme donemıne derk qaldıqıne ısaret edıycr Nıtekım, Internatıonal Herald Trıbune gazetesı 12 aralık tarıhlı sayısında «Lıbya ABD i'e llıskılerını Dözeltrrek Istıyor» başlığı altında yayınladıgı bır yazıda Kaddafı'nın co'dekı cadınndo ycptığı basın toplantısında Lıbya ABD ılışkılerı hakkındakı ılgınc sozlerıne genıs yer ve'dı Söz konusu basın toplantısında Kaddafı, Carter'ın bır aracı kanalıyla kendısıne yenıden secılırse Ortadoğu sorununda «daha tarafsız bır tuturm takmacağı volunda guvence verdığını belırtıyor ve Carter'ın yenıden ABD bcşkanlığına secılmesmden yana olduğunu ıma edıyor Lıbya lıden. ayrıca. Sovyetler'e Lıbya'da lımcn kolaylıkları tcnımadığını da ozell kle vurguluyor Ayfiı basın toplantısında, Kaddafı'nın Iran'dakı Amerikan dıplomatlarının rehın alınmasmı da Kinaması gozden kacmıyor Yukarıda sözu edılen ıkınci gorusü savunanlar, Kcddafı'nın bu basın taplantısı ıle FKO ye karşı takındığı tutumun aynı günlere denk gelmevnın bır raslantı olamayacağı kanısındalar RODEZYA'DA UMUTLAR 7 YIL SÜREN KANLI ÎÇ SAVAŞI SONA ERDİREN ATEŞKESTE Dış Habener Servisi Kara Afrıka'nın Gungyrae 7 yıidır suregelen ve yaklaşık 20 bın kl şının olumuro yo'açan bır ıçsa vaş sona erdı Geçt gımız hoîta Londra da sona eden ve 14 hcftadır devam eden Rodezya Konfcransı sonunda sıyah çogunlukla. beyaz azınlığın <ışb.rlıkcısı» ve geçen nısai a/ın da Başbakailık ko'tuguna olu ran Rahıp Abel Muzorevva In g.ltere'nın gozstmınce anlaşmaya vardılar Ateş kes ın kabul edılmesıvle varılan cnlaşma 1S65den bu yana sılâhlı ve sılâhsız mucadele veren Z mbabvve • Rocezya nın yasal temsı'cısı Yurtseve< Cephe nın bır başansı sa>ılabılır 1964 te Başbakan olan ırKçı Beyaz lan Smıth ertesı yıl bılındığı gıbı tek tcraflı bagımsızlık ılân etmış lngıltere ıle baglarını koparmıştır UUedekı Beyaz nufusunun % 40 ı, 1935 ten sonra Zımbaovve Rsdezya'va gelmış ve Sıyahlar uzerındekı baskı, g derek ar tarak gunumuze dek gelm stır Şımdılerde Sıyah nufus Beyaziardan 20 kat fazladır. SMITH REJIMİ Iktıdara gei r gelmez Sıyahlara hıcbır sıyasal hak tanıma yan lan Smıth çeşıtlı ulkeler ta rafındcm kınanmcya başlamış ve ekoncmık ambargolara hedef olmaya başlamıştır 1965 te lngıltere. ABD başto olmak üzere bırçok ulke Rodezya ya karşı tıcaret ambargosu uygulanmasını kararlaştırmışlardır 1968 yılında da BM Guven lık Konseyı oynı yolda bır karar almıştır Irkçı Smıth, 1970 yılında bır Anayasa değışıklıği Margaret Thatcher hükumetı içm bır başarı olarak görülen anlaşmanın gerçeklesmesmde, İn gıltare Dışışlerı Bakanı Lord Carrıngton onemlı rol oynadı yapmış ve Cumhurıyet ılân etnvştir Smıth bclece sı/ahlcrın da porlansntoda tsmsıi edılmslerım sağlamıştır Ne var kı sıyahlar hıc bır zaman ha* larını kullanatıamış daha dog rusu ırkçı bır repmın kurbanlarından başka bırşe/ olamamış lardır ZAFU VE ZANU Zımbabvve'nın yasal ve tek temsılcısı olan sıyahların haklı mucadelesı ıse Afrıka Ulusal Eırlığı. ZANU ve Afrıkö HaİK Bırlığı ZAPU tarafından yuru tu'mektedır ZAPU ZANU'ya kı yasla daha ılımlı tutum yanlısı ar IÇ SAVAŞ BAŞLIYOR Ztmbabvve halkının sıyasal haklarını elde etme amacını gu den sılâhlı mucadele 1972 yılında başlamıştır Yurtsever Cep Rodezya'da ırkcı yonetım'm guvenlık kuvvetlerı ta rafından oldurulen sıyah gerıllalar: 7 yıllık iç savaş, 20 bın ölu. he önderlığınde yurütülen mucadele yavcş yavpş, ulkeyc 100 yıldan fazla egemen clan beyaz azınlığın ıkîıdar koltuğu nu sallcmaya başlamıştır Irkcı Beyaz azınlığın lıden Başbakan lan Smıth. ülkede gıderek artan huzursuzlugu gı dermek ıcın çeşıîlı yollara bas vurmuş Sıyah coğunluğun ıs teklerını ya da ıktıdarın coğun luğa devrını engellemeye colış mış ancak bu cabalarında ye terınce «başarılı» o cmamıştır Artan huzursuzlukla bırlıkte ırkçı reıimın askerı bırlıklen, Zambıa ve Mozambık'tekı Yurt sever Cephe gerılla uslerıne su reklı saldırılar duzenlemış, kampları bombalayıp kadın, co cuk demeden bınlerce kışıyı oldurmekten gerı kalmamıştır Ne var kı dırenışın surmesı Başba kan Smıth'ı gecen nısan ayında secımlere gıdılme kararına uymaya zorlamıştır Secımler sonunda Sı/ah rahıp Abel Muzorevva Başbakan olmuştur B J arada sec tılere h le karıştırıldığı soylentılerı yaygınlaşmış, Yurtsever Cepne tarafından ıktıdarın yıne ı r kçı Beyaz azınlıkta kaldığı one suruınuştur Bu nsdenle Yu"isev9r Cephe gerıllaıarı yenı yonetımı tanımadıkiarmı acıklamışlardır Cephe lıderlennden. ılımlı Josh na Nkomo ıle daha sert bır cızglde olan Robert Mugabe, Muzorevva nın ışb rllkci yonetımını Rı^OBıya ete^Tirmeyi sördürmuş lerdr THATCHER PLANI Ateşkesın ımzalanmasında onemlı bır rol oynayan rrgılte re Başbakanı Margaret Thatcher Rodezya soruiunun çoza mu ıcın b r Konferans onermış ve ülkede yenıden seçımlere gıdılmesım savunmuştur. Başbakan Muzorevva plona «ko rriinızm» korkusuyla karşı çıkmış Nlorro ıse planı kabul ettıklerını ve Londra da yapılması ongorUen konferansa kaîılacaklarını açıklamış, anca< yonetımın Sıyahlar tarafından tam anlamıyla temsıl ed 'mesını öngoren mekanıznna gercekleşınceye dek cerıllaların sı'âh larını ındırmeyeceklerını belırtmıştır. LONDRA KONFERANSI Londra Konferansı 10 eylül' de Ingıltere'nın gözetımınde, Yurtsever Cephe lıderlerı N'<omo ve Mugabe ıle bırlıkte Muzorevva'nın katılmasıyla başlamıştır Yurtsever Cephe lıderlerı Konferons boyunca, Anayasa taslağında Zımbabvve'dekı beyazların ıktıdar dışı bırakılmasını ıstemışlerdır. Sıyah halka karşı suc ışiemış Beyaz yonetım yetkılılerının mahkeme kar şısına cıkarılmaları gerektığını savunan Cephe lıderlerı, hükumetın ıstıfası secımlere dek geçıcı bır hukumet kurulması ve ordunun dağıtılması konusunda dırenmışlerdır Taraf'arın arasını bulmaya çalışan ve anlaşmaya varılmasında buyük pay sahıbı olan lngıltere Dışışlerı Bakam Lord Carrıngton ıse once Anayasal sorunların cözulmesını ve bundan sonra hukümet ve ordu konularının ele alınmasmı onermıştır Londra Konferansında alınan bır karar uyarınca ıse Zımbabvve Rodezya yasama ve yurutme yetkılerı lngıltere' ye devredılmıştır Alınan karar dan sonra VVınston Churchıll'ın damadı Lord SoaTies Rodezya' ya Genel Valı olarak atanmıştır Gecen hafta Londra'da üc ta rafın da anlaşmasıyla sonuclanan Konferans'da kuşkusuz Sıyahlar, ırkcı reıımden daha fazla kazanımlar elde etmıslerdır. Komşu ülkelerdekı uslerde barınabıten Sıyahlar bundan böyle kendı topraklarındakı yer leşım bolgelerınde yaşayabıleceklerdır Ayrıca 1965'ten berı ülkeye ceşıtlı ulkelerce uygulanan ekonomık ambargoların yuku azınlık tarafından Sıyah coğunluğa bındırılm ştı Geçen haftakı ateşkes anlaşmasının ardından Ing Itere bu ulkeye uyguladığ, ekonomık ambargoyu kaldrmıstır Afrıka ulkelerının karsı çıkmalorına karşın daha sonra ABD Federal Almanya ve 'svıçrs AteşKes anlaşması yedi temel madde içeriyor 20 bin kişlnın ölümüne yolocon ic savoşı sona erdlren ateşkes anlaşması bellı başlı şu maddelerı ıçermektedır lngıltere her bın Yurtsever Cephe uyesı ıçın bir yerleşım bolgesı acmayı kabul etmıştır Böylece sıyahlar, ya arandıkları, ya da sürgunde oldukları ıcın gıremedıklerı ulkelenne doneceklerdır Taraflar, bugunden başlayarak y l sonunda acıklanmosı beklenen «Bogımsızlık Günu»ne ve daha sonra da gelec&k şubat ayında yapılacağı sonılan genel seciTilere dek IngıNz Genel Valı Lord Soames'ln yonetıcı'ığını kabul etrnektedırler Genel secımler sonucunda olusacok 100 üry©H parlaırsntoda be\az ozınlık. sıvahlarm %20'sı kadar sandalyeve sahıp olacaktır Taaflar ateş kes hükumlerıne kesınlikle uyacaklannı yukumlenmektedır'er Seçım kampanyası tumuyle barışçı bıçımd e yurütü lecek ve seçımlerde fherkese bır oy> ılkesı uyguianacaktır Secım sonuclan taraflarca kabul edilecektır SecımVre kotılaccK psrtıler, zaman yıtırmeden ka^ıtlannı ycptıracaklordır (Yurtsever Cephe secımlare tek bır partı olarak katılacagını acıklamıştır.) Hastane Kapılarında ağlık sorunlarımız da Nas reddın Hoca nın torunları oldugumuzu kanıtlıyor bır kez daha Un var, şeker var, yağ var, heiva yapıp yıyemıyoruz Bugune kadar hastane kapılarından donen, gerektığı gıbj korunup tedavısı yapılomayan hastaya soylenen «dok tor azlığı»dır Oysa rakamlar bu sozlerın boş olduğunu ortaya koyuyor. Ulkemızde ye terlı sayıda, hctta fazlasıyla doktor vardır Ancak fcunlar olabıldıaınce elverışsız bır şekılde dagıldıklarında' «bolluk ıcınde yokluk ceker* duruma gelmışızdır Röportaj: Yalçın PEKŞEN S Üç büyük kent Yapılan Istatıstıklere göre nüfusu 100 000'ın ustunde o lan yerleş m merkezîennde 600 kışıye 1 hekım duşerken nufusu 10 000 ın altında olan yerlerde 23 000 kışıye bır hekım düşmektedır Buna karşılık hekımlerın % 7O'ı üc buyuk kentte (Istanbul, Ankara Izmır) toplanmıştır Boylece üç buyuk kentte hasta başına düşen hekım sayısı en gelışmış ülkelerdekı scyıyı bıle aş maktadır. Orneğin ABD'de hekım başına 600700 kışı düşerken. Ankara da bu sayı 650 do laylarında kalmaktadır T,urkıye ortalaması ıse 2000 kışıye bır hekımdır. Oysa dengelı bir dağıtımla elde bulunan hekım sayısının hasta sayısı açısından son derece doyurucu olduğu belırtıl mektedır Dünya Sağlık Orgütünün saptamalarına göre nor mal bır toplumda her 100 kışıden bırı (bır günde) doktora başvurmaktadır Buna göre ılk basamak hızmetlerı ıcın gunde ortaloma 40 polıklınık (ayak to tedavı) esas alınırsa. 4000 kışıye 1 pratısyen gerekır ve tüm ülkede 10 000 pratısyene gereksm m vardır. Sosyalleştı rılmış eğıtım bölgelerı verılerıne gore, ılk basamak hekımıne başvuran hastaların en cok % 5'ının hastaneye veya uzmana göndsrılmesı gerekmektedır. Buna gore ulkemızde hastaneye gıtme gereksınımı duyan günlük hasta sayısı 20 000 cıvarındadır Bu ıse gün de 5 hasta görmek koşulu ıle 4000 uzman hekım gerektırmektedır Toplam 14 000 hekım yapar bu Oysa ulkemızde 1978 verılerıne göre 26. 577 hekim voTdır Şu halde sorun doktor sayısının azlığı değıl sağlık polıtıkosı olmaması sonucu dengesiz dağılım ve gerektıgınden fazlo uzmanlaşmadır. Almanya Mektubu Uç büyuk kentte hastane yatak'arı bos beklerken, diğer kentlerde hastalar yatak bulamıyorlar Bunun nedeni yorvlış sağlık politikamızın bazı kentlerde plan hedeflerını de aşması, bczı kentlerde ıse plan hedeflennın çok altında kalmasıdır. (Fotoğraf: Yener Oruç) Başbakan Schmidt'i parti içi muhaiefet düşündürüyor Feridun YÜCEDİNÇ FRANKFURT Federal Almanya'da önumuzdekı yıl yapılacak olan Parlamento seeımlerı ıcın partıler hazırlıkarını yoğunlaştırmaktadırlar Muhalefetm adayı, Hırıstıyan Demokrat Franz Josef Strauss, son olarak Nasyonal SosyalısÜer ıls Sosyalıstlerın aynı dunya görüşune sahıp olduklarını ılerı surmuştur Bu acıklaması ıle FJ. Strauss kırdığı potlara bır yenısını eklerken, karşıtı olan şımdıkı Başbakan Helmut Schmıdt partı ıcı dısıplını sağlamak ıcın uğrası vermektedır Sosyal Demokrat ve Lıberallerın olusturduğu ışbaşındakı hükumetın, gıderek tehlıkelı boyutlara ulaşan cevre kırlenmesıne karşı gösterdığı vurdum duymazlık muhaiefet partılerınden cok, ıktıdar partılerının polıtıkacıîarından tepkı gormektedır Başbakan Schmıdt ın Sosyal Demokrat Partısı ıcınde oluşan çevre sağ'ığı taraftarı bu grup destek ve onem kazanmaktadır Partı ıcı cevre saglığı tartısmaları, atom enenısı konusunda duğümlenmış durumdadır Schmidt'i «Atom Başbakan» olarak n.tele/en muhalefet grubu. hükumetın radycaktıf ortıkiar sorunu çozumlenene dek atom reaktorlerı kj'maktan vazgecmesını ıstemektedır Partı Yonetım Kurulunun son olarak hazırladığı ve atom enerıısınden vazgeç iemr,eceğını belırten enerıı programı son anda sağıancn bır coğunluk ıle kabul edılmıştır Schmıdfın partı ıçındekı durumunu sarsan bır konuda ızledıgı psrsone1 polıtıkasıdır Yıllcrca suren bır sabırla kendısıne yakın ve partının sağ kanadırdan gelen polıtıkacılara üsî duzeyde gorev veren Schmıdt. sol kanadı karsısına almıştır Partının kadn ''olla r ı da Schmıdtın uyguladığı personel polmkasından hoşnut değıllerdır. Partı ıcınden sızon haberıere gore, sosyal demokratlar ılk planda önumuzdekı yıl muhaletetın Başbakan odayı Strauss'u yenılgıye uğratmak ıstemektsdırler Daha sonra sırada teknokrat Başbakan Schmıdt gelmektedır Gelecekte ıkı cephede bırden mjcadele vertıek zorunda olan Schmidt'i zor gunler beklemektedır. Üç büyük kentte nufüsa göre doktor sayısı, en gelişmiş ülkelerden fazla HEKİMLERİN %70't ÜÇ BÜYÜK KENTTE TOPLANMIŞ DURUMDA. ANKARA'DA 650 KİŞÎYE BİR DOKTOR DÜŞERKEN, ABD'DE 700 KIŞIYE BIR DOKTOR DÜŞÜYOR. BUNA KARŞILIK 23.000 KİŞIYE BİR DOKTOR DÜŞEN BÖLGELERÎMİZ VAR. Yatınmmı, tüketim mi? neden olmuştur. % 7O9'u üc büyük kentte top lanmış bulunmaktadır Buna karşılik doğu ıllerımızden 19' unda yalnızca 808 hekım vardır. Kargaşa Doktorlarımıza göre sağlık düzenımız ve polıtıkasında egemen olan tek unsur kargaşadır Sağlıkla ılgılı olarak çtkarılan 45 nızamname. 106 ta lıma!name ve yüzlerce tamım vardır. Bırbırlerı ıle celışen bır cok madde ıceren bu mevzuat" ın ıçınden cıkmak olanaksız gıbı gorünmektedır Olkemızde koruyucu hızmet lerle, tedavı hızmetlennın ayrı ayn elo alınması gıderek koru yucu hızmetler aleyhıne. tedavı kurumlarına daha cok ağtrlık verılmesı sonucunu doğurmuştur. Bunun dogal bır sonucu yucu hızmetler aleyhıne, tedavı kurumları açıimış. hatta bu ko nuda plan hedeflerı bıle aşıimıştır. Bu olumlu bır gelişme gıbı görülmektedır. Oysa bu durum ıller arasındaki dengesızlığın gıderek daha da arta rak sürmesıne yol açmış ve belırlı nufus gruplarına Türkıve ortalamasının üstünde bır tfuzeyde hızmet verılmesi so nucunu doğurmuştur. Mevcut yataklann ıller arasındakı dağılımına bakıldığında bu durum belırgın bır şekıl de gorulur Orneğin üc büyük kent ortalamasına göre 177 kışıye bır yatak duşerken, seCilmış 9 doğu ılınde ortalama 1244 kışıye bır yatak düşmek tedır. Oysa ulkemızde 400 kışıye bır yatak hedeflenmıştır Buna gore Istanbul da hedeflenenden kışı başına 2 8 kez daha fazla yatak varken. Gümüşhanede 4 2 kez daha az yatak düşmektedır. Dığer bır anlatımla Istanbul ıle Gümüşhane arasmda yatak başına duşen kışı sayısı bakımından yaklaşık 10 mıslı bir fark var dır. Uc büyük kentte ıse 9 doğu ılıne göre yaklaşık 8 kez daha fazla yatak vardır. Yatak sayısı bakımından bır sorunumuz yokmuş gıbı görunmesıne karşılık yataklam da bu dengesiz dağılımı sorunlar yaratmaktadır Bir cok yerde halk boş yere yatak beklerken bazı yerlerde boş yataklar odaları doldurmaktodır Bu yüzden yatak kul lanma oranı % 53 cıvarında gercekleşmektedır. Personeı ve sağlık hizmet erınin üc büyük kentte toplan Uzmaniann dnrumu Hekimler arasmda aşın bır uzmanlaşma eğılımı görülmektedır. Pratısyen hekımlığı çekıcı kılan önlemlerın olmaması nedeni ıle bu eğılım gıttıkce artmaktadır 1975 yılında 20 868 tıekımden 12 394'u uzman, 8.474'ü ıse pratısyendır Ayrıca pratısyenlerın büyuk bir kısmını ise «ıhtısas» yapmakta olan asıstanlar oluşturmakta ve pratısyenlerın de masına karşılık acaba bu kentlerde sağlık hızmetleri yeterlı mıdır' Bu konuda 19*4 rrart ayında Ankara'da yapı!mış bır araştırma «yetersız» ol duğunu ortaya çıkarmıştır. Ankora'da yaşayan halkın her yıl 828 OOO'ı hastalanmal'tadır Bu hastalardan 243fiuO'ı hastalanmasına karşın, herhcngi bır fabbı bokımdan vararlanomamaktadır Hskırre göturülmeyen bu hastalardn 50 000 ı paraları olmadığı ıcın tıbbi bakımdan yararlaamad'k lonnı söylemışlerdır. Oysı vukarda da belırttığımız gıbı An kara'da 650 kışıye bır hekım dC'şmekte ve bu sayı gel ŞTIIŞ ülkelerı bıle gerıde bırakmcktadır Bunun başlıca nedeni kışı sağiığının da pazar ekonomısıne ve arz talep kurallartna bağlanmıs olmasıdır. H'z meti satın alma gücü olonlar hızmetten yararlanmakta, gücü olmayan genış kesımle* ıse ya sınırlı bır yarar sağlamakta ya da tümüyle yoksun ka'maK tadırlar. Sağlık konusunda herkss tır şey duşünmuş ve bır çok yon îem bulmuş olabılır Ancak bunlarm belırlı bır sağlık r>clı tıkası ıcınde bırleşmemiş oluşu, bugunku kargaşaya ve bo! luk icmde yokluk cekmemue Çağdaş ekonomıstler sa^lık harcamalarının tüketim değıl onemlı bır yatırım olduğJ nu kabul etrnektedırler Örneğln 1954 yılında bır sağlık eko nomıstının ABD'de yaptığı cır çalışmaya gore bır kışıye hayat boyu yapılon 92 270 dolarlık harcamaya karşılık, kışının ortalama yaptığı uret'm 110 000 dolardır Yanı 100 dolarlık bır yatırıma karşılık elde edılen artı değer 19 dolaıdır. Oyleyse kışının olmesı ya da üretımden uzaklaşmnsı onemli bır anapara kaybıdır Bu nedenle kışılerın sağlık düzeylerı yükseltılerek, bu kayıp en aza ındırılmelıdır Aynı şekılde Ankara'da yapılan bır aroştırmaya göre hastalanma lardan dolayı yıllık ış gücu kaybı 1 148 000 ışgununü bulmaktadır Bu ıse günluk uretimi 100 TL. varsayarak, yıldo en az 150 mılyon TL'lık bır uretım kaybı demektır. Son yıllarda kutlanan 14 martlarda llerıcı dektorlar bu gerçeklerın altlarını kesınlıkle çızmektedırler Koruyucu hekımlığın ön plana alınması ıcın çırpınmaktadırlar. Ancak Dr Erdal Atabek'ın dedığı gıbı şu üclü çıkmazı bır turlü değıştırememektedırler Ulkemız de thasta olunur. doktora gıd lır, ılâc alınır ı Oysa doktora gıtme ve ılâc alma olaylarını ortodan kaldıracak bır başka önlem vardır ki, onun d a adı ckoruyucu hekimlik»tır. ABD'DE ENFLASYON, 1946 YIÜNDAN BERİ EN YÜKSEK DÜZEYİNE ULAŞTI k a s ı m VVASHINGTON, (ANKA) Birleşık Amerıka'da tu tuket.c, fiyatla. °V' ıcerısınde yuzde 1 oranında yukselmıştır Amerıkan Ca ıs """ Bakanlığı'nın yaptığı tahmınlere gore, kasım ayındakı artış .'e "<\ aralık ayında beklenen fıyat artışları sonucu 1979 yv lı |l Il n l,t t . .. ,.... „ Maıa l I tnn h ı v ı %İI~,TWA 13 t'« .,..ı , ... ^ . * enflasyon hızı yüzde 13 Ve yukselocektır Bu oradanda bır enflosv r 1 9 4 6 ^'^ yılından bu yana ABD de gorırien en yuksek enflasyon hızıdır. YARIN: Tıp Eğitimi Kasım ayındaki % 1'hk tüketıcı fıyatları artışı, özellıkle yüzde 1 f ında üd oranında artan ınşaat mal'yetlerı ve yüzde' f,4oranmda'ar'tanUüla's maPyetler. w u ur u tırma fıyatlarmdan tırmn (ıı/niı n r, n w n n ıkaynaklanmıştır. ı.ı ' n uıaş ABD'de petrol ürunlerı fıyatları da sürekli bır artış eğılımı ıçcı sındedır. Uzmanlar, araliı< oyında en fazla bu urünlerın fıyatında ar tış beklendığını kavdetmekteaırler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle