Katalog

ONİKÎ CUMRUK1YET 14 AltALIK 1979 Otakçılar Lisesi olayları kmandı TAKÇILAR Ticaret Lisesi. tise ve ortaokulunda 7 aralık cuma günü meydana gelen olaylar kınanmıştır. Olaylar hakkmda bügi veren öğrenci aileleri. iki kişinin içeriye bildiri sokmak istemesi. bunlann okul yönetimi tarafından sıkıyönetime büdirilmeleri ile başhyan gelişmelerj özetle şöyle anlatmışlardır: «Bir grup öğrenci arkadaşlannı savunmak amacı ile kapılan kapatıp direnişe geçmişlerdlr. Daha sonra güvenlik kuvvetlen içeri girmi$, sınıflardan boy sırasma bakılarak 30'u kız 143 öğrenci gözaltına alıamışbr. Bu çocuklann. bahçede bulunan bir silahın sahibi saptanıncaya kadar göz altında tutulacaklan b'ldirilmiştir. Çocuklar içerde ve aileleri Davutpaşa Kışlası kapısmda perişan durumdadırlar. İşkence söylentileri de yaygındır. Herhalde öğrencilerin anarşiden uzak tutulmasınıo yöntemi bu olmasa gerek...» O Öğrenci temsilcilik secimleri yapılamıyor M ÖĞRETİM lllflllllllll Şükran KETEN'Cf ÜSYM SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ ÇARPIK EĞİTİMİ SERGİLİYOR NIVERSIT£.LEKARASİ Ogrencı Seçme ve Yerleştirme Merkezi yuksek öğrenime giriş koşuilan ile ilgıli bır dızi araştırmayı tamamlayarak kitaplar halinde yayınlamıştır. «Yuksek Oğrenıme Geçışte Fırsat Eşıthği», «Sınava Katılan Adaylarm Sosyal Ekonomik ve Eğıhmsel Niteliklen Uzerine Inceieme», «Tercıhler Uzerine Araştırma» konulu kitaplar STitim sıstemimızin çarpık iuzenini, yuksek oğrenıme ginşe yansımalarını, acı bir biçımde bır k.?z daha sergılemektedır. ÜSYM"nin uzun 7 <ndır beklenen bu değerlendirmelennı .laklarıımz elverdığınce özet olarak sunmaja. çalışacağız... Smav sonuçları, bölgeler ve okullararası koşullar dengesizliğini çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Sınava giren öğrencilerin, mezun olanlanndan bir yuksek ögrenim kurumuna yeri'ştirilebılenler Martnara Bölgesi için *< "• > ıken. bu oran Dogu Anadolu Bölgesı "İçln %0 071'e düşmektedir. Sosyoekonomik düzenin farklılıkları aynı biçimde bir ilin okullarma yansımaktadır. Ankara Bahçelievler Iisesinden yuksek öğrenime girebilenler %0.720 iken, Abidin Paşa Lisesinden girebilenler %0 083'e düşmektedir. Bir yuksek ögrenim kurumunda okumakta iken, yermden memnun olmadığı için yeniden sınava girenler, bir başka tur ayncalığı yaratmaktadırlar. 1977 USS'ye gıren toplam 344.131 adaydan 57.245'i bir yuksek öğretım kurumunda okumakta iken tekrar sınava girmişlerdir. Bu sayı sınava girenlerin %16.6'sını oluştunnaktadır. Bır yuksek öğretim kurumunda okumakta iken tekrar bir yuksek ögrenim kurumuna yerleşen öğrenciler, tüm yerleşenlerin %21.4'lük bir bölümünu oluşturmaktadırlar. Böylece yuksek öğretim kurumlan kontenjanlannın l/5'inden fazlası daha önce yerleşmiş adaylar tarafmdan kapatılmaktadır. Orta öğretim kurumlarının son sınıfmda iken sınava girenlerm %10 9'unun bır yuksek oğrenım kurumuna girmesine karşın, akademı, universite ve yuksek okullarda okumakta iken yeniden smava girenlerin %27.1'i ikinci kez bır yuksek ögrenim kurumuna yerleştirilmektedir. Yüksek ögrenim kurumlannda okuyan adayiarın yeniden bır yuksek ögrenim kurumuna yerleştirilmektedir. Yuksek öğrerum kurumlannda okuyan adaylann yeniden bır yuksek öğrenım kurumuna yerleşme olasılıklan dığer adayiara göre çok yuksek olmaktadır. Okunmakta olan yuksek ögrenim kurumu, yeni STANBUL Ûnlversltesı Senatosu 12 kasım torlhinde aldığı bir karorla, öğrenci temsilcılığ! secımlerinln (mevcut şortlar) ve (Sıkryönetim vasakları) oçısından yopılamryacağıni bildirmiştir. I 0 Senatonun bu karannın gölünc ve tutarsız kanrtlara dayanılarak altndığını savıınan öğrenciler, 1750 sayıh Ünlvsrsiler Yasasımn 58 maddesinln öğrenci temsilciliğl seçlmlnl yapmc çörevfnl fokülteler kunjllarıno verdiğlnl vuraulayarak. bu görevln sudan genekcelerle savsaklanamıyacağını belirtmektedirler. öğrencller Sıkıyönetimin sectmler! yasaklıyan bir karannın olmadığını belirtirlerken, oksine Cerrchpaşa Tıp Fakültesinln bir başvurusu uzerine Sıkıyönetim Komutanlığının 18/1/979 tarlh ve 7130 190 79 savılı cevabl yazısında öğrenci temsllctliği seçlmlerinln yapılab.ieceğ'min büdirildiğlni hatıriatmaktadırlar. Bu koşullarda Senatonun (sıkıyönet!m yasaklan) gerekceslne doyanarak öğrencl temstlclliğl seclminl yaptırmamasıntn, <sub|ektlf nlyetlerl,> yasalon çığnemek pahasına, ortaya koyduğunu söyleyen öğrenciler, Senatonun antldemokratlk ve yasal olmıyan bu uygulamasından vazgeçmesinl Istemişlerdir öğrencl temsilciliğl seçlmini yopttrma doğrultusunda savaşımlannı sürdüreceklerfnl bellrten öğrenciler Onlversite Senatosunu. yasa gereğlni yerlne getirmeye cağınrlarken, gectiğimiz yıllardo da ceşitll gerekçelerle öğrencl temsilciliğl secimlerinln yaptırılmadığını hatırlatmışlar, Ünıversite yönetlmlnin öğrencilenn böylesi kısıtlı bir demokratik hakkına dahl katlanamadıklarmı söylemişlerdir. İran devrimi eğitimi etkiliyor ran aevrın.nın ülkenln eğitim s'stsmlnde denn .zler bıraktığı beiırtılmekted r Mıadie East» adtı ayi'k b ' derg . İran devrım nın ılk ve orto uğretım duzeyindekl İrann çocuklar ve gencler uzerınde yo 'attığı etkı'erı ınceleyen bır yazıyı «Devrımn Cocukları» başlnş altında yayınlamıştır. Şah'a karş' goster.'erin bcşlodığı sıralarda 6 yaşınoa cna okuluna gıden Pervın adında 7 yaşındakı bır k ı ; cccu^ju okulunu ve olayları şoyle orHatmış.. «Başlangıcto ne olduğunu pek bılmıyorduk Ami sevrredığımiz bıri oiursa ona (Şah) âıyorauk Şımdı hepirnız Imam'ı sevıyoruz. Bırısı ono ı<omunıst diyor. Kendisine komünıst dıyen bır başkası ise ona karşı. Ger» de coğumuz Imam'a birlikteylz. Devrlmden ber! kızlar bir grup, erkekler İ I Anaokulu açılması isteniyor Çengelköy İlkokulu Yardım Derneği, ilkokula bağlı ana sınıfm açılması için Milli Eğitim yetkililerinden Ugi beklediklerini açıklanuşbr. Derneğin bu konudaki yazılı başvurusunda bir özel kuruluşun yardımı olarak ana sınıf için çok guzel bir binanın ınşası tamamlanmış olarak bekletildiği vurgulanmakta, özetle şöyle denilmektedir: «Büyük bir eğitim sorununu çözecek olan anaokulunun açılışının gerçekleşemeraesı. araç ve malzemenin olmayışı yanında, halen öğretmen atanmamasındandır. Genellikle dar gelirli bürokratlann oturduğu yö remizde, ana sınıf gereksinmesi daha da fazladır. Çocuklann Devlet jçüvencesindeki bir yuvada, bilgili \a güvenceli ellerde bulunması, aileleri sadece mutlu etraiyecek, iş verünlerini de artıracaktır.» bır grup olarak oynuyoruz. İkl takıma ayrıi.yoruz. Kotü tarat AmerıKa ısmıni aliyor. İyı taraf Fıhstın adını. Erkekler bızı Amerıka oimaya zorladıklarında onlora Şah'ın erkek olduğunu, kendıierın'n Amenka olması gerekîığını söylüyoruz » Pervın daha sonra bırkaçının bır atoya gelerek sık sık bıloırıier nazırladıkıarını anîatıyor. Taıegan hoyatta ıken bır kez okuiu'i bahçesınde yüruyuş duzenlemışıer. «Humevni önderdır ama Taıegam bıze daha cok şev cnlatıyor» dıye çcsten ycpmış!ar B," basl'a cocuk hamıt oğretmen.erınden yaKinıyor Şoh donernırtdekı ılışk' bicımini SL,rdurmek tstedıklerını soylüyor cBunda pek başorı kazanamadılar Devrımdsn sonra herşsy dsho serbest Ûgretmenienmizle acıkço sıyaseı konuşabılıyoruz Bozar gösterııere katılrromıza ızın vermıyorlar. C zaman duvardan atiıyarak okulaan kacı/or. gösterlere kctılıvoruz.» dıy9 anlatım;nı swdürüyor. İran devrımının yorattığı cocuk gerçeğı korşısında iron Mıllı Eğıtim Bakanlığı, yeni bır eğ.t m sısierni getırmek amacıyio, bır ılköğretım prcjesı hazırlamış Proıe cocuklara karşı 'Zlenecek yeni yöntem'erı ıçerıyor. Proıenın çocukiarın cok sevdığı »Devrımın cocuklarını durduramazsınız» aaiı cocuk morşıntia snıge'onen, bır karokteri yaşotmaya calışacagı vurguıanıyor.. den sınava girmek için bir basama'k oîaralî kullanılırken, yuksek ögrenim kuruînJarmm ileri sınıflannda meydana gelen öğrenci azalması ve tekrar yerleşen adaylann boşa barcanmış yıllan ve masraflan önemli kayjplar olmaktadır Sosyoekonomik etmenler yetenek ve başannın dışmda, USS puanlannda %30 kadar bir etkileme yapabilntîektedir. ÜSS'ye katılan adaylann ailelennin büyuklugü ile başan oranlan arasında bir ilJşki olduğu saptanmıştır 1977 yıiı için genel başan oranı ağırlıklı puana gore ortalama 344.250 iken, 13 nüfuslu aiİPİenn çocuklannın puan ortalaması 349.445, 4 nüTuslu ailele (DONYADA EKONOMİ VE TİCARET ÛNYA para kredl plyosalannda gözlenen kaygılar ABD • İran ekonomık savaşının tırmanışı lcinde daha da yoğunlaşmıştır. ABD'nin ve kimi ABD bankalanmn İran devletinin mal ve para vorlıklarını dondurma kararı, ellerlnde büyük fonlar birıken petrol dışsatımcısı ülkelerin ABO • Batı bankalarına olan güvenını sarsarken; Iran'ın bu karar karşısında borçlannı ödeyemez duruma düşmesl ya da düşürülmesi de Batılı bankerlerin kaygılarını artırmıştır. Bu gelişmelerin ışığında 197476 fbirinci petrol bunalımısnın atlotılmasında en önemli rolü oynamış olon Batı bankalanmn ve bu bankaların egemeniığındeki Avrupa Para Pıyasalorı (tEuromarketler>)ın rolunün gıderek sınırlandırılması, buna kar şıîık Uluslararası Para Fonu (IMF)'y© bu alanda yeni ve önemli işlevler yüklenmesı önerilmektedir. cEuromarketlerain 650 milyar dolarlık bir net hacme ulaşmasını kaygıyla karşılayan ve bu olguyu Batı'daki enflasyonun nedenleri arasında sayan kimi merkez bankacılannın da bu önerilori destekledıkleri anlaşılmaktadır. Osman ULAGAY OPEC fonlarını IMF'nin yönlendirmesi öneriliyor D dolara tırmanacak olan petrolsüz cgeüşmekt* olan» ülkelerin bu acıkları finanse edilmiş olacak ve bu Sureç icinde söz konusu ekonomılerın IMF denetlmi altına alınması gercekleşebılecektır. Bu sonuncu ctaşıın kacmılmaz sonucu ise, büyük umutlarla bol keseden borçlanan ve şimdi yalnızca eski borclarının faız ve ana para 6demelenni gercekleştırmek lcın yeniden milyarlarca dolar borçlanmak zorunda olan Brezılya, Filipinler, Zaire ve Türkiye gıbi ülkelerin cok daha kesın biçimde IMF denetımine girmeleri olacaktır. Bundan, bu yıl 35 mılyarı tgelışmekte olan» ülkelere olmak uzere toplam 80 milyar dolar dolayında kredi yönlendıreceği hesaplanan tEuromarketlenln bir anda devre dışı kalacağı sonucu kuşkusuz çıkartılamaz. Batılı bankerlere güven veren ülkeler, bıraz daha yuksek faizlene ve kısalan vadelerle bu piyasalardan yararlanmak olanağını gene bulocaklardır. Ancak unutulmaması gereken nokta, Batılı bankerlere en az güven veren ülkelerin aynı zamanda IMF'nin en «sart reçete» yazacağı ülkeler olduğudur. rin çocuklannın puan ortalaması 360.129, 5 nufuslu ailelenn çocuklannm C53.509, 6 nüfuslulann 334.468dır. 45 kişıden oluşan orta üuyuklükteki a.le cocuklan ciahn başarılı olurken, 6 ve daha kalabalık aıle cocukları en Daşansız grubu oluşturmaktadır Oğrencinın başarısı ile ailenın eğitim Jüzeyı arasında çok buyük bır bağ görulmektedır Bu ayınm daha sınava gırışte gorulms^'trd'' Okuryazar olmayan annenin TorlcijO nufusu ıçındekı oran' ^ To rken. USS'ye katılan çocuklann anneîer; arjsrı.ia bu oran %3S64'e d ı^mektedır Buna karşın lise raezunu anne oran; genel n:fus iç;nde c161 iken, UbS'ye katıian çocuklam annelen «rasında %3165e çıkmakta < ü'"ek cirjl rnezunları genel nüfus ıcnde '"033 iken ÜSS'ye katılan çocuklar annelen urasında ^0 79 olmaktadır Scnuç olnrak okuyan annebabalann cocukları daha buyük oranda USS'ye katılmaktadır Baba ve annenin eğitim duzeyi yukseldikçe ögrencinın USS başansj da yükseknektedr. Anne vo babanın lıse ve yüksek ögrenim mezunu oldugu öğrenciler grubu genel ortalamanın üstünde puan tuttururUrken, okuryazar olmayan annBbabalann çocuklannın puan orîalaması, genel ortalamanın çok altında kalmışt:r Babanın eKonorık durunıı, oa gırış sınavlarında gsrek katılabilme gerekss bascrı açısından önemli rol oynamaktcdır. 7 r ' n uğroşanlar TCrkıye nüfusu ıc.nde yuzde 5^ prv ahrken, giriş sınavlarına katılan öğrenci aus ^n arasında yuzd9 25.7'ye düşmektedir. Ticaret ve h,zP9t sektörunda çalışonlar ıçın ıse gelısme tersıne .:r Ticoretle uğraşorların genel nufus ıcindeki payı yüzde 8 6 ıken, gırış sınaviarıno katılabilen çocuklann babalcn arasmda yüzde 11 6'ya cıkmakta. aynı şeKnde genei nufus ıc.'nde yüzde 12 4 o'an hizmet sektoründe çalışanlar ÜÜS'ye gıren öğrenci aılelerı arasında yuzd? 25'e yukselmektedır. Nüfus içınde yuzde 1.19 olan ışverenler.n cocukları sınavlarda vüzde 6.79 oranına cıkarken, nüfus ıcmde yuzds 60 38 olan kendi hesabına colışanlar cocukları USS'ye katılanlarda yüzde 48.47 ye düsüyor. Sınavlarda başan ile baba mesleği ilışkislne gelınce sınavlara cğırlıklı ortalama puan 345 851 rken, işveren çocuklan ıçın ortalanfia puan 356.41'e çıkmakta, kendı hesabına çalışan a 3 cocuklarında puan crtalaması 335 662'ye düşmektedir. Babcları ılkokul eğıtmı gormuş tarırr;, inşaat, ulaşım sektorlerınden gelen adcyların sınavda da en aüşük başarıyı gösterdıkleri ortaya cıkmaktadır. Sonuc olarak kücük aılelerden gelen, yaşca kucuk olan ve anne ve boba eğitim, gelir duzeyi yuksek oıan adaylur ÜSS'de dcha başarılı olmaktadırlar. tadıriar. 'Eurokredi,, Piyasalarında Açılan Krediler (Ocak Ekim dönemi milyon dolar) 1977 1978 %37.7 %34.2 %20.1 % 7.4 % 0.6 %10C 26263 22,328 8,759 3,217 160 60,827 %43.3 %36.7 %14.4 % 5.3 % 03 %100 Sanayileşmlş ülkelere cGelışmekte olan» ülkelere OPEC ulkelerlne tM. Plânlı» ekonomilere Uluslararası kuruluşlara 12,278 11,116 6.52S 2,406 190 32,516 1979 19,001 30.001 11,598 7,220 275 68.165 %27.9 %44.1 %17.0 %10.5 % 0,4 %100 Bu tabloda da görüldüğü glbi ocak ekim dönemleri esos alındığında. tEurokredh pryasalarında sanayıleşmiş utkelerin payı giderek azalırken «gellşmekte olan» ülke lerle «merkezden plânlanan ekonomller» olarak tanımlanan Doğu Avrupa ülkelertnın paylarının önemli öıcüde arttığı görülmekted'r. Kimi bankerler sanayileşmiş ülkele'dekı kredl talebinln gerilediğl bir dönemde tgelişmekte olan» ülkelerlB tsosyolist» ülkelere acılan kredilerdeki artışa bel bağlarken daha muhafazakâr bankerlerle merkez bankacılan giderek rıskleri yükselen bu kredllerUtehlıkeli» saymcktadırlar. YENİ SORUNLAR «ikinci petrol bunalımı»nın başlangıç yılı olarak niteleyebıleceğımız 1979 yılında petrol fiyatlanndaki artışın %60 dolayında gercekleşeceği. önumüzdeki hafta yapılacak OPEC toplantısından sonra ortalama %20'lık bır zamla 1980'e gırıleceğı hesaplanmaktadır. Ayrıca OPEC'in yeni stratel'ısmde yalnızca fıyat artıslannı değıl cgerçek gelir artışları»nı hedef alacağı sanılmaktadır. Bu gercek artışın yılda %3 8'e sınırlandırılması halinde OPEC'ın yıilık fazlası 70 milyar dolara cıkacak. bu artişın %8 olması halinde ise yıilık fazla 96 milyar dolara erişecektir. Şimdi burada cbirind petrol bunaiımundan farklı olarak üc önemli sorun ortaya cıkmaktadır. Sıralarsak (1) Batı bankalarının rolünün sınırlandınlması halinde bu dev fonları kım tyenıden dolanıma» sokacaktır? (2) ABD bankacılık sıstemıne ve özallıkle ABD dolarına güveni sarsıian OPEC, başka hangl kanallara başvurabılecektir? (3) cEuromarketlemın etkinliğinin azalması halinde petrolsüz «gelişmekts olan» ülkelenn gıderek büyuyecek dış açıklarını kim finanse edecektir? ÇÖZÜM ÖNERİSf İran'ın Krupp ve D Babcock flrmalarındakl hisselerine el koyan Morgan Guarantee Bankası'nın bu sorulara karşı getirdiği öneri ilginçtir. Mor gan Guarantee, bırnci aşamada petrol dışsatımcısı ülkelerin örneğın S. Arabıstan'ın ABD dolan yerine güvendiöi bır pora bırimine, örneğın Alman markına dayalı tahvil alımına yönelmesini ve petrol dışsatımından sağladığı dolarian bu amacla kullanmasını; ikinci aşamada Alman Merkez Bankosı'nın bu dolarları ABD tahvillerine yatırmasını; ve ücüncü cşamada da bu dolarların IMF'nin emrine verılmesini önermektedir. Böylece IMF'ye yeni ve dev bır kaynak yaratılmış olacak ve bu ek kaynakların da yardımıyla tgelışmekte olan» ülkelerin büyüyen dış açıklarını fincnse etmek görevl büyük ölcüde IMFVıin elinde toplanmış olacaktır. BİR TAŞLA DÖRT KUŞ 1MF ve Dünya Bankası'nın yıtlık toplantılannda ABD Maliye Bakanı W. Müler'in IMF'nin güclendirilmesl yolundaki önerisıyle de tutarlı olan bu önerlnin bir tcşla bırkac kuş vurmayı amaçladığı açıktır. Birlncisi petrol dışsatımcısı ülkelenn eüerindekl fonlar yeniden dolanıma sokulmuş olacaktın Iklnclsl dolar üzerindeki baskılar denetim eltıno alınabllecektir: ucüncüsü tEuromarketler» }n tehllkell biçimde büyümesl önlenebilecektir; «iördüncusO dış ödemeler carl hesap acıkları bu yıl 45 milyar dolardan gelecek yıl on az 60 milyar Brezilya mucizesi=Enflasyon + Devalüasyon +52 milyar borç IREZİLYA hukümet yetkilıleri ctoze paro» buijmak icın kapı kapı dolaşırlarken ulkede 37 yıldon berı ilk kez tüm kambiyo işlemleri durdurulmuş ve bu kez bir cmaxl devalüasyona» gidılerek Cruzeıro'nun değerl %30 düşürülmustur. Yılbaşından berı yapılon bır dizl «minl devaiüasyon»un etkıleri de hesaba katıldığından Brezılya pcrasının değeri bır yıl icinde yaklaşık %50 değer yitirmlş olmaktadır. Bir zamanlar «muclze» diye adlandınlan Brezılya ekonomısinin bugün ICine düşmüş bulunduğü durum hiç de parlak değildir. Dış ticaret ve odemeler acığı giderek büyümekte, dış borçlar 52 milyar dolar gıbı dev bır rakama tırmanmakta, enflosyon oranı %75'lerde seyrederken büyüme hızı cok yavaşlamış bulunmaktadır. Tanmsal aianda gerekli atılımı yapmadan, girdiler ve pazar ccısından büyük ölcüde dışa bağımlı bır sanayi gelıştıren Brezılya şımdı dünya konjonktürünün de elverışsiz gelıştığl bir ortamda bunun ocısını çekmekte, ekonomimn dışmda bıraktığı 40 mtlyon köylüyü üretim seferberliğine yönlendırmenın yollarını aromaktadır. Ancak bunu bugüne dek engeüeyen sosyal ve siyasal yapı değışmiş değildir ve bu dönüşümün kolay olmayacoğı acıkt'r. Brezilya'da kamu kesiminin büyük ağırtık taşıdığı sanayıi kıskoca aıan başlıca darboğaz ise dov:z darboğazıdır. Sanayiın de katkısıyla Brezılya'nın dışsatım potansiyeli yılda 1415 mliyar dolara yaklaşmıştır. Ne vor kl Brezilya, 1979 fıyatlarıyla yalnızca petrole yılda 78 milyar dolar ödemek zorundadır. Toplamı 52 milyar dolara ulcşan dış borçlarınm faiz ve ana para tgerl ödemelerı» ise yılda 10 mılyor dolan bulmaktauır. Ülkeye yabancı sermaye girışi de eski hızını kaybetmiştir. Bu Koşullar altında Brezilya için tek çıkar yol yeniden borçlanmaktır ve Maliye Bakanıyla dığer yetkililer bu amacla Orta Doğu prenslerıyle Batı bankerlerınin kapısını calmaktadırlcr. Görünen odur ki bu gırişimler blr kez daha başarıya ulaşmış, Brezilya tEurokredi» piyasalarından sağladığı 12 yıl vadeli 1,2 milyar doların yanısıra Araplardon da kıml vcodler almıştır. Para babalan her şeye korşın Brezilya'nm ekonomık potansiyelıne v e üikedekı ısıyasal is B tıkrana güvenmektedırler. Ancak ülkedekl son gelışmeler bu konularda da kaygılar yaratmakta ve Brezilya gıderek fyüksek rıskliı üikelerden blri halıne gelmektedır. <t • DANİMARKA: Geçen hafta yapılan %5'lik devaluasyonu izleyen önlemler paketi muhalefet partilerinin sert tepkilerine yol açtı. 18 maddelik paket» gerçek ücreUerin %5 gerilemesini. çeşitll vergılenn artınlmasını ve fiyatlann dondurulmasını öneriyor. Böylece bu yıl 2.8 milyar dolara erişmesi beklenen ödemeler dengesi açığını azaltmayı ve %12 dolaylannda seyreden enflasyonu %6'ya indirmeyi amaçlıyor. • 1TALYA: Reeskont oranını ekim ayında %10.5'den %12'ye yükseltmiş bulunan Italyan hukumeti bu kez rekor bir arüşla söz konusu oranı %15'e yukseltb. Bu düzenleme Italyan hreünin hızla değer yitirmesini önlemek amacıyla yapıldı. gösteriliyor Prodüktivite artışınd*ki bu geri kalma ıse makineleşme moderleşme duzeyinin yetersizliğine baglanıyor. • ÇIN: Japonya ile toplam 1.5 milyar dolarlık bır kredı anlaşması yaptı. Bu anlaşmaya göre Japonya Çm'de kimi altyapı yatırunlarını fînanse edecek. • INCILTERE: Muhafazakâr Parü hukumeti kamu kesiminde çalışan personelde 40 bın kişılık bir kadro daraltması yapmaya karar verdi. Daha önce de 20 bın yeni kadronun doldurulması hukdmetçe durdurulmuştu. • BUCDAY Uluslararası Buğday Konseyi 1979 buğday üretimlnin 414 8 milyon ton olacağını belirledi. Daha on Beden Eğitimi boş ders,, olarak görüiüyor Ülkeler.. Ürünler.. Kuruluşlar.. S. Arablstan"ın Italya'ya petrol satma kararını gözden geçirme eğilimi uzerine Uret hızla değer yiürmeye başlamıştı. • ABD: Toptan eşya fıyatlan kasım ayında %13 artınca yülık artış %12.8'i buldu. Enerji fiyatlarındaki artış gerileyerek %2 5 dolaymda kalırken yılbaşından bu yana enerji fiyatlanndaki artış oranı %63"e yaklaştı. Kasım ayında en hızh artış %2.6 ile gıda maddelerinde görüidü. • SSCB: 197680 Beş. YıUık Plan döneminde toplam %37'ye erişmesi beklenen smai üretim artışı ilk dört yılın sonunda ancak %19 7 oldu. Başlıca neden olarak prodüktivitenin yavaş artması ceki tahmin 414 milyon tondu. Bu rekolte geçen yıla oranla %8'Hk bir duşuşu ifade etmekte bu düşüş ise büyük ölcüde SSCB üretimindeki düşüşten kaynaklanmaktadır. Konsey'e göre geçen yıl 121 milyon ton dolaymda olan SSCB üretimi bu yıl 85 milyon tonda kalmıştır. • AEGTELEFUNKEN: Alman bankaîan, ciddi bır mali darboğaz içinden geçnıekte olan şlrkete 1 milyon mark yardım sağlamayı ve düşük faiz oranlan uygulamayı kabul ettiler. • US STEEL: ABD çelik flrması US Steel, damping yaptıklan iddiasıyla Avrupa çelik ureticilerl aleyhine şikayette bulunmaya karar verdt anlayışındcn kaynaklandıöını aüşünmek zorundalar. Sporun gelışımı, eğıtımde spora veriien onlamla bağıntılıdır. Bakınız bır oğretmen Türk eğıtimınde spor kavrcmının yerıni nasıl anlatmış. Nazmi Şentürk'ün bu konudaki rnektubunu sıze ıletıyoruz... tSPOR, dünyanın hemen her yanında, büyük bır hızio geıışıyor. CunKü. bıreyın, üretken oıabilmesi, toplumo sağlıyacağı kctkı. onun fıziksel ve ruhsal gücüne, doğaya karşı olan dayanıkiılığına bağiı. Bugun, bırîakım, nevrotık bozuklukların, sporla iyııeştınldığı yaasınamıyor. Bencıllıkten orınmaaa. hoşgörünun ösas kılınma sında önemli bır Işlevı var sporun... Ama biz'm okullarımızda, özellıkle orta öğretim kuaımlarımızda, B. Eğitimi, hâlâ boş ders olarak kavronılır. Bunun boyle kavranması, ögrencinın, özgur istencı ile olmamaktadır. Onları böyle koşullandıran, nesnel ve öznel gerçekler vardır. Cünkü, spor konusunda. sıyasal lktidor ların benımsedıklen tek polıtıka, politıkasızlıktır. Yani spo r un kıtlesellığını gızlemeK, unutturmak, onu seyırlık hale getirmek... Ayncalığı olan brkac okulun dışmda, hangi okula gslirsenız gelin bu polıtıkasızlığın. scmuta Indırgenmiş, kanredıcl manzorasını görursunüz. Bu okulıann hicbirinde oyun alanı yoktur. Bircoğunda bahce b>le yoktur, Varsa brle betonla kapianmıştır. Beden Eğitimi, okul yöneticilerince, her öğretmen tarafından doldurulobilinecek nitellkte olan bır derstir. Takım eıbıseleriyle, boynundakl kıravatlarla, va tia, el'erındekl makyaı cantalarıy la B. Eğitimi dersine gıren öğretmenler adetâ bu saçmalığın mantığını yapmaktadıriar. Sayıla rı zoten cok az olan spor salonları ise, pazardan pazara açılan kilıse gıbidirler...» I ü LUSLARARASI sportif yarışmalarda, başarısızlığımızc uzuıenler, bu sonucun bır eğitim I