18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKİ s!<i ve yenl uygorlıklarto bunîonn Muştujju ü'Ve'nrln ccîrr^est datıo "lojrusu IVIîm ouıumıarı arcs,ınüQ onemlı btr bağıamı ve fllşki bulunduğu kültür ve uygarlık tarifıl uzman larınca kanıtianmış blr gerçektir. Bir uygarlıjjın doğup yaşamasına elverişll ortamın oiuşmasında başla gelen etken de. elverişli iklim, ormon ve onu besleyen sudur. Orrnan ve su birbirinden oyrıimaz »kf doğa ögesidlr. Ormanı GU besler oma su kaynokiannı da ormanlar Oluşturur. dofirusu konjluğun, kendl Srel möflcö olduflunu soptayan bir mahkeme kararı almış ve hemen desterelı cıplerle dağa giderek Çukuroren köyünün yanındaki o güzelim kücuk cam ormanının bütün aâaclarını diblnden kestirtp sat» mış. Böylece doğ cascavlak kalmış. O ytn Corum'a gittiğ;mde durumu görüp nedenml öğrenınce cok üzüldüm Rahmetli babam mezarından başmı cıkorip bu durumu gdrseyai kedermden hemen yenıden ölürdü. töze! mulk» kararı veren yargıcın vatan sevgısmden yoksunluğuna rnı üzülürsün; herbirl bır doğa anıtı nitellğinde olan ulu camları kökunden b ! cip o dağın eskiden ormcmlık olduğuno tanıklık eden son kaitnts'arını ve doğa ziynetlni yok eden kişınin acımasızlığına fnı 6tkelenlrsin: Cukurören köylülerinin bu orman soykınmı karşısındakî suskunluk ve uyuşukluöuna mı keaerlenirsn; bu gibl durumlan doğol savan top'um ve devlet düzenlmtzi mi lanMlersin; yoksa henuz uvgarlıktan cok uzakta olduğumuza mı yanarsın?!... bı'emiyorum. CUMmJRİYFT 4 KASIM l»7t E Natürmort onW meteoroiof! roporlannı vaianct cıtanroamak içtn bayram günleri ıslak, pis, karanlık gecti. Kent, büyuk bir mezbahaya dönüşmüştu. Kac kurban keslldi Istanbul'da? Ben diyeyim on bin, sen dlyeceksin yüz bin. Her kurbon kestiren, öteki dünyada hayvanın sırtına blnip boynuzlarına yapışarak Sırat köprüsünü gecebılecekse, cennetin kapılan önünde Boğaz köprusünün glşe kuyruklanna benzer bır trafik tıkanıklığı oiuşaccktr. Pekı ama, fcunca kurbanı kesen onca adam nereden bitiyor? Bir ınsanın yumuşakiığını vurgulamak icln derler ki: Tavuk b'le kesemez. Orman ve Uygarlık Hıfzı Veldet VELİDEDEOGLU bu1*o glttiğlmde ben de gördüın, Cok d;nç blr görunümdeydi. O torihte gozeteler 150 yaşında oldugunu yazıyorlardı. Onunlo konuşan bir gazeteci Doğu'dan sanınm Erzincan'dan İ3 tonbui'a gelırken yolların nosıl olduğunu sormuş, Zaro Ağa'don şu yanıtı almtştı. «At ve kaîırlarla büyük ormanlardan gecere* geldik buraya. Heie Ankara ile Istanbul arası hep ormanliktı.» istanbui'a 20 yaşındo geldiğine ve bunlan onlattığı 1922 yıîında 150 ycşında olHuğuna göre. İstanbula 1792 tarıhlerinde geldıği anlaşılıyor. Demek ki yaklaşık ikiyüz yı! önce Ankarayla İstanbul arası orman'cria kaphyaı Bu yol üzennde şimdi sürekll değil, yer yer orrnan var. Ikincl Dünyo Savosı sırosında ucaklo Tahron'a giden Amerikan Cumhurbaşkom Roosvvelt'In ucak olanmda kandisini karşılayan Iran Şahı'na sâylediği ilk sözierden birı: «Ülkenizi nicln ağaclandırmıyorsunuz?» oimuş. Uygar insan gözü, insonların yoşadığı yerlerde yeşılüksiz toprak gormeye katlanamıyor. ormanlar eii boltolı o'^non ceHotfanndon Vaco kaça yuksek dağların cok dik ve sarp yamaclanna sığmmış. llkokulun bırinci sımfındayken blr gün rahmetli babamla biriıkte Çorum kentınln dişında, Osmancık yolunda yürüyiış yapıyorduk. Karşıdon Çorurn'a doğru îekduze bir gıcırtı ile oğır ağır ilerle/en ccun yüklü bir kaç kağnı arabası gördük. Bacam şöyle konuştu: «Oğ'un. ben senin kadarken Corum'a odun üç saatlık yoldan çe'.inlırdi. Şimdi cn saatük yoldan gelıyor. Sen benım yaşıma erışinc« oaun kımbılır kaç saatlik yoldan ge!ecek?> Bu anıyı. bu sutunlarda cıkan 8 ağustos 1S49 tanhli bir yazımda belırttıkten sonra altına şunları eklemiştım: «Bu konuşmadan berl kırk yılo yokın bir zaman geçti; şimdi Coruma odun, kcğnı yürüyüşüyle. yirmı saatlik yoldan geliyor. Zaten ormanların bugunkü vatanına kağnı cıkamaz oldu. Kacokcılar ancak katırla cıkcblllyorlar oralara. Bereket versin son yıllarda linyit kömurü imdada yetişt;...» Evet. 1940'lordan sonra Corum'da linyit ocakları özel îcfarece ışletılmsye başladıktan. halk odun yerine linyit kömürü yakmanm doha ucuza geldiğini öğrendlkien, orman ıdoresi de denetimı 02 cok sıkılaştırdıktan sonrodır ki Corum ormanları büsbütün yok oimaktan kurtulabildi. Ama ne yazık ki başta sözünü ettiğim Kösedoğ'ın incisı alanı küçuk fakat ağacion ulu güzel com'ık kıyımdan kurtulamodı. Bu camlığın ağaçları yedlsekiryöz metre yo da en cok bir kilornetre karelik kücük bir alanı kaplıyordu. Kosedağ'ın Corum ovasma bakan yamacında başka ormanlık yer kclmadığından, dağ gercekten köse Idi. Günümüzde büsbötân dozlak oldu Cünkü Demokrat Partı iktidan dâneiımda blr zat oradakl kücük ormanın, daha S Şunu hemen belirtelim W. yer vuvarîoğmın ormanca zengın her bolgesinde ılle de ileri bir uygarlık oluşur. diye gerekircı bir doğal yasa yoktur. Böyle blr yasa olsaydı, coğımızın en ileri uygarlıklarının, Afrika veya Güney Amerika'nm balta girmemiş ormanlık böigelerinae doğup gelışmesi gerekirdi. Uygoriığın oluşmosında coğrafya bakımından gereklı ögeler arasında az çok okumuş herkesin bildiğl «elvenşll iklim» ögesinden söz edişimizin nedeni de budur. Ûrneğln, eski Mısıfda gercekten büyuk ve görkemli bir uygarlık kurulmus ve binlerce yıl yaşamıştır. Tarihln belki de en uzun sürell uygarlığıdır bu. Gerçi Mısır'da buyuk ormanlar yoktu oma, çok bereketli bir toprok ve düzenlı taşmalariyle bu toprağı oluşturan Nıl gıbl büyük bir akarsu vardı. Eskl Mısırlılar gsreksin ma duyduklan keresteyi, özellikle savoş ve ticaret gemilen yapmak icln gerekll olan büyük ağaçları Lübnan ormoniarından getirırîerdL Kendi uygarlıklarını, verimll toprağa bağli blr tarım toplumu olarak oluşturmuşlardı. Mezopolamyo uygartıktarı da böyledir. Buna karşılık Anodolu'da eski Hittt uygorlı^'n.n kurulduğu bölgeler 0 dönemde sık or«%~* ria koplıydı. Orolordan büyuk bir bölumu .•>or uzde bozkırtaşmışttr. Hititlerin, Boğazko< de ggroksindıkler) suyu birlktlrrrtek icln borapar yaptıklan. uzmanlarca incelenen kalıntılardan anlaşılmaktadır. Turklerin Anadolu'yu yurt edindikleri tarihte ülkenln cok büyük bir bölümü. kuzey kıyılarındski dağlarla Marmaro ve Ege bölgesı vo özellikle Akdeniz bolgesinin, eteklertnı kıyrya değin uzatan dağlan ormanlıktı. Atolorımız bize yainız güzel değil, venmlt ve orman yönün*«n cok zengin blr yurt armoğon etmı$lerdl. ıstanbul'da homallık yopar» blr Zaro Ağo vordı 159 yaşmda öldü Onu 1922 yıtında Iston ••* Eğer otuz yıl önce kes^len bu ormancığ'îi tabanındaki tODrok henüz eroryona uğramadan orman'idaresi orasıri! hemen ağoclayıp Cukuroren koytasunün denetımıne bıraksaycı bu gürt cytiı yerde vine bir ormancık oluşurdu.. Benıırt cocukiugumda, şimdi Corum kentinın Kuzey kıyısında bulunan gsnel parkın yeri cıplak bir tepe Idi. O tarihte uvgor kofalı bir yöneticınln (1) catasıyla cğaclandırıldı.. Ş<mdi kocoman o!an fcu ağoçların serlnliğinde Çorum hclkı yozın dinlence günlerini gecirmektedır.. Onun doha aKosında eski belediye boşkonlarından rahmet U Boha Corbacıoğl'j'nun tam otuz yıl önce genış bir alana dıktirdiği camlar da şimdi kuçuk bir koruîuk o!du. Baha Corbacıoğlu orado ya tıyor.. Uygar kcfa hazıra konon de§M. doğanm ver diğl güzellik ve zenglnliklerl koruvan ve doha da güzelleştirip "'ngınleştirerek bunlardan yarorlonmasını b.'*" kafadır. Uyçarlıkla ormon arasmdcki HlşkMen başlamıştık söze.. Gercekte orman, su ve iklimden önce, doğa guzelligini görebıl^n. bunu korumayı düşunebilen kcfanın ve özellikle böyle kafalan oluşturan toplum düzeninin IMşkislnl aramalı uy gcrlıVarla Ormcn konusunu işlemeyl surdöreceğlm» (1) 1912'de Corum mutasarnfı olan Nurettin Bey. Oyso ne cok koyun kesen adam var? On bin mi? Yüz bin mi? Bayramda İstanbul saihanesmin her köşesinde blr kasap tezgâhı kurulmuştu. Yüce Tonn günahlarınrzı bağışUyC; kıravatlı beyefendilerln gözetiminde sevap işleyerek kurbanlık'an toğozl;yan, kanırtı akitan. şişiren, yüran, borsokıarmı ayıklayan. dalağını, kcraciğ&rini, yüreğini ustaîıkla cyiran bunca yoksul kascp adavı nereden cıkıyor? Sisü pusiu İstanbul'un olmadık köşelerinden (sçkıran kuroan kızıüığı ılke1 bir kasap vitrUvnin renKleriy!8 canavar kentın kurşuni tuvalirte yayılmıştı. ••• Biroz da kendt göz'em ve anıtartmdan söz edeyım Ormon konusuyla cok kücük yaşımda karşflaştım: Annem hcstalanınca babam onunîa birlıkte bizleri de alıp Kosedağ'ın Corum Ovastna bakcn yamacındaki Çukuroren Köyüne *hava tebdiline» götürmüştü. Oradakı güniuk yoşamımızın ayrıntılarını tAnıların İzinde» kitabımın blrinci cildınde onlattım. Ulu cam ağaclan altındakl oyunlarırriiZ bu anıların merkez noktasını oluşturur Corum kentinl cevreleyen dağlordon coğu eskiden ormanlıkmış. Yıllar önce vozdığım gibi. Kurban göreneği bağiık bahçelik tanm kasabalannda yaşama başko biçimde yonsıyor; cimeniikler, ağaclıklar, calılıklar, tartclsr boyunca doğaya karışıyor. İstanbul betonıoştikca, lüka apartımanlann sıkmtılı boşluklarında zengmlerle kopıcıların ortak törenleri oiavı değiştirdi. Bcyramlık giys'lerini kuşanmış cocuklar, hayvanm bo< ğazianışını tslevızyondakı Amerikan filmierı gibi ilgıyie iziıyorlar. Kurbanın kanı, beton üstünde Qölleşip dereieşerek milvonîuk Mersedes'lerın lastıklerini yalodıktan sonra laöım cukuruna akmak için mazgal deiiğl arıyor. dışkıyia butünîesmeye cobalıyor. Kuskusuz her lüks apartımamn beton kuytuiuğunda bu olanak yok. İstanbul, hem lağım yoksunluğu, hem tuvalet kâğıdı kıtlığmda yoşıyor. Zengin evlerinde; yağ, un, benzinden sonra tuvalet kâğıdı stokculuğu da başladı. Piyasaya yeni cıkan tuvalet kâğıtlan, ulusal bayramlardo ilkokul dersllklerini süslemek icin kuilanılon krepon kâğıtlorıno benziyor. Tövbetövba, taharetlenmek artık hışır da hışır bir iş oldu. Ancak kltap kâğıdı var mı ki koca ülkede sıra tuvalet kâğıdına gelsin? Bakın, bu önemli bir sorundur. Bızlm kompradorluk yoşantımızda, 1uva!et köğıdı kltap kâğıdmdan aşağı kalır mı? Beşoltı yıl önce sosyaüst ülkelere giden o bıcim yazarlar, önce kaldıklan oteün banyosuna koşup öteyl beriyl teftlş ettıkten sonra zehirzemberek röportojlarına başlarlardı: Sosyalizm, daha doğru dürüst tuvalet kdğıdı bile öretemiyor; bu relimde yaşanır mı? Ne Yapmalı? OK.AY AKB..L Ne yapmalı? Bİ L İ M D Ü N Y A S I Evet Hayır Edison'un Lambası I am 13 gOn 6nc». 21 eWm 1979 günü, Edısonun elektrik lambosını bulusunun 100. yıldonümü idi. Bu mutlu yıidönümünü karınca karannca kutiamannız icin ne ycpmalıyız?... Buyük buluşcuya tdünyayı nura boğan adam», fEdlsonun Sihırii Lombası» diye övguler mi dösenmeiiyiz? . Yak sa elektrik ışığı gibi bir nimetio ftMKHilıga r>asU kozcrtdırıldığınm övkusünÖ mü yozmalı Vehbi BELGİL Oysa blz Auguste Comte'un: <Bır kavrcmın lyıce anıaşılabilmesi iç\n o kavıamın tarıhinin incelenmesı gerekir» sözüne uyarak elektrik lambasına gciuren buluşların tarihinl inceiediğımız zomon gerçeğın bambaşka oldugunu görürüz. Şöyle:. T) *Xlman Otto Von Guericke, elektrikten ışık elde etmenin ilk ip ucunu daho 1650'ds, Edisonun buluşundan 229 yıl önce şöyie vermiştır: Bılgin kükürtten bir küreyi kendi mihverlnde hızla söndururken kürenın yüzune parmağı ile basarak sürtünme sağlamıştır, Sürtunmenin yarattığı statik (akmayan) elektrik hafif bır ışiK venniştlr. 2) Bu olaydan 56 yıl sonra, Ingiliz Francis Hauksbee (Havskbî) aynı denemeyı bir cam kavanoz üzerinde yapmış, aynı sonucu almıştır 11706'do). 3) Bu iki denemenin verdiğl Ipuclorından yararlanan İngiliz Humphrey Davy (Deyvi). elektrik akımı verilen blr platın cubuğun kızarok ışık cıkardığını öğrenmıştır Bilgin bu denemesinl 1809'da ikl kömür cubuk üzerlnde yaparak İlk tark lambasnnın esasını bulmuştur. Davy. birbirinden 10 santım aralıklı ıkl kömür cubuga verilen elektrik akımının kömürlerln uclarını buharlaştırdığını, zerreler hailne getlrdiğinl, bu zerrelerin eiektrik ısıst altmda kızararak ışık verdiğinl anlamıştır Ark lambası bu gün fllm oynatmo makinelerinde kulloml maktadır. 4) ingiliz Warren de la Rue. Oavy'nin platm tellerinl. havası boşaltılmış bir cam kap icinde elektriklendlrmlş. böylece platin cubuklarm. hovadakl oksileninin etkisi altında cabucak yanmasını önlemlştlr (1920'de). 5) İngiliz Frederick Moleyns. 1841'de, İlk elektrik lambası icm bır ihtıro beratı olmıştır. Moleyns'ın bu lambosındo iki piatın tel arasına. sıkıştınlmış kömür tozlcrından bır cubuk otunulmuşîu Platıniere verilen akım. aradakı kömüt cubuğunu beyaz ateş halıne getırmek suretıyle parlak beyaz bir ışık venyordu Fakat cubuklar, havası olınmış bır cam kavanozda oldukları halde kısa zamanda tükenıyorlardı Ayrıca, kömürden cıkon dumoniar, kısa sürede kavanozun icini karartorak ışığın aörünmesine en gel oluyorlardı. Bu yüzden, buluş tutmadı. 6) Rus Alexandre Lodyguine, grafıl cubuklu bir lamba yapmış, fakat cubuğu havası alınmış bir ampulün ıcıne değıl, ölü bir gaz olon azotlo doldurulmuş bir ampul icine koymuş tur. Cünkü. o dönemin hava boşaltma tulumbolorı şimdikl gi bi gelişmiş değillerdi. Bu yüzden ampulde hava kalıyor, bu da ışık veren maden cubuklarının kısa sürede tukenmesine yol ocıyordu Oldukca pratik olon bu tambalardan 200 tanesi Sa>nt Petersburg'da Amirallik Dairesinin bulunduğu sokağa konmuştur. Fakat lambaların cok pahalıya malolmalorı, sık sık da bozulmoları bu oydınlat ma yönteminden vazgecümesini gerektirmiştir. 71 Bir Rus elektrik mühendlsi olan Paul Jablochkov alternatif akımla kızdırılan kömürlu bir ark lambası yapmıstır. Bu tur okım durmadan yön değiştirdiğinden kömür cubuklarm aynı anda aşınmaları gıbl bir eksikıik taşıyordu. Bu tür lâmbaların daha da geliştirilmiş başka bir türü, Edison'un doâduğu eyalet olan Ohio (Ohayo)' nun Clevelond meydanının oydmlatılmosında kulonılmıştır. 8) Ve nihayet, yine İngiliz Slr Joseph Swan, ampulîere. 1850 da. önce kâğıt kömüru. sonra pamuk kömürü koyorak daha lyi sonuc aldı. Fakat. ampuüe rln havasının tam boşaltılmasın daki güclük bu yontemden yornrlanmayı da sın>rlı hals getirdl. fl'l, onun gercek dağerlnl göstermek ıstedım. Yani abartmasız değerinı. Bır bilginin, kendlslnden önceki buıuşlardan yararlanması onun değerini hicbir bicimdo azaltmaz Cünkü herkesin yapabildiği budur. insan zeka sının yaratıcılığı zincire bir halka eklemskten öteye gidemiyor.. En büyük bilginler icin dahi bu böv'edir. Bunu kendile ri de saklamamaktadırlar New ton, nasıl olup da bilimde bu kadar yükselebüdığl sorulduğunda, tereddütsüz şu yanıtı vermiştir: «Devlerin omuzlarına bssarak yükseldım.» Newton'un devteri kendisinden önceki bilginter, ve özellikle Kopernik, Galıleo ve Kepler Idi Einstein. flkirlerinin hicbirini yoktan var etmemiş. kendislne kadarkl ve kendi zamanındoki bir cok bu'uşları kendine gö re birleştirerek bamboşko bir dünyo ve evren görüşü ortaya atmıştır. Şunu da hemen belirtelim kl, yukarda adlannı ve buluşla rını yazdığımız bilginler de bu luşlarını ya rastlantıya yahut başkalarına borcludurlar. Bu durumda. azgelişmls ulkeler aydmlarının en büyük gö revı. batı gozete ve dergilerinda cıkan bilgıleri aynen kendi halklarına aktarmak değil, suz gecten gecirerek. hsr butuşun tarihlnt didıkleyerek aktarmak olmalıdır. Bu aydınlar ancak böyle yaptıklan zaman cBotının kültür kompradorları». kültür komisyonculorıt olmaktan kurtulabilirler. Sözlerimlzl, sevglll Karogöz* ömüzün bir gazellndekl bir dlze ile bitlrelim: «Her neye lm' an ile bokscn olur iş âşlkâr / Kı'mış istilâ cihanı hab'ı gaflet perdesi.» Başından cok kıcma dOşkünlerin egemenliflinde nasıi düşünülür? Sosyalist toplumlarda mllydnlarca kltap bedavaya vakın flyotla satılıp okunso da. bizim İcln koc paro eder? Bizim toplum sosyalizme öteki dunyo kador uzok yaşadıâmdan ve kapitalizmin de en carpığınt kurduğundan, şimdi hem kltap kâğıdı karaborsada, hem de tuvalet kâğıdı. Ama kodın pazarlamasıylo ve sosyete dedikodusuykj sayfalarmı dolduron boyalı gazete ya da dergi, yüzblnlerce basacak kâğtdı nereden buluyor? Devlet boba sağolsun! Hem de ftohsislr» ve «ucuz» turünden kâğıdı o verıyor; boyasını da biz ekliyoruz. Bu durumdo bulunamıyan lüks tuvolet kâğıdı yerine gozete kâğıdı kuüanmoya kalkışan yurttaş İcin tek saktnca boyaların taharetlenme « « c i n d a popoya buioşorak Pier Paolo Passolinı'nln renkli (ilmlerindeki gibi bjr nazurmort oluşturmasıdrr. . • • Bugün Olağanüstü CHP Kurultcy'ına kotıtan bütün partılıler bu sorunun yonıtmı arıyoriaı. Ne yapmalı? Evet. ne yapmalı da CHP'yı bu cıkmazdan kurtoımolı? Ne yapmalı da CHP'yl yenıden hclkın umudu halıne getirmeü? Ne yapmalı da demokrasiye. Atotürk'ün ilerıcı devrimıne bağiı milyonlara bir taze inan. bir güc. bir guven vermeii? Ne yapmalı? Kimi sorular yanıtlanm da icinde tcşar. Ne yaprpalımn yanıtı da rıer partlliye gore değ'9''' oldbtttf Amo Kej>" stnm bfrleştiğı bir nokta vor; o da, CHP'yı bölümr.eOBj» ; kurtarmanın. butünlüğünü korumanın, dâho "3a scğlâmlaştırmanın, güclendirmenin yolunu bulmaktır. Bugun toplanan CHP Kurultoy'ında herkesm bu noktada düşunce bırliğı hoiinde olduklcrıno tncnıyorum. mcnmak istiyorum Kimse CHP'nin parcalanmasını istemez. Ktmse derken. önce CHP'lüert. sonra CHP yondaşlannı. doha sonra da bu ulusun yararını. tyiliğıni düşünen tüm yurttaşlcrı düşünüyorum. Bugün CHP'nin ikiye üce böiünmesını özleyen, isteyen. bunu gercftkleştirmeye calışan iç ve dış güc'er vardır CHP'li olup da 'şu parti bölünsün. biz ayrılalım; yo da biz ctekileri part'den ataiım' diye düşünenler. kim olurlorsa olsuntar önce partilertne, sonra dc uluslarına ihonet etmektedirler. Demek herşeyden önce bölücü, parcalayıcı, kıncı, aşırı suc'avıcı. karolayıcı davranışlardan. konuşmalardan kacınmak baş koşuldur. Eleştlri ycpmak her partilinin hakkıdır. Hem de en ağ<r, en ocımasu eieştlriyi... Bundon ne Genel Başkan uzak kalabilir, ne de partlnln İleri geienleri... Son secin> yenilgisinin sorumlusunu oramak yerine bu yenilçinln nedenlerinl cözumlemek dahc yararlı bir eylem otacaktır. Ba$ sorumiunun CHP Genel Başkanı olduğu kuşkusuzdur ama 'tek' sorumlu o değildir Siyasal partılerde liderter ağırlıklarım duyururiar. Özellikle biz. bir "lider demokrasisi" kurmuşuz. Secmenler Dcrtılere oy verirken liderlerin klçHiklerlne, davranışlanna, sözlerine önem verirler. Bir kadro eylemi olarak halkın karşısına çıkmaz partiler, blr ılderin başını ceklp süniklediği bir tutum, bir görüş olarak cıkor Daha kad rolu partiler demokrostsin) kuromadık. Bu. bir gücsüz luktür o partiler icin. ama geri kalmış toplumlarda sec menler. progromlar, kadrolardan çok, llderlere bağlılık duyuvorlar Bizde d« durum ne vazık kl hâ!u böyle... CHP, Turkrye'nin hem en eskl, hem en 'genc' part.sl olarak "kcdro portisl' olmanm önculüğunü de yapabi'melidir. Bir llderin başkanlnğındo güc'ü ve seckin blr kadroyla yönetilen bir partf durumuna gelmek bugünku CHP nin baş amacı olmoİKİır Görüyoruz ötek« partiler de 'tidar'lerine köru körüne boglı eivosat ârgütlerdtr. Demrel'siz bir AP. Erbakcn'sız bir MSP. Türkes'siz btr MHP dü$ünebilir mislnlz? Bugünku klşillkierinl. tyikötu nlte'ikierini bu liderlerine borciudurtar bu partfler... Hlc birl 'kodro'sunu kuromamıştı. Uder cekilince. ölOnce. ya da bir karşı eylemle devriünce O portilerin etklnliklerini. bütunlükierlnı koruvup koruvomayacokion kusku'udur. Bugüne dek bir CHP'dlr 'llder* değlştlrebllen.. Bunu do blr kez vopobılmtştlr. Ecevlfln Inon0"v0 Kurultcv'do yerılk düşürmesi voluyla... Ama Ecevit de. Inönü'nün liderItk" yolunda. yan' partislnde 'tek adam' olmak yolunda yürümekten kendini alamamıştır Belki de bu 'tek odam" iığm halkto yeni bir güven ve sevgi ycratmast sonucunda CHP'nin peleneksel oy oronı vüzde 3035'lerden birdenblre yCzde 42'lerin ustüne cıkabilmiçflr. Ama yine holkın guvenlni yitirmeve boslavon aynı llderin o umutlara Varşılık verememesl eonueundo CHP'nin oytan «8kl clzçisine Inm'ştir GörCIOvor ki, "tek odamiık donemi gecti, gertierde kcidı. yaran kadar. beik4 de daha cok, vorarsırlığı oniosıldı. CHP bugOn tcpianon oloğonOstö kuruftovından blr 'kadro' portisi olarok cıkmalıdır. Guventllr llderinln cevresmde too'onon seckin bir kadronun yönfttiminde. 'demokrctik soJ' pfograrnma noktast noktasma bajtı blr siyasal örgül olorak... Sayın Ecevit'in de bu görüste olduğunu sanınm. "Demokratik sol 1 düçöncenln ycygınloşması. yerleşmesl, benlmsenmesl Içln ozverlyle ccba horcayan Bötent Ecevit, partinin llkelerine yurekten inanmrş seckin blr kadro He birlikte. CHP*nln bu sechın venligl6İnden kendln' kuncrmosmı soğloyobillr Bu Kurultay, "ya ben ya onlor* havosma deöli. 'denrokratlk sol' gftrüsün gereklerine yakı$an bir sağlamlık ve uygarlıkto gecmell ve öyle senuclanmalrdır... yız. Yapmalıyız amo böyle blr dovranış biraz da halkımız la alay etme onlomına gelmez mi?... Enerjt sorununu bir turlü cözemediğı icin ha'kının yarısını bu büyük bulustan hic ycrarlandıramayan, öbür yarısmı da geceîerl karanhkta bırakan. başka blr deyımle, mum gibi, çaz lambası gibi, 1dare kandili gibi gecen yüzyıların oraciarıytc aydınlanmak zorunda bırakan bir ülkede, belki bütün zamanların en bü yük bulusları arcsında ver alacak bu buluştan cnimer» diV9 söz etmek bircz da ukalaJık demek olmaz mı?.. Kurban Boyrammda cok yağmur yağdı. Ulu Tanrı belki de İstanbul'un halını gördüğunden rahmetlni esirgemedi. Ama yetmedi yağmur; ve çamur, kurban kanlanylo hamurlaşarak cıvıklaştv Ne önemi var ki? Artık düzenin acıkgözleıi icln blr voll cevirip köşeyi dönmekle kurban kesip Sırat köprüsünu gecmek. işadamlığının bırbirine bağlı iki glrişimidir.. EDİSON MU BULDU? Işm bir başka yanı daha var.. Batı sömürgeciliğinin soy gunculuğunun her o'.ondo ipü Öinin pozara cıkorılmakta 01duğu bir dönemde o batının inscnlarını halkımıza tüstün insan», cyarı ilâhı diye tanıtmak ta devam edecek miyiz?.. Şunu demek istiyoruz: Botı sözcük oyuntan. vazı tekniği oyunlori, araşlırma ve sunma yöntemleri yoluyla buluşculan nı, lâyık olmadıkları ko!tuk!cra. tahtlora oturtup azgelismis ül keîer Insanlarından, onlaro tbiat» edilmesini bekîemektedir. Bu ülkelerin aydınkjn bu oyuna gelmemeti. batının buluscuiannı, Insanlcrmi kendl halklanna gercek yüzleriyle gösterme voiunu tutmahdırlor.. Bu acıdan bakıldığındo Edi eon'un balonu blr hayll söner. lambası da Aıaeddinin Sl hlrH Lambcsı olmaktan çıkcr. Edison'un yosom öyküsunu ya zanlor onu, hayctın binbir güc luğü He boğuşarok yükseimiş ve hem ülkesinl, hem dünyayt yükse'tmiş faklr bir cocuk olarak gösterırler.. Bu kuskusuz doğrudur.. Ama ne dereceye ka dar doğrudur?... İşte bütün me sele buradcdır VÎLLÂV Lâle ** 343 ÖREN Motelimiz ev yemekleri, reçelleri, tnrşulan ve kaloriferiyle kış tatUleriniz için Ege de düşünülecek en iyi ve en hesaplı yerdir. ören Burhoniye. Tel: ACI BİR ÖLÜM Vodinah emekli YüzbaşJardan Ömer Lütfü Özkol'un, Selânik eşrafırdau Pembe Özkol'un sevgili oğullan, emekli Kıbrıs Elçisi Mazhar Özkol'un, Akbank Şişli Şubesi şeflerinden Günay özkol' un, Sabahat Ant'ın, merhum Bedla Mertsoy'un. Fikriye Toksabay'ın biricik kardeşleri, Nemika Kurşunlu'nun amcazadesi, Hasan Ant'ın kayuıbiraderi, 1 Mayıs Devrim Sehidi Meral Özkol'un sevgili eşi, Sosyal Sigortalar Okmeydam Hastanesi Personel Şefi, değerÜ ve çok sevilen insan FRANSIZCA STRASBOURG ÜNrtVERSlTESİ V1E2UNU OGRETMEN TARAFINDAN FRANSİZCA DERS VERİÜR. ÖN BİLGİLER Elektrik lambasının buiunması lcin ön bllgılera gereksinme vordı.. Önce. elektrik akımından ışık &tde edilebileceği nin bilinmesi gerekiyordu.. Son ra bu okımın nasıl OIUD do ışığa dönuştürüleceğinin bulunması lâzımdı. Edisonun 21 ekim 1879 da vaktığı İlk lamba. havcsı olınmış blr cam ampu! İle bunun lclnde yanan kömürleşmiş pamuk liflerlnden 1barettı. Pamuk llfleri sülfürik aside batırılorak kömurleştlrlU mişierdi. Slmdl slz. Edisonun yoşom öykü3Ünü, aadece bu Isf nasıl gercekleştirdlğlnin öyküsü olarak yazarscnız. okuyu eunun kofasmda, bütün bu bu luşların, sadece Edisonun kofa sından c>ktığı Izienimlnl varotmıs oiursunuz Iste batının vap tığı budur.. SözcOk Ovunlanndan yczı. oraştırma. sunma oyunlarından kosdimlz budur. EĞRt OTURUP DOĞRU KONUŞALIM Şlmdl, Edisonun lâmbasına bu bilgilerln ışığ> oltında bak tiğımız zaman geroeği bambaşka blcimde görüruz. Ben bu sozlerimle büyük buluşcunun buluşuno gölge duşürmek da TEL:58 68 96 YİLMAZ Ö ÖZKOL Yakalandığı onulmaz hsstalıktan kurtulamayarak genç yaşında aramızdan aynhnıştır. Cenazesi yarın ögle namanndan sonra Şişli Camisinden kaldınlarak Zincüükuyu Mezarlığında toprağa verilecektir. AİLESİ UGUR MUMCU ÇIKMAZ SOKAK,, (6. BASI) Bir doneme rçık tutuca aıu ve belgeler Tekin Yayınevi CağaJoğlu İSTANBUL TÜCCA^ ve FABRİKATÖRLER HER MAHALLEDE ÇOCUK PARKI YAPIMINA VAROIM EOİNİZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle