27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DORT CUMHÜRİYET 23 EKİM 1979 POÜTİK4 VE "ÖTESİ MEHMED KEMAL İTTİFAK APARTMAM,, VE "DIŞARDAKİLER,, [2] H. Sami GUVEN Ester mi, Katır mı Şaır F ısret Tan'ın aroda bır muzıplıği tutor çevresindekılere olur olmaz sorular yoneltır Gecenlerde csne muzıpl gı doruk noktasındaydı, bırdenbıre «Katır neye derler'» dıye sordu cBu da soru mu?» dedi arkadaşiardan bırl. «Eşeğ 1 ota cekersen doğon hoyvana katır derler» Ze<ıce guldu Fıkret Tan «Pekı » dedı «Atı eşeğe cekersen doğan hayvana ne derler'» «Potuk» dedı bır boşkası. «Hayır. potuk denmez. Potuk devenln yavrusudur. Atı eşege cekersen dogan hayvana ester derler» Çoğumuz hatırlamıştik ama sorduğu zaman akhmıza geımemıştı Artık bıhyorduk kı eşegı ota cekarsen kolır. otı eşeğe cekersen ester cıkardı Eskiden bızım orduda katır da ester de cok Kullanılırdı Amerikan yardımı fle motorlu araclar dolmaya başladıktan sonra ka'ır da ester de kayboldu Şaır Fıkret Tan m muzipliğl böyledır. Buradan bır başka şaıre gecebılırız Bılenlerlniz vardır. şoır Seianattm Batu nun mes'eğı veterınerlıktl Ankara Un vers tesı Zıraat Fakultesı nde profesördü 1951'de oğrenclerı ıçın yazdığı bılımsel bır kıtapta şunları soyiuyor. «1945 de at. eşek, katır mevcudunun ötekl yıllaro göre azaldıgını gormekteyız Fakat 1945'ten sonra bunlar n muntazaman artmaKta oldugu ve bılhasso bu artışın kat r mevcudundo daho yuksek oldugu gorülur Muhtelıf yıl ardakı koti' mevcudu. ot rrevcuduna nısbet edılırse yuzde 8 kadar oldugu görülür Yon memiekeıte yuz a*a karş l>k 9 katır vardır Halbukı eşek sayısı ottan cok fazladır (.. ) Yanı yüz ata mukabıl ortalama 200 kadar eşek vardır» Şair Selahattın Batu'nun kıtabı 1951 yılında yayırnlandığına gore bu yıllarda eşek sayısı at sayısmın ıkl katı imıs E bette Demokrat Partı nin blr gun kapatılaccğı onun yertne Adalet Partısl nın kurulacağı. onun do at resaımı kendıne sımgg sececegı kımsenın aklına gelmezdı Gunumüzde at. eşek. katır sayısının ne olduğunu bılmıyorum Merak edenier ıstatıstıklere bakıp oğrens nler Ancak, sıyasat partıieri'nız arosmda attan sonra, kocu kend ne sımge olarak alan partf çıktı. Hatta koç partısi horozu s mge alan partı/le de bırleştı Omru uzun sürseydı, her ıkı partımn bırieşmesmaen sonra horozlu koclu sımgeyı secım oy pusulaları ustunde go~ recektık Ancak, eşek sımgesinı hıcbır partımız almadı. Gercı Amerıka aa eşegı sımge olarak alan partl vordır. B z Amerikan yardımını bayıla bayıla aisak b le onların eseklı domuzlu sımgelerını almaya cesaret edemeyız. O kadar do Amerıkancı değlllz yanı Hep bllırslnlz dlye başlıvorum gene öyle başlıyacağım B I rsınız atlar da eşekler de hem döl veriner. hem dol alırlar Ar.cak kotır. ne dol verlr. ne döl aiır. Katır dölsüz ödülsuz kendine ozgü blr yaratıktır Eskı Ankara'da Arap Metimet Ağa dıye bır bag komşumuz vardı O yıllarda herkes atla eşekle bağa gıttığı halde o katıria qıdıp gelndı Sır gun kotırlo Havuzbaşı'ndon (Kızılay'dan) Oikmen boğlarına glderVen, CHP Gfneı Sekre'en Saffet Arıkan Arap Mehmet Agayı OÖrmus Saffet Bev de Cankayg'do köşke gldı/or. ışı i Nokto oc!:sıne ~'*$o fcohrto gıden adamı tırturt. benr beklesîn*» demiş. Buvru< buyji verden polısier Mehmet Ağayı da. katırını da lutukiamışlor Arap Mehmet Ağa Saffet Bev'ln Yemen de askerlık ederken perde cavusu ımış Gorünce tanımış amacı yarenlık etmek. hol ve hatırını sormok Saffet Bey köşke cıkmış ama oradakl Işlnl cabuk btıreTieynce geciKmış Polısler de Arap Mehmet Ağayı ve katırını agac'ann altında alıkovmuşlar Aradan bır güti gecmış ıkı gürt gecmış Arop Mehmet Ağa'yı ne arayan var ne soran Arap Mehmet Aga da katırı da oclıktan kıvranıyoriar Kırnse de g dıp Saffet Bey'e, «Arap Mehmet Ağa'yı ne yapacağız'» dıye soramıyor. Mehmet Ağa" nm canına tak demış «Yahu benlm sucum ne bent burada ne bekletlyorsunuz'» dıye sorası olmuş. «B'z bekletmıyoruz. Saffet bey bekletıyor» (Saffet Bey kim?» Anlatmışlar Mehmet Ağa da anlamış kl, askerlık arkadaşı Kolağası Safîet Bey . «Benl onun yanına cıkarm'» demlş. Mehmet Ağa önde katır crdında Halk Partisı'ne gelmışler. Saffet Bey. Arap Mehmet Ağa'yı görunce hemen tcnımış. «Aman Mehmet Ağa» demış cSenl yolda görmüştum Paşa'nın yanına gıderken Ancak Paşa'nın yanında cok kaldım sonra da senı unuttum Kusuro kalma Artık bu nemleketın sahıbı bızız Benden bır ısteğın var mı. soyle hemen yerıne getıreyım » Arap Mehmet Ağa başını Ik! yana saliamış tKumandanım» demlş «Hıçblr dileğlm yok Şukur Allah'a geçınıp g dıyoruz Yalnız şu polıslerine soyle hayvana bır kova su versınler. bana da bır somun.. Hayvan susuzluktan ben achktan gebereceğiî nerdeyse ..» Arap Mehmet Ağa ıcm katıra meraklıydı dedım ya, günun birlnde. blr ester edınmek Istlyor Zorlu bır eşeğl var onu alıp Devlet Harası'na götüruyor Amacı, eşeğl bır a\gıra cektırrrek. ondan blr ester almok Ancak harada h c kmse eşeğın başını tutmak ıstemıyor Sonunda eşeğın başmı tutmak Arap Mehmet Ağa'ya düşüvor Arap Mehmet Ağa. eşegın başını tutuyor, aygırı ahırdan cek p eşeğın üstüne aoğru salıyorlar Aygır bu. az» gın mı azgın1 Eşeğın üstüne doğru atlamasıyla, ortalık da kanşıyor Esek blr yana Mshmet Ağa blr yana aygır bır yono duşuyor Dö! de alamıyorlar Atm saldırısı boşa gldıyor Ancak bu sold rı sırasında Mehmet Ağa'nın blr ayağ'i Incın yor bır kolu kırılıyor Yaşlı adam. hangi kırıkcrya, hangı cıkıkcıya gıttıyse, kolunu bır türlü tyıleştıremedi. Ko'u hep kırık ka'dı Kola kırık kaldı ama Mefımet Ağa'nm fakabi do ğlşti Arap Mehmet Ağa yerıne bundan sonra adı lak Mehmet Ağa oldu Rengı gene karaydı ama, adı lağa cıktı Colak Mehmet asağı. Colak Mehmet Ağa karı Dertlendıgındedö» Coçoyu «U!an» derdı «Bır ester yüzünden nomımızı yıtirdik, koluTiuzu kırdık Blr daha aygırı eşeğe cekenin...» Saat gece yarısını biraz geç mıştı kı. pembe salondam top lantının sonuna yaKlaşıldığının belırtılerı, teKer teker ortaya cıkmayo başladı Once Fazıl bey. kadehını elınden duşurerek, yerdekı o paho bıcıimez halıları yıkadı Arkasından da Goffar aga mıdesını temızledı Kalın ve akortsuz sesıer gıttıkce sarKilarını yukselttıler Bu beklenmedık donuşumlerle cok sık karşılaşan otelın kurt yone ticısı, kahve salonunu hazır latmıştı bıle Hep bırlıkte oraya gecıldı Kahveler ıcılırken Boğazdakı gor<emlı otelın mudürü tüm saygılı tavrını tckınarak tems lcı beylere yaklaştı vs rıızmetıerınden hoşnut kalıp kalmodık arını sorüu Onlar da. « yıydı. l>ıydı» dıye karşılık verdı'er Bu olumlu yan t'ar otel mudu'unü oldukca yureklen dırmıştı Bunu bır fırsat sayarok, «Sayın temsılcı beyler. bıig lennıze sunmak ıstedıgım onemlı bır sorunum var» deyınce. temsılcı beyler de «Bu yur evladım, buyur otur da anlat» d yerek yanlarına oturttu'ar Otel muduru sorununu bir Ikı tumceyle özetledı «Bey efendl şu beledıye temızlık işcıleri ikıde bır greve kalkışıyorlar Şımdı yıne gorevleri Çopler ikı haftadır dcğlar g bl yığıldı Ne yapacağımı bılemı yorum Boğazın bu en gorkemI! otelın n mudüru olarak, turıstlere karşı cok mahcup oluyorum «Mahcup olma evladım mahcup olma» dıye karşılık verd kalın sesıyle baş temsılcı bey «Beledıye deyın ce ış değışir $u be edıyeler konusu cok önemlıdıri» dedı ve şu soruyu yonelttı «Soyle bakalım mudur bey gunde kac tcn cop cıkıyor bu otel 7 den" » «Altı ton^ yonıtını aldı «Pekı bu gunluk altı ton copu ıha e/e çir,arson koc para/o kaıdırtabı ırsm, ruc araştırdın mı''» dıye sordu «Onu da sordum beyefendı, gunde en az 500 lı r o ıstıyorlar» karşılığını aldı Demek kı yılda 180 b.n eder Pe<ı beleaı»eye yıllık ne kadar temızlık horcı oduyor sun 7 » deyınce de oteiın gene muduru «Yılda 900 lıra efendım» karşılığını cekınerek verdı B j karşılıklı b Igl alışvenşı sonucunda, Ittıfak Cephesı temsılcısı otel mudurune şu oğutıe bulundu. «O halde cop lerı sakın ıhcleye verme1 Bı rak beledıye kaldırsın" Bakma sen ışcıler greve mıreve gı dsrler ama en nde sonunca sorun cozumlenır hıç merak etme Beledıye Başkam şu sıralar başkente coktan varmış tır bıle Yarın Mclye Bakanının kopısına g der dayanır » Bu ogudü verdıkten sonra o sırada kahve ennı yudumiayan tum ıtîıfakciıara donerek, konuşmasını surdurdu «Arkadaşlar merkezdekı urrutcu ar dan aaha çok şu buyuk şenır be edi/eler nden sakının MerkezdeKılerın yapamaaıkları pek çok şeyı onıar yapmaya kalkıyoriar Bunlar, baldırı çıplakları kcrumaK ıstıyorlar. Eakın şu «hususı otobjs yo u na» msselo Ben m bılaıg n hususı yollar. hep hususı a abalar lcındır Eskiden arcoa plcka'annın rasıl olduğunu he p nız hatırlarsınız Ne yazordı plakalarda, lb anbul Hususj 88 değ.l m ı ' Şımdı bunlar. bır tutturmuşlar. otobuslerı hususi yapacağız dıye Oysa. onlar beklesınler otobus durak larında bırkac saat ne cıkar. Hem onların. b zler gıbı onemll ne ışlerı olab I r kı. zamanında yetışsınler Inanır mısmız, bu akşamkı ccya 5 kılometrelık bır yoldan tam yarım sootte geldım Oysa gavur bu Kadıllagı ne ıçın yapmış1 Neden seKiz sılındır ko/ muş u^tune1 Gıtsın dıye değıl mı"> Ama otobusle gelseyütm daha erken buradaydım. Onun ıcm sızlerın bu nez'h toplantısına, gecıkerek geldim Ne yanı otobuse mı b nseydim, Arrerika dakı zencıler glDI * Baş temsılcı bey bunları soylerken, ıkıncl temsılcl de, sureklf boşını saMayorok part daşım onaylıyordu Sozu bu kez de o aldı Ve «Yok efendım neymış yollar arabalar Iıcin degıl m ı ' Kaldı ki «dışa Yok Kıtle taşımacıl.ğıymış Hıç boyle şey mı olur?. Saym Başkanımın da buyurdukları gibi. bızım Mercedesleri gavur ne icın yapmış? Bu yollar icın aeğıl m ı 7 Kaldı kı «dışarıdakılerln» coau daha yolda nasıl yurjnuleoeğınl bile bılmezler Kızıla/ın gobsgınde bırdenbıre onjnuze atlayıverırler» dı/e saDtamada buljndu Ve şu vaadınf bır kez daha yıneledı «Amo ıktldara yenıden geldığırrıızde, onların yaptırdığı bu «husus otobjs yolunu» hemen ertesı gun « T J sus1 aroba yolu» olarck deg stıreceg z Ö,le degıl mı'» dı ye baş temsılcı v e sordu O da gu erek başını salladı . ÜYÜ MERKEZDEKI UMUTÇULARDAN ÇOK, BUYUK ŞEHIR BELEDIYELERINDEN SAKININ!,, laşır. daha canavarlaşırdı Her şeye her yere el atardı.. Comaşır yıkaycn ev kadınının «aa terıanındans. ıssız gecelerın garıp yolcusunun «lastig ne» degın her şeyde o vardı Kamyon lastığını 15 bıne, ılac f yat larını bırkac kct na cıko' f an hep oydu O hastoymış, borcluymuş dınlemez astığını asar kestığını keserdı Özel dershanelerde. özel kan banKalarında. taksıde dolmuşîa her yerde hep o vardi Yeşı'cam'a ve par'amentodakı ver gı ycsala r ına bı'e ehnı atmıştı Dedem Korkut nasaüarının unlü kahramanı «Delı Durıru » onun yanında yedi kat zemzemle yıkanmış bır melek gibı kalırdı DEV KENTİN SOKAKLARINDAKİ CANAVAR O türlü kılıklara glrer, dev kentın sokak'annda turlü klşllıklerde dolaşırdı Kımi zaman «miçoı olurdu, kımı zaman da Tropikos Madıkos lu hasta... Kımı zaman tup gaz satıctsı; kımı zaman da yedek parca stok cusu Gızlı el icın zaman ve mekan kavramı yoktu Bır bakmışsınız IMF olmuş, bır bakmış s nız «Koşeyı Nasıl Döndüm» gıbı cok ünlu bır yapıtın yazan Bazen televızyonun «reklam programlannda» boy göstermıştır. bazen de gunluk gazetelerm «tam sayfalık ılanlarında..» D şarıdakıler uyusa bıle «glzli el» hıc uyumazdı Resmı gozeteleri ızleyerek surekll fırsat kollar kofası kızarsa da bıldırıler yayınlar ya da yanıtlardı. Onu kızdırmaya hıc gelmezdı Kızdıranlann uzerıne tum şımşeklerı yağdırıvenrd En cok kızdıaı şey de «IMF Defol» sloganıvdı Bu sozlen sc/le/er lerı cezalaidırır «Hoşgeldlniz IMF, Sefalar getlrdinlz» gıbı kıbarca sozler edenleri ıse alabıldtğıne odullendınrdı Cok ofkelendıgı zamanlar ıse «Karma ekonoml anlayışından sapma oluyor* Kışının tesebbus şevklni kıran oşın mudahelecı ve dev letçı bır zıhrn/et uygulanıyor1» gıbı sozler ecerdı Her zanan o'kelenmezdı keyif ı o dugu zamanlar da vardı ÖzellıMe memurların maaşlanna zam yapıldıgı sıralarda cok neşelenirdl. Öyle olur olmaz herkese kendını gostermezdı Onunla ancak tum buyruklarını hafıyen yeri ne getıren, oyunu kurallaona göre oynayan kımseler tanışık o'abılırdı Aracı tefecı vs vurguncular onun katında en makbul kışılerdı Onlorı buyuk vurgunlarla ödullendinr ve kentm en seçkın yoresınde karolmuş görkemtl b r apartmanda, «Ittıfak Apartmanında» oturturdu «Pembe salonlarda» ağırlardi «Dışarıdakller» ise hıc bır za man bu onurda erışmezlerdlr... Gızlı el tüm şımseklerıyle ceplerıne dalar onları kasıp kavururdu Dışarıdaktler gıb KIT'ler de onun gazabından kendılenrl kurtaramazlardı... Gızli e!, Insanlor orasmda ol dugu g bı. yoreler arasında da buyuk ayrımlar yaratırdı Bazı yo'elerı gozefp ıhya ederken, bazılcına da tum gazabını ycğdırırdı Sozgelımı İstanbul Izmıt ışleyim kuşagını cok sever, buna karşılık kırsal alanlara ve doguya hıc elinı atmazdı Ne verg se! ozendırıctler re yatırım indır mlerı ve ne de kredı uygulamaları onun bu katı ve acımasız tutumunu deg ştıremedı «Koyluk Şehlrler Pro|esı» de, «Yurttaş Sektoru» de onun hak kından gelemedı b r turlu «Umutcs'lar» boşlangıcta şu gızli elle uğraşmaya. ona comak sc> maya calıştılar ama onunla basedemeyecekler nı an adıklarından gazabını ve şımssk erını uzerıerıne cekmemeyı yegled ler Şımdılerde ıse ınsatına sıgınarak, makul fiyat ve kor hadlerı saptamasını rıcc edıyor lar Ise lerden de yaptıkları top lu sozleşmelerde ınsafiı olmalcrını Gızlı elden de ışc lerden de ınsaf ıstemek'en, ıkı orada bır derede koldılar. Yenl bır gün başlamıştı Dışarıdak ler ıçln ur^utla do u va yepyenı Mılyoniuk dev kentn sokaklarında ıse acımasız bır canavar dolaşıyordu Carşıda, pazarda maı pıyasalarında ve emek pazarlarında hep o vardı. Hastoların ilaclarından kan ş şelerıne okuldakı cocuk arın ka lemlerınden defter erıne dcğın hsr şeve el atm stı YGşamc'< ıcm ıvedı kan bekieyen hastalarla jnıversıte kapısırda puan ıcn savaş m ve r en genclerı b le, tozel kan bankasu ve «o2el dershane* aldatmacas y e sulukler g bı em yordu «Dışar dak lerın» ekmegı, tupgazı ve sıvı yağı uzerıne yılanlar gıbı coreklenmıştı Her zamon ve her yerde av arına akbaba'ar gıbı cullonı/ordu Gızlı el denılen bu canavarın bır yılh< ıcrootı de, pembe salonlarda pembe pan ter odullerıyle aeger erd rıltp, aİKişlanıyordu... Mılyonluk dev kentlerde her gun yuzlerce bebek aoguyordu Ama avutularak ama uyutulcrak buyutuyorlordı . Kasetlerls fotoromanlarla sınemaskop f I n le^e .. Bebek b r gun gelecek gercekten buyuyecek mi'ydı7 Hele şu azgın «devse, dur dıye bılecek mıydı' «Iktidara yeniden geldiğimizde, onların yaptırdığı bu hususi otobüs yolunu, hemen ertesi gün hususi araba yolu olarak deoistireceğiz, öyle değil mi?» Dısarıdakilerin dünyası hep «kuyruk qerçeqi» üzerine kurulmuştu. Sabahın altı* sıydı. Numune hastenesin 6Q hasta kuyrukları oluşmaya başlamıştı. çok daha önemlı Bır coâumuz hıç umr>adık sonuclar'a karşı lcşabı'ır.z ATia cogunuzun san dıâı g bı yalrızca parasal acı dan değıl Aslında getıreceğı parasaı yük hıc de önemll de <5ı! Zaten coğunu cdışarıdakıler» öde'iecek B z'm acımızdan onemlı olan yönü. beledlyelerin sıyasal acıdan guclenmemeler'dir Ama bır güclendı ler mı kı hepsınm stedığl şey <İ9 bLdur ışte o zaman b rcck clandakı e'km k'erımızı kaybe derız Sızler kent yonet m nde kı bızler de parlementodakl guc'îTıı^u ^niarla oayidşrnak zoruncia kalınz Itt fak Cephes ^tıdardoyken hıç böyle bır sorunumuz yoktu . Kendı bele d yelerımıze merkezden ıstedı ğımız kndar yardım yoparker bızden o'mayanların yardımını keserek onları cezalandırab lıvorduk Bovlece bize oy verme 'enlerle ae hesaplasıyorduk Ama s mdl ışler değıştı beledıveler kendi başlarına bııy ruk olmak ıs^ıyorlar. Sıyasal gtrleime hak1'! ıstıyorlar Gu cunüze ortakcı cıkmak ıst yor lar Za'en bunlara pcrasa! bır guclenme hakkı tanıdın mı, ar kasından da bunu Isterler Is te bu nedenlerle porlemertodrkı oeled ye gellrlen ycosını engellsmeve calıştık Tam engel'eyemedıkse de. kuşa cevlrdık » Baş temsılcı bey, konuşmasına sıgara yakmak icın ara vermıstı kı bu kez de sozu ıkıncı temsılcl aldı «Arkadaşlar ben de bır zamanlar beledı ye boşkanlığı yaptım Ondan sorra da s zlerin desteâıvle parlamentoya glrdim Beledıye ler mahallı polıtıkada son dere cede e'kılı merkezlerdi' Durma dan yenı adaylar cıkarırlar . O\sa bız mılletvekill secıld kten sonra buralardan 4 yıl içın uzak kalırız Pariamentoda cıddı vatan ve mıllet soruniarıyle uğrasmaktan secıldığımız ıle gıtme ımkânını bulama yız Oradakıler n sorunlarını unuturuz Secımlere b'r hafta kala g ttığımızde de, bır bakmısız k karsımıza hıc tanınmamıs adı sanı duyulmamıs bır aday cıkarmışlar... Bız bcs ksntte ıken beledıyede ne ıdü gu belırsız bırı ortaya cıkmış ve b zım saa'adığımız ımkân larla, yollar kreşler ve cocuk pcrkları yaparak ahalın n gönlünu fethetmış1 Anlayacağınız, yenı b>r aday cıkarmıslar bızım ver mıze Bu redenle. aramızda daha on secımleri bıle kcza nama/an arkadaşlar o'du Ama öyle yağma yok' Bız baskentte ıken sen ahalıye hfzmet sun, onların gönlunu al ve sonra da bızım yenmıze parlamentoya gel Onlara merkezden pa rcvı cıkartan k ı m ' Blzler kımın cıkortt gı paralarla hızmet sunu\orlar bızlerin. yanı mer kezcfpkı m l'etvekıllennın dedı! mı 9 Oimaz bovle şey, bu eşva nın tobmtına aykırıdır Onun icın bunları de/amlı merkeze bağımlı merkeze avuc acar tut mak gerekır Gelir yasalarını engellenek mahalll proıelenni durcturmak lâzırrdır Devamlı para sıkıntısi lcınde bulunmadılar mı b tlerı konlanır ve d k kofal I k ederlpr Hükumet icın de hukumet o'maya kalkışırlar Sızler de ne Imar planta rını dıled ğınızce deöıştırebilln ne de beledı/e ercomenlerlne adamlarınızı sokabılırsıniz. Bun ların derdi bel'l, «Ittlfok apartmanının» cPembe salonun» şıklarını kesmek ve sutarmı akıfnamak istıyorlar » Boyleükle sayın temsllcller de 'lertlenni dokmüş o'duiar bır bır Aslında bu gıbl sorunlcrını pek «ıttıfakcı'ara» bellı etme'ler ya da onlorlo tartışmaziardı Beîlı k pembe salondokl z1n<~lr'erıe v skı!e r ln et k sı kendıs nı ancak şımdı gos teriYordu . «UYU YAVRUM UYU» . Kchve fasd da bıtmıştı Soat 2 30 a gel\ordu kı ttıfakct lardan bır bolumu «Yaşam şımdıden sonra baslar» deyıp feie^ten bır gece daha calmak ıcm bıryer'e r e gı'tı er Bır bo urru de seruvenlerını tişkembe Salonundas noKtalamck icın ayrıldı ar Otelden dısarıya Ciktıklarında m lyon uk kent <ie rın bır uykuya dalrrıştı Uzak ton boğaz kcprusu tum aork e n y l e gozu cekıycdu «Hey be eseı'e bck esere J dey p sankı ılk kez gomjscesıne bırbırlerını duriuk'edıler Arabalar ntn otCDarktaT gelmesnı bek lyorlardı Onre tem s lcı bey.erın Mercedeslerıyle. Cafer Bey ın Kadıllagı geldi Bu sıradc alısılmamış b r sev gozü cekıyordu Arabalardan bırınm şo'oru radyosunu ka patmayı unutmuştu Belll kı; dı şorıda be<'erken bırınci dalgaiaki tum gece suren müzlk ız'encesme ly ce kend m kaptırmış. ya da uyku sersem I ğınden boyle b r açık vcımıştı Oysc ünlu klşılerin makam şoforleri öyle damciı taksllerın şoförlerı gıbı radyclar nı acıp orta ıkta dıled klerınce mu 2ik neşredemezlerdı Ancak patronları tacans» dınlemek ıcin emır verdıklerinde radyola rını acabı'lrlerdl Ama her ncsıisa bu kez hıc kemadılar. Radyodan geıen hafıf mü7lk parcası onların da beğn s nı kazanmıştı Topluca eşlık etmeye başladılcr tUyu yavrum uyu Uvutayım senı Seksı meksi sınemaskop avutayım se nı Kasetlerle mosollarla buyu'eyırr senı » Arabalarına bınıp. karanlığın ıcınde bırer bırer yıtıp, gıt tıler YENİ BIR GUN BAŞLARKEN G j n doğumu yaklcşıyordu. i r fakcıların gunlerı bıterken, «dısarıdakıler» ıçin de umut do lu, yeDyenı bır gün başlıyordu. her gun yenı bır gündu. Ve dtnya her gün yeniden kurulur du Dısarıdakilerin dunyası da hep «kuyruk gerceğı» üzerlns kurulmuştu Sabahın altısıydı, o^talık herüz aydınlanmamıştı bıle Numune hcstanesının önünde uzun hasta kuyrukları o!u$maya başlamıstı Tum gece boyu «Kulağım cok cğn sor baba » dıye kıvrancn 3 ya şındakl Elıf de babasıyle b rlıkte kuvruğa crmıştı Scbahın ayazında tıtriyordu Babası cıkarıp, ceketını verdı. Elıf bır anda buyuyuvermıştı Kuyruktckıler n cogu tishalden», «za afıyetten» ve tsarılıktan» va kınıycrlardı Aralcrmda «Tropı kos Madikosılu tek bır hasta bıle yoktuGOn henuz tşrniamtştf. Slyah örnüklü, beyaz vakalı co cuklar u'/kudan acıimayan QÖZ lerı ve mînik adımiarıyie sckak lcra doku muşlerdı Sabahm o ocımasız ayazında tıtreye'el', qunde ucdort tedrısat yapan iikokullarına gıdıyorlard Mılvortluk dev kent T duvar'a'inı, «Doğunca on b n yanıt delıkan lı clunca mılyoner olsun » /azıiı olanlar kuşatmıstı Bu crada aktesuvardan gorunmeyen oksesuvar sanayıının urettığ darıal bır araba, unlü şarkıcı <Perdı»nın ağ'atan bır şarkısını calcrak gec yordu Kentm LZOK bK voresnde gundelık ışc'er, bır gunluk pafonlarını bulabılmek umurfuy'a b j \ u k kalabclıklar oluşturuyorlardı Kentln bır basKa voresınde de. gencler «onahtar tesl r r u ara bo ycrışlon duzenlıyorlardı. HERKESIN ACELESİ VAR.. Gün ncedeyse ısımak üzereydl, «dısarıdakıler» kümeler hallnde sckakları doldurmaya basladılar Hepsının bır acelesi vardı Derınce Iımanına kacak demlrlen cnpullerl ve oto yedek parcalarını sokmak ısteyen gem nın de acelesı vardı Gun ıleriedıkce acs'esı olanlann sayıları da arttı. Gemılerin en lüks kadralannı «ml ço»larc özgulemek ısteyenler acele ediyorlardı. Latmce hos talıklar ıcat etme savaşımına giren kımı doktorların da acelesı vardı Tropıkos Madıkos'lu hostalcr. Merkez Bankalarında kı dovız ışlemlerını butunleye rek, yurt cışına cıkmakta acele edıyorlardı Kısacast ılk kez «Adam Smıth»ın tanıs k oldugu şu u i ' u tgızlı ehn» adelesı vcr dı Mılyonluk dev kentte. g j nun dogusuyla bırlıkte o do devleşrrıstı bırdenbıre. Bır tur lü doyTak bılm yor ve hsr ye re her şeye acımasızcc uzan yordu Okul cocuklarının kalemıprıne, defterlerıne bıle el atmıştı llkokul cocuklarını uykularınm en tatlı yerınde kal dırıp; onların üc dört saatını acımasızca calan oydu . Oysa özel pcralı okuılarda okuyan akranla'ina karşı daha comert davranıyordu. Onlar saat do kuzdan önce keslnkes okula gltmezlerdl.. Şu tglzll el» çocuklara knrşı gercekten cok ka tı ve ccımasızdı Yedı ya da sekiz yaşlarındakı bebelerı, sa nayi carşılarında en ağır ve yo rucu Işlere koşuyordu Dunya Cocuk Yılında bıle kımse onu vumuşatamamıştı Yumu şatılması da olancksızdı, gostermelık toplantılarla çccuk haklan sovunulamazdı Gızlı e cocuk mocuk d nlemez hep o dovmak bılmez açnğ nı gıdermeye calışırdı Ekonoml ne zaman bunalımc Cirse; cgizii el» daho çok aç> PTT FABRÎKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN Ümraniye İstanbul 2000 ADET KURŞUN MENGENESİ SATINAÜNACAKTIR îdorl v© Teknlk şartnames ne ve Teknik resmlne göre 2000 (ikıbın) adet Kurşun Mengenesı kapalı yazılı teklıf a'ma USJIU ıle Iç piyascdan satmalınacaktır Bu ışe aıt şartncmeler normal calışma gun ve saatterınde istanbul / Umranıye'de bulunan Fabrıkamız Mal2eme Mudurlugunden 185 TL mukabilınde alınabılır Teklıfienn gecerlı olabılmesı icın eksıltmeye Iştırak edecek f maiar, şartnamelerı fabrıkamızdan almış olması şorttır Teklıf meKtup an en gec 12 111979 pazartesl gunü saat 15 e kaaar Malzeme Müdurljğümüze makbuz mukabı 1 r d ° tes ım ed Imelı veya aynı gun ve saa'te Malzeme MLdurlügumuzde bulunacak şekı'de posta ıle gonderılmelıdır Postadakl geckmeler kcbul edıimez. (Bcsm 22999) 8033 Kapalı Teklif Almak Suretiyle Gümrükleme fhalesi Yapılacaktır 1) Bu tee alt şartname ve mutemm m malumat muessesermzın Bevkozdakı merkezmden veya Sırkecı 5 cl Vak f Han alt ndakl irtıbat buromuzdan temın edilebilır. 2) Kapalı teklıf mektuplorının 6 11 1977 tarıhınde saat 17 00 ye kaaar muessesemız haberleşme servısıne verılmesı şarttır 3i Teklıfler arasında şartlarımıza ve ıhtıyacımıza en uygun olanlar tercıh edılecektır. 4} Muessesemız Ihaleyl yaprp yapmamakta veya dlledıgıne yapmakta serbesttır SUMERBANK OERI VE KUNDURA SANAYİİ MUESSESESI Kurban ve kurban derîleriniz için T SAKATLAR DERNEĞİ İST. ŞUB, TEL 21 88 82 NOT KURBAN DERİLERINIZ ADRESİNlZOEN AL1NIR. «GUCUMÜZE ORTAK OLMAK ISTIYORLAR» Soz nereden nereye gelrmstı Bellı kı Boğazdakı otelın mu duru gıbl tems lcı beyler de su beledıyelerden yana oldukca dertlrydıler Bu kez de. bas terrslcl yakını\crdu «Arkadaş lor bakınız su beledıye gel rlerı yasası da sandığınızdan (Basın: 22627) ^ 8032 SO N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle