21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHÜRlTEr 21 EKM 1979 fOLITİKA VE ÖTESİ . MEHMED KEMAL "İTTİFAK APARTMANI,, VE "DIŞARDAKÎLER,, [2] Dışsctımcı Hulusl beyin önerlsi de cok ilginctl. «Madem kl gazetelare tam sayfa ilânlar ve'eceğiz, blzim lcm cok önemU bir sorun oluşturan şu dışparanın gelmesı konusunda da blrşeyler soyieyelim. Meselâ. «Hoşgeldin IMF» ya da «IMF'ye Evet» sloganmı kullansa»; natıl otur?» dedl. Bu sözler üzerine başkan bey hemen otılarak. «Nasıl olur Hulusi bey, dışarıda kiler «IMF Defol» diye sioganlar atıp dururken, onları pirelendlrmenln ne alemi var.. Bunu daho iyl formule etmenin yolları var: «Şiddetle kıvrandığımız dış parayı, sadece slyasl IMşküere değıl. doğru ekonomi politika'arıno dayandırmolıyız» desek daha tyi olmaz mı? Başkanın bu son sözlerinl en cok onayanlardan bırı de «hocayoı».. Konuşmasına sorunun bilimsel bır oçıklomasım yapa rak gırdi.. «Fıyatların, arzların, yatınmiarın ve daho aklınıza ne geürse herşeyin ekonomiye gore ayarlonması gerekır. E konomi her şeyin temelidir. Ne demış ünlü Adam Smıth, «Laissez FairLaissez Passer», ya nl «Bırakın yapsınlar. Bırakmız Gecsinler.» Bundan daha iyi, daha mükemmel bir slogan dü şünülebilir mi? Gercekten de, ekonom) bir cicsk gibidir, dışa rıdan müdahalelerle zedelenmeye hic gelmez. Nasıl yaramaz cocuklar cıçeği hırpalarJarsa, dış müdahaleler de ekonomiyl öyle hırpalar. Devlet, adalet ve asayişi sağlamanm dışında hicbir ekonomik çörev yüklenmemelidir. Pıyasa mekanizmasının ve serbest rekabatin «gizli eli» odeta sıhırli bır değnek gibi ekonomiye dokununca her turlü sorun kendilifilnden cözülür. Ama bırakmıyorlar ki. bu gizH el herşeyi yapsın.. Gaçsin.. Adam SmitrTİ, Malthus'u ve Ricardo'yu okumamışiar kl, gercek cıkıs yolu nu bilsinler. Cahıl efendim, bunlann hepsl cahll. insanın başına ne gelirse zaten cehalet ten gelir. Daha, flyatların politikaya göre değil de, ekonomiye göre ayarlanması gerekll liğınl bile anlayamamışlar. Bir Stuaa Mill'l. bir Lord Keynes'l tanımayanlardan başka ne b©k lenir ki? Bir tutturmuşlar Kral Marxs, kral aşoğı kral yukarı boşka bir şey bildiklerl yok. Bunlara her şeyden önce, tordu öğretmek gerek. Arz ve talep yasolarını öğretmeK gerftk.. «Hoca tüm bilimselliğl i!e sortl na yakloşmaktaydı. Büyultece benzeyen gözlükterlnl döze^ tikten sonra, sözlerinl coşkuyla sürdurdü: «Ekonomlde en önemli şey flyat m&konlzmosıdır. Bu mekanizmo kendiliğinden otomatık işler. ly! işlsrsa her Işi «sihlrll bir e!» gibi düzenler. Tüketicllerln arzu et'lk leri maüarı üreten ve bu tesig lere yatırım yapanlan, kâtiarını ortırarak mükâfatiandınr. Tüketicilerin istemediğl şeylerl uretenlerl Ise. zarara sokarak cezalandırır. Gecen yılkl, kârlılık oranlarımzın % 92'lik bir ortış göstermesl, bu «gizli elin» sizlere gösterdiğ' bir lütuf tan başka bir şey değildir.» H. Sami GÜVEN Dergilerle Gelen ellm llerl. «Dergller benlm Içln rüzgorlonn ş ğı köşebaşlarıydı.» diyor. Ne güzel söylüyor. Dergller, yazıya hevesii hang' gencin gönlunde yatan bir aslan değildir. Elinde şiırin ya da öykün yöneticiye gidersın utano sıkıla uzatırsm, «inceleyelim, beikı basoı,z.» yanıtını aiırsın, oncan sonra başlarsın beklemeye... Dergınin yeni sayısı cıkar yoktur. ondcn sonrakl sayısında gene yoktur. İçine onulmcz bır hüzün cöker, kendi kenaine «Yeteneksız mlyim. beceriksız miyim?» dlye düşünürsün. En ummadığın bir günde. bir de bakcrsın allanmış, pullanmış bir gelin gıbi yazın dergid* görünür.. Basılmıştır. Genclik dişlenmemlş bir meyveye benzer. , Dergiden bir tane olır. yon cebine kor. sanatcıkJ' nn topıaştığı yerlerde görünursün. Ne guzel seydlr insanın ilk yazısını bir dergide görmesiL Bu gorkemli duyguyu ancak yaşayanlar bilir. Kimselere anlatamazsıntz. İlk şlirimin cıktığı dergl gellyor aklıma. Ünlversitetllerin yayınladığı bir genclik dergisiydi; adt da Genclik'ti. Edebıyat öğretmenimln şiiri ile birlikte cıkmıştı benim kl de... Nedense benlmkınl biraz ön sayfalara komuşlcrdı. Rahmetli Tarık Levendoğlu'nun da bir desenl vardı, yanında. (i S Bana paraları hep şu gizli el kazandırmış!, «DAHA DÎKKATLÎ OLUN, DIŞARIDAKÎLERİ UYANDIRACAK SINIZ... AİLEYE DAHtL BİR ŞİRKETİN BAŞKANININ DAHA 20 KÜSUR ŞİRKETTE DEYÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK.» AKŞAM BEŞ ÇAYLARININ EN BELÎRGİN ÖZELLİĞİ, «DIŞARIDAKİLERE» KESÎNKES KAPALI OLMASIDIR. İTTÎFAKÇILARIN GİZLERÎNİN DIŞARI ÇIKARELMASI BÜTÜNÜYLE OLANAKSIZDIR. Gercl flse dergislnde, Yedigun derglsinln amat&rier Sayfasında takma cdla bir çok şjirim cıkmıştı ama. ben de başkaları do onu pek ciddiye almryorduk. İş. bir ede biyaî ve sanat derglsinde bir şiir ya da yazının yaymlan mcsındaydı. öğretmenlm, Wr kac Bun sonra benl tahtaya koldırdı. Neler sormadı. neler. Coğunu bilemedim. Kızdı. «Orda burda şilr yayınlayccağına derslerine calışl» diy» azarladı. Sınıfın ortasında rezil olmuştum. Demok hoca, öğrencislni kıskanmıştı. Hic bir yazar gökten zenbille Inmez. Her yozar, bofc tıkco gözlerini, dokundukca ellerinl ısıtan omatörce bir dergiden çıkmıştır. Ylrml yıla yakındır köşe yazarlığı ederfm. Bano dergller yoffarfar. Kiminin sözünu ederfm, klminin edemem Bizım köşeıer ne olsa bıraz amaiör konulardan uzak. biraz genel konularo uzonır. Blzım edeblyat yapmamız bu köşelerin e'verdlği cerceve iclnde olur. Ktnayanlora, kızanlara hak vermiyor değilirn. Şimdl de, sağ olsunlar. bana dergıler, kltaplor görv derenler vardır. Seve seve okuduğurn. blediğim heyecan dolu bu örneklerden sık sık söz edemediğlm için 6ylesl üzgünümdur ki. anlatcmam!... Gecenlerde, eünde yenl bir dergf İle yazar crkadaşım Muzaffer Buyrukçu cıkcgeldi. Derginin adi: Somut!.. EHme gecmediğl icln okuma fırsatım buiamamışttm. «Bak», dedı Buyrukçu. «Derginin yenl yazarlor özel sayısı. B'rşeyier yazarsan cok sevinirier. lclerınde Cck umut uyondıranlar var.» Oergilef, polltlkada olduğu glbl. cofc gencl «umut» dlye sunarlar. Aradan yıllar gecer «umut» diye sunulan kiçının sanatı da, edebiyatı da bıraktığmı görürsunüz. Hongl hoyrat el esmiş, fllizlenen yeşil daiı kırmıştır. Bır daho adıno dergılerde raslayamazsınız. Somut derglsinde 79 genc ozanla 6 genç öykucönun vapıtlarını gârdük. Bu genclerin seçimlnde kullanılon yontemi derginin sanibi Necdet Öktıen şöyfe anlatıyor: «Yavınlanacak siır ya do hıkâyenın en yetkin blCimde olmasından cok, vozorınm bu düzeyf aşocak yetenekts oiup oimcdığını saptomayc ozen gosterdık.t ölcek bu olunca venlen örneklere de bu gozte bakmak flerekiyor. . öyküler iclnde Şahin Doğan'ın «Size Bir Anadolu Calayım»ı var. Muzaîfer Buyrukçu da bu âykuye difckotlml cekmiştl. Kıso özgecmişıne göre Şahin Doğon, Bigo'nın Sinekçı Ducoğında 1942'de doğmuş: ilkokuldan sonrasını OKuyamamiş; şımdi posta dağıtıcılrğı yapıyormuş İnsano zehır gıbi gelen bir Anadolu kışınm öyküeOnü anıatırken iyl bır gözlemcl olduğunu kanıtlıyor. DlII. kurgusu ne kadar acenıce olsa, gerilerden «Ben gel/yorum » dıyen bir soluğu var. Şürler lcîn bir şey dlyemiyeceğim. SSz »anatlan (clnde şilr, acemıliği kaldırmayanıdır. Her şeyln bir acemüiği vardır ama. şiirin yoktur. Bir öykü lcin, eh, şöyie boyle. fena deflıl. dıyebilirsiniz de. bir şlir İcln söyllyemezsiniz Bir dıze ya şilrdir. ya değildir; jllrln eh. şöyie böyiesi oimaz. Sıze sövliyeyim, birlne nezaketen bil« o'sa şiırin fena değil demevin, adamı yok yere şiire öykündurmeyin. beia kesılır. Bundan olacak ben şlir denilen ömeklemede cok titfzımdir. Şiir. gizll bir labaratuvordo özen bezenle hazırionmış bir öze benzer, yarım yamolak hazırlanmışsa, hazırlayana da )c«na de laran dokunur. En güzellnl gene Tuncer Uçarol söylüyor. «Ey yeni edebıvatcılar! Eskıler zamanla unutuiuyort Bugün ve geiecek elbette sizin... Yeter ki yazmamn ve okumomn ardını yıllarca bırakmaym. Bu ara elbette bilinçli yoyın poütikanız da olmalı... Ey. yenl ve eski edebiyatCtlar! Ey kendini ötekl ca:ışanlar karşısmda ölümsüz, kutsaı, cok büyük gören edebiyatcıl Hani nerde senin o ölümsüzıüğun' Hani nerede yüzyıllar karşısmda senın de un ufak oımon?..» Bana dergiier gönderiyorlar demiştlm: bunlann arasında llgaz, Hakimiyet Sanat, Oluşum, Sesimlz, Afans Türk, Yusufcuk, Eleştiri, Edebiyat Cephesl, Yapıt. Türkly» Yazıfarı, eskiierden Türk Dill var. EÜme değdikçe bunları severek okuyorum. Kişl ne kadar yazıda ve yazmada esk'se ve kocasa, icinde biraz genclik tortusu kalıyor; genclik denilen cizginin izinl sürüyor. Bu aroda şunu da haber vereylm. Sair Cemal Sureya Papirüs'u yeniden cıkarıyor. Bülyorsunuz, Papirüs yıüar önce de cıkmıştı. Cemal Süreya, cıkordığı her dergi ile kendisi ve misyonu lcin bir şeyler getirlr. Üç ayda bir yayınlanacağım duyduğumuz Papirüs, edebiyatımızın beklent'si olan bir «olay>dır. Benlm glbl dergiierden gelen yazarlar İcln edebiyat fier zaman, «ilk gözağnsı» olmuştur. Bundan ötürü de, ne denli siyaset yaosak, ne denll siyasetten yana gibi görünsek. ıilk gözağnsı»nı bir türlü unutamayız. Edebiyat blzım «vazgecemediÇimlz» dir. Bir ozonımızın ünlü bir çllrlnl biraz değlştirîp, biraz scdeleştirerek söyle söyliyeylm: Ne varsa, edebiyatta var, Gerisi fasa fiso. f cîŞSÎZLtK ARTACAK MIŞ? BIRAKINIZ ART SIN EFENDİM, BUNU SİZ Mî DÜŞÜNECEKSİKİZ? BIRAKINIZ ON LARIN BAŞINA BEL OLSUN! SİZE NE BIRAKINIZ. DIŞARDAKİLERDEN MİLYONLARCA İŞSÎZÎ OYALAYIP DURSUNLAR!» on İcln «Bir yanlışlık yapar da, şu gızlı el ceplerımızdeki paraları clır mı?» diye telâşa düştüfer. Ama gördüler ki herşey yerlı yerırıde... Pazarlar da oyle. Ne var k . toplamı sürerken o gızlî el de, «dışardakiierln» cepisrine musallat olmuş, orta lığı kcsıp kavuruyordu. «İttitak Apartmanına» uğradığı şimdiye dek ne görülmüş. ne de duyul muştu. KİT'ier de, bu gizli elın gazabına uğrad:klan icın, sürek II zarar edıyorlordı.. «Soygunun iktisat kitaplcrındaki bilimsel açıklomas:; «gizli elıden başka bir şey değıldi... «TOPLANTI KAPANIRKEN..» UĞUR MUMCU ÇIKMAZ SOKAK: (6. BASI) Bir doneme ışık tutucu anı ve belgeler Tekin Yayınevi Cağaloğlu İSTANBUL Toplantı arclıksız sürüyordu^ Ittıfakcılann coğu ceketlerlnl Cikarıp, kıravotlannı fore etmiş ti. Pek cokları esnerken, Gaffar cğa coktan ikincl uykusuna dalmıştı.. Yorgunluk başka nm da, gözlerinden akıyordu. Toplantıya yeniden bir canlılık fletirmek icm, ses tonunu yük» cGİZÜ EL...» selterek şunları söyledi: «BeyKimse, «hocaı konuşurken ler uzunca süren bir toplantısözünü kesmezdi. Her nasılsa, dan sonra, gördüğünüz gibi cok Cafer bey bu kez kendi kendine can al;cı bir nakloya geldik: mırıldanır ve ağzından birşeySayın hocamızın da buyurdukla ler kacırır gibi oldu. Hocanın rı gibi, ilânlarımızda özellikle gözlerl pek iyi görmezse de, «fiyatların polıtıkaya göre dekulaklcrına diyecek yoktu.. Sığ.l de ekonomiye göre ayarlon rav salonlannda fısıldaşarak ması gereklıliğini» iylce vurgu«kopya cekmeye» cahşan nice lamalıyız. Bunun anlamını, sanıyorum hepıniz cnlıyorsunuzöğrencüer yokolamışiı. Birdendur.. Bu, fiyatları esKioen oldu bire kendini orada sanıp, «Ne Ö'j gibi, tekelcj yontemlerle dıoluyor evlâdım, konuşacağma lediğımizce saptayabıleüm deönündeki kâğıda bak» diye cımenın bır boşka şek.ldeki :fakışacaktı ki. unlü fabnkatör Ca desidir. Ortaya cıkıp da, «ekofer beyle göz göze geldi. «Buynomideki fjyoHarı biz pcşa gönrunuz sayın Cafer bey, bir şey lumüzün istediğı gıbi sapiarız» mi söyleyecekslniz?» diye kendiyecek değildik ya.. Bereket disıne hitap etti. Cafer bey de versin ki, ne ölcude tekelleştio kopya yakalatan cocukların ğimizl daha pek lyı kavrayamı şaşkınlığı icinde kızararak şun yorlar. Ama sızler yine de «dıları söyledi: «Vay anasına be.. şarıdakilere» acık venyorsuben de oldum olası merak eder nuz. Dışanya bilgl sızdırmadururdum.. Scyın üstod bilimsel yın diye kac kez uyardım hepl acıklamalariyle bu merakımı rıizl. Daha gecen hafta istanöylesine giderdi ki, kendisıne bul dönüşü, Mavı Trende gaze şükrart borcluyum. Bilirsiniz be te okurken marıfetlerinizi bir bugüne kadar sayısız fabrikalcr bir izledim. Gazetelere tam soy kurdum. Ama hepsinden de falık ölüm ilânları vermeyin dl kâr, amo hep kâr ettim. Otuz ye, öğüt vermekten dilimde tuy yıllık i? adamıyım, hic mi hic b'ttl. Evet.. MIXTAŞ Holdıng zarar görmedim. Şimdl anlıyo yönettm kurulu başkanı değer rum. meğerse bana bu paralal| arkadaşımız Sururl beyin kıy rı kazandıran hep, sayın hocametli eşini bir trafik kazasında mızın biraz önce sözünü ettiyitırdik. Hepimizin başı sağ ol ği şu meşhur «gizli elımiş. Alsun.. Ama bunu, aileye dahîl lah bu gizli ele zevol vermesin.. öbur 26 şirket adına tam say Amin... yalnız anlamadığım bir fa tazıyet İlânları vererek duşey var. Ben ürettığim malların yurmanın ne alemi var?. West fiyatlannı hic öyle «talebe» maTAŞ'tan tutun da, CoTAŞ'a, lebe gore ayarlamadım. Müşte inchTAŞ'a kaoar hepsj ılân ver rinin istediği nedir? Tüketicinin mış. Boylece tekeiieşmemlzin ihtiyac!an nelerdır? Bunları da vardığı boyuîlar anlaşılıyor. hic düşünmedim. Canım neyl Lütfen yapmayın böyle şeyler™ üretmek istediyse onları üretDaha dikkatli olun. dışandakiletim... Flyatları, paşa gönlumun rl uyandırocaksmız.. Aıieye dadılediğince ben ayarladım... hil bır şırketin başkanının, daBütün mallarım da beğenildi. ha 20 küsür şirketta de yönetim kurulu üyesı olduğu ortasatıldı... O kadar ki mallarımın ya cıkocak.. Fiyat saptamadacoğu kuyruklarda kap'şılıyor..» kl ekonomiye vön vermedekl «Dışardaklier», bunları alabilbu organik bağlarımızı dışarımek lcin birbirlerinf yiyecekdakllere duyurmanızın ne gere ler neredeyse™ Şimdl cok meği var.. Taziyet bildirmenin baş rak edlyorum; acaba gizli e!i kaca yollorı olduğunu da hic kızdırdım mı? diye.. Ya banc unutmayın» diye hepsinl lyice kızar da. benı cezolondırmaya bir payiadı. koJkarsa haüm nice olur..» Cafer beyin bu yakınması üzerlne toplantıya katılan herkes. ellerinl ceplerine sokup. cüzdanlarını kontrol etti... Bır Vakit neredeyse gece yarısına yaklaşıyordu.. Toplantıya başkanlık eden ittıfok Cephesl Dyesl, ortayc cıkan görüs v» önerıieri kısaca özetledı: «Beyter, gazetelere tam sayfclık uyarı ilânları vereceğiz.. Bu Ilaniarda önce ülkenın zengin potansiyelinden söz edecsğizBıreylerın ceşitli hok ve özgurliiklerinden konu acarak dı şarıdokiierln llgiBinJ çekecefliz.. Sonra da yokluktan, paholılıktan Işsizlikten yakmacaĞız klşlnin teşebbüs şevkinı kı ran aşırı müdchaleci ve cfevletcl bir zlhniyetln, fukarahğınekonomik bunalımın temel ne denl olduğunu vurgulayacağız. Fukarclığı paylaşmayı değll, varlığı yaratmak istediğimizl acıklavacağız.. Aşırı müdahale ci ve güven sarsıcı zihniyet terk edilmedikce ve fiyatlar ekonomiye göre ayarlanmadıkcc dar boğazdan cıkılamayacağını, cl tmı cizdlrerek yazdıracağız™ Ve sonucîa da, koyu renkli basılmış özel bir çerceve icinde carpıcı slogcniar atacağız.. Tom sayfa lcindekl bu kücük el llanınm gözü cokca cekmemesi İcln de uzmanlarımıza danı şarak, gereklı kamufulajı sağlayoccğız..» ittifakcıların toplontısı, başkanın bu son söz leri ve yeniden buluşma umuduyla kapandı.. Aportmon sa kinlerl birbirleriyle kucaklaş'p, «selametll geceler» dileğıyle sa lcrdan cyrıldılar.. Artık işın teferructı kaimamıştı, uzrran'arı da bu Işi ko'aylıkla bitırebilecek yetenektevdiier» PEŞPEŞE GELEN İLANLAR llonlar ertesl gün büyuk Mr Hti?!ıkle kaleme alındı.. Gün.uk gazetelerde tam sayfa olcrck peşpese yayınlanmaya baş'adı.. Yaklaşık iki ay kadar sürdü.. Beş lıra verip bir gozete clan her kişinin bir lirası bu llanlarla gaspedlllyordu ca.. Şiımdilerde ise bunlara pek rastlanmıyor Ardı arkast keSıldğıne göre, besbelli ki, ittıfakcılar yaşamlarındcn ve uyguianan ekonoml slyasolarından hoşnutturlor» Anlaşılıyor ki, artık «karma ekonomlden> 8apmc olmuyor Ekonoml İttifakcıların Istedikleri bicim ve yönde işliyor Dışarıdaysa, kuyruklar uzadıkca uzuyon bü küidükce bükülüyor Avanta ekonomisinin kuralları, tüm acımasızlığiyle kitle'erl kasıp. kavuru/cr.. Vurguncu, Istifci ve kcroborsccıların «gizli eli» dışarıdaki'erin ceplerinl sovup, soğona ceviriyor.. Kaynakları, «Dışarıdakiler» yararına bollaştırma sözvermesi ile Işbaşına çeienlerın ise ekonomik vaşcmın doruklarını ele geclrenlerin çizdiğl bu «hakikatcı Cikış yo'unu..» onamaktan ve or man ekonomisinin» işleyişine seyircl kalmaktan öteye hicbir etkinük gösteremedikleri gö 2ü cekiyor.. Sorunları «dışarıdokıien» yararına cözmsdekl becerikslzliklerini. «kaynaklcrın sınırlılığı» kavramının arkasına gizlenerek, maskelemeye ca lışıyorlar. AKŞAM BEŞ CAYI İttifakcılar. boğazın en görkemli otelinde «akşam beş ca yı» için bir kez dahc bir araya geldiler.. Ne zaman beş ca yı verilse, bıün kl. ittifakcılar kazandıkları büyük bir utkuyu kutluyorlardı.. Gecen yıl, vergl yasalarımn parlamentoda engellenmesinden hemen sonrc da, böyle bir cay verilmlşti.. Bu na karşılık, ne zaman «İttifak Apartmanının» salonunda bir craya gelseler, bilin ki canları nı sıkan ciddı birşeyıer vcr ÇAĞDAŞ YAYINLARI 2. BASISI ÇIKTI Menemen Olayı ve Kubilay « » « » tlK>I>|l O J I f CIUll MTUNİM G UM M EDERI: 25 LIRA İsteme adresl; ÇAĞDAŞ YAYINLARI Ca£alo£lu, Türkocajı cad. No: 3941 İstanbul ne, stodyutnlarda gol atıldıktan sonrakini anımsatan müthiş bir gurültö tufanı koptu. Çeşitü sloganlar atıldı. Peşpeşe alınan ickilerle ittifakcılar yavaş yavaş havalarıno girdiler. Artık küme küme toplanmışlar söyleşilerini koyulaştırıyortardı. En kalabolık kümeleri de, lk| başkan yardımcısınm etrafını kuşa tan kümeler oluşturuyordu. Bu kümelerden birinde: Cafer beyle, başkan yardımcısı işcl ucret leri konusunda söyleşırken, Gaf for ağaylo, Hulusi bey de kendilerinı dınliyordu. Cafer bey, işcilerin nasıl insafsızca ücret taleplerinde bulundukiormı ve kimi fabrikalarının grev ve lckavt nedeniyle nasıl işlemez hale getırildiğini anlatıyordu. tSoyın boşkonım, Vergi Yosolo n ve Ekonomiyi ilerletme programlarının engellenmesi konusunda kazandığımız yengi kesin dir. Gördüğünüz gibi hepimlz bayram sevincı yaşıyoruz. Pem be salon her sevıncımizi paylaştığımız ortak bır sımgedir. Ancak, şu işci ücretlen sorunu az da olsa benl düşunduruyor.» Bu sözler özerine başkan yardımcısı büyük bir kahkaha ata rak, o kendinden emin tasnyla şunları söyfedir cDostumuz Ca fer beyl düşünduren şeye bak.» Kahkahasını hâlâ sürdürüyordu. «Ücretler bırakmız istediği kadar yükselsın. Bu sizm sorunu nuz degil ki... Olsa olsa «dışandakilerin» ve «umutcuların» sorunudur. Siz şu sorumu yanıt layın. Mallannızı dılediğiniz flyata satabiliyor musunuz. sata mıyor musunuz işte bu önemli. işçüer ücret artışı mı Istiyor; istedıklerj kadar, hatta daha co ğunu verin.. Nasıl olsa bunlan fiyatlara kolayca aktarabileceğınize göre.. Üzerine de dilediğl nızce kâr payı ekleyebilecegıni ze göre, ortada ne sorun var anlayamıyorum. Bakın ben size her zaman söylerim, kendin/z Mercedes'e binerken, işcinize de bir b.siklet almayı unutma yın diye!.. Bir kez daha söylüyorum. catışmayı hıcbT zaman işci piyasasında tutmayınl Mal piyasasma aktarın, ma| piycsasına... İşci piyasasın da tuttuğunuz sürece kârdan fe dakârlık edersinız. Karşınıza ni ye örşütlenmiş tşcllerl clıyorsu nuz.. İ8tediklerj ücretleri verin. tüketiciye yani «dışarıdakilereı yansıtın. Onları alın karşımzo, onlann sesleri cıkmaz..» Kadehinden bir yudum daha csklp, dır.. Ama onlar hicbir zaman soyleşiyl bir soruyla koyuîaşmutluluklarına gölge düşürtırdı: «Deyin bakalım, bir buzmezler.. Gecicl sorunlarım ka dolabını kaca satıyorsunuz 25 fa kafaya verip, gerekirse uz bln llraya değil mi Ya bir kcm manlarını da kullancrak cöyon lastiğini o da 15 bln üra.. zümlerler.. Bu konudoki en bü Bir buzdolabının 25 bin liraya yük güvencelerl de, aralarından satılabildiğl bir ülkede. Işer ucseçip. parlamentoya gonderdık retlen Işadamlan açısından hic leri temsiiclleridlr. bir sorun oluşturmoz. özel arabada beş yıl sonra üretileAkşam beş caylarının en becek ürünleri bı.'e bugünden sallrgin özelliğl, «dışarıdakilere» tabiidiğinize göre, pczarioma kesinkes kcpalı ofmasıdır.. Bu ve depolama masrafları da yok. koşula büyük bir özen gâsterlBunlar da kâro eklenıyor. Üstelir.. İttifakcıların gizlerinln dılik dışanya satma gıbi bır ?oruşarı cıkarılması bütünüyle onunuz da olmadığına göre: dalanaksızdır.. Salon bu amacla ho ne istiyorsunuz İstediğıniz özel olarak hazırlanıp, donaşeyi, üretip Istediğiniz fıyata tıfmıştır» Garsonlcr da özel satm paşa pcşo.. Size n9, bıra olarak secılip. yetiştirilmiştir.. Davetiyelerse, hepsi ada yazı kınız enflcsyon dört r>cla gitsin, lıdır.. Kapıdaki görevllye göste işsizlik artsın... Ama baktınız rlımeden içeri girilmesi olanok ki, «umuîcular» sizi sınırlamak, dışıaır.. Cayın bir özelliği de, istiyor, önerdiğinlz fiyatları ver fttifak Cephesi'nin seckin kimivor; işte o zaman henen ü^e mi üyelerini birarayo getirmesl timj kısıtlayın.. Az üretln efendir. dim, az uretin... Daha cok kâr elde edersiniz. işsizlik artacak Bu son cay da. önceküer gl mış, bırakın artsın efendim. bu bi oldukcc görkemliydi.. Hoily nu siz mi düşüneceksiniz? Bırawocd'daki film galalarına ber\kmrz onlorm başına belâ olsun. zer bicimde. her yer seckin ci Size ne, bırakmız «Sosyal kalceklerle donatılmıştı.. Tüm Ma kınmada Genclik Proiesı» diye, salar ünlü aş ustalannın ha«Köyluye Işguc Projesi» diye zırladığı salatalar, mezeler ve «dışandnkilerden» miivonlcrca öze! formüllü lckilerie bezenişsizi oyalayıp dursunlar..» miştl.. Adınc bakıp da sakın davetlüere cay ikram edileceğl ni sanmayasınız.. Boğazdokl toplantı aercek bir ickiliyemek Temsilcl bey tam, tbırakın<z lı şölendl. patlıcan, biber toplasıniar» dıyscekti ki; Gaffar aÇanın o ıri Saat 17'ye gelmek uzereyd!. burnuyle yüzyüzs geidi. Gaffar Yavaş yavaş davetliler boy gös ağa tüm sevimli tovrını takitermeye başladılar. Önce ittinarok; «Sayın başkonım ya şu fakcıların maii işler danışmam bzim tabfm f.:yatla'ı, cövjrluk Bekir bey geldi. Kendisini tonır edip de cok az vermedıler mi?» smız, hani o cok akıllı oaam. diye yakında. Temsılcı bey. Hanj o tüm vergi yasalarmı ve «Sen de mi. Gaffar oğo sen de tekniklerıni ezbere bilen adam. mi?» deyı'o öylesine bır kahİttifakcıların vergi ilışkılennı dü koha attı ki. pembe sclciun to zenledlğinden kendisini cok seöbür ucundaki sövleşida buluverler. Bekir beyl, Gaffar ağo nan küme'erm bıle ügisır cel' Izledı; kruvaze bir elbise gıy ti.. Gaffar ağa, yanlıs b'r sev mış ve yakasına do kırmızı bır söylsmenin ve temsilci bey€ karanfiı takmıştı. Çok neşeiı ve karşı bir pot knmanın kuskusempatik bir hall vardı. Saat. su icinde ezilio Düzülürken 17.15 olmuştu kl. kalın göziukcephe temsılcisı gulere1' kenditerlyle ünlü ekonomist, ittifakSJne şu soruyu yöne/fti «Bı cıların danışmam Saffet hoca yıl buçdava kac para verdl kapıda göründü. Gaffar ağo ler?» Gaffar ağa «120 kuruş kendisini karşılayarak yer gosefendim» dıye cekırerek va terdi. Bundan hemen sonra da, nıt'adı. Temsüci bey de <Alâ, dışsatımcı Hulusl beyle, TIR'cı Alâ.. Cok olâ» diye homurdon Fazıl bey kahkahalar atarok; dı. «Hem de cok aıâ!» Bu de kolkola lcen girdiler. Doktor Sa mektir ki bu yıl ofıs bir grarr hlr bey yalnız geldi. öyle pek bile buğday alamayocak.. Si neşell görünmüyordu. Ama cok zin \çm do olâ.. Bizim icin de çık giylnmlştl. 17.20'de ünlü fab atft..» Goffar ağa neyin cok oli rikatör Cafer bey, İttifak cepolduğunu anlayomamıstı hâlâ. hesinin ünlü bfr temsllcisiyle Temsilci beyin gözlerıne bıı birlfkte boy gösterdiler. Papyohırs bir porılfı getmlştl bfr nu ve piposu, Cafer beye olduk denblre.. PDrosundan bir n» ca entellektüeı bir hava \1ermi9 fes cekerek, «Demek kl bı tl. 17.30 sularmda buyuk bir al kış ekmek 10 lira olacak.. Ekkrş tufanı koptu. İttifak cephemek de «dışarıdakiler» icfn cok slnln Ikl başkan yardımcısı göönemli olduğuna göre, iktidarrülmemlş bir tezahörot )çlnde dayız!.. iktldardayız!.. (yl kl tpembe salonoı ayak bastılar. «umutcuların» o kendini bilAlkışlar. tokalaşmalar ve kumiş, herşeye comak sokan uzcaklaşmclar uzadıkca uzadı.. manlarının akıllarına bir «tavan flyat» saptamak gelmiyor» dedi ve büyük bir seveceniikle «EN KÖTÜ GÛNÛMÛZ Gaffar ağayı kucakladı. «Hey BÖYLE OLSUN» koca Goffar hey. duşündüğun Cephenln önde gelen baş şeye bak.. Cok değll iki uc ay tut elinde. sonro da cıkar gltkan yordımcısı, «Kadehimi İttisin 8 9 liradan» dıye kulağıfak Cephesinin ve sizlerin onu na fısıldadi™ runo kaldırıyorum. En kötu götıümüz böyle olsunı diyerek açılışı yoptı. Bu sözlerin üzerh YARIN s YA DÖVİZLER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle