Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IKİ CUMHURİYET 22 OCAK 1979 Turk ve Cumhurıyetı'nın bugun /ururlükte bulunan yasaları. sos/o2kononv'< /apının ozellıklennden kaynaklanan ko/u bır otorıîarız mın ızlennı taşır. 1930'lann sontarında Avrupa/ı kasıp Kavuron faştzmın etkı alonına gır mış tek portı yonetımıntn Turk Ceza Kcnunu' na Mussolım Italyasından «ıtnal> ett ğı «devletın şahsıyetıne karşı curumlere» ıhşkın kurallar ıle Polıs Vazıfe ve Seiahı\et Kanunu gıb yasalar hâlâ yururluktedır 1980 l e m eşığıne geimış Turkıye de1 Ö;e yandan. antıdemokraHK karakterı «rrusecce!» Demokrat Partı yonet mının Turk Ceza Kanjnu mad 312 ve Pasaporî Kanunu mad 22 gıbı bır suru antıdemokratık kuralı da yururluğunu surdurm;':îs dır gunumuzde' Tıpkı Turkıve Cumnurıyetı'nın Sıyasol tar hındekı en karanlık Kesıt crden «On Ikı Mart» donemının şu pek şonlı cfıh duzen» yasaları gıbı Dernek er Kanunu. Toplantı ve Gösten Yurjyuşlsrı Hakkında Kanun, Skıyonetım Kanunu, Asayışe Muess.r Fııllerın Onlenmesı Hakkında Kanun, sıvıl ve Askeri Ce za Kanun an ıle sıvıl ve Askeri Csza Yargı'a ma Kanunlarını değıstıren yasalar... Baro.orca ve bıl.m adamlamca «şaıbe',» bu'unmuş boy'esme anîıdemoKratık yasalaın vururlukte bulunduğu bır sıyasal reıımı cıdea! bır ozgurlukçu dennokrası» olarak değıl adamakı.iı sınırlı ve kapalı bır re|im olarak nıtelend rmek gerekır Butun bu yasatar. topljmu «korkudan uzak tutulma ozgür'ufiu» eks>k. ağır ve bunalîıc. bır tedırgınlık hovası ıcmde tutmjşlardır. tutmaktadırlar olapiâr f e görüşler Anti Terör Kontr Terör Doç. Dr. Rona SEROZAN nn O7unü koru/an coğdoş olceklere vurulduğunda Ar.ayasaya aykırılık damgasını yemeye mohKum gozukmektedır. Herhalde boyıesı onlerr paketlerını alelace le sarıp sarmalayanlar bıle, faşızm ya da pahalılığı proîesto mıtıngını, ıktıaann uıusal enerıı po ıtıkasını eleştıren bır dernek bıldırısını, devlet memürunun belırlı bır derneğe üyelığ nı yasaklamak'a, afış yapıştıronı ya da goste rı yuruyusunde pankart sopası taşıyanı aylar boyu hapse sokmakla bu cezayı da (orneğ>n zımmet sucunu ışleyenlerın cezaiarından farklı olarak) «tecıl edılmez» kılmakla ve oze! «polıtık mahkameler» kurmakla cpolıtık suıkastlenn» ve «polıtık sabotajların» onlenebıleceğıne kendı kendı'erını ınandırmakta guçluk cekmışlerd r, gucİJk cekeceklerdır1 . Eğer bu g.bı yasal onlemlerı »tedhışcılığı» on'erre ve bastırma amacı ocısından hoklı VB meşru gosterme çobalarının altmda tbaşkaca hetjplor» yok sa/ıiabılirse. bu onlennierı yasa|s;riıa gırışım , en «munis tesbıhslerle «tedhtşcılığe kızıp demokrasıyı bozmadır>; «tsdhış cı ık ıcın hukuku yakmadır», «aemokrası tarlasır.a kor ma/ınlar yerleştırmedır» Tedh'ş e/lenierı aracıhğı ıle ekononvk ve »osval duzer.ı ve polıtık rei'm değışt.reb lecek I"' nı saıcnlar ne denlı «hayalperest» sayılabılırlerse tedhışı böylesıne bır ckontrterörle» bastırabılecekler nı ve onleyebıleceklerın1 so.lan'cr da (eğ?r bu sanılorında samımı ıseler) o d°"lı ıhavolperest» sayılabıl.rler B j gıbı on'errler, olsa olsa, amacı zoten «totalıter bır reııme davetıye çıkarmokt olan tedhışcılığe prım vermek suretıyle, tedhış ve anarşı eylemlerıne ıvme ve yoğunluk kazandırma amacına hızmet edebılır. Gerce<uen de tedhışcıler, boylssıne sağııksız bır «kontrterorv polıtıkası»nın ışledığı bır reıımde amaçlarına çok cabul ve kolay ulaşabıhrler Yaratılan eşeytanı helezon>da, bır avuç eylemcıyle (ya da kışkırtıcı aıanla) terorü ve kontrteroru büyuk bır süratle doruklanna tırmandırabilırler; cok kısa bır zamanda demokrasmm mezarını kazdırıp toplumu «rrezarlık sukunetı»nın kurşun gtbı ağır havasında bır ccehennem ateşı» ne sokabılırler. Tedhışı onlemek şoyle dursun, tersıne tedhışe hız kazandırabılecek plon bu tur cSukun Yasalarının» asıl boy hedefı. son aşamada. topyekun demokratik kıtle muhalefe tı olocak bu araçlarlo doğrudan doğruya toplumcu muhalefet sind.rlecektır o halde1.. •••* TedhışcıMsn lansıyonu ve ateşı yjksekJı Jıye toplumun tümünu karantınaya, demokrcsıyı askıyo alan bu sağlıksız anlayış «sıkı dü zen» (Law and Order), «guçlü dev'et» ve tkapalı reıım» arayışı ıcnde olan Batı'daKi bunahmlı teke'cı devlet kapıtahzmın n sıyasal ust yapı modelınde kendısine temsal» ve «dayanak» aramarralıdır. Batı'nın ontıteror hukuku alanında «becerdıklen». Fransız ve İtalyan Yorgıc ve Savcı Sendıkaları gsbı demokrafık hukuk kurumları ve Boll. Lenz Sartre gıbl nıce aydın ve duşunur tarafından tfaşıstoıd» karakterı tescil • •• Pek yakın bır geçrrnşte bu gerceğı he fır salta vurgulamış olan bır sıyasal partı şımdı «.kt dar koltuğumda bu anîıdemokrat k mejzu atın «tenkıl dozu»nu daha bır artıraroK tansı/o riünu ve ateşını yukselmış bulduğu toplurru yen ve s< bır «ozgurluk pertııznne tabı t j t r a nın yoğun hazırlığı ıçınde gozjkuyor Bu tur gırışımlerın bır sıyasal partıyı ozgecm ş /le hesaplaşma durumunda bırakrras nrian oiu poMtık tutorsızlık çuku'jna duşurmesınden cok doha «vahm» olan anılan gır ş m !e' n T C Anayasasının »demokratık hukuk dev let»i modelı ıle kesk n bır ce'ışkı yaratması' Ne acıdır kı sıyasal ıktıdarın Yaso Tasanîa'inın îümüne yakın bır bölumü temel hckla r edilmlş gir şlmlerdlr. Öte yandan, b j tur antı demokratiV önlemlen, »etk'll ve yetkıl1 cevrelerın» hıcblr zaman zaten exsık olmamış ve hıc de /adırganmaması gereklı doğal stemlerı otesınde bır de tcplurrda bu doğru'tjda oluşnius b'r ozlem brık.mı ıle meşru kılma cabalcn da verımsız kalmaya mahkumdjr Amac. sağlıksız carpık, yobancılaştırıcı bır sos/oekonotıık yapıya bağ lı olarak ne acıdır kı topluTida gerçekten g tgıde /aygınlasmıs olan «şıddet psıkozu»nu ve celı sopalı. bal/ozlü çomaklı ıktıdar* ozlerrını «şıddete karşı stdde;» ıstensıyie gelıştırmek, «resırti kontrteror» ma/asıyla yoğurup Dekıştırmek olmamalı. demokrasınn ^yaygın ka tılım» yontemıyle ve acık reıımın eraemlerıyle «tedavı» etmek olmalıdır. Toplumu gerçekten duzluğe ve esenlığe cıkormayı arrac bılen bır ıktdar ıcın somut se cenek, demokrasının zaten topiuma dor gelen sınırlarını daha bır darallmayıp. tersıne gelış tırmek. genışletmek, duşunce acıklama, orgutlenme ve toplanma ozgürluklerının mevcut en gellerını kaldırmak, kıtlelerm yaygın demokratık katılımıaın ortamını yaratmakiır Işte ancak o zamon ıtedhıs» \ıe canarşı» eylerrlerı de munferıt asayışsızlık o.aylannın ya da münfent trafık ve demır/o.u kazalarının potasında ckaynayacaktır»' Demokrasiye ıctenlıkle ınananlar. thalkın ıktıdarını» somutlaştırrraktan soz edenler, her şeyden once genış halk kıtlelenne guven beslemelı, kıtlelen gıtgıde sıyasal yosatiın dışına surerken, kendılennı de g ı f g de toplumdan tecrıdettıklerını lyıce algılamalı ve bu sağlıksız edepoiiîızasyon polıtıkasunı bır an once terkedıp kıtlelerle bjtunleşmelı, genış halk yığınlarma daha yoygın sıyasal çtkmlık kazandır ma'ı ve ışte bu yoldan da (kendı kendılennı tecndedecek yerde) tüm tedhiş odaklarını tec ndedıp koşeye sıkıştırmalı, «bır kaşık suda» boğabılmelı, boğdurabılmelıdır Tıpkı bugunun Başbakanının bundan bır bucuk yıl önce 4 Hazıran 1977 cumartesı günu Taksım rrevdanındokı mitıngde, muhatefet partısı lıderı sıfatıyla. kendıs'ne yonelık polıtık suıkast (tedhış) gırış'm karşısında gerış halk kıtlelerını seferber ed'p yanına katjığında parlak bır başanyla uygula dığı gibP... Haftanın Ozeti SICAK HAFfALAR İÇTE Turkıye'ys «ivedl ekonomik yordım» olayı gectlğlmlz hofta do auncelliğım suıdurdu. ABD, Federal Almanva. İnglltere ve Fransa'dan oluşan dort buyuklerın ust duzeydeki teknısyenlerıni bir araya gatıren Bonn toplantısı dlkkatlerin odok noktası ıdi Bir gunde sona eren toplantı, yordım icm gerekli mekanızmanın kurulması gorevini kısn adı «OECD» olan Ekonomik İşbirliği vs Kalkınma Orgutünun Genel Sekreterine verdl. Muhalefete gore, ış, yine «Korrisyona hcvale edilmıştı » Ustelik, bu mekamzmonın beklenenden yavaş ışleyebileceği ve sonunda da ıdağın fare doğurması» olosılığına dıkkat cekildı. ANLAMI ÜZERİNE... Bonn'dakı tminızırve»nın anlamı üzerıne yapılan ceşitli yorumlordan biri de şu idi Batı, İran olaylarının da durtuklemesiyle Turkiyeye ekonomik yardımo illşkin sıyasal irade beyanında artık acıkca bulunmuştu Bonn toplantısının bır anlamı burada yatıyordu. Ancak meydana gelen horeketllllğın blr başka sonucu da Turkiyeye kredi açacak olan uluslararası finans kuruluşları ile bonkalora dönuk etkisi olobilirdi. Acılan kampanya, bu kurumlorı kredısel acıdan Turkiye lehine etKıleyebilirdi. ANCAK... Ancak, dıkkati ceken horeketlıliğin somut sonuclar verebıimesı Turkiye nın de atacagı adımlcra bağlı ıdi. Bu yoruma gore Ecevıt yonetımi, Uluslararası Para Fonu ile bır an onc« anloşmaya bakmalıydı. Gerçekten gerek Bonn toplantısı sırasında, gerekse Batı basınında toplantıyla ilgili yorumlarda İMF sozcügunun hic eksık olmadığı dıkkati cekiyordu. Dortlerın teknısyenleri duzeyınde «mınızırvesı»nde «İMF ile anlaşmamn şart olduğu» yolunda bir goruş belirmemişti. Bu açıklamayı toplantının sozcusu yaptı. Ancak aynı Batı Alman sozcusu bır soru uzerine, «Turkiye'nin İMF ile yakın bır geiecekte anlaşmasının ekonomik yardım acısından son .derece yararlı olacağını» belırtmekten de geri kalmadı IMF'nin yin« devrtde olduğunu yadsıyabilmek olosı değildi. A) dar, Otyam ve Tuğrul OKTAY AKBAL Sağcı Basın Ne Diyor? Evet Alpay KABACALl Her Boydan ve Her Boyadan.. Her boydan ve her boyadan gunluk sağcı basın arasında gezimıze başıayalım. Oncelikle ic politikayı ve hukumetl konu alan, «komunizm tehlikesi»nden soz eden evlere şenllk yorumlarla karşdaşacağız. Bızimkilerln bltmek tukenmek bllmez sermayesi bunlar! Boylesi yazılardan artık gına geldigine gore, bu hafta da degişik konulara değinenlerı arostıraiım .. Ne arasak bulunuyor derde devadan gay rı . Ama, ister «alışkanlık» ıster «şartlı refleks» dıye lım, sozunu ettiğimiz konulara deginmeden edemedlklerini de goreceğiz . Bu uyarılardan sonra okumaya hazırsanız, başlıyoruz: HUKÜMET NE YAPACAK? Başbakon Ecevit Bonn toplantısının olumlu bir gelişme sayılması gerektiğlnl, ayrıca somut sonuclar alınacağına da inandığını soyledi. Ancak Sayın Başbakan, sonuclar konusundo olası düş kırıklıklarına karşı da hazırlıklı bulunulduğunu bellrtmekten geri kalmadı. Gozlemciler, Ecevit'ın bu sözlerini, her zamankı ıhtıyatlı uslubuyla Batı'ya yonelik ustu ortulu bir uyarı olarak değerlendirdiler. İMF ile kesilmiş olan goruşmelerin ne zaman başlayacağı konusunun da hukumet cevrelerınde gecen hafta gunceüiğini koruduğu soylenebilir. Goruşmeltre nerede ve nasıl başlanmalı idi? Aslında İMF il« uzlaşmaya varmonın kosuiları bilinmıyor değildi. Acaba masa basıno oturulmazdan once alınacak ekonomik onlemler siyasal acıdan daha yararlı olmaz mıydı?.. Nlteklm klmi gözlemcilere gore Ecevit Hukumeti bunun hazırlığı içind*. Bu ay acıklanacağı bıldirilen bir «ekonomik onlem pakvtlme İllşkin calışmaların son asamaya vardtğı bellrtlllyor. Zamiarı da icerdiği one suruien paketln açılmasında nasıl bir zamanlamaya gidilecegi ise uzerlride durulan konulardan biri... «H alın saglıcakla. Eyvallah dostlarım, kardeşlerim, sevenlerım, sevmeyenlenm, bılmeden kırdsğım gonullerın da bogışlamasını dllsrtm» diyor Oiyam. Bır oyrılıs turkusu gibı bır şey Gazetecilige Allahaısmarladık dlyebilır mı bir gazeteci, blr yazar? Bu, belirli bir yerde gorev yapmayı bırakmaktır. Fikret Otyam gıbı kalemi, fırçasi, objektifi en iyi, en yararlı bicımde kullanmış bir gazeteci yazar, yaşamı suresınce «emekli olamayacak»tır. Yaşı daha ne ki Otyam'ın! Bır de tutmuş «sıra kendine gelende gitmesini bilmek erderruınden soz edıyor! Boyle bır kural o>sa, varsa, olabilirse, ondan once gelenler var. Ama yok boyle bir kural yazarlıkta. Buna ancak okurlar karar verir, uygular. Yasınız kat olursa olşun! Yazdıklarınız okur bulduğu sure emekli değllsinizdir. Ben bu yuzden Otyam'ı «emekli bır gozeteci, bır yazar» sayamam. Bir sure sonra yazılarını, roporta|larını "oku'yacaksınız nasıl olsa, sergilermi gezeceksinız Gazetemızin Ankara temsilcısı Kemal Aydar, Ankara buromuzdan Fikret Otyam v« Sofu Tuğrul Sosyal Sigortalar Yasas nca emeklilik surelerinı dolüurup faal gorevden ayrılıyoriar. Yirmi beş yıl, otuz yıl, daha da coğunu geçirmisler bu alanda. Yetmez mi bu colısma, bu dıdınme, bu Koşuşma? YerİBrıni genç arkadaşlara bırakarak yenı bir aşamaya geçmek kotu bir şey midır? Hic sanmam. Onemlı olan Oıyam ın da yazdığı gibi csafa ile gltmektır » Hic kuşku duymasınlar Aydar üa, Otyam da, Tugru) do «sata» ıle gidiyorlor, ayrılıyoriar gorevlerlnden.. Boyie anlarda, gecmiş zoman bir bir gozlerimizın onundcn gecer Ben de yıllar oncesine dondum bırden. Kemaı Aydar'lb «Vatan» gazetesindeki beraberliğimlz.. Istlhbarct Şeflydi, ben gece sekreter yardımcısıydım o sıraıarda Gazeteciliğin hemen her alanında calıştım, bır «istihbarot» dışında!. Oysa gercek gazetecilik budur, haber o'mck, haber yazmak, haber çıkormaktır. Gozetenın «mutfakm sav'ilan sekreterlık, yazı işleri, «gazetecıllk»in baska blr bölumüdur. Iki gunluk muhabirliğım de vcr bsn m! 1944'de Ecvet Guresın'in ayrılmasıyla poııs muhablrl olarak, Yeni Sabah'ta calışmışlım. İkı gun 1 . Sonra baktım, benim becereceğ'in ıs değil, bir daha qitmrd'm gazeteye Olsa olsa sekreterlık yapabllirdim. Onu da tam başard.m sayılmaz, ama ekmek parası uğruna sek'Z dokuz yıl katlandım, elimden gelenı yaptım . İste o 1950 S0 oros'nda Kemal Aydar önceleri deniz muhabiriydı, sonra Gure^in'in yerine İsiihbarat Şefi olmustu. 1950'dan sonra «Cuınhuriyette gecti, yine Güresi'nden bcşolrn Ankaıo Temsilclligini ustlendi Yıllar, yıllar surdu bu rorev Buoi'nlere dek Yorıımları, kısa fıkraları ile de tanındı Aydar gercek bir gazeteci olmak istedi hep, un kcızanmok, slyasoî mevki »dinmek yoilarına sapmadı başkc'arı g'bı .. O d a s;mdı durust ve onurlu bır gazeteci yasomım bıtirmenn mutluluğunu duymaktadır Sotu Tunrul'u da, yo<cınlığı, ictenllği, dostluğu, iş.ne bağlılnı ile unutmok olası mıdır? Gazetecl!ıâ>n bilinmeven kisileridir yonet'm ıslerinde gorev yapanlar Siz yalnız imza sahiplerini tonırsımz, bir de sorumlu yönetmen olarak odı cıkanları . Ama blr gazete nice ozverill gorevlinin cabosıyla yasar yucelir Tuğrul, Ankara temsılci!'ğimi7İfı scssız, calıskan, ama g e r c k cydın arkadaslonndon bir.ydi O c^a mcslekte emekiilık cızgisine geldi. Onu da «safas ıle uğurlu/oruz yeni yaşantısına.. Fikret C.vam'ı «Cumhuriyet» okurlanna tanıtmak gere'tır m ı ' Biroz tuhaf kocar boyle bir şey! Sızler, Otycm'ı 1?G2'den bprı tanıyorsunuz, izliyorsnnuz Hober ya7'ları, fı>ro'arı, r^oonoiları fotoörofiorıyle C n k onemlı («»•»<ı vprr'rır r r " i " a trn»p"n=':ır Buni'n dp^eri ılerde drha rok ailasılacok rCide Gıdej>'e' herkesin yazabilcc"i ycpıtic dsa I Buvuk cobc ozverı, f uîku!u bır halk sevg'Si gerek'idir bu tur vapıtları bfr biri ardına ortoya Kovmok icln Para, pul kazanmak uğruna yapılır is değMdir bu Gazeteci doâan gazeteci kalır tum vasammda. Emeklilığı olmayan bir uârostır bu. Dostlara yeni yasantılarında mutlulukıor dileyerek... İRAN'IN YÜZÜNE BAKANLAR! Enınde sonunda solcular Iran'a hakım olacak, iur ve cok partıiı re|im ısteyenler, bu hayolı yaşoyanlar husrana ugrayacaktır. Ve Iran halkının coğunluğu Şoh'ı arayocaklardır. Korkarım kı bız ve dığer batı ulı;elerı de arcyacaklardır (...) iran Şahı. ulkesınde olaylar cıktığı gunden ben batı basınını ve ulkelennı sık SIK uyarmaya calışmış ıse ae moalesef umdugu netıceyı olomamıştır Ulkesıne son derece bağlı, halkını seven ve komunızme karşı olan Şah, her halde son derece teessur .cınde ve ıstemeyerek u'kes nı terk etmekted>r Abdullah URAZ (Son Hovodis, 15.1.1979) * Rıza Pehlevı, yapılan tahrık ve kışkırtmalar netıcesı bır turlu sona ermeyen anarşık olaylarla rahat ve huzur ıcmde yaşamasını koybatmıştır. Fakat sağlam ıradesı, aynı zamanda oynanan oyunun bır komunıst hareketinın netıcesı olduğu *iususundakı değışmez kanaatları onu bır turlu tahttan cekılmeye zorlamıyor Çunku, bılıyor kı, ulkesı aynı zamanda komşu ulkeler (gıbı) olacaktır Bu araao Şıı lıder Humeynı, Iran halkının nabzını Pans'ten tutup, kalbını buna gore ayarlayarak ottırmaktadır. Cavid ERSEN (Orta Doğu, 16.1.1978) . . 80 mılyon dolarlık odeneğın kesılmesı ıle ınfıale kapılan Şıı cemcatı, Şah yonetiTiının en amansız duşmanı olarak bilınmekte ve lıderîerı Humeynı'yı korukorüne takıp etmektedir / Iran Şahı'nın başansızlığa uğramasının başlıca sebebı, Iron Çolu uzerınde modern bır endustrı ulkaeı kurmok ıcın gosterdığı sabırsızlıktır Prof. Dr. İsmet GİRİTLI (Tercuman, 17.1.1979) da Mıilı onurumuza uygun bıçınnde şekıllendırelım » «ÖL. ÖLDÜR» GİBİ... Aynı gazetenın «Ulku O cakları Sayfasunı cevirlyoruz. Ulku Ocakları kapandı ama, sayfası suruyor. Burada, «Alp tlpı sairler ve Nihal Atsız» başhklı yazıda aynen şoyle denıliyor«Kahramanlık terennumlerı yalnız Atsız'a has değıldır, şuphesız, fakat tabır caızse, 'başkalarınm kahramanlık şi, ırlerı bır hadıseyı hatırlatmaktan ıbaretdır «Kahramonca ol duler, olduk» derier. Atsız'da ıse «Atalarımız kahramanca şe hıd oldu, fedaı ıdık» gıbı şeyler yanında «ol, oldur» der gıbı bır tutum vardır kı bu onu adeta ordusu onunde emır veren ku mandana kursudekı vaıze benzetır. ( ..) Ustelık Atsız'ın kah ramanlık anlayışında mıhver no'uTi>dur 1933'de yazdığı bır şıırle onun kanunlarını vaz eder Ol.nezlıgı duşunmek. sa! dırıp donmemek yanı «Acı olum tasından» ıcmek... Adsız, sansız o'sa da .» YUMURTA KUFESI YOK.. Sayın Demirel'in Ise artık muhalefette olmanın todını cıkarıyor glbl blr hali var. Sırtında yumurta kufesl yok ve eskı deyişle «hafızaların nisyan ile malul» olduğunu sanarak Ecavlt Hukümetine hemen her gun yukleniyor. Hasan Esat Işık'ın Milli Savunma Bakanlığından istlfasından sonra yandaşlarına moral vermekte «Hukumetin gidıciligı» bir numaralı konusu. Bu arada Bonn toplantısına iliskin tepkisi de ilginc Sayın Demirel'in. Şoyle diyor: « Yedi duvele cağrı yapıp Turkiye'ye maddf yardım aramayı, Turk devletinın ve temsilcilennln gıyabında Turkiye'y» racate hazırlatmayı marifet sayan blr hukumetin tutumunu bütun millet uzuntu ile seyretmekte, rencide edilmiş olan milli duyguların ezikllği altmda rahatsız bir duruma duşmektedır » AP liderı boyle diyor. Siyasal gozlemciler ise ıktidar muhalefet ılişkilerınin onumuzdeki hoftalarda daha gerginleşeceği konısındalar. CHP Millet Mecllsi Grup Yonetiminin Meclıs ıctuzuğunu değiştırms kararı aldıgı, vergi tasarısım getlrmeden once bunu gercekleştirmeye calışacağını one surenler, muhalefet kanadının da bu gelismeye tum gucuyle karsı cıkacağını ongoruyorlar Şubat sonundaki butce oylamasına d*k sıcok haftalara tanık olunocağı anlaşılıyor. ARACI İMİŞ!.. Orneğin komutanlara akıl verenler de var. AP organı SON HAVADİS'in Gun gor Yerdeş'i gıbı (15 ocak): «Sıkıyonetım komutanlıklarına gene seslenıyorum: Komunıst man festolarını kulakardı etmeyınız Azız vatonımız ıle yuce ulusunnuz bu sutun aracılığı ıle sızlerı goreve davet edıyor Devletçe ve uiusca varolup olmamak savaşı verıyoruz. Vatan elden gıder. ulus bolunurse. hangı ulu sun devletın ve reıımın temsılc lığını yapmış olacaksınız? Haydı Turk devletı. vatanı, ulu su ve reıımı ıçın kararlı adım larla olüm kalım savaşına.. Haydı yorının buyuk Turkiye' sı <cm ıhanetı bırlıkte ezmek uzere elele ve kolkola Ataturk" un aydınlık ve yuce yoluna » Ve parlak! bir fikir. 16 ocak gunlu BAYRAK'ta, Dr. Halis Ölmez imzalı yazıda deniliyor ki: «Komunızan faalıyetlere ıştırak etmış olanlann bu ıhanettan kesın olarak vazgeçmelerını sağlamak ve sempatızan kıtlelerm ıslah edılmelerını temın etmek ıcın kesın tecibırler alınmalıdır Ve komunızm konu sunda mutehassıs elemaniardan oluşan bır teşekkul kurularak, «Sapık Fık'rlerı Islah Ha reketm mutlaka başlatılmalı ve sıstemlı olarak yurutulmelıdır. ( .) Islah olduklarını belırtmeyenler ve ıhanetlerınde dırenen ler ıse. ıbret teşkıl edecek şekılde cezalandırılmalıdır Anılan ıslah hareketinın bır benzerı, Can Kay Şek zamanında Cm'de uygulanmış ve son derece olumlu sonuclar alınmış tır » • VELİNİMET Şımdi de soğcılarımızın Ozel Sektor ustune neler yazdıklarma bakalım. 15 ocak gunlu TERCUMAN'da Rauf Tamer diyor ki • Sagdan zarar gelmez... Bjtun mesele, sol'a şırın gozuk mek Bu ıbareyı, sılınmez boyayla yazmalı. goturup ozel sektorun kapısına asmalı . Eh, 141, 142'nın kaldırılmasını savunan ış adamlarıyla hâlâ kadeh tokuşturduğumuz ıcın, bız ler de arasıra utanmalı ve kızar malıyız <Aman yapma Rauf .. İlânımızı keserler.. » Kesmezlerse hatırımız kalır Haysi yet, mıllıyet ve cıbıllıyet ımtıha nı veren bu gazete, şayet oylesıne kaypok bır potansıyel sa yesmde ayakta duracaksa, batsın daha iyi . Canımızı kanımızı. karımızı, cocuğumuzu, şerefımızı ortaya koyarak atıldığımız bu kavgoyı mınder kenarından seyredenıere, gonlumuzun kapısı zaten kapalıdır ya, bundan sonra evımızın kapısı da kcpanacak...> • Turkıye'nm Iran olaylorına menfi kışkırtıcı bakışını TRT ıdare etmıştır Yanı devletımızın. en yakın komşuya donuk dıs polıtjkası, bırkoc haşorı komunıst cocugun kevıf, heves ve meyıllerıne terkedılmıştır Şuursuz yığınların Iran devlet ve hukumetıne karşı yıkıcı kufuroaz taşkınlıkları. TV'mızde oyle şışırılm ş goruntjler, Şah ı lânetleyıcı lâflarla verılmıştır kı; bılfarz Şah, tahtıno yenıden dönocek olsa veya Bahtıyar hukumetı İran'da huzur ve sukunetı sağlasa... Bu komşu devletın yuzune bakacok halımız olmayacaktır Ahmet KABAKLI (Tercuman, 19.1.1979) ANAYASA MAHKEMESİNE BOMBA 1961 Anayasası acaoa tuzak mıdır' Oyle yo «parcala ve yut» fetvasınca «Vahdetı Kuvva» yerine neden «Tefrıkı Kuvva» ıkame edıldı'' Kuvvetlerın bırlığı yerine kuvvetler n parcalanması usulu neden kabul edıldı 9 Adaletın, Meclısın. Senatonun, Temyızın, Cumhurreısının tasdık etîığı karorı Anayasa Mahkemesı nosıl bozabılıyor? Vazifesını yapan Faık Turun Paşa'ya katrl dıyen veya katıl denmesıne goz yuman ve sebep c'an b'r part1 dort beş kışılık Anayasa azalarını tehdıt edemez mı? Ve uyelerını korkutamaz mı? Tuzak1 Tuzak' Hep tuzak.. Dr Hasan KARGANLI (Bızim Anadolu, 8.2.1976) DIŞTA ŞAH MAT AMA... VVashington sonuna dek destekledl, ancak Şah mat olup gecen hafta İran'ı terkettı Batılı gozlemcılere gore, Şah Pehlevi «donuşu olmayan bir tatile cıkmış» durumda. Şah gitti, şimdl ne olacak, sorusunun karşıLğı ise henuz bulunabllmi» değil ABD ve Batı çıkarlorı acısından Iran'ın bplgede konumunun ne denlı yaşamsal bır onem taşıdığını yınelemek gereksiz Bu acıdan konuya yaklaşıldığında, Carter yonetımi ne yapıp yapıp Tahran'ı bırakmaz deniliyor. Şlmdilik ABD'nın Başbakan Sahpur Bohtıyar'a oynadığı one suruîmakte. Ne var kı, yeni Başbakanın İran'da duruma egemen olabıleceği cok kuşkulu gorüluyor. Ulusal Cephe uyelığinden Başbakanlıgı kabul edilince kovulmuştu. Cephe Başkanı Kerim Sancabı ise, Bahtiyar'ın kurdugu hukumetı «yasa dışı» olarak nitelemekte. Bu goruşe surgundekı dınsel iıder Ayetuüoh Humeyni de katılıyor. Humeynı ye goıe, Naıpler Konseyi dağıtılmalı, hukumet gorevden cekilmeli, bır Kurucu Meclis kurulmalı ve yenı bir anayasayla secımlere gıdilmeliydi. Başbakan Bahtiyor ıse, «ben gıdersem kanlı bır darbe yapılır» tehdidiyle zaman kazcnma çfabosında. Moskova ise uzun zamandan ben ılk kez'resmi bir tepkiyle ABD'yi İran'da dorbe hazırlığı icınde olmokla suçladı. Kentlerde Humeyni lehine kıtle gosterilerı surerken, karsılığı henuz bulunamayan sorularla hafta kapanıyordu.. rak Turker şunları yazıyor: «Amerıka'ya us verılmesıne karşı değılım, esasen ulkeler arasında ancak karşılıklı cıkarlar dıkkate alnır ve saygı ıle karsılanırsa dostluklar ve alış venş surer Aksı halde duygu, duşunce ve ıstekler cıddı anlamda ve taiı bır em peryalıst bicımde şekıllenır Elbet de Turkıye'nın ısteklerının karşısında Amerıka'nın da ıstek lerı olacaktır Sımdı bu ıstekler şekıilenıyor ( .) Amerıka. yapacağı yardıma mukabıl us ıstıyor topraklarımızda. Tekrar edıyorum, vermeyelım goruşun de değılım Verelım ama bunu VEFATLAR İÇİN Acı gunlerınlzl paylaşan ISLÂM CENAZE İŞLERİ bır telefonla emrınızdedır Gazete. llân ve umum muomeleler. doktor. rapor. defın ruhsctı. hatım duası. devır duaları, helva. şeker işle/i yapılır Hassasıyetle ve tltizlikle Işlemler.n'zı deruhte eder I2MART FASİZMİNİN TOPLATT1ĞI KİTAP/ ÜS VERELİM... ÇAĞDAŞ YAYINLARI Gazi Mustafa Kemal Atatürk BELGELERLE ASIMASLAN TURKİYE'YE DÖNÜK YUZU... Iran olaylarının Turkiye ye donuk yuzu de hayli İlginc. Kımi gözlemcilere gore, Iran'daki bellrsız ve kaygan durum Ecevit yonetiminin batı ıle pazarlıklarında gu cunu artırabılırdi. Kimine gore de durum bdnun tam tersiydl. Ankara'nın Ortadoğu'yu yakından ılgilendiren dış politika sorunları konusunda daha cok baskı altına alınacağınt ongorenlet vardı Nıtekim cumartesı gunü VVashington kaynaklı bır habere gore, ABD Temsilciler Meclisi'nde Türkıyedeki uslerin guclendırilmesi gereği uzerin de durulmustu. Turk Amerikan savunma anlaşmasının görüsulduğu şu gunlerde bu gelışmenin cok anlamlı olduğuna dikkat cekilıyordu. MHP yanlısı MlLLET'ten antiemperyalist ve rnilliyetcı! bir yazı... 15 ocak gunu Bu u.ğptım SÖYLEV fGünumuz Turkcesıne aktaran Ord Prof Dr Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu) (CLmhurıyet 660) tSLAM CENAZE İŞLERİ TEL: 47 20 06 40 68 86 Not: Bütün muameleler işletmeye aıt olmak üzere yurt ıci. yurt dışı, yurt dışındon yurda cenoze nakll yapılır. GCınün her saatlnd» emrlnlzdedir. (Turkel ... / 668) HER TÜRLÜ YAZI 3'üncü basısı dizşidedir. Ocak 1979 ortalarına doğru piyasaya vercbileccğimizi sanıyoruz. Sipariş sahiplerine duyururuz. VANYADMy j hâlâ mı görmediniz? ,46 35 89 47 36 34 (Cumhuriyet. 662) DUNYA ŞAMPIYONLARI TARAFINDAN TEMİZ VE ÇABUK DAKTİLO EDİLİR Tel.: 65 20 64 (Cumhunyot: 661) ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cumhuriyet