Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ON CUMHUKİYET 1 EÎLÜL 1978 Kenyatta törenle toprağa verildi, ıç ve politikada değişiklik olmayacak NAİROBİ, (KENYA) Kenyo'mn ve Afrika"i unlu lıderlerinden Jomo Kenyetta. dün yapıı resmi bır törenle toprağa verilmiştir. Kentta mezarının çini mermer bir anıtkabır oldubildirilmiştir. Bağımsız siyah Afrika'da bir benzeri doha rülmemiş olan cenaze törenine, aralarında 11 vlet ve hükümet başkanının da bulunduğu, en 82 ülkeden temsilciler katılmıştır. Törende, rkiye'yi Başbakan Yardımcısı Oıtıan Eyüpoğlu nsil etmiştir. Kenyatta'nın cenazesi dün sabah ık bir jeeple onbinlerce yaşlı Kenyalının dizilli yoliardan Nairobı'ye getirilmiş ve ailesınin jği üzerine Kenyatta, Kenya'da bütün dinlere kiliselere saygısını belirtmesi icin dinlerarabir törenle toprağa verilmiştir. Gecici Başkan Moi, Kenyatta'nın ölümünün lından Kenya'nın ic ve dış politikasında bir jişiklik olmayacağını söylemiştir. Bu arada Batılı cevrelerde Kenyatta'nın hanin kim olacağı sorusu tartışılmaya baslarıtır. Siyasol yorumcular Kenyatta'nın ardından lya Devlet Başkanı olacak ikisinin onun gölinde kalacağını ve hic bir zaman «bir ulusun ası» kimliğini kazanamayocağını belirtmekteBr. Yetkill çevrelere göre Kenya'nın yönetim eminde bir değişiklik yapılması ve Boşkanlık eminin terkedilerek, Başbakonın fiilen yöneJe bulunduğu yönetim bicimine dönülmesi konusudur. Kenya'yı İngiliz sömürge yönetiminden basızlığa kavuşturan Jomo Kenyatta hem DevBaşkanı. hem de ülkenin tek partisi KANtT(Kenya African National Union) boşkamvdı. yatto sonrası Kenyosı'nda ise parti ve devbaşkanlığının iki ayrı elde toplonması görüağırlık kazanmaktadır. Bu arada Kenya halT ceşitll kabilelerden oluştuğu ve bu kabileı en buyüklerinin de. ulkenin tek siyasal öri KANU icinde etkin olduğu belirtilmektedir. ici Devlet Başkanı secilen Arap Moi'ye ise. jk bir kabiieden geldiğl icin iktidarda uzun îmde büyük şans tanınmamoktadır. Kenya yasalarına göre Oevlet Başkanı secik kişinin ülkenin tek partisi KANU'nun uyeması gerekmektedir. KANU partisi yvtkili kurının seciml ise yıllardon b*ri yopılmomak• Ülkenin bağımsızlığa kavuştuğu 1963 yılın. bu yana en büyük kabfe olan Kikiyular. U İcinde de en büyük grubu oluşturmaKtadır. ık bu arada daha kücük kabileler de parti lukümet icinde bazı yerler elde etmtşlerdir. Bu arada Kenya'da son yıllorda kabile farkjrına bakılmaksızın ceşitli siyasal liderler ında ittifaklar kurulduğu gözlenmektedir. n Arap Moi'nin de Kenyatta'nın yardımcılarısafları arasında yer alması. bu gelişmenin ;onucu olmuştur. Arap Mol 1964 yılında tosedilen muhalefet portisi KADU'nun (Kenya an Democratic Union) lideriydl. (Dış Haberier ServteO Gelışmış iılkeler kendi fıyat yapısını (yani mal ve hızmeîlerin fıyat oranlarını) gelişen ülkelerde «tek kur» yani tek bır para ölcüsu ile kendilerininkıne paralel hale getirirler. Ama bir ülke tumüyle gelişmiş ülke fiyat yapısına dönüşmüşse. o fıyat yapısının sürmesi kolay değildir. Örneğin Bırleşik Amerika'nın fiyat yapısının Türkiye'ye yansıdıktan sonra bunun sürmesi için iki şey gereklidir. 1 Birleşik Amerikalı tüketici biçimınds harcama yapan bir tüketici grubu. Birey başına gelirin düşük olduğu bir ülkede, ülke bireylerinin hepsinin Amerikalı tüketici ortalaması bicımınde harcama yapabilmesi icin ülkenin birey başına gelirinin Amerika düzeyine yaklaşması gerekir. Sayıiarla acıklayalım: Amerika'da birey boşına gelir 2.000 dolorken bır fiyat yapısı doğar. Bu yüksek gelire göre oluşmuş bır fiyat yapısıdır. Bu fiyat yapısı birey başına gelirin (300 dolar) olduğu Türkiye'ye yaklaşık bicimde ve «tek kur» sayesinde yansır. <1) Ama Turkiye'de bu fıyat yapısının yaşoması icin 2000 dolarlık harcama yapan bir ortam oluşması, bir gelir grubu oluşması ve bunun sürmesi gerekır. 300 dolar ortalomo geliri olan ülkede 2000 dolarlık harcama yapan bir ortamı oluşturan tek yol, o ülkenin gelir dağılımını bozmaktır, ki bu da enflasyon ile olur. Egemen gücler bir tüketim düzeyınin todını aldıktan sonra. onun tüketim duzeyinin sürmesi (ve gelişmesO icin tek yol enflasyondur. Başka deyimle gelışme yolundaki ülkelere enflasyonu getiren ve sürdüren. IMF ve onun direktıf aldığı gelişmiş ülkelerin <Başta Bırleşik Amerika tek başına idi) itişleridir. Kanıt mı istersiniz? Enflâsyonun en yüksek hıza verdiğı ülkeler, gelişmiş ülkelerin en cok egemen olduğu ülkelerdir, yani Güney Amerika ulkeleridir. 1963'teki 100 Brezilya cruzerio'su 1973'te 6'ya inmiştir. Aynı dönemde Arjantin parosı değerinin yüzde 92'sini. Şıli yüzde 98'ini, rekortmen Uruguay ise yüzde 99'unu kabetmiştir. Yanlış okumuyorsunuz Uruguay lirası on yılda M963'ten 1973'e) bir kuruşa düşmüştür. Kopitalist ekonomilerin uydusu olmakta, Güney Amerikalılardan sonra gelen ve kapitalist ekonomi yazarlarınca kolkınması göklere cıkarılan Gü Savaş Sonrası Ekonomik Düzen Aralan Başer KAFAOĞLU Az gelişmiş ülkelere enflasyonu Savaş Sonrası Ekonomik Dü getiren IMF zen, savaş öncesi emperyave bu örgütü lizme göre çok daha karma şık, ama çok daha sağlam yönlendiren birtuzaklar örgüsü kurmuş tur. Gelişmemiş ülkelere gelişmiş enflasyon ihracı, bu örgünün en önemli kısmıdır. ülkelerdir ney Kore aynı donemde para değerinin yüzde 69'unu. Filıpinler ise yuzde 52'sini yitirmiştır. <x> 2 Bu carkın süregitmesı ancak Batı tüketim standardına uygun malların yeterince soğlanması ile olanak bulabilir. Bu da enflasyon yapılan ülkelere bu mallann yeterince sağlanması olayı ile ilişkilidir. Bu maksatla o ülkelere krediyle. borcla mal verilmesı yolları aranır. Yeterki bır belli tüketim düzeyi yaratılsın ve bu sürdürülsün. Ama burado bir engeı cıkar ortaya. Bunu şöyle anlatalım: Türkiye'ye karşılığı alınmadan mal ihracına göz yumulur, hatta bu mallorın bedelleri o ülke iVacatcısma <örneğin Alman ihracatcısına) peşin ödenir. Almanya, İngiltere, Fransa ve Belcika'da bu maksatla, ihracat bedellerini yüzde 75 80'ine kıran ve «devletce flnanse edilen» sigorta kuruluşları oluşmuştur. Ama bir yer gelir ki, kapitalist ülkelerden Türkiye'ye mal satan şirketler «borclarınızı ödemezseniz mal yok» derler. Bu durumda. Türkiye gibi ulkeler takılmış 0 <xx) bu borciann devletlerce resmen ertefenrıesıni ısterler. işte o zaman uluslararası cparo polisi» sayılan IMF karşısına dikilir. «Şu, şu koşulları yerine getir, ben de kredi icin musluklorı açayım» der. Bır belli duzenın kurbanı olan fukara ülke suclu sandalyesine oturtulur. Örneğin 1974'ten bu yana Turkıye'nin ve benzeri ülkelerin icine gırdiği durumun sorumlusu, IMF ve onun dizginlerini elinde tutan büyük ülkelerdir. Şoyle ki: 1970 ten 1973'e kadar olon dönemde yükselen hammadde fiyatları gelişmiş ülkeleri zor duruma sok muşken OPEC'in petrol zammı bunun üstüne tüy dikti. Bu ülkeler iki yol tutabilirlerdi. o> Para hocmini önemli ölcüde artırıp yüksek fiyotlı ürünlerinin satışını sağlamak ve gelişme hızını aynen sürdürmek; b) Para hocminın artmasmı sınırlt tutorak, ekonomik ıstikrarı gelişme hızındon kısarak sağlamak. Batılılar ve Joponya ik!nci yolu tuttular iş hacmi bu ülkelerin hepsinde ( daraldı. Yatırım istekleri ve buna koşut olarak bankalardan para istemleri azaldı. Ancak batılı bonka cevreleri içerde azalan ıstemi korşılcmok icin azgelişmiş ülkelere ve hatto sosyclıst ülkelere acıldılar. Özeı bankalar 1974 ve 1975 yıllarındc bu ü.'kelere 40 milyar do'ar kredi verdiler. Petrol zcmrmnın artırdığı «petrol dolorlam kapitalist bankolara oradan da bu ülkelere akıyo'du İşte DCM belâsı böyle bir konjorktürde Türk hükümetine telkin edildi. Böylece Batılılar icerde azolan istemleri dışarda artırorak, 1975 yılındo bunalımı atlattılar. Bugün Tam Gün Yasası, petrol fıyotlan gibi konularda Türk hükümetine karşı t'ycrılcrda bulunan İMF 1975'ten bu yono bu borçlanmaya karşı cıkma bir yana. bu Lyaulamada nükumcti kışkırtmıştır. İMF'nın kendi yuyınları, gelişrrıe yolundaki ülkelerin enflisyon hızı ve borclorının «petrol burtalımından sonra> cok büyük olcüde arttığını göstermektedır. Snvoş Sonu Ekonomik Düzenin İMF'den sonra en önemli cracı olan Gümrük ve Ticaret Anlaşmosı (GAT7) yayınları ise, gelişmış ülkelerin 1975 yılında bunolımı atlctıp enflasyonun yükünü azgelis miş ülkelere devrettığini acıkca yazıyor. Hem d» az gelişmiş ülkelerin petrol ihrac edenine de, etmeyenine de (2) Diyelim ki, bir ülke bazı malları dışardan almaktan vazgectı Dış aiımını yosakladı (Teknik •Jeyımle «kotalardan cıkardı.» Bu bıie o maıın tuketimme hazır bir pazar yaratılmışsa, ütkeyi <bu tüketim standardınm» zarorlarındon korurr.uyor. Savoş Soru Fkonomik Düzen ve ona eklenen ulaş.m vç iletis'm olanaklarınm artışı sınır.'arın «g'cirgenliğini» artırınıştır. Bir malın tüker.mi icin bır oazor doğdu muydu. o pazar icin gerekli maın Türkiye'ye girişinin doğurduğu zararlorı ortık »sınırlor» önleyemivo''. Cokuluslu şirketle. eskid«n o mal ithal edilir mümessili olan kişiyl» anlaşıvor, c malı »Turkiye'de imal aslında montoj için» bir tesis kurorak, ulusol ekonoTiı de c'oğrpus olar. istemi karşılıyor. Otomobil, kamvon, televizyon bir yana Dandy jikleti, koka ko!n. pepsi kola ve ceşitli içkilerin Türk pazarındakj yeri boyle. Aslındo Türk ekonomisi bu mallann ıcorde yapılmasıno elverişlı değildir Örneğin üc . beş bin kamyon ya öa 30 40 bin oraba yapımı pormal koşullarda kâr scölamaz. Ama normal koşuilar «surekli enflasyon koşuluna» dünuştürül'Jrse bunlar da kâr sağlar Böylece «enflasyon olmaz«a yo aa sürmezs* yaşoyamıyacak» bır üretim yopısma girilmiş olcr. Türkiye şimdi bu haldedir. Bır acmoz icindedir. Parasım kararlı kılsa fabrikolar durmakto vp işsizük artmaktodır. Bövle bir endüstri yapısı kurulurken de İMF. GATT ses C^karmo'nıştır. Aksine bunu önleyecek ulusal gırişimlere korşı «uyarıdo» bulunmuşlardır. Özetlersek, az gelişmiş ülkelerde enflasyon SSED'nin bir sonucu olarak adeta «geleneksel bir pelitika» olmuştur. Maksot bu ülkelerde kurulu «uydu» bır sosyal ve ekonomik duzeni koruyup daha do uydulaştırmaktır. Asiında gelir dağılımının bozuluş derecesi. enflasyon hızı oranlarının da ustündedir. Cünkü bu bozuluşla artan harcamaların doğurduğu «enflâsyonist acık» (3) bır ölcude dış tıcoret acığı ile kapatılmaktadır. Böylece satıiandan cok mal alınıyor (yani dış alım dış satımı gecıyor) ve para/mal dengesi bır ölcüde mal lehine düzeltilerek enflasyon oranı bir ölcüde kücültülüyor. Bu ocıkar bır yandan enflâsyonun hızını azoltırken. öte yandan tüketiminin ulusal gelir gerceğinden ayrılışını ârtmyor yani «•nflâsyonlst gerginliğl» sürdürüp, ortmyor (4). 5u yanlış anlaşılmasm: Türkiye cok harcayan ulke değil (5). Türkiye zorunlu harcamalarını (madenlerinin. doğal kaynaklarının gelıştirilmesi, halkını gereği gibi duyurmosi; genel ve Tiesleki eğitim; halkının bonndmlmasi; holkının sağlığının korunması; icerde hakca bir duzenın gerektirdıği yönetim giderleri) cok az yapıyor. Buna karşılık öyle harcamalar da yapıyor ki, bu horcamalora en zengin ülkeler birey başına gelirin 2000 doları gectikten sonra başlamışlar. Yani Türkiye kendine dayatılon (empoze edilen) bir tüketim yapısı icinde. Buna onu SSED itmiş. Bundon cıkması da cok güc. Ama olanoksız değil. Önce teşhıs konulmalı. Bu teşhisin konulmasını engellemek icin ulusol hesaplar düzeni carpıtılır. Orneğın Türkiye, Brezilya gibi ülkelerde bu hesap duzenine bakılırsa gelişme hızı Birleşik Amerika'nın, Fronsa'nın cok ustündedir. Ama bir bakarsınız on yıllık dönemlerde bu ülkelerle Türkiye ve Brszilya'nın arasındaki gelir farkı artmıştır. Biz had : yüzde 7 değil, yüzde 6 ile kalkınıyor, onlar yüzde 3'te kalıyorlarsa arcdakj fark niye azolmıyor da artıyor? Bu sorunun yanıtı bile düşünülmez. IMF hem Türkiye'nin kalkınma hızını her yıl yüzde 6, 7, 8 olarak beyan eden hükümetlere inanır ve hem de kendi istatistiklerinde aradaki farkın acılışını belirleyen sayısal verileri yayınlor. Bu celişki kolay anlaşılır bir çeüşkidir. Cünkü bu hesaplama düzeninde IMF'nln büyük katkısı (!) vardır. Enflasyon gelişmiş ülkelerde kendi ülkelerindekinin uzantısı gibi calışan «minik pazar»ların surmesini ve genişlemesini sağlar. Her ülkedeki bu cminik pazartor» bir araya gelince «önemli bir pazar» oluşturur, Böylece bircok yararlar elde olunu: 1) İc pazar bunalımlan ve enflâsyonları buralara mal satılarak azaltılır ya da çiderilir, 2) Bu ülkelerin ekonomilerini kalkındırmayo yarayacak yatırım kaynakları azaltılarak. hammadde ve doğai olanoklannın sömürülmesi sürdürülür. (Bu cok önemlidir. Cünkü örneğin Türkiye otomobile harcodığı kaynakların bir kısmını madenmetallürji alanma yatırsaydı. ham olarak dışarıya sattığı madenleri işleyip satobilirdi Hic olmazsa paraya bunalıp ucuza satmazdı). 3) Sosyal yapıdo sınıf ve katmanları bozarak siyasal bilınclenmeyi yovaşlotır. Görüldüğü gibi Savaş Sonu Ekonomik Duzen (SSED) savoş öncesi emperyolizme gore cok daha karmaşık ama cok daha sağlam bir örgü. tuzaklar örgüsü kurmuştur. Gelişmemiş ülkelere enflasyon ihracı bu örgütün en önemli kısmıdır. Dfpnotlar: (*) Kaynak . Encyclopedia Britanica 1975 Yıllığı. Ayrıca bakınız: TARTIŞMA Dergisinin 7. sayısında cıkan yazımız. (**) Bu borclorın bir kısmının resmi olmayan yoldan ödenmiş olması da ayrı bir konu. Bu konuda bakınız: TARTIŞMA Dergisi sayı 3. (1) Sayısai örnek 1950'ler düzeyine göre verilmiştir. (2) 1975'te sanayi ülkeleri gelişmemiş ulkeler t yüzde 6 daha az mal satarak yüzde 9 daha fazla gelir elde ettiler. Bunun sonucu OPEC ülkelerinin dış ticaret fazlası yarı yanya azalırken, petrol ihrac edemeyen ülkelerin açığı üç bucuk kat artıp 21 milyaro cıktı. Kaynak GATT yayını İnternational Trade • Cenevre 1976. (3) Buradaki «enflâsyonist ocık» Friedman'ırt kullandığı «Inflotionist Gap» anlomında değil. Anlamı ülkedeki üretim ile istem (talep) arasındaki açıktır. 4) «Enflâsyonist Gerginlik Tension Inflatienist» bazı Fransız yazarlarınca kullanılmıştır. Enflasyonu doğuran «beklemeler» onlomındadır. (5) Bazı yazortorın «olanağımızdan fazla harcıyoruz» diyerek, IMF baskılanm haklı gösterecek bir yorum tarzına girmeleri yanlıştır. BİTTİ ABD BAŞKANI JIMMY CARTER, EŞİ ROSALYNN İ E . L. VVASHINGTON Birleşik Amerika'da Başkan oimmy Carter'ın, holkın gözunde düşmekte olduğu, bunun yani sıra eşi Rosalynn Ccrterın daho popüler duruma geldıği bildirilmektedir. Fransız Paris Match dergisinde yer alan bir haberde, Amerikan halkının, Rosalynn Carter'ı ikinci bir Eleanor Roosevelt olarak gördüğü belirtilmektedir. 18 ay once eşinin parlok bir zaferle kazandığı secimlerın ardından Beyaz Saray'a gelen Bayan Carter, dinamik ve enenik yapısıylo, Bayan Roosevelt gibi. ABD tarihindeki başkan eşlerinin en colışkanlarından biri olarak görülmüştü. «Beni yüceltecek bir imaj aroınıyorum, amacım sadece iyi calışmolor yapmak» diyen Bayan Carter kadınlık ve cnnelik görevierinden başka resmi görevler de üstlenmiş ve bunları başarıyla yürütmektedir. Ağır ve güc olduğu bildirilen resmi colışmalarında Başkan'ın eşine 17 kişi yardımcı olmaktadır. Ekip, söz konusu colışmalarını Beyaz Saray'ın doğu bınosında sürdürmektedir. Binada, Bayan Ccrter'ın, gösterişsiz. duvarlarındo Carter ailesine ait fotoğraflar bulunan ufak bir odası da bulunmaktodır. Asistonlorı, Rosalynn Carter'ın dlsipünlı bir kişiliği oldğunu soylemektedirler. Yardımcılarına göre ülkenin bir numcralı kadını. yorulmaz, her anını değerlendiren bir kişidır. Örneğin Akıl Sağiığı Başkanlık Komisyonunun onur başkanı olduğundan bu yana, 300 saatini bu konuya vermiştir. Eşi Başkan Carter acısından da, önemli bir görev yüklenmiştir Rosalynn Carter. Birlikte kahvaltı ettikleri zaman. akşomları Beyaz Saray'ın bahcesinde gezintiye cıktıkları zamon, ABD'de Rosalynn Carter, eşinden daha çok seviliyor yaptıkiarı tenis maclarındon sonra önemli sorunlar üzerinde tartışmaktadırlor. Tüm bunların yani sıro Bayan Carter bazı kabine toplontılarına, önemli brifinglere katılarak eşine fikir vermektedir. Ancak Bayan Carter, fiklr verme konuşunda temkinli davrandığını söylemekte ve «Jimmy'nln aslo flkfr değiştlrmeyeceğinl bildiğim konularda onunla tartışmoya girmekten kaçınırım» demektedır. Başkan da. eşi ile yaptıkiarı fikir tartışmalarının yararlı olduğunu savunurken, bu fikir alışverişlerinin coğu zamcn bır cözume ulaşılmadan saatlerce sürdüğünü söylemekten kacmmamaktadır. İşte Amerikan halkı, ülkelerinin bir numaralı kodınının calışkanlığı ile ona değer verirken, başkanlarının do daha popüler olmasını dilemektedir. (Dıs Haberler Servlsl) EKNOLOJİK ALANDA SON BULUŞLAR KONUSAN ROBOT: 30 santım yukseklikte. ' cereyanı ile calışan bir robot, değtştirilebikasetler sayesinde, istenilsn konularda ders lekto. soru sormakta, soruların cevoplarının şlığı, doğruluğu hakkında bilgi vermektedir. Kasetlere ders konuları önceden konuşul:ur. Her kasette neler olduğu, ustünde yazı3azı kasetlerde de sadece sorular sorulmuşDevaplar dinleyen tarafından verilmektedır. t cevapları bonda olmaktadır. Doğaı cevop liğini onlamck için robotun bir düğmesine makta ve doğruluk, yanlışlık okunmaktodır. tolar). 3UNEŞLE İŞLEYEN VANTİLATÖR: Çatı katn cok sıcak olduğu tnltnmektedır. Özelfikle , bir catı katında veya binanın son kotında lok Insanı cok rahatsız eder. Bir firma bura olmak üzere, güneşte işleyen bir vontilatör ıştır. Aracın güneşle işleyen elektrik pilleri bir tahta uzerindedir. Arac. güneş doğduk(I soat sonra lyice ısınarak vantilatöru cevir5, battıktan iki saot sonra durmaktadır. (175 ). 1İLEK RADYOLARI: 15 dolara sotılan pilli bir ı da bileğe takılmakta. )NCE ISIT, SONRA PİŞİR: Bir tür taştan yat bir tencere kır gezisine ckanların işini koıtırmaktadır. Yemeğin harcının hazırfanması nda taş tencere ateşte iyice ısıtılmaktadır. boş tencere ısıtılmaktodır. Pişecek yemek'er so ısıtılmış tencereye atılmaktadır. TenceraItındaki ateş sondurüidüğü halde kızgın tenyemekleri pişirmekte, 67 saat de sıcak tut3dır. IZAYIP KISALAN ZİNCİR: Koyun, kuzu. kfcıpek gibi hayvanların zincirlerinin bir kötülüerektıkce uzayıp kısalmamolarıdır. Bu yüzözellıkle koyunlar, iplerine dolaşırlar. Uza<ısclan zincirler, bu sakıncayı ortadan kalktcdır. Hayvan ipı cekince bir makara boıktcdır. İpin gevşemesi ve öyle kalması baonusu değildir. Zira. hoyvon. bağlandığı yeklcştıkca ip kendiliğinden tekrar makarasıırılmoktadır. IOTA ÖĞRETEN MAKİNA: Cocuklara nota jzik öğreten bir moklne yopılmıştır. Bir cnoabı» ile doldurulmuş bantlardan oluşan ve ılara satılon aracla 6 vs daha yukan yoştasuklar bir yandan sesleri dinlerken blr yanlotclara bokmokta, her nota işoretinde nasıl ıkanlacağmı öğrenmektedir. ANAPELİ BİSİKLET: Bisikletlerin <sele> deıturma yerleri. özellikle uzun yolculuklarda. »z!ık verir. Bir firmo. 28 dolara satışo cıkaroltuk biçiminde bir oturmo yeri iî» bu güclötadan kaldırmıştır, URBAĞA BİÇİMİNDE TERMOMETRE: Cocuk »lannm Istenen sıcaklığo ulaşıp ulaşmadıfiı8termek üzere kurbağa biçlmlnde blr ter' mometre yapılmış, iki dolara satışa çıkarılmıştır. Termometre yani kurbağa, rengini değiştirmek suretiyle ıs'yı göstermektedir. ŞERİT TERMOMETRE: Cocukların ateşi olup olmadığını anlamak icin sinema şeridi bîclminde plastik bir band yapılmıştır. İki dolara satışa cıkarılon band, alna konunca, normalin üstünde sıcoklık olduğunu göstermektedir. Ateşin ne kadar olduğu normal blr termometre ile ayrıca ölcülmektedir. SU ALTI TELSİZİ: Deniz altında yüzenlerin birbirleriyle konuşabilmeleri icin bir arac yapılmıştır. 40 dolaro satılan crac ağıza takılmakta. fokct, calışmak icin elektrik akımına gereks'nms gosterrremektedır. Bununla, birbirinden 3,5 metr<* kadar uzaklıktaki dalıcılor konuşabilmektedir. Çalış ÜRETKEN GÜNEŞLE İŞLEYEN CAKMAK: İlk cokmaklar bir fltilden iberettir. Bir demir bir taşa sürulünce kıvılcım ckar. fitilı ateşlerdi. Sonradan fifille taş ve aemir bir ara^a getirildi. Doho sonra benzinli cakmaklar cıktı. Onlan aygazlı cıkmaklar tzledi. Şımdi de bir firma, sırf guneş enerjisi üe işleyen bır c^kmak yaparak 2 dolara satışo cıkarmıştır. AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) yüriütme komisyonu, 1978 tetnmuz eylül döfiemi icin AET ülkelerinin, demircelik üretim miktarlarını saptadı. 1978 ilk aylarında bü endüstride, üretim talep ilişkileri oek boşanlı gecmedi. Bazı demir celik ürünlerindfc fazlalık oldu. Baztlan ise talebi karşılayamadı. Genel olarsk, Batı Avrjpa demirçellk ürünleri, fiyat açısından, Japonya, Güney Afrika, İspanya gibi ülkelerin ürunleriyle rekabet edemedi. Yabancı demir ve celik ürünleri, cok doha ucuza pozara sürüldu. Tüketici, Avrupa tüketicisi bile yabancı ürünleri tercih cttiler. Sonuc olarak AET demirc<»lik i r e ticileri, pazor «aybetmekten, fıyat düşüre.•"emekten, ellerindeki malı satamomoktan, üretimi artıromamaktan yakındılar. AET yürütme komisyonunun öierisine göre, 1978 temmuz eyfül döneminde, tüm AET demir çelik üretimi 29 milyon ton oluyor. 1978'in başında cngörülen üretim ?2 milyon tondu. 3 mıiyon tonluk bir /ısıtlama yopilıyor. 22 miiyon ton AET ülkeleri icin üretiliyor, 7 milyon ton ihrao ediliyor. Yukarıdoki uygulama yürürlüğe girdikten yaklaşık bir ay sonra, AET ülkeleri arasında anlaşmazlıklar başladı. İtalya ile Fransa, kendi ulusal demirçelik üretimlerini ksrumak icin AET birlik ve ortaklık ilkelermi hiCe sayon girişimierde btılunuyorlar. İtolya Fransa ilişkilerinin bozulması söyle ofdu. Prensip olarak, AET ülkelerl arasında serbest ticaret kuralları uygulanıyor. Yani AET malları AET gümrüklerinden rahatlıkta geceblliyor. 11 temmuzda Fransa, İtalya'dan gelen celik ürünlerini gümrükte durdurdu. İtalyan ttemircelik ürünleri coğunlukla, dçmir çubuk ve levha şeklinde demir iirünleriydl. Fransız gümrüğü, İtalyan demirçellk ürünlerini durdurma nedeni olarak. İtalyan ihracat mallarmın «kurallara uyma belgesi» nin olmadığını ileri sürüyor. Bu belge. AETnin ccelik endüstrisi bunalımına korş.ı aldığı önlemlerden biri. italyanlar oroştırıyorior Bu belge Milano'daki bir Fransız kuruluçundon olınabiliyor. Bu kuruluş ise bir süreden beri kapatılmış. Bu koşullarda AET yetkilile ri, İtalyanlara ellerinden bir şey gelemiyecagini belirtiyorlar. Konunun Fransız hüküme Fransa capında bir kartel oluşturuyor. Fransız girişimiminin gerisinde tekelci bir anlayış yotıyor. ÇarMiılik icinde kaian İtalyan demir • celik üreticileri, sorunun çözülmesi icin hükümetten yardım bekliyor. İtalyon Sonoyl Bakanı Cattln, eğer durum duzelmezse, İtalyonın da Fransız mallarına karsı aynı tovn takınacağını belirtti. Fransız gümrukleri Ventimiglio ve Modane'de 64 vagon İtalyan demir çubuk ve levha sekllndeki aemir ürünleri bekletiliyor. Daviflnon mahkemesinin, dört İtalyan demir cubuk üreticisine ağır cezalar vermek üzere başlattığı dava, durumu daha da dramatlkleştirdi. Bu dört İtah/an firması, AET anlaşmasında belırtilen casgcri fiyat>a uymamaktan yargılanıyor. Anlaşılryor kl, Davignon mahkemesinin işbirliğiyle, kücük ürettcilerin temel urünü olan yuvarlak demir cubuk fiyatkmnı yapay olarak artırma monevrasına gidiliyor. Cattin bu olayı yeni bir tsavaş kışkırtıcılığı tavru olorak değerlendireceğini söyledl. Catttn'e göre, Fransa AET birlik ve bütünlügüne değer vermiyor. Her AET ülkesi bu şekilde davransa, AET kuruluşunun ve Avrupa bütünlüğunün bir anlamı kalmaz. Şaraptan sonra, demirçelik dalında da İtalya ile Fransa arasında amansız bir ekonomik savoş boşlıyor. Ancak bu kez, anloşmazlık kolayca cözüleceğe benzemiyor. İtalyo bir cok demircelik firmalannı yenilemeye hazır görünüyor. Bunu yapmak icin AET' den reorganizasyon finansmanı bekliyor. İtalya AET fonlarına diğer sektörlerde de gereksinme duyuyor Fransa daha zengin bir 0lk« olarak daha ödünsüz dovranabllir ama Italyo bunu yapamaz. Öte yandan İtalyan hükümeti kendi demircelik üreticilerim'n sorunlar mı cözmek zorunda. İtalyan hükümetl böyle bir celifkl icinde. italya Mektubu AET'de "demirçelik savaşı,, başladı Şule AKER tiyle İtalyan hükümetl arasında görüşulm*sini oneriyorlar. İtalyanlar, bir raporla, boyle blr uygulamanın AET'deki başarılı üreticilerin foaliyetlerine engel olduğunu söylüyoıiar. İtalyan demircelik endüstrisi, Fronsız demlrcellk endüstrisine göre daha randımanlı, yeni ve üretken, İtalyanlar'a göre, Fransızlor böylece