14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURİYET 3 AGUSTOS 1978 am sr.re çaTişma yasası, savas gornnümü veren bir ujjraş sonunda çıku. Başlangıçta. yalnı/. sağlık hi/.metlerinin bir çalışma yasası gorünümündeki tasarı giderek siyasal bir işlev kazandı. Son yıllarda böylesine tartışılan, toplumu böyInsino ilgilendiren bir yasa çıkmadı dense dogrudur. Tartışmaların bittighde sanılmumalıdır. Çünkü, yasanın öiünde de, et.kilarinde de yeterince değerlendirilmeyon ba/ı nzellikler bu rartışmalann dinamigini olusturmaktadır. Î ÖtAYLAR VE GÖRÜŞLER Tam Süre Çalışma, Sonrası Dr. Erdal ATABEK Kuşkusuz bu durumdan, hastane yöneticileri degil, hükümetler sorumludur. Onarım ıçın para vermeyen, eksik araç ve gereç içın ödenek vermeynn hükümetler, koııdi kuruluşlarını htılka avuç açarak yönetr meyi başarı saymışlardır. güvensizJik grelir. Hekimler ne devletin verecegi ücrete güvenirler, ne de adaletli bir atama. yer değiştiıme. yükselme politikası ııygulayacagıriH. Ozel durumlan nerienıyle hckimlor, aralnrındaki dayanışmayH da çok Kuvenmezler; gelcneksel KüverKPİcri muayenehanoleridir. Bn bireysel güvenrelpıi. hokimlprin toplumdakj bıreyci davranışlannın da temol nedcnidir. Muayenehane hekimin tiim Kiivencelerlni huldugıı bir sığınak olmuijtur. Tam süre çalışma yasasına kaışı hekimlerin genel soğuk tavn devlete karsı duyulan bu güvenstzlikten gelmektedir. Ülkedeki knpitalist yapıyle iyice bütünlesen, geliri yüksek dilimlere giren hekimlerin yasaya karsı olmaları doğaldır. bunu yadırgamamalıdır Hiç kimse dıırumunu önemli ölçüdp. degiştiren bir girişimi, gplirinı a/.altan bir yeni düzeni kolayca kabul edemez. Yasayı destekleynn hekimler. bugünkü bozuk du/.oni rcddeden. bu ikili sistemde çalışmak istemeyen. dpvlcltcn ödıın değil hak istemenin dogru olduğuna inan?»n, asıl güvencenin de bireysel değil toplumsal olduguna. l>unun için de gerek hekimler arasında, gorekse toplumda benzer koşullarda bulunmanın gerekliliğine iııanan hekımlerdir. Obürleıiyle aradaki önemli fark. yasaya karşı olanların kişisel güvenceye baglanmaları yerine, yasadan yana hekimlerin örgütlü. bilinçli. toplumsal savaşımı yeğ tutmalandır. Türk Tabipleri Birligl tam süre çalışma ilkesini 1967 yılında P.uyük Kongre kararı olarak kabul etmıstir. Bu görüijünde bugüne kadar Türk TabipJcri Birliği kaıaıiılıgını sürdürmüştür. Bu görüşün temel nedeni, Rirligin bireysel uğraşla değil. örftütlü. bilinçli. dayanı%maya dayalı savaşımla başanya ulaşıIatRgını bilmesıcdr. Yasanın özü. hekimlerin konumunu değiştirmpktedır. Hekimleri bugüne degin ücret, ödeyen kesimlerle bütünle^tiren sistenı yerine, onlan emekçi sınıflarla bütünlesmeye yönelten yasa. kuşkusu?. sınıfsal bir öz taşımaktadır. Yasa\ı desteklpmenin fie. karsı olmanın da sınıfsal tavn burada yatmaktadır. Yüksek gelir diliminde bulunan kamu hekimlerinin yasayı desteklemeleri beklenmp.melidir. Ancak, yasayı bugün destekleyen hekimlerin, ya da desteklemek için uy Yasa ve Hizmetler Yasayı desieklerken onemli hatalar yapılmış, bu yasanın sağlık hiümetlerinin soıunlannı çözecegi sık sık soylenmişıir. Oysa. aağlık hizmetinin çok boyutlu soruıiları ancak kendi boyutlannda çözümlcnebilir. Tam süre çalışmanın böylesine çok boyutu yoktur. Ancak. tam süre çalısma ilkesinin çok önemli bir dinamıgi vardır: hekim hast* ilişkileri. Cumhuriyetin ilk yılkrındHn baslayarak, kamu hizmotinde heklmlerin çalısmalan özel çahşmalarıyla birlikte yürütülmüştür. Hekimlere. saglık elemanlarına özel bir ücreti de içeren persone! rejinıi yerinn, hekimlerin 814 saatleri arasında kamu hizmetinde çalışmalan, bundan sonıa ise muayenehanelerinde çalışmalan bir çalışma bjçimi olarak kabul edilmiştir. Bu çalışma biçimi hükümetlerce konmuş ve sürdurülmüştür. Nedeni de çok açıktır: Hekimi yalnız kamu hizmetinde çalıştırmak için, özel bir ueref! biçirninin uygıılanması gerekir. Bunu hiç bir hükümnt göze aimamış, hokimin ikilı çalışmasını sürdürmck yulunu seçmiştir. Böylece hokimler. kendilchne vorilen memur maasına ses ukarmamış, hükümetler de hekimlerin asıJ ckonomik kaynak olarak muayenehanelerinde çah'?rnaları üzerinde durmamış, tersino bu yolu kendileri hekime gösteiTniştir. Çok iyi anımsarım. Sağlık Bakanhgı yetkilileri bir hekimi atayacakları zanuın, «Bi/. p;;k bırşey veremeyiz ama, orada muayenehancn çok iyi çahştr» diyerpk bu yolu •resmen göstermişlerdir. Sonra da, halktan şlkâyet olunca müfettiij göndererok. seçim zamanlftrınd* hekimleri halka suçlu göstererek kendilenni işin dışında göstermeye çabalamıslardır. Ancak, bu bozuk düzende, hekimler kamuda çahşırken asıl gelirlerini özel çalısınadan sağlamak için halktan ücrot almışlar. halk da karşısında sadete ücret alan hekimi görrnüş, böylece hekimle halk bu ilişkıde yabancılaşmıştır. Bozuk düzenin etkisi burnda da kalmamıştır. Genel butçedon saglık hi/.mfltlerina aynlan bölüm arttınlmamış. bunun ycrine. hekimlerin iüldiğt sisteme hastaneler de sokulmuş, hastanelerin dönor sermayesine hastaların ücret ödemesl bozuk düzene eklenmiştir. Böylece. kamu hsıstaneleri de ücretli hastaneler biçimine dftnüşmüş. hükümetler hastanelerl hastalardan alınan ücretlerle yönetir olmuştur. Hasta. noreye başvursa ücretle karşılaşmış, bu sıkıntılı durum da hfikimle hastayı karşı karşıya bı rakmıştır. gulamayı görmek Isteyen hekfmlerin yasaya destek olmalarınm onomli koşulları vardır. Nedir bunlar?.. Bugün hekimlerin duyduğu tedirginliği devlet ve onun temsilcisi hükümet, hükümetler ya giderecek, ya da arttıracaktır. Bunu beliıieyecek üç önemli ko^ul vardır: Birincisi. tam süre çalışmanın ekonomik desteicinin hekimleri özel çalışnınyn itmeyecek oranlarda saglanmasıdır. Bugün. maaş ve ödeneklerle gelen ekonomik güç sanıldığından daha azdır. Ynsa çıkarken ortada gezinen rakamlar olaıı 40 binlerin rı0 binlerin gerçekln ilgisi yoktur. 1 üm ödenekler, yan ödemelor dalıil fakülteyi bitirişine bağlı olarak fi18 bin arası aylık gelir söz konusudur. Yönetmelikle bunn eklenecek olan hi/.met, geregi. mahrumiyet ödenekleri. nöbet, ve âcil vaka ödemeleh ekonomik güc.ii belirlsyecektir. Bunların nasıl uygulanacngı buyuk önem taşıyacaktır. Tüm ülkedeki hekimler bunu beklemektedir. Konıünizm nıi Geliyor? imine bakarsanız bir sabah ııyandınız mı göıeceksiniz ki Türklya konıünist olmuş'... Korkıılu blr du$ Kors knlesine kızıl bayrok cekilmiş, Canakkale ç«hitllği kan ağlıyor, Erciycıs gözyaşı döküyor, konıünistler güzel yurdıınuızu ele necirmisler. Gecpkondıılar sahlplerinin elinden alınmıs, bütiin Mıırot124 vn 1^1'ler|p Renaıılt12 TL ve TS'lere el koIIMITIIIŞ. Bu durumda heıkes sabahakşam işine ve evlne yaya gldip gelecek. Herkesin altınc)a ı>stünde ne varsn cılınmif. Babadan kalma apartnıan katı, dul kadının ahşap pvl, s«yyar satıcının el arabası, f.okaktakl köftecinin tezgâhı dRVİPtln olmır; Orclvıdtı rütbo kalmamış, herkes işçi tulumtı giyml^, kadınlcr saçlarını süpürge etmlşler sokakları süpürüyorlar. Koylünün yetlştirdigl ouzel domatesler, hıyarlaı, artrutlor artık İstanbul'da, Ankarn'da satılmıyor, doviz geüır.in diye Ihrac edlllyor. Giydlğlml: pantolon devletin malı diye deftere yazılmış, özgürlükler yasaklanmış. Kimse aşçı dukkanında Pilav üstü fasulye... diye baoıramıyor. K171I bayraklar hükümet konaklarına asılımş, rüzgârla dalgalanıyor. K Kapitalizmin Kurnazlığı.. Burada, ülkede yürüyen kapitalist sistemin kurnazlığı yatmaktadır. Genel bütçeyi oluşturan vergilor alınacaktır, genel bütçeden saglığa r,'r,2 n aynlacaktır, bununla elbette hi/met yürümeyince kamu hastaneleri halktan ücret alma yoluna sokulacak, hastalar ücretli • ücretsiz diye aynlacaktır, bunun da adı kamusal saglık hizmeti olacaktır. Böylesine bir yozlaşmanın temel nedeni. kuşkusuz, ülkenin içlndeki sosyoekonomik sistemdir. Insan saglığı, ekonomik düzeye göre değişmemesj gcrekcn, doğu^tan kazanılmış bir haktır. Ama. kapitalist ekonomilerde. bu lıiç de böyle degildir. Paran varsa el ynrsin, paran varsa nenısiz konutta oturursun. paran varsa ilâç alırsın ve paran varsa hekim bulursun hastane bulursun! Kapitalizmin kurahdır bu. Yürüyen bu sistetni görmo/don gelniBk. bozuk düzeni ortaya koynıuk yorine, bu dtızenin içinde yaşayan mcslekleri. ki^ilrıi suçlamak ya yanlıtjlık yapmaktır, y w da yalan snylemek. Onun içindır ki, tam süre calısma yasasıyla kamu hi/meti hekimlerinin hastalarla ücret ilişklsl kfilnıayacak. ama halkın saglık hi/metlerinde paıasal güçlükleri degışmpyccektir. Hastanolerrie döner sermaye kalkniiimtstır. halk gene ücret ödeyecek. ilflrını gfınfi parayla alacaktır. Saglık bütçesı böyle surdukce, ilâç sorunu kökten çözüınlenmodikçe büyle do olmaya mahkumdur. öbür Koşullar Kger meslek tarminatları ve öbür ödenekler «hazıne yararı» cimriligiyle uygulanmak istenirse, bilinmelidir ki. bu yasa hekim çekmoz. Tersine. hekimi kamu hizmetindea kaçırır. Birinci koşul, yasanın ekonomik açıdan kullanılışıdır. Ikinci koşul, hekimlerin atama, yer degiştirme, yükselnın işlemlerinde siyasal iklidara bağımlılıktan kurtulmalarıdır. Bunun da fomniılü. bir • Yüksek Hekimler Kurulukurulması, bu işlemlerin kurula devredilmesidir. Aksi olur da. hekimler artık devlete bağlanmıştır. istediğimiz yere sOreriz» düşüncesı devleti yönetenlerce benimsenirse. tüm hekimler hem yasaya hem de kamu hizmetine karşı olurlar. Bunun da, çözümünü hiçbır hükümet bulamaz. Bugün de yarın da. Bu iki koşulu da içeren önemli üçünrü koşul. her yönetim kademesinde hekimlerin ve öbür sağlıJt personelinin yönetime katılmasıdır. Yönetim. çalışanla ortak yönetmeyi uygularsa hizmetlerde başanlı olacaktır. Aksi halde, kopukluk gidorek artar. Onun için, bir yasa çıkmış. artık heışey düzelmiştir santnak en büyük yanılgı olur. Hekimlerin verimlı çalışması samldıgı oranda ücretle ilgjll değildir. Bir hekim, bir günde 90 ]00 hasta bakma zorunda kalmayn devam ederse. hizmette değisecek birşey de olmaz. Eğer, tam süre yasası. çalışanla çahşmayanı değerlendirmezse. çahşmayı hatta olumsuz etkiler. Onun için de, bu yasayı bir mucize gibi görme iyimserliği bırakılmalı. çok ciddi incelemelerlo uygulama yönlendirilmelidir. Hekimlert de öbür emekçller gibl kurtaracak olan toplu sözleşmelı, grev haklı sendikalaşmadır. Tam süre çalışma yasası bunun adınıı olarak önem tasır. Yasanın en büyük engeli. toplumdaki az gelişmiş kapitalist yapıdır. Sonucu da, bu yapının önümü^deki yıllarda gösterecegi gelişim belirleyecektir. Bu önemli kazanımı doğru değerlendirmek başta devleti yönetenler olmak üzere herkesln görevidir. Her devlçtin bir bayıngı var. Sovyetler'ln, Küba'nm, Polonyanın, Cin'ln, Yuçıoslavya'nın, Arnavutluk'ıın ulusal bayraklarını dünya şamplyonalorından tanıyorsunuz. Bıitun komıınist devletler aynı bayrağı kullonmazlar. Romanya da Rfinaıılt 12'lsr blzdekilerln dörtte blrl fiyatıra satılıyor. Sovyetler'de, Bulgarlstan'cla Murat124'ler caddeleri sokaklnrı doldurnıııştur. Sovyet Rusya'da halktn plindon evini alınak soyle dursun, insanldrı ev sahibi ycıpmak !rın yeryüzünün en büyük insaat seferberllğl sürmektodlr. Varlıklı klsilernniz eglenmek için komşıı koınünlçt ııikelerdn Varna ile Mamaiya'yı aşındırıyorlar, orkestra, saz, caz, kız, içki, dans, eglence oralarda gırla.. Ve durum böyle... Ne var ki Türkiye'de bir sabah herkes uyanınca otomobllinin, katının, gecekondusunıın, ceketlnln, pantolanunun elinden alınacağı korkusuyla yaşamalıdır. Süleyman Bey, Turkfş Bey, serıvays egemenlerl ve CİA, bu korkıınıın üretlmi icin özel bir çaba göstermektedlrler. Sukyman Bey sesl yettiölnce bağırmaktadır Komünlstlsr devleti elo geçlriyorlcr komünlzmi tehllks «aymayan bu hükümst duşurulmelidir. Yasa ve Hekimler.. Hokimleıin yasa karşısındaki tutumu çok dnemlidir. Hiı, biı .sağlık yasası hekimlerin desteği olmadan yürümez. Hekimler Mrasında yasayı destekleyenler, soğuk karaılayp.nlar, knrşı olanlar vardır. Bu dogaldır. Her hekim, bu ikili sistemde bellrli bir yer almıştır. Şinıdi, yasa karşısında hekimin tavrını beliıiemede bu yerın ö/ol bir önemi olmaktudır. Onceliklo belirtmek gerekir ki. süregelen bozuk düzende heklmlerin ortak yargıları oluşmuştur. Bunların başında devlete git, Kültür Demektir • . , . . * Yurt Dışındaki Seçmenler Sorunu Eyet Hâyir Bir ülkede komünistlerin iktidara gecmesl, lonıldığınca kolay degil. Avrupa'nın yarım yüz yıllık komünist partlleriniıı zoıluklan ortada. Turkiye dn demokratik re|lm surerse hangi orgut kuracak konuınizmi? Geçen yıl yeıel secimler yapılaı, 300 bin yönetici seclldi. Devlet yönetmek kolay mı? Muhtarından beledlye meclisl üyeslne değln yüzbinlarce partlli gerek. Sonra 67 Ile vall ile llcelcre koymakom, mudur, mütcttiş, yargıc, savcı, jandarma kumandanı, tabrika nuıdııru, mühendis, işletmecl ve 1 milyona yakın devlet momuru... Bakaııları, ordu, kolordu, tümen, alay, tabur, böliik kutnandanları, polis, komlser ve de bir kocamon devlet makinesinl işletecek yelenekte yüzblnlerce Insan... Komünist devleti kurmak kolay mı? ABD'nln CİA'sından bizlm kulağı kcsiklere kadar bu gerçegl bllmeyen yoktur. Türkiye'de koımınlzm, uzun blr •üreçte gerekll tarlhsel koşullarm bir araya gelmeslyle olasıdır. Ama çok yakın blr gelecekte Türkiye'de gercekten mllllyetçl, antlamperyallst, bağımsız blr siyasal iktidar kurulurto? Ç OKTAY AKBAL irinci baskı otuz llra, Ikinci baskı Iss kırk lira! Bir kac ay Içind» bir kltabm fiyatı nsrdeys» yon yarıya değişiyor. Böyle şeyler ancak blzde görülürl Sanat derglsinln son sayısında bir soruşturma var, kâçııl fiyatlarındaki yenl zamların yaratacağı sorunlar tartısıhyor. Ülkü Tomer, yayınlaııan bir kitabın İKİ ayrı baskısını bir Fransız yayınevi mudürüne göstermlş, adam her kitabın oyrı fiyat taşıdığını görünce «Slz beğenilen kltoplcırııı flvatını hemen artırır mısınız?» diye sormuş. Tanıer, durumu acıklamak /orunda kalmış, kâğıl flyatlcırının durmadan değlftlğlni. posta ııcretlerlnin de Ikide blr arttığmı, bu yüzdpn blrlncl ve iklncl baskılar ara5inda farklar olduğunu söylemlş. Fransız yayıncısının buna verdiği yanıt blzlm için de şaşırtıctdır nPekl t\z nasıl plan, program yapabiliyorsunuz, yayın Işlerlnizi nasıl vürütebillyorsunuz?» Nasıl olacak, «ho babam» yöntemlyle, göz kararlyle, Işl rastlantıyo bırakarak... B Gazetelsre kâğıt belirli blr flyattan verlllr. Kitoplarda kullonılan kâğıt, gazetelere verilenlerdsn daha paholıdır. Denecek kl garetn kamuoyunu aydınlatan bir araçtır, elhet bazı ayrıcalıklar tanınacak. Ama «gazete» diye yayınlanan her mürnkkepll kâğıt bu nitelikte mldlr? Büyük kentlerimizde vayinlonan gimdelik gazetelerl sayın desem en cok seklz on qazetenin adını werebllir<s|niz, oysa elll altmış gozete cıkar İstanbul v* Ankora'da, belkl daha da cok... Bunların dörtte uçü ortalıkta gorUnmez, ya da mostralik olarok bir kac verde «atıiır. Ama hepsi resml ilan ve reklâmdan yararlanır, ucuz kâğıt alma hakkını kullanır Aldıklorı köğıdı ba?knlanna satanlar da vardır, Kmacosı bu tur gazetoler bir kac kişiye zengin olmn yolunu acarlar, değişen Iktidarlar «bir gün ben de yararlamrırn» diyerek bu uydurma gazeteleri denetlemez. bu vurgun diizenlnl önlemeye kolkışmaz, Göz göre göre devle.t eliyle ocıkgöz klşllerln cebl parayla dolar. Bunlara dll uzatmak, bu konuyo dlkkatl cekmok, bu vurgun düzenlni önlemeye çalışmak nerdeyse basın özgürliığüne karsı cıkmak sayılır, hemen saldırılar başlar. Oysa uç beş yiiz baskılı bu mürekkepll kâaıtlara gozstn demek yanlıştır. Bunlara olsa olsa devlet sırtından kolayca para kazanma aracı demek gerekir. Bundan sonra yayınlanacak kltaplar bir kat daha yüksek fiyatla satılocak. Bir roman basılıyor, bir anı kltabı çıkıyor, yüzer liraya Yüz lira!... Kac klşl bu parnyı verip o kitapları aloblllr? Bundan sonra doha da artacak fiyatlar. Bu demektir kl kitap basım yoyımı azalacak, kısılacak. Dolayıs'yle yazarların ürün vermeleri, bunları okurlarma sunmaları olanaksız hale gelecek. Yanl, edeblyat sanat. kültür çalışmalan duracak, engellenecsk, baltalanacak... Ecevit hükümetl Iklidardadır. EcevU blr ozan, blr yazardır. Ecevit hükümetinde blr Kültür Bokanlığı vardır. Bu Bakanltğın basında kitaplar yazmıs bir doçent bulunmaktadır. Y"llardnnberl CHP, kültüre, düşün ve yazına büyülc önem veren blr parti olarak tanınmıştır. Türkiye halkının kültür çjelismesi hep bu partlnin Işbaşında olduğu yıllnrda yapılan atılımlarla gerçekleştlrilmlştlr. Hep beklenmiçtlr, CHP iktldora gelsin de Türk düşün ve sanat dünyası venl bir yaşamo kavuşsun, yenl blr hız kozansın. Genls halk yığınları, kltaplo daha cok dnha sık yuzyüze gelebflsln. yanl halkımız kltabı ucuza elde etsln, hu yüzden daha cok ki'ap okusun. Oysa karşılaştığımız bu gercekler üzücü ve saşırtıcıdır. Blliyorum, durup dururken olmaz bu zomlar. blr gereğl vardır. Ama kültür yasamımızı bu denil bnltalayan blr karar alınırken işln sonunun nereye varaccığını düşünmek gerekmaz m!? Ben Ecevit Iktldnrının Kültür gellsmemlzi baltalayıcı değil, geliştlrici blr cabadan, otılımlardan yana olduğunu, olacağını bilıyorum? Kültür Bakanlığı en kısa yoldan bu kâğıt zamlarına blr care bulmalıdır. Üc bes açıkgözü zengin etmek yerlne Türk kültür ve yozımnı düîunmek, kaçınılmaz blr görevdlr... ağımızın demokrasi onlayı şı sınırlı bir demokrasi an layıfr değildir. OomoKrası lerde onemli olan «slya*al katıima»yı olabildiğı olcüde çogaltmaktır. «Siyasal katılma, bireyin siyasal sistem karşısındaki durumunu, tutumunu ve davranışlarını gösteren bir kavramdır (1).» Öğretide siyusaı kolılma ıle hukuksal katıl ına arasındaki ince ayırıma dikkat edilirüe de, blze göre, hukuksal katılma olanakları ıs temian duzeyde gerçekleşmez se siyasal katılma da tam ger çekleşmez. Çunkü bir kesim yurtlaşın siyasol yaşamdan uzak kalmasını saglayıcı yasalar bu yurttaş kesiminde si yasete karşı ilgıyi azaltır. Ülkemızde 18 yaş ıle 21 yaş ara sında kolan yurttaş kesimı oy kullanomazken, yurt dışındaki yurttaşlarımız da oy kullanamamaktadırlar. Ayrıca seçim gunu secmen olmo yaşıno va ranlar do oy kullanamamakta, ancak Yüksek Secim Kurulunun bir ilke kararı gereği 30 nisan günü secmen olma yaşına varaniar oy kullanabilme hakkına kavuşmaktadırlar, B J üc sakıncayı da giderebilmek umuduyla yasa önerllerl Millet Mecllsl Başkanlığına sundum. Bunlardan secmen yaşının 18'e indirllmesl Ile secim günü secmen olma yaşına va ranların oy kullanabilmelerinl öngören önerilerim iclşlerl Yar kurulunco kabul edilmiş, ancak yurt dışındaki secmenlerin oy kullanabilrnelerinl öngören önerim bir alt kurula gön derilmiştir. Yurt dışındaki seçmenlerin oy kullanabilmelerl. Türkiye'de secmen yazılmışlar ve oy ver me günü de bulunmuşlorsa sorun değildir. Sorun. bu yurt taşların yurt dışındayken secmen yazılıp oy kullanabllmeleridir. Her ne denli 298 sayı lı ya8anın 34/D maddeslnde, «ev halkından seçme yeterllğlnl ve seçim bolgeslnde oy kullanma hakkını halz olup da, o sırada yabancı ülkede bulu nanlar da, ev halkının bildlrimlne göre yazılır» denmekta ise de, bu yargı ancak bunların oy verme günü ülkemızde bulunmaları durumunda gecer lidir; ters durumda işlemezdir. Ancak önerlmlz yasalaştığında yurt dışında bulunan yurttaşla nmız da yazılma hakkını elde edeceklerdir. ilc« Secim Kurullan, konsolosluklara secmen cizelgelerlnl gönderip oralarda 130 hazlran günleri arasında oskıya cıkarılmalarını sağlarlar. Secmen cizelgeslnde adı bulunmayan seçmenler. bu sü re lcinde bulundukları bölge konsolosluğuna kimliğinl b«lırten pasaportu Ile başvurarak yazılma Istemlnde bulunur lar. Konsolos, bu Istemlerin rioğruluğunu onaylayarak ilgül llce secim kuruluna lletlr. ll Rahmi KUMAŞ Trabzon Milletvekili gili llce secim kurulu başkanı kararıyla kesinleşen ' cizelgeler konsolosluğa geri gönderilır. Bu turdekl yazımları kapsayan bir defter ilce secim ku rulu başkonlorıyla konsolosluk larda aynı znınanda tutulur. OY NASIL KULLANILACAK? Yabancı ulkec'e bulunan secmenlerin cizelgelen. oy pusulaları, zarflar ve öteki gsrecler, oy verme günunden öncekj ııyguıı surede ilgili konsolo«!uklara Yüksek Seçim Kurulu orocılığı ile gönderilir. 298 sayılı Seçımlerin Temcl Hükümleri ve Secmen Kütükleri Hakkındaki Yasaya eklenmesini önerdiğimiz 1. maddeye göre. oy verme günunden belli bir süre önce, Yüksek Secim Kurulunun kararlaştıracoğı bir gün ve süre icinde Konsolosluklorda oylarını kullanacaklardır yurt dışındaki seçmenler. Oy kullon rtıa günü ve süresl uygun araclarla seçmenlere duyurulur. Seçmenler kapalı oy verme yerinde oylarını Türkiye'de oturdukları illn ac^ı yazılı zorfa koyarak acılmayacak biçimde yapıştırıp kullanırlor. Oy verme işlemlnln bltiminde konsolosluk çevresindeki oy sondıkları kapalı ve mühürlu olarak konsolosluklarda toplanarak konsolos, sandık boşkanları, siyasal portl gözlemcilerl önünde ocılarak zartlar IIlere göre ayrılıp sayılarını belirtir bir tutanak düzenienerek torbalara konup bu işle'iıleri kapsayan konsolosluk yozısı ile Türkiys'deki ilgili II seclm l^urulu başkanlıklarına kurşunfa mühürlü deflerll evrak olnrok postalanır. il secmı kurullorı secim çevresindeki ılce seoim kurulları sayım döküm tutarıaklarının bırleştırılmesındeıı .sonra yurt dışından gelen oylonn sayım dökümünü yoparak tutanağa geçirır ve secim sonuclarını bellrler. Yosa önerimızle öngordüğümuz dızgeye göre, yurt r.'ışında oy verme gününün ba?langıcındon önce yurdo gın^lsrinl kanıtlayanlar, bağlı oldukıcrı ilce aecim kuruluna boşvjrara1: Türkiye'de olsaydı nerede oy kuilanocak Idiyse orada ovlcrını kullanabilırler, Propngrında va oy verme günü yasak'nrı bu secim içın de gecerlidlr. Seçiine katılan siyasal partller, adlarını yurt dışındaki oy verme g j nünden en az 1b gün önce Yüksek Secim Kuruluna bildırmek koşulu Ile, her sanc'ıkta blr gozlemci bulundurabilirler. 1965lerde 200 bin dolayındo î idi. Kısa sürede yurt dışındaki tır. Bu yurttaşlarımızın blr bölümü oralardo devlet adına görevll ıseler de; geri kalan bü yük bölümü ülkemlzde gecinme olanakları bulamadıklarından yurt dışına gitmek zorunda kalan, yurt özleml çeken emekçi yurttaşlanmızdır. Burada devletlmlzin Ikl kusuruyla karşı laşıyoruz. Birinci kusur. kendi yurttaşlarını geçinmek İçin başka ülkelera göç zorunda bı rakması, ikinclsi de, bunları en lemel hakları olan secıne hokkmdan dolaylı yoldan uzok tut muş olmasıdır. rr h t u k l o r ı Satılık Arsa Ayvalık, Kücükköy Beledıye hudutlan ıçınde. Sarmısoklı yöresindekl 395 m2 arsa satılıktır Araba ıle takos olabılır. Ayrıca, or&o lapusıı alınmış, projosı yapılmış, kredisi cıkmakto olan l/nıir Balçovo'daki TRT İŞ Kooperotifmdeki hakkımı devredeceğim. Müracaat: Arsa ve Kooperatıt içın. 131230 Cımrin İZMİR fcrhan 1977 yılında secmen sayısı 21 mılyonu oşmıştı. Yurt dışın da seçmen niteliği olan bir mıl yonu aşkın yurttaşımız olduğuna göre, ortalama blr ölçü ile, her 20 secmenden biri yurt dışında demektir. Bu duruma gore demokrasimiz sınırlı bir nıtelikten kurtulamamaktadır. Yurt dışındaki secmen yurttaşlarımızın oy kullonmalarının bir takım zorlukları vardır elbette. Nitekim önerimlzi Millet Meclisi Boşkanlığına sundukBu yasa önerimizde, bazı ültan sonra Ecevit hükümetl Tekelerde görülen cvekâlet» yoi'j deral Almanyo hükümetine baş düşünülmemiştir. Çünkü bu yol vurarak bu konudakl yaklaşıkötüye kullanmalaro uygundur. mmı sormuştur. Ne yazık kl Böyle bir dizgeyl öngören öneFederal Almanyadan gelen kar riyi Turhon Feyzioğlu Ile orkaşılık olumsuzdur. Bu karşılıdaşları 4. Dönfitnde Millet Mecğın özü şudur: Federal Alman'lisıne sunmuşlar, onrak bu dö ya'da ifçlsl olan başka ülkeler nem önerilerinı yenilememlşlerde vardır. örneğln. İtalya gldir. bl. Bu ülkelerde komünist par SONUC tiler vardır. Üstellk bu partiler Demokrasimizi, hic olsun, güçlüdürler de. Bunlar Alman bicimsel yönden cağcıl demok topraklarındo propaganda yaprasl boyutlarına erlştlrmemiz moya kalkınca ortaya cıkacak icin yurt dısında bulunan yurtolaylorı önleyemem. taşlarımızın oy kullanma hokHiç kuşkusuz, yabancı ülkelarınr gercekleştlrmellylz. Avlerde bulunan yabancıların oy rupa'da yakınlarıyla birlikte 2 kullanmaları o ülkeler İçin bir müyonu aşkın Türkiye Cıımhtıtakım zorlukları dogurur. Anriyeti yurttaşı vardır. Bu sayı cak burada önemli olcn soruna Arsa için: Çeynur Karagözoğlu Sofa Cari Nn 32 AYVALIK (Cumhurıyet 10278) ILÂN İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarhk Akademisi Başkanlığından İSTANBUL 1 Akademl sahası İcinde Inşa edilecek B. Bloku yerlne onhler Bloku ınşaatı Işı, 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zart usulu Ile eksiltmeye konulmuştur. işin keşif bedell 36.914.617. TL'dir. 2 Ihale. İstanbul . Yıldız l.D.M.M Akademisi Başkanlığı ihole komlsyonunca 18.8.1978 tarlhlnde cuma oünü saat 15.00'de Akademl Başkanlığı blnasında yapılacoktır. 3 Ihaleye katılacak olanların yeterllk belgesl almak icin en geç 14.8.1S78 günüsaat 17 00ye kador yukarıdakl adrese başvurmaları gerekmektedir. Başvurma dılekçelerine şartnamede belirtılen usulüne göre hazırlanmış yapı araclorı bildinsinl teknik personel bildlrlsl nl, sermaye ve kredl olanlarını ocıkloyan mall durum blldirisl lle Banka referons mektuplarını Bayındırlık Bokanlığından almış oldukları <B) grubundan 1977 fıyatları lle en az otuz yed| milyon llra eşdeğerlnde müteahiitlik karnesl ve dilekoe vnrlllş torlhinde ellnde bulunan Işlerl ocıkloyan taahhüt bildirlslnl ekleyecektlr. Yeterllk belge61 alabilmek İcin ayrıca 8000 M?. hastane. otel, Iş hanı. eğltim tosisl veyo bir spor tesir,1 tek blr taahhüt içinde komple olarak müteahhit sıfatı ile bitlrmlş olmak (Is bltirme belgesl lle belirtilmiş) şarttır. Yeterlık bolgelerl 14.8 1978 günü saat 17.00'e kadar verilecektlr. 4 Yeterlik belgesl alonlar İhole öosyasını 500. TL karşıhğındo yukarıdakl adresten temin edeblllrler. 5 iholove gi'ebıi.'nek İcin yflterllk belqesl almı? olanların. a> l.D.M.M Akademisi adına makbuz karşılığında 1. Okullor Soymonlığına yatırılacak 1.121.189. TL'lık a»» çicl teminatıno Illşkln mokbuzu. h) 1978 yılına alt Tlcaret ve Sanayl Odosı belgeslnl, c) I.D.M M Akademlslnden alncaklorı yeterllk belgeslnl, teklif mektupları lle birlikte zarfa ko/rnaları g e ' * ^ mektedlr. 6 Istlrokcller teklif mektuplarını en geo 18 8.1978 cuma gunü soot 14.00'e kadar makbuz karşıl'âındo Ihale komlsyonu başkonlığıno vereceklerdlr. ^ Telgrofla yapılacak boşvumıalar ve postado o* lacok aecikmsler kabuı adilmoz. DUYURULUR. CBasın 20307) 10278 Deni? Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografl ve Oşinografi Dairesl Başkanlığından bildlrilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 95 SAYILI BİLDİRİ 9 ve 10 ağustos 1978 tarihlerindo 09 00'don 17^0'ye kadar aşağıdakl noktaları birleştıren saha icinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 1500 metre kador olan yüksekliğl can ve mal emniyeti bokımındon tehlikelidlr. KARADENİZ İSTANBUL BOĞAZI GİRİŞİ 014 SAHASI (1) 41 derece 13 dakika kuzey 29 derece 09 dakiko dogu (2) 41 derece 27 dakiko kuzey 29 derece 15 dakika doğu (3) 41 derece 22 dakika kuzey 29 derece 29 dakika doğu (4) 41 derece 11 dakiko kuzey 29 derece 29 doklka doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURULUR (Basın 20310) 10277. yaklaşmo bicimidir. Yaboncı ülkede bulunon secmeniere toplantı ya da gösterl yürüyüşü biciminde bir propaganda türüyle propaganda yapabil me hakkı tanınmayabilir. Devletler arasında tkarşılıklılık» II kesl İcinde cözümler bulunabilir. İşte, bu yönüyle soruna çö zünı bulmak isteyen Ecevit hü kümeti girişimlerinl sürdürerek. Ecevit Federal Alrnanya'ya gitlığinde orolanndo Yüksek 3eçlm Kurulu Başkanı do bulı.ınan bir kurulu bu ülkeye gotürerek bu yönde görevlendirmiştir. Yurt dışındaki secmenlerin oy kullanabllmesl İcin önce bu konuyu düzenleyen, bu hakkı sağlayan yasoya gerek vardır: bu yasoyı TBMM cıkarocaktır. Bir de bu haklarm yabancı ülkelerde güvence aitıno olınması vor kl. bunu do T C Bakanlor Kurulu sağlavncoktır. (1) Siyaset 8lllmlne Girlş, Prof. Dr. Bülent Dâver, Dogan Yayınevi, 1969 8. 203
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle