15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 N CUMHURÎYET 29 AĞUSTOS 1978 EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMJ... EKONOMI... EKONOMI... EKONOMI... EKONOMI... Turkıye'de ılac uretımı yapan 74 ozel fırmod'.n 18 buyuk fırma Turkıye'dekı tuketımın yuzoe 60'ım elınde bulunduruyor. Bu 18 buyuk fırma ıc ı n de buiunan 7 fırma ıse dunyodakı buyuk ılac teı<ellennın uzantısı durumunda. Yabancı sermayeiı 7 fırmanın Turkıye'nın ılac tuketımındekı pavı yı*zde 32'ye ulaşmış. Son gunlerde ılaç sanayıcılerı ıle Sağlık ve Sosyal Yardım Bokanlığı Eczac'/k Genel Mudurluğu orcsında ılac somurusunun lırnabıımesı ıcın kıyisıya Dir mücadele suruyor. Konu ı!e ılgıli o'nrak Eczacılık Genel Muduru Necla Bal sorülanmızı şoyle yanıtladı. Soru: İ!aç konusunda kamuoyunun 'Igıs.nı çeken başlıca sorun ı'aç fıyatları. Ilac fıyatları konusunda sızın firmalaria uzun suredır bır mucadele ıcmds bulunduğumuz bıiınıvor Sızce ılcc fıyatlarmdakı artışın temel nedenı nedır? Bal: İlac fiyat kararnamesi, ılaç sanayiinin yapısı nedeniyle tiyul orlışlarıno son derece ocık bulunuyor. İlac maliyetleri hangi oranda artarsa ilaç sanayicüerinin körı aynı oranda artıyor. Dunya tekellerî, Turkiye'ye hammaddeyi yuksek fiyatla satmaktan kârlı. Turkiye'deki firma, aynı tekelın uzantısı olduğu için, hammaddeyi yuksek f'yatla aldığ, zaman kârı artıyor. Çunku hammadde fiyatındaki yukseımeyı ilaç fiyatına yansıtıyor. Haç maliyetini etkileyen üç unsur, hammadde, ambalaj ve işçilık. Bu malivetler hangi oranda ortarsa, sanayicinın kârı da aynı oranda artıyor. Ozellikle hammaddeyi yuksek fiyatla ithal etmesi kârının artmasına yol açıyor. Soru: İlaç hammaddesı niçın yurt dışından ıthal edılıyor. Turkıye'de imalat mumkun değıl mi"? Bal. İlaç sanayii hammadde uretimine geçmek istemiyor. Bu çok önemli bir nokta. Hammadde uretimi buyuk teknik isteyen bır konu. Ambaloj sanoyii niteliğindekl bir uretimden bugune kadar »atlı kârlar eden bir sanayi, kârını yine benzer bas:t yonterr.lerle buyuk kâr edeceg1 olanlara kaydırıyor. Kögıt, halı, kozmetik gibi dallara kayıyorlar. Hammaddeye yonelmıyorlar. Dunyada genel o'arak hammadde uretimi tekellenn elinde bulundugu icin dunya pazarına açılma şanslan cok az. Bu do önemli bir etken. İloç hammaddesı dısında basit yatırım alanlarına kayarak risklerden kendiierini koruyorlar. Ilâç Sanayii yüksek kârı yine vüksek kâr getiren basit üretim alanlarına kaydırıyor Fü$un ÖZBİLGEN TÜRKİYE'NİN HIZLI KALKINMASINA DIŞ ÇEVRELERİN İTİRAZI KALMADI Uluç GÜRKAN Başta Uluslararası Para Fonu ve Dunya Ban kası olmak uzere, dış devrelerın Turkıyeye dorduncu plân donemınde buyume hızım duşurmesı ıcın boskı yaptıkları yoiundakı haberlere karşı.i, Bakanlar Kurulu, Devlet Plânlama Teşkılatı'nın yıllık ortalama yuzde 8 oranındakı buyume ongo rusunu bentmsemıştır. Ancok bu hıza, plân done mının ılk yıllarında daha duşuk sonrakı yıllardJ ıse daha yuksek duzeylerde gercekleştınlecek b J,'jme oranlarıyla uiaşılacaktır Buyumenın, 1879 yılında yuzde 6.8,1980 yılında yuzde 7,3 düzeylerın de tutulmasının oraınaon, 1981 yılındo yuzde 8.3 e, 1982 ve 1983 yıllarında ıse yuzde 8,8'e tırmandırılması duşunulmektedır. Buyume hızının yuzde 5'ın altında kalacağı tahmın edılen 1978 ara yılından sonra 1979 ve 1980 yıllorındo do yuzde 8 lık hedefın altında tut'Jİ ması, uygulanan ıstıkrar programı ıle uyumludur Bugun ıcın tarıhının en ağır sosyo ekonomık bu nalımını yasayan Turkıye'de, bunahmdan cıkılması ıcın ıkı yıl surelı bır ıstıkrar programı kab'jl edılmıştır Uluslararası Para Fonu'nca onavlonarak dış malı desteğe de kavuşturulan bu programın uygulaması 1980 yılı nısan ayı sonuna değ.n surecektır. Uluslararası Para Fonu'na sunulan tNiyet Dördüncü plan stratejisinin yeni biçimi istikrar programı ile uyumlu hale getirildi. mektubu»nda acıklanmış cian ıstıkrar programı baslıca uc onıaca yonelmıştır • Odemeler dengesinin guçlendırilmesi ve 1977 yılında toplam ulusal gelirin yuzde 7'si duz« yindeki dıs kaynak gereksiniminin 1978 yılındo onçelikle yuzde 4'e indirilmesi. • İstihdam olanoklarını da genişletecek biçim de, yeterince saglam bir buyume hızının tutturulmasını sağlayaoak koşulların yoratılması. • 1977 yılındo yuzde 36'yo ulasan enflasyon hızının 1979 başlarında yuzde 20 dolaylarına duşurulmesı. Sanayileşme stratejisi ve önceliklerde ihracata yönelik denilen hafif sanayilere dönüşüm yapıldı. getırılebılmesi hedeflenmıştır. Bu cercevsde, tcrım sal urunlerde aesiekleme alım fıyotlarının dunya fıyatlanna uydurulmosı ıle kamu ıktısadı kuruluş larının fiyat ve ucret duzeylerının malıyeîlere gore oyorlanması ongorulmustur. Bu orooo, odems ler dengesı darbogazının cozumu ıcın ihracata vatırımlar ve ozendırme onlemlerı bakımından her turlü oncelığın tanınccağı da belırtılmıştır. İHRACATIN GELİŞTİRILMESİ ECZACILIK GENEL MUDÜRÜ NECLÂ BAL, «BUGÜNE KADAR DEVLETİN İLÂÇ SANAYİİNE GİRMEMESİ ÇOK BÜYÜK BİR EKSİKLİK» DİYOR. ,,{ Eil z^Z jEE jjjjE zz: = ^ şz: ==: =~ = == :== ==: == == = == ^ j ^ == şs == ^ ^^ • üES ^ FİNANSMAN AÇIĞI Bu uçlu amaca ulaşmak icırt. ıstıkrar programında en buyuk ağırlık kamu kesımının fınansman acığının kapaiılmasına tanınmıstır 1977 molı yılında kamu kesımınin 93 mılyar lırayc ulaşan toplam borclanmalarının bu yıl 75 mılyar lıraya So'u. Ilac ve hammadde üretımmde devletın katkısı olabtlır mı? Bal. Bugüne kadar birçok uretım alanmda dev!etin uretim yapmasına kars>n ilaç sanayıine devletın girmemesi çok buyuk eksiklık. Bunda, dunya tekellerinin verdiği basarılı muçadelenın rolu olduğu kanısındayım. SSK'nın ilaç uretmesi için 1971 yılında yasa çıktığı halde ancak 1978 yılında bir ilaç fabrkası satın alınabMmıştir Aslında sadece ılaçın değil sağlık hızmetlerinin genel bır organızasyonu gerekiyor. İlaç bunun bır parCÜSI. Sçgl'k hizmetlerınin yeniden ele alınarak ılaç sorununun b j değeriendirme içinde çozumlenrresi gerekiyor. Halkın buyuk bır çoğunlugu gereklı ılacı bugun sağlayamıyor. Soru: Pıyasodakı üacların kalıtes! yonunjen de buyuk kuşkular var. Sık sık bazı ılacların toplatıldığı bıldırılıyor. Bu konudakı dovlet kontrolu nasıl ışfıyor? DEVLETİN KATKISI S5 alıye Bakanı Ziya Muezzinoglu nun Amerikaya ansızın gidişinin ucuncu ya da dorduncu ıgunuydu. Dunya Bankasıyla, Para Fonuyla ve dığer Amerikan yetkilileriyle gorustukten sonta Başbakan Bulent Ecevife telefonla durumu ozetledı: «Kredı vermiyorlar». Bırkaç saat sonra Ecevit'ten Muezzinoglu'na bir teleks emri çekıldi: «Goruşmeleri bu durumda uzatmaya gerek yok. Ister verirler, ıster vermezler. Bırakın ve hemen Ankara'ya donun». Başba kanın teleksınden Dunya Bankası ve IMF haberdar edıldı ve bunun uzerıne «ekonomık gostergelerı gozden geçırmek amacıyla> IMF progrom dışı başkenie yeniden duştu. Sozumona «ekonomık gostergelen» gozden çeçırmekle gorevlı IMF'nın Turkiye Masası Şefı Mr. Woodward gerçckte kendisine «sıyasal bır mısyon > verilmis oldugunu her davranısında kanıtladı. Bunu açıkça dıle getirmekten de çekinmedi. «Turkıye'nın siyasal ilişkıleri, dış ekonomık ilişkıleri olçusunde onem taşımaktadır. Ozellikle ikili anlaşmaiar Turkiye açısından asırı tehllkelidir». Burası Patogonya mı?. Guneş batmaz ımparatorlukların bır somurgesi mı?. Denız afırı ulk«lerin ilerı karakolu mu?. Adam gay«t fütursuzco Turkiye'nin ıkili jlişkilerını, herhangi bir ulkeyfe ımzaladıgı ya da imzalayabileoegi anlaşmalorı «aşırı tehlıkeli» (kendi deyımıyle «extremiy dongerous») bulabılıyor... Turkiye'nin yeni kredi olanaklarını da ekonomik gostergelerinden çok, dıs politikasındakı gelişmelere, daha doğrusu Batıya bağımlılıg:na» dayandırıyor. Trafik oyle yogun ki, IMF'nin Ankara'ya geldıgı gun Dunya Bankası «Dorduncu Beş Yıllık Kalkınma Planı stratejisı ve sayısal hedeflerinin <Bakan'ar Kurulunca belirlenmesinin İC huzuruyla baskentten ayrılıyor. Sadece 125 milyon dolarlık kredı için Ankara'ya gelen Dunya Bankası da, yine program dısı olarak Turkiye gezisini uzattıkça uzatıyor ve Bakanlar Kurulunun plan grousmelerini bıtırmesinı beklıyor. Goruşme bittigi gun, boşkentten ayrılıyor. Geçen haftanın sozu en çok edllen ekono mik konusu «taze para», yeni kredi olanaklorı gibi gorunmesine karşın, gerçekte tartışmalar «Dor dunou Plan» uzerinde yoguniaşmıştır. Bakanlar Kurulunun salt strote|iyı yaklaşik yirmı soot tartışması Ecevıt Hukumetinin pfana verdiği onemin gostergesi olmasım çoktan aşmıştır. Onun otesinde uluslararası kuruluşların plana verdikleri oneml, planın yeniden duzenlenmesı anlammı toşımaktodır. Topu topu kırk sahifelik bir stratejido uç gun saotlerce tartısılocak ne olabilir? Ustelsk bu tartışmalorda sayısal hedefler, yani ihrocat, ıthalât, halkınmc hızı, yatırımlar, tasarruf oranlorı gıbı bır plonın temel ogelerı de ele alınma YORUM Bir tarihtir yaşanan Yalçtn DOĞAN mışso, bunlorı belirlemekle bir olt komisyon görevlendirilmışse, konunun ozu nedir? Son gunlerde Batı bosınında arko arkaya ekonomik haberlerin ve değerlendirmelerin yogunlastığı gozlemlenmektedır. Çeşitlı ulkelerın kalkınma hızlarını ortaya koyan bu haberlerde Ser; kalmıs ulkelerin kolkınma hızlorı genel olarak yuzde 3 dolayında gösterilmektedir. Kalkınma hızlarına ek olarak bu ulkelerin hangi malları, hangi hammaddeleri ihraç ettiklerine ve dunya tioaretindeki poylarına da yer verilmektedir. Uluslararası kapitalizm dunya çapında bir gorev payloşımına, yeniden bir duzenlemeye gitmektedır. Temelde hangi ulke hangi malları ihraç edecek, hangi hammaddeyle hangi sanoyileri besleyecek ve dunya ticaretindeki yeri ve payı ne olacaktır? SAĞLIĞA ZARARLI İLÂÇLAR Bal: Gerek kalite gerekse fiyat konusundaki kontroller çok yetersiz. Şu ana kadar gerçekleşemeyen pıyasa kontrolunu sıklaştırdığımızda bozuk ya da etken moddesi eksik ilaçları surekli olarak toplaiacağız. Bu işlem bir yandan doviz kaybına ncden olacok Çunku hammaddeds yuzde 95 dışa bogımlıyız. Hatta yerli uretiidigi varsayılan hammaddelerin de kimyasal sentezin son safhasında yapılan çok basit bir ameliye olduğu bilinıyor diğer yondc ndu milli servetin yok olmosı demektir. Piyasada mevcut bozuk ilacların denetimden kaçanları insan sağ'ıgına zararlı, denetlenip toplanonları ise ekonomiye. Bu nedenle kaliteli üretimin sağlanması hem sağlık hem de yurt ekonomisi açısından önemli. İlaç fıyatlcrı konusunda do devlet kontrolunun mutlak gerekli olduğu kanısındayım. İlaç kışının iradesi ile tukelilen bır mol değil. Kısi boşka tukclim mallarında kalite ve fiyat tayinini butçesine gore yapabilir, ilaçto boyle bir seçme hakkı soz konusu değil. Vaptığımız çolışmalar sonucu ambala| fıyatlarının şu anda geçerli fiyattan çok daha duşuk olması gerektiğini saptadık. Şimdi hammadde ithal fıyatları ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Altı aylık bir sure içinde hammadde fiyatlarında da buyuk düşuş sağlanacaktır. Yurüıiukteki sistemde ilaç sanayicisi maliyeti yukseldikçe daha fazla kâr ettiği için ucuza değil daha pahalıya mal etmeye çalışıyor ilaçı. Bu nedenle ilaç maliyetlerinl teker teker saptıyoruz. Ş= ==; == =: == == == == == = == == == : ^~ =Er == ^ ^~ Bu duzenlemede temel ılke «ulkelerin gelışmışlık sırasının» bozulmamasıdır. Dolayısıyla kalkınma hızlorı onem taşımaktadır. Ulkelere kalkınma hızlarının duşurulmesı yonunde çeşitlı reçeteler sunuimaktadır. Turkiye'ye «agır bir ekonomik bunalımda bulundugu» gerekçesıyle yuzde 8lik kalkınma hızını duşurmesı cnerılmiştır. Oysa, gerçek tam tersidır. Ekonomi bunolımdaysa ki, dogrudur, o zaman kalkınma hızının yuksek tutulması gerekır. Işte, kavga bu noktada kopmuştur. Bakanlar Kurulunun CHP'li bir bolum uyelerı hızın yuksek tutulmasını, DPT tarafından belırlenen yuzde 8de ısrar edilmesıni savunurken, bır bolum CHP'li bakanlar 8in altına ınilmesınt savunmaktodır. Rakamların dilıyle surdurulen kavganın orkasında ise, «Batı kapitalizminin ne olçude uydusu, ne olçude bagımsız bır ulke oldugumuzun» tartışması ya da bu uydulugun sındirilmeya çalışılması yotmaktadır. Herkesın kendina gore bır savı vardır. IMF reçetelerine uymayan, Filipinler'de ve Brezilya'da olduğu gibi, niyet mektubu imzaladıkları halde buna uymayan sıyasal iktidarlarin duşurulduğunu savunanlar do vardır, Turkiye'de demokratik geleneğin artık yerleşmekte oldugunu vurgulayonlor da vardır. Kım ne soylerse soylesin, gerçek odur ki, bugun Turkiye'de bir tarih yaşanmaktadır. «Demokratik *ol» bir iktidarın yazgısını b»llrlty»n guçlerin çelişkiterinden kaynaklanon, bu iç v« dış guçlarin uılosmozlığının urunu olon bir Itfrih. Hergun yazılan tarıhte «demokratik sol» İktidarın talihsizliği içerde önemli sol bir gucun bulunmayışıdır. Tarih hergun «demokratik sol» iktidarın sağa kayışını, emperyalizme teslim oluşunu yazmaktadır. Ecevit iktidarını bugun sadece sağ denetlemekte, sağ denetledikçe ki denetlemeyı surdurecektir hukumet sağa kaymaktadır. Peki sol?. Sol hergun Ecevit'i eleştirmekte, hergun yenilenen emperyalızm orneklerini yeniden ve yeniden tartışmakta, bilinenleri aktarmakla yetinmektedır. Ama, bu iktidarı denetlemek, siyasal crgutlenmede guç kazanorak denetlemek ve kendine gelmek omacıyla derlenmesi gerektiğinin hâla bilincine varamamaktadır. Tarihin yaşandığı bir doneme sol ne yazık ki, damgasını vurarnamakta, boyle bir donemde torihteki yerini aiamamaktadır. Turkıye'nın, ekonomıdekı duraKlamının aurdurulmasının nedeflendıgı «1978 ara yılı»nm araından Dorduncu Plan donemine gırerken, ıhracata ağıriık tanıması kacınılmazdır. Ancak burada onemlı olan, sanayileşme strate|isı ve oncelıklerm bıçınılenmesıdır. Dunya Bankası nın damgasını taşıyan Kemal Dervışın uç almaşıklı «plan modelı», hafıf sanayılerde yogunlaşılması koşuluyla, Turkıye'nın yılfık yuzde 7,5 8 dolaymdo bır hızla buyumesıne uluslararası fınansman çevrelerinin ıtırazı bulunmadıgını ortoya koymaktadır. Sanuyıleşme strote|ısını ve oncelıklerı hafıf sanayılere tanıyan bır secım çercevesınde, yakın gelecekte ıhracat şansımn da bulunması açısından, ithal ıkamesı yonunden «metal ışleme» ve «makına» sanayılenne de yuklenılebılecegı ongoruimektedır. Çağdaş bır sanayi yapısının kurulması ıcm gelışmen.n kocmılmaz olduğu «temel kimya» ve «temel melal» sanayılerınde ıse Turkiye nın olanaklarının bulunmadığı vorsoyılmoktadır. Dunya Bankasfnın plan modelı, Dorduncu Plan donemmde Turkıye'nın ıhracatını gereğıncg artırobılmesı ıcm sureklı devaluasyonun zorunluluğunu da ongormektedır. Onenlen, 1979 1983 donemınde, yuzde 30'u hemen onumuzdekı yılda olmak uzere, yuzde 50 dolayında ağır bır para amelıyatıdır. Bunun ycpılmaması halınde ortalama yıllık buyume hızı yuzde 5.5 olarak hesaplonmoktadır. = TÜRKİYE'NİN YAKLAŞIMI Devlet Plgnlama Teşkılatı'nın Dorduncu Plan strateıısı Bakanlar Kurulunda yeniden bıcımlen'rken uluslararası fınansman çevrelerinin yaklaşımlarının değerlend rılmesıne ozen gosterıldıgı anlaşılmaktadır. Planlamanın, ara ve yatırım mallarma ağırlık venlerek sanayi yapısının değıştırılmesl ve yatırım mallarının buyuk olçeklerde uretılmesı yoiundakı açık hedeflerı. stratejının yeni bıcmıınde yer almamıştır. Aro mallor v» yatırım malları sanayıine gereken onemin venlmemesının ekonomının yapısal bozukluklarından oldugunun belırtıtmesıyle yetınılmıştır. Stratejinın yenı bıcımındekı bu yaklaşım, Turkıye'nın ıhracatını artırmak uzere. 8atı kap'tolızmının boş bıraktığı alanlarda yogunlaşmanın kabui edıldığının kanıtıdır. Bu arada, kapalı bır bıçımde de olsa, sureklı devaluosyonlar ıcın kapı acılmıştır. Planlamanın büyuk onem verdiği, «Ooviz kuru şisteminin toplumun ekonomik refoh ve kalkınma hedefleri açısından taşıdığı buyuk onem gozununde tutularak, dış odemelerın dengeye getirilmesi sorunu, butunuyle fiyat mekanizmasının işleyişine ve dalgalanan doviz kurlarına bırakılmayocaktır» ılkesıne stratepnın yenı bıçımınde yer verılmemıştır Buna karşın. ıhracatı ozendırmek ıcm devlet desteğının yanısıra «iç fiyatların aşırı çekiclliği giderilmeye çalışılacak» likesı benımsenmıştır. Enflasyonun yavoşlatılmosında yüzde 20'lerın dahi ulaşılması güc iedsfler olduğu Turkiye koşullarında, ıç fiyatların cekıcilığinın gıderılmesi ancak sureklı devaluasyonlarla olasıdır. Sanayileşme strateıısı ve oncelıkler yumuşatıldıktan, devaluasyonlar olgusu b9nımsendıkten sonra, Turkıye'nın dunya kapitalizminin ilişkıler ağı içinde yıllık ortalama yuzda 8'iik bır hızla büyumesının onündekı dış engeller kalkmış olmaktadır. İIIIIİIİIIIIIÜIIIIIIİIIIİIIIIIIIIIIIIİİIM Sakarya Belediyesi Tanzim Satışları ile ucuzluk getirdi Halka ucuz ve ternız mal satışı ılkesıyle yola çıkan Sa kar>'a Beledıye'sımn deneyle rı bu konuda neler yapılabılecegmın canlı ornegıni oluşturmaktadır. Sakar>a kentı içinde dağıl mış buiunan tanzim satı; magazaiarına gıttiğimizde temel tum malları bulrak mumkun. Bunlar arasınia sut mamullerı, şeker pırin^ tekel maddelerı ve uret'ci o>taklığı Satudaş'ın patat°s u runleri başta geliyor. Hanı Jıer kış kuyrııklar yaratan gıda maddelerı burada r^flarda satış için dizilm.s du'"umda. Dahası var. Baykz peynır satış mağazalîrmcia ro lıadan, kaşar 75 hradin ve yoğurt 11 liradan sstılıyor. Zaten bu nedenle oiacak kaşar peynirııun en bu juk alıcısı Ankara ile îstan bul arasında yolculuk yapanlar. Hayat pahalılığmın istatıstıklere sığmadığı günumüzun gerçeğinde Sakarj'a Eeîedıyesî önemh donemeç İLÂÇ SAVURGANLIĞI Soru: İlac tuketımınde de buyuk bir savurganlık gozlenıyor. Bunun onune geçilebılır mi? 3al: Bugun Batı dünyasının en zengin ulkelerinde bile kullanılan bir yontem clan klinik ambalaj yonteminin bizim gibi fakir bir ulke için baştan beri kullanılması zorunlu idi. İlaçta ambalaj bızde son derece luks olarak yapılıyor. Sadece ambalaja odenen paro değil, bunun yanında gereksiz tukeüme de yol oçtığı için bugunku ambalai biçimi terkedilmelidir. Buna ilk elde kamu kuruluşlarında baslamak istiyoruz. Firmatara gonderdiğimiz genelge ile ilaç fiyatı verirken klinik ambalaj fiyat beyannamesi getirmeye mecbur tuttuk. Aksi halde yeni fiyat vermeyeçeğimizi bildirdik. Klinik ambafal sistemine geçince hastaya ilaç kutu ile değil yeterli olacak sekilde tane ile vertHp, hem ambalajdo tasarruf sağlanacak hem de fazla Ilaçın otılması önlenecek. BEYAZ PEYNİR 50, KAŞAR 75, YOĞURT 11 LİRADAN SATILIYOR. YAKIN GÜNLER DE 7,5 LİRADAN HALKA SÜT SUNULACAK. !eri aşmış durumda. Tanzim salt gıda maddelennde degıl. 'Eve teslim şeklinde odun ve komur satışı yapılıyor. Piyasada 1300 liradan satılan Tavşanlı linyitleri be lediye elinde 650 700 liradan halka devredilmekte. Bayramın ılk gunünde Bele diye fabrikasında uretilen ekmekler pıyasaya çıkacak. SÜT BIRLICI Kenm MORTAN SSK' nın ilâç listeleri genişletilecek Bakanlığı ile ügili ınceiemelerde buiunmak üzere İstanbul'a gelen Sosyal Guveni k Bakanı Hılmi İşgüzar, dün yaptığı acıklamada, Sosyal Sıgortalar Kurumu sağlık tesıslerınce sıgortahlara venlen ıloç turlerınin yeniden duzenlenerek lıstelerın gemsletıleceğını ve ihtıyaca cevap verır hale getirıleceğıni soylemıştır. Sosyal Guvenhk Bakanı Hıfmi işgüzar. ılaç Usteleri konusunda soyle demıştır.«Kurumumuz doktorları tarafından yazılan Caç ve tıbbı molzemelerin listesi (SSK) Yuksek ttağlık Kurulunca tesbit edilmekte idi. Bu kurulÖa ise kurum dışından ve kurumun mevzuatına vakıf olmayan uyeler çoğunlugu teşkil etmekteydi. Bu nedenle de hazırlanan ilâç ve tıbbi molzeme listelerini uygulamada Sigortalıların ceşitli sikâyetlerine yol açmakta, sorunlar yaratmakta, sigortalı ile kurum arasında surtusmelere sebep olmakta idi. Ayrıca tedavilerde de liste darlığı nedeni ile istenilen netice elde edileme mekteydi. Sık sık işçilerimizin sikâyetlerine sebep olan bu konu ıle ilgili mahzurların giderılmcsıni dlkkate alon Bakanlığımız, 506 sayılı kanunda de gişiklik yaporak sorunu çozmuş bulunmaktadır.» Bu denlisine yaygm bir alanı kapsayan bir Belediye tanzimi nasıl gerçeJdeşü? Herkesin sorabilecegi bu konu bizimde aklımızdan geçti. Acaba bir çok Beledı ye örneğinde göruldüğü gıbı salt bir halka satış biçimi amaçlanarak zaran sineje çekilmekte, daha dogrusu Belediyenın bütçesine mı yükJenmekte? Olmadığını bir ornekle öğ rendık. Peynirdekı çozum bu ornek. Son seçımlerde gore ve gelen yonetıcıler 19 koyden oluşan Adapazarı Belediyesi Dagdibi Sut Birlıgım • kurdu Sut sağlandı ilk elde Daha sonra kentin 12 kılometre dışında kurulu bu lunan ancak Sağlık Mudurlu ğunun *kırlidır* gerekçesiyle bir turlü açılmayan man dırası açıldı. Dokuz ay önce kapalı olan. sineklerin vı zıldadığı bu yerde. bu gun gunde 6 ton sut işleniyor. Yakın gunlerde kapasıte 12 tona çıkacak. Üstelik üretıcıye sutu için kiloda 6 lira ödenirken onun sut kapkaç çılannm ehne düşmesi 6nleniyor. Ote yandan peynır çeşitlerinın her turlusu, yogurt hatta yore ozelhgı dıkkate alınarak lor bıle pıya saya gore yuzde 3040 ucu 7a satılıyor. Üreticinin bu denlisine basit birliği bıle konuya bu kadar önemli bo yutlar kazandınyor. Belediye uretici birliği tîe hem da ha ucuza satış yapılıyor, hem de malı kaynak yönuy le dışa bağımlılık yok. BAŞAKL1 SUT.. Sakarya Beledıyesinin bir sut uygulaması varki örneği sanırız, dunyada ender yaşanmıştır. Olay şoyle olmuş: Belediye halka sut sat maya karar vermış Şışe ıle satsa altından kalkamaya cak kadar büyuk bır yuk. Karton kâgıtlı satsa dış* ba gımlı olacak. Çozüm bu ıki olmaz arasından belirmış. Sakarya'da uretilen Başak traktoru ardına takılan fıberglas romorklara doldıırulan sut semt aralannda 7 5 liradan halka satılacak. Son bahar başlangıcında mahallelerde sut satışı gunluk go runtuden sayılacak. Yalnız ıddıasız çozumler bununla sınırh değıl. Başka ornekler de var. • Batman'dan gelen asfalt bıdonJarına kapak takı hp halka çöp tenekesi olarak dağıtılmış. Oysa bu çop bidonlar"ı yakın günJere dek teneke olarak satılıp bazı ki şilerın zengınligme zengınlık katarmış • Kentin 13 ana merkezin de yerleştırilen soğutucular ıle halkın sıcak yaz gunlerınde meyve esansından ma mul şerbet içmekten kurtarılmış. Bu basit çozüm bıle çıkar çevrelerinin şimşelderi ni çekiyor. Bardaklar «oorunmeyen cilerce kınlıyor. Cunlük kayıp 50 bardak. • Ramazan ayı bojrunca semtlerde ithal pirinç satılmış. Bütün bunlarsa dokuz aylık taze bir çabaııın urünu. Hepsı kâğıt ustünde 135 milyon, gerçekte 80 milyonluk bir bütçe ıle yapıldı. Us tehk butçeye yuk getirmeden, dışa bagımlı olmadan. kendi kaynaklanna dayana rak yapılıyor butun bunlar Sakarya Belediye Başkar» Unal Ozan ıse 'Belediye tanzim satjşlan ureticiye yaslanması vuzunden kendi oo beğını kendi feesmiftır» diyor. Konut yapımında gerileme var 1977 yılında. toplam malıyet tutarı 40,3 mılyar lıraya ulaşan, 73 bın adet yenı ınşaat yapılmıştır. Bu genel toplam ıcınde ev yapımlanna bokıldığında bır oncekı yılo gore yuzde 5,9 oranında bır gerileme, opartman ınsaatlannda ısa yuzde 6 oranında bır yukselme vardır. Deviet Istattstık Enstıtusu tarafından yayınlanan verılere gore, gecen yıl ıcınde, tum ulkede toplam malıyetı 40 mılyar 339 milyon lıra olarak belırlenen 73 bın 14S odet ınşaat yapılrnıştır. On ceki yıllara bokıldığında. bu mıktarda giderek gerılemeler goze carpmaktadır 1975 yılında 77 bın 852'ye ulaşan ınşaat sayısı, 1976 yılında ıse 74 bın 988'e dusmustur Gecen yıla gore ıse bu rakamda yuzde 2,4 oranında bır gerileme vardır. Nufusu 100 bın ve daha fazla olan kentlerde ıse, ınşaat sayısında ozalma gorulurken, malıyet değerlerınde yukselmeler goze carpmaktadır. Geçen yıl içinde, bu buyuk kentlerdeki ınşaat sayısında bır oncekı yıla oranla yuzde 9,4'luk bir gerileme kaydedılmış, inşaat sayısı 19 bın 872'den 17 bın 999 a dusmustur. Ote yandan, malıyet değerlerınde ıse yuzde 22,Ve varan bır artış gorulmektedır. 1976 yılında 16,5 mılyar lıraya uloşan malıyet toplamı. geçen yıl 20 mılyar lıra olarak belırlenmıstır. İnsoot istatıstıklerindeki gecikmeler nedeniyle 1978 yılına aıt verılerın olmomasına rağmen, geçen yıllara ilişkın verıler, «ev» tanımına gıren ınşaatlann sayısında, gecen yıl icınde yuzde 5,9 oranında bır gerileme oldugunu gostermektedır. «Kaç katlı olursa olsun. bır ya da ıkı dairelı, ıka mete ayrılmıs yapılar» olarak tanımlanan ev ınşaot/orı sayısı geçen yıl 39 143 olmuş. buna karşın malıyet toplamları ıse, 4 5 milyar liradan. 5,6 milyar lıraya yukselerek, yüzde 24,6 oranında bır artıs gostermıstır. Nufusu 100 bın ve daha fazla olan kent'erds aynı durumla karşılaşılmaktadır. B J kentlerde ev sayısı yuzde 20.7'iık bır gerileme ile 5 bm 309'a duşerken, malıyet ıs« yuzde 10'a varan bır artışia, 984 milyon lıraycı VUkselmıştır. TUZLA'DAN KİLOSU 15 KURUŞA ÇIKAN TUZ 6 LİRADAN SATILIYOR İZMİR, (Cumhuriyet Ega Bürosu) Turkıye'nın en zengm koynoklorından Camaltı Tuzlosı'ndan kılosu 15 kurusa çıkan tuz ozel fabrıkalarda islendıkten sonra kılosu ortalama 6 liradan sat/lmaktadır. Ellerınde halen 20 bın ton stok mal bulunduğunu acıklayan Tuzfa yetkıîıferı, dısorıya günde 2 bın tona yakın vükleme yapıldığını belirtmışler konuyo ılışkın olarak da sunları soylemtşlerdır: «Ancak, piyasanın gereksinimleri giderek çoğalmaktadır. Ceşitli sanayi sektorlerine hammadde yetiştirmek gercekten guçlesmektedir Bu amaçla hızlı bir çal/şma donemine girdik. Kuruluşu muz, genişletilmektedir. Stoklarımız önumuzdeki gunlerde 70 bin tona, 4 yıl sonra ise 500 bin tona erişecektir.» Halen yıldo 450 bın ton dolayında tuz çrkartı/dığını do bildıren yetkıüler, 2 yıl sonra bunun 4 mıslıne yükseltileceğını açıklamıslar, konuşmalannı şu tumcelerle sürdurmuşlerdır: «Piyasadaki darlık, kanımızoa sun'i olarak bazı fabrikalarca yaratılmaktadır. Fiyotların daha da yukseltilmesini amaçlamaktadır. Kilosunu 15 kuruştan verdiğimiz tuzlorın 6 lira dolaylarında pazarlanabilmesi gerçekten soşırtıcıdır Buna rağmen yurttaşlara darlık cektinlmesi, hiç bir okılcı yollo izah edilemez »
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle