Katalog

0N CUMHURİYET 19 AGUSTOS 1978 Güreşçilerimizden zaferler bekliyoruz Minderlerde fırtına güreşler yann Meksika'da kıran kırana başlıyor Arkadasııraz MEKSiKD'PAN BiLPi AMERİKA'DAKİ KAMP SÜRESİNİ SAKAT NUMARASI YAPARAK GEÇİREN MİLLİLERİMIZ, ASIL GÜÇLERİNİ GİZLEMEYİ BAŞARDILAR. Ciddiyet Bu dünyada kimse kimseye rahat vermez Tan ORAL Dünya Güreş Şampiyona sı yann Meksika'nın başken ti Meksikoda başlayacak. Bir aya yakın süredir Amerika'da önce Squau Y a Vley'de, daha sonra da Colorado Springs'te kamp ya pan serbest ve grekoromen güreşçilerimiz. dün akşam sedyelerle yola çıkanlarak buraya, Meksikoya getirildı ler. • Türk takımı bu şampiyonada çok ilginç bir taktik uyguluyor. Bütün güreşçilerimiz, yorgun. bitkin, sürantrene ve sakat numarası yaparak. güçlerini müsabakalara saklıyorlar. Aslan Aslan. sanki kulağı iltihaphymış gibi, inliye rek dolaşıyor. İsmail Temi'z hemen her kesi meni5küs olduğuna inandırdı. Kilosunda favori olarak gösterilen güreşçimiz, yurda döner dönme^ ameliyat olacağını yayıyor etrafa.. Temiz. güreş tarihinde. menisküslü bacakla güreşerek altm madalya alan ilk gureşçi ben olacağım.. diyor. Hayri Polat'ın ayagında iç kanama oldugunu zannedenler bir an olsun onu yal nız bırakmıyorlar. Polat. • çok acıyor mu? diye soranlara, çok acıyor yanıtı nı veriyor. ve olduğu yere yıgılıp kalıyor. Polat'ın tek ayağı üzerinde sekerek yurüdügünü görenler, sanki sahiymiş gibi ona acıyarak bakıyorlar.. Şevket Ilgaç hep çenesini tutuyor ve soranlara dişinin çok ağrıdığını söylüyor. Salih Bora, Serhat Karadag, Erol Mutlu, Nurettin Kurt, Metin Aydın. yorgunluktan bitmiş. hoşafları çıkmış da ellerini kollarını oynatamaz hale gelmiş gibi yapıyorlar.. Oysa bunlann hepsi yalan. Güreşçilerimiz şeytan kulağına kurşun turp gibi. Allah hepsini nazardan sak lasın. Yiyorlar, içiyorlar. Ki lo aldılar, şişmanladılar. Herkes bir üst sıkletteki ar kadaşının elbisesini giyiyor. Mehmet Güçlü'nün pantolonu Salih Bora'ya dar gelme ye başladı. En zor durumda Aslan Aslan.. Aslan, kendinden sonra daha ağır kim se olmadığından giyecek el bise bıüamıyor, pijamayla dolaşıyor.. Kafilenin tek sorunu et. Sofraya etli yemek gelince, bütün güreşçiler «o da ne..diyerek tencerenin başına üşüşüyor ve eıleri çatallanna takarak inceliyorlar.. Antrenör Hasan Güngör, •müsabakaların başlayaca ğı ana kadar sakat numara sı yapacağız. Mindere bile güreşçileri kollarına girerek. gerekirse ellerine baston vererek çıkaracagız» di yor. Sonra da ekliyor, «aman siz de ağzmızdan bir şey kaçınnayın.» Kaçrrmayacağıma söz ve rerek kamptan aynhyorum. Bakalım bu geceyi nasıl geçirecegim!.. En az güreşçiler kadar heyecanhyım. i (Hidoyet Nota yazıyor) «Elli yoşındayım. Bugüne dek h:ç calgı calmadım. Acaba bu yaştan sonra ne calabilirim? Sızce yaşım ilerlemiş sayı'mazsa, bano cabucak calabileceğim b;r calgı onerir misiniz?» Calgı calmanın yaşia ilgisi yoktur. Yalnız, piyano ve org gibi ağır sazları calabilmeniz icin kendinize bir yardımcı bulmanız gerekir. Ağiz mızıkası, flüt, klarnet, hatta keman gibi calgıları cebinize atarak, ya da paltonuzun oltında saklayarak cabucak ve kimseye caktırmadan calabilirsiniz. CENEM TÜYLENİYOR (İfakat Tüysüz yazıyor) «Orta yaşlarda bir kadınım. Son zamanlarda cenemde tüyler cıkmoya, br/ıklorım terlemeye başladı. Çok üzülüyorum. Ne yapayım?» Kendi rahatmızı kendiniz sağlaymız Güzel bir havada anarşinin kaynağına inildi öğretmenimiz: Çocuklar yarın pikniğe gldlyoruz, dedi. Nereye öğretmenlm? ANARŞİnin kaynağına, CoK sevindlk. Piknlk sepetlerimizl hazırladık. içine ekmek, zeytin, haşlanmış yumurta ve soğanlarımızı koyduk. O gün hava çok güzeldi. Sabah erkenden yola çıktık. ANARŞİ nehrine yaklaşırken SÜLEYMAN köyunun lcinden geçtik. Şişman adamın biri «Ben Istersem 200 bin davarı dağdan indiririm» diye kahve yanında bağırıyordu. Adamın dediğinden pek birşey anlayamadık. Köyden çıktık. CİA vadisine geldik. Vadinin blr yanında KONTR dağları, bir yanında da GERİLLA dağları uzanıyordu. ÜLKÜ tepesini aştıktan sonra OCAK bayırından aşoğı indik. Milliyelcl ormanının hareketli cakal seslerini geride bıraktıktan sonro ANARŞİ'nln kaynoğı aözüktü. Ama kaynağın başında bir kurt vardı. Ağzı, yüzü, her yanı kan Içindeydi. Biz korktuk. Ama öğretmenimiz: Korkmayın çocuklar, yürüyün üzerine, dedl. i Olabilir Benlm de dilimde tüy bitiyor. Cok konuşmaktandır! Dırdırı azaltır, ceneni tutarsan tüylenme kendiliğinden durur. Bıyıklarına gelince, bu yıl bıyık cok moda. Bırak, cıksın. Ekslro olur. FİLM NASIL CEVRİÜR? (Malik İtalik yazıyor) «Gercskc: an latım dıye bir sınema terımı var. Ne demektır? Bu konuda beni avdınlatır mıSınız?» I ! FAN4 MHHALEF£T£ Mt" ÖA<.İ.APıNi7 °... ^ ÖİİKFViKlf CtL tff. LtN FAsU însan dünyaya bir kez gelır. Köprü Kadık6y dolmuş motoru gibi. «giderim», «gelırimsi yoktur DU işin. Cartayı cektin mi. "ıer şey biîer. Bu neder.le, şu ölümlu dünyada rahat yaşamak, her msanın en doğaı hakkıdır. Fakat, insanların rahatını sağlamayı kimse görev olarak üstüne almamıştır. Sadece insanlar. yatacaklanna yakın birbirierine «Allah rahatlık versin» demeyi âdet edınmişlerdir. Böyle demekle işi üzerıerinden atmış olurlar. Bu durumda iş başa duşmekte. kendi rahatını kendinin sağlaması gerekmektedir. NASIL YANİ? Önce, rahatına cok duşkün olacaksın. Yoksa rahat edemezsin.. NASIL YANİ? Anlatıyoruz lan işte. ikide bir nosıl yani, nasıl yani diye iâfımı kesmesene... Rohatına bok sen.. Cömel olduğun yere, dınle... Herkes calışırken sen horul horul uyuyacaksın. Yüreğini geniş tutacak, hicbir şeye kafanı takmayacaksm. Teknikten, ilim irfandan, ticaretten cakmayacaksın. Topun ağzında oturacak toptan korkmayacaksın. Etliye sütlüye kanşmayacaksın. Suya sabuna dokunmayacaksiri. Fotıha'dan başka bir şey okuiTsayacaksın. Yedığın kazıklar binı de aşsa, hlc şaşmayacaksın.. «Aahh.» demek icin de olsa, ağzım oçmayocaksın. Her filmin bir senaryosu olur. Yönetmen senaryoyu alır ve uygular. Film cevrilen yere, set denir. Örneğin, senaryodo bir gümrük sahnesi varsa, film gümrukte; tapu sahnesi varsa, tapuda; karakolluk bir hikâye varsa, film karakolda cevrilir. Villalar, işhanları, şirketlerin yönetim kurulu salonları, otel odoları, bolıkcı motorları, TIR kamyonları film cevirmekte kullanılırsa, buna filmcilik dlliyle gerçekci anlatım denir. NASIL YANİ? Elinin körü. BAŞBUĞUN SERÜVENLERİ Turhan SELÇUK' frTE 40CUKLAR, ceçir <,\ı\ Sait MUNZUR' NOT: Asena, Ergenekon'da gizlı gecidi bulan ki'rdun adıdır. Tilki Ocaklı Keykubat, bu hükümet ne zaman yıkılacak diye soruyor!... "En önemli DİNÇÇAC S. KULAKSIZ JPU HÜLÛklET ATEŞE Sayın Başbuğum. Işimiz iş değil, başımız hoş değil, telaşımız boş değil. Ni ye derseniz Sayın Başbuğum, hükümet bir türlü yıkılmıyor. Mayıs ayının 18'inde yı kılacakü yıkılmadı. mayıs a yının 27'sinde yıkılacaktı yıkılmadı, hazitanın beşinde yıkılacaktı yıkılmadı, 16 haziranda yıkılacaktı, yine yıkıl madı. Vallahi buradaki arka daşlara karşı yüzüm kalmadı. Halbuysam ki, 15 haziran günü ne yeminler etmiş, Oh yann bu zamarJar keyf kekâ. hükümet yıkılmış olacak, MC zamanmda iş bu lamayanlannız yattığı yerden iş bulacak» demiştim. O gece bir sevinç bir sevinç, bir heyecan bir heyecan demeyin gitsin. Devrisi günü akşam radyoyu dinledik, te levizyonu izledik, sizin yüzünüzü görmek, sesinizi duy mak istedik. Bir de baktık ki, vah vah vaaaah, vah ki ne vah, gene ötekiler. Hükümet ne yıkılmış, ne birşey olmuş, üstelik o günü hiçbir olay da olmamış. Ağzımızı bıçak, ocağımızı nacak açmadı. Ka rardık kapkara olduk. gülmez çehre başbuğ olduk. Ülküdaşların birçoğu sızlanma ğa, ileri geri sallanmağa, ve dahi davadan ayrılmağa ka rar veriyorlardı ki, bağır dım, «Titre, kendine dön!» Arkadaşlar tirrediler, titredi ler, dönüverdiler. En sonunda. «Döne döne nevrimiz dön dü, söne söne devrimiz sön dü» dediler. Ah Başbuğum ah, neydi o devirler, neydi o günler.. Bir daha geri gelir mi acep, bir daha iktidarda olur muyuz acep? Feryaat.. Sayın Başbuğum, çözülmemek ve de süzülmemek için ben affmıza sığınarak bir ya lan attım, ocağın duvanna tarih attım. (30 ağustos 1978) ^Bu tarihte hükümet yıkılmazsa, nah böyle titreye titreye sıtma olayım» dedim. Bu tarihe kadar yıkılmazsa, bilin ki bizim ocağın yerinde yalnız Ocakcı Hüsnü kalacak. Hüsnü de çay kahve satamaymca. o da ocağın ocağını kapayacak. Velhasü o cak incir bahçen olacak. Tilki Ocaklı Keykubat Meşrubat >ekonomik \ sorun enflasyo Muzaffer IZGÜ BONOKIRARIM Zamanmda ödemezseniz kafanızı kırarım. Tel: (kesik) Ferruh DOĞAN' Semih POROY HER5İTuTuLMU5 BlZ VÖNEMEYIZ •• lJ.t, l, I . l . l XJ. 4 . 1. T7T I.TTI ,T. I , i i. T.T,7 £ÜJİ Salih MEMECAN' Demire! nasıl Başbakan oldu? Tarihsel bir olaym sisli perdesi nihayet aralandı! De mirel nasıl Başbakan oldu?. Ve bu trajedik perdeyi kendi si aralıyor: «Ben siyaset adaını de ğilim bu işe itildim..» Şimdi ayıklaym pirincin taşını bakalım. kim it.U böyük mimar Süleyman Demirel'i politikaya? Teksash Cansın mı, yoksa Kansas'h Pansın mı?. Başımıza bu çorabı kim ördü?.. Ah kim itmişse itmiş ada mı politikaya, iten de tam ıt miş!.. Ülkü Ocakları'nda lâtilokum yapımına hız verildi Ciddiyet Şehir Haberleri Yaklaşan bayram nedeniyle, Ülkü Ocakları aldıkları yeni bir emirle lokum yapımına hız vermişlerdir. Bir ihban değerlendiren Belediye Zabıta memurları düzenledikleri baskın sonucu, Ocaktakileri ocak başındo, güllü, sade ve fistik.lt lokum yaparken yakalamışlar, ayrıco lokum sarmayo yarayan lâtilokum koğıtları ele gecirrnişlerdir. Lokumcular. gizll olarak imâl ettikleri lokumlprı, gizli bir gecitten piyasaya sörduklerini itiraf etmişlerc'ir. Lokumların sağlığa zararlı olduğu onlaşılmıştır. Şakir BALKl