19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OMHURİYET 17 TEMMUZ 1978 YEDİ INCELEME ARASTRMA OORTAj GÜNEŞİN AĞZI HAYAT KADINI!., ŞİMDÎ, TAM YÎRMÎBEŞ YAŞINDA. ONALTI YAŞINDA EVLENİP ALMANYA'YA GİTMİŞ. ÜÇ YIL KALMIŞ ORADA... UN FOSFOK. "Anlayamıyorum. Bir bakıyorsun her şey çok pahalı. Yani param olmadığı günler, bana çok pahalı geliyor. Param olduğu günler de, her şey çok ucuz,. «Yanakları Inclr todı Hayat Kadını!...» Tekin SÖNMEZ Öylesine benimsemiş ki, bu «sıfat»ı. ik! de bir; «Biz hayat kadmiarı» alye başttyor söze. Bınlerce yıldır «orospu» soz cuğunün getırdıği o oşoğılatıcı durumdan kurtulmuş olduğu nu sanıyor. Hayat kadını!... Baştan korarlıyım. Neden bu yola düştün, neden bir bankada calışmıyorsun gıbi ya da neden hizmetçilık etmiyorsun, yaşamını namusunla kazansana gibi. beylik, sıradan. aptalca sorular sormayocağım. Tam tersine ülkamizin sorunlo rını tartışacağım. Yaşama nası| bakıyor, ortalığı nasıl görüyor, sorunlara nasıl bir çö züm düşünüyor, neyi nereye koymak istiyor?... Öğrenmek istediğim buniar. Oilediği gibi konuşmah. Kendisi öneriyor. Size yaşatn öykümü anla tayım mı, Ister misiniz?... ittsrlm, diyorum. Anlfltın. Şimdi, tam yirmi beş yaşında. On altı yaşında evienıp Almonyo'ya gitmiş. Üç yıl kalmış orada. Kocası ıle birliktö ceşitli yerlerde calışmışlar. Çok tuhaf gunlermış o gunler. Kendlsi, bayrarn yerindaki cocukiara benzlyormuş. llk oncelerı byleslne 6evinçllymiş ki, anlatamazmış. Vitrinler, ışıklor, tramvaylar, parklor. sınemalar... Sanki bütün Alaman yo o'nun. Spor arobalarıyla. mını mlnnacık donlarıy!aı mini minnacık eteklertyle (o zamon lar mmi etek moda Imiş), yaşam öylesine llgi cekici kl, anlayıvermellymişim artık, anlamaz olur muyum hic. anlamamak icin, odundan bir kofa, kömürden bir yürek gerek. On oltı yaşında bir kadının, Frank furt sokaklarında dolaşması ne demektir. Karışan yok, görüşen az. Kaynana moynana hak getira... Bir gün, hep o bir gün'le başlar ya evet, bir gün bir adam çıkmış yolun üstüne. işci falan değil. okumuş yozmış biri. üstelik Türk. Kırk beş yaş lannda falan bir adam. Hic di renme olmamış. Gezmişler, yemek yemlşlerı odomın evine gitmişler, sanki kırk yıllık karı koca imişier gibilerden, kendi öz be oz kocası ile bile öylesine rahat yatağa girmemişmiş... Artık fırsat buldukco... Koca sı ite işlerl ters yönde olduğun dan «fırsat» denilen şey de ol dukca bol gelıyormuş. Adam o kumuş ya, yalnız sevdacılık oy namazlarmış, yemek nasıl yenir, nasıl guzel giyinilir. sınıfsai sorun nedlr, toplumlararası iüşkıleri falan fılon. Bu adamı çok sevmış. Hem baba gıbi, hem koca gıbi, hem koca gibi... Çok azgınmış, genç kocasının iki üc mıs li... Sonra, sonra gine bir gün, kocasının çalıştıgı iş yerip kocasını üc dort günlüğüne bir başka yere göndermiş. Koca sı elektrıkçıydi. O pazar sevgili sı ile birlikte ormana gitmişler. Yemişler icmişler, göl kıyısın do dolaşmışlar, bir ağacın altında biraz cokcana icli dışlı ıken, bizimkinin ustabaşısı olan Alman, olanları görmez mi. Biraz korkmuş ama, aldırmamış. Ertesl günü herifte bir yılışıklık, olurdu olmazdı derken işi korkutmaya dökmüş adam, kocasına söyleyecek, söyler mi söyler. Hadi o'na da razı olmuş. Önceleri birazcık yadırgamış ama, sonundo alış mış. Üc tone koca, giderek ho şuna bile gitmeye başlamış, bu işler. Günlerden bir gün, bu bir gunler yok mu, tanrı onları kaVetsin evet bir gün, Alman sevgili, tutup karı sına tanıştırmış. Bu duruma biraz şaşırmış ama sesini de Cikarmamış. Kadm gülsrek kar şılamış o'nu. Sonra, yıne koca nm olmadığı bir gece evlenne çağırmışlar, meğer orada «eş değiştirme» partileri yopılmaktaymış. Ayda iki kez yaparlarmış bu işi. Fırsat buldukca o partilere de katılmaya başlamış, önce Türk sevgili işi anlamış. Kızmamış ama, o da partilere katılmaya başlamış. En sonra da koca duymuş, me me altında kücük bir bıcak yarası ile işi savuşturmuş ve boşanmışlar. Turkiye'ye dönmüş. Ünü de az sonra arkasm dan yetişmiş. Bu arada geba olduğunu onlamış. Çocuğunu burada aldırmış. Şimdiki işi: Hoyat kodınlığı... Yaşam çok pahalı değil mi?... Yüzüme bakıyor. Anlayamıyorum, diyor. Bir bakıyorsun her şey çok pa halı. yani param olmadığı g ( . ler, bana çok pahalı ge'iyor. Param olduğu günler de, her Şey çok ucuz. Yani zengin olunca, yaŞatn kolaylaşıyor, yoksullaşınca zorlaşıyor. Evet, diyor. Tıpkı öylel... • Peki bunun sence? çaresi ne bu loplumda. Işcl de var, pat ron da. Onların haklannı klm değerlendirecek? Devl«t, diyor. P«kl, Dcvlet bu «öylediklerimizden birini tutuyorsa, tüc cardan yona ise, o'nun devietl İSe, n'olacak?... Bllmem, diyor. Çahfmalı. Nasıl çalışmalı? Daha çok çalışmalı, Almanya, naiıl olmuş, biz de olmalıyıfz. FabrikalOr kurulmalı, insanlara özgurlük tanınmalı. Biz calışkan bir toplum değiliz. Bu yüzden ben, yeniden Al manyo'ya gitmek Istiyorum. Ne İş yapacaksın orada? Aynı işi, hayat kadımyım ben. Orada değil miydln «en, nedtn dönüp gtldln? O zaman, amatördüm, keyf için yapardım bütün bu işleri, şimdi benim işim bu. Bu bir İş ml? ... iş ya!... Hem de öyle bir iş ki, hiç kolay değil. İnsan, canı istediği İçin, biri ile, beş! İle onu ile yatarsa iş başka, canı Istemedtn saJt bir başka*ı istiyor diye o'nunla yctarsa iş yine bir başka... Avrupa'da hayat kadınları örgutleniyorlarmı»!... Okudum, diyor. Hepsinl Irllyorum. Gldince ben de katılacağım onlara. Konuyu o'nun yaşamıntn dı şında tutmak istiyorum ama olmuyor. İstiyorum ki, işinin dı şındaki genel konularda konu şolım. İncs bir yüzü var. Ince bir gövdesl, incecik elleri var. Aşırı da boyanmamış. Bir okulun önünde dursa, çocuğunu bekleyen bir ana derler o'na, Dış politlka II* ilglll konularda, n* düfünüyonun? Ege torunu, Kıbrıs torunu, omborgo, dövlz sıkıntmı... Bir bu konudo yeterlnce özgür davranamıyoruz. Çünku, Ipln ucu Amertka'do. Amerlka Is*. çvfitll nedenler yüzünden Yunanistan'a bağlı. Orada bir yığın Yunanlı zengin var. Orada, din birllğl var. En iyisl ken dl başımızı kendlmlz bağlamak. Amerika silah vermiyor Iftt. Neden Sovyetler'den almı yoruz?... Dövlzlmlz zattn az. Karaborsa. Karaborto olduğu İçin d* Işçller Almanyo'dan bu raya banka İle para göndermek Itumlyorlar. Hepıl blrblrln# bağlı seyler İşte. Okumayı s«ver mlsln? Hem de cok, ortookul, üçten ayrılmoyım ben. Klmi günler dört gazet* oidığım olur. Kltap da okur musun?,, Başını bir tuhaf sallıyor. dudaklarını bir tuhaf büzüyor, gözlerini bir tuhaf kısarak, yanıtlıyor: Pek sayılmaz. Neden? Çünkü, diyor. Cünkü, gazeteyi her yerde okuyabillyorum. Kimi zaman müşterl ile ye mek yerken, Içime hafakanlar basar. Sıkılırım adamdan. İzin ahr, giderim tuvalete, on dakika, on beş dakika gazete okurum. Sonra döner gelirim. Kitop öyle değil, üstümje durmak gerek. İyice okumak gerek. Istanbul'a metro yapılsın mı?... Yapılsın. İkinol Boğaz Köprüsü!.. Oda yapılsın. Otobüs mü alınsın, dolmuş mu coğalsın. İkisi de olsun. Tramvay da yapılsın, Tramvay mı? Almanya'da vardı, ne güzel. istediğin yere çabuçak gidersin. Seçimlere katıldın mı?., Katıldım. Hangi partiye oy verdin?.. İşçi Partisine.. İşçi Partisine mi?.. Evet. • Gökyüzü masmavi, yapacak bir başka işım olmadı mı, ya da icinden cıkamadığım durum larda yaşamm giz'ini düşunüruır. Nedir yaşam, yaşamın anlamı ne?.. Bu olgu'yu güzel kılmanm yollan nelerdir?.. ölü mün ardında ne var?.. Midilli acıklarından bir savaş gemisi üstümüze doğru koyarak geliyor. Namlular bize doğru. Biri tetiğe dokunso... Oltanın ucunda bir mercan, yarım kilodan fazia bu mercan. Çırpınıyor. Şaşılacak bir şeydir bu. Ölüm cırpınmaları buniar. Korkunc değil ama. Avcumun icinde. Bir dakika sorra. her şey bitecek. Denize saisam, on dakikoya varmaz, daha kücük bir balığın ardına düşer. Yakalar ve yotar. Ya dt?, daha büyük bir balık geıır, o' / yutar. Çırpınışları biroz g ı ' nü yitiriyor, bıralsam gin? ,e kurtulabilir. Akşama tava jlur bu. İbrahim Kaptan!.. Buyur, diyor. Denize atayım mı balığı?.. Delirme bey, Tanrıyı seversen! İbrahim koptan!.. Bizim Kültür Bakanımızın adı ne?.. İbrahim Kaptan, dudağını bü küyor.. Bllm*m, diyort» YARINı GENC BİR FAŞİSTL6 ED Neoiat ÜSTÜN Desen : Mehmetcan KÖKSAL RPT'yi bu dergilerden bilirsiniz: zevkle izledigiııiz \ apılardan, özenle incelediğiniz projelerden.^ Şimdi Türkiye'de RPT, Batı'da yıllardır kuffanıiır. • Ateşe dayanıkltlik «Sandfime Brick», «Brique Slico Calcaire». (RPT, baca ve şömineler için en uygun «Kalksandsteine» adlanyia. motzemedir.} RPT şimdi Türkiye'de de üretiliyor. • Pürüzsüz yüzeyler, dekoratif renkler Üntü KRUPP (Almanya] teknik işbirliğiyie. (RPT prese ediidiği için, yüzeyleri cok düzgundür. Ceşitli renkleri vardır. İstenildiğinde yontma Dergilerden tanıdtğmız, taş görünümünde plaktor holine gettrilebHu.) tek katiı viitatarda. karkas yapıfarda, tünellerde. köprü bacaklarında, fabrikalarda RPT bir yenitiktir. kullantldığını biidiğiniz Yüksek maîiyeîe son veren bir yenîiik. bu çağdaş rnalzeme artık ülkemizde. RPT'yi tanıyın, İşte RPT'nin üstün niteükîerinden b02iiarı : yapıiorınız bu yenılikte <(6ncü» oîsun. • Betonu aratmayan basırıç dcyanımı (Bir RPT tam 100 ton yük taşıyabiitr!) • Yağmur, kar, don gtbi doğai etkenlere dayaniklılsk (RPT, sıvasız kulianıldiğında «çiçeklenme» yapmaz.) • Başka maîzemelere oronla, çok yüksek ses ve tsı gecirrnezliği • Boyutfardo şaşmaz «standarttık» (1000.000 RPT a!sani2. boyutlort hep aynıdtr. "süper maizeme" RPT Sanayi ve Tiearet A.§. Bulvın. Preveze H»n 49 l 61 29 »9 6! 18 J5 PrTSa»aı. >r Tırart! 4 Ş. ÜFN'IRLR HOLDrsC A 5 >.. Luıfenkuponu do'durarak, ayrmttlıbiıgi istıylnil. RPT ile ilgili broşür yollayınız Fiyat listesi yollayınız ÜJ Araçgereç broşürü yollayınız Isim: Fırma : AdresTel: *. Somurunun durdurulması, Açıkla, bu çok soyut bir yanıt. Herkes kendi hakkını almalı. Senin ya da bir başkasının «hakkı» nasıl değerlendirileçek? Ölçü ne?... Anlamadım, diyor. Yani, diyorum. Toplumun Içinde, içinde yaşodığımiz top lumda herkesin bir yerl var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle